25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6OCAK1998SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Eğilmez Toprakbank'ta • Ekonomi Servisi - Eski Hazine Müsteşan Mahfi Eğilmez'in, Toprakbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildiği bildirildi. Eğilmez, daha önce yaptığı açıklamada, bir gazetede köşe yazarlıgı yapacağını ve özel sektörde çalışmaya başlayacağını belirtmişti. Eğilmez, 5 Aralık'ta müsteşarlık görevinden aynlmıştı. Kasımda 5 bin firma açıldı • ANKARA (ANKA) - Geçen yılın kasım ayında 5binl57şirketile727 fırma açıldı. DtE'den yapılan açıklamaya göre, açılan şirketlerin sermayesi 24 trilyon 55.5 milyar lira olarak belirlendi. Yoksulluk sınırı 131 milyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen Ekonomik ve Sosyal Araştırma Merkezi'nin hesaplamalanna göre, 4 kişilik bır ailenin yoksulluk sının 131 milyon 497 bin liraya yükseldı. Aralık 19%'da 2 kişilik bır ailenin geçinebılmesi için 43 milyon 523 bin lira gerekirken, Aralık 1997'de bu miktar yüzde 109.02 artarak 90 milyon 971 bin liraya ulaştı. 3 kişilik bir ailenin gereksinimi olan miktar - ise SS'fnıTyon 437 bin iiradan 111 milyon 694 bin liraya yükseldi. Abant Turban'da özelleştirme • BOLU/ANKARA (AA) - Bu yıl özelleştirilmesi hedeflenen Abant Turban Oteli ile ilgili hukuki sorunlar henüz bir çözüme kavuşmadı. Otelin yerinin ve tesislerin kime ait olduğu ile ilgili hukuki duruma netlik kazandınlması amacıyla, Özelleştirme ldaresi Başkanlığı, Orman Bakanlığı ve Bolu Valiliği arasında görüşmeler sürüyor. Kardemir hissedarları • ANKARA (ANKA)- Kardemir Karabük Demir ve Çelik Sanayii'nin A, B, C ve D grubu hissedarlan, genel kurulun sermaye arttınmı ve halka açılma kararlannı görüşmek üzere 17 Ocak'ta ayn ayn toplanacak. Kardemir' tn dört grupta yer alan hıssedarlannın sermaye arttınmı ve halka açılma karannı görüşecekler. Kablolu TV'ye 1 milyon abone • ANKARA (UBA)- Türk Telekom Genel Müdürlüğü, halen 515 bin olan kablolu rv abone sayısını 1998 yılında 1 milyona çıkarmayı hedefliyor. Telekom, vatandaşlann abone olmalannı kolaylaştırmak ve yeni teknolojileri kullanılır kılmak amacıyla gelir paylaşımı esasına göre kablo tv sistemi proje uygulaması dabaşlattı. Düzeltme Gazetemizin 3 Ocak 1998 tarihlı baskısında 6. sayfadaki "Dışbank'ta çalışana baskı" başlıklı haberde, "Son zamanlarda özelleştirilen Anadolubank, Etibank. Demirbank..." ifadesinde yer alan Demirbank'ın, Denizbank olması gerekmektedir. Düzeltir, özür dileriz. Harcama belgelerinin, 20 Ocak mesai bitimine kadar işyerlerine teslim edilmesi gerekiyor Vergi iadesi için süre kısahyor • Çalışanlar kendileri, eşleri ve çocuklan için yaptığı gıda, kira, sağlık ve eğitim harcamalanm Özel Gider tndirimi kapsamında gösterebilecekler. •Ucretliler bildirimlerinde harcamalannın toplamı ve bu tutann üçte birini hesaplayarak belirtecekler. NLRSEL KARSAVURAN Çahşanlann, bir yıl bo- yunca biriktirdikleri özel gider indirimine ait harca- ma belgelerim 20 Ocak 1998 günü mesai bitimine kadar işyerlerine teslim et- meleri gerekiyor. Ucretliler bildirimlerin- de harcamalannın toplamı ve bu tutann üçte binni he- saplayarak belirtecekler. Istanbul Serbest Muha- sebeci Mali Müşavirler Odası(İSMMMO) Başka- nı Yahya Ankan. yıl sonu- na kadar toplanması gere- ken belgelere ilişkin aynn- tılı bilgi verirken çalışan- lara da vergi iadesi konu- sunda uyanlarda bulundu. Ücretlilerin bir yıl boyu biriktirdikleri özel gider in- dirimine tabi harcamalan- na ait belgelerini 20 Ocak 1998 tarihine kadar çahş- tıklan işyerlerine teslim et- meleri gerektiğini kayde- den Ankan, bu bildirimde harcamalann toplamı ve bu tutann üçte birini he- saplayarak gösteceklerini bildirdi. Ankan, ücretlilerin ken- dileri, eşi ve çocuklan için yaptığı gıda, kira, sağlık ve eğitim harcamalarını Özel Gider Indirimi kapsa- mında gösterebilecekleri- ni kaydetti. Harcamalar belgelenecek Ankan harcamalann, fa- tura, serbest meslek mak- buzu, perakende satış ile Aylık net ücret (çıplak ücret) Asgari ücret 25.000.000 30.000.000 40.000.000 50.000.000 60.000.000 70.000.000 80.000.000 100.000.000 120.000.000 227.830.523 370.129.813 454.727.591 631.010.468 812.260.280 993.503.087 1.184.616.773 1.379.701.408 1.770.277.977 2.165.966.652 18.985.877 30.844.157 37.893.966 57.632.323 81.274.319 99.609.899 125.791.918 153.282.011 208.255.008 255.985.637 yazar kasa fişiyle belgele- neceğine dikkat çekti. Ücretliler. tüketim ko- operatiflerinden Ordu Yar- dımlaşma Kurumu Mağa- zalan'ndan (ORKO) alı- nan harcama belgeleri ve ulaşım harcamalanm gös- teren belgeleri vergi iade- sinden yararlanabümekiçin işverenlere veremeyecek- ler. Işverenler şubattan itibaren ücretlilere vergi ia- delerini, ücretlilerin gelir vergisinden mahsup ede- cekler. Buna rağmen arta kalan bir miktar olur ise sonraki aylara ait hesapla- nan gelir vergisinden düşü- lecek. Zarflarnasd doldurulacak? • Ucretliler bir yıl bo- yunca topladıklan belge- lere "sıra no"su vererek ia- de zarfin arka tarafina ya- zacak. • Harcamalar cinsine göre aynlacak ve zarfin ön tarafindanki hesaplama tab- losu doldurulacak. • Bir belgede bırden fazla harcama cinsi var ise en yüksek harcama fişi top- lamı kabul edılecek. • Ücretliler, yıl boyun- ca biriktirdikleri fişleri 20 Ocak günü mesai saati bi- timine kadar Özel Gider İndirimine ait bildinm ile işverenlerine verecekler. İsadamı Sabancı, CarrefourSA'nm açılışında yakındı: Ikide bir seçim olmaz FATMAKOŞAR ADANA - Sabancı Hol- ding Yönetim Kurulu Baş- kanı Sakıp Sabaoa, her yıl seçim yapılmaması gerek- tiğini. seçimin Türkiye'nın dünyada itibannı kaybet- mesine yol açtığını söyledı Geçen yıl mayıs ayında temeli atılan ve 43 milyon dolara mal olan Carrefour- SA açıldı. Adana Carrefo- urSA'nın açılışını yapan Başbakan Mesut Yılmaz, hipermarketlerin, gelişmiş ülkelerde tüketim alışkan- hğının değiştiginın birgös- tergesi olduğunu belirttı. . Jüketici ve üteöfiiflin hiz- metîne sunulan Carrefoun- SA'nın Adana'nın kurtuluş gününde açılmasının mut- lukluk verdiğini dile getiren Yılmaz. yabancı sermaye yatınmlanna sıcak bakan bir hükümet olduklannı be- lirtti. Açılış töreninde gazete- cilerin sorulannı yanıtla- yan Sabancı HoldingYöne- tim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, u tkide bir seçim olmaz" diyerek bakanlann sık değişmesinden dolayı Türkiye'nin itibarkaybetti- ğıniifadeetti. 1998yılının, kendileri ıçın yatınm yılı olacağını belirten Sabancı, "19%'da topiam verginin yüzde SJ'finü dedi. Geçersiz harcamalar ı Uçak, otobüs bileüe- n, Tüpgaz, ampul, flora- san, • Çocuk oyuncaklan, • Zûccaciye. - Sıhhi tesisat malzeme- leri, •Yurtışmdaki eğitim gi- derleri, • Carşaf, havtu, nevresim türü harcamalar, • Kol ve duvar saati, • Boya, badana, duvar kâğıdı, ' • Fotoğraf fümi ve ban- yo ücretleri, • Kuafor, berber gider- leri, • Çiçek, • Tiyatro, sinema, kon- ser biletleri. • Süs eşyası, • Otel, pansiyon • Çanta. bavul gideri • Yük ve eşyataşıma gi- derleri, • Tüketim kooperatifle- ri ve ORKO belgeleri. AB'de yüksek fiyat uğruna gıda imhası 43 milyongolua mal olan CarrefburSA'n açılışını Başbakan Yılmaz yapü. ~. ' lAdana'daki GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - ls veç'teki Halk Sağlığı Ens- titüsü, Avrupa Birliği'nin istatistiklerini inceleyerek bu örgütün meyve ve seb- ze fiyatlannı yüksek tuta- bilmek için yüzbinlerce ton yiyeceği imha ettiğini, çü- rümeye terk ettiğini sapta- dı. Yalnızca geçen yıl ıçin- de Briiksel'den verilen di- rektiflere göre topiam de- ğeri 4 trilyon lırayı aşan yaş gıda maddesi ımha edildi. Böylelikle, başta turunç- giller ve salata malzeme- leri olmak üzereçeşıtli mey- veler ve sebzeler tüketici- ye fıyatı iki kat artmış ola- rak ulaştı. Son 10 yıl içın- deki sayılara göre bazı yıl- larda Ispanya. bütün limon üretimini çöpe attı. Geçen yıl çeşitli AB ülkelerinde 190 bin ton portakal, 90 bin ton domates çürümeye terk edildi. 1995 sonbahanyla 1996 ilkbahan arasında 1 mil- yon tondan fazla sebze ve meyve alındığı gibı ımha edildi. Avrupa Birliği'nin 'tanm desteği' tsveç, Fin- landıya ve Avusturya dı- şındaki ülkelerde üretimin toplu ımhasmı da içeriyor. Avrupa'nın bazı ücra kö- şelerinde üretıcılerin tek geçim kaynağını, ürünleri- nı AB'run satın alıp imha etmesi oluşturuyor. Bavul ticareti ile birlikte 4 milyar dolar satış yapan deri sanayii ekonominin görünmez 'dümeni' Deri ihracatçısı hippilere borçlu FİLİZGÜMÜŞ Sovyet Bloku'nun yıkılmasının Türkiye için bir sonucu da insanhğın "incir yapra- ğı"ndan sonraki ikıncı giysisı dennin, en kıy- metlı tıcari mal misyonuna yeniden kavuşma- sı oldu. Soğuğa karşı alternaüfsiz giysi olan deriyi, bavul tıcaretiyle 400 milyon nufuslu kuzey ülkelerine pazarlama şansı bulan Tür- kiye ekonomisinın; "dümenini", tekstilden sonra den sektöriinün çevirdiği belirtiliyor. Uluslararası Para Fonu (lMF)'nin bile "ka- fasını karıştıran" den ihracatının. resmi ra- kamlara göre 1997 Ocak-Kasım döneminde 694 milyon dolar olduğu kaydedilirken henüz resmileşemeyen bavul ticaretıyle 4 milyar do- lara yakın olduğu ıfade ediliyor. 80'h yıllara kadar A\Tupa'ya fason üretim yapan Türkiye den sanayıı, 9O'lı yıllarda olu- şan kamuoyu baskısıyla antma tesisli sanayi- ye geçerken yaşadığı "sancdı" modenıizas- yonun "cefasuıı" şimdı sürüyor. Bu vıl 9-11 Ocak arasında 35 ülkenin ka- tılımıyla 5'incisi düzenlenen "Uluslararası Deri Günleri Fuan"nın organizatörlüğünü yapan Ezgı Ajans ve Fuarcılık Şirketi'nin sa- hibi Seydali Gönel ile deri sektöriinün bugü- nünü konuştuk. Gönel, derinin tarihvmisyonunun Ipek Yo- lu'nun yanı sıra Altay Dağlan ve Sayan Dağ- lan'nm üzerinde bir "kürkyolu" bulunduğu örneğiyle açıklıyor. Türkiye'de Cumhuriyet ta- rihınden itibaren derinin özellikle askerlerde, demıryolu ışçilerinde, gece bekçilerinde ve şo- förlerde bulunduğunu belirten Gönel. 6O'lı 70'li yıllarda, sokakta çalışan ait tabakadan insanların üzerinde de tek renk derinin sıkça görüldüğünü belirtıyor. Dünyada 6O'lı yıllarda yeni bir gençlik dal- gası yaratan "hippi^lerin deriyi bir protest giysi olarak kullanmaya başlamasıyla birlik- te. deri estetığinin ve çekiciliğinin günlük ha- yata gırdiğinı belirten Gönel. "Ogiysiler.Türk deri sanayinin modaya ve dışanya açılmasına vesile oldular. Türkiye'de deri sektöründe siv- rilmiş fîrmalann kuruluş tarihleri de o yılla- ra rastiar" dedı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla ortaya çı- kan kuzey pazannın çok güçlü bir sentez oluş- turduğunu belirten Gönel, "Bu sentezdenön- ce Türk deri sanayinin ihracat rakamlan 800 miryon dolardı. Bugün bu rakam bavul tica- retiyie biriikte4 mihar dolaraçıkn. Bugün Tür- kiye, dünyada üretilen giysilik derilerin yüz- de 30'unu ahr tabakanelerinde işler diker ve satar" diye konuştu. Deri günleri fiıan Seydali Gönel, deri sanayinin uluslararası pazardaki 'Mtrini" konumundaki Uluslarara- sı Deri Günleri Fuan'nın ilk olarak 1992 yı- lında fuar salonunu dolduımakta güçlük çe- kerken bugün deri konfeksıyon alanında dün- yadaki en büyük fuar olduğunu belirtti. TÜ- YAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi'nde 645 firmaya ev sahipliği yapacaklannı söy- leyen Gönel, bu yıl fuarda geçen yıla göre yüz- de 35 oranındabirkatılım artşı sağladıklan- nı ifade etti. ÇİFTÇt DOSTU/ SADULLAH USUMt Başbakan Mesut Yılmaz, önceki ge- ce TRT 1'de yayımlanan 'Politika'nın Nabzı' programında pek sıkıntıya düşme- di... Gerek yönetici Kurtul Attuğ, gerek- se programa katılanlar önemli sorular sordutar, ama üzerine gitmediler... Tür- kiye'nin içinde bulunduğu koşullarda Başbakan'ın moralini bozmamak için büyük bir gayret gösterdikleri her halle- rinden belliydi... Yüzde 99 enflasyona rağmen, memur ve emeklilere yüzde 30 civannda zam ya- pılması bile tartışmalara yol açamadı... Üstelik, Başbakan'ın verdiği yanrt da tat- min edici değildi... Mesut Yılmaz kaynak yokluğundan maaşlarda yeterli bir düzen- leme yapamadıklarını söyledi... Aynca tanmda yaşanan sıkıntılar ve çöküntü gündeme bile gelmedi... Gelseydi de ge- ne kaynak sıkıntısı ileri sürulecekti... Çün- kü, bugüne kadar hep bu masallan din- ledik... Türkiye'de 'kayıt dışı' ekonomi- nin akıl almaz boyutlara ulaştığını bilme- yen kalmadı. Tahmin edılen rakamlar 30 katrilyon liraya kadar çıktı... Bu en azın- dan 7 ila 8 katrilyon lira vergi demektir... Elbette, hiç kimse 30 katrilyon liralık ka- çağın bir veya iki yıl içinde yakalanma- sını istemeyecektir. Ama inandırıcı bir başlangıcı da görmek hakkımızdır... Örneğin, tanm ürünlerinde çiftçinin elinden çıktıktan sonraki alışverişlerde sadece vergi kaybının iki katrilyon liraya ulaştığı ileri sürülüyor. Bakkal düzeyinde yapılacak bir hesapla bile katrilyonlarca liratutan kaçaklan yakalamak mümkün... Üstelik, bu vergi kaybının tamamı, daha Başbakan Korkuyor mu? birinci yılın sonunda tanm ürünlerinde uygulanacak 'prim sistemi' ile devletin kasasına sokulabilecek... 4 katrilyon li- rayı aşan bütçe açığımızın da yansı he- men kapanabilecek... Hükümet neden korkuyor? Prim sistemi 1991 yılından beri ciddi biçimde tartışılıyor. Artık, yetkililer, ilgili- ler konuyu en ince noktasına kadar öğ- rendi. Hükümetler veya ilgili bakanlarda prim uygulamasına geçeceklerini sık sık tekrarlıyorlar... Ama sıra uygulamaya ge- lince, herkes ortadan kayboluveriyor. Halbuki, prim sistemi Türk tanmını cen- nete çevirecek... Hükümet; memuruna, işçisine, emeklisine biraz daha cömert davranabilecek... tşte.. burada insanlarımızın akhna bir soru takılıyor... Acaba, yetkililer prim sis- temi olmadığı için 2 katrilyon lirayı cep- lerine indirenlerden mi korkuyor? GeçenlerdeTanm Şûrası toplandı. 420 uzman geceli gündüzlü çalışarak tarım ve hayvancılığımızın gelişmesi için çeşit- li kararlar aldı. Bunlann arasında en önem- lisi prim sistemi idi... Nitekim bazı bürok- ratlann ve Hazine temsilcilerinin dışında, şûra üyelerinin tamamı 'prim sistemi'nm tarım ve hayvancılığa can ye kan vere- ceği görüşünde birleştiler. Üstelik tartış- malar sırasında konuşmacılar prim sıs- teminin vakit kaybetmeden hemen uy- gulanmasını istediler. Tanm Bakanı Mus- tafa Taşar da bu görüşlere katıldı. Hat- ta Bakan, 'prim s/sfem/'nin devlete kay- nak yaratacağını söyledi. Tarım Şûrası toplanmadan önce de bütün çiftçi kuruluşlan prim sisteminin tüm ürünlerde başlatılmasmı ısrarla önermiş- lerdi. Hatta ticaret borsalan, ticaret oda- lan, tüccar ve sar.ayiciler tarım ve hay- vancılıkta tek çıkış yolunun prim sistemi olduğunu ileri sürüyorlardı. Hemen her konuda aykın görüşleri savunan çiftçi ve tüccar kesimi prim konusunda birleş- mişlerdi. Bazı üniversitelerde prim sistemi ile il- gili araştırmalar yapılmış, tüm ürünlerde prim verilmesi halinde bile devletin bir kay- bı olmayacağı, aksine çiftçiye verilecek primin birkaç katı Hazinenin kârlı çıka- cağı belirtilmişti. Çünkü ürün çiftçinin elinden çıkarken belgelenmediği için pi- yasa alım satımlannda yüzlerce trilyon li- ra vergi kaybı oluyordu. Prim sistemi uy- gulanmaya başlandtğı anda çiftçi primi- ni alabilmek için ürününü sattığı tüccar veya sanayiciden belge isteyecekti. Bel- ge istendiği için ürünler kaydagirecekve tüketiciye kadar uzanan zincirde fatura çalışacaktı. Bu sağlandığı takdirde pa- mukta, zeytinde, zeytinyağında, ette, sütte, ayçiçeğinde, fındıkta, buğdayda, arpada, mısırda, narenciyede ve daha bir- çok üründe sanayiinden ticaretine kadar tüm işlemler kayda girecek ve bu alan- da vergi kaçırmak mümkün olamaya- cak... Böylece iki katrilyon lira da vergi kaçakçılarının yerine Hazine'ye gide- cek... Bugün tanm kesiminde uygulanan sis- temler dejenere oldu. Hepsi sömürü ve soyguna açık. Göz göre göre hem üre- ticiler hem tüketiciler hem de devlet so- yuluyor. Buna karşılık toplanamayan iki katrilyon lira vergi de yüzsüzlerin kasa- larında kalıyor! Daha ne kadar dayanacağız? Bu soygun ve sömürü senelerden be- ri devam ettiği için devlet parasızlıktan kıvranıyor ve yeterli hizmet veremiyor. Başbakan Mesut Yılmaz'ın da önceki gün 'Politikanın Nabzı' programında be- lirttiği gibi milyonlarca memuruna, işçi- sine, emeklisine geçinecek kadar maaş ödeyemiyor. Öte yandan tarım ye hay- vancılık tarihe kanşıyor. Bu işleri yapan milyonlarca insanımız iflasa sürükleni- yor... Aynca tüketicilerimiz de gıda ürün- lerini birkaç kat fazla fıyatla yemek zo- runda kalıyor... Ya da fiyatlar alım gücü- nün üstünde olduğu için kendi ülkemiz- de yetişen ürünlerin mahrumiyetini çe- kiyor... Memur ve emeklılerimiz pazar yerlerinde arta kalan çürük meyve ve sebzeleri toplamak zorunda kalıyor. Türk halkı tarihinin hiçbir döneminde böyle- sine bir sefaleti ve rezaleti yaşamadr... Hükümet, bütçeyi ve Türk halkını ra- hatlatacak böyle bir uygulamadan neden korkuyor?.. Başbakan, üç beş yüz bin yüzsüzün vurgununa son vermek için daha neyi bekliyor? tŞÇtNtN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Ucuz Ağıt Gece karanlığında ekmek kuyruğundaki yaya- lara çarpan bir sarhoş şoför, ramazan bağışının ça- mur ortasındaki bir kamyondan yapılmaya kalkı- şılması ile ortayaçıkan sefalet görüntüleri, TBMM'nin havalandırmasını tamir ederken ölen işçiye veril- mek istenen tazminatın koltuk değerinin yarısının altında kalması.. çarpık düzeni sergileyen çok çar- pıcı ömekler. "Olmaz böyle şey" diyerek isyan etmek insan olmanın gereği. Ancak bir yandan "olmaz böyle şey" deyip, diğer yandan böyle şeylerin olması için ellerinden geleni yapanlar için biraz ucuz şov, ucuz ağıt olmuyor mu? Çağımız medya çağı. insanlan kendilerine, çı- karlanna yabancılaştırarak haklarını gasp etme çağı. Her ne kadar çağımızda hâlâ en ilkelinden insan hakları ihlalleri, hak gaspları yaşanıyorsa da en yaygın hak gaspı, sömürü yöntemi, insanın beyninin yıkanması, yönlendirilmesi, aldatılması. Baksanıza en haktan yana geçinenler, en çok baş- kalarının haklarını gasp edenler. En dürüstlükten söz edip, Allah'ı ağızlanndan eksik etmeyenler, en çok yalan söyleyen, en çok hileye başvuranlar. Katillerin, çetelerin "Türkiye sizinle gunır duyu- yor" diye alkışlandıkları bir büyük karmaşada ya- şıyoruz. Vatandaş bakıyor. Medyası, siyasetçisi, yıldız yorumcusu, başına gelenlerin ne kadar sorumlu- su varsa herkes haktan, kenisinden yana. "Olmaz böyle şey" diye bağıranlar, ağtt yakanlar korosun- da. Kafası kanşıyor, başınagelenlerden kimin, kim- lerin sorumlu olduğunu bir türlü anlayamıyor. Bir yandan sosyal güvenlik sisteminin, sosyal dev- letin karşısındaolacak, yatıp kalkıp herşeyin ama her şeyin özelleştırilmesini savunacaksm. Eğitim, sağlık gibi yaşamsal alanlarda hizmetlerin paralı olmasındaetkili rol oynayacaksın. Hükümet kaza- ra bir vergi reformu paketi hazırlamaya kalkışacak, rant gelirierine şöyle ucundan dokunmak isteye- cek, kıyametlerin koparılmasında, rantçıların ku- ru yaygarasında aracı olacaksın. Sonra tek tek özel olayları alıp, hastane kapılarında yaşanan dramlarda, ucuz halk dalkavukluğu yapacaksın. Dahası bir özel hastayı ele alarak onu kurtarmak üzere kampanyalar düzenleyerek reyting rekor- lanna oynayacaksın. Bilgi çağının sanal bebek, sanal sevgilileri, ışık patlamalı çocuk dızileri.. çocuklar ve büyüklerin ruh sağlığında ne kadar zararlı, ne kadar gerçek dışı iseler, yaşamın her alanında o ölçülerde bir aldat- maca, gerçekleri saptırma düzeni egemen oluyor. Insanlar, öylesine koşullandırılabiliyorlar ki so- nunda kola tüketimi ile gelişmişlik düzeyi arasın- da doğrudan bir bağ bile kurulabiliyor. İnsan sağ- lığı için çok daha gerekli, daha yararlı, daha ucuz, hele de çocuklann gelişmesinde yaşamsal sütün papucu dama atılıyor. Gelişmiş, parası olan ülke- lerde alışkanlık yapan, sağlığa da zararlı, pahalı kola tüketimi bir yaşam biçiminın özlemi ve sim- gesi olarak patlama yapıyor. Istatistikler gerçek- ten de zenginlik ile kola tüketiminin artışı arasın- da doğrudan bir bağ çıkarabiliyor. Insanlar kamu işletmelerinin verimsizlığine ko- şullandırılıp, paralı sağlık hizmetlerine özendirilip, kamu sağlık hizmetlerinden uzaklaştırılıp, paralı özel sağlık hizmetlerine yönlendirildikten sonra olan oluyor. Sağlık para karşılığı, meta haline gel- diğinde, can para ile satın alındığında, çok büyük paralar karşılığında çok insanın sağlık hizmetlerin- den yararlandığı, çok büyük çoğunluğun hastalık- lara ölümlere terk edildiği bir çark doğuyor. Işte o noktalarda çok büyük kampanyalar ile çok büyük paralar karşılığı ancak bir iki özel kişi kurtarılarak kitlelerin uyutulması farz oluyor. Bu türden örneklerle sayfalar doldurabilir, çar- pık düzenden, çarpık yönlendirmeden yakınıp du- rabiliriz. Iş, oyunu bir yerlerden bozabilmekte. Ucuz şovlara, ucuz ağıtlara sırt çevirebilmekte. Çağımızdaki en büyük tuzağın, insanın gerçeğin- den uzaklaştırılması, sanal dünyada aldatılması, bu yolla teslim alınması olduğunu görebilmekte. ESİAD arastırması Egeli işadammm korkusu enflasyon tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Egelı sana- yici ve işadamlan, 1998'de en çok enflasyondan çeki- niyor. Sanayicı \e işadam- lan, hükümetin hedefle- diği yüzde 50'lik enflas- yon hedefmin tutmayaca- ğı görüşünde. Egelı sana- yiciler. enflasyonun '98 yılında yüzde 61-70 ara- sı gerçekleşmesini bekli- yor. Ege Sanayicılen ve lşa- damlan Derneği (ESİAD) tarafindan gerçekleştiri- len ankette, üyelerinin yüzde 43'ü ekonomik alandaki gelışmeleri umut verici. yüzde 34ü herhan- gi birdeğişikliğın olmadı- ğı, yüzde 21'ı ise umut kı- ncı olarak değerlendirdi. ESİAD üyeleri. 1997'nin en büyük soru- nu olarak enflasyonu gös- terdi. ESİAD üyeleri ay- nca siyasi ıstikrarsızhk, iç borçlanma. ekonomik belirsizlık. özelleştirme, kamu harcamalan. vergi politikası, terör. işssizlik ve döviz kurlannı dığer so- runlar olarak sıraladı. ESİAD üyeleri 1998'de ekonomik sorun yarata- bilecek seçenekler içinde enflasyonu \ ine baş, sıra- ya oturttu. Bunu iç borç- lanma. özelleştirme. eko- nomik belirsizlik. vergi politikası, siyasi istikrar- sızlık. ekonomik durgun- luk, kamu harcamaları. ekonomi yönetımınin ye- tersizliği ve altyapı sorun- lan izledi. Ankete katılan üyele- rin büyük bir bölümü 1998'de yeni yatınm ya- pacaklannı, yeni eleman alacaklannı dile getirdi- ler. Aynca üyelerin yüz- de 55'i. gümrük birliğinin ikinci yılında anlaşmanın çalıştıklan sektör üzerine hiç bir etkide bulunmadı- ğını da bildirirken, yüzde 34'ü olumlu, yüzde 11 'i olumsuz etkıleri dile ge- tirdiler. ESİAD anketinde so- rulan "1998 >ihnı makro düzeyde Türkiye ekono- misiaçısından nasılkarş»- hyorsunuz'" sorusuna üye- lerin yüzde 45 i kayda de- ğer bır değışıklik bekle- miyorum yanıtını verdi. Enflasyon tahmini • Üyelerin yüzde 36'sı yüzde 61-70. • Yüzde 27'si yüzde 71-80, • Yüzde 21'i yüzde 50-60, •Yüzde 9'u yüzde 81-90, •Yüzde 2'si yüzde 91-100. •Yüzde 5'i de yüzde 100'ün üzerinde enflasyon bekliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle