23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET KULTUR Orhan Duru'nun yeni öykü kitabı 'Fırtma' Yapı Kredi Yaymlan arasında yayımlandı Gerçeğe düşle dokunan öykuler rhan Duru'nun son öykülerinden oluşan kitap. okuru düşle gerçeğin geçişlilik kazandığı farklı bir dünyaya konuk ediyor. Duru. güncellikten yola çıkılsa da ünün kendi iç gerçekliğini yakalaması gerektiğinden .. 'Roman, tiyatro ya da öykü gibi herhangi bir kurgu yaşanması mümkün olmayan olaylarla ^ karşılaşırsınız ama bu olaylar, öykünün kendi gerçekliği içinde gerçeklik kazanır ve inanılır bir hal alırlar. nlatmanın yolu, bu gerçekliğin sınır ve oşullan içinde yazmaktır.' FECİR ALPTEKtS Orhan Duru'nun yeni kitabı 'Fırüna' kısa bir süre önce Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. 1996 Sedat Si- mavı Vakfı Edebiyat Ödülü'nün de sahibi olan Du- ru'nun son öykülerinden oluşan kitap. okuru düşle gerçeğin geçişlilik kazandığı farklı birdünyaya konuk ediyor. Duru 40 yılı aşkın bir süredir yazın dünyamızın farklı alanlannda ürün vermekte. Tiyatro uyarlama- lan. çeviri. anı \e denemeleri de bulunan Duru'nun vazgeçemedıği ifade biçimiyse 'öykü'. En iyi anlatım yolu olarak değerlendiriyor öykücülüğü. ''Digerleri benim için hep yan işlerolarakkaldı" dıyor. "Ama öy- kü hep vardı". Duru'nun yeni kitabı 'Fırtına' gündelik vaşamın ıçınden gelijor, gerçek yaşam üzenne temelleniyor belki ama bir o kadar da büyülü ve fantastik. Ömeğin çok tanıdık bırtatıl beldesı veyabildiklerinizden fark- sız bir otelden söz edıldığını düşünürken, otel yöne- tıcısinin, kızılötesı taravıcılar ve hıgh-tec ürünlenyle donatılmış 'Turist Gözeüeme Üssü'nden yöreve gel- mekte olan turistleri saptayabıldığinı öğreniyorsunuz. Hemen devTeye giren erken uyan sistemı otellere, mo- tellere, işportacı ve halıcılara gerekli sinyalı \eriyor ya da bifbaşka öyküde araç ve taşıt sayısının olağa- nüstü düzeyde arttığı. yürünecek yer kalmayan o çok tanıdık Istanbul sokaklannda küçük bir kedi yavrusu çıkıyor karşınıza. Ancak bu sevimlı kedicik kısa süre sonra devasa boyutlara ulaşıp kendisine evlennı açan Harald ile Liza çiftinin konuklanyla beslenmeye baş- lıyor. Duru, 'biMm-kurgu'nun Türkive'dekı ısim babası. 'Fırtona'da yer alan öyküler de bu türe yakınlıklany- la, gerçeküstü ve giz dolu öğeleriyle göze çarpıyor- lar. "Birçok yazar gündelik biçimivle anlatır öyküle- rini" di>erek söze başlıyor Duru. "Ben dahaçokfan- tezhe. bilim-kurguya kayıyorum. Olavlan gündelik yaşamda var olduklan gibi yazdığınız zaman gereksiz tartışma va a> nntılargiriyor işin içine.Okur için inan- dıncılığını \ itirhor ö> kü". Duru, güncellikten yola çıkılsa da öykünün kendi iç gerçekliğini yakalaması gerektiğinden yana. "Ro- ınan. tiyatro \a da ö> kü gibi herhangi bir kurgu ürü- nünde gerçekte >aşanması mümkün olmayan ola\ lar- Ingiliz savaş sonrası sanatının önde gelen isimlerinden Victor Pasmore 89 yaşmda öldü Soyut sanatm şairlerindendiKültür Servisi - tngiltere'nin savaş sonrası sanatının önde ge- len isimlerinden Victor Pasmore. Malta'da 89 yaşında öldü. Soyut sanat sevenlerin yakından tanıdı- ğı Pasmore, Van Gogh, Cezanne \e Gauguinın yazdıklanndan etkilenerek Ikinci Dünya Savaşı sonrasında figüratif resmi terk etmiş ve ölümüne dek soyut re- sim >apmıştı. 1934 yılında soyut \e yan so- yut sanat yapıtlannı bir araya ge- tiren ve daha sonra sanat tarihin- de taşizm olarak adlandınlan sa- natsal tarzın ilk kıvılcımı sayı- lan 'Nesnel Soyutlamalar' sergı- sinde de yer alan Victor Pasmo- re, 1940'lt yıllann son yansında ünlü eleştirmen HerbertRead'in "Ingiltere'de, savaş sonrası sana- tın en devrimci olaylanndan bi- ri" olarak nitelendirdığı 'Temel biçim" derslerini vermeye başla- mıştı. Pasmore. Klec ve Mondrian gibi ressamlardan cesaret alarak tümüyle soyut temellere daya- nan resim ve kolajlar yaptığı bu dönemde. Ben Nicholson, Ken- neth ve Mary Martin, Anthony Hill ve Adrian Heath gibi res- samlarla işbir- liğı içine gire- rek bir soyut sanatçılartop- luluğu oluş- .turrnuştu. *»• 1908 yılın- da ruhsal has- talıklar uzma- nı ünlü bir doktorun oğlu olarak dünya- ya gelen Vic- tor Pasmore, çocukluğun- dan beri sana- ta meraklıydı. Babasının ölümünden sonra sanat eğitimini ken- di maddı ola- naklanyla sürdüren Pas- more. gün- düzleri çalış- mış. akşamla- n sanat okuluna gitmişti. Genç- liğinde profesyonel ressamlann sergilerine çağrılan Pasmore. 1932 yılında natürmortlar ve peysajlardan oluşan ılk kişisel • Victor Pasmore, tkinci Dünya Savaşı sonrasında figüratif resmi terk etmiş ve soyut sanatçılar topluluğu oluşturmuştu. Son dönem resimleri Akdeniz ışığının ve renklerinin etkisini taşıyordu. resım sergısini açmıştı. Bu re- simlerde, Pasmore'un tngilizna- türalizmıyle fovıst ve kübist öğe- len birleştirdiği gözlenıyordu. 1937 yılında sonradan Euston Road School olarak ünle- nen bir sanat okulunda öğ- retmenlik yapmaya baş- layan Pasmo- re. bu yıllarda hâlâ sosyal ıçerikli ger- çekçi resım yapıyordu. 1940 yılında ressam VVendy Blood ile e\lenen Pasmore. re- sımlerinde eşini sık sık model olarak kullanmıştı. Savaş döne- mınde vıcdani retçi olduğu için askere ya- zılmayı red- deden ve kısa bir süre hapis yatan Pasmore'un soyut sanat merakı da bu yıllar- da başladı. 1941 yılında evlen- nin bombalanması nedeniyle eşiyle birlikte bir süre kent dı- şında yaşayan bir arkadaşının evine taşınan Pasmore. orada Van Gogh. Gauguın \e Cezan- ne'ın yazılannı okumuş ve bu deneyimin, modern sanati kavra- masındaki en öneıHfx>lay o\du-> ğunu belirtmişti. 1942 yılında Londra'ya dönen ve kendisini yaşamı boyunca etkilemiş olan Turner'ı \e geleneksel Çın res- mını çağnştıran resimler yapma- ya başlayan Pasmore. 194O'lı vıllann son yansında Londra'da açılan bir Picasso sergisinın de etkisiyle giderek soyut sanata yönelmeye başlamıştı. 196O'lı yıllarda maddi duru- mu düzelince ögretmenlığı bıra- kan ve zamanının tümünü resme veren Victor Pasmore. üniversi- telerden ve çeşitli belediyelerden duvar resmi komisyonlan da al- dı. 1966 yılında Malta'da bir çıft- lik satın alan ve yaşamının sonu- na dek orada yaşayan Victor Pas- more'un son dönem resimleri. Akdeniz ışığının ve renklerinin etkisini taşıyordu. Pasmore. son sergisıni 1990 yılında "Sanatçı- nın Gözü" başlığı altında Lond- ra'daki Ulusal Galeri'de açmıştı. 'Bütün Dünya' yeniden dönüyor Kültür Servisi- Bır döne- min en sevılen dergilerin- den Bütün Dünya yeniden yayın hayatına dönüyor. İlk kez Türkiye'de 1947'de okuyucuya ulaşan, '60'lar- da kapandıktan sonra '80'lerde üç sayı çıkanlan Bütün Dünya, logosuna 2000 eklenmiş yeni şekli ile İnkılap Kitabevi tarafından yayımlanıyor. Yayın yönetmenliğini gazeteci-yazar Mete Ak- yol'un üstlendiği aylık sa- nat ve kültür dergisi Bütün Dünya "da, tiryakilerin anımsayacağı üzere, oku- yanı sıkmadan bilgilendi- ren yazılar, haberler ve ol- mazsa olmaz çizgi kahra- man Mankafa Poldiyer alı- yor. Birkaç kuşağı yetıştiren Bütün Dünya'nın eski sayı- lan birçok ev kütüphane- sinde ya da sahaflarda bu- lunabılen serileriyle yeni kuşaklara yeni pencereler açmaya de\ am ediyor. Me- te Akyol. Bütün Dünya 2000'in yayın politikasını şöyle özetliyor: "Piyasada- ki dergilere bakın, bir ke- nara çekilip baştan sona hiçbirini oku> abileceğinizc inanmıyoruz. Biz, içinde kan olmayan, et pazanna dönüşmemiş bir dergi çıka- nvoruz. Dergilerin kapağı- na çıplak kadın fotoğrafı ko> ularak halkımıza haka- ret edildiği bir ortanıda mo- da değeriere iribar etmeden de bir şeyler yapılabileceği kanısındayız. Ancak insa- nımız görsel yollaıia bilgi- lenmeye alıştı son yıllarda, ama bundan korkmuyo- ruz. Okul kitabı iriciliğinde olmayan, eğlendirirken bil- gilendiren dergicilik yapa- cağız. Belki iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey bu ama hiçbir şey yapmamaktan ividir." Mart ayında piyasav a çı- kacak olan Bütün Dünya 2000 (planlanan fiyatı 500 bin TL) gazete bayilerine dağıtılmadan kitapçılarda, büyük süpermarketlerde satılacak. Abone sistemi ise, Bütün Dünya 2000'in can daman. İlk etapta on bin tirajı hedefleyen dergi- nin ilginç reklam ılkeleri de var. tngiltere'de Reader's Digest, Fransa'da Selection, Türkiye'de Bütün Dünya ve birçok ülkede farklı isimlerle değişik tatlar su- nan bu derginin 'dönüş' sa- yisında yer alacak yazılar- la ilgili bir-iki başlık vere- lim: 'Atatürk'e hayır diyen bir Atatürkçü: Dr. Reşit Galip, Küçük kız ile kema- nının öyküsü: Suna Kan, Dâhiler deli midir?" Skandah öngören filrtıKültür Servisi - Son günlerde dünya basınını tek bir isim meşgul edi- yor: BillClinton. Kadın- larla olan ılişkileriyle gündeme gelen ABD Başkanı. haylı sıkıntılı günlergeçirivor. Başka- nın bu sıkıntılı günleri. Hollywood'un ünlü ak- törlennden Dustin Hoff- man'ın, Be> iz. Saray'da- ki bir seks skandalını ko- nu alan yeni filmi '\Vag the Dog'un gışesıne va- radı. Amerika'da 'uç- kurgate'in patlak ver- mesınden önce 1700 sı- nemada gösterime giren 'Wag the Dog' adlı fılm Beyaz Saray'daki yasak ilişkileri gözler önüne seriyor. Söylentilere gö- re. bir süre önce Demok- rat Parti'nin düzenledığı bir bağış etkinlığinde Bill Clinton'la bir araja gelen 'Wag the Dog' kadrosu, epey sıkıntılı anlar yaşa- dı._ Ünlü kişilerin yaşamlanndaki sı- radışı ilişkilerin her zaman merak uyandırdığını bilen HolKvvood, şimdilerde belki de dünyanın en çok tanınan ismi için kollan sıva- mış bulunuyor. 'VVagthe Dog'. başkanın özel ya- şamını yeterince gözler önüne ser- medi>se bile. John Tra\olta, Ro- bert De Niro ve Emma Thomp- son'ın rol aldığı 'Primary Colors' adlı fılm bunu başaracağa benzi- Dustin Hoff man. Emma Thompson ve John Travolta yeni filnıleriv le gündemdeler. yor. 'Primary Colors'adlı roman- dan aynı adla sinemaya uyarlanan ve 1992 seçimlerinden günümüze dek gelişen olaylan ele alan fılm- de. Beyaz Saray "da ortaya çıkan ka- nşık ilişkilere ayna tutuluyor. Bill Clinton'ın eşi Hillary Clinton'ı canlandıran Emma Thompson. filmde başkanın ilışkilerini yakın- dan takip ederek, tepkilerini de tüm açıklığıyla dile getireceğe benzi- yor. Film, ABD Başkanı Bill Clin- ton'ın yaşamını eşeleyerek. kâbu- sa dönüşen yaşamını örtülü bir bi- çimde beyazperdeye aktanrken. gerçeklerin \e şehvetın sanata dö- nüşümünü vansıtacak. Filmin va- pımcılan. olaylann hiçbir şekilde değiştınlmeden aktarılacağını söy- leyerek ekliyorlar: "Film her şe>e rağmen vurtscver bir kimlik taşı- yor." Filmin senanstı David Mamet "Film, başkan için acı günlerin baş- langKi olacak" \orumlanni redde- derken. filmin başrol oyuncusu John Travolta ıse rolüyle ilgili ola- rak şuyorumlan yapıyor: "Gerçek- ten cesaret iste\en bir işe giriştim. Sadece gerçekleri anlatacağım." la kaı*şılaşırsını/ ama bu olavlar. ovkünün kendi ger- çekliği içinde gerçeklik kazanır ve inanılır bir hal ahr- lar. İyi anlatmanın yolu. bu gerçekliğin sınır ve koşul- lan içinde >azmakorr sözlenyle düşüncelennı açık- larken hareket noktasının yıne de 'vaşadığımızgerçek- lik' olduğunun altını çiziyor: "Tabii ki aşk. kıskanç- lık, hırs, kavga, dö\ üş gibi bilinçalbndan gelen. insan- cd öğeler vardır ö\ künün içinde. ^aşadığınuz toplum, başka insanlar, kişisel ö/elliklerinıu va da bireysel ve topiumsal sorunlardan yola çıkar öv kü. Başka bir ye- re gidişinin nedeıüyse okuıia iletişim kurabilmektir. Öykülerimdeki fantastik boyut. birilerine bir şeyler söylemek, mesaj vermek ka>gısından gelen 'daha iyi anlatmak' aravışnnınsonucudur.". Duru. 'Fırnna'da da göze çarpan kendine özgü şi- ırsel bir dıl ve anlatım biçe- mine sahıp. Kıtapta 'Tunca suraünı astı kurumava. Dü- şüncelere daldı derin sular- da. Bu Tahsin Be> eski zam- para >a Gülten'i elindcn alır- sa' ya da 'Adam güldü kah- kahalarlaveçevTesindekişık. sağlıklı kişiler de güldüler ikiye katlanarak. ne olduğu- nu anlamasalar da onun gül- düğüne bakarak..." gibi sa- tırlarla karşılaşmanız müm- kün. Bir üslup geliştirebilme- nin. yazar olmanın en önem- li ölçütü olduğunu düşünü- yor. "1960'lardan sonra farklı bir anlatım olanağı bulmak adına kahplaşmışın \c kullanılanın dışında yeni bir dil aravışına girdim" dı- ye başlıyor bugün sahip ol- duğu biçemin ortaya çıkış sürecinı anlatmaya. "Bu ara- yışı yaşarken Türkçevle bir ha> li boğuştum tabü. Eski ka> naklara inip Ev lıya Çele- bı \a da vakanüvislergibi es- ki vazar \e tarihçilerin dil üzerindenereyekadargitmiş olduklannı incekdim. Yap- tığım araşürmalar sonucun- da. 14. \e 15. >üz> ıllarda kul- lanılan Türkçenin Osmanh İmparatorluğu döneminde konuşulana oranla çok daha esnek \e rahat bir \apı\a sa- hip olduğunu gördüm. Cum- huriyet döneminde Türkçe- nin bu kahplaşmış halini kır- mava çabşan büvük eleştir- men Nurullah Ataç ise bizim kuşağı en çok etkileyen isim- lerden biri)di". Duru. kurallara çok bağlı olmayan. ancak Türkçenin kendi iç mantığına sadık bir bıçem olarak değerlendiri- yor kendi üslubunu. Öykü- nün en önemli öğelerinin dil ve anlatım olduğunu düşü- nüyor. "Pek çok yazar Fa- ust'uanlatmıştırama bugün Goethe'nin Faustu'duroku- nan. Shakespeare'in anlatu- ğı birçok hikâye daha önce- leri birçok yazar tarafından ele alınmış olmasına karşın geriye onun \azdıklan kal- mıştır. Benzer olavlar. farkh anlaümlarla farklı novutla- ra ulaşabilir. Özel bir biçemi olan ön plana çıkar" sözle- nyle öyküde dil ve anlatıma verdiği önemi dıle getirdik- ten sonra, en iyi formülün içerik ve biçem arasındaki denge>ı korumak olduğu- nun da altını çiziyor. 'Fırtına" üzenne konuş- tuktan sonra Türk öykücü- lüğünün bugününe gelıyor söz."Öykü zaten hep vardT diyor Duru. "Biz de bazı ka- lıplan kırnıavn başardık. İçinde ben, Ferıt Edgü. De- mirözlü. Adnan Özyalçmer gibi isimlerin bulunduğu ku- şak, nvkiicülükte yeni bir >oi açtı. Bu voldan gelişen Türk övkücülüğünün bu- gün olumlu bir verde oldu- ğu kanjsındayım". Bazen birinın sövlediği bir söz. bazen bir olaydan yola çıkıyor ama genelde hep öykü düşünerek yaşıv or Duru. 'Öykümsüler' dedıği yeni ürünlen. Yapı Kredi Ya- ymlan 'ndan çıkacak bir son- raki kitabını oluşturuyor. 'Roman'dan söz açılınca ise 'Niyetim var' diyor. u ama henüz değil.'' Loren ve Connery'ye Altın Ası • Kültür Servisi - Venedik Film Festivali'nde bı. 'Yaşam Boyu Başan Altın Aslan" ödüllerini alac isimler belirlendi: İtalyan aktris Sophıa Loren aktör Sean Connery- 3-13 Eylül tarihleri arasmt gerçekleştirilecek olan festivalde Polonyah >öne Andrzej VVajda'v a da onur ödülü venlecek. Festı başkanlığını bu yıl da Felıce Laudadio üstleniyo: Yazar Tamio Kageyama öldü • Kültür Servisi - Japon yazar Tamio Kageyam; önceki gün evinde çıkan yangın sonucu yaşamın yıtirdi. 50 yaşındaki Kageyama. okuma odasmd; çıkan yangın sonucu yaşamını yitirdi. Yetkililer I bir suikast olabileceğini ve bu konuda çalışmalaı başladıklannı söy lediler. Kageyama. 1988 yılınd Umı Kara Kıta Coo' (The Baby Dınosaur. Coo f the far-off Sea) isimli kitabıyia Japon>a'nm en ö edebiyat ödüllerinden biri olan Naokı Ödülü'nü kazanmıştı. İtalyan ressam Schifano öldü • Kültür Servisi - îtalya'da pop artın önemli temsılcılerinden ressam Mario Schifano. geçirdi kalp krizi sonucunda öldü. Roma'dakj Etruscan Müzesi'nın restorasyon çalışmalannı yürüten Schifano, 64 yaşındaydı. Çalışmalannda cama b plastik kullanan ve 1980"lerde daha klasık form dönen Schifano'nun çalışmalan Roma'da ve Tor modern sanat müzelerinda sergilenmışti. Gades Dans Topluluğu, Paris't • Kültür Servisi - Antonio Gades ve Ispamol D Topluluğu 12 yıl aradan sonra Paris'e geri döndi Topluluk, Palais des Sports'da Carmen ve 'Fuenteoveuna' isimli yapıtlannı sahneleyecek. Gades'ın Bızet'nın müzıği üzerıne kurulu Carrrn uvarlaması aynı zamanda kendi eklediğı bölümlt alıyor. Köylülenn zalım bir krala olan başkaldınlannın anlatıldığı ikıncı gösten ıse 3-8 tarihlerinde sahnelenecek. Michelangelo'ya rekor fiyat • CHICAGO (.\.\) - Ünlü ressam Michelangelc 'İsa ve Samana'nm Kadını isimh kara kalem çalışması. dünyaca ünlü Sotheby's şirketı tarafın. mılyon 400 bin dolara .satıldı İsa ve Samaria'nı Michelangelo'nun en önemli ve bir açık arttırrra satılan en pahalı kara kalem çalışması olduğu belirtildi. Michelangelo'nun sadece üç çalışması özel koleksiyonlarda yer aldığını söyleyen Sothe yetkilisi. resmin 1807'den bu yana üçüncü kez el değiştirdiğini açıkladı. Telefonla arttırmaya katıl resmi saçn alan koleksıyoncunun adı açıklanmac Marangoz'un resimleri Vakko I Kültür Servisi - Yıldız Ünıversitesı öğretim ü1 ressam Çiğdem Erbil Marangoz'un resimleri 3-. Şubat'tan ıtıbaren Vakko Sanat Galerisı'nde sergılenecek. Marangoz. tuvaline ınsan bedeninc parçalan yansıtıyor. fıgürlennde bütünlük. terslı doluluk ve boşluk zıtlaşmasını konu ediyor. Marangoz'un sergısi 28 Şubat'a dek sürecek. Ted Hughes'a ltVtthbread Ödülü • Kültür Servisi-Eski kansı Sylvia Plath'ın intihar etmesinin ardından otuz yıl boyunca sürekli eleştınlen ve tepki toplayan. ancak yaşadıklannı anlatan aşk şiiirlerini yayımlayarak bu sessizliğini bozan Ted Hughes. Withbread Kitap Ödülü'ne layık görüld Hughes bu ödülü Plath ile tanıştıklan ılk andan ıntıhann sonrasına dek uzanan dönemlerde yazd ^ 8 şıınnın yer aldığf Bırthday Letters' ile değıl. dab önce yayımlanan "Tales from Ovid' ile kazandı. Andrevv Norns ıse 'Aquila' ısımlı kitabıyia yılıt çocuk kitabı ödülünü kazandı. 'Black Voices'tzmirte • KOCAELİ (AA)- lngıltere'nın ünlü Black Vc;e s V'okal Grubu. Kocaeli Üniversitesı'nın (KOÜ) l'"^~ 98 Bahar Yılı Akademik Genel Kurulu sonrasım ^ Subat Pazanesı günü saat 17.30'da lzmit'te kons verecek. Birmingham'lı beşlı Carol Pemberton. Sandra Francıs, Denıse Gordon, Yvette Munroe2 Donna Sterling'den oluşuyor. Blues, spıntual. ilc1 - reggae ve kalıpso türünde nıüzık yapan grubun "22 Şubat tarihleri arasında 11 ılimizde koıiber vere<5' açıklandı. Muzaffer Akyol'un resim sergsî I Kültür Servisi- Muzaffer Akvol'un resım >ers ı 3 Şubat'ta Türkiye Iş Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi'nde açılıyor. Bu sergısinde ağırlıklı olarak Ayvalık yöresi izlenımlenne yer veren sanatçının eserleri 25 Su9 1 a dek görülebilecek. 1946 Trabzon doğumlu olan Akyol. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yükse- Resim Bölümü'nden mezun. Bugüne dek 40'ı ak<1n kişisel sergıve ımzasmı atan Akvol'un eserlen d a önce ABD. Avustralya. Hollanda ve Avusturya'cf ®& sergilenmiş. Nevbahap'ın hayat dolu sokatf a n I Kültür Senisi- Nevbahar'ın resim sergısi 5-^ Şubat tarihleri arasında Türkiye Iş Bankası Ankara Sanat Galerisi'nde gerçekleştirilecek. Sanatçının son kişisel sergisinde. 70'li yıllarda' " u yana resimlerinin temel konusu olan kent soka''a n var. Nevbahar. pazaryerleri. kalabalık meydanlan ve insanlan ile kannaşık. renklı, çelışkılerle dolu. hareketli bir kent yaşamını resmediyor. Nevbahar, tuvaline yansıttığı kent ve yaşam görünümlerine olan ilgisinı şöyle açıklıyor: "7* '• yıllann başında Pans'te başlattığım yeni plastıl- v e estetik arayışlanm, geometrik öğelerle dolu ol£ n kent mekânına daha farklı bir gözle bakmamı sağladı ve benı bu konuya vöneltti. Daha önce ressamlanmız kente romantik ve duygularla yaklaşmışlar, kaybolmava vüz tutan güzellikleri, ahşap evleri resmetmışlerdir. Sokaktaki insanlan çevre ilişkileri içinde ele almamış, kent yaşamının güncel çehresıyle ve günlük yaşamıyla hıç ilgilenmemişler. Benim çalışmalanm bu umursamazlığa bir tepki olara^ doğdu ve yoğunlaştı diyebiliriın."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle