14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' 31 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER OHAL'deiB sendikacıya süpgün • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Olağanüstü Hal Bölge Valıliği. sorumluluk alanı ve bazı mücavir illerde 16 sendikacının görev yerlerini değiştirdi. Diyarbakır KESK - Şubeler Platformu'ndan yapılan açıklamada, "Bu sürgünlerin derhal iptal edilmesini talep ediyonız. Aksi takdirde yasal ve meşru zeminlerde haklanmızı alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi. Yunanlı bakandan Saygın'a tepki • ATİNA (AA) - Yunanistan Kalkınma Bakanı Vasso Papandreu, aileden sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın'ın, kız yurtlannda bakirelik testi uygulanmasını destekleyen tavnna karşı A\Tiıpa genelinde bir girişim başlattı. Yunan basınında yer alan haberlere göre Papandreu, 73 Avrupalı kadın politikacıya bir mektup yazarak, 'dehşet verici' bir uygulama olarak nitelediği bakirelik testi konusundakı tavn nedeniyle Saygın'ın kınanmasını ıstedi. Mektubunda, pek çok genç Türk kızının bu testin ardından intihar ettiğini öne süren Yunan kadın bakan, bu uygulamanın Türkiye'nin resmi politikası olmadığını ve pek çok Türk kadın örgürünün Bakan Saygın'ın istifa etmesini istedigini de kaydetti. ÇHD'den suç duyurusu • ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Aydın Erdoğan. RP'li tstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tayyip Erdoğan'ın verdiği iftar yemeğine katılan yargıç ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulundu. Başkan Erdoğan'ın 23 Ocak Cuma günü Florya Sosyal Tesisleri'nde verdiği yemeğe Istanbul adliyelerinde görevli bazı yargıç ve savcılar katılmıştı. Erdoğan buradaki konuşmasında, Anayasa Mahkemesi'nin karannı değerlendirerek, RP'nin siyasi ömrii süresince Türkiye'nin siyasi çıkarlannı zedeleyecek hareket yapmadığını savunmuşru. Karadeniz ve tenör PGİRESUN(AA)- De\ let Bakanı Hikmet İSamı Türk, bir süre önce Karadeniz'de Isahnelenmek istenen terör olayının. halkın sağduyusu ile bertaraf ledildiğini belirterek, *' Karadeniz "de terör jgündemden kalkmıştır" dedi. Karadeniz'de Sncelemelerde bulunan [Türk. bölgenin en önemli sorunu olan sahıl yolu konusuna hükümet blarak çözümleyecek ^ıeşteri vurduklannı kaydederek, 3 yıl içinde bu yolun lamamlanacağını söyledi. Uyuşturucu pperasyonu P İstanbul Haber Servisi - Istanbul Emnıyet Müdürlüğü ^arkotik Şube viüdürlüğü tarafından gerçekleştirilen bir operasyonda 4.5 kilo toz fcsrar bulundu. Olayla ilgili olarak ÖmeT Caymaz. Ramazan Bayraktar ve Cengiz JUçmak gözaltına alındı. ^lali Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre de yûrtdışından getirilerek gümrüldü sahada satılacak içki ve sigaralan sahte mühür kullanarak gümrükten fcıkarıp iç piyasaya süren bir şirketin 5 göreviisi yakalandı. Emniyetteki iç hesaplaşma nedeniyle fotoğrafın dava dosyasına konulmuş olabileceği belirtildi 'Fotoğraf kurgıı olabilir'tstanbul Haber Senisi - Gazeteci Me- tin Göktepe'nın Eyüp Spor Salonu'nda öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçtıkten sonra ortaya çıkan fotoğrafla ilgili tartış- ma sürüyor. Kurgu olabileceği iddia edi- len fotoğrafın neden iki > ıl sonra ortaya çı- kanldığı, akıllarda soru ışaretı yarattı. Ada- let Bakanı Oltan Sungurlu. fotoğrafı ga- zetelerde gördüğünü belirterek olayla ilgi- li aynntılı bilgileri öğrenme gereğini duy- madığını söyledi. Emek Gazetesi Yazıiş- leri Müdürü Ahmet Ergin, fotoğrafın em- niyet içindeki iç hesaplaşmadan dolayı or- taya çıkanlmış olabileceğini bildirdı. Bayram tatili nedeniyle BoluKarîalka- ya'da bulunan Oltan Sungurlu da. Gökte- pe'ye ait olduğu ileri sürülen fotoğraflan gazetelerde gördüğünü söyledi. Sungurlu, yargıya intikal etmiş hıçbır olayla ilgili ay- nntılı bilgileri öğrenme gereğini duyma- dığını ve yorum yapmadığını belirterek. "Yargı gereğini yapacaktır" diye konuş- tu. Olaylan global olarak değerlendirdiği- nı, bu yüzden de kışısel görüş belirtmeye- ceğinı söyleyen Sungurlu, "Göktepe ola- yı Türkiye'nin gündemine girdi. Biz de bu olayın çözülmesini isthoruz" dedi. Ergin, spor salonu önünde çekilen fotoğ- raftan müdahil avukatlann ve kendilerinin de haberi olmadığını söyledi. Ergin. olay- ların gelişimini 'iyi niyetli' olarak değer- lendirmediklerini vurgulayarak şöyle ko- nuştu: "Dosyaya konulan fotoğrafın or- taya çıkmasından önce de Göktepe'nın gözaltında öldürüldüğü, tanıkların, sa- nık Seydi Battal Köse'nin ifadeleriyle bi- liniyordu. Bu gelişmeler davanın seyri- ni değiştirtmecektir. Emniyet içinde bir iç hesaplaşma nedeni> le böyle bir fotoğ- raf dosyaya konulmuş olabilir." Gazetedeki arkadaşlarının da Gökte- pe'nin mavi çorap gıymedığını söyledik- lerini kaydeden Ergin. "Bu konuda kuş- kumuz var, fotoğrafta bir kurgu olabi- lir. Ancak emin değiliz" dedi. Göktepe ıle ilgili başka fotoğrafların da olduğunu öğ- rendıklennı söyleyen Ahmet Ergin, "Yar- gıyı yanıltmaya çalışanlarla mücadele edeceğiz"' diye konuştu. Göktepe davasının müdahil avukatlann- dan kamil Tekin Sürek de, fotoğrafın dosyaya keşıften önce konulması duru- munda Eyüp Spor Salonu önünde bir araş- tırmanın yapılabileceğını söyledi. Sürek. "Fotoğrafın doğruluğundan emin deği- liz. Ancak bu doğruysa iddialar kanıt- lanmış oluyor" dedi. Avukat Fikret İlkiz ıse sözkonusu fotoğ- rafı da\a dosyasında hiç görmediğini be- lirterek şimdiye kadar yapılan hıç bir du- ruşmada tanıklann fotoğraflara bakarak teşhıste bulunmadığını hatırlattı. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nın, yayımlanan fo- toğrafın dava dosyasına konulmasmı her- hangi bir ara kararla ıstemediğını bildiren İlkiz, sanık avukatlannın da mahkeme he- yetine fotoğrafın dosyaya konulması için başvurmadığını behrtîı. îlkiz sözlerini şöy- le sürdürdü: "O zaman bu fotoğraf şim- di ve davanın bu aşamasında neden or- taya atılmaktadır. Eğer bu fotoğraf Gök- tepeŞ e ait ise bu fotoğrafı 2 yıldır neden ellerinde tutuyorlar? Ne bekledüer? Eğer bu fotoğraf polis dosyasındaki Metin Göktepe fotoğrafı ise emniyet şimdiye ka- dar bu fotoğrafı neden kanıt olarak dos- yaya eklemedi?" Adlı Tıp Kurumu yetkilileri, şüpheli gö- rülen bir olayda maktulün yüzünün kapa- tılarak sadece iki kare fotoğrafının çekil- mesinin yeterli olmadığını belirttıler. Yet- kililer, bu tür fotoğraflann emniyete bağ- lı olay yeri ınceleme ekipleri tarafından çekildığini hatırlattılar. Dört buçuk günlük bayram tatilini dinlenme fırsatı bilen bazı tstanbullular, havanm soğuk olmasına aldırmadan soluğu deniz kıj ısında aldı. EUerindeki oİtalaria baiık ayına çıkan yurrtaşlardan şansh otanlar, bütçelerini zoriadığı için yaklaşamadıkJarı balık tezgâhîanndakllerin yerine. sofralarına emek katarak tuttukları taze balıkları götürdü. Kimisi içinse şaşkın bir bahğin oltasına takılmaması dert değildi. OnJar için baiık beklerken düş kurmak dinlenmeye yetiyorda. (Fotoğraf: k m İ L Y TÜNTÜL) Kenan Şeranoğlu, emniyetin incelemesi ve mafyanın- devreye girmesi üzerine kayıplara kanştı 6 Titan kapatdıp kurtulmak istiyor' • îzmir Barosu Başkanı Çetin Turan, şirketin fiilen bittiğini savunarak "Sistem tıkandı. Kendilerine yönelecek tepkileri frenlemek için yasal olarak kapatılmalarını gündeme getiriyorlar. Fiilen biten işi hukuken bitirelim diyorlar" dedi. MERtH AK İZMİR - "En yakın arkadaşını dolandır" sıstemı olarak adlandın- lan Titan'ın sahibi Kenan Şeranoğ- lu, mafyanın devreye girmesi ve kendısinin başta emniyet olmak uze- re incelemeye ahnması üzerine ka- yıplara kanştı. Şeranoğlu'nun, Kür- şat Yılmaz ın adamı Mehmet Ümit Şimşek'le Büyük Efes Oteli'nde buluşmasının ardından lstanbul'a gittiğı öğrenildi. Şeranoğlu ise ıddı- alan yalanlayarak "Kiirşat Yılmaz'ı tanımıyonırrT dedi. Şeranoğlu Ti- tan'ın faalıyetını sürdüreceğini söy- ledi. Asayiş Şube Müdürlüğü yetkili- leri, Şeranoğlu'nun aranmadığını belirtirken, Îzmir Barosu Başkanı Çetin Turan. şirketin fiilen bittiği- ni savundu Titancılann bu aşama- da ortaklarının tepkısinı çekmemek için böyle bir senaryo gerçekleştir- diklerini savunan Turan. şöyle ko- nuştu. "Halka genişledikçe insan sayısı da, para da artıyor. Mate- matiksel hesabın sonucu budur. 13. halkadaki insanların sayısı 67 milyon. Şu anda 4. veya 5. halka- da, yani 70-80 binlerdeler. Bu ta- bii ki tıkanacak ve tıkandı da. Kendilerine yönelecek tepkileri frenlemek için yasal olarak kapa- tılmalarını gündeme getiri>orlar. Fiilen biten işi hukuken bitirelim diyorlar. Cezası da yok bu işin di- ye diişünüyorlar. Baştan beri ya- pılan plan budur." Serbest Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necmet- tin Keleş de. Titan'ın yaklaşık 15 gün vergi numarası almak için çalıştığı- na dikkat çekti. Keleş, şu bilgileri ver- di: "Kimseye oturduğu yerde pa- ra verilmez. Buranın hangi vergi türüne girdiği yolunda yazı iste- diler. Vermedik. Ticari faaliyet de- ğil. En yakın arkadaşını kazıkla- mayla işe başlıyorsun. Maliye Ba- kanlığı sonunda bu numarayı ver- di. Sonra geliştirdikçe geliştirdi- ler. Herkes birbirini kandırdıkça olay bü\üdü. tşin içine girdin mi de çıkamıyorsun. Bence Türki- ye'deki tüm kanun boşlukların- dan yararlanıyor bu şirket." Hukukçular ise Îzmir Valiliği ıle Cumhunyet Savcılığı'nı eleştirerek "Yasaların boşluğu yok. Birtakım insanların çıkıp, biz soruşturma yaptık. yasalara girmiyor deme- leri yanlış. Cumhuriyet savcılığı so- ruşturma açmalıydı. \alilik ve sa\cılığın zafiyeti söz konusu bu- rada" dediler. TBKP'nin kapatılması AİHM, Türkiye'yi suçlu buldu STRASBOURG (AA) - Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan Türkiye Birleşık Komünist Partisi'nin (TBKP) açtığı davada Türkiye'yi 'suçlu' buldu. tnsan Hakları Mahkemesi. TBKP'nin kapatılmasıyla birlikte. Türkiye'nin. örgütlenme hakkıyla ilgili İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 11. maddesini ihlal ettiği görüşüne vardı. Mahkeme. Türkiye'nin söz konusu partinin liderleri Nihat Sargın ve Nabi Yağcı'ya mahkeme masraflan olarak toplam 120 bin Fransız Frangı ödenmesıni kararlaştırdı. 1990'da kurulan TBKP. Anayasa Mahkemesi tarafından aynlıkçı propaganda yaptığı ve yasalann komünist bir parti kurulmasına izin vermediğı gerekçesiyle kapatılmıştı. TBKP yöneticileri. İnsan Haklan Sözleşmesi'nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesi uyannca 1992 yılında. Türkiye'yi Avrupa tnsan Haklan Komısyonu'na şikâyet etmişlerdi. Şikâyeti inceleyen komisyon, 6 Araiık 1994tarihinde baş\-unanun kabul edilebilirliğine karar verdi. Daha sonra da başvuru, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 11. maddesi şöyle 1 "Her şahıs asayişi ihlal ctme>en toplantılara katılma ve başkalarıyla birlikte sendikalar tesis etmek ve kendi menfaatlerini korumak üzere sendikalara girme hakkı da dahil olmak üzere dernek kurmak hakkına sahiptir." Sevigen'den soru önergesi 'Sistem yasal mı?' • ANKARA (UBA) - tstanbul CHP Milletvekili Meh- met Sevigen, TBMM Başkanlığı'na verdiği soru öner- gesinde, TİTAN olayının geçmişte yaşanan banker fa- ciası krizi boyutlanna ulaştığı uyarısında bulunarak, "Bu sistemin ya da bu tür ticari faaliyetlerin yasal dayanağı var mıdır" sorusunu yöneltti. Sevigen, Baş- bakan Mesut Yılmaz tarafından \ anıtlanması ıstemı ile verdiği soru önergesınde şöyle dedi: # Benzer uvgulamayı doğrudan para toplayarak değil de, ticari ürünlerin pazarlanması kisvesi altın- da vürüten şirketler ya da oluşumlar tespit edilmiş midir? # Açık bir vurgun olan bu sistemin durdurulması ıçın hükümetıniz ne tür önlemler almıştır? # Şirketin faaliyetinin durdurulması sözkonusu olur ise, sisteme dahil olan vatandaşların paralan ne olacaktir? Devlet güvencesi söz konusu mudur? # Sisteme dahil olan yurttaşlanmız. tüketici hakla- nyla ilgili yasal düzenlemeden yararlanabilecek midir? Muammer Aksoy, Cebeci Asri Mezarlığı'nda anılacak 'Bu kara cinayet aydınlatılmalı' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Katledilişinın üzerinden 8 yıl geç- mesine karşın hâlâ faılleri buluna- mayan Atatürkçü Düşünce Derne- ği'nın (ADD) kurucusu ve ılk Genel Başkanı Muammer Akso>. bugün Cebeci Asrı Mezarlığı'ndaki gömü- tü başında anılacak. ADD'den yapılan yazılı açıklama- da. bu cınayetin devlet tarafından ay- dınlatılması gerektiği vurgulanarak şöyle denildi: "Faillerinin bizce 'meçhul' değil 'meşhur' olduğu açık- ça bilinen bu kara cinayetin devlet tarafından derhal aydınlatılması gerekmektedir. Muammer Aksoy cinaveti. Atatürkçü aydınlara yö- nelik "\ok etme" evlemlerinin bir Inönü-Churchill görüşmesinin yıldönümü Içel'in Tarsus ilçesine bağlı Yenice beldesinde 30 Ocak 1943 tarihinde yapı- lan İnönü-Churchill görüşmesinin 55. yıldönümü dolayısıyla Özel Çağ Üni- \ersitesi'nce bir kutlama töreni düzenlendi. tsmet Inönü'nün oğlu Erdal tnö- nü. buradaki konuşmasında, görüşmenin yapıldığı tarihte kendisinin 17 ya- şında lise son sınıf öğrencisi olduğunu ve olay ı çok iyi hatırladığını belirtti. Erdal İnönü ve İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi David Logan, daha sonra Barış Parkı'na giderek tarihi görüşmenin yapıldığı \agonu gezerek iki lide- rin görüştükleri masada bir süre oturdular. (Fotoğraf: AA) başlangıcı olmuştur. Bu karanlık olay aydınlatılmadığı >a da aydın- latılmak istenmediği için bizleri üzen ve düşündüren karanlık ci- nayetler birbiri ardına gelmiştir. Ka\ bedecek bir Muammer Aksoy! Kaybedecek bir l'ğur Mumcu da- ha \ok! Sessiz kalmak kabullen- mek olduğuna göre, hiç susmadık ve susmayacağız." Batıkent Demokrasi Platformu'ndan yapılan açıklamada da, bugün sa- at 12.30'da Vedat Dalokay Parkı'nda bir araya gelı- neceği, saat 13.00'te Uğur Mumcu Anıtı'na, saat 14.00'te de buradan Kent- Koop Kültür Merkezi'ne yürüneceği bildirildi. Anma programı kap- samında düzenlenen "Mumcu'dan Ak- soy'a...'" adlı söyleşi sa- at 15.00'te Kent-Koop Kültür Merkezi'ndeger- çekleştirılecek. Gazeteci Baki Özilhan'ın yönete- ceği söyleşiye konuşma- cı olarak. Uğur Mumcu Cinayetini .Araştırma Ko- misyonu Üyesi Eşref Er- dem ıle Ankara Üniver- sitesi Siyasal Bilgiler Fa- kültesı Oğretım Görevii- si Prof. Dr. Alpaslan Işık- lı katılacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Halkı Kandırıyorlar... Yazılı ve görüntülü kitle iletişim araçlarından bir bölümü, halkı fena halde kandırıyor. "Sana ne, canlan kandınlmak isteniyorsa kandınlsınlar" deme- yin. Deyimi bağışlayın ama, 'enayj yerine konan' kitle içinde ben de varım, sizler de varsınız. Günlük gazetelerden bir bölümünü, sabahlan bizim apartmanın kapıcısı alır. Sabah erken saat- te, kapının tokmağına bir naylon poşet içinde asar. Geçenlerde bir sabah, torbadan bir tomar piyan- go bileti çıktı. Büyük birtelevizyon kanalının piyan- go biletleri imiş bunlar. Geldiği gibi çöpe atacak- tım, ama şeytan dürttü, arkalanna bir bakmak is- tedim. İyi ki de bakmışım. Biletin arkasında 'çekiliş şartlan' sıralanmıştı. Bu şartlardan ikincisi aynen şöyleydi: "Ikramıyeyi ilan edilenden fazla kazanan çıkarsa müracaat süresi içehsinde başvuran talihliler ara- sında noter huzurunda çekilecek kura ile kazanan- lar belihenir." Hiç böyle bir piyango olur mu? Benim bildiğim; bir piyango düzenlendiği zaman, her ikramiye bir bilete isabet eder. Eğer bir ikramiyenin birkaç bi- lete isabet edebileceği peşinen varsayılıyorsa ve üstelik ilan ediliyorsa, bu işte bir 'üçkâğıtçılık' var, demektir. Kimse beni bunun aksine inandıramaz. Benzer bir durum bundan yıllarca önce, günde- lik bir gazetenin ikramiye dağıtımında gerçekleş- mişti. Dağıtılan kuponlarda belli sayıları bulanlara büyük para ikramiyeleri vaat edilmiş ve sonunda aynı numarayı binlerce insan bulunca, söz verilen miktar, numarayı bulanlar arasında dağıtılmıştı. Ta- bii ellerine sakız parası bile geçmemişti. Tabii kimileri buna itiraz etmişti. Fakat 'lotarya- nın' koşulları arasında bunu öngören bir madde- nin bulunduğu anlaşılmıştı. Sayılan tamamlayarak büyük paralar kazanma uğruna o gazeteyi sürek- li alanlar da soğuk birer bardak su içmişlerdi. Benim poşetten çıkan biletler, o gazetenin sa- hibinin aynı zamanda sahip olduğu bir televizyon kanalının düzenlediği araba piyangosunun bilet- leriymiş. Bu piyango hem o gazeteye büyük tiraj sağlamış, hem de televizyon kanalının ratingi müt- hiş artmış. Ne iş yahu, adamlar tam bir kartel oluş- turmuşlar... Dünyanın hiçbir yerinde aynı şahsın hem gün- lük gazetesi ya da gazeteleri hem çok sayıda haf- talık ve aylık dergisi hem birkaç televizyon kanalı ve hem de birkaç radyosu olmaz. Bizde oluyor. Üs- telik aynı adamlann bankalan bile olabiliyor. Bu gazete sahibinin rakiplerinin bu işi neden 'deşifre etmediklerini' araştınnca, aynı kampanya- yı onların da yaptığını öğrendim. Vallahi bravo. 'Tencere dibin kara, seninki benden kara...' Üstelik aynı kampanya rakıplere de tiraj ve ra- ting kazandırmış. Tiraj kazanmayı anlıyorum. Ki- mileri her iki kartelin gazetelerini de alabilirier. Pe- ki rating artışı nasıl oluyor? Aynı anda iki televiz- yon kanalı izlenmez ki... Promosyon Yasası ve Sayın Yalım Erez'den hiç söz açmayacağım. Zira geçenlerde değindiğim gibi, Erez'in gücü bunlara yetmiyor. Belki de bir di- yet ödüyor. Fakat benim aklımın ermediği konu, Milli Piyango Idaresi bu 'üçkâğıtçılığa 'nasıl göz yu- muyor, bu kandırmacaya nasıl alet oluyor ve izin veriyor. Zira benim bildiğim bu tür piyangolar, ancak Mil- li Piyango Idaresi'nin izniyle ve bu idarenin dene- timinde düzenlenir ve yürütülür. Adamlar "Otomo- bil vereceğiz" diye ilan ediyorlar, müthiş reklam kam- panyalanna girişiyorlar ve insanlann hem gazete- lerini daha fazla satın almalannı, hem de televiz- yon kanallarını daha fazla izlemelerini sağlıyoriar. Fakat aynı kampanyada, bir ikramiyenin birden fazla numaraya çıkabileceğini ya da birden fazla kişide aynı numaranın olabileceğini itiraf ediyor- lar. Örneğin bir otomobil üzerinde kırk kişi hak id- dia etse, yeniden kura çekeceklerini ilan edebili- yorlar. Ve Milli Piyango Idaresi sesini çıkartmıyor ya da çıkartamıyor. Olacak iş değil... On günde bir yapılan Milli Piyango çekilişlerin- de, ikramiye isabet eden numarah bilet on ayrı ki- şide çıksa kıyameti kopartmazlar mı? Gidip note- re yeniden çekiliş mi yaparlar? 'Birileri' halkı budala yerine koymayı planlarken ve o planı uygularken o 'halk' içinde ben de vanm. Ve bu yüzden çok kızıyorum, kendimi aşağılanmış hissediyorum. Ve bu üçkâğıtçılıklan yutmayacak kadar 'ferasetim' var, ama engel olacak gücüm yok. Ben de bu nedenle, yazarak rahatlıyorum... DUZELTME VE OZUR Gazetemizin 30 Ocak 1998 tarihli sayısında teknik birhatadan dolayı Ahmet TanerKışlalı'nın Haftaya Bakış köşesi. Toktamış Ateş adıyla yayımlanmıştır. Okurlanmızdan ve yazarlanmızdan özür dileriz. Bilim ve Ütopya Cumhuriyet tarihinde iki altın dönem HALK DEVRİMLERLE SAĞUĞINA KAVUŞUYOR Prof. Dr. Nevzat Eren, Doç. Dr. Zafer Kars, Prof. Dr. Ahmet Saltık, Prof. Dr. Necati Dedeoğlu Cumhuriyet döneminde halk salığınm ön plana çıktığı ıkı dönem var: Refık Saydam'ın simgelediğı genç Cumhunyel ve Nusret Fişek'in 1960 İhtılalı sonrası yürurluğe giren Sosyalizasyon politikalan. Cahit Arf'ın anısına... Öğrencilen ve arkadaşlan Cahit Arf ı anlatıyor. Kendi ağzından yaşamı ve düşünceleri Eurogold'un yutturmaya çalıştığı 2. Sevr Anlaşmasıdır! Çizgibilim Eki: Prof. Dr. Jale Inan TeJ-faks: (0212) 213 80 29- 30 Ei»sta: Wimutopya©supwonliı>e.com Şubat sayısı bayilerde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle