Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22EKİM1998PERŞEM 8 DIŞ HABERLER Mafya; ekonomi, siyaset, günlükyaşam ve iş dünyasını ahtapotgibi sarıyor... Vlafya ekonomisi kontrolden çıkbHAZALATEŞÇAK1R Mafya, günlük yaşamdan ekonomiye, politikadan iş dünyasına kadar geniş bir yelpazeye virüs gibi yerleşti. Şikago'dan Sicilya'ya. Tokyo'dan Rusya'ya kadar uzanan mafya, Turkiye'de de plakadan otobüs duraklanndaki bifete, gecekondu arazilerinden dev işletmelere, KfT'lerin özelleştirilmesi için açılan ihalelerden oto- parklara, çek-senet tahsil etmeden fuhuş sektörüne kadar birçok sektörü kontro- lünde turuyor. Bunlardan eldeedilen rant- lan paylaşanlar arasında işadamlan ve si- yasilerin de olması 'mafya ekonomisi'nde sorgulama dönemini başlatıyor. Işsizlik artıp reel ücretlerin düştüğü le- gal ekonomi krize girerken mafya ekono- misi ülkeleri ahtapot gibi sanyor. Türki- ye'de, Alaattin Çakıcı, Sedat Peker, Kür- şat YıhnazadJanyla özdeşleşen Türk maf- yası çözülerek, olaylara MİT, polis, maf- ya, politikacı, işadamı isimlerinin kanş- ması ile yeraltı dünyası yeniden mercek altına alındı. Gazetemanşetierinin son ay- larda alışkın olduğu başlıklarda sıkça kul- lanılan mafya babalannın isimlerini akıl- da tutmak zorlaştı. Üretim, transit geçiş- lerde uyuşturucu ve silah ticaretinin orta- sında yer alan Türkiye'de yasalann boş- lugunu yakalayan, 'mafya' oluyor. Eski Emlak Bankası Genel Müdürü En- gin Civan'ın kurşunlanmasıyla gündeme gelen olaylarzincirinin ardından, son haf- talarda ülkücü mafya babası Alaattin Ça- kıcı'nın işadamlan ve siyasilerle olan iliş- kilerinin de ortaya çıkması Türkiye'de dö- nen kara para olaylannın ürkütücü boyu- tunu yeniden gündeme getirdi. Civan'ın kurşunlanmasıyla başlayan gelişmeler o dönemin Cumhurbaşkanı TurgutÖzalın ailesine kadar uzandı. Özal dönemınde. 'servet beyanını bildirmek ekonomik kalkınmayı önlüyor' gerekçe- siyle 1984 yılında servet beyannamesi ve gideresası maddelennin yürûrlükten kal- dınlmasına karar verildi. BöylelikJe kont- rolsüzlükle kontrol düzenine geçilerek iş- verenler ve varsıl kesim üzerindeki dene- tim kalktı. Bu kararla yasadışı paralar or- talıkta dolaşmaya başladı. Bugün, organi- ze suçlann ülkenin ekonomik ve toplum- sal yaşamında açtığı derin yaralara yeni- lerini eldemeye devam ediyor. Bu arada mafya, yolsuzluk yapanlann korucusu, arabulucusu ya da fınansörû olarak sık • Kara para trafiği dünya ekonomisi üzerine kâbus gibi çökerken kayıtdışı ekonomi hareketleri de artıyor. Açık pazarlann kurulması, özelleştirmeler, dünyadaki dengelerin sarsılması sonucunda köşe dönücülük haksız kazanç dünyanın başını ağntmaya devam ediyor. sık gündeme geldi. 24 Ocak 1980 tarihinde alınan ekono- mik karariar, Turgut ÖzaPla başlayan li- beralleşme sürecinin başlangıcıydı. 'ÜDce- ye döviz gelsin, nereden geHrsegelsin' man- tığıyla alınan bır dizi karar, sonradan bu rüzgârlan firtınaya çevirdi. lstediği gibi he- sap açanlara kaynagı sorulmuyordu. 1990 yılında 32 sayıh Türk Parasmın Kıymeti- ni Koruma Yasası'nda yapılan değişiklik- Ierle 24 Ocak kararlan revize edildi. Mev- duat sertifikası veya sırdaş hesaplar ara- cılığıyla kara para son derece güverdi bir şekilde bankalardan ilgilisine ulaşıyordu. Üst limitler kaldınldığı için yurtdışma pa- ra transferinde de sonın yoktu. Olaylar örtbas edildi Bu olaylann ardından. Maımara Bank ve diğerieri battıgında olaylann arkasın- dakilerin hangi cinsten hesaplan bulundu- ğuöğrenilemedi. SükymanMercümekirı Bosna paralannı Türkiye'ye hangi banka- !ar üzerinden ve nasıl akladığı saptanama- dı. Yabancı bankalardaki hesaplan da or- AVUSTURYA0 İNGİLTERE FRANSA D B E 1 ALMANYA g ÇEK CUMHURİYETİ MACARİSTANİİB BULGARİSTAN PORTEKİZ POLONYA Q E ] ROMANYA Q E J YUGOSLAVYA Q YUNANİSTAN0 KOLOMBIYA D 0 E 1 D E 3 , • • S/gara, uyufturucu ve silah kaçakçıkğı Italyan gâçmentort | kabullenme İ1İ2İ3İ4İ5İ4*. SİCİLYA Kara pannın aklanması Kiralık katil Haraç, santaj taya çıkanlamadı. Ülkücü baba Dündar KJhç'ın kızı Uğur Kıhç, kocası Alaattin Ça- kıcı tarafindan öldürüldü. Arkastndan Söy- lemez kardeşler, Susuriuk skandalı devlet- mafya ilişkisini gözlerönüneserdi. Susur- iuk İcazası uyuşturucu çeteleriyle ûst dü- zey politikacılar arasında bağlantılar ol- duğu tartışmalannı yeniden gündeme ge- tirdi. masL, çete olarak değertendirilmesi' ge- rektiğini söylemişti. Demokles'in kılıcı gibi zenginlilderin başmda dolanıp duran mafya babalan nasıl bu kadar etkili olu- yor? Mafya hedef kişilerin önerrü ve bu- lunduklan makama göre bacaktan silah- la yaralama, parmak-kol kırma, korkutma, bıçaklama, adam dövme öldürme, kiracı çıkarma, çek-senet tahsil etme, ihale ka- uç örgütleri, yılhk 124 milyar dolar uyuşturucudan, 103 milyar dolar yasal şirketler aracılığıyla, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar dolar da silah kaçakçılığından kazanıyor. 1970'lerde başlayan mafya, adalet ve si- yaset ilişkileri 1980'Ierde de örgütlenme- ye başladı. Özal dönemindeki hayali ih- racat, kara para aklama olaylan mafyanm ekmeğine 'yağ' sürdü. Dönemin Emniyet Müdürü NecdetMen- zir. 'mafyanın örgürJü suç olarak ete alın- zandırma, fuhuş sektörü, turizm ve daha birçok alanda faaliyet gösteriyor. îtalyan usulü Türkiye'de de mafyanın Îtalyan yön- temleriyle çalıştığı, örgütlendiği görülür- ken polisler, askerler, politikacılar ve üst düzey bürokratlararasındaki ilişkilerzin- ciri de çözülmeye başladı. Türkiye'de de artık her işin mafyası var. Türkiye'nin en yüksek rantlan elde edilen turizm yörele- rinde mafya otorite boşluğunu doldurarak kontrolü ele alıyor. Yeşiller Partisi'nden LeolucaOriando'nun, "Mafvskarşı oldu- ğu şeyin içine sızdı. Devletüı, kiliselerin. bankalann içinde yer edindi. Köktendin- cilik gibi yerleşik değer yargılannın kül- tiirünü benimsiyor'' sözleri de mafyanın yaşamın her alanına yerleştiğini doğrulu- yor. Dünyanın başı belada Globalleşmenin bir çeşidi de suç saha- sında yaşanırken ttalyan mafyası Rus ban- kalannda yatınm yapıyor. Polonyalı ve Çek çeteleri, kaçırdıklan binlerce kadını Almanya'ya satarken Sırp ve Hırvat teş- kilatlan da Balkan Yanmadası'nda uyuş- turucu güzergâhı için savaşıyor. BM'ye göre çokuluslu suç örgütlerinin yılhk gelirinin 1 trilyon dolar olduğu be- lirtilirken bunun, yoksul ülkelerdeki 3 milyar insanın toplam geliri olduğuna dik- kat çekiliyor. Suç örgütlerinin; yılhk 124 milyar do- lar uyuşturucudan, 103 milyar dolar ya- sal şirketler aracılıgı ile, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar dolar silah kaçak- çılığından elde ettiği bildiriliyor. Suç ör- gütleri globalleşme sürecinde dünya ça- pında işbirliği yaparken birçok alanda da legal işletmelerle ilişkiye giriyor. Tayland'da eroinden gelen milyarlarca dolar tekstil sanayiine yatıniıyor. Çin'de kara parayı serbest bölgelere aktaran maf- yanın yılhk iş hacminin 200 milyar dola- ra ulaştıği, bunun, ülke gelirinin yüzde 40'mdan fazla olduğu kaydediliyor. Kir- li paranın bankacılık sektöriinde de akla- narak dolaştığı, yeraln dünyasının finans- manının buradan saglandığı bildiriliyor. Ka- ra paranın makbul yatınm araçlan ara- sında devlet tahvilleri, hazine bonolan da var. Bu örgütler birçok ülkede devletin önemli borç kaynagı dunımunda ve hü- kümetlerin kısa vadeli ekonomik politika- lannı belirliyor. Rusya'da bin 300 suç örgütü ekonomi- nin yüzde 40'ını, 35-40 bin işletmeyi en az400 bankayı kontrolünde tutuyor. Bun- lar liberalleşmeyi desteklerken parlamen- toda temsilci bulunduruyor. Rus mafya- sı, uyuşturucu, nükleer madde, döviz, si- lah kaçakçıhğı, fuhuş gibi alanlardaki ya- sadışı işlerini Türkiye bağlantılı yürütme- ye başladı. ABD'de operasyon ABD'de de uyuşturucu mafyasına kar- şı yıllardır mücadele sürdürülüyor. 1989 yılından bu yana gelişmış sanayi ülkele- riyle birlikte mali uzmanlar uyuşturucu- dan gelen dolarlann finans sektöriinde aklanrnasmın önüne geçmek için her yıl düzenli olarak toplanıp bilgi alışverişin- de bulunuyor. ABD'nin mafyaya karşı birbiri ardına giriştiği operasyonlar, bu ülke pazannın uyuşturucu tüketimi yönünden doygunlu- ğa erişmiş olması nedeniyle mafyanın dik- katini birleşik bir Avrupa pazanna çevir- di. Avrupa ülkeleri de bununla mücadele etmek için 'Avrupa Merkezi l'vuştunıcu Haber Alma Örgütü'nü kurdu. Gözler şimdi de, Italya ve serbest bir uyuşturucu pazan olan Hollanda üzerine çevrildi. Bu ülkelere baskılar da giderek artıyor. t/YUŞTURUCU JEOPOLtTtĞt GÖZLEMEVÎ Türkiye'nin imajı zedeleniyor' DışHaberlerServisi -Türkiye'de ül- kücü mafya, siyasetçi ve isrihbaratcı iş- birliğini ömeklerle ortaya koyan Uyuş- turucu Jeopolitiği Gözlemevi'nin (OGD)1997-1998 raporunda, bu üçlü ile uyuşturucu trafigini yönetenlerin sı- kı bağlan olduğu öne sürüldü. Türki- ye'deki köktendinci örgüt ve tarikatla- nn da uyuşturucu işine bulaştığının vurgulandığı raporda, Nurculann li- deri FethulahGüten'in. uyuşturucudan elde edilen dolarlan başta Suudi Ara- bistan olmak üzere Körfez ülkelerin- de akladığı iddia edildi. OGD'nin raporunda, Susuriuk ka- zasırun ardından uyuşturucu trafiği ve mafya ilişkilerinin geldiği noktada, Genelkurmay'ın ulusal güvenlik po- litikasında değişiklik yaptığı ve eski- den sadece 'aşın sol ve PKK' olarak tanımlanan iç tehdide. 'Baü tarafindan destekk-ncn köktendinci akımın ve ül- kücümafvanın' da eklendığı vurgulan- dı. Merkezi Paris'tebulunan Uyuşturu- cu Jeopolitiği Gözleme- vi'nin raporunda siya- setçi, istüıbarat servis- leri ve ordu arasındaki çekişmenin bir nokta- sında ortaya çıkan peş- peşe ifşaat ve el altından açıklanan gizli raporla- nn siyasi kesimi tama- men yıprattığı ve başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin gö- zünde güvenüirligini ze- delediği, hatta Avrupa Birliği'ne üyeliğin askıya almmasın- da bile büyük payı olduğu belirtildi. Ra- porda, Türkiye'deki gizli istihbarat ser- vislerinin de, el altından politikacıla- ra ve basına sızdırdıklan raporlar ile çekişmeleri körükledikleri vurgulandı. Buna ömek olarak iki MÎT raporu gös- terildi. Tflridye -Azerbaycan hatü 1996 tarihli ilk rapor, Susuriuk ka- zasında ölen ülkücü mafya lideri Ab- duOah Çath'nın Türkiye- Azerbaycan arasındaki eroin ticaretini elinde tutan şebekenin başını çektiğine ilişkin bil- gileri içeriyor. tkincisi ise Arahk 1997'de Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel'e gönderilen ve Azerbaycan Cumhur- başkanı HaydarAliyev'e 1995 yılında düzenlenen başansız suikastta kimle- rin parmağı olduğunu açıldayan rapor. Rapordaki isimler, dönemin başbaka- nı İansu ÇiDer,eski Devlet Bakanı Ay- vaz Gökdemir, Çatlı-Susurluk skan- dahndan sonra istifa eden eski fçişle- ri Bakanı MehmetAğar, Abdullah Çat- lı ve eski MİT görevlisi KorkutEken. OGD'nin yılhk raporunda, kaçak Gözlemevi raporunda tarikatların da uyuşturucu ticaretine bulaştığı belirtildi. göçmenleri A\Tupa"ya sokan şebeke- ler ile uyuşturucu şebekelerinin ayru ol- duğu belirülerek seyahat acenteleri sa- hipleri arasında zaman zaman ortaya çıkan çatışmalara değinildi. Raporda, 13 Ocak 1998'de Türkiye-Yunanistan sınınnda, sahipleri Türk olan iki taşı- ma şirketi arasında çıkan çatışma ile ilgili olarak 2 polis görevlisi ile, Çat- lı'yla yakın bağlantısı olduğu bilinen 6 mafya elemanının tutuklandığı ha- tırlatıhrken Çatlı ile Çiller arasındaki bağlantı da vurgulandı. Edirne yakınlannda meydana gelen çatışmadan bir hafla önce, ülkenin bu kez Gürcistan sınınnda Bakû-Azer- baycan-Istanbul seferini yapanbiroto- büste Türk polisinin yaptığı arama so- nucu yanm tona yakın eroin ele geçi- rildiğinin de belirtildiği OGD rapo- runda, Türk mafyasuun Azerbaycan ile yoğuıı bağlantıîanna dikkat çekildi. Raporda şu sözler yer alıyor "19% yıhnda Çiller ekibi Azerbay- can DevletBaşkanı Ha>darAHyıev üze- rinde baskı sağiamak için bir >ol buldu. Azeri Bderin oğJu tlham Ali- yev'in. kumarhaneler krahdiyetanmanÖmer Lütfü fopal'ın (Çffler- Bucak- Ağar ekibinin karapara akla\ia9.Çat- lı tarafindan oidüriildü) Istanbul'daki kumarha- neterinden birine gele- rek kumar oynaması sağlandL hkham Aliyp\, Topal'a 6 mflyon dolar borclandı. Azerbaycan Dtşişkri Baka- nı,oğul Aüvev'in borçlannı ödedi, hat- ta kendisine Bakû'de, değeri 20 milyon dolar tutannda bir v illa da satııı aldı. Daha sonra ise bu viEa lüks bir kumar- haneye dönüştürüldü. Bu skandahn ortav'a çıkması Hassanov'un istifası ile sonuçlandı. Seçünleröncesindezordu- nuna düşen Aliyev ise 'ülkenin kültür ve geienekJerine ters düştüğü' gerek- çesi ile kumarhaneleri yasaklamak ts- tediğini açıklamak zonında kaldL AH- yev'in açıklamalaruun ardından Türk girisinıciler gözlerini yeniden Türld- ye'ye \e kumarhane yasaguıdan muaf tutulan Antalja ve çevresine çevirdi- ler. Ancak burada gayri menkul yan- runlan Çillerile Topal'ın arasuu acn." OGD raporunun Türkiye'yi konu alan kısmında, Hazar Denizi petrolle- ri ile ilgili diplomatik girişimlerin, böl- gede uyuşturucu trafiğinin kontrolünü ele geçirmek isteyen özel çıkarlann çaüşmalan yüzünden güçleştiği devur- gularurken Lübnan uyruklu ABD vatan- daşı Ermeni işadamı Roger Tamraz ile Çillerarasındaki bağlantılara dayer verildi. EsKİ DOĞU BLOKUNDA YOLSUZLUK ARTTT ' Özelleştirmeler'le kara para aklanıyor NtLÜFERŞENSÖZ Soğuk savaşın sona ermesiyle geçişdö- nemi yaşayan eski Doğu Bloİcu ülkelerin- de yolsuzluklar ve organize suçlar kont- rolden çıkarken özelleştirmeler kara pa- rayı aklamada en çok kullanılan yöntem oldu. Serbest piyasaekonomisinegeçme- nin sancılannı yaşayan bu ülkelerde "maf- ya kapitalizmi" organize suçlarla besle- nerek ülkeler için büyük bir tehdit unsu- ru olmaya devam ediyor. Bağımsız Devletler Topluluğu(BDp, Karadeniz Ekonomik Işbirliği (KEl) ül- keleri ve Türkiye, geçen hafta dünyadaki birçok ülkenin başını ağntan yolsuzluk ve organize suçlan masaya yatırdı. Eko- nomik fşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Üye Olmayan Üîkelerle Işbirli- ği Merkezi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve Istanbul Özel Sektör Geliştirme Merkezi bünyesinde gerçekleş- tirilen değerlendirme toplantılannda orta- ya çıkan raporlarda yer alan bazı ülkeler- deki mafyalaşma -RUSYA: Rus^Federal GüvenlikSer- visi'nin raporuna göre yolsuzluk ve orga- nize suçlann boyuru ülke için iki önde ge- lentehditolarakgörülüj or. Silahlanmave terörünaruşı\eyabancıgizliservislerinül- kedefci faatiyetieri gibi tehditfer, yolsuzluk vt organizesuçlardan sonragdryor.Rapor- da, 80'li >ıllann sonunda organize suçla- nn resmi kontrolün za\ıflarnasına paralel olarak arfügı beürtiliyor. LTkede gerçek- leştirOen özeOeştirmelerin kara para akla- ma olanağını arrrjrdığı ifade ediüyor. Rus- ya'daki yolsuzluklann yılda 7 mihar do- lar sevi>elerine ulaşbğı bildiriliyor. A>nca dısançıkankaraparamiktannın30-50mil- yar dolar olduğu söyleniyor. Öte yandan, sadece Moskova'da ticari işlerin yaklasık > üzde 80'inden haraç ahndığı belirtiHyor. -BULGARİSTAN: Politik ve ekono- mik değişımden geçen Bulgaristan'da el altındanözeUeştirmeler, sahteiflaslar, sah- te fatura kesme ve gizli tekel oluşturma yoğunluk gösteriyor. Transitülke konumun- daki Bulgaristan'ın karapara aklama cen- neti olduğu ifade ediliyor. Ülkede gerçek- leştirilen hızlı özelleştirme sürecinde, ka- ra paranın yaünm yapılmak suretiyle ak- landığı belirtiliyor. ÜÛceye kaçak mal sok- mak, vergi kaçırmak, şantaj. haraç kesmek önde gelen suçlara arasında bulunuyor. -UKRAYNA: Bölgedeki birçokülke 0- biUkravnadaekonomikproblemleriekar- şı karşna. Bu geçiş döneminde, ülkedeki kamu ve özel sektörierde yolsuzluklann artnğı ifade ediliyor. Öte yandan, ükray- na'ıuncografi konumu nedeniyle,Ortado- ğu, Uzakdoğu ve Avrupa arasında bir ka- nal görevi görmesi, suç örgütlerine cahş- ma alanı varaürken maB suçlar artryor. -ÇEK CUMHURİYETİ: Çek Cumhu- riyeti'nin Organize Suçlar Raporu'nda ül- kedeki suçlann yoğunlukla dış kaynakh olduğu belirtiliyor. Raporda, bu ülkede Çeklerden çok Batı Avrupa, Rusya, Gü- ney ve Uzak Asya, Batı Afrika ve Balkan- lar'dan gelen suç gruplan ülkede faaliyet gösteriyor. -POLONYA: 1989 yıhyla birlikte ül- kedeyaşananekonomikvesosyaldeğişim- le birffkte organize suç oranlanndaki ur- manış dikkat çekiyor. Organize Suçlar Dairesi'nin 1996 yılındaki araşormasuı- daülkede377organizesucgrubutespitedD- dL Bu suç gruplan nda ağırlıklı olarak Polonya \atandaşı bulunduğu kajdediKr- ken Rusya, Ukrayna ve Alman vatandaş- lannm da bu gruplardaki varuklaruun anmsanmayacak miktarda olduğu ifade ediliyor. 1994 verüerine göre Pokmya'nın milli gelirinin yüzde 20'si kayıtdışı ekonomiden geüyor. Uyuşturucu trafiği yasa tanımıyorDış Haberler Servisi - Uyuşturucu Je- opolitiği Gözlemevi'nin (OGD) 1997-1998 raporunda Avrupa'da son yıllarda uyuştu- rucu kullanımındaki ve bununla bağlantı- lı olarak uyuşturucu trafiğindeki artışadik- kat çekildi. Ülkelerin uyuşturucu ile mü- cadele yasalannın Avrupa Birliği (AB) bünyesi içinde ortak bir yasaya dönüşebil- mesi için sürdüriilen çabalann kimi yerel ve bölgesel yönetimlertarafindan engellen- diği öne sürüldü. Avrupa genelinde uygu- lanmaya çalışılan uyuşturucu ile mücade- lepoiitikalannın uyuşturucuticaretinin ye- ni metodlan karşısında çokzayıfkaldığı be- lirtilirken uyuşturucutrafigini kontrol eden büyük çetelerin Avrupa'yı tekbirbüyükpa- zar şeklinde gördükleri ifade edildi. Rapo- ra göre bu pazardaki "cennet" ülkeler ise İspanya, Hollanda, Ingiltere, Rusya, Slo- vakya, Çek Cumhuriyeti, Türkiye ve Ro- manya. Uyuşturucu trafiğinin bu denli yaygın- laşmasında uluslararası seyahat acentele- ri ile uyuşturucu çeteleri arasındaki bağ- lantının da büyük payının oluduğununbe- lirtildiği raporda Türkiye'den başlayan ve daha önceleri eroin ile sınırlı tutulan Bal- kan Yolu'nun uyuşturucunun her türünün Avrupa'ya girmesinde ana yol olduğu kay- dedildi. OGDraporunda.SSCB'nin dağıl- masının ardından uyuşturucu trafiğinin Orta Asya ve doğu Avrupa ülkelerinde de büyük bir kazanç kapısı haline geldiği be- lirtilirken Rusya'nın ağustos ayı sonunda yaşadığı krizde mafyanın bankacılık sek- töriire el atmış olması ve kara para ak- lama yollannın büyük payı olduğu vurgu- Iandı. Yine rapora göre Isveç'in A\Tupa Birli- ği'ne 1995 yılında gerçekleşen kaölımı ön- cesinde, ülkede tartışmaya açılan konula- nn başında alkol, tütün ve uyuşturu ile il- gili yasalarda yapılacak değişiklik geldi. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'nın uyuş- turucu ticareti ile uğraşanlar için bir cen- netkonumunda olduğu vurgulanırken kur- yelikte daha çok Türklerin ve Arnavutlann kulllanıldığı belirtildi. İspanya'daTürk uyuşturucu çetesine darbe MADRtD(AA)-Madridpolisinin 7 ay süren operasyonuB» da, Türk uyuşturucu kacakçılanna ait, piyasa değeri 7 miryon dolar olan 39 kilo eroin eîe geçirildi. Eroini pazaTlamaya ha- zırlanan 49 yaşmdaki Nadir Özkan isimli bir Türk. Ispanyol polısince Madrid'de yakalandı. Polis, Özkan'ın, daha önce ts- panya'da tutuklanıp serbest btrakılan Urfi Çednkaya çetesine mensup olduğunu açıkladı. Çetinkaya için tutuklama emrini, Ingiltere'dettrtuklananeski ŞilidiktatörüAngustoPinocbet'nin tspanya'ya verihnesi talebiyle ilgili dosyayı hazırlayan savcı Baltazar Garzon*un verdiği bildırildi. Polisin verdiği bilgile- re göre, kötürüm oîan Urfi Çetinkaya, uyuşturucu mafyasmı Istanbul'dan yönetiyor. Eroinin, Türk mafyası tarafindan Af- ganistan'dan satın alınarak Türkiye'deki laboratuvarlarda işlen- diği ve Balkaniar üzerinden kamyonla fspanya'ya getinldiğj belirtiliyor. Eroinin İspanya'da pazarlanması da, yine Tüık mafyası tarafindan yapılıyor.