Katalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava • Yazıışlen Müdürlen tbrahim Vıldız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdür Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Müdüriı. Hakan Kara •Görsel Yönctmon: Fıkret Eser Dış Haberier Şiıusi Danışoglu # tstıhbarat Cengiz Yıidınm • Ekonorru Mehmet Saraç 0 Kültur Handan Şenköken • Spor Abdültadir \ iıcelman • Makaleler Sami Karaören • Duzeltme AbduHah Yazıcı# Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehmet Faraç Ya>m Kunılu İUıan Srfçuk (Ba$kan). Orhan ErirH;. OkUy Kurtböke. Hikmet Çetinka>a. Şükran Soner, Ergun Baku Dürç Ta>anç. tbrahim \ ıldi7, Orhan Bursah, Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balba) Ataturk Bulvan No: 125.Kat4.Bakarüüdar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks 419502^ • Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S 2 3Tel.4411220. Faks.4419117»Ada'na TemMİcısı Çetin Yiğenoğlu, tnonuCd 119 S.No 1 Kat 1. Tel.363 12 11, Faks: 363 12 15 Mûessese Muduru Cstün Akmen 0 Koordmalor Ahmet Korulsan # Muhasebe Bûlent \ener#ldare Hûse>in Gürer • tşletme Önder Çeiik • Bıigı- lşlem Nail tnal # Bılgısavar Sıstem Mürüvet ÇOerVSabş FazfletKuza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genel Mudur Gûlbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman A Genel Mudur Yardımcısı SevdaÇoban Tel. 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yayımlavan *e Basan: Yeru Gun Haber Ajansı. Basın \e Yavmcıllk A Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 haı) Faks (0 212) 513 85 95 31OCAK1998 tmsak: 5.40 Güneş: 7.09 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.01 Akşam: 17.26 Yatsı: 18.50 IPI'den Haluk Gerger'e destek • VİYANA(AA)- Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI). Başbakan Mesut Yılmaz'dan. cezaevindeki yazar Haluk Gerger'in salıverilmesini istedi. Merkezı Viyana'da bulunan IPI'nin yöneticisi Johann Fritz'çe yayımlanan basın bildirisinde, Gerger'ın. Özgür Gündem gazetesınin 15 Aralık 1993 günkü sayısında yazdığı bir makale yüzünden aldıgı hapis ve para cezalannın, Insan HakJan Evrensel Beyannamesi'nde garanti altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğünün bir ihlalı olduğu öne sürüldü. Hayvan haklan için kampanya • İstanbul Haber Servisi - Veteriner Hekim Meliha Yılmaz içın, ölümünün birinci yıldönümü olan 4 Şubat tarihinde hayvan haklan yasasının çıkanlması içın kampanya başlatılıyor Yılmaz içın 4 Şubat günü saat 18.00'de TÜBlTAK Feza Gürsey Salonu'nda bir anma toplantısı düzenlenecek. Atatürk takvimlepi • ANKARA (AA)- Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Burhan Apaydın. okul duvarlannda ticari takvımlerin yer almasına karşın Atatürk takvim ve rozetlerinin toplatılmasını 'içler acısı' olarak değerlendirdi. Apaydın, bu >ıl 27 bin Atatürk takvimi bastırdıklannı belirterek "Ancak Kubilay, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok gibi demokrasi şehitlerinin fotoğrafiarı olduğu gerekçesiyle Atatürk takvimleri Muğla Valisi Cemil Serhadlı. Ortaca Kaymakamı Kayhan Kavas ve ilçe Milli Eğitim Müdürü Hamit Hıra tarafından yasaklanmıştır" dedi. Katil yosuna salyangoz tuzagı • İZMİR(LBA)- Akdenız'de hızla ılerleyen "Katil yosun'"un tahribatı, deniz salyangozu ile önlenecek. Birkaç yıldan bu yana Akdeniz'deki yaşamı tehdit eden katil yosun "Caulerpa Taxifolia"yı etkisiz hale getirmek için seferber olan bilim adamlan. başka bir deniz canlısıyla katil yosuna "dur" demeyi başardılar. Nice Üniversitesi Deniz Bilimleri Klinıği'nde geliştirilen yeni tür salyangozla Akdeniz'in katil yosunlardan temizleneceği belirlendi. 227 köy yolu ulaşıma kapandı • KAYSERİ(AA)- Kayseri'de ikı gündür etkili olan kar yağışı ve tipi yaşamı felç ettı. Kent merkezinde 10. yüksek kesimlerde 25 santimetre olarak ölçülen kar kalınlığı Erciyes Dağı'nda 1.5 metreye ulaştı. Kar yağışı nedeniyle 227 köy yolu ulaşıma kapandı. Köy Hizmetlen ll Müdürlüğü ekiplerinin. yol açma çalışmalannı aralıksız sürdürdüğü bildirildi. Eğitim-Sen'in 'Demokratik Eğitim Kurultayı' öncesi hazırladığı raporlarda 'cinsiyetçilik' sorunu da yer alıyor 'Erkeğm yaııma oturan hamfle kahr'FİGEN ATALAY Cınsıyet aynmcılığı. eğitimin her aşamasında, öğretmen-öğren- ci ilişkilerinde. öğretmenlerin ve öğrencilerin kendi aralannda yo- ğun biçimde yaşanıyor. Esra adlı bir öğrencinin şu sözleri. bu aynm- cılığı açıkça anlatıyor: "Okuldaki din öğretmenimiz kesinlikle kız \e erkek öğrencileri yan yana oturtmazdı. Gerekçe ola- rak da yan yana otururken erke- ğin sıcakhğuun kıza geçeeeğini ve sonuç olarak kızm hamile kalaca- ğmı söj lerdi." Eğitim-Sen tarafından 2-6 Şu- bat tarihlerinde düzenlenecek "De- mokratik Eğitim Kurultayı" için hazırlanan ön raporlarda, "Eği- timde Cinsiyetçilik" sorununa ge- nış yer aynldı. Okul öncesi ve il- köğretimde ders kitaplannda ve programlannda cins aynmcılığı- nın örneklerle anlatıldığı rapor- da, kadın öğretmenlerle öğrenci- lerin sözlerine de yer venldı. Öğ- • Okul öncesi ve ilköğretimde ders kitaplannda ve programlannda cinsiyet aynmcılığının örneklerle anlatıldığı raporda, kadın öğretmenlerle kız öğrencilerin sözlerine de yer verildi. renciler. okullardaki cinsiyet ay- nmcılığı üzerine yaşananlan şöy- ie anlattılar: "Bir kız öğrenci ile erkek öğren- cinin gülüşüp şakalaşması üzeri- ne kız öğrenci hemen uyardar aJ- maya başhyor. Onun hakkında ko- nuşmalar, yorumlar yapılıyor ve kötü gözle bakılıyor." (Evrim) "Bir kızia bir erkek kavga etti- ğinde; kıza 'Sen kızsın. biraz ağır olman gerekiyor' denilirken; er- kek, erkek olduğu için yine suçsuz oluyor." (Özlem) "Geçenseneokuhımuzundüzen- lediği tnatroda giydiğimiz elbise- ierinüze öğretmenlerimiz kanşö- lar. Çünkü. Ankara Valisi dindar biriymiş. O yüzden istediğimiz gi- bi bîr program olmadı." (Hgın) "Bir arkadaşınun eteği diz üs- tündeydi. Hocası ona şöyle demiş- ti: 'Ben sizi çıplak hayal edebılı- rim. Neden eteklerinizi kısaltıyor- sunuz?" (Ayşe) Kadın öğretmenlerin verdikle- ri örnekler de şunlar: "Geçen yıl matematik öğretme- ni bir kadm arkadaş, erkek arka- dasryla yan yana oturan bir kız öğ- renchi sıntfta yerinden kaldırdık- tan sonra kız öğrenci>i tüm ders boyunca sınıfta tahtada ayakta bekletiyor. 'Dıkkat çekmek istı- yorsan böyle çek' gibi söylemler- le daha da çok yıpratmaya çalışı- vw"(T. Dıl. Ed. Öğr.) "Kıhk-krvafetkontrollerindesa- çu eteği, tırnağu varsa takılan ile en çok aşağılanan kız öğrenciler- dir." (Tanh Öğr.) "Öğrencilerin ders dışında, öğ- len tatillerinde. kız öğrencilerin ta- kip altına alınması, pastane tipi yerlerin öğretmenler taranndan kontrol edilmesi. öğrencilerin okul dışı etkinliklerinin denetlenmesi,za- man zaman disipline \erihneleri okullarda sıkça yaşanmaktadır." (Anasınıfı Öğr.) "Bazı öğretmenier beden eğiti- tni dersinde kızlan bir tarafta. er- kekleri bir tarafta oynatmakta ve ayırmaktadıriar."* (Sınıf Öğr.) "Sınıflarda öğrencilersıralann- da kız kızia. erkek erkekie otur- makta, hatta bazı sınıflardaerkek- ler bir tarafta. kı/lar bir tarafta oturtulmaktadır. Kızlar ve erkek- ler birbirlerine dokunmaktan kor- kar duruma getirilmektedir.'" (Sı- nıf Öğr.) "Teneffüste öğretmenler, çay ge- tir-götür işlerini genellikle kızlara yapörmaktadırlaj:" (Almanca Öğr.) "Gazete ve TV'de izlenen ha- berier tartişıhrken taciz ve benze- ri kadını aşağılayıcı durumlarda hep kadın suçlanuf (Ingilızce Öğr.) Kadınlar meme kanserini tanımıyor Konıııııımuıı birinci koşuhı düzenli kontrol • Kadınlann yüzde 28'i, sağlık çalışanlannın ise ancak yüzde 27.5'i meme kanserinden korunmak için düzenli olarak genel cerrahi uzmanına gitmenin gerektiğini biliyor. SAADET USLU Kadınlarda en çok ölü- me neden olan meme kansen konusunda insa- nımızın hangı hekime gi- deceğini bilmediği sap- tandı. Meme kanserinin genel cerrahi uzmanlan- nın alanına girdiğini be- lirten patoloji uzmanı Dr. Mehmet Uhri, "Sivil ka- dınlann >üzde 28*i, sag- lık çabşanlannin ise > üz- de 27.5'i düzenli olarak genel cerrahi uzmanına gitmenin gerektiğini bili- yor" dedi. Uhri, daha çok gidilen kadm- doğum uzmanla- rının insanların bilinç- lendirilmesi konusunda sorumluluk sahibi olma- sını istedi. Bakırköy Devlet Has- tanesi Kanser Teşhis Ta- rama ve MamogTafı Mer- kezi'nden Dr. Mehmet Uhri. kadınlann meme kanserindeki bilgi düzey- lerini ölçmek için 3 86 si- vil ve 318 sağlık çalışa- nı kadın üzerinde biraraş- tırma yaptı. Meme kanserinin te- davisinde erken teşhisin önemine dikkat çeken Uhri, kadınlann bu konu- da yeterli bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. e-posta : tan (h prizma.net. tr Menopoza giren her ka- dının en az yılda bir kez hekime başvurması ge- rektiğini vurgulayan Dr. Uhri, sivil kadınlann yüz- de 83. sağlık çalışanlan- nın ise yüzde 81.5'ınin 1 -2 yıl ya da daha kısa sü- rede doktora gittiğınin belirlendiğini kaydetti. Araştırmadaki bazı çar- pıcı sonuçlar şöyle: • Meme kansennın en önemli belirtilerinden bi- ri olan koltuk altında ve memede ele gelen şişli- ği sivıl kadınlann yakla- şık yüzde 50'si, sağlık ça- lışanlannın ise yüzde 80'i biliyor. • Erken teşhiste önem- li olan kendi kendine mu- ayeneyi sivil kadınlann yüzde 70.5'i, sağlık ça- lışanlannın yüzde 79'u yapıyor, ancak düzenli olarak ortalama ancak yüzde 20'si uyguluyor. • Meme kanserinden korunmak için genel cer- rahiye gidilmesi gerek- tiğini sivil kadınlann yüz- de 28*ı. sağlık çalışanla- nnın ise yüzde 27.5'i bi- liyor. • Menopoza girmiş kadınlann düzenli hekim konrrolünde olması ge- rektiğini sivil kadınlann yüzde 97'sı, sağlık çalı- şanlannın yüzde 99'u bi- liyor, ancak bunu uygu- layanlann sayısı yüzde 50'yi geçmiyor. Uhri, meme kanserin- de kadınlann ilk başvu- ru adresi olan kadın-do- ğum uzmanlanna bü>"ük sorumluluk düştüğüne dikkat çekti. Meme kan- serinin erken teşhisi için 20 yaş üzerindeki kadın- lann her ay kendi ken- dine. 40 yaşından sonra ise yılda bir kez klinik muayene olması gerek- tiğine dikkat çeken Uh- ri, "Unutmayın, erken teşhis edilen hastalıklann tedavisi daha kola>dır" dedi. Karma eğitime geçilmeli Eğitımdeki cinsiyet avTimcılığının or- tadan kalkması içın Eğitim-Sen'in öneri- lerinden bazılan şöyle: • Öncelikle karma eğitime geçilmeli. • Örgün ve yaygın eğitim sürecinde cinsiyet aynmcılığını pekiştiren uygula- malar saptanmalı ve uygulamadan kaldı- nlmalıdır. • Eğitim sürecînin tüm aşamalannda demokrasi. insan haklan ve kadın hakla- n konulan birbiriyle bağlantılı olarak iş- lenmelidir. • Kadınlan geleneksel kadın rollerinin uzantısı olan sekreterlık, hemşirelik, öğ- retmenlikgibi mesleklere yönelten toplum- sal baskı ve yönlendirmeler onadan kal- dınlmalıdır. • Ders kitaplannda ailedeki bireylerin rolleri anlatılırken, kadmın ikincil cins ol- duğunu betimleyen anlatım ve resimleme- ler çıkanlmah, eşıt paylaşan bireyler ola- rak gösterilmelidirler. • Ders kitaplannda ve kitle iletişim araçlannda kadınlann. 'cins bir nesne, akılsız. zayıfve duygusal olaraksavunma- sız biri' şeklinde tanıtılmasına son veril- melidir. • Ders kitaplanna -özellıkle psikoloji ve sosyoloji- kadının evrimi ile ilgili bö- lümler konulmalıdır. • Cinsiyetçi rol dağılımının sorgulan- dığı ve kadın haklanndan nasıl yararlan- mak gerektiğini gösteren dersler. ortaöğ- retimde, yüksekokullarda yer almalıdır. • Okullarda. sınıflarda ve programlar- da cinslerin birbirinin karşıtı değil. tersi- ne birbirlerini bütünleyen ve tamamlayan varlıklar olduğu öne çıkanlmalıdır. • Masal ve öykü kitaplan, cinsiyetçi bakış açısından anndınlmalıdır. Hoşgeldin 'kaplanyılı' Çin takvimine göre yeni yıL, tüm Çin \e Çinlilerin yasadığı Uzakdoğu ûlkelerinde renkli gösterilerle kutianıyor. Çin'de 1.2 miNar vediğer ülkelerdeki \ aklaşık 30 milyon Çinli. geçen Öküz V ılı'na veda ederken yeni Kaplan Yıh'na "Hoş geldin" dedi. Gösterilerin en göz alıcı olduğu Tayland'ın merkezindeki Nokarsavvan kentinin caddeleri, yüzleri kaplan motifleri ile boyanmış insanlar, yüzierceçeşit havai fişek ve ejderlerden oluşan renk seline boğuldu. Üç dolarhk mayın 1000 dolara temvdenryor SAMİH AZMİ EZER ADA.NA - Dünya ülkelerı, "saklan- mış katiller 1 * olarak adlandınlan 115 milyonu aşkın anti-personel mayınını yok etme çabasında. Her 20 dakika- da bir insanın ölümüne ya da sakat kalmasına neden olan mayınlann te- mızlenmesi için 33 milyar dolar har- canması gerekiyor. Kanada, tüm ülke- lere bu yılın ekim ayında Ottawa'da top- lanarak mayınlann üretilmesinin ya- saklanmasını öngören biranlaşma im- zalanması çağnsında bulundu. UN1CEF tarafından yayımlanan "Uluslann Gelişmesi" konulu rapor- da yer alan bir araştırmada. dünyada 60'tan fazla ülkede 115 milyon 714 bin anti-personel mayını bulunduğu ve her yı! 2.5 milyon yeni mayın döşen- diği belirtildi. Mayın temizlemenin tehlikeli ve pahalı bir iş olduğu, 3 do- lara üretilen bir anti-personel mayınının 300 ile bin dolara temizlenebildiği kaydedilen raporda şu görüşlere yer ve- rildi "'teni yerleştirilen ma>ınlar hesa- ba kaDldığmda, ma> ın temizleme işi- nin çok gerilerde gittiği görülür. Bugü- nedektümdümadayalnızca 15.6 mil- yon nıa> ın temi/Jenmiştir. Bu. halen dö- şeli nıa> ınlann >üzde 13'üdür. Dünya- daki bütün aktif mayınlann temizlen- mesi için gereken harcama 33 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir." UNICEF raporunda dünyada en çok mayın bulunan ülkelerin başında 23 milyon adetle Mısır'ın geldiği, Iran'da- ki sayının 16 milyona, Angola'daki sayının ise 15 milyona ulaştığı. mil- kare başına 152 adetle Bosna-Her- sek' in en yüksek mayın yoğunluğuna sahip ülke olduğu belirtildi. ÜNİVERSİTELER 100. Yd sınıfta kaldı • YÖK üyesi Prof. Dr. Mümin Köksoy'un araştırmasına göre ODTÜ. Bilkent. İTÜ, BÜ, Çukurova ve Hacettepe üniversiteleri ilk sıralarda yer aldı. VXSL'F ZİYA AV YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Mümin Köksoy, yaptığı bir araştırmada üniversitelerin başan karnesini çıkardı Köksoy'un hazırladığı karneye göre, genel başan sıralamasında Bilkent. Boğaziçı. Çukurova. Hacettepe. İstanbul Teknik ve Orta Doğu Teknik üniversiteleri "pekiyi" aldı. Karneye göre İstanbul. Yıldız Teknik. Akdenız, Anadolu. Ankara. Cumhuriyet. Dicle. 9 Eylül. Ege. Erciyes, Gazı ve Karadeniz Teknik üniversiteleri "iyT not aldı. Marmara. Mimar Sinan. Atatürk, Fırat, Gaziantep. Inönü, 19 Mayıs. Selçuk. Trakya ve Uludağ üniversiteleri karnede "orta*" derecede gösterilirken, "zayıf" notu yalnızca 100. Yıl Üniversitesi aldı. Araştırma yöntemi Prof. Dr. Mümin Köksoy. araştırmasında, yükseköğTetimdeki kaliteyi ölçebilecek. uluslararası mutabakat sağlanmış herhangi bir ölçü birimi ve kalite ölçü tekniğ geliştirilmediğini belirterek. literatürde "kalite sıralamasr gibi tanımlamalann tam olarak kaliteyi belirtmediğini kaydetti MESELA DEDIK ERDALATABEK O eker Bayramı 'nda herkesin şeke- y rinin özel olması çok uygun olur. Durumuna, konumuna, boyuna bo- suna uygun şekerler belirlense ki- me hangi hediyenin götürüleceği de bilinmiş olur. Böylece hangi şekerin ne niyetle yendiği de açıklanır. Şim- di bakalım şekerin niyetine... Memurun şekeri ezme... Tk yfemurun şekerinin "ezme" ol- 1VJ. ması her bakımdanpek uygun düşüyor. Heryönden ezilen memur, bayramda da "ezme" olayına denk düşüyor. Emeklilenn dişine göre ol- ması da ayn bir avantaj olan "ez- me"nin sadesi, meyvelisi. birinci de- receden memurlar için de fıstıklısı me\ cut olup seçilen "ezme" memu- run üst mü ast mı olduğuna işaret ede- bilir. Yan ödemeli memurlar için ez- menin üzerine sepelenmiş hindis- tancevizi rendesi durumu kurtanr. Işbilir-işbitirir memurlara sadece ez- me götürülmesi onlan kesmeyeceği için yanında ek olarak "lokum" da götürülmelidir. Lokumlann yerleş- tirildiği alt kâğıt kaldınldığı zaman tecrübeli memurlar aradıklannı bu- labilirler. Böylece "ezme" sosyal statüsünü bulmuş oluyor. Pişkin polftikacıya: Cİftekavrulmus... Haniya Niyetli Şeker. p olıtikacılann bir bölümü adamı- na göre, yerine göre, zamanına T göre değişik konuşup politikayı iki- yüzlülük sanatma çevirdiği için on- lara, ama sadece onlara "çiftekavrul- muş" götürülmesi çok uygun olur. Politikanın dürüstlüğünü bilen, onu yönetim sanatı olarak uygulayan de- gerli politikacılar elbette "akideşe- keri"ni hak edeceklerdir. Ama piş- kinlere -ne yazık ki sayılan az de- ğildir- "çiftekavmlmuş" çok uygun düşer, zira iki kere kavrulan şekerin çok az yenmesi yeterli olur. Aslın- da onlara bu bile çoktur ama ne ya- parsınız ki bayramda şeker götürül- mesi âdettir, gelenektir. İktidardan düsenlere: Macun gerekir... /ktidardüşkünlerine "macun" bi- L rebir gelir. Macunlar çeşit çeşit olup hangi illete hangisinin iyi ge- leceği de "macuncu"lar tarafından bilinir. Jktidarsız kalan kişi sessiz sedasız "macuncu ustası"na soku- lup kulağına derdini fısıldar. O da olgunlukla başını sallayıp arkadaki tezgâha geçer, kişinin der- dine uygun düşen "macun"u haz'ır- lar. "Padişah macunu" denen, deva • •• ustasının elinde öyle bir şifadır ki yor- gunluktan bitkin düşmüş pir-i fani- yi bile merasim alanındaki bayrak diregineçevirir. Bu yakınlarda Ame- rika'ya >apılacak resmi bir ziyaret varsa Başkan Bill Clinton'a bolca bir miktar padişah macunu ikram edilmesi pek makbule geçer. Her ne kadar henüz böyle bir ih- tiyacı görünmüyorsa da bu gidişle nasıl olsa bu macuna muhtaç olaca- ğı muhakkak gibidir. Televizyonculara: Kâğıt helvası... 77* ften püften programlar yapıp CJ raring yanşmda tıknefes olan te- levızyon yöneticilerine "kâğıt hel- vası" pek münasiptir. Kâğıt helva- sı bildiğımz gibi ağzınızda gezinir de sonra ne yediğinizi bile anlava- mazsınız. Böylece de ağzınız oynar ama tat- lı niyetine bolca kâğıt yemiş olursu- nuz. Kâğıt helvası bildığıniz keçiboy- nuzuna benzer. Rahmetli babam. biz keçiboynu- zu istediğimiz zaman bıraz söylenir, "Bir dirhem bal için bir çeki odun yemek" derdi. Bız de geleceğimızı galiba o zamandan fark etmış olma- lıydık ki keçiboynuzsuz duramazdık. Şimdi televizyon yöneticilerine "kâ- ğıt helvası" vermek kadar "keçiboy- nuzu" ikram etmek de münasip ola- bilir. Onca elektrik. onca teknik do- nanım. onca emekle hazırlanan prog- ramlar bunlar olduğuna göre ıkraı da. kâğıt helvası da olabilir. keçibe nuzu da. Namuslu insanlara: Pi$maniye... ^ A 7"amusuyla çalışan, namusuyla 1V yaşayan insanlara en uygun bayram hediyesi "pişmaniye" ol- malıdır. Namusunu insanın başına bela eden bu düzende yasadığı içın yaptığı, yapmadığı her şe>den piş- man olan ınsanlann sayısı her gün artıyor. Namuslu insan sayısı da artık aza- la azala "korunması gereken canh- lar" durumuna düştüğü için "piş- maniye" de değer kazanmaktadır. İŞÇİLERE: PESTİL'i unutma- dık ama bavram da bitti.