Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13OCAK1998SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ruhban okulu
tartışması
• Istanbul Haber Servisi -
MHP Istanbul İl Kadın
Komisyonu Başkanı Hülya
Karadeniz. Heybeliada
Ruhban Okulu'nun
yeniden açılmasırun
cumhuriyet rejimini
tehlikeye düşürecek bir
uygulama olduğunu
belirterek okulun
açılmasına izin
verilmemesini istedi.
Karatepe'nin
mankûmiyeti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İçişleri
Bakanlıği. 1 yıllık hapis
cezası Yargıtay tarafindan
onanan Kayseri
Büyükşehir Belediye
Başkanı Şükrü
Karatepe'nin belediye
başkanlığının düşürüJmesi
için Danıştay'a başMirdu.
Danıştay 8. Dairesi. ldari
Yargılama Usulü Kanunu
gereği, Karatepe'den
savunmasını japmasmı
istedi. Daire bunun için
Karatepe'ye tebligattan
sonra 15 gün süre verdi.
Sosyal denge
södeşmesi
• İstanbul Haber Servisi -
Memur-Sen
Konfederasyonu'na bağlı
BEM-BİR-SEN, Bagcılar
Belediyesi ile "Sosyal
Denge Sözleşmesı"
imzaladı. Sözleşme
uyannca. belediyede
çalışan memur personele,
ayda 26 milyon ile 50
milyon lıra arasında
değişen ek ödeme
yapılması kararlaştınldı.
Buluşma'ya
İran'da izin
• TAHRAıV (AA) -fran 'da
üç senedir yasak olan
"Didar" (Buluşma)
filmine gösterim izni
verildi. Kültür ve Islami
İrşat Bakanlığı.
Muhammed Rıza
Hünermend"in yönettiği
filme herhangi bir şart
olmadan. gösterim izni
verdi. Ancak Islami
Propaganda Örgütü Sanat
Daire'si, "yönetmenin
kendi isteğiyle 24 Şubat'ta
gösterime girecek filmde
küçük değişiklikler yapma
ihtimali olduğunu" ileri
sürdü. Bakanlık bir süre
önce de "Adem-i Berfi"
(Kardan Adam) filmine
gösterim izni vermiş,
filmin gösterimi,
muhafazakârlann saldın ve
protestolan yüzünden
zaman zaman kesilmişti.
mektup
• ANKARA (AA) ANAP
Istanbul Milletvekili ve
Türkjye AB Karma
Parlamento Komisyonu
Başkanı Bülent Akarcalı,
Avrupa Parlamentosu
Başkanı Jose Maria Gil-
Robles Gil-Delgado'ya bir
mektup gönderdi. Akarcalı
Delgado'ya gönderdiği
mektubunda. Lüksemburg
konferans merkezinde
Türkıye hakkındaki
görüslerini açıkladığı basın
toplantısıyla ilgili olarak
yanıt vererek "Yaklaşık
200 bın Türk azınlık, 16
yıldan bu yana AB üyesi
olan bir ülke içinde. açık
bir hapishane gibi
yaşamıştır" dedi.
Minibüs
çocuklara çarptı
• İstanbul Haber Servisi -
Büyükçekmece'de
meydana gelen trafik
kazasında 9 yaşındaki
Samet Kılıç, Mehmet
Şen'in kullandığı 34 TMD
96 plakalı yolcu
mJnibüsiinün çarpması
sonucu öldü. Kazada
yaralanan 9 yaşındaki
Yaman Özdemir de Özel
Büyükçekmece
Hastanesi"nde tedavi altına
alındı.
Açıklama
I Özaltın AŞ Yönetim
Kurulu Başkanı Nuri
Özaltın, lOOcak 1998
tarihinde gazetemizde
yayımlanan "DSÎ'de 1.6
Trilyonluk Vurgun"
başlıklı haberle ilgili
yaptığı açıkJamada,
"Ozlüce barajı ve
lidroelektrik santrali
esısleri inşaatı Bingöl ili
/öresınde Özaltın A.Ş.
arafından yapılmakta olup,
998 yılı içerisinde su
utulacaktır. lOOOkişinin
stihdamı ile
erçekleştirilmekte olan
ev tesis yıllık 500 milyon
w/h enerji üretecektir"
edi.
CHP, Kalemli için suç duyurusuna hazırlanıyor; Sayıştay denetçileri ifade verecek
4
Malvarhğmı açıkla' çağnsıANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cısı İlhan Mesutoğlu, TBMM'de-
ki usulsüzlük savlanyla ilgili ola-
rak tartışmalara yol açan bir rapor
hazırlayan Sayıştay denetçilerinin
tanık olarak ifadelerine başvura-
caklannı söyledı. BanşPartisi'nin
ardından CHP de konuyla ilgili
suç duyurusunda bulunmaya ha-
zırlanırken gerekirse Sayıştay
Başkanlığı'ndan izin alınarak de-
netçilerin sanık olarak da ifadele-
rine başvurulabileceği bildırildi.
Eski TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, malvarlığını açıklamaya
çağnldı. DYP'li TBMM Başkan-
vekili Kamer Genç, "Bu kadar iş
çıktıktan sonra maharüğını açık-
lamair derken CHP Izmir Mil-
letvekili Sabri Ergûl de "1983te
arabası bile olmayan Kaiemli'nin
bugünkü mahariığının kaynağını
açıklaması gerekir" dedi.
CHP, TBMM'deki yolsuzluk
savlanyla ilgili olarak suç duyu-
rusu için başvuru hazırhkJannı
dün de sürdürdü. Ankara Cumhu-
riyet Başsavcısı İlhan Mesutoğlu,
sa\ larla ilgili olarak partilerin ya-
pacaklan suç duyurulan ve ekle-
rinde verilecek konuyla ilgili bel-
gelere çok önem verdiklerini söy-
ledi. Sayıştay denetçileri İbrahim
Uzunoğlu ve YaşarGök'ün tanık
olarak ifadelerine başvuracakla-
nnı bildiren Mesutoğlu, haklann-
da Sayıştay tarafindan idari soruş-
turma başlatılan denetçilerin sa-
nık olarak ifadelerinin ahnması
için Sayıştay Başkanlığı'ndan izin
ahnması gerektiğini, gerekirse bu
yola da başvuruiacağiıu söyledi.
DYP'li TBMM Başkanvekili
Kamer Genç, fıyatlann mutlaka
kabul edılebilirdüzeye indinlme-
si gerektiğini, bu gerçekleştirii-
meden yeni salona geçilemeyece-
ğini bildirdi.
Kamer Genç, "Bu ortamda fir-
ma. ben fhatlan indirmem, diye-
mez. Makul seviyeye indirip, yar-
gıya gitmeden bu işi kapatmak la-
zun. Kalemlide bu kadarişçıkük-
tan sonra maharkğını açıkJama-
h" dedi.
CHP tzmir Milletvekili Sabri
Ergül de. "Kalemli hakkında çe-
şitli söyientiier var, hakJı ya da
haksız. Meclis araşbrması ve yar-
gKİa bunlarortayaçıkacak. Şu an-
da yapması gereken tek şey var,
maivarlığını açıklamak" görüşü-
nü dile getirdi.
Kaiemli'nin 1983'te arabası bi-
le olmadığmı savunan Ergül.
"Bugünkü malvarlığının kayna-
ğını açıklaması gerekir. Kendisi
Tavşanlı'nın Derbent köyünden
lehimri Ali L'sta'nın oğlu. Kendi-
siaçıklamasada Meclis araştırma
komisyonu kurulunca maharlığı
ortayaçıkacak. Bunu beklemeden
malvarlığını açıklamaya davet
ediyorum" diye konuştu.
Kalemli'den itiraf dolu savunma
'Koltuklann
fiyatı Meclis'i
ilgilendirmez'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- TBMM Genel Ku-
rul Salonu'nun yenilenmesı
ihalesindeki yolsuzluklar
nedenıyle suçlanan ve hak-
kındaki iddialar nedenıyle
verilen araştırma önergeleri
bugün görûşülecek olan es-
ki Meclis Başkanı, ANAP
Kütahya Milletvekili Mus-
tafaKalemli, dün yazılı açık-
lamayla kendini savunurken
ilginç ıfadelere yer verdi.
Bazı iriraflarda da bulu-
nan Kalemli, koltuk fıyatla-
n ve diğer bazı kalemlerin
fiyatlannın yüksekJiğinın
Meclis'i değil, Emlak Konut
ile yüklenici fırmalan ilgi-
lendirdiğini söyledi. Zaman
darlığı nedeniyle uygulama
projesi hazırlanamadığını,
ışin ihalesinin dolar bazın-
dan yapılması, elektro-akus-
rik malzemelenn ithalata
bağlı olması ve seçilecek
malzeme fiyatınm markala-
ra göre degişiklik gösterme-
si nedeniyle gerçekçi bir ke-
şif düzenlenemediğini ve
ihaleye esas aîmaffiadığını
kaydeden KalemH, zaten
bunlann çok da gerekli ol-
madığını savundu.
lhaleyle ilgili kuşkulan
dilegetiren DSPlideri Bü-
lent Ecevit ve DSP'li Baş-
kanlık Dıvanı üyelerini *Sa-
yıştay'a araşnrma yapürdık
ve oJumlu görüş bildirdiler"
diye ikna eden Kalemli, şim-
dı "Sözü edilen rapor Sayıs-
tay raporu değildir. Yalmzca
ild Sayıştay meslek mensu-
bunun uzmanlıklanndan
vararlanılmıştır" dedi.
ANAP, RP, DYP tarafindan
verilen Meclis'teki yolsuz-
luk iddialanyla ilgili araştır-
ma önergeleri, TBMM Ge-
nel Kurulu'nun bugünkü
birleşiminde birleştirilerek
ele alınacak.
TBMM Genel Kurulu in-
şaatını yapan Mesa'dan da-
ire aldığının ortaya çıkma-
sıyla hakkındaki iddialar ar-
tan Kalemli, dün yazılı bir
açıklama yaparak kendisıni
savundu. Kalemli, savunma-
smda Mesa'dan daire alma-
sı konusuna hiç değinmedi.
Genel kurulun yenilenmesi
işinin Emlak Konut'a malı-
yet arti kâresasıyla verilme-
sinin TBMM Başkanlık Di-
vanı karanyla gerçekleştiği-
ni anlatan Kalemli, bunun da
yasaya uygun olduğunu söy-
İedi.
Kalemli, Emlak Ko-
nut'un da TBMM Başkanlık
Divanı'nın20Haziran 19%
tarih ve 16 sayılı karannın
verdiği yetkiye dayanarak,
kendi usullerine göre teklif
birim fiyatlan esasıyla yap-
tığını dile getirdi.
Elektronık sistemlerin
yüklenicisinin seçiminin
ihale tarihinden 5 ay sonra
belirlendiğini, ayrıca masa
üzerine konulacak parmak
ızi ünıtesınin seçim süreci-
nın masa imalatmı geciktir-
diğini kaydeden Kalemli.
dolayısıyla süre uzatma tale-
binin de haklı nedenlere da-
yandığını söyledi. Süre uzat-
manın da Başkanlık Diva-
nı'nın 39 no'lu "_bu tşlerin
>apdmasınaflişkinsüre uzat-
manın prensip olarak kabul
edilmesine. ancak süre uza-
nmı gündeme geldiğinde
BaşkanlıkDrvanı'na bilgive-
rilmesine" şeklindeki kaıan-
na dayanılarak verildiğini
belirten Kalemli, ancak
Meclis'in tatılde olması ne-
denıyle divana bilgi verile-
mediğiıu hiIdiıdL_ . „
Kalemli, tak^İ ödeme-
lerinde tekruk dairenin dev-
re dışı bırakıldığı iddialan-
nın da gerçekleri yansıtma-
dığını savundu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Soru ve cevaplar Neşe Düzd'in röportajından alındu.
f Tf
-ii
Meclis'in onurunu koruyan başkanın resmidir!
A n a y a s a M a h k e m e s i , i h t i y a t i t e d b i r k a r a r ı a l d ı
Refah'a yardıma engelANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Anayasa Mahkemesi, hakkındaki
kapatma davasını bırirmeye hazır-
landıgı RP'nın Hazine'den alacağı
mali yardıma "ihtiyati tedbir" koy-
du. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı-
sı Vural Savaş'ın başvurusu üzerine
"oybirliğiyle'' alınan karar uyann-
ca RP, I tnlyon 236 mılyar lıralık
yardımı dava lehıne sonuçlanırsa
alabilecek.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Savaş, dün sabah Anayasa Mahke-
mesi'ne başvuruda bulunarak
RP'nin bu yıl içinde alacağı 1 tnl-
yon 236 milyar liralık Hazine yar-
dımına ihtiyati tedbir karan konul-
masını istedi. Savaş, başvuru dilek-
çesinde şunlan kaydetti: "2820sayı-
b Siyasi Partiler Kanunu'nun 107.
maddesi gereğince, Anayasa Mah-
kemesi karanyla kapahlan siyasi
partinin bütün maOarı HazineVe ge-
cer. Anavasa dışı e> lemlerde bulu-
narak siyasi faafiyetierini yürütme-
ye daha kunıluş aşamasmda karar
vermiş tüm partiler gibi, hakkında
kapatma davası açngımız Refah
Partisi'nin de, kapaükfığı takdirde
mallaruun Hazine'\e geçmesini en-
gellemek için, taşınır ve taşınmaz
mal edinmeyeözen gösterdiğivç ken-
dilerince güvenilir kabul edüen bazı
kisüer adına kayıtlı görünen maJla-
n kullandığı büinmektedir. Refah
PartisL daha öncealdığı Hazine .var-
dımının tamamını, bu partide so-
nımlu mevkidc olmayan Süleyman
Mercümek adlı şahsa, belli bir süre
çalısnnlmak üzere teslim edebibniş-
tir. Bu husustaki belgeler daha önce
mahkemenize gönderilmiştir. Adı
gecen parti yönetkilerinin. 1998 yılı
Bütçcsi'nden alacağı 1 trihon 236
mihar liralık Hazine yardımının,
partilerin kapatılması halinde Hazi-
ne'ye geçmesini önle>ecek planlar
vapbğı ve bu sebeple kapatma dava-
sını uzatmaya çahştığı yolunda baş-
ciddhe alınması gere-
ken ihbarlar vapıkJıgjndan. söz ko-
nusu Hazine yardımı üzerine, dava
sonuçlanmca)a kadarKtiyati tedbir
konulmasuıı takdirierinize arz ede-
rim."
Savaş'ın başvurusu, Yüksek
Mahkeme'ye özel kurye ile gönde-
rildi. Kapatma davasmı görüşmek
üzere toplanan Yüksek Mahkeme
heyetine iletıldi. Mahkeme'nin dün
yaİdaşık 3 saat süren toplantısından
sonra açıklama yapan Başkanveki-
li Güven Dincer. Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcısı'nın başvurusunun
oybidiği ile kabul edildiğini belirt-
ti. Dinçer, bu karann diğer kapatma
davalanna örnek olup olmayacağı-
na ilışkin soru üzerine, "Her olay
kendi seyrinde değerlendirilir. Bu
konuda bir şey söyletnek şimdiden
mümkün değil. Daha önce Yüce Di-
van 'da böyle kararlarverilmişti. An-
cak bu ayn bir konu. .Vlahkememiz,
kapatma davalannda ilk kez böyle
bir karar alıyor* diye konuştu. Ka-
patma davası görüşülerken bazı üye-
İerin Mahkeme Başkanı Ahmet
Necdet Sezer'e yenı önerilerde bu-
lunduklan öğrenildi. Anayasa Mah-
kemesi kaynaklan, davanın büyük
olasılıkla gelecek cuma günü bite-
bileceğini savundular.
ihtiyati tedbir karannın ulaşması
üzerine, Hazine, diğer partilere öde-
me yapılması konusunda dün akşam
saatlerinde Merkez Bankası'na tali-
mat verdi. RP lideri Necmettin Er-
bakan'ın Balgat'takı evinde topla-
nan parti kurmaylannın, Başsavcı
Vural Savaş'ın talebine itiraz etme-
ye hazırlamrken mahkemeden ge-
len aleyhte karar üzenne bu çalış-
malardan vazgeçtikleri bildinldi.
Anayasa Mahkemesi, RP hakkın-
daki kapatma davasının öğleden
sonraki oturumunda, RP'nin cuma
günü yüksek mahkemeye sunduğu
ek delilleri inceledi. Davaya ılişkin
görüntü kasetlerinin de ızlenmeye
başlandığı öğrenildi.
t>UZYAZI^/ORHAN BİRGİT
Giderek daha da kötü kokula-
nn gelmesine yol açan 'Kalemli
olayı' Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi'nin bugün yapacağı birieşim-
de, bir 'Meclis araştırması öner-
gesi' ile ele alınacak.
'Meclis arasbrması', anayasa-
mıza göre parlamentonun 'bilgi
edinme ve denetim' yollanndan
birisi.
Daha doğrusu birincisi. Ana-
yasa, "Meclis araştırması, belli
birkonuda bilgiedinmekiçinya-
pılan incelemeden ibarettir" di-
yor. Demek ki milletvekillerimiz
haftaJardan beri, daha düzenli ve
daha verimli çalışmalannı sağla-
mak amacı ile yenilendiğ1
söyle-
nilen genel kurul salonunun iha-
lesinde dönen dolaplann içinde-
kileri anlamak amacı ile bugün
kürsüde düşündüklerini açıkla-
yacaklar.
önce, araştırma önergesinin
sahipleri olarak, Anavatan ve
Doğru Yo) grubundan bıreröner-
ge sahibi, daha sonra sırası ile
Meclis'te grubu bulunan bütün
partilerden birer üye konuşacak-
lar. Tabiı Meclis adına başkanlık
divanından bir üye bu konuşu-
lanlan yanıtlayacak.
içtüzüğe göre 'genel görüş-
me' bu yöntem ile tamamlanmış
Meclis 'AsmaBudamamalı'
olacak. O arada, tartışmalar ve
küçüklü büyüklü kavgalan da
'Meclis 7V'den izleyebileceğiz.
• • •
Acaba, Türkiye Büyük Millet
Meclisı'nin değerli üyeleri, kendi
evlerının içinde yükselen daya-
nılmaz bir kokunun nedenini
araştırmak için böyle bir görüşme
ile zaman yrtirmeye neden gerek
duyuyoriar?
Bir parlamentonun, kendisi-
nın dışındakitüm olaylar için 'de-
netim yollan'nı hem anayasa,
hem içtüzük gösteriyor. Meclis
araştırması da bunlardan bir ta-
nesi. Ama içtüzük, parlamento-
muzun kendisini nasıl denetleye-
cegini ve yönetecegini de göste-
riyor.
Bu görev, Meclis adına önce-
likle 'Meclis Başkanlık Dıvanı'nın
görevi. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı, başkanvekilleri,
Meclis idareamirteri ve kâtip üye-
lerden oluşan başkanlık divanı,
1961 Anayasası'ndan bu yana,
parlamentoda temsil edilen par-
tilerin milletvekili sayılanna oran-
lanmış biçimde oluşturuluyor.
Dahası. bu parlamentonun
kendi giderlerinin elealınması için
kurulmuş bir 'Meclis Hesaplannı
Inceleme Komisyonu' da bulu-
nuyor.
Bununla da yetinilmiyor. Bu
komisyon üyelerinin içinde bir
milletvekili de sürekli görev yap-
ması amacı ile belirii bir ücret de
verilerek 'denetçi' sıfatını taşıyor.
Onun imzalamadığı hiçbir gider
evrakı 'hak edilmiş' sayılmaya-
rak, ödenmiyor... Nitekim, bu son
olaylarda da Meclis Denetçisi
Konya DSP Milletvekili Turan
Bilge'nin onayına sunulan dos-
yalan imzalamadığı bildiriliyor.
O halde, bugünkü araştırma
önergesi ile ilgili konuşrnalar, Ka-
lemli'yi taşıyan ANAP milletvekil-
lerinın, "Bakınız, bizkendiiçimiz-
de de olsa yolsuzluklan örtme
yanlısı değiliz" mesajını eşe dos-
ta vermek istemelerinden başka,
Doğru Yol ve Refah Partili millet-
vekilterinin de "Yolsuzluk, yolsuz-
luk diyordunuz. Siz kendi içinize
bakın" yolundaki suçlamalarla
mezariıktan geçen adamın şarkı
söylernesine benzeyecektir.
Ki bütün bunlar yitirilen zaman
demek olacaktır.
Ama öyle anlaşılıyor ki Medi-
simizin 'zaman' ve onu yitirme
kavramlanna yeterince önem
verdiği de söylenemez.
Önceki gün Ismet Solak'ın
NTV'deyaptığı söyleşıde Başba-
kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in
açıklamasından öğrendık kı anlı
şanlı genel kurul salonu, o paha-
lı koltuklan, o görkemli kapılan,
tanhteki on altı Türk devletini sim-
geleyen pınttıh avizeleri, havalan-
dırma sistemi ile bu ayın ortala-
nnda çalışmalara hazır olsa bile,
elektronik yoklama düzeninin ye-
tişmesi, ancak bahara kalacak-
mış.
Oysa Atatürk'ün isteği ile ya-
pılmasına başlanılan üçüncü TB-
MM binasındaki genel kurul sa-
lonunun yenilenmesini savunan-
ların dayanaklan, sadece 'yuvar-
lak oturma düzeni' değildi; onun
kadar zorunlu olan 'elektronik
oylama sistemi'ni gerçekleştir-
mek de gerekçenin ilk sırasında
bulunuyordu.
Şu hale bakınız.
Milyariık koltuklar Milyar mil-
yariık kapılar, halılar, avizeler ha-
zır. Ama oylama sistemi -kı 6.5
milyon dolara Siemens fîrmasına
yaptınlıyor- tam olarak ancak bu
yılın nisan ya da mayısında çalı-
şır hale gelebılecek.
Yani pariamento, çoğunluk bu-
lunup bulunmadığı iddialan yü-
zünden yinesaatleryitirecek. Oy-
(amalar yine zaman kaybı ile at-
başı gidecek. Yine bir yasanın
konuşulup çıkması haftalar, ba-
zen aylar alacak.
•••
Tıpkı bugünkü birleşimde ya-
pılacak olan gibi, Meclis laf üret-
mekle zaman dolduracak.
Oysa yapılacak, o kadar yalın
ki.
TBMM'nin en genç Başkan-
vekili Uluç Gürkan, kendisinin
de üyesi bulunduğu Meclis Baş-
kanlık Divanı'nın hemen soruş-
turmayı başlatması gerektiğini
savunuyor. Gürkan, kalemli ola-
yı diye isimlendirilen bu dayda
suç teşkil eden fiiller bulundu-
ğunda israrlı. "Salonun gerçek
değerinin mahkeme tarafindan
tespit edilmesi ile işe başlanıl-
malı ve ondan ötesini cumhuri-
yet savcılan soruşturmalıdır" di-
yor. Bu sonuca ulaşmak için bu-
günkü birleşimde bakalım kaç
saat konuşacak milletvekilleri-
miz?
POLTIİKA GtONLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
••Yaşama Hakkı.
Malatya inönü Üniversrtesi Eğitim Fakültesi Tarih
Bölümü öğrencisi Ümjt Cihan Tarho ağır yaralı ola-
rak kaldınldığı Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yaşamını
yitirmişti...
21 yaşındaki Ümit'in ölümünden birkaç saat son-
ra özel televizyon kanallannın birisinde konuşan kişi
şöyle diyordu:
"Türkiye'de demokrasinin karşısındaki tek engel
Kemalizmdir..."
Öteki televizyon kanallannın hiçbirisinde Ümit'in
öldürülmesine ilişkin tek bir tartışma filan yoktu. Sa-
dece kadınlann cenaze namazına katılıp katılmaya-
caklan konuşuluyordu...
Kafası giderek kanşan bir toplum olmuştu insanla-
nmız...
Ya gazetecilerimiz, aydınlanmız ne âlemdeydi?
Onlar da bir karmaşa içinde ne yaptıklannın farkın-
da bile değillerdi. Sağcısı, solcusu: liboşu, demokra-
tı; şeriatçısı, faşisti Genelkurmay'ın düzenlediği aske-
ri liseler ve harb okullannın eğitimini yerinde görmüş-
lerdi. Bazılan "okullarçokgüzel"dey\p, demokrasi ve
insan haklannı dile getirip görüş bildiriyorlardı:
"Şu Kemalist solcular olmasa Türkiye'de her şey
yehiyerine oturur, ülkeye demokrasi ve özgûriükge-
lir...'
Ümit, 21 yaşında bıçaklanarak öldürülmüştü...
Yaklaşık biı hafta önce gerçekleşmiştı saldın olayı.
Ümit, fakülteden çıkıp otobüs durağına gelmişti. Tam
o sırada 7-8 kişilik bir gerici-faşist gaıbu Ümit'in üze-
rine yürümüş, "Laikler ölecek, şeriat gelecek" diye
çullanmışlardı...
Ümit, saldın sırasında muştalarta delik deşik edil-
mişti. Ona saldıranlar ise kaçmıştı...
Gazeteler bu olayı kamuoyuna şöyle duyurdu:
"Malatya'da oruç kavgası!.."
Bu bir 'oruç kavgası' değil, gerici-faşist grubun ey-
lemiydi...
O sırada gazeteler vetelevizyonlar "Kadınlarcena-
ze namazı kılsın mı kılmasın mı?" tartışmasındaydı-
lar, Ümit'in gerici-faşist gurup tarafindan bıçaklı sal-
dınya uğramasını pek önemsemediler...
• • •
Özel televizyon kanalında konuşan kişı diyor kı:
"Kemalistdevletinançlı kişileridüşman ılan ediyor,
RP'yi bu nedenle kapatmak ıstiyor..."
Devlet soyut bir kavram değil midir?
Devletin kurumlannı 50 yıldır elindetutanlar kimler?
Yanrtını vereltm:
"Emekçı ve demokrasi düşman gericı faşist kad~
rolardır..."
Kanlı 1 Mayıs'ları, Kahramanmaraş ve Sıvas katli-
amını yapanlar k/mlerden destek aldı? Gazi ve Üm-
raniye'de gencecik insanlan öldüren keskin nişancı-
lar kim? Metn Göktepe'nin katilleri nerede örgütlü?
Televizyonda konuşan kişi diyor ki:
"Demokrasinin önündeki en büyük engel Kema-
lizm!.."
Onlara göre Kenan Evren'den Süleyman Demi-
rel'e kadar herkeş Kemalist...
Acaba Turgut Özai nasıl bir kişı?
O, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra en büyük
devrimci!.."
Ağızlanndan bir kez olsun 'sermaye-emek' çeKş^
kisi çıkmamış bu kişiler liboşızmi solcuJukla maske-
lemek için ikide bir şunu da eklemek zorunda kalıyor-
lar:
"Kemalist devlet Kürt kımliğinı de tanımıyor..."
Bunlar aslında emekçı düşmanı olup sermayenin
sözcüsüdürier...
Kendilennden başkasını demokrat görmezler ama
"sendikalhak ve özgüriükler" dediğinizde şu yanıtı ve-
ririer:
"Bırakın çağdışı kavramlan..."
•••
Gerici-faşistlenn öldürdüğü 21 yaşındaki Ümit Ci-
han Tarho, Elazığ Devlet Demir Yollan'nda çalışan
Zülküf Tarho'nun oğluydu...
Ümit, bir emekçinin çocuğuydu...
Eğer Ümit'in babası bir toprak ağası, bir sanayici
ofsaydı, o bugün bir özel üniversitede okuyor olacak-
tı veölmeyecekti...
Bugün Erzurum Özel ve E Tipi Cezaevi'nde terör
suçlusu olarak yatan bızim insanlanmız, Türkiye'ae
demokrasi tüm kurum ve kuruluşlarda işleseydi terö-
rist damgasını yemeyecekti...
Laik demokratik devlet suçluyu cezaevinde koru-
makla da görevlidir...
Devlet cezaevinde adam öldürmez, suçlunun ya-
şam hakkını yok etmez...
Ama gerici-faşist kadrolar otobüs durağında da
adam öldürür, cezaevinde de, yol ortasmda da...
Erzurum Özel ve E Tipi Cezaevi'nde açlık grevi var...
Açlık grevinde olanlar PKK'lı de olabilir, DHKP-C'li
de, IBDA-C'li de...
Yargı onlan suçlanndan ötürü cezalandırmıştır...
Devlet erkini elinde tutan siyasal iktidar cezaevle-
rini iyileştirmek zorundadır...
Devletin Valisi şöyle diyemez:
"Açlıkgrevindekilerin istemi Terörle Mücadele Ya-
sası'naaykındır..."
Bu kafalar değişmedikçe Türkiye'de demokrasi-
den, insan haklanndan, yaşarna hakkından söz edi-
lebilirmi?..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Mersin üniversitesi
Oğrelim elemanının
yaşamla onur savaşı
NAZMİAKDAĞ
MERStN-Mersin Üni-
versitesi (MEÜ) Fen-Ede-
biyat Fakültesi îngiliz Di-
li ve Edebiyatı Bölü-
mü'ndekı görevine son
verilmesini protesto için
açlık grevine başlayan Ha-
kan Küçüker'in dunımu
ağırlaştı.
MEÜ Çiftlik Kampu-
su'nda bir süre önce baş-
lattığı eyleme, polisin mü-
dahalesi üzerine evinde
devam eden Hakan Küçü-
ker, 27. güne ulaşan ölüm
orucu nedeniyle fenalaştı.
Konuşma zorluğu çeken
ve kısmi hafıza kaybına
uğrayan Hakan Küçüker,
hiçbir şey yemediği için
ayakta durmakta da zorla-
nıyor. Içel Tabip Odası yö-
neticileri de "geri dönüle-
mez noktaya gelebilece^'"
tehlikesine dikkat çekerek
Hakan Küçüker'in eyle-
mine son vermesi için ara-
cılık yaptı. Ancak bu gın-
şimlerdsn de bir sonuç
çıkmadı.
Görevine "tezini 4 yıl
geçtiği balde veremeyişi''
gerekçe gösterilerek son
verilen Hakan Küçüker,
kendisine. "haksızhk ja-
pıld^mı" sa\undu. Küçû-
ker'e destek veren araştır-
ma görevlileri An Düdûk-
çü, Mafik Ateş ve Musta-
fa Karaoğlu hakkında <k
Mersin Üniversıtesi yöne-
timince soruşturma acılcb.