Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1998 PERŞE
HABERLER
Başbakan Yılmaz, çetelerin ortaya çıkanlması için önemli ipuçlan yakaladıklannı söyledi
Ç,orap sokugu gıbı sokıılecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çe-
telerle mücadelede sona yaklaştıklannı
savunarak CHP'den süre istemeye hazır-
lanan Başbakan Mesut Yılmaz, "Ülkede
3 ayn üçgen var. Önemli ipuçlan yakala-
dık, bunlan çorap söküğü gibi sökecegu"
dedi. ANAP Genel Sekreteri Erkan
Mumcu da organize suçlarla mücadelede
"kefleyi komığa aldıkianıu" belirtti. Son
siyası gelişmeleri ve araiıkta seçim öne-
rilerini değerlendirmek üzere sırayla par-
tisinin yetkili kurullannı toplayan Başba-
kan Yılmaz, dün de Gölbaşı'nda bazı ba-
kanlar. grup başkanvekilleri, genel baş-
kan yarduncılan ve milletvekilleriyle ye-
mek yedi.
Yılmaz, partililerle son 3 günde yaptı-
ğı toplantılarda çetelerle mücadele konu-
sunda aynntılı bilgiler verdi. Nesiın Mal-
Id ile Yener Kaya ve kuşkulu Sümerbank
satışına dikkat çeken Yılmaz, "Çeteler
bize miras kaldı. Ama, bunlara karşı mü-
cadele başlarok. Tek tek elebaşlarını ya-
kaladık. Tiirkive Cumhuriveti'nin en bü-
yük uyuşrurucu operasyonlaruu gerçek-
leştirdik. Sona yaidaşıyoruz" dedi. Yıl-
maz, Türkiye'nin üç ayn üçgenin kıska-
cına girdiğini belirterek şunlan söyledi:
"Nesinı Malki-Yener Kaya cinayetteri
ile Sümerbank'ın saüşı birinci üçgen.
İkinci üçgen PKK-mafya ve çete üçgeni.
Üçüncüsü ise bunlara destek veren siya-
setei-bürokrat-sennaye üçgeni. Bunlarla
ilgili çok önemli ipuçlan yakaladık. Hep-
sini çorap söküğü gibi sokeceğiz."
Yılmaz çete. mafya ve PKK'nin Mal-
kı. Kaya cinayetlerine kanşanlann ve
bunlarla ilişkili siyasetçi-bürokrat ve ser-
mayedarlann 55. hükümetin düşmesini
istediğini söyledi. Yılmaz, Susurluk'la
başlayan süreçte devlet-çete- mafya bağ-
iantısının en önemli bulgulanndan olan
Israil'den alınan kayıp sılahlar konusu-
nun üzennde duruyor. Kayıp silahlardan
sadece bırinin DYP Milletvekili Sedat
Bucak'ın Susurluk kazasındaki arabasuı-
dan çıktıgını anımsatan başbakan, bunla-
nn bulunması konusundaki tek umudu-
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Milliyet'in satışı konusunda etkili olduğunu ima etti
'Basını büyük tehlikeden kurtardık'
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Başbakan Yardımcısı Bü-
lentEcevit "Seçim için sanınm ki
şubat başlan gündeme gelecektir.
Şubattan daha ileri bir tarihe bı-
rakdacak seçimi Türkiye açısın-
dan uygun biılmayız" dedi. Ece-
vit, kamuoyundan gelen baskılar
üzerine CHP Genel Başkanı De-
nizBaykal'ın "Düşükprofillihü-
kümetten vazgeçebileceğinin aıt-
lasudığuıa" dikkat çektı. Basın
özgürlüğünün başta gelen gü-
vencesınin "temiz sermaye" ol-
duğunu vurgulayan Ecevit "Ba-
aıu, dolayısıvla da rejimi ne bü-
yük bir tehlikeden kurtardığınu-
n tarih yazacaktır.Gazeted arka-
daştaruna 'Geçmiş olsun' diyo-
rum" açıklamasını yaptı.
Ecevit dünkü grup toplantısın-
da yaptığı 7 dakikalık konuşma-
da seçim, çetelerle mücadele ve
temiz medya konusunda mesaj-
lar verdi.
Türkiye'nin bir erken seçim
ortamına girdiğini, bunu süriin-
cemede bırakmanın sakıncalan
olduğunu vurgulayan Ecevit şun-
lan söyledi:
"Sayın Yılnıaz'la konuyu ay-
nnülanyla görüştük. llke olarak
erken seçimin öne alınmasım. an-
ladığım kadanyla, ANAP grubu
da uygun buluyor. Ancak aralık
•yında seçim yapünıası bakımın-
dan bazı sakıncalar öne sürüyor-
iar. Bu durumda, sanınm ki şu-
bat başlan gündeme gelecektir.
Tabü henüz Sayın Yılmaz'ın Sa-
yın Bay kal ile vapacağı göriişme
gerçekleşmedi. Bu görüşmeden sonra ko-
nu açığa kavuşmuş olacaktır. Biz herhalde
şubat başından daha ileri bırakıJacak bir
»eçimi Türkiye açısından uygun bulmayız.
Koalisyon uyumunu bozmamaya da öte-
den beri olduğu gibi özen göstermemiz ge-
rekir. Seçim öncesinde herhangi bir hükü-
met değişikiiğinin de çok sakıncalı olacagı-
mdüşünü>orum. Bu arada kamuoyundan
gelen baskıJar, tepkilerkarşısında CHP Ge-
nel Başkanı Sayın Deniz BaykaTın o 'düşük
profilli hükümet' isteminden vazgecebile-
cegi anlaşüıyor."
TBMM"ninyasamaişleminintamamen
Yeşil'in
oğlu
MHP
militanıANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu)- Polisin önceki gece Çan-
kaya bölgesinde yaptığı olağan
operasyon sırasında şüphe üze-
rine ruhsatsız bir tabanca ile
birlikte yakalanarak gözaltma
ahnan "Yeşfl" kod adh Mah-
mut Yddırun'ın oğlu Murat
Yıkünm ile arkadaşı Adem Öz-
bay serbest bırakıidı.
Emniyet Müdürlüğü'nden
üstdüzey biryetkili, Murat Yıl-
dınm'ın MHP'nin gençiik kol-
lannda faaliyet gösterdiğini, 18
Mayıs 1997 günü Atatürk Spor
Salonu'nda yapılan olaylı
kongresi sırasında salonda bu-
lunduğunu. ancak çıkan olaya
kanşmadıginın belirlendiğini
bildirdi.
Yıldınm ve Özbay, gözaltm-
da buJunduklan Silah Kaçakçı-
lık ve Mühimmat Şube Müdür-
lüğü'nden dün saat 11.00 sıra-
larüıda Ankara Adliye Sara-
yı'na getirildiler. Adiı tıptaki
kontrollerinin ardmdan Suçüs-
tü Cumhuriyet Savcıhgı'na cı-
kanlan Yıldmm ve Özbay, nö-
betçi savcı Tevfîk Akbey'e ver-
dikleri ifadelerinin ardmdan
serbest bırakıldılar. Yıldmm ve
Özbay 'ın adliyeye getirilişi sı-
rasında arkadaşlan, basın men-
sııplannın görüntü almasını en-
gellemeye çahştılar. Emniyet
ıVfüdürlüğü yetkilileri, Yıldı-
nm 'ın üzerinde yakalanan ruh-
satsıztabancanın temiz olduğu-
nu ve yapılan balistik muayene-
sinden herhangi bir olayda kul-
lanılmadığının belirlendiğini
beljrttiler.
Üst düzey bir yetkili, Adem
Özbay hakkında MHP'nin 18
Mayıs 1997 günü yapılan olay-
lı kongresınde olay çıkanp ruh-
Adem Özbay; eski
Ûlkü Ocaklan
Genel Baskaıu
Aznu
KaramahmutoğJu,
Mustafa Hakan
Üner, Ydınaz CnaJ
ve Aytekin
Yıldınm'ın da
aralannda
bulunduğu 50
kişilik bir grupla
birlikte MHP'nin
5. olağanüstü
kongresirHİe olay
çıkarnuşO.
satsız silahla havaya ateş et-
mekten dava açıldığını ve yar-
gılamanın haJen devam ettigini
anımsattı. Murat Yıldınm'ın da
Özbay gibi MHP militanı oldu-
ğunu ve parrinin gençiik kolla-
nnda faaliyet gösterdiğini be-
lirten aynı yetkili, Murat Yıldı-
nm'ın ifadesinde, babasıyla iki
yıldır görüşmediğini belirttiği-
ni söyledi.
nun DYP Milletvekili Mehmet Ağar'ın
dokunulmazhginın kaldınlarak yargılan-
ması olduğunu ifade etti.
ANAP Genel Sekreteri Mumcu da dün
düzenlediği basın toplantısında, Türki-
ye'nin temiz toplum, temiz siyaset ve te-
miz yönetim ile ilgili önemli aşamalar
katettiğini söyledi. Çetelerin gösterdiği
bazı adreslere önem verilmesinin
ANAP'ın bu çevrelerle mücadelesini et-
kilemeyeceğini belirten Mumcu, "An
kovanına çomaksokukhı. Rahaa bozulan
eşekanlan ortalığı \elveleye
veriyor. Bu durum bir süre
daha devam eder" diye ko-
nuştu. Tehdıt, şantaj ve yıl-
dmnaya boyun eğmeyecek-
lerini kaydeden Mumcu, te-
miz siyasetten ödün verme-
yeceklerini söyleyerek
"Kefleyi kohuğa aldık. Parti-
mize yapüan saidınlar vız
gefir öns gkler" dedi.
Mumcu, Ağar'ın "Erol
Evcil'in uçağına ,4NAP'h
bakanlar da bindi" sözleny-
le ilgili olarak da bu bakan-
lann kimler olduğunu bil-
mediğini ifade ederek şöyle
konuştu: "Memlekette bu
kadar fafli meçhul cinayet iş-
lenirken DV P iktidardaydı.
Sayın Deniz Baykal Başba-
kan Yardımcısı, Mehmet
Ağar ise EmnivetGenel Mu-
dürii idi. ANAP şimdi bütün
bu cinayetleri ve baglannlan
ortaya çıkanyor. Buna karşı-
hk da 'ANÂP'lı bakan da
uçağa bindi' deniliyw. Bu,
hedef sapürmadır.*'
Mumcu, bir başka soru
üzerine henüz son sözlerini
söylemediklerini vurguladı.
tıkandığını, denetim işlevinin de sorum-
suzca kullanıldığını kaydeden Ecevit "O
yönden de Mecu's çalışmalan tıkaruyor.
Bunlar da tabü erken seçimin gerçekten er-
ken olmasuu gerektiren etkenler arasında
yerahyor"dedi.
Ecevit "Eski hükümetler dönemindeku-
rulan çeteler, örülen karanlık ilişkiler agV
nın da hızla çözüldüğünü, toplumun temiz
yönetim özleminin hükümeâeri dönemin-
de gjderildiğmi" söyledi. Hükümetlerinin
15 ayda çok şey başardığını savunan Ece-
vit "Şimdi bunlara hükümetin çetelerle ve
mafyavla mücadeledeki basansı da ekleni-
yor. Hükümetimiz bu konuda sonuna ka-
dar gitmeye kararlıdır. Kimsenin şundan
kuşkusu oimasın: Kimiere sıçrarsa sıçrasın
bu kirii ilişkiler ağmın tozu dumanı üsrüne
hükümet yüriimeye kararudır. Say ın Baş-
bakan'ı da bu konuda kesin bir kararhhk
içinde görüyonım* dedi.
Ecevit, konuşmasının sonunda hükü-
metleri döneminde medya-basın konusun-
da da başanlar sağlandığını söyledi. Istan-
bul'da bir iletişim okulunu gezerken "Tüm
özgürlüklerin başta gelen güvencesi basın
özgûrlüğüdür, basın özgürlüğünün başta
gelen güvencesi de temiz sermayedir" de-
diğinı aktaran Ecevit "Basuıı,dolayısıyte da
rejimi ne büyük bir tehlikeden kurtardıgı-
mızı ilerde tarih yazacaktır. Her zaman en
ağu" koşullar alnnda bile özgürlüklerine sa-
hip çıkan gazeteci arkadaşlanmızın, yazar
arkadaşlanmı/jn. son haftalarda çektikk-
ri üzüntüier öyle umuyorum ki arnk sona
ermiştir. Bütün gazeteci arkadaslanma, o
nedenle "geçmiş olsun' dffiyonını''dedi.
Ecevit sözlerini "Seçinıler hangi tarin-
lerde yapdırsa yapdsın, yurttaşlanmızın
karşısına biz eUerimiz temiz. alnunız açık,
vicdanımız rahat ve kraat karnemiz dop-
dolu çıkacağiz" diye noktaladı.
Evcil'in
defterleri
incelemede
LE VE.VT GESCELLİ
BÜRSA - Bursa Defter-
dan Bülent Aslan. Nesim
Malki cınayetı ile ilgili ola-
rak Erol Evcil'm tüm def-
terlerine el konulduğunu,
bakanlıktan gelecek 3 mü-
fettişin ıncelemelere başla-
yacagını söyledi. Kasalara
bûyük paralargirdiğini be-
lirtet Aslan, şişirilmiş bi-
lançolada kredilerin alın-
dığını ve ışin bu boyutunu
araşnrdıklannı kaydetti.
Başbakaa Mesut Yıl-
maz'ın önceki gün yaptığı
ayiklamajinda. 'çete araş-
ürmtlansırasında kaybet-
tiği'n belirrtığı dostlan
arasmdâ ,\NAP'tan
DYP'ye geçen Bursa Mil-
letvekili İbrahim Yazı-
a'nıa da bulunduğu öne
sûnx"ûyot
Işidina Nesim Malki ci-
nayen ıkilgilı soruşturma
çerçtvesmde Bursa Def-
terdırlı|ı. Erol Evcil'in
defterlenni incelemeye al-
dı. Et'cil'nı firmalanna yö-
Delik araştırrnalann daha
önce öejapılcbğını anım-
satat DefterdarBülent As-
lın, bu seferki araştırma-
nın, lahaönce ıncelenme-
)en şiıinleri kapsadığmı
beliıttı. Evcil'in firmala-
nndı yap.lan araştırmalar-
la scniL-î varılabileceğini
savvna: \slan. •'ŞündiHk
bir bsn fırmılan incele-
ne cışp'CL onkra da bakı-
iacac \âraz o şirketlerin
terp bcfru y«L Beyan et-
Bği verşyi ödemiş. Ama
icftîrtmt b>aktıgımız za-
nat narah farkı çıkıyor.
Şa uıdı İDcekme devam
«üy>r.D^erlcriDede bakı-
laca*" aedı.
Hanefi
Avcı
Evcil
olayını
1.5 yıl
önce
acıklamıstı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Son gelişmeler, eski Emni-
yet Genel Müdürlüğü lsrihbarat
Başkanvekili Hanefi Ava'nın
"marya-siyaset-pous" ilişkileri
konusunda geçmiş yıllarda açık-
ladıği bilgilerden birini daha doğ-
ruladı. Avcı, tefeci Nesim Mal-
Jd'nin öldürülmesini azmettirdiği
ileri süriilen ve hakkında kırmızı
bülten çıkanlma hazırlığı yapılan
Bursalı işadamı EroJ Evcil'in Ala-
atdn Çakıcı ile bağlantısmı l .5 yıl
önce açıkJamıştı.
Hanefi Avcı, 4 Şubat 1997 gü-
nü Susurluk Meclis Araştırma
Komisyonu'nda verdiği ifadede,
Erol Evcil'in Alaattin Çakıcı'yı
birkaç kez kiralayarak eylemler-
de kullandığını belirtti. Evcil'in,
son defa, banka açmak istemesi-
ne engel olanlan etkisiz hale ge-
tirmesi için Çakıcı ile 2 milyon
dolara anlaştığını kaydeden Avcı,
Çakıcı'nın, durumu MlT görevii-
si YavuzAöç'a anlatarak birlikte
plan yaptıklannı bildirdi. Av-
cı'nın, MlT görevlisi Yavuz
Ataç'm Çakıcı ile ilişkisi ve eski
MÎT Kontrdaire Başkanı Mehmet
Eymür hakkında söyledikleri de
daha sonra doğrulanmıştı.
Komisyondaki ifadesinde, dev-
letin PKK 'ye büyük destek veren
kişilere karşı huİcuki olarak yete-
rince mücadele edemediğini dü-
şünen bazı devlet görevlilerinin
yasadışı anlayışla görev yapmak
gerektiğine inanmaya başladıkla-
nnı belirten Avcı, geçmişte MlT,
Emniyet veJİTEM içinde ayn ay-
n gruplaşmalar gerçekleştirildı-
ğini açıkJamıştı. Hanefi Avcı, ba-
zı Kürt işadamJannın öldürülme-
si ve beş on bombalama eylemi-
nin bu gruplar taraftndan yapıldı-
ğıru ve bu gruplann zamanla de-
netlenemez hale geldiğini anlat-
mıştı.
Nurulkh Tevfik Agansoyun
yurtdışına kaçınlışmı Yavuz
Ataç'uı organize ettigini ileri sü-
ren Hanefi Avcı, MlT görevlisi
Duran Fffat'm da Mehmet Ey-
mür'ün temsilcisi ve kirli işleri ile
ilgili olarak bütün mafyacılaria
ilişkide olduğunu, ayak işlerini
yaptığını iddia etmişti. Avcı, Bur-
sa Val isi Orhan Taşanlar'ın da Is-
tanbul Emniyet Müdürlüğü'ne
gelirken bugün bılinen suçlardan
ve rüşvet almaktanyakalanıp yar-
gılanmakta olan personeli bera-
berinde gerirdiği'ni, bunlarla tz-
mir Emniyet Müdürlüğu'ndebir-
likte çalıştığım söylemişti.
Karahasanoğlu
ve Cankurtaran
serbest
bırakildı
Istanbul Haber Servisi -
tşadamı Nesim Malki cına-
yetiyle ilgili olarak önceki
akşam gözaltına alınan Eti-
bank Genel Müdürü Şükrü
Karahasanoğlu ve bankacı
Emin Cankurtaran çıkanl-
dıklan İstanbul DGM Cum-
huriyet Başsavcıhğı'nca ser-
best bırakıldı. Karahasanoğ-
lu, olayla ilgilisinin bulun-
madığını belirterek "Bflgime
başvurulmak üzere savcıhğa
çıkanidım" diye konuştu.
IDGM Savcısı Engin Balta-
cı, Alaattin Çakıa'nın avu-
katı Aydoğan Temizer'in de
ifadesine başvurulacağını
söyledi.
Önceki akşam gözaltına
alınan Karahasanoğlu ve
Cankurtaran, tstanbul Emni-
yet Müdürlüğü Organize
Suçlar ve Silah Mühimmat
Kaçakçılık Şube Müdürlü-
ğu'nde tamamlanan sorgula-
nndan sonra dün saat 10.00
sıralannda DGM'ye getiril-
di.
DGM Cumhuriyet Savcı-
sı Engin Baltacı tarafından
ifadeleri alınan Cankurtaran
ve Karahasanoğlu serbest bı-
rakıldı. Karahasanoğlu'nun
Sümerbank'm eski genel
müdürü olması dolayısıyla
"tanık" olarak dinlendiği,
Cankurtaran'm ise soruştur-
ma kapsamında ifade verdi-
ği öğrenildi.
Karahasanoğlu. serbest
bırakıldıktan sonra DGM çı-
kışında gazetecilerin sorula-
ruu yamtladı. Karahasanoğ-
lu, "Olayia Ugiın bulunmu-
yor. Bilgime başvurulmak
üzere savcılığa çıkanldım"
diye konuştu. Cankurtaran
ise herhangi bir açıklama
yapmadan DGM'nin arka
kapısından çıkanldı.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR calislar(« cumhuriyet.com.tr
Malki cinayetinin bir ölçüde
aydınlanmasıyla birlikte yeni
sorular da gündeme geldi. Bu
cinayeti yorumlayan siyasetçi-
ler ve araştırmacılar, asıl çarpı-
cı sonuçlann Mumcu ve ipek-
çi cinayetlerinin aydınfanmasry-
la ortaya çıkacağını belirtmeye
başladılar. Malki cinayetinin
ipuçlannın dikkatle takip edil-
mesiyle bu cinayetlerle ilgili iz-
lere de ulaşmanın mümkün ola-
caöı fikri yaygınlık kazandı.
Tpekçi ve Mumcu cinayetle-
rinin, Türkiye'yi bir iç kargaşa
ortamına sokmak isteyen güç-
lerin eseri olduğu gün gibi aşi-
kâr. Basının iki önemli ve etkili
kalemi, uzun aralarrJan sonra,
benzer yöntemlerle öldüriildü-
ler. Benzeriikten kasrt, her ikisi-
ni de öldüren odağın aynı
amaçlara yönelmiş olması.
1979 yılında gerçekleştirilen
Ipekçi cinayetini çözmek ama-
cryla en çok çaba harcayan ga-
zeteci Uğur Mumcu'ydu. Mum-
cu'nun kitaplannı ve yazılannı
bugün gözden geçirdiğimizde,
Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu Cinayetleri...
Ipekçi cinayetinin büyük ölçüde
aydınlandığını görebiliriz. Mum-
cu, Ipekçi'yi öldüren güçleri
adım adım takip etmiş, olayın
arkasındaki güçleri teşhis et-
mişti. Susurluk skandalının pat-
lak vermesiyle, Mumcu cinaye-
tini çözebilecek bazı izler de or-
taya çıkmıştı. Ancak, güvenlik
güçleri içindeki ülkücü etki, bu
işin ilerlemesinin önünde bir en-
gel olarak duruyordu.
Ipekçi cinayetine baktığımız-
da ise, bunun Susurluk'la bağ-
lantısı artık gizlenemeyecek ka-
dar netleşmiş durumda. Devle-
tin yeşil pasaportlar verdiği;
MlT'çilerin, bizim daha önce
kullandığımız dediği isimlerin
Ipekçi cinayetinde etkili bir rol
oynadıkları, Susurluk'la birlikte
günyüzüne çıktı. MaJki cinaye-
tinin faillerine bakıyoruz, hepsi
eski ülkücü gelenekten geliyor-
lar. 12 Eylül öncesi birçok sal-
dın olayına katıldıkları basına
yansıdı.
Ipekçi neden öldürülmüştü,
sorusunun cevabını bugün da-
ha kolay verebiliyoruz. Ipek-
çi'nin ve onun gibi değerli aydın
ve bilim adamlannın öldürülme-
siyle Türkiye 12 Eylül'e sürük-
lendi. 12 Eylül'den sonra ise,
Ipekçi'nin katili Mehmet Ali
Ağca, yağdan kıl çekergibi as-
keri cezaevinden kaçınldı. Bu
kaçırma olayının arkasındaki
isimlerden birisinin, Susurluk
skandalının kahramanlanndan
Abdullah Çatlı olduğunu, Uğur
Mumcu yıllar önce saptamıştı.
Bu bilgileri üst üste koyarsak
nasıl bir sonuç çıkarabiliriz?
Ipekçi'yi öldürenler, devlet için-
de etkili bazı güçler tarafından
korundu. Peki onlan koruyan bu
güçler, böyle bir işi neden yap-
mış olsunlar? Buradan da,
Ipekçi'yi öldürenlerle devlet
içindeki bazı güçlerin çıkarian-
nın ortak olduğu sonucuna va-
rabiliriz. Bu nasıl birçıkarortak-
lığıydı diye sorarsak, 12 Eylül
sonrası manzaraya bakarak bu
sorunun cevabını bulabiliriz.
12 Eylül Türkiyesi, bugünkü
çeteler Türkiyesi'ni yarattı. Sol
düşmanı, aydın düşmanı, öz-
güriük düşmanı katiller, 12 Ey-
lül sonrası tam anlamıyla koru-
maya alındılar. Onlara içeride ve
dışanda görevler verildi. Aranan
katillerin arkadaşlan, siyaset ve
iş alanında devletin içindeki ter-
cihlerle adım adım yükseldiler
ve etkili yerlere gelditer. Emniyet
genel müdürleri, özel Harekât
Dairesi başkanlan, Içişleri ba-
kanlanyla Ipekçi cinayeti gibi ci-
nayetin failleri, aynı çizginin bir
uzantısı olarak işbirliğini sür-
dürdüler. Çıkarortaklıklanoluş-
turdular.
Ellerindeki dokunulmaz mev-
kilersayesinde, kara paranın da
yönlendiricisi haline geldiler. Ye-
ni zenginler, eski katiller, bürok-
ratlar iç içe geçtiler. Ölümler,
kanlı paralar, devlet görevfileri
birbirine karıştı.
Ipekçi'nin katilleri aslında bel-
li. Devleti yönetenlerin iradesi
bu cinayeti çözmek yönünde
ağıriık koysa Malki cinayetin-
den daha çabuk aydınlanır. A-
ma sonra ne olur?.. Bu cinaye-
ti kimlerin azmettirdiği gibi da-
ha çetrefil bir soruyla karşı kar-
şıya geliriz. Işte asıl sorun da
burada. Ipekçi'nin katillerinin
eline silahı kim verdi? Neden
verdi?
Mumcu, bu sorulann birço-
ğunun cevabını ortaya çıkardı-
ğı için öldürüldü. Uğur Mum-
cu'nun ölümünden sonra, bu
işin Iran tarafından örgütlendi-
ğine ilişkin bir hava yaratılmıştı.
Bu dönemdeki açıklamalan ve
yönlendirmeleri de yeniden
gözden geçirmekte yarar oldu-
ğunu düşünüyorum. Birileri, bu
cinayetin asıl sahiplerini biliyor-
du da, hedef mi saptırmak iste-
mişlerdi?
Ipekçi ve Mumcu cinayetinin
asıl faillerine ulaşmak, temiz
Türkiye'ye ulaşabilmenin, belki
de olmazsa olmaz koşullann-
dan...
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Temizlik Devrimi
Cumhuriyetin 75. yıldönümüne ilginç bir orta
giriyoruz.
Yazının sonundaki fikri hemen baştan söyle
Bize, 75. yıldönümünde, uzun süredir kaybettif
vetoplumun geleceğe olan güvenini temelden sa
iki temel konuda iki müjde gerek:
Devleti ve toplumu, mafya ve hertüriü pislikten
men kılıçla keser gibi, acımasız, ihtilalimsi yönten
le anndırarak gerçekleştirilecek "temiz toplum".
Ve sosyal adaleti, gerçek emeği yeniden ön p
alan ve yücelten girişimler. Paranın değil, toplı
toplum, milleti millet ve ülkeyi ülke yapan temel
ğerlerin egemen kılınması...
•••
Acaba sokaktaki yurttaş için bugünkü cumhur
tin anlamı nedir?
Sözlükteki anlamından, tarihi bağlamından kof
dığımızda ve bugün yaşadığımız gerçekle, yani d
letle, siyasi partilerin yapılan ve politikalanyla; t
partilerin başında bulunan liderleriyle ilişkilendird
mizde, cumhuriyet şu demektir:
• Devlet çapında, katında, desteğinde ve mafya
birliğinde yürütülen büyük vurgunlar-rüşvetler-k,
paralar-doiandıncılıklar-kamu mallannı peşkeş ç<
meler-büyük vergi kaçırmalar-cinayerler.
• Paranın her şeyi satın alabileceği bir sistem.
• Sadece parası olanlann adam yerine kondu(
toplumda yücettildiği ve önemli insan olarak değı
lendirildiği bir toplumsal yaşam biçimi.
• İnsan gibi yaşatacak bir gelire sahip olmayan
nn süriinmeye ve ölmeye mahkûm sefiller olarak g
rüldüğü bir düzen.
• Dans edip yoksullar için para toplayan minik ç
cuklanmıza kadar uzanan bir baskı mekanizması.
• Adalete, polise... güvenin kalmadığı birortam.
Cumhuriyet bu mudur?
• • •
Buysa eğer, padişahlık ile cumhuriyet arasındaki t
mel fark nedir?
llkinde, iktidar erkini kullanma şansının, soy sop i
ilişkili olmasıdır. Yani bir azınlık işbaşındadır.
Görünüşü Türkiye Cumhuriyeti, arka planda iseb.
zen başbakandan bile daha etkin bir mafya cumh
riyeti olan bizim cumhuriyette ise yukandaki görünı
me uyum sağlayan, bu görünümün bir parçası, hi
metlisi, gönüllüsü, destekçisi, tetikçisi olanlann, l
sistemden beslenenlerin iktidar erkine ortak olma!
dır. Bunlan da toplarsak, sayı olarak, belki de pac
şahlıktan daha azınlık olduklannı görürüz.
Her iki sistemde de, büyük çoğunluk, gerçek ik
dar yapısının dışında kalmaktadır.
• • •
Biz, cumhuriyetimizi geri istiyoruz.
75. yıldönümü, cumhuriyete kavuşmanın bir Ğ
nüm noktası olabilir mi?
75. yıldönümü gelecek hafta büyük şenliklerle kı
lanacak. Tarih Vakfı'nın yayımladığı, üç büyük ken
mizde yapılacak kutlamalan gösteren programı inc
liyorum, her şey var Şenlikler, cumhuriyet geçitte
toplantılar, paneller, ışık ve ses gösterileri, sokak p
nayırlan, sergiler, yürtiyüşler, müzik, eğlence vb.
Bu kutlamalar, "temiz toplum"a yönelik, şimdi iş
retJerini gördüğümüz minik "kılıç darbeleri'm, kuşk
ya yer vermeden ve yanlış yapanm duygusuna kap
madan, hiç tereddüt göstermeden, nereye ve har
nokta veya makama vanrsa varsın, acımasızca si
dürülecek temizlik eylemleriyle yürütüldüğü zarre
gerçek anlamına ve içeriğine kavuşacak.
Ve kutlamalar gerçek kutlamalara dönüşecek.
Bu, cumhuriyetin en önemli projesidiıi
• • •
İçinde, bu pislik düzene son vermek arzusu yat
siyasetçiler, Başbakan ve bütün diğer ilgili ve yetk
ler şunu görmüyoriar mı:
Toplumda gerçek lider ve gerçek kahraman o/afc
menin, yannlara kalabilmenin ve yücelebilmenin b
tün koşullan var!
Sırtını -parti kurullanna vb.'den çok- topluma, to
lumdaki bu büyük isteğe dayadın mı, bunu başarm
mak mümkün değil! Toplumun lideri olamayanlar, p<
ti lideri de olamazlar.
Bu ülke, gerçek kahramanlannı bağnna basmay
cak, onları ödüllendirmeyecek de kimi ödülle
direcek?!
Ceyhan-Bergama
Cezaevlerinde sevk
gerginliği tırmanıyo
ADANA / İZMtR
(Cumhurivvt) - Ceyhan ve
Bergama Özel Tip cezaev-
lerinde gerginük tırmanı-
yor. Ceyhan Özel Tip Ce-
zaevi'nde kısa süre önce
bir tünelin ortaya çıkma-
sıyla başlayan ve bazı tu-
tuİdu ve hükümlülerinbaş-
ka cezaevlerine sevk edil-
mek istenmesiyle süren
gerginliğin ardmdan 4 icı-
şilik hücrelere konulan tu-
tuklu ve hükümlüler dün
açlık grevine başladı. Ber-
gama Özel Tip Ceza-
evi'nde ise siyasi tutuklu-
lann başlattıklan "maita
işgali" sürüyor.
Ceyhan Cezaevi 'nde tü-
nel bulunması üzerine ba-
zı tutuklu ve hükümlüler
sevk edilmek istenmişti.
C-3 ve C-4 koğuşlannda
kalan DHKP-C, TİKKO
ve Dev-Sol davalanndan
yargılanan tutuklu ve hü-
kümlülerin sevki protesto
amacıyla yatak ve battani-
yeleri yakmalanyla başla-
yan çatışma sonucunda 15
gardiyan, 11 hükümlü ve
3 asker yaralanarak Ada-
na 'yla Ceyhan'daki Devlet
ve Numune hastanelerine
kaldınlmıştı. Yarahlardan
büyük bölümü taburcu
olurken tutuklulardan
Şemsettin Kalkan ile kim-
liği belirlenemeyen bir as-
kerin durumunun ciddiye-
tini koruduğu öğrenildi.
Cezaevi önünde dün sa-
bah saatlerinden itibaren
toplanan tutuklu ve hü-
kümlü yakınlan, Adana
Barosu Başkanı Avukat
Ziya Yergök'ün Ceyh
Bassavcısı tbrahim Ozı
mir ile yaptığı göriişı
sonrasmda içeri almdıi
Görüşmeden çıkanlard
Şevld Çefik'in annesi Şe
fe ÇeBk kriz geçirirken,
ğer tutuklu yakmlannın
ağladığı görüldü. Bu a
da Avukat Mustafa Çin
hç. ismini belirleyemed
DGM Savcısı'nın talin
tıyla polisin bürosuna j
lerek arama yaptığını s<
ledi.
Halkın Hukuk Bürc
tarafindan Ceyhan Ce.
evi'nde yaşanan olayla
ilgili yapılan yazıla aç
lamada, yaralanan 33
tuklu ve hükümlünün <
zaevine geri getirileı
hücrelere konulduğu be
tildi. Ceyhan Cezaevi'&
ki uygulamalan prote
amacıyla Bergama Ö
Tip Cezaevi'nde, DH*
C, MLKP, TKP/ V
TİKB ve Ekim davalar
dan yargılanan toplam
tutuklunun malta işgah'
lemi dün de sürdü. Öı
koğuş kapılannın açılc
maltalan işgal eden
lemcilerin, dün ana m{
kapısma kadar eylemleı
genişlettikleri bildirildı'
Sorunun çözümü i
aralanndan Çağdaş I
kukçular Derneği (Çri
tzmir Şube Başkanı 1
dün Degirmenci'nın de
lunduğu bir grup avu
Bergama'ya gitti. AvuJ
lar, önce Bergama Cum
riyet Bassavcısı Orf
Vuraloğhı ile görüştüle