Katalog

22KİM1998 PERŞEMBE CUMHURİYET HABERLER Onlii markalar Stadium Rorya'da • Haber Merkezi - Dünyanın tanınmış spor gıyim ve malzemelerinı satan alışveriş merkezi Stadium Florya Alışveriş Merkezi önceki gün açıldı. l200metrfckarelik alan üzerine kurulu merkezde futboldan basketbola, tenisten kayağa. dağcılıktan atletizme kadar akla gelebilecek tüm spor dallanyla ilgili malzemeler bulunuyor. Merkezin açılışına ünlü mankenlenn yanı sıra tstanbulsporlu futbolcular, sörfçüler Mahmut Etkir. Ali Koçkaya. milli tenisçi Erhan Oral da katıldı. İlhan Selçuk'a ödül • İstanbul Haber Servisi - "Özgün düşünceleriyle topluma katkılanndan dolayı", gazetemizin Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk'a, Bebek Rotary Kulübü tarafından "Meslek Hizmetleri Ödülü" verildi. Selçuk'a ödülünü, Kulüp Başkanı Yavuz Emek verdi. Törende konuşan Selçuk, "Türkiye eğer uygarlrk dünyasında bir yer tutmak, demokrasiyi, insan haklannı. temel hak ve özgürlükleri gerçekleştirmek istiyorsa, Aydınlanma felsefesini en başından benimsemek zorundadır" dedi. Gazetemizin Müessese Müdürü Üstün Akmen de toplanfıda, tlhan Selçuk'un hayatını ve kişiliğini anlattı. Cumhupiyete sahip çık' • Haber Merkezi - Mersin Ulusal Güçler Meclisi, cumartesı günü "Cumhuriyete Sahip Çık Yüriiyüş ve Mıtıngf'ni gerçekleştirecek. Miting, tstasyon Meydam'nda saat 13.00'te başlayacak. Meclis tarafından yapılan açıklamada, Cumhuriyetin irtıcaci güçlerin tehdidi altında olduğu belirtilerek "29Ekim 1923'ten 75 yıl sonra emperyalizm Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına yeni Sevr haritası ile çıkıyor. Çeteleşmiş siyaset ve sermaye özelleştirmelerle kamu mallannı yağmalıyor" denildi. PKK operasyonu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Güvenlik güçlennce lzmir ve ılçelerinde PKK'ye yönelik operasyonlarda 11 cişi gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğünden /apılan açıklamaya göre, 3İr ihban değerlendiren Istihbarat ve Terörle vlücadele Şubesi îkıplerince 18 Ekim'de iüzenlenen >perasyonlarda aralannda Srgütün Ege bölge ;onımlulannın da jılunduğu, isimleri ıçidanmayan 11 kişi, 12 ıcfct çeşitli çap ve marka atanca ve örgütsel icKÜmanlarla yakalandı. fırttaşlıktan lyrılanlar • \NKARA Cimhuriyet Bürosu) - İJçbakan Mesut Yılmaz, Pirk yurttaşlıgından zale aynlanlann sosyal ^eekonomik sorunlannın ^cümüne yönelik bir »eelge yayımladı. Buna »ce, bu kapsamdaki •rttaşlann işlemlerine -ııverilirken, rîazelerinin Türkiye'ye lili izne bağh «ayacak. Bu -rttaşlann çocuklan ^YM'nin üniversite avına girebilecekler. Yılmaz; Baykal'dan, düşük profilden vazgeçerek 8 yasaya destek vermesini isteyecek 4 Seçimi nisandan öne alabm'ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Başba- kan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın yann yapacaklan göriiş- mede; seçim tarihi, düşük profilli hükümet modelinden vazgeçilmesı ve CHP'nin hü- kümete gırmesi konulan masaya yatınla- cak. Hükümete girmeye "hayır" diyen CHP lideri Baykal'ın, düşük profilli hükümetten vazgeçebileceği. ancak "sözünü tutmayan, protokolü ihlal eden tarafin Başbakan Yıl- maz olduğunu me\danlardaanlatacagı"bi]- dirildi. Baykal, ocak-şubatta seçim önerile- rine "Karda kışta seçim olraaz, bu anlamsız bir kapris" dıye karşı çıktı. 18 Nisan'da seçıme karşı olan ANAP kur- maylan, iç ve dış borç geri ödemeleri nede- niyle ekonomik dengelenn çok bozulması kaygısını taşıyorlar. Dünyadaki global eko- nomik bunalımın etkilennın 1999 yılında Türkıye'de daha çok duyumsanmaya başla- yacağı, iç ve dış borç ödemelen nedenıyle ekonominın nisan ayında iyice sıkışacağı görüşünde olan ANAP'ın, bu bunalım ön- cesınde seçime gitme anlayışında olduğu öğrenildi. ANAP ile DSP'nin bu nedenle 7 Şubat tarihi üzerinde görüş birhğine vardı- ğı kulislerde dile getirildi. Yılmaz, yann saat 16.00'da CHP Genel Merkezi'ne giderek Baykal ile görüşecek. Başbakan Yılmaz, bu görüşmede protokol- de öngörülen ve henüz çıkmayan Yerel Yö- netım Yasa Tasansı, Güneydoğu'ya Teşvik Yasa Tasansı, bazı illerin büyükşehir olma- sına ilişkin yasa tasansı, ithalatta haksız re- kabetin önlenmesi ve sermaye piyasası ile ilgili yasa tasanlanna ek olarak Bankacılık Yasa Tasansı, Organize Suçlarla Mücadele Yasa Tasansı ile 78 bin yeni kadro ihdas edilmesini öngören 190 Sayılı Kadro Yasa Tasansı'na tam destek vermesini isteyecek. Kendisinın yılbaşmda ıstifası ile düşük pro- filli yeni bir hükümet kurulmasına ilişkin protokol hükümlerinın uygulanmamasını da isteyecek olan Yılmaz, Baykal'a CHP'nin hükümete girmesini önerecek. Terörle mücadelede önemli bir noktaya gelindiğini anlatacak olan Yılmaz. bu aşa- mada seçime gitmenin ve ülkeyi düşük pro- filli bir hükümete terk etmenin yanlış ola- cağını kaydedecek. Yılmaz'ın Baykal'lagö- rüşmesinde, seçim için aralık tarihınin çok erken, nisanın ise geç olduğunu savunaca- gı v e şubat ya da mart ayını gündeme geti- rebileceği ifade edildı. Baykal, görüşme öncesinde kurmaylany- la yaptığı değerlendirmelerde "Bu hükü- met zaten düşük profilli. İsterse Yılmaz isti- fa etmcz. Ama sözünü tutmayan. imzasuıa sahip çıkmayan lider konumunu da kabul- lenmiş olur" değerlendınnesi yaptı. Ocak ve şubat aylannda kış koşullannda seçim yapılamayacağı görüşünde olan Baykal'ın. seçimlerin marta çekilmesine onay verebi- lecegi kaydedildi. Baykal, kendılerinin protokole bağlı ol- duklannı. bundan sonrasının Yılmaz'ın ata- cağı adıma bağlı olduğunu söyledi. Deniz Baykal, "Bu adımı atmayacağım, derse mu- tabakaa ihlal etmiş olur. Böyle bir davramş içine giripginneyeceğiOnun bileceği iş. Umu- yoruz ki sayın başbakan. imzası doğrultu- sundahareketedecektir" dedi. Protokol de- ğişikliginin gündeme gelip gelemeyeceğine ilişkin soruya CHP lideri, "Söz verenlerin verdikleri söze, amğı imzaya birkaçayın öte- sinde sahip çıkamayacağı anlaşıhyor. Ara- hkta seçim iyi düşünülraemiş. bir öneriydi. npla afönerisi gibi. Biz protokolü esas alrna- ya devam ediyoruz" yamtını verdı. Baykal, *Düşükprofilli hükümetten vazgeçebiMr mi- smiz" sorusuna da "Bugünkü hükümeti ika- me edüemez,işbaşından uzaklaşbnlması ül- keyi büyük kaosa sürükle>ecek zannetmek yanhşür. Pekâlâ, TBMM seçimi düzenleye- cek bir hükümeti kurar" karşıhğını verdı. Baykal, hükümet ortaklannın ocak-şubatta seçim yaklaşımını da "Anlamsız bir öneri Ocakta-şubatta karda kışta Van'ın Bahçesa- ray. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine ulaş- manın mümkün olmadıgıru. sandıklann na- sıl götürülüp, nasü getirileceğini bilmiyorlar mı? Bu. anlamsız bir kapris" diye eleştirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Eze Zeytincilik'ten yılın ürünüL Necmettin Erbakan'ın Diyarbakır 1 No'lu DGM'de yargılanmasına devam edildi Zamanaşımı iddiasına retDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kapatılan Refah Partisi'nin (RP) son Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın. Bingöl'deki konuşma- sına ilişkin Diyarbakır 1 No'lu DGM'de yargılanmasına devam edildi. Mahkeme. Erbakan'ın. "da- vanın zamanaşunına uğradığT id- diasını kabul etmedı. Diyarbakır 1 No'lu DGM'de ya- pılan dünkü duruşmaya Necmettin Erbakan katılmazken Erbakan'ın Ankara DGM'de talimatla alınan ifadesi okundu. Sanık a\ııkatı Mehmet Ener, mü- vekkili Necmettin Erba- kan'ın Ankara DGM'ye ver- diği ifadesini aynen tekrar et- tiğini belirterek davaya daya- nak teşkil eden bantlan ve vi- deo kasetleri ile bant çözüm raporlannı da kabul etmedik- Ienni söyledi. CMUK'un 254. maddesine göre. bant- lann delil değeri olmadığını sav unan Ener şunlan söyle- di: "Bukasetferinnasılvene şekilde ele geçirildiği de beUi değildir. Bu konıışnıalan Meclis'te yapmıştır. Bu ne- denleönceükle beraatına karar veril- mesini talep ediyoruz. Gerekirse bi- lahare te\sii tahkikat taleplerinde bulunacağız, gerekirse tanıkdinlete- ceğiz.' 1 Savcı ise sanık ve vekili tarafın- dan öne sürülen suçla ilgili 298 sa- yılı Seçim Kanunu'nun 180. madde- sine göre zamanaşımı süresinin dol- duğuna ilişkin istemin yerinde ol- madığı görüşünü dile getirerek şöy- le konuştu: "Çünkü, a>nı kanunun 179. maddesüıde seçim suçunun ta- rifı yapümaktadır. Bu tarif içerisin- de sanığa isnat edilen suç yer auna- maktadır. Bu itibarla bu suç yönün- den zamanaşımı süresi genel hü- kümlere tabidir. Sanık ve vekilinin. banüann gerçek olmadıŞına ilişkin istemleri göz önüne alındığında adı geçen ses bantlannın ehil bilirkişiler tarafindan \ eniden çözümünü talep edİTOruz." Mahkeme heyeti kısa bir aradan sonra, sanığın suça konu konuşma- nın zamanaşımına uğradığı yolun- daki iddiasınm reddine, suça konu s- es bantlannın Ankara DGM Baş- kanlığı'na gönderilerek bu konuda 3 kışilik bilirkişi heyetinden rapor al- dın lmasına, konuşmanın sanıktara- fından yapılıp yapılmadıgı, konuş- maya sonradan eldenri olup olmadı- ğı ve içerik olarak bilirkişi raporu- nun istenmesine, duruşmanın başka bir tarihe bırakılmasına karar verdi. Mahkemel Çin kamrı'nı dımlunlu İstanbul Haber Servisi- tstanbul Bölge Idare Mahkemesi. Büyükşehir Belediye Başkanı "ftyyip Erdoğan'm Çm'e yapacağı geziye izuı vermeyen tstanbul Valiliği'nin karan hakkmda 6. Idare Mahkemesi'nin verdiği "jürütmeyi durdurma" kararuu bozdu. İstanbul Vaüliğı'nde konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamaya göre bölge idare mahkemesi, istanbul Valiliği'nin, Erdogan ile 12 kişilik heyetin 8-17 Eylül 1998 tarihleri arasında Çin HaBc Cumhuriyeti'nin Pekin, Şanghay ve Şiyan belediyelerine planlı ziyaretlerine izin verihnemesi konusunda 6. İdare Mahkemesi'nin "yfirötinenm durdurulmaa" karanna itırazını sonuçlandırdı. Bölge idare mahkemesinin karannda, "Danıştey veya idari mahkemelerin, idari işkmin uygulanması haBnde telafisi güç \e>a imkânsız zarariann doğması ve idari işlemin açikça hukuka a> kın olması sarttarmın birfikte gerçekleşmesi durumunda \ ürütnıenin durdurulmasuıa karar verebüeceği* belirtildi. Öte yandan istanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, yürütmenin durdurulması karânnın teknik yönden bozuldugu bunun, yürütmenin durdurulması karanndaki hukuki gerekçeleri ortadan kaldırmadığı vurgulandı. Çiller ağzmı bozdu: Psikopat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller, "sanal başbakan" diye nitelendir- diği Başbakan Mesut Yıl- maz'a eleştiri dozunu yük- seltti. Yılmaz'ın kendisi ve çevresinin çete-mafya iliş- kileri ile örüldüğünü, hak- kında 6 kez Meclis soruş- turması açılmasına karşın hâlâ başbakanlık koltuğun- da oturmaya devam ettiği- ni belirten Çiller. "Ama başbakan aldırmıyor. ba- takçı kumarbaz çılğınüğry- la elinde nesi var nesi yok- sa masaya süriiyor. Türki- ye'yi bu hale sokan işte bu psikopat tutumdur" dedi. DYP Genel Başkanı Çil- ler, dün partisinin grup top- lantısında Başbakan Yıl- maz'ı ağır bir dille eleştirir- ken seçimlerin daha da öne alınması gereğini vurgula- yan Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'le ilgiii ise dikkatli ıfadeler kullandı. Ulusal iradenin, "kar helvası" diye nitelendirdiği bu hükümeti ve başbakanı artık istemediğini ileri sü- ren Çiller, hakkında 6 kez Meclis soruşturması açılan bir başbakanın artık ikti- darda kalmaya hakkı olma- dığını söyledi. Başbakanın içte ve dışta itibannın tükendigini, adı- nın sadece Alaattin Çakıcı kasetlerinde geçtiğini kay- deden Çiller, "tktidann başı mafya işbirtikçisi hali- ne gelmiştir" dedi. Yılmaz'ın sadece siya- seten değil, "ahlaken, ka- rakter ve psikolojik" ola- rak da çözüldüğünü öne süren Çiller, "Bunu yüzü- ne bakmca da anlayabilirsi- niz. Artık her konuda ipin ucunu kaçırmıştır. 6 sonış- turma yediği halde umur- samayan bir başbakan da- ha \oktur. Batakçı kumar- baz çılguüığryla elinde nesi var, nesi yoksa masaya sür- müştür. Türki>e'yi bu hale sokan işte bu psikopat ru- tumdur" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (g posta. cumhuriyet. com. tr Sık sık yediğim okur fırçala- nndan biri de "Şunu mu yaz- sam, bunu mu yazsam" diye mızıklandığımdagelir. Kimi do- laylı, kimi doğrudan "Neyiyaza- caksan yaz, okuruz ya da oku- mayız. O bizim bileceğimiz iş. Ama 'o mu, bu mu'nun bizi il- gilendiren yanı yok" derter. Haklılarda. Ama huy çıkıyor, can çıkmı- yor. İşte gene bir Tırmık günü ve işte gene aynı nakarat: Şu ko- nu bolluğunda boğulmadan, hangisini yazmalı? Sabredin, bana hak verecek- siniz. • • • Avrupa'da2000'li yıllann eşi- ğinde, önemi ve anlamı gele- cek yıllarda, hem de şaşırtıcı boyutlarda kendini gösterecek değişimler yaşanıyor. Orneğin Avrupa Birleşik Dev- letleri'ne doğru evrilen Avrupa Birliği'nin lokomotifi Federal Al- manya'da "Açık Kızıl-Yemye- şil" koalisyonu kuruldu ve Os- car Lafontaine Maliye ve Eko- nomi Bakanı oldu. Alışıldık bir maliye bakanlığı değil bu. Ülkenin ekonomik yö- Daldan Dala9 Ana Dala netimi kapsamındaki çeşitli ba- kanlıklara dağılmış pek çok ki- lit görev ve yetki Oscar Lafon- taine'de toplandı. Lafontaine salt Federal Almanya'nın değil, bütün Avrupa'nın 2000'li yıllar- daki ekonomik tablosunu çiz- mek için kolları sıvıyor. Bitmedi. Almanya'da bu değişim ya- şanırken Italya'da bir eski (dö- nek değil eski) komünist, Mas- simo D'AJema başbakan oldu. Birkaç yıl önce dikilen "zeytin fi- danı" büyüdü ve "iktidar ağa- c/"nadönüştü. 1986'da Avrupa Parlamentosu seçimlerinden birinci parti olarak çıktıklannda bile iktidar yüzü görmeyen Ital- yan Komünist Partisi gerçeği göz önüne alınırsa, Italya'da ya- şanan değişimin önemi daha da belirginleşiyor. Sizce tutup "Acep bunu mu yazsam" diyen gazeteci haksız mı? • • • Avrupa'da bütün bunlar olup biterken Türkiye'nin "değişim" sloganlı kurultaylar toplamış sosyal demokratlan seçim is- teyip "aha sana seçim" denin- ce "yerim dar, yenim daf mu- habbetlerine yumulup bir türlü "Ben oyun bilmiyorum " deme- ye yanaşmıyorlarsa; ekmek fi- yatlan arttı diye çok "sosyal de- mokratik" bir buluşla "Ekmek yeme makarnaye" kampanya- ları başlatıyorlarsa; makarna alacak para bulamayanlara dö- nüp "Onu da bulamazsan pas- ta ye" demek zorunda kalacak- larsa... BirAvrupa, birTürkiye sosyal demokratlanna bakan gazete- ci, "yok yok galiba en iyisi bu- nu tırmıklamalı" derse haksız mı olur? • • • Kasetlerle hızlanıp Malki ci- nayetinin gün ışığına çıkmasıy- la iyiden iyiye tırmanışa geçen "çeteler kör ve kanlı ve kirii dü- ğümü"nün şu ya da bu neden- le, şu ya da bu ölçüde üstüne giden Yılmaz-Ecevit hüküme- tine, bu ülkede Başbakan'ın Tansu Çiller, Içişleri Bakanı'nın Mehmet Ağar olduğu günleri yaşamış bizlerin destek verme- si gerektiği yazılmamalı mı? Bu yazılırken o bir türlü aklı- mızdan çıkmayan "Peki işada- mı denen kara para baronlan- nı, haraç ve uyuştuoıcu rantla- nyla beslenen ülkücü mafya babalarını böylesine kovala- yanlann, Abdullah Çatlı-Ha- luk Kırcı ikilisi ve Susurtuk dü- ğümü söz konusu olduğunda bu utanç vericisuskunluklannın anlamı ne"yi sorgulayan bir Tır- mık'm tam da zamanı değil mi? Tutup "Acep Korkmaz Yiğit denen yiğidin hatası, ortaya çı- kıp 'Ne yaptıysam devlet için yaptım' demeyi becerememiş oluşu muydu" diye yazılmama- lı mı?.. ...deyip sözü Milliyet'e getir- memek yanlış olmaz mı? Dipsiz bucaksız tartışmalar çok önemli değil. Kimsenin kal- kıp "Korkmaz Yiğit gitti, med- ya temizlendi. Kirii patron kal- madı" dediği filan yok. Bu bir başka tartışma. Bu, medya ça- lışanlannın örgütsüzlük-sendi- kasızJık cenderesinde başlan- na neler gelebileceğini göste- ren bir büyüktartışmanın halka- sı. Ama bu gerçek Milliyet'teki arkadaşlarımızın son iki hafta- da verdikleri "gazetecinin na- mus s/nav/"nın önemini hiç a- ma hiç eksiltmez. Bütün medya için önemli ve değerti derslerle dolu bir direniş oldu. "Kasetçinin patronajın- da" çalışmayı reddeden arka- daşlarımızın seçenekleri "onur- suzluk ya da işsizlik" ikilemin- den ibaretti. Gözünü kırpmadan "Gerekir- se işsizlik ama asla onursuzluk değil" diyebilen arkadaşlanmız yüzümüzü ağarttılar ve temiz medyaya giden yolda "küçük ama büyük bir adım" attılar. Gazeteci, bütün Öteki önem- li konulan bir yana itip "Biz ka- zandık" diye yazsa haklı olmaz mı? ••• Sizce bugün hangisini yaz- malı? Onu mu, şunu mu, bunu mu? Yoksa hepsini birden mi?..