18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EKİM 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMt /cumekfa turk.net 11 ŞİRKETLERDEN • MARKS&SPENCER ;ocuk reyonunda kız ve ;rkek çocukJar için lazırlanan kış <oleksiyonunda su jeçirmeyen, leke :utmayan montlar dikkat ;ekiyor. Siyah, mavı, ormızı ve kahverengi onlarda satılan montlann vanı sıra Godzilla :şofrnan takımlan ;ocuklann beğenisine ;unuldu. • TURK NOKTA NET, /urtdışından Internete ilaşmak isteyen ıbonelerine Türkiye'deki jifreleriyle erişim olanağı ,ağladı. Uygulama ile 150 ilke ve 3000'i a$kın îrişim noktasından nternete ulaşmak rürkiye'deki kadar kolay )labilecek. Furk Nokta Net Genel vlüdürü Ahmet Yürekli •>ugüne dek yurtdışından nternet hizmetı almak steyen Tûrk cullanıcılann gittikleri ilkede bir Internet tboneliği almak, )ilgisayar ayarlannı leğiştirmek ve farklı arifelerde ücret ödemek :orunda kaldıklannı )elirterek şirketlerinin >unu abonelerine yıllık 36 lolarlık bir kayıt ücreti ;arşılığında sağlayacağını fadeetti. I ERDEMİR'in yüksek ınn bacalanndan Ayşe"nin yenilenme ahşmalan sürûyor, Mer n yılda bir tuğlalann oyulup yeniden örülmesi e "re-line" denilen bu jletnin yürütülmesinde in işçi üç vardiya halinde alışıyor. IİPEK KAĞIT Yalova- Jtınova'dakı temizlik ağıdı üretim tesislerinde eni kağıt makineleri retecek olan tesisin :melini atarken proje apsamında yer alan yeni i hazırlama ve depolama nitelerinin de açilışını aptı. I YAPIKREDİ ÂTIRIM, Euromoney srgisi tarafından üzenlenen "Emerging larkets Roundtable/ 'relişmekte Olan Pazarlar uvarlak Masa oplantılan" isimli rganizasyonda jonsorluk üstlendi. I HE\VLETT \CKARD(HP) Türkiye amşmanlık Grubu îniden yapılandı. HP îtkilileri, danışmanlık -ubunun kullanıcılara ıha iyi hizmet :rebilmesi amacıyla yeni r yapılanmaya dildiğini kaydettiler. I CASTROL, ücretsiz ırjşma hatti Castrol Line ; rüketicilere haftada 7 in, 24 saat danışma ıtânı sağlaniyor. anşma hattı ile letici ve bayilerden ;kn istek ve •dyetlerin •vaplandmlacağı •lrtiliyor. i U^VRKO-ALStM, ieyman Demirel nversitesi'nin405 .aklı araştırma ve ^ulama Hastanesi şat ve donanım işi ile îi ihalesini aldı. a fırmanın katıldığı «de Alarko Alsim, )16metrekarelik u 37.7 milyon dolar iilığı anahtar teslimi ifîyle kazandı. Vönetmelikle aktanlan 500 milyon dolann yasaya ve anayasaya aykın olduğu iddia ediliyor Türkbank'a yasacbşı sermayeEkonomi Servi- si- Türk Ticaret Bankası'na (Türk- bank) aktanlan 50O milyon dolan aşan sermaye arttınmının yasal dayanağı ol- madığı ıddıa ediliyor. Tasarruf Mcvduatı Sigorta Fonu'nun Türkbank'ın sermaye arttınmına katılmasının yönetmelikte yapı- lan bir değişiklikle gerçekleşti- rilmesinin yasa ve anayasaya ay- kın olduğu belirtiliyor. Eylül 1994 tarihinde Banka- lar Yasası 64. maddeye dayana- rak Hazine yönetimine geçen, 26 Mayıs 1997 tarihinde de Merkez Bankası'na bağlı Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'nun büyük ortak konumuna gelen Türk- barLk'ta3trilyonliradan 120tril- yon liraya yükseltilen sermaye- nin yasal dayanaktan yoksun olarak arttınldığı savlandı. 'Devralma denemesi başarısız' Mevduat Sigorta Fonu banka- nın mali bünyesini güçlendir- mek için 3 trilyon liralık serma- yeyi ilk etapta 40 trilyon liraya Madde 12 ne diyor? Yasanııı 64. maddesi hûkümleri uygulanan bir bankanın mali bünyesinin güçlendırilmesi ama- cıyla, mali bünyenin takviyesi için gerekli tüm tedbirleri almaya yetkiH bulunan Bakanın talebi üzerine, Fon tarafından bankaya Fon Karar Orga- m'nın belirleyici esaslar dahilinde mevduat yapa- bileceği gibi zorunhı hallerde sennayenin en az yüzde 51'ine sahip olmak kaydıyla sermaye ar- tışlanna iştirak etmek veya banka hisse senetleri- ni satın almak suretiyk bankaya ortak oiunabiür. Anayasanın 124. maddesi: Başbakan- lık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi gö- rev alanlannı ilgilendiren kanunlann ve tüzük- lerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykın olmamak kaydıyla yönetmelikler çıkarabilirler. yükseltilmesine karar vererek bankanın tamamını alma yolunu denedi. Ancak o dönem banka- nın büyük ortağı konumundaki Emekli Sandığı Munzam Vak- fi'nın Ankara 8. Idare Mahke- mesi'nden yürütmeyi durdurma karan aldırarak, sermaye arttın- mına engel oldu. ldare mahkemesi yürütmeyi durdurma karan almasının yanı sıra dosyayı Anayasa Mahkeme- si'ne göndermesi ve mahke- menin de konuyu inceleyerek sermaye ve yönetimin Fona dev- rinı olanaklı kılan Bankalar Ya- sasını 64/2,65/1 hüktimlerini ip- tal etmesiyle yasal yollann tı- kanmasma neden oldu. Mahkemenin yürütmeyi dur- durma, Anayasa Mahkemesi 'nin Bankalar Kanunu'nun ilgili ya- sasını iptal etmesine karşın Ha- zine'den Sorumlu Devlet Baka- nı Güneş Taner 6 Ağustos I997'de Resmi Gazete'de yayım- lanan fonun yönetimini ve işle- yişini düzenleyen yönetmeliğin 12. maddesinde küçük bir deği- şiklik yaptı. Değişiklikle, fonun Bankalar Kanunu 64. madde kapsamındaki bankalara ortak olma ve sermaye arttınmlanna katılma yetkisi tanındı. Yapılan bu düzenleme Anayasa Mahke- mesi'nin 124. maddesine ve ya- salara aykın bir nitelik taşıması- na karşın Türkbank'a 500 mil- yon dolan aşan biraktanm yapıl- dı. Bu arada Munzam Vakıf para- sı olmadığı ve bankanın yaşama- sı için sermaye arttınmının ge- rekli olduğunu düşünerek arttın- ma itirazetmedi. Böylece Bakan Taner'in yönetmelik değişikli- ğine bağlı olarak fon yasal ol- mayan yollarla bankaya 500 mil- yon dolarlık bir sermaye aktan- mı yaptı. Üst düzey bir yetkili, bankaya fon tarafından bloke edilen 42 trilyon 290 milyar liranın 28 Ağustos 1997 tarihli olağanüstü yönetim kurulunda kararlaştınl- dığını, ancak sermaye arttınmı- nın yılsonunda gerçekleşmesi nedeniyle 4-5 aylık sürede fonun parasının eridiğini belirtti. Ancak sermayenin kısa bir sü- re sonra 70 trilyon lira daha art- tınlacağı açıklamasının ardından 112.9 trilyon liralık kısmının yi- ne fon tarafından karşılandığmı hatırlatan yetkili, bunun 'yasadı- şıyoüaria yapılan bir kamulaşbr- ma' olduğunu iddia etti. 500 milyon dolar ne olacak? Fonun 500 milyon dolan bu- lan katılımının ne Merkez Ban- kası ne de Hazme'nin parası ol- duğunu kaydeden yetkili, "Bu 500 miKon dolar bankaiarda he- sap sahibi olan vatandaşlann ke- silen primlerinden oluşan bir pa- radır" dedi. Bakanın Türkbank'a kaynak aktanrken suç işlediğini belirten yetkili "Araşünlması gereken, bu 500 mihon dolann Türk- bank'a devrindeki sorumluluk- lar ve bu paranın ne olacağuur" diyerek sözlenni tamamladı. HEDEFLERDEKİ TIKANMADA1N RAHATSIZLAK IMF heyetinden özefleştirme baskısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lm- zalanan 1.5 yıllık yakın izleme anlaşma- sı çerçevesinde Türkiye'de incelemelerde bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) he- yeti, dünyadaki ekonomık bunalım ve usulsüzlükler nedeniyle hükümetin 1998 yılı için öngördüğü özelleştirme hedefle- rinde gen adım atmasından "memnun kalmadıguu" bildirdi. Petrol Ofisi Ano- nim Şirketi'nin (POAŞ) satışı yargı kara- nyla durdurulunca IMF'ye verilen 2.3 milyar dolarlık özelleştirme sözü de boş- luğa düştü. Türkiye IMF'ye sunduğu Ekonomik Politikalar Bildirgesi'nde, 1998 yılında özelleştirme gelirlerinden 2 milyar dola- nn, 1999 yılında da en az 3 milyar dola- nn borç ödemelerinde kullanılacağını bil- dirmişti. Türkiye'nin 1999 yılı için borç ödemesinden geriye kalan özelleştirme gelirlerinin 2 milyar dolan aşmamak kay- dıyla yatınmlara aktanlabüeceği öngörü- len bildirgede, yatınmdan sonra kalan tu- tann da yine borç ödemelerine aynlması kabul edilmişti. IMF'yle yakın izleme anlaşması yapıl- dığı sırada 1998yılında 10-12 milyar do- larlık özelleştirme yapılacağı açıklanmış- tı. Ancak Özelleştirme ldaresi Başkanı Uğur Bayar'ın açıklamasına göre, Türk Hava Yollan (THY), Tüpraş ve Petkim özelleştirmeleri 1999yılınabırakıldı. Sa- tış sürecinde pek çok iddilar nedeniyle "kuşku" uyandıran POAŞ özelleştirmesi- nin yargı karanyla durdurulması sonucun- da da 1998 için beklenen 2.3 milyar do- larlık gelir gerçekleşmeyecek. Danıştay'ın onay verip vermeyeceği belli olmamasına karşın IMF'ye enerji ihalelerinden de 3.1 milyar dolar gelir sö- zü verildi. Böylece, yalnızca POAŞ ve enerji ihalelerinin gerçekleşmemesiyle 5.4 milyar dolarlık hedef yok olacak. IMF'nin bu gelişmelerden memnun ol- madığı öğrenilirken, fonun Türkiye tem- silcisi Martin Hardy, Türkiye'de özelleş- tirmelerin sürmesi gerektiğini bildirdi. Hükümetin memur maaşlanna ekim ayında yüzde 10'luk ek zam vermesi, ta- nmsal destekleme alımlanna ortalama yüzde 65 artış yapması ve seçim tartışma- lan nedeniyle istikrar konusundaki kaygı- lardan rahatsızlığını bildiren IMF'nin, özelleştirme sürecine ilişkin hukuki gü- vence sağlanmasını istediği kaydedildi. 1999 yılında enflasyon hedefınin revi- ze edilmesi ve memur maaş artışlannın yüksek tutulmasından rahatsız olan IMF'ye, dünyadaki ekonomik krizin he- deflerde sapmaya neden olduğu anlatıldı. IMF'nin Türkiye'den aynhnasının ardın- dan 27 Ekim 1998 tarihinde 1999 mali yı- lı bütçe yasa tasansı TBMM Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda görüşülmeye başlana- cak. Zekeriva Temizd'in bu tarihte yapa- cağı sunuşun ardından komisyon, üyele- re inceleme zamanı tanımak için çalışma- lanna 1 hafta ara verecek. Asya salan yükselişte TokyoBorsası Nikkei Endeksi yüzde 3 artarak 24 Eylülden bu yana ilk kez 14 binpuanuı uzerinde kapandı. Singapur Borsası vüzde 2.9, Kuala Lumpur Borsası yüzde OJve Hong Kong Borsası 'nda yüzde 0.2 arûş yaşandı. Avrupa borsalan, Tokyo Borsası'nda yaşanan yükselişe rağmen düşüşje açıkiı. ABD 'de rekordış açık Ekonomi Servisi - Asya knzinin etki- siyle ABD'nin ticaret açığının rekor se- viyelere ulaştığı bildirildi. Ağustos ayı verüerinegöre, 16.77 milyar dolaraula- şan ABD'nin ticaret açığının, paralan değer kaybeden Asya, Lati'n Amerika ve Rusya'dan yapılan ithalatın artması so- nucubüyüdüğübelirtildi. ABD'nin itha- latının yüzde 22 artarak 91.6 milyar do- lara ulaştığı kaydedilirken ihracatın ise yüzde 0.4 gerileyerek 74.8 milyar dolar olduğu ifade edildi. Ihracat miktannın 1997 yılından bu yana en düşük değere indiğine dikkat çekildi. Ekonomi Stra- teji Enstitüsü Başkanı GregNastei, "IV caret açığı büyümeye devam ederse .ABD'nin korunmacı hislerle hareket et- mea kaçuuunaz 7 ' diye konuştu. Cem: Boğazlar petrol hattı değil Bakû-Ceyhan'a ABD desteği ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ABD Dışiş- len Bakanlığı'mn ekono- miden sorumlu müsteşan Stuart Eizenstat, ekono- mik ve çevresel olarak en iyi çözüm olan Bakû-Cey- han boru hattı projesini desteklediklerini, petro- lün boğazlar üzerinden ta- şınmasının çok büyük çevresel sorunlar yarata- cağını söyledi. Dışişleri Bakanı lsmail Cem de Ha- zarpetrollennin boğazlar- dan geçişini zorlaştırmak için uluslararası hukukun tüm olanaklanndan yarar- lanacaklannı söyledi. Devlet Bakanı Isuı Çe- lebt Bakû-Ceyhan hatttna ABD Eximbankı'nca ve- rilen 823 bin dolarlık kre- diyi bir yanılgı sonucu 827 milyon dolar olarak açıkladı, ancak sonra yan- lışını düzeltti. Dışişleri Bakanı lsmail Cem, Ankara Sanayi Oda- sı'nda > aptığı açıklamada. "Boğazlanmızı, ban pet- rol şirkederi daha fazla pa- ra kazanacak di>e fiilen bir petrol boru hatnna dö- nüştürmeyeceğiz. Bunu yaparken de kesinlikle hu- kukun dışına çıkacak de- ğfliz" dedi. Bakan Cem, Bakû-Ceyhan ile ilgili kim ne tür hesap yapıyor- sa, bütün bunlan önlerine koymasını isteyerek Tür- kiye'nin bu konuda karar- lı olduğunu kaydetti. Türkiye-ABD Ortak Ekonomik Komisyon (OEK) 5. dönem toplantı- lanna ilişkin ortak bildiri, Ankara'dadün imzalandı. Bildiriyi ABD heyeti adı- na imzalayan ABD Dışiş- leri Bakanlığı'mn Müste- şan Stuart Eizenstat, Ha- zar bölgesi ve Orta Asya enerji kaynaklannı Doğu- Batı Enerji Nakil Korido- ru ile Türkiye üzerinden dünya pazarlanna taşın- masınm önemli halkala- nndan birini oluşturan Bakû-Ceyhan boruhattını desteklediklerini belirtti. Bakû-Ceyhan hattının çevıre, ekonomi ve strate- ji yönünden en uygun çö- züm olduğunu vurgulayan Eizenstat, enerji şirketleri- nin petrolün taşınmasında başka yollann kullanılma- sı yönünde karar aldığı id- dialanna ilişkin haberleri de "asıbızveyanılna'' ola- rak değerlendirdi. Çelebi'nin sevinci Devlet Bakanı Işın Çe- lebi'nin ABD Exim- bank'ın Bakû-Ceyhan hattının fınansmanı için vereceğini açıkladığı 827 milyon dolarlık kredi tuta- nnın 823 bin dolar olduğu ortaya çıktı. Daha önce 827 milyon dolarlık bağış açıklamasında bulunan Çelebi, ABD Dışişleri Ba- kanlığı'nın Müsteşan Stu- art Eizenstat ile görüşme yaptıktan sonra verilecek desteğin 823 bin dolar olacağı yönünde düzelt- me yaptı. Çelebi, kredinin Eximbank, ABD'nin Ti- caret Kalkınma Ajansı (T- DA) ve Denizaşın Yaünm ve lşbirlıği Örgütü (OPIÇ) firmalannca karşılanaca- ğını söyledi. Çocuğunuzun yarınlarını düşünürken keyfinizi kaçırmayın! Diploma Hesabı Y Diploma Hesabı, çocuğunuzun eğitim harcamalarını güvenceye alıyor. Şimdiden. Oıploma Hesabı Iktısat Bankası'nın özel sorunlara getırdığı ozet çûzumlerden sadece bın Gelın konuşalım Sıze en uygun çözümü sunalım http l/«m ıktrsatbank com tr İKTİSAT Memnuniyetle \ Nakit Alışverış • Nakıl Ev • Nakıt Ihtıyaç • NaM Otomobıl • Nakıl Tatıl • Nakıt Çek • Nakıt Hesap • Otomatık Ûdeme İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kartel mi, Mafya mı? 12 Eytül'ün solu silindir gibi ezip geçmesinin, sivil toplum örgütlerinin örgütlülük ve güçlerinden çok şey yitirmelerinin ardından, şekil, sandık demokra- sisinin kurallan da yürüyemez olunca, işveren örgüt- leri kimi misyonlan üstlenir görünmek zorunda kal- dılar. 12 Eylül'den her anlamda güçlenmiş olarak çıkan sermaye cephesinin aklı başında olanlan, emek cep- hesine ödettikleri büyük bedeller karşılığı kendileri için yarattıklan cennet bahçesinde, bir süre sonra kendilerine de zarar vermekte olan canavartann pa- lazlanmakta olduğunu görmeye başladılar. 12 Eylül Anayasası ve yasalannın, özellikle de eme- ği, sendikal haklan ilgilendiren bölümlerinin, noktaa virgülü ile işveren örgütlerinin dikte ettirdiği gibi çık- tığı belgeleri ile sabit. Sermaye cephesi hâlâ bu de- mokrasi karşıtı sendikal düzenin noktası ve virgülü ile korunmasından yana. Ancak küreseileşmenin de önemli katkısı ile 12 Eylül düzeninin, yükselen değer- lerin yarattığı çeteler, yağmacılar, mafya, vurgun dü- zeninden, şeriatın, ırkçılığınönlenemezyükselişinden kendi çıkarlan ve geleceği için kaygı duymak zorun- da kalan bir sermaye grubu da var. Bunun doğal bir sonucu olarak da başta TÜSİAD, TİSK, sermayenin en büyük ve kurumlaşmış olanla- nnı temsil eden kimi sivil toplum örgütleri, özellikle 1990'lıyıllarda "hukukdevleti, demokrasi, insan hak- lan" sloganlanna sahip çıkar oldular. Sloganlanna diyorum, çünkü, kavramlann gerçek anlamına, içe- riğine sahip çıkmaktan henüz çok uzaktalar. Şeriatın önlenemez yükselişi, ancak iktidar oldu- ğunda, rejim için tehdit oluşturduğunda beyleri te- dirgin ediyor. Evlerindekadınlan, cüppelilerin, çarşaf- lılann bir gün saldınsına uğramaktan korktuklannda, erkeklerine "Ne oluyor" sorusunu yönelttiklerinde, sermaye cephesi, lionslan, lionesleri ile eğitim kam- panyalanna, 8 yıllık kesintisiz eğitime destek olma ge- reğini duyuyoriar. Atatürkçülük ne yazık ki daha çok bir görüntü ve simge olarak yeniden sanlınan bir de- ğer oluyor. Sermayenin öncelikle kimi sivil toplum örgütleri ile çağdaşlaşma, demokratikleşme adımlan ne yazık ki iş uygulamaya, kendi özel yaşam, çıkar alanlanna da- yanınca, bıldik 12 Eylül ile de, çete, mafya, rüşvetçi, vurguncu, ırkçı, şeriatçı rttifaklaria banşık, demokra- si karşıtı bireysel yapılanma, pek çok zaman da ör- gütsel tavırlar öne çıkıyor. Kasetlerle, özelleştirme vurgunlan, yolsuzluklaria ortaya çıkan kirli ilişkiler, birebir paranın dini imanı ol- madığını ortaya koyan çıkartar ağı ortada. Asıl kor- kutucu olanı, ne ölçülerde pervasız olunabileceğini ortaya koyan örnekler. Medya satın alınarak, en çok medya kirletılerek, bir kirli çıkar ağının korunmasının temel koşullannın yaratılması. Sonra da suç ortaklı- ğı yapan kirlenmış siyasiler sıkışıldıkça eleştirilerek, onlar yıprandıkça yenilenerek, düzenin devamının sağlanmaya bakılması. Kaseti ortaya çıktı diye bir Korkmaz Yiğit medya patronluğunun dışına çıkanlarak mı medya temizlen- miş, aklanmış olacak? Biryolsuzluk, soygun, vurgun ortaya çıktığında, ucu doğrudan bir medya patronu- na ya da güçlü sermayenin, holdinglerin, bankalann çıkartanna dokunduğunda uygulanmakta olan büyük sansür ne olacak? Bir büyük özelteştirme vurgunu, değerii arazi yağmasında, özel tekellere sağlanan çı- karlar karşılığında, bir tek SEKA işçisinin direnişinde yaşanmakta olan büyuk sansür, gelinen ürkütücü noktanın boyutlannı yeterince yansıtmıyor mu? Ya yıllardır biraz çağdaş demokrasiyi savunan iş- veren örgütlerinin, kendi çıkartan söz konusu oldu- ğunda en acımasız demokrasi, insan haklan, hukuk karşıtı olmalarına ne demeli? Evet doğrudan ad ve- rerek MESS'e soru yöneltmek istiyorum: Metal işkolunda, işçinin en yaşamsal sendikal hak- lanndan biri olan sendika seçme özgürlüğüne karşı, MESS'in örgütlü olduğu işyerierinde "MESS talima- tı" denerek uygulanan yasa, hukuk dışı baskılan or- tadan kaldırmak üzere ne yapılıyor? Sadece sendi- ka değiştirdikleri için, tek tek seçilerek işten atılan yüzlerce işçi, istemedikleri sendikaya üye olmaya zortanan onbinlerle işçinin anayasal, yasal haklan ne olacak? Oyun o kadar açık, o kadar çirkin ki... Nere- deTlSK'in, MESS'in insan haklan, demokrasi savu- nan çağdaş işveren yönet'cileri? Nerelerdeler? Bu anayasa, yasa, hukuk dışt uygulamalan durduımak üzere ne yapıyorlar? Dün TGS'nin çağnsı ile basın kuruluşlan, kartel- mafya seçenekleri arasında sıkıştınlan medya çalı- şanlarının sorunlannı, medyada yaşanan son geliş- meleri görüşmek üzere bir araya geldiler. TGS Ge- nel Başkanı Ziya Sonay'ın toplantıyı açış konuşma- sında vurguladığı üzere, gazetecilik mesleği, kendi- sinden beklenen kamu hızmetini göremeyecek ölçü- lerde bir kirtilik içine bulaşmıştır. Kirliliğin kaynağı ka- ra paranın yanı sıra özellikle 1980 sonrasında ülke ekonomisine egemen olan tekelci sermayenin ken- di çıkarlan için kullanmak amacıyla gazetecilik sek- törüne girmesiydi. Kara parayla ilgili yasal takibatın yapılması yanında kartelleşmeyi önleyecek yasal ön- lemlerin alınması da aynca zorunluluktu. Bugün ge- linen nokta, toplumun ve basın emekçilerinin gele- ceği açısından vahim bir tabloyu ortaya koyuyor. Sendika ve meslek örgütlerini mesleğimizin içine düştüğü durumu kapsamlı bir biçimde değeriendir- meye yönlendiriyordu.. Türk basın çalışanlan ile biriikte, işçilerin, siyasile- rin, toplumun bütün kesimlerinin, yaşamın her ala- nında, kartellerin çıkarlan ile mafya tipi örgütlenme- ler arasında sıkışıp kalmalanna karşı arayışlar, yeni- den örgütlenme, gündemimize girmiş bulunuyor. Borcun yarıdan fazlası faize gitti ANKARA (Cumhuri)«t Bürosu) - Yılın ilk 9 ayında faiz ödemelerine yapılan aktanm 5 katrilyon 191 tril- yon lira ile bütçe giderleri- nin yüzde 46'sını oluşturdu. Iç borç faizlerinin toplam gider içindeki payı geçen yı- la göre yüzde 301.7. dış borç faız ödemeleri de yüz- de 87.4 oranmda arttı. Maliye Bakanlığı, dün eylül ayma ilişkin bütçe so- nuçlannı açıkladı. Açıkla- maya göre bütçe giderleri 11 katrilyon 284 trilyon lira- ya ulaşırken gelirler 8 katri- yon 251 trilyon lirada kaldı. Böylece eylül ayı itibanyla bütçe açığı 3 katrilyon 33 trilyon liraya yükseldi. Hazine Müsteşarlı- ğı'ndan yapılan açıklamaya göre ağustos ayında 9 katril- yon 415 trilyon lira olan iç borç stoku. eylül ayında ger- çekleştirilen 532 trilyon li- ralık borçlanmayla yaklaşık 10 katrilyon liraya ulaştı. Hazine Müsteşarlığı, 27 Ekim 1998 tarihinde de do- lara endeksli 1 yıl vadeli devlet tah\alleriyle halka arz yoluyla borçlanmaya çalışa- cak. En düşük 1000 dolarlık kupürler halinde satışa su- nulacak olan devlet tahville- rine 3 ayda bir yüzde 3 faiz ödemesi yapılacak. Tahvil- lerin yıllık basit faizinin yüzde 12 olduğu belirtilen açıklamada, stopaj kesinti- lerinin kaldınldığına dikkat çekilerek tahvillerin getiri- sinin "net" olduğu vurgu- landı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle