23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6OCAK1998SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 1997Me tank mı, televizyon mu? MAHMUT T. ÖNGÖREN Ağırbaşlılığıru karatlamak için olsa ge- rek sözcükleri tek tek söylediği için TV izleyicilerini üç yaşındaki çocuk yerine koyduğunu sezemeyen çok "ünlü gez- gta" ve "efsane" sunucu. arada sırada parmağını ekran başındakilere uzatıp TV izleyicilerinin gözlerini deşmeyi 1997 yı- lında da sürdürdü ve soğuk ülkelerin buz- la kaph topraklan üzerinde bir güzel de namaz kıldı. Ileri sürdüğüne göre hem ha- berciydi hem de belgeselci. Doğrusu, böylesi hiç görülmemişti. Zaten 1997"de görülmemişleri TV ekranlannda görerek gözlerimizin dönmesinden kendimizi kur- taramadık. İşte aşağıda birkaç ön\ek... Bir alaturkabayan şarkıcı. binlerce TV' izleyicisinin gözlerinin önünde yaşlıca bir stüdyo konuğu hammakalçalannı bir güzel ellettirdi ve sonra da "Güzel mi" diye soruyu yapıştınverdi. Milyonlara eriştiğini her firsatta bangır bangır bağı- ran bir özel TV kanalının kadın haber su- nucusu, her akşam saçınrn renginı ve bi- çiminı değıştirerek "Sizhaberedeğfl,ba- na bakın ve benden aynlmayın" dercesi- neTV izleyicilerini büyülemeyi 1997'de de sürdürdü. Ama kımin düzenlediği ve kımin seçtiği belli olmayan "yıhn TV'd- teri yanşmalarTnın hiçbirinde tek ödül bile alamadı. TV haberlen ve izlenceleri, işi cinsel- lik boyutunda öylesıne uzattı ki artık ha- berlenn başköşelerine yerleşen defile- lerdeki çıplaklık gösterileri bile gölgede kaldı. Muayenehanesine gelen kadın has- talara cinsel tacizde bulunan bir doktoru pusuya düşüren 17 yaşmdaki "•manken* genç kız. taciz olayını gizli kamera ıle sap- tadıkîan sonra o TV kanalı benim. bu TV kanalı senin dolaştınldı ve en sonundabir TV haber bültenınde doktorun cinsel or- Fatma Girik ^ yutlan bile tartışmaya açıldı. r ftyni1<onu Hürya Avşar'ın şov izlence- Sınde de bu "utangaç" kadının 2 metre 25 santimetre boyundaki bir basketçiye "Bürün organlann vücuduna göre oran- tdı mı" diye sormasıyla yıne gündeme geldi ve basketçimn "Her organım nor- malbayutta" diye \erdiği yanıtla kapan- dı derken böyle sorular sorduğu için her halinden utangaçlığı anlaşılan Avşar. di- ri birkadm konuğunun göğüslerini Cenk Koray'a ve kendi göğüslerini de o uzun boylu basketçiye ölçülttürerek cinsel or- gan boyutunun yanı sıra meme boyutu- na da dikkat çekti ve televizyonlanrmzm cinsel eğitimdeki yerini bir kez daha vur- guladı. Ama herhalde ahlakçılar bu utangaç- lığı ve eğıtımi pek algılamadılar kı Hül- ya Avşar'ın ve Huysuz Vlrjin'in TV iz- lencelerini taa RTUK'e dek şikâyet etti- ler. Her firsatta radyo ve TV kapatmayı musluk açıp kapatmak değin kolay sanan RTÜK ise bu konuya eğilmeyi pek önem- semedı. Oysa suç işlemiş ne denli "med- yatik" olabılecek genç kadın ve erkek varsa. özel televizyonlann hem izlence- lerinde hem haberlerinde hem de dizile- rinde topluma benimsettirilmek ve "star" yapılabilmek için çahşıldı. Hatta bir ci- nayetin kahramaru genç kadın aynı cina- yet olayının anlatıldığı dızide başrolde kendini oynayarak özel televizyonlann 1997'de rol dağıUmına verdikleri önemi ortaya çıkardı. 1997'de TV dizileri de giderek arttı. Ün- lü ünsüz. amatör mamatör, profesyonel mrofesyonel. model, manken çok sayıda kişı o)unculuk örneklerinin en kötüleri- ni vererek bu dizilerin tutulmasını sağla- dı. Evet, yanlış okumadınız. Kötü senar- yolu, kötü oyunlu TV dizileri tutulurken, "trafikcanavarTnın kardeşi "reytingca- navan" bu dizilerin arasındagerçekten bel- li bir değer taşıyan "Şehnaz Tango"nun artık peşinden giden olmadığını söyledi ya da öyle söylemesi istendi. Diğer dizilerde, özel televizyonlann izlencelerindeki ve haberlerindeki rezil- liklere ve adiliklere ayak uyduran kadın- lar cınselliğın her haltını sergiliyorlar ve ızleyicilerden hıç de olumsuz tepki almı- yorlardı. Ama "ŞehnazTango"nun kah- ramaru kadın. kocasından aynldıktan son- ra kendi yaşamında bir başka erkeğe yer verme ginşiminde bulununca "reyting canavan"mn hışmına ugramıştı ya da böyle söyîemek yay^rıcılann işine geliyor- du. Başkalanna göre de bu kadın kahra- man yaşamı sorgulamaya başlayınca si- yasa ekonomısinin tutsağı TV izleyicile- rinin gözünden düşmüştü. Bunu görün- ce, 1997 yılında tüm TV kanallannda ye- ni başlayan diziler arasında en aklı başın- dabir yapıt olarak görünen "Baba Evpnin başına 1998'de neler gelebileceğini me- rak edemeden yapamıyor ınsan. 1997 yılında özel televizyonlarda ha- bercilik, habercilikten başka her şey ola- bileceğini kanıtladı. Bültenleri neredey- se çınlçıplak dolaşan mankenlerin her dolduruşunda. "Mayolarveiççamaşırla- n nefes kesti" demekten başka söz bula- mayan sunucular görûldü. Hülya Avşar'ın Paris'teki nikâhı hem de naklen ve hamı- leliği de tüm aynntılanyla şeklen TV ha- berlerinde, izlencelerinde ve reklamlar- da bile yer aldı. Bırbirlerinden ayrılan şarkıcılar. kavga eden ünlü sevgililer, bir- birlerini tokatlayan kadın ve erkek med- yumlar, dayaklar. dövüşler, itip kakma- lar. polis coplan. fahişeler. travestiler, es- rar çekenler, çöplüklerde yaşayanlar, ya- kınlan öldüğü ya da öldürüldüğü için acı- lanndan kendilerini yerden yere atanlar, yaşamlannı en sefıl ve acınası şekilde sürdürenler ya da sürünenler TV haber- lerinin başköşelerinden kendilerini gös- terdiler. Tüm bunlarabakınca, Türkiye'de 1997 yıhnda haberkalmadığını düşünebilirdi- niz. Ama gerçekten de haberlik olaylar bittiği için olsa gerek înterstar'ın akşam haber bülteninde bir erkek sunucu her Deniz Arman Sadertin Teksoy gün bir öykü okumaya başladığında. ko- nunun ne denli acınası bir noktaya gel- digi de ortaya çıktı. 1997'de ortaya çıkan bir başka gerçek daha da vardı ki, hepsinden daha acı ve korkunç bir olguyu vurguluyordu. Evet, rV haberleri ve izlenceleri, işi cinsellik boyutunda öylesine uzattı ki, artık haberlerin başköşelerine yerleşen defilelerdeki çıplaklık gösterileri bile gölgede kaldı. Suç işlemiş ne denli 'medyatik' olabilecek genç varsa, özel televizyonlann haberleri ve dizilerinde topluma benimsettirilmek ve 'star' yapılabilmek için çalışıldı. Diziler giderek arttı, çok sayıda kişi oyunculuk örneklerinin en kötülerini vererek bu dizilerin tutulmasını sağladı. 1997'de TV bezirgânlan ve esnafi, tüke- tim toplumu olmanm acımasız oluşu- munda dahaçokreklam geliri ve daha çok kâr elde etme tutkusuyla yozlaşttncı her yola başvurmaktan çekinmediklerini ar- tık adarnakıllı kanıtladılar. Ama değişen toplumun baştan sona altüst ettiği ahlak anlayışıyla da insanlar suç olsa da olma- sa da en kötü ve aşağılayıcı davranışla- nyla ün edinmeyi kendileri için uygun gö- rüyoriardı. Bu üne dayanarak ekranlarda boy göstermekten ya da çevresinın ilgi- sini çekebilmek için bir suç işleyerek, onunla bununla cinsel ilişkiye girerek. en akıl almaz işleri yaparak, en adi dili kullanarak, en aşağılık açık saçıklığabaş- vurarak ekrana çıkma yolunu bulup ün- lenmeyi, tanmmayan bin olarak kalma- yayeğliyorlardı. Artık günümüzdeki özel televizyon yozlaşmış toplumun gerçek- ten de çok gerçekçi, gerçekçi olduğu de- ğin de acı vericı aynası olmuştu. Böyle bir ortamda Türkiye'nin radyo- TV alanındaki sorunlannabir çözümbul- mak giderek hayal oluyordu. Nitekim, zaten tekellerin ellerindeki radyo-TV ya- yımcılığını sözde düzenlemek amacıyla kurulan RTÜK bu sorunlan ortadan kal- dırmak için bir yasa önerisiyle 1997'de yeniden oluşturulmak üzere ele alındığın- da aynı tekellere daha çok teslim olacak gıbi göründü. Yabancı TV kanallan ile telif bakla- n konusunda büyük çıkmazlara girdığı anlaşılan Türk Telekom A.Ş. ise kablo- lu TV alanında abonelerine verdiği sö- zübirtüriügeTçekleştiremedi. KürtçeTV konusu ise kimi zaman Avrupa'ya de- mokrasi sözü verebilmek aldatmacası- na uygun olarak. kimi zaman da yurti- çindeki gerginliği azaltmak için 1997 içinde politıkacılar tarafından sık sık dile getirilmesine karşın büyük bir ya- lan olarak kaldı. RTÜK ise bir başka konuda işlevsiz kaldı. Daha önceki yıllarda açıklandı- ğı gibi, 1997'de Türkiye'de yayın yapan özel radyolara ve televizyonlara 1997 içinde RTÜK tarafından yayın izni ve frekans verilecekti. Ama 1997 sonlan- na doğru. askerler şeriatçı yayın yapan radyolann ve televizyonlann denetlen- mesı ve tümden engellenmesi için hü- kümet üzerinde baskı yaratarak RTÜK'ün yapacağı frekans ihalesini ertelettiler. Simdi bu konu da 1997 yı- lından 1998 yılına çözümü meçhul bir sorun olarak kalmış bulunuyor. Ya bu arada TRT ne yaptı? Uzun bir süreden beri vekâletle yönetilen bu dev- let radyo-TV kurumu, 1997 içinde en so- nundabir genel müdüre kavuştu ve bu ge- nel müdür de doğrusu iç açıcı kimi açık- lamalar yaparak gelecek için TRT'nin haber ve izlence yayıncıhğı bakımından umutlanmamızı sağladı. Yukarda belirt- tiğim özel televizyonlann yozlaştıncı ha- berlerine ve izlencelerine karşın, kimi olaylan bu özellerden öğrendiğimız ve iz- lediğimiz bir gerçektir. Hatta, "reyting" getirmediği savıyla çok geç saatlerde ya- yımlanan, genç televizyoncular taraftn- dan hazırlanmış izlencelere yine özeller- de rastladığmuz da kabul etmemiz gere- ken bir başka olgudur. Baskı altında pro- tokol haberciliğinden başka bir türde ha- beT vermeyen, çeşitli olaylara hiç değin- meyen, kuru ve tekdüze yayıncılık ör- neklerine sıkı sıkı başvuran TRT, baka- lım 1997'dekı silikuygulamalanndanye- ni yönetimi ve içinde yıllardan beri ba- nndırdığı ve hiç de yararlanmadığı ger- çekten yetenekli elemanlan sayesinde kurtulabilecek mi? 1997'de birtürlü çözüme kavuşturula- mayan. bana kalırsa kavıışturulmak isten- meyen sorunlardan biri de ayaktopu kar- şılaşmalannın CINE 5'ten şifreli naklen yayınlannın yapılıp yapılmayacağıydı. YayınlarClNE 5"ten yapıldı. şifresizya- yın için sürdürülen tüm çabalar ise ha- vada kaldı. Zeynep IJIudağ 1997'nin önemli TV olaylanndan bi- ri de Flash TV'nin lstanbuVdâki stüdyo merkezinin süahlı zorbalar tarafindan ba- sılması ve bu baskının sorumluluğunun da Çükr'ler üzerinde kalmasıydı. Ama 1997'de bu konu da açıklığa kavuşmadı. CHP Genel Başkanı DenizBav-kaL elin- deki belgelere dayanarak çok sayıda RP'li belediyenin dınci yayın yapan Kanal 7'ye paTa verdiğinı açıkladı. Bu belgelerde Kanal 7'ye her ay gönderilen yüklü çek- lerin miktarlan da tek tek açıklandt. Es- ki CHP Şışli Belediye Başkanı Fatma Girik de "SözFato'da" adlı izlencesinde yayımladığı bir kasette RP Genel Başka- nı Necmettin Erbakan'ın. "Televizyonol- madan bir davanın şürütülmesi müm- kün değiklir. Bugün yapdan cihatta te\e- viz>'onu isterseniz tank biriiği, isterseniz hava ku\Aetieri olarak tarif edin. (...) Ka- nal 7 için vereceğiniz paralar bu anlama getecektir" dedıği görüldü. Kısacası, 1997'de televizyonun için- den tankın da geçtiğinı bir kez daha gör- dük. İrlandalı şarkıcı Enya'nm yeni albümü Avrupa'da piyasaya çıktı Her albümyenibirbaşlangıç 36 yaşındaki Enya müzjsyen bir aileden geliyor. Kültür Servisi - Özel yaşanu, sevgilileri, paparazzilerin dikkatini çekmiyor. O, sadece müziğini yapıyor ve seyircilerine ulaşmayı amaçlıyor. Henüz bir halk konseri vermedi ama müzik listelerinde Madonna ve Tına Turner gibi ünlü kadın şarkıcılan geride bırakıyor ve albümleri milyonlarca satıyor. Kendisini müziğe adayan, ilahi korolan ve kelt mistizmini dinleyicilere sevdiren trlandalı sanatçı Enya'nın, klasik şarkılannın yanı sıra iki yeni çalışmasının da yer aldığı 'Paint The Skj- With Stars' adlı yeni albümü Avrupa'da piyasaya çıktı. tki Grammy ödülünün sahibi olan, Orinoco Flow adlı single ve dört albümü ile 33 milyondan fazla satan Enya, müzık şirketleri tarafından tüm zamanlann en iyi kadın sanatçısı olarak tanımlanmaktan pek hoşnut değil. Diğer sanatçı arkadaşlan Madonna ya da \Vhitney Huston gibi aşın süs ve gösteriş meraklısı olmayan Enya, utangaç, siyahlar giyinen küçük bir kadın olarak anılmaktan daha memnun. Irlanda'nın Donegal kentinde doğan Enya, doğduğu yerin manzarasmın sürekli kendisiyle birlikte olduğunu ve kendisine ilham verdiğini söylüyor. Doğduğu yerlere yılda ancak birkaç gün gidebildiğini söyleyen sanatçı, evinin kendisine müthiş bir enerji verdiğini de ekliyor. 36 yaşındaki Enya. müzikle iç içe bir aileden geliyor. Eski bir orkestra şefı olan baba Leo Bhraonain. şimdilerde Irlanda müziği yapan ve kendi ismiyle anılan bir müzik kulübü işletiyor. Annesi Maire ise orkestra vokalistı ve müzik öğretmeni. "tki erkek kardeşim, Pol ve Ciaran, ku kardeşim Mane ve iki kuzenim orkesrradaydık. Okuldan a>Tildıktan sonra, piyano ve klasik müzik öğrenmeye başladım ve yaklasık iki yıl çeşitli sanatçuara vokal yaptun." Enya'mn geleneksel trlanda müziğiyle tanışmasını ve bunu başanyla sürdürmesini sağlayan iki isim var. Nickj1 Ryan ve eşi Roma Yeteneklerinden ve başanlanndan konuşmaktan kaçınan İrlandalı sanatçı, sorumluluklannın farkında olduğtmu ve bunlan yerine getirmek için çok çaba sarf ettiğini belirtiyor. "Dört erkek ve dört kız kardeşten oluşan oklukca kalabahk ve koruyucu bir aileden geliyorum. Yatıh okula gittiğimde yainızlık ve özgürlükle taruştım. Ashnda özgürlük müzik için de j^-^nya, müzik şirketleri tarafından tüm zamanlann en iyi kadın sanatçısı olarak tanımlanmaktan pek hoşnut değil. Diğer sanatçı arkadaşlan Madonna ya da Whitney Huston gibi aşın süs ve gösteriş meraklısı olmayan Enya, utangaç, siyahlar giyinen küçük bir kadın olarak anılmaktan daha memnun. geçerfiydi ama yine de ona bağımlı kalmayı yeğtedim. Klasik müzik eğitimi almama rağmen, kilise müziğinden. İrlanda ve Jig dansuıdan etküendim. Haürhyorum da evde, saatlerce piyanonun başında oturur ve klasik müzik çauşmalan yapardım. Bir de Nkky ile mü/îk üzerine yaptığnmz taröşmâlar ve sohbetier™ Nicky'nin kansı Roma. trlanda mitolojisini i>i bilirdi. Hikâyeler anlatır, şiirler yazardL Onlarla birlikte yaşadığun doğal ortam benim müzik hayatunda büyük rol ovnadb DuMin'de küçük bir stüdyoda birçok çahşma yapbk ve tekrar piyano eğitimime geri döndüm. Bu iki insanla olağanüstü denevimler yaşadım. Onlar bana inanddar ve risk almam için bana cesaret verdiler." "Ne zaman müzik hakkında konuşacak olsam, hemen 'biz' diyerek başlıyorum söze" dıyor Enya. 'Biz'den kastettiği ise Nicky ve eşi Roma. "Melodiler yazıyorum, piyano ve klavye çalryorum, vokal yapıyorum. Roma lirikleri yazıyor, Nkky ise düzenlemejeri yapı\or. Onlar mü/.iği hissediyoriar. İnanılmaz bir sezgileri var. Roma, müziği duyduğumda benim neler hissedebileceğimi hemen anlıyor ve biliyor. Roma sayesinde David Puttnam'ın 'The Frog Prince" adlı fılminin ve BBC'nin "Keltler" serisinin müziklerini yapük. Üçümüz, haftada beş gün stüdyoya kapanarak, iki yılda >aptık albümü. Melodrye başüyordum, bekliyordum ve bunun beni nerelere götüreceğini bekliyordum. Mükemmeliyetçi olduğum için acek etmeyi sev-mjyorum." Albüm tamamlandıktan sonra, bütün kapılan kapatıp küçük bir odaya sığındığmı söyleyen Enya, biraz beklediğini sonra odadan çıkıp bu müzikleri kimin dinleyeceğini ve bunlann bir dinleyicisi olup olamayacağını düşündüğünü belirtiyor. "Her yeni albüm, yeni bir başlangıç benim için. Geçmiş albümlerin başanh olmasu işimi kolay laştırmıyor. İnsanlar, siz başanh oldukça güveninizin yerine geldiğini düşünüyorlar. İşün için birçok özveride bulunuyorum. Belki de bu durum özel yaşantunı da etküiyor."' İşinin her zaman birinci planda olduğunu söyleyen Enya, yalnız yaşamayı sevdiğini ve ilişkilerinin yaşam tarzıyla çatışmasma izin vermediğini de vurguluyor. The Feenist Balalayka CRR'de • Kültür Servisi - Rus folk enstrümanlan grubu Feenist Balalayka, 9 Ocak Cuma günü saat 20.00'de müzikseverlerle buluşuyor. Topluluk profesyonel performans tekniklerinin çeşitli özelliklerinin bir araya geldiği Rus halk çalgılan sanatının son temsilcilerinden. Balalayka. bayan, domra, ve zhalieyka, ağaç boynuz. boru gibi çok az bilinen enstrümanlar dahil 50'den fazla enstrümanı çalan 19 profesyonel sanatçıdan meydana gelen grubun yönetmeni Devlet Sanatçısı Igor Obrickine. Topluluk tarafından icra edilen tüm eserler virtüözite gerektiren çeşitli enstrümantal parçalardan ve her bir sanatçı için yazılan solist-vokalist tarzı popüler Rus ulusal şarkılanndan oluşuryor. The Feenist Balakaya'nın repertuvan Rus geleneksel şarkılannın yanı sıra îtalyan. Alman ve Ukrayrıa halk şarkılanna da uzamyor. (232 98 30) Filistinli yönetmenin Lübnan vizesi geri çevrildi • Kültür Servisi - Geçen yıl Beyrut Film Festıvali'nde ödül alan Filistinli yönetmen Michel Khleifi'nin Lübnan vizesi. hem Israil hem de Belçika pasaportu olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi. "Wedding in Galilee" isimli filmiyle birçok uluslararası ödül kazanan yönetmen, Beyrut'a özel bir üniversitede sinema dersleri vermek üzere davet edilmişti. Brüksel'deki Lübnan Konsolosluğu tarafından \ ize verilmeyen yönetmen. geçen yılki festivale katılabilmek için politikacılann ve sanatçılann baskısı sonucu vize alabilmişti. 1948 yılından bu yana îsrail'le savaşan Lübnan, Israil vizesi olan ya da tsrail'i ziyaret edenlerin ülkeye giremeyeceğini belirtti. Woody Allen, Harry Block ile karşılaştırılmak istemiyor • Kültür Servisi - Oyuncu ve | B J ^ H | yönetmen Woody Allen son filmi 'Deconstructing Harry"de canlandırdığı rol ile gerçek yaşamının karşılaştınlmasından bıktı. Allen. filmde takıntılı yazar Harry Block'u canlandınyor. Allen yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "İnsanlar Harry'nin yaşamı ile benim yaşamımı kanştınyorlar. Gerçek yaşamımda Harry gibi ilaç kullanmıyorum ya da Harry gibi oğlumu kaçıracak kadar çılgın değilim." Harry'nin kadınlar. bilim, felsefe. din ve sanat konusundaki görüşlerini paylaştığını belirten Allen, kendi yaşamının Harry'ninki kadar karmaşık olmadığını söyledi. Sessiz film ustası Dove öldii • Kültür Senisi - Sessiz film ustası Billie Dove 95 yaşında hayata gözlerini yumdu. 36 sessiz filmde rol alan sanatçı bunun yanı sıra 1927 yılındaki "An American Beauty" ve 1928 yılındaki "Heartof a Follies Girl" gibi filmlerin de arasında yer aldığı 12 sesli filmde görüldü. 1962 yıhnda "Diamond Head" isimli filmde rol aldıktan sonra evine kapanan sanatçı bütün söyleşileri ve sorulan yanıtsız bıraktı. Mustata Kandıralı 70 yaşında • BL1RSA (AA) - Türkiye'de klametin en büyük virtüözü olarak bilinen ve müzik yaşamında ödün vermeyen tavn ile tanınan Mustafa Kandıralı 70 yaşına girdi. Kandıralı, yeni yıla, Avrupa'da satışa çıkan "Caz Roman" CD'si ile girdi. Kandıralı, Alrnanya'da faaliyet gösteren All Music Guıde şirketinin "Turkısh Jazz" olarak dünya piyasasına çıkardığı CD'nin 70 yaşına denk gelmesinden mutlu olduğunu belirterek "ölene dek klarnet çalmayı bırakmayacağını" söyledi. Andon'da Salı Konserleri • Kültür Servisi - Andon geçen sezon başlattığı "Salı Konserleri"ne bugün Ankaralı grup WAWA ile yeniden başlıyor. Kendi bestelerini icra eden ya da çeşitli müzik türleri üzerine yorum empnvizyonlan yapan gruplar bundan sonra her salı Andon'da konser vermeyi sürdürecek. 1997 yıhnda Aydemir Özügü' ve Çağman Coşkun tarafından Ankarada kurulan grup, kuruluşundan bu yana kendi özgün repertuvannı oluşturuyor ve sadece kendi bestelerini çalıyor. Salı Konserleri kapsamında daha sonra Kapsül, Tuzlu Nehir Beşlisi, Siya Siya Bent, Baba Zula, Rapor 2 gibi gruplar izlenebilecek. Erzurum Şehir Tıyatrosu'na destek • ERZURUM (.\A) - Kültür Bakanlığı. Erzurum Şehir Tiyatrosu'na 350 milyon lira maddi destek verdi. "Gelinin Fendi Kaynanayı Yendi" adlı oyunun sahnelenmesi için destek aldıklannı belirten Erzurum Şehir Tiyatrosu Yönetmeni Semih Yetim, amatör topluluklann yaşatılması için bu tÜT yardımlann sürdürülmesı gerektiğini savundu. Asal'ın Uyku' enstalasyonu • Kültür Servisi - Selda Asal'ın "Uyku" başlıklı görsel, işitsel enstalasyonu çarşamba gününden itibaren BM Çağdaş Sanat Merkezi'nde yer alacak. "Uyku" başlıklı enstalasyonda saydam yaratıklar, düş defterleri, müzik kutusu gibi nesnelerin yanı sıra video ve ses kullanarak sessizliğe ilişkin düşsel/zihinsel bir mekân yaratan sanatçının sergisi 31 Ocak'a dek izlenebilecek. Müzikoloji eğitimi gören sanatçı. sanat eğitiminı Avusturya Salzburg'da G. Eisler. O. Oberhuber. E. Vedova; Italya Floransa'da R. Bunkıni, K. Knippel stüdyolannda resım ve serigrafi çalışarak sürdürdü. 1990 yılından bu yana el yapımı kâğıtlar üzerine üst üste yazılarak okunamaz duruma getirilmiş metinlerden oluşan "'Palimsestler"ı ve zamana. mekâna ve özneye ait bilgilerin silinmesini içeren arşivleri üreten, bu yapvtlannı galeri mekânlan ve açık mekâanlarda sergileyen sanatçı, bu yapıtlann kavTamını oluşturan sessizleştirme, okunamamazhk ve suskunluk durumunu "Uyku'' başlıklı çalışmasıyla sürdürüyor. (231 10 23)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle