15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13OCAK1998SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ruhban okulu tartışması • Istanbul Haber Servisi - MHP Istanbul İl Kadın Komisyonu Başkanı Hülya Karadeniz. Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasırun cumhuriyet rejimini tehlikeye düşürecek bir uygulama olduğunu belirterek okulun açılmasına izin verilmemesini istedi. Karatepe'nin mankûmiyeti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlıği. 1 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafindan onanan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin belediye başkanlığının düşürüJmesi için Danıştay'a başMirdu. Danıştay 8. Dairesi. ldari Yargılama Usulü Kanunu gereği, Karatepe'den savunmasını japmasmı istedi. Daire bunun için Karatepe'ye tebligattan sonra 15 gün süre verdi. Sosyal denge södeşmesi • İstanbul Haber Servisi - Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı BEM-BİR-SEN, Bagcılar Belediyesi ile "Sosyal Denge Sözleşmesı" imzaladı. Sözleşme uyannca. belediyede çalışan memur personele, ayda 26 milyon ile 50 milyon lıra arasında değişen ek ödeme yapılması kararlaştınldı. Buluşma'ya İran'da izin • TAHRAıV (AA) -fran 'da üç senedir yasak olan "Didar" (Buluşma) filmine gösterim izni verildi. Kültür ve Islami İrşat Bakanlığı. Muhammed Rıza Hünermend"in yönettiği filme herhangi bir şart olmadan. gösterim izni verdi. Ancak Islami Propaganda Örgütü Sanat Daire'si, "yönetmenin kendi isteğiyle 24 Şubat'ta gösterime girecek filmde küçük değişiklikler yapma ihtimali olduğunu" ileri sürdü. Bakanlık bir süre önce de "Adem-i Berfi" (Kardan Adam) filmine gösterim izni vermiş, filmin gösterimi, muhafazakârlann saldın ve protestolan yüzünden zaman zaman kesilmişti. mektup • ANKARA (AA) ANAP Istanbul Milletvekili ve Türkjye AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Bülent Akarcalı, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jose Maria Gil- Robles Gil-Delgado'ya bir mektup gönderdi. Akarcalı Delgado'ya gönderdiği mektubunda. Lüksemburg konferans merkezinde Türkıye hakkındaki görüslerini açıkladığı basın toplantısıyla ilgili olarak yanıt vererek "Yaklaşık 200 bın Türk azınlık, 16 yıldan bu yana AB üyesi olan bir ülke içinde. açık bir hapishane gibi yaşamıştır" dedi. Minibüs çocuklara çarptı • İstanbul Haber Servisi - Büyükçekmece'de meydana gelen trafik kazasında 9 yaşındaki Samet Kılıç, Mehmet Şen'in kullandığı 34 TMD 96 plakalı yolcu mJnibüsiinün çarpması sonucu öldü. Kazada yaralanan 9 yaşındaki Yaman Özdemir de Özel Büyükçekmece Hastanesi"nde tedavi altına alındı. Açıklama I Özaltın AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın, lOOcak 1998 tarihinde gazetemizde yayımlanan "DSÎ'de 1.6 Trilyonluk Vurgun" başlıklı haberle ilgili yaptığı açıkJamada, "Ozlüce barajı ve lidroelektrik santrali esısleri inşaatı Bingöl ili /öresınde Özaltın A.Ş. arafından yapılmakta olup, 998 yılı içerisinde su utulacaktır. lOOOkişinin stihdamı ile erçekleştirilmekte olan ev tesis yıllık 500 milyon w/h enerji üretecektir" edi. CHP, Kalemli için suç duyurusuna hazırlanıyor; Sayıştay denetçileri ifade verecek 4 Malvarhğmı açıkla' çağnsıANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Ankara Cumhuriyet Başsav- cısı İlhan Mesutoğlu, TBMM'de- ki usulsüzlük savlanyla ilgili ola- rak tartışmalara yol açan bir rapor hazırlayan Sayıştay denetçilerinin tanık olarak ifadelerine başvura- caklannı söyledı. BanşPartisi'nin ardından CHP de konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmaya ha- zırlanırken gerekirse Sayıştay Başkanlığı'ndan izin alınarak de- netçilerin sanık olarak da ifadele- rine başvurulabileceği bildırildi. Eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, malvarlığını açıklamaya çağnldı. DYP'li TBMM Başkan- vekili Kamer Genç, "Bu kadar iş çıktıktan sonra maharüğını açık- lamair derken CHP Izmir Mil- letvekili Sabri Ergûl de "1983te arabası bile olmayan Kaiemli'nin bugünkü mahariığının kaynağını açıklaması gerekir" dedi. CHP, TBMM'deki yolsuzluk savlanyla ilgili olarak suç duyu- rusu için başvuru hazırhkJannı dün de sürdürdü. Ankara Cumhu- riyet Başsavcısı İlhan Mesutoğlu, sa\ larla ilgili olarak partilerin ya- pacaklan suç duyurulan ve ekle- rinde verilecek konuyla ilgili bel- gelere çok önem verdiklerini söy- ledi. Sayıştay denetçileri İbrahim Uzunoğlu ve YaşarGök'ün tanık olarak ifadelerine başvuracakla- nnı bildiren Mesutoğlu, haklann- da Sayıştay tarafindan idari soruş- turma başlatılan denetçilerin sa- nık olarak ifadelerinin ahnması için Sayıştay Başkanlığı'ndan izin ahnması gerektiğini, gerekirse bu yola da başvuruiacağiıu söyledi. DYP'li TBMM Başkanvekili Kamer Genç, fıyatlann mutlaka kabul edılebilirdüzeye indinlme- si gerektiğini, bu gerçekleştirii- meden yeni salona geçilemeyece- ğini bildirdi. Kamer Genç, "Bu ortamda fir- ma. ben fhatlan indirmem, diye- mez. Makul seviyeye indirip, yar- gıya gitmeden bu işi kapatmak la- zun. Kalemlide bu kadarişçıkük- tan sonra maharkğını açıkJama- h" dedi. CHP tzmir Milletvekili Sabri Ergül de. "Kalemli hakkında çe- şitli söyientiier var, hakJı ya da haksız. Meclis araşbrması ve yar- gKİa bunlarortayaçıkacak. Şu an- da yapması gereken tek şey var, maivarlığını açıklamak" görüşü- nü dile getirdi. Kaiemli'nin 1983'te arabası bi- le olmadığmı savunan Ergül. "Bugünkü malvarlığının kayna- ğını açıklaması gerekir. Kendisi Tavşanlı'nın Derbent köyünden lehimri Ali L'sta'nın oğlu. Kendi- siaçıklamasada Meclis araştırma komisyonu kurulunca maharlığı ortayaçıkacak. Bunu beklemeden malvarlığını açıklamaya davet ediyorum" diye konuştu. Kalemli'den itiraf dolu savunma 'Koltuklann fiyatı Meclis'i ilgilendirmez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Genel Ku- rul Salonu'nun yenilenmesı ihalesindeki yolsuzluklar nedenıyle suçlanan ve hak- kındaki iddialar nedenıyle verilen araştırma önergeleri bugün görûşülecek olan es- ki Meclis Başkanı, ANAP Kütahya Milletvekili Mus- tafaKalemli, dün yazılı açık- lamayla kendini savunurken ilginç ıfadelere yer verdi. Bazı iriraflarda da bulu- nan Kalemli, koltuk fıyatla- n ve diğer bazı kalemlerin fiyatlannın yüksekJiğinın Meclis'i değil, Emlak Konut ile yüklenici fırmalan ilgi- lendirdiğini söyledi. Zaman darlığı nedeniyle uygulama projesi hazırlanamadığını, ışin ihalesinin dolar bazın- dan yapılması, elektro-akus- rik malzemelenn ithalata bağlı olması ve seçilecek malzeme fiyatınm markala- ra göre degişiklik gösterme- si nedeniyle gerçekçi bir ke- şif düzenlenemediğini ve ihaleye esas aîmaffiadığını kaydeden KalemH, zaten bunlann çok da gerekli ol- madığını savundu. lhaleyle ilgili kuşkulan dilegetiren DSPlideri Bü- lent Ecevit ve DSP'li Baş- kanlık Dıvanı üyelerini *Sa- yıştay'a araşnrma yapürdık ve oJumlu görüş bildirdiler" diye ikna eden Kalemli, şim- dı "Sözü edilen rapor Sayıs- tay raporu değildir. Yalmzca ild Sayıştay meslek mensu- bunun uzmanlıklanndan vararlanılmıştır" dedi. ANAP, RP, DYP tarafindan verilen Meclis'teki yolsuz- luk iddialanyla ilgili araştır- ma önergeleri, TBMM Ge- nel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde birleştirilerek ele alınacak. TBMM Genel Kurulu in- şaatını yapan Mesa'dan da- ire aldığının ortaya çıkma- sıyla hakkındaki iddialar ar- tan Kalemli, dün yazılı bir açıklama yaparak kendisıni savundu. Kalemli, savunma- smda Mesa'dan daire alma- sı konusuna hiç değinmedi. Genel kurulun yenilenmesi işinin Emlak Konut'a malı- yet arti kâresasıyla verilme- sinin TBMM Başkanlık Di- vanı karanyla gerçekleştiği- ni anlatan Kalemli, bunun da yasaya uygun olduğunu söy- İedi. Kalemli, Emlak Ko- nut'un da TBMM Başkanlık Divanı'nın20Haziran 19% tarih ve 16 sayılı karannın verdiği yetkiye dayanarak, kendi usullerine göre teklif birim fiyatlan esasıyla yap- tığını dile getirdi. Elektronık sistemlerin yüklenicisinin seçiminin ihale tarihinden 5 ay sonra belirlendiğini, ayrıca masa üzerine konulacak parmak ızi ünıtesınin seçim süreci- nın masa imalatmı geciktir- diğini kaydeden Kalemli. dolayısıyla süre uzatma tale- binin de haklı nedenlere da- yandığını söyledi. Süre uzat- manın da Başkanlık Diva- nı'nın 39 no'lu "_bu tşlerin >apdmasınaflişkinsüre uzat- manın prensip olarak kabul edilmesine. ancak süre uza- nmı gündeme geldiğinde BaşkanlıkDrvanı'na bilgive- rilmesine" şeklindeki kaıan- na dayanılarak verildiğini belirten Kalemli, ancak Meclis'in tatılde olması ne- denıyle divana bilgi verile- mediğiıu hiIdiıdL_ . „ Kalemli, tak^İ ödeme- lerinde tekruk dairenin dev- re dışı bırakıldığı iddialan- nın da gerçekleri yansıtma- dığını savundu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Soru ve cevaplar Neşe Düzd'in röportajından alındu. f Tf -ii Meclis'in onurunu koruyan başkanın resmidir! A n a y a s a M a h k e m e s i , i h t i y a t i t e d b i r k a r a r ı a l d ı Refah'a yardıma engelANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, hakkındaki kapatma davasını bırirmeye hazır- landıgı RP'nın Hazine'den alacağı mali yardıma "ihtiyati tedbir" koy- du. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Vural Savaş'ın başvurusu üzerine "oybirliğiyle'' alınan karar uyann- ca RP, I tnlyon 236 mılyar lıralık yardımı dava lehıne sonuçlanırsa alabilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, dün sabah Anayasa Mahke- mesi'ne başvuruda bulunarak RP'nin bu yıl içinde alacağı 1 tnl- yon 236 milyar liralık Hazine yar- dımına ihtiyati tedbir karan konul- masını istedi. Savaş, başvuru dilek- çesinde şunlan kaydetti: "2820sayı- b Siyasi Partiler Kanunu'nun 107. maddesi gereğince, Anayasa Mah- kemesi karanyla kapahlan siyasi partinin bütün maOarı HazineVe ge- cer. Anavasa dışı e> lemlerde bulu- narak siyasi faafiyetierini yürütme- ye daha kunıluş aşamasmda karar vermiş tüm partiler gibi, hakkında kapatma davası açngımız Refah Partisi'nin de, kapaükfığı takdirde mallaruun Hazine'\e geçmesini en- gellemek için, taşınır ve taşınmaz mal edinmeyeözen gösterdiğivç ken- dilerince güvenilir kabul edüen bazı kisüer adına kayıtlı görünen maJla- n kullandığı büinmektedir. Refah PartisL daha öncealdığı Hazine .var- dımının tamamını, bu partide so- nımlu mevkidc olmayan Süleyman Mercümek adlı şahsa, belli bir süre çalısnnlmak üzere teslim edebibniş- tir. Bu husustaki belgeler daha önce mahkemenize gönderilmiştir. Adı gecen parti yönetkilerinin. 1998 yılı Bütçcsi'nden alacağı 1 trihon 236 mihar liralık Hazine yardımının, partilerin kapatılması halinde Hazi- ne'ye geçmesini önle>ecek planlar vapbğı ve bu sebeple kapatma dava- sını uzatmaya çahştığı yolunda baş- ciddhe alınması gere- ken ihbarlar vapıkJıgjndan. söz ko- nusu Hazine yardımı üzerine, dava sonuçlanmca)a kadarKtiyati tedbir konulmasuıı takdirierinize arz ede- rim." Savaş'ın başvurusu, Yüksek Mahkeme'ye özel kurye ile gönde- rildi. Kapatma davasmı görüşmek üzere toplanan Yüksek Mahkeme heyetine iletıldi. Mahkeme'nin dün yaİdaşık 3 saat süren toplantısından sonra açıklama yapan Başkanveki- li Güven Dincer. Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı'nın başvurusunun oybidiği ile kabul edildiğini belirt- ti. Dinçer, bu karann diğer kapatma davalanna örnek olup olmayacağı- na ilışkin soru üzerine, "Her olay kendi seyrinde değerlendirilir. Bu konuda bir şey söyletnek şimdiden mümkün değil. Daha önce Yüce Di- van 'da böyle kararlarverilmişti. An- cak bu ayn bir konu. .Vlahkememiz, kapatma davalannda ilk kez böyle bir karar alıyor* diye konuştu. Ka- patma davası görüşülerken bazı üye- İerin Mahkeme Başkanı Ahmet Necdet Sezer'e yenı önerilerde bu- lunduklan öğrenildi. Anayasa Mah- kemesi kaynaklan, davanın büyük olasılıkla gelecek cuma günü bite- bileceğini savundular. ihtiyati tedbir karannın ulaşması üzerine, Hazine, diğer partilere öde- me yapılması konusunda dün akşam saatlerinde Merkez Bankası'na tali- mat verdi. RP lideri Necmettin Er- bakan'ın Balgat'takı evinde topla- nan parti kurmaylannın, Başsavcı Vural Savaş'ın talebine itiraz etme- ye hazırlamrken mahkemeden ge- len aleyhte karar üzenne bu çalış- malardan vazgeçtikleri bildinldi. Anayasa Mahkemesi, RP hakkın- daki kapatma davasının öğleden sonraki oturumunda, RP'nin cuma günü yüksek mahkemeye sunduğu ek delilleri inceledi. Davaya ılişkin görüntü kasetlerinin de ızlenmeye başlandığı öğrenildi. t>UZYAZI^/ORHAN BİRGİT Giderek daha da kötü kokula- nn gelmesine yol açan 'Kalemli olayı' Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nin bugün yapacağı birieşim- de, bir 'Meclis araştırması öner- gesi' ile ele alınacak. 'Meclis arasbrması', anayasa- mıza göre parlamentonun 'bilgi edinme ve denetim' yollanndan birisi. Daha doğrusu birincisi. Ana- yasa, "Meclis araştırması, belli birkonuda bilgiedinmekiçinya- pılan incelemeden ibarettir" di- yor. Demek ki milletvekillerimiz haftaJardan beri, daha düzenli ve daha verimli çalışmalannı sağla- mak amacı ile yenilendiğ1 söyle- nilen genel kurul salonunun iha- lesinde dönen dolaplann içinde- kileri anlamak amacı ile bugün kürsüde düşündüklerini açıkla- yacaklar. önce, araştırma önergesinin sahipleri olarak, Anavatan ve Doğru Yo) grubundan bıreröner- ge sahibi, daha sonra sırası ile Meclis'te grubu bulunan bütün partilerden birer üye konuşacak- lar. Tabiı Meclis adına başkanlık divanından bir üye bu konuşu- lanlan yanıtlayacak. içtüzüğe göre 'genel görüş- me' bu yöntem ile tamamlanmış Meclis 'AsmaBudamamalı' olacak. O arada, tartışmalar ve küçüklü büyüklü kavgalan da 'Meclis 7V'den izleyebileceğiz. • • • Acaba, Türkiye Büyük Millet Meclisı'nin değerli üyeleri, kendi evlerının içinde yükselen daya- nılmaz bir kokunun nedenini araştırmak için böyle bir görüşme ile zaman yrtirmeye neden gerek duyuyoriar? Bir parlamentonun, kendisi- nın dışındakitüm olaylar için 'de- netim yollan'nı hem anayasa, hem içtüzük gösteriyor. Meclis araştırması da bunlardan bir ta- nesi. Ama içtüzük, parlamento- muzun kendisini nasıl denetleye- cegini ve yönetecegini de göste- riyor. Bu görev, Meclis adına önce- likle 'Meclis Başkanlık Dıvanı'nın görevi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, başkanvekilleri, Meclis idareamirteri ve kâtip üye- lerden oluşan başkanlık divanı, 1961 Anayasası'ndan bu yana, parlamentoda temsil edilen par- tilerin milletvekili sayılanna oran- lanmış biçimde oluşturuluyor. Dahası. bu parlamentonun kendi giderlerinin elealınması için kurulmuş bir 'Meclis Hesaplannı Inceleme Komisyonu' da bulu- nuyor. Bununla da yetinilmiyor. Bu komisyon üyelerinin içinde bir milletvekili de sürekli görev yap- ması amacı ile belirii bir ücret de verilerek 'denetçi' sıfatını taşıyor. Onun imzalamadığı hiçbir gider evrakı 'hak edilmiş' sayılmaya- rak, ödenmiyor... Nitekim, bu son olaylarda da Meclis Denetçisi Konya DSP Milletvekili Turan Bilge'nin onayına sunulan dos- yalan imzalamadığı bildiriliyor. O halde, bugünkü araştırma önergesi ile ilgili konuşrnalar, Ka- lemli'yi taşıyan ANAP milletvekil- lerinın, "Bakınız, bizkendiiçimiz- de de olsa yolsuzluklan örtme yanlısı değiliz" mesajını eşe dos- ta vermek istemelerinden başka, Doğru Yol ve Refah Partili millet- vekilterinin de "Yolsuzluk, yolsuz- luk diyordunuz. Siz kendi içinize bakın" yolundaki suçlamalarla mezariıktan geçen adamın şarkı söylernesine benzeyecektir. Ki bütün bunlar yitirilen zaman demek olacaktır. Ama öyle anlaşılıyor ki Medi- simizin 'zaman' ve onu yitirme kavramlanna yeterince önem verdiği de söylenemez. Önceki gün Ismet Solak'ın NTV'deyaptığı söyleşıde Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in açıklamasından öğrendık kı anlı şanlı genel kurul salonu, o paha- lı koltuklan, o görkemli kapılan, tanhteki on altı Türk devletini sim- geleyen pınttıh avizeleri, havalan- dırma sistemi ile bu ayın ortala- nnda çalışmalara hazır olsa bile, elektronik yoklama düzeninin ye- tişmesi, ancak bahara kalacak- mış. Oysa Atatürk'ün isteği ile ya- pılmasına başlanılan üçüncü TB- MM binasındaki genel kurul sa- lonunun yenilenmesini savunan- ların dayanaklan, sadece 'yuvar- lak oturma düzeni' değildi; onun kadar zorunlu olan 'elektronik oylama sistemi'ni gerçekleştir- mek de gerekçenin ilk sırasında bulunuyordu. Şu hale bakınız. Milyariık koltuklar Milyar mil- yariık kapılar, halılar, avizeler ha- zır. Ama oylama sistemi -kı 6.5 milyon dolara Siemens fîrmasına yaptınlıyor- tam olarak ancak bu yılın nisan ya da mayısında çalı- şır hale gelebılecek. Yani pariamento, çoğunluk bu- lunup bulunmadığı iddialan yü- zünden yinesaatleryitirecek. Oy- (amalar yine zaman kaybı ile at- başı gidecek. Yine bir yasanın konuşulup çıkması haftalar, ba- zen aylar alacak. ••• Tıpkı bugünkü birleşimde ya- pılacak olan gibi, Meclis laf üret- mekle zaman dolduracak. Oysa yapılacak, o kadar yalın ki. TBMM'nin en genç Başkan- vekili Uluç Gürkan, kendisinin de üyesi bulunduğu Meclis Baş- kanlık Divanı'nın hemen soruş- turmayı başlatması gerektiğini savunuyor. Gürkan, kalemli ola- yı diye isimlendirilen bu dayda suç teşkil eden fiiller bulundu- ğunda israrlı. "Salonun gerçek değerinin mahkeme tarafindan tespit edilmesi ile işe başlanıl- malı ve ondan ötesini cumhuri- yet savcılan soruşturmalıdır" di- yor. Bu sonuca ulaşmak için bu- günkü birleşimde bakalım kaç saat konuşacak milletvekilleri- miz? POLTIİKA GtONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ••Yaşama Hakkı. Malatya inönü Üniversrtesi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Ümjt Cihan Tarho ağır yaralı ola- rak kaldınldığı Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yaşamını yitirmişti... 21 yaşındaki Ümit'in ölümünden birkaç saat son- ra özel televizyon kanallannın birisinde konuşan kişi şöyle diyordu: "Türkiye'de demokrasinin karşısındaki tek engel Kemalizmdir..." Öteki televizyon kanallannın hiçbirisinde Ümit'in öldürülmesine ilişkin tek bir tartışma filan yoktu. Sa- dece kadınlann cenaze namazına katılıp katılmaya- caklan konuşuluyordu... Kafası giderek kanşan bir toplum olmuştu insanla- nmız... Ya gazetecilerimiz, aydınlanmız ne âlemdeydi? Onlar da bir karmaşa içinde ne yaptıklannın farkın- da bile değillerdi. Sağcısı, solcusu: liboşu, demokra- tı; şeriatçısı, faşisti Genelkurmay'ın düzenlediği aske- ri liseler ve harb okullannın eğitimini yerinde görmüş- lerdi. Bazılan "okullarçokgüzel"dey\p, demokrasi ve insan haklannı dile getirip görüş bildiriyorlardı: "Şu Kemalist solcular olmasa Türkiye'de her şey yehiyerine oturur, ülkeye demokrasi ve özgûriükge- lir...' Ümit, 21 yaşında bıçaklanarak öldürülmüştü... Yaklaşık biı hafta önce gerçekleşmiştı saldın olayı. Ümit, fakülteden çıkıp otobüs durağına gelmişti. Tam o sırada 7-8 kişilik bir gerici-faşist gaıbu Ümit'in üze- rine yürümüş, "Laikler ölecek, şeriat gelecek" diye çullanmışlardı... Ümit, saldın sırasında muştalarta delik deşik edil- mişti. Ona saldıranlar ise kaçmıştı... Gazeteler bu olayı kamuoyuna şöyle duyurdu: "Malatya'da oruç kavgası!.." Bu bir 'oruç kavgası' değil, gerici-faşist grubun ey- lemiydi... O sırada gazeteler vetelevizyonlar "Kadınlarcena- ze namazı kılsın mı kılmasın mı?" tartışmasındaydı- lar, Ümit'in gerici-faşist gurup tarafindan bıçaklı sal- dınya uğramasını pek önemsemediler... • • • Özel televizyon kanalında konuşan kişı diyor kı: "Kemalistdevletinançlı kişileridüşman ılan ediyor, RP'yi bu nedenle kapatmak ıstiyor..." Devlet soyut bir kavram değil midir? Devletin kurumlannı 50 yıldır elindetutanlar kimler? Yanrtını vereltm: "Emekçı ve demokrasi düşman gericı faşist kad~ rolardır..." Kanlı 1 Mayıs'ları, Kahramanmaraş ve Sıvas katli- amını yapanlar k/mlerden destek aldı? Gazi ve Üm- raniye'de gencecik insanlan öldüren keskin nişancı- lar kim? Metn Göktepe'nin katilleri nerede örgütlü? Televizyonda konuşan kişi diyor ki: "Demokrasinin önündeki en büyük engel Kema- lizm!.." Onlara göre Kenan Evren'den Süleyman Demi- rel'e kadar herkeş Kemalist... Acaba Turgut Özai nasıl bir kişı? O, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra en büyük devrimci!.." Ağızlanndan bir kez olsun 'sermaye-emek' çeKş^ kisi çıkmamış bu kişiler liboşızmi solcuJukla maske- lemek için ikide bir şunu da eklemek zorunda kalıyor- lar: "Kemalist devlet Kürt kımliğinı de tanımıyor..." Bunlar aslında emekçı düşmanı olup sermayenin sözcüsüdürier... Kendilennden başkasını demokrat görmezler ama "sendikalhak ve özgüriükler" dediğinizde şu yanıtı ve- ririer: "Bırakın çağdışı kavramlan..." ••• Gerici-faşistlenn öldürdüğü 21 yaşındaki Ümit Ci- han Tarho, Elazığ Devlet Demir Yollan'nda çalışan Zülküf Tarho'nun oğluydu... Ümit, bir emekçinin çocuğuydu... Eğer Ümit'in babası bir toprak ağası, bir sanayici ofsaydı, o bugün bir özel üniversitede okuyor olacak- tı veölmeyecekti... Bugün Erzurum Özel ve E Tipi Cezaevi'nde terör suçlusu olarak yatan bızim insanlanmız, Türkiye'ae demokrasi tüm kurum ve kuruluşlarda işleseydi terö- rist damgasını yemeyecekti... Laik demokratik devlet suçluyu cezaevinde koru- makla da görevlidir... Devlet cezaevinde adam öldürmez, suçlunun ya- şam hakkını yok etmez... Ama gerici-faşist kadrolar otobüs durağında da adam öldürür, cezaevinde de, yol ortasmda da... Erzurum Özel ve E Tipi Cezaevi'nde açlık grevi var... Açlık grevinde olanlar PKK'lı de olabilir, DHKP-C'li de, IBDA-C'li de... Yargı onlan suçlanndan ötürü cezalandırmıştır... Devlet erkini elinde tutan siyasal iktidar cezaevle- rini iyileştirmek zorundadır... Devletin Valisi şöyle diyemez: "Açlıkgrevindekilerin istemi Terörle Mücadele Ya- sası'naaykındır..." Bu kafalar değişmedikçe Türkiye'de demokrasi- den, insan haklanndan, yaşarna hakkından söz edi- lebilirmi?.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/513 90 98 Mersin üniversitesi Oğrelim elemanının yaşamla onur savaşı NAZMİAKDAĞ MERStN-Mersin Üni- versitesi (MEÜ) Fen-Ede- biyat Fakültesi îngiliz Di- li ve Edebiyatı Bölü- mü'ndekı görevine son verilmesini protesto için açlık grevine başlayan Ha- kan Küçüker'in dunımu ağırlaştı. MEÜ Çiftlik Kampu- su'nda bir süre önce baş- lattığı eyleme, polisin mü- dahalesi üzerine evinde devam eden Hakan Küçü- ker, 27. güne ulaşan ölüm orucu nedeniyle fenalaştı. Konuşma zorluğu çeken ve kısmi hafıza kaybına uğrayan Hakan Küçüker, hiçbir şey yemediği için ayakta durmakta da zorla- nıyor. Içel Tabip Odası yö- neticileri de "geri dönüle- mez noktaya gelebilece^'" tehlikesine dikkat çekerek Hakan Küçüker'in eyle- mine son vermesi için ara- cılık yaptı. Ancak bu gın- şimlerdsn de bir sonuç çıkmadı. Görevine "tezini 4 yıl geçtiği balde veremeyişi'' gerekçe gösterilerek son verilen Hakan Küçüker, kendisine. "haksızhk ja- pıld^mı" sa\undu. Küçû- ker'e destek veren araştır- ma görevlileri An Düdûk- çü, Mafik Ateş ve Musta- fa Karaoğlu hakkında <k Mersin Üniversıtesi yöne- timince soruşturma acılcb.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle