23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 17 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB PB PB PB PB 9 10 9 10 14 15 14 12 Sinop Adana PB 16 Samsun 9 Mersin PB 17 Trabzon Y 8 Diyarbakır Y Giresun An kara _Y 6 Şantıurfa K 5 Mardin Eskişehır K 4 Siirt Konya B 5 Hakkâri Sıvas K 0 Van Zonguldak Y 8 Antalya PB 17 Kars Oslo K 1 Beriın Yurdun kuzey ve doğu kesımlerı çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadeniz, Iç Anado- lu'nun kuzey ve doğu- Helsinki K -2 su Doğu ıle Güneydo- S t o c k h o |m K ! gu Anadolu yağışlı ge- —— çecek. Yağışlar. Kara- Londra PB 10 deniz kıyıiarı, Marma- Amsterdam PB 9 ra'nın doğusu ile Gü- grüksei PB 8 neydoğu Anadolu'da doğusu e grüks neydoğu Anadolu'da 5 — karla karışık yağmur. K a r l s dğer ylerde ka şek Bonn -3 karla karışık yağmur. dığer yerlerde kar şek- Bonn PB 10 lındeoiacak. Munjh PB 11 Budapeşte Madrid Viyana Zürih Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB PB PB 14 16 14 12 16 9 16 16 «Bj^KpjSpiSpŞ Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K PB PB PB PB PB Y PB -2 12 -7 4 7 1 10 19 Şam B 14 P a r ı ?a l 1 Sısiı Bulutıu k Çok bulutlu 1 Yağmurtu V.OJJ.C Kartı Sulu kar Gok gürültûlü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rından kimlerin kayıtsız kaldığı ve olayın boyutla- nnı öğrenince niçin üzerine gitmediği önemsenme- si gereken bir başka olay değil mi? Hem de özenle üzerinde durulması ve ülkeyi yol- suzluklardan arındırmalıyız derken. yolsuzluklar üzerine sıyasetçilerin ne ölçüde vardığının irdelen- mesi gerekiyor. Kulislerde tanıklardan duyduklarımıza dayanarak soruyoruz: Olayın boyutlan belgelerle saptandığı günlerde, Meclis Başkanvekili Uluç Gürkan, ya partisi kanalıyla ya da bizzat Başbakan Mesut Yıl- maz'a "durumu olanca çıplaklığıyla " duyurdu mu, duyurmadı mı? Duyurdu! ANAP Genel Başkanı Yılmaz, ciddi içerikli bu duyumlara karşın nasıl bir tepki gösterdi? Sustu ve yanıt vermedi! Çevresindekilerden bu durumda Kalemli'nin TB- MM Başkanlığı'na ANAP adayı olmasına olanak verilmemesini söyleyenleri Yılmaz nasıl karşıladı? Susarak! Devlete kazık atan ihale rezaletleri dal budak sal- dıktan epey bir zaman sonra, Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Sabah'a konuştu: "Konuyu incelettiğim hukukçular, Kalemli'nin yasal bir suç işlemediği kanısında." Oysa, Yılmaz'ın bu demeci verdiği gün, ihale vurgunuyla ilgili TBMM'deki soruşturma henüz ilk adımlarını atıyordu. Kalemli'nin siyasal bir suç mu işlediği yoksa iha- le olaylarında daha derin ilişkilerin içinde mi oldu- ğu henüz araştırma aşamasındaydı. Şaibe: Hazır ol! Doğal olarak bir soru çıkıyor karşımıza: BirBaşbakan'ın "Kalemli'nin 'yasal bir suç işle- mediğini' uluorta" açıklaması hukuksal ve siyasal etikle bağdaşır mı? Yılmaz, Kalemli'nin "daha fazla konuşmasından" mı çekiniyor acaba? Eski Meclis Başkanı grupta yaptığı konuşmada, "Attığım her adımdan genel başkanın haberi var" demişti de... Üstelik, Mesut Yılmaz'ın "Kalemli'nin dokunul- mazlığının kalkmasını savcılık isterse 'gerekeni' ya- pacaklarını" söylemesi, 0 denli büyütülecek bir davranış da değil. Çünkü, böyle bir açıklamaya ANAP liderinin eli mahkûm. Çünkü ANAP lideri, kamuoyuna kendi partisinden yolsuzluklara bulaşanlara "Git, yargı- da aklan da gel" dıyeceklerini, bir değil belki on kez yineledi. ,nı>. , ıV,,Wı v * * TBMM'deki skandalin "benzeri başka olaylan" nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerin önemli ola- yı. Ne ki, Yılmaz'ın kendi adamını yargıya gönde- receğini içeren açıklaması, DYP'ye yol gösterdiği anjamına da gelebilir. Öyle ya; Şaibe Hanım'la kocası özellikle son günlerdeki gelişmelerle bağımsız yargının nefesi- ni enselerinde daha sık duyuyorlar. Ünlü ikili hak- kındaki DTP Kırıkkale ll Başkanı Avundukluoğ- lu'nun kalın suç duyurusu dosyasını inceleyen bi- lirkfcji heyetinin, Şaibe Hanım'la kocasının "haksız mal edindiğini" gösteren bir rapor hazırladığı bil- diriliyor. Rapor, 1991 ve 1996 arasında beyan ettikleri malların değerinde, saptanan gelirle örtüşemeye- cek oranda artış olduğunu ifade ediyor. Parsadan davasının Yargıtay'da varacağı so- nuç, Şaibe'ye mal varlığıyla ilgili bir dava açılma- sına yol açabilir. Kamuoyuna suçsuzluğunu sindirmek için ekran- larda ağlayan Şaibe Hanım, kar kadar temizse; TBMM kürsüsüne çıkıp dokunulmazlığının kaldınl- masını istemeli. Acaba, isteyebilecek mi? Yılmaz'ın Kalemli'yle ilgili sözü, çuvaldızı kendi- sine batırması gibi bir şey. Iğneyi de Şaibe'ye. DYP'yi hem uyanyor hem de ANAP'ın, belki de or- taklarının izleyeceği siyasal yöntemi şimdiden gös- teriyor. Yakındır; bu konularda siyasetçinin tutumu pa- zara düşer! Liseye geçişte I Baştarafı 1. Sayfada runacak. Milli Eğitim Ba- kanı Hikmet Uluğbay'ın yann basın açıklaması ya- pacağı öğrenildi. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'nda, kamuoyunun merakla bek- lediği sinavlarla ilgili ola- rak, müsteşar yardımcılan. genel müdürler ve daire başkanlannın katıldığı ola- ğanüstü bir toplantı yapıl- dı. İki gün süren ve önceki gün noktalanan toplantıda, yapılacak sınavda "merke- a yerieştirme'' öngörmeyen Japon sısteminden vazge- çildi. Belirli okullardaki yı- ğılmanın önlenmesi için sı- nav "kaçınılmaz" olarak gerekli görülürken, Milli Eğitim Bakanı Hikmet U- luğbay'ın istemiyle ilköğ- retim başan puanının dik- kate alınması kararlaştınl- dı. Toplantıda, ilköğretim başan puanlarının hesap- lanmasının çok uzun süre- ceği öne sürülürken, bakan Uluğbay. sınavla beraber öğrenci notlannın dikkate alınmaması haiinde öğren- cilerin sadece anhk başan- lannın ölçülecegini vurgu- ladı. Uluğbay'ın ısran üze- rine 4,5,6 ve 7. sınıf notla- nnın ilköğretim başan pu- anının hesaplanmasında kullanılmasına karar veril- di. Bürokratlar. 8. sınıf not- lannın toplanmasının. hazi- randa yapılacak sınava ye- tiştirilemeyeceği için dik- kate alınmamasına karar verdi. Merkezi sistemle ya- pılacak sınavın aynntılan şöyle: # Sınav kılavuzları ve tercih formlan Bilgisayar Eğitim ve Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ha- zırlanacak. # Öğrenciler hangi sına- va girmek istiyorlarsa, o sı- na\ 1 tercih formunda işaret- leyecek. 9 Haziranda yapılacak merkezi sınavda. öğrenciler tercih formlannda yaptık- ları tercihlere göre kendile- rine dağıtılan sınav kılavuz- larını yanıtlayacak. Örne- ğin. tercih formunda u Fen liselerini" işaretleyen öğ- renci, sınav günü kendisine v erilen "Ten liseieri sınav kı- lavuzunu" yanıtlayacak. 9 Belirli sınavlara gir- mek için daha önce aranan "özel koşullar" yine dikka- te almacak. Örneğin "öğ- retmen kunıl karanyla Anadolu öğretmen lisesine girme onayı". "kekeme ol- mama". "sakat olmanıa" gibi özel koşullara uyan öğ- renciler Anadolu öğretmen lisesi sınavlanna girebile- cek. 9 Sınava girecek öğren- ciler. 1998-1999 öğretım yılındaeğitime başlayacak. 9 4. 5, 6 ve 7. sınıf not- lan sınav puanının hesap- lanmasında kullanılacak. ^Pangalos faşisderin önderT• Baştarafı 1. Sayfada ren Pangalos'a yanıt, dün Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan geldi. Bakanlık sözcüsü Büyükeiçi Ne- cati Utkan tarafından yapılan açıklamada, Yu- nanistan"ın "fareti köyün kavafcısr Pangalos "un peşinde kendisini maceraya attığı belirtilerek. "Yunanlı bakan, Türkiye düşmanlığınu şimdi ırkçı tahriklere ve teröristlerle özdeşliğe tırman- dırmıştır. Bakan Pangalos, kendi aklınca, sade- ce Türkiye'deki vatandaşlannuzı değiL Ortado- ğu'nun birçok ülkesindeki insanlan da ırkçı öl- çülerle sınıflandınp, onlan bölücü-ayrdıkçı ma- ceralara kışkırtmaktadır" denildi. Utkan. açıklamasında. Pangalos'un tavırlan- nın kendisine yakıştığını, çünkü temsil ettiği Yunanistan'ın faşizmi ve ırkçılığı kara bir leke olarak tarihindetaşıdığınıbildirdi. Pangalos'un "2. Dünya Savaşı sırasında Alman makamlany- la işbirliği yapmayan tek ülke Yunanistan'dır" açıklamasının gerçekle ilişkisi olmadığını kay- deden Utkan, "Bakan Pangalos benzerierinin önderliğindeki Yunan faşistleri, efendi diye bei- ledikleri Alman işgalcilerine binlerce Yunan Ya- huuisini kendi eüeriyle teslinı ederek ölüm kamplanna göndermistir" dedi. Utkan. şu gö- rüşleri iletti: "Kendisine (Pangalos) Kudüs'teki Soykınm Müzesi'ne gitmesini. orada, Yunanis- tan için yaalı olanlan okumasını ve 53 bin Yu- nan Yahudisini, Nazilere teslim ederek ölüm kamplanna sevkedilmek üzere vagonlara yük- leyen Yunan faşistlerinin fotoğraflannı görme- sini salıkveririz. İkinci Düma Savaşı'nda, AJman efendileriyle birlikte Yunanistan'a hâkim olan faşist diktatöriüğün, Yunan halkını nasıl dara- ğaçlannda ve toplu infazlarda tükettiğini haür- lamasını öneririz. Yunanistan'daki faşist cunta- nın Kıbnslı Rum uzantılarmca, çoluk-çocuk Türklerin nasıl bir ırkçı vahşetle katledildikleri- ni, katliamın fotoğraflannı kendisine harjrlaürız. Bakan Pangalos, ırkçı kışkırtnıalanyla, A\TU- pa'daki esenliğin ve Türkiye'ye komşu baa Or- tadoğu ülkelerindeki banşın temellerini dina- mitlemektedir. \unanistan, Türkiye komplek- sinden ve Türkiye düşmanlığından kendini kur- tarmabdır. Yakın tarihte ne olmuşsa. gene ayiu- sı olur. Türkiye'ye düşmanhk giitmek, geçmişte Yunanistan'a yarar getirmemiştir. Bundan son- ra da yarar getirecek değildir." 'Kalemli yapım sözleşmesini gizledi' I Baştarafı 1. Sayfada salonu yolsuzluğunu araştıran ko- misyon. EmJak Konut AŞ ile Mesa- Nurol arasında imzalanan yapım sözleşmesi ileteklif alma şartname- sinin Kalemli ve Genel Sekreter Necdet Basa tarafından, Meclis Teknık Daire Başkanlığı'ndan ka- çınldığını ortaya çıkardı. Olay, ko- misyonun geçen perşembe günü bil- gisine başvurduğu Emlak Konut Genel Müdürü Süleyman Şahin'e. proje sözleşmesinin 14. maddesi ge- reğince yapım sözleşmesi ve tekJif alma şartnamesini "TBMM Baş- kanhğVna neden sunmadıgmı" sor- ması ile ortaya çıktı. Emlak Konut A.Ş'nin içinde "teklif alma şartna- mesi,yapım sözleşmesi ve eklerinin" bulunduğu 25 Eylül 1996 tarih ve 363374 sayıh kargo ile TBMM Ge- nel Sekreterliği'ne gönderdiği koli önceki gün bulundu. CHP'li TBMM tdare Amiri ve K.omisyon üyesi Önder Kırh. proje sözleşmesinin 14. maddesinde, "Emlak Konut ile yüklenici şirket arasında yapılacak süzleşmenin TB- MM Başkanlığı tarafindan öncelik- le inctlenmesi gerekn^i'' hükmüne yer verildiğine dikkat çekerek. "Emlak Konut projeyi göndermiş. Ama bizim bulduğumuz kolinin ağ- n dahi açılmamıştı. Kalemli ve Ge- nel Sekreter Basa'nın bu açıdan ağır sorumluluğu ve görev ihnıali \ardır" dedı. Komisyon. Emlak Konut ile TB- MM Teknik Daire Başkanlığı yetki- lileri arasında ihale öncesi yapılan öngörüşmelerin tutanak ve bant ka- yıtlannı da incelemeyealdı. Komis- yon üyeleri, görüşmeler sırasında Emlak Konut "tan bir bürokratın. Teknik Işleri Daire Başkanlığı bü- rokratlanna,"Kalemli. bize, 'Bu iha- leyi 10 gün içinde bitirmezseniz. si- zi çarmıhagererim' dedi' 1 ifadesinin de tutanaklarda yer aldığını belirtti- ler. Komisyon üyeleri yaptıklan ın- celeme sonucunda, TBMM'nin çı- karlannı koruyamadığı için Emlak Konut, yolsuzluk ve usulsüzlüklere göz yumduğu. görevlerini kötüye kullandığı savıyla da Kalemli ve Ba- sa hakkında suç duyurusunda bulu- nulması için Başkan Çetin'e öneri götürmeyi kararlaştırdj. Komisyonda. Emlak Konut'un, ihaleye katılan firmalardan "fiyat analizi" istemeyerek usulsüzlüğe neden olduklan ve Mesa-Nurol'un "şişirdiği" fiyatlara göz yumuldu- ğu itirafında bulunan Emlak Konut Genel Müdürü Süleyman Şahin'in, eski Yüksek Denetleme Kurulu de- netçisi olarak kurum hakkında rapor düzenlediği belirlendi. 55. hükümet kurulduktan sonra, genel kurul sa- lonu ihalesini gerçekleştiren genel müdür Cihan Sakarya'dan göre\i devralan Şahin'in, Emlak Ko- nut'un Bahçeşehir Projesi ile ilgili hazırladığı YDK raporunda. kuru- ma ağır eleştiriler yönelttiği ortaya çıktı. Şahin'in. YDK denetçisi ola- rak düzenlediği raporda. "Emlak Konut'u müteahhitier yönetir hale gelmiştir. İhaleler, sırasıvla belli şir* ketlereveriliyor'" ıfadelerinin yeral- dığına dikkat çekildi. Şahin, Genel Kurul Salonu yolsuzluğunun ortaya çıkmasından sonra komisyon üyele- rine, Meclis'e çıkanlan şişirilmiş fa- turalann incelenerek. rayiç bedele çekileceği güvencesi vermişti. TBMM Başkanı Hikmet Çetin. Kııtlaı- mezarı başmda anılacak İstanbul Haber Servisi - Üç yıl önce The Marmara Oteli'ne konu- lan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazan Onat Kutiar ile arkeolog Yasemin Cebenoyan'ı öldürmek suçundan haklannda dava açılan ikisi itiraf- çı 15 sanığın yargılandığı dava sü- riiyor. Kutiar bugün saat 12.00'de Aşiyan'daki mezan başında anıla- cak. The Marmara Oteli'ndeki Cafe Marmara'ya 20 Aralık 1994 tari- hinde konulan bombanın patlama- sı sonucu Yasemin Cebenoyan olay yerinde, ağır yaralanan Onat Kut- iar ise 13 gün komada kaldıktan sonra hastanede >aşamını yitirmiş- ti. Kısa bir süre sonra emniyet. ola- yın faillerinin PKK'li olduklannı duyurdu. İstanbul DGM Savcılığı. 14 sanık hakkında The Marma- ra'ya bomba konulması eylemi da- hil olmak üzere çok sayıda eyle- min gerçekleştirilmesinden sorum- lu tutulan sanıklar hakkında dava açtı. Sanıklardan Deniz Demir ve Hicran Kaçmaz hakkında TCY'nin idam cezasını öngören 146. maddesinden diğer sanıklar hakkında da "yardım-yataklıkyap- mak" ve "örgüt üyesi olmak" su- çundan 4.5 ile 30 yıl arasında de- ğişen hapis cezalan isteniyor. Sanıklardan Deniz Demir ve Hicran Kaçmaz itirafçı oldular ve Pişmanlık Yasası'ndan yararlan- mak için îçişleri Bakanlığı 'na baş- vurdular. Sanıklardan Deniz De- mir itiraflannda The Marmara'ya Gülşen Özdemir adlı birmilitanla birlikte bomba koyduklannı söy- ledi. AncakÖzdemir'in 1995 yılın- da Haliç Köprüsü'ne bomba koy- mak istediği sırada öldüğünü ileri sürdü. Demir ve Kaçmaz'ınyasa- dan yararlanma istemleri bakanlık- ça kabul edilmedi. Diğer sanıklann avukatlan ola- yı. IBDA-C örgütünün yaptığını öne sürerek Demir'ın itiraflannı doğrulayacak kimsenin olmadığı- nı, bu kişinin de cezadan kurtul- mak için itirafçı olduğunu öne sür- düler. istanbul 3 No'lu DGM'de süren davada ikisi itirafçı olmak üzere yedisi tutuklu 15 sanığin yargılan- masına önümüzdeki ay devam edilecek. araştırma alanının sınırlanması ne- deniyle raporlannda sadece ihale yöntemini ele alan Sayıştay denet- çilerinin baskı gördüğüne ilişkin ha- berler üzerine harekete geçti. Çe- tin'in, basına açıklama yapmalan- nın engellendiği iddia edilen Sayış- tay denetçileriyle dün görüştüğü öğ- renildi. Hikmet Çetin, 14 Ocak'ta teslim alacaklan Genel Kurul Salonu ile ilgili Meclis'e çıkanlan fazla fatu- ralann incelendiğini, hakediş öde- melerinin durdurulduğunu anımsat- tı. Çetin. "Yapılan anlaşma gereği, bu hakedişin ödenmemesi duru- munda Meclis olarak kur farkı öde- memiz gerekiyordu. Ancak, göreve geldikten sonra inşaatla ilgili iddi- alan gözönüne alarak son ödemeyi yapmadık ve Emlak Bankasf nda Moke ettik. Kur farkı ödemesinden kurtulmak için böyle yapmamız ge- rekiyordu'" dedi. Konunun "gere- ğinden fazla" abartıldığını savunan Çetin. demokrasılerde bu tür hata- lann yapılabileceğini. ancak asıl ko- nunun bu hatalann nasıl giderilece- ği olduğunu söyledi. Erbakan'ın da arsası var ANKARA (Cumhurnet Bürosu) - Meclis Genel Kurul Salonu yol- suzluğu nedeniyle büyüteç altına ya- tınlan Mesa firmasının lüks villalar yaptırdığı Koru Sitesi'nde, RP lide- ri Necmettin Erbakan'ın da arsası olduğu ortaya çıktı. Erbakan'ın. villalann arasında tellerle çevrili arsayı. başbakanyar- dımcılığı görev ini üstlendiği "Mfl- liyetçi Cephe" hükümeti dönemin- de aldığı belirtildi. Erbakan dün düzenlediği basın toplantısında. Mesa Koru Sitesi'nde arsası olduğunu doğruladı. Erbakan. "20 yıl önce kooperatif olarak ahn- mış bir arsamız var. Mal bildirimin- de buiunurken bu arsadan da söz et- miştim" diye konuştu. IMF ile ilke anlasması A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanı Zekeriya Temizel. şubat ve mart aylannda yoğun iç ve dış borç ödemesi yapılaca- ğını kaydederek. IMF ile görüşmelerin zeminini ta- ze para bulmanın oluştur- duğunu söyledi. Hazine Müsteşarlığı. IMF ile ilke- de anlaşmanın sağlandığı- nı. aynntılar üzerindeki gö- rüşmelerin sürdüğünü bil- dirdi. Maliye Bakanı Temi- zel. hükümetin 1997'deba- şanlı olduğunu savunarak "1997'ye sadece enflasyon rakamlan gözüyle bakma- mak gerekir'' dedı. Merkez Bankası'nın pa- ra programı açıldamasının sistemin işlemesi açısından önemli olduğunu vurgula- yan Temizel. "Merkez Bankası, özerk bir kurum nasıl hareket ediyorsa öyie hareket ediyor" dedi. 1998 hedeflerinin ger- çekleştirilmesi için bütçe ödenekJeri çerçevesinde hareket edeceklerini kayde- den Temizel. "Hedefimiz yıl sonunda enflasyonu yüz- de 50'ye indirmek. Daha aşağı da çekilebilir,ama bu, sistemi zorlar. Saatte 99 ki- lometre hızla giden bir ara- cı birden durdurmamn sos- yal bedeli yüksektir" dedi. Hazine 'nin şubat ve mart aylannda yoğun ödeme programı olduğuna dikkat çeken Temizel. "IMF ile gö- rüşmelerimizin zeminini ta- ze para bulmak oluştura- cak. Görüşmeler başanlı geçerse rahatiayacağız'' de- di. Hazine Müsteşarlığı, Daglarca kazada yaralandı İstanbul Haber Servisi - Ünlü şair Fazal Hüsnü Daglar- ca, önceki gün Kadıköy'de trafik kazası geçirdi. Hay- darpaşa Numune Hastanesi 'ne kaldınlan ve beyin travması geçirdiği öğrenilen Daglarca, tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Kadıköy Migros önünde önceki gün öğle saatlerinde yürüyen şair-yazar Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya, Sadi Ersöz'ün kullandığı otomobil arkadan çarptı. Oto- mobil sürücüsü Sadi Ersöz tarafından Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'ne kaldınlan Daglarca, Genel Cerrahi Acil Servisi'nde gözlem altına alındı. 84 yaşındaki Dağlarca'nın doktoru Ümit Yaşar Şahin, edebiyatçının beyin travması geçirdiğini belirtti. Daglar- ca, yaş durumu nedeniyle dün sabaha kadar gözlem altın- da tutulduktan sonra taburcu edildi. Olaydan sonra polis. kazaya neden olan otomobil sürücüsü Sadi Ersöz'ü gözaltına aldı. 1967'de Uluslararası Şiir Forumu (Pittsburg. ABD) tarafından yaşayan en iyi Türk şairi seçilen Dağlarca'nın, "Kuş Ayak. Yavaşlayan Ömür, Arkaüstü, Havava" Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah" vb. şiirleriyle, "Üç Şehitler Destam, Toprak Ana, Sivaslı Kannca, Anıtkabir. İstanbul Fetih Destanı" gibi kitaplan bulunuyor. önceki akşam yapılan İç Borç Danışma Kurulu top- lantısı sonrasında yazılı bir açıkJama yaparak. IMF ile ilkede anlaşma sağlandığı- nı, 19 Ocak'ta başlayacak görüşmelerde detaylar üze- rinde çalışılacağını bildir- di. Görüşmelere Dünya Bankasf ndan da bir heye- tin katılacağı kaydedilen açıklamada. Dünya Banka- sı'ndan da "yaptsaluyum" kredisi alınmasının söz ko- nusu olduğu belirtildi. Hazine'nin açıldamasın- da, 1997 sonu itibanyla iç borçlann 6 katrilyon 256 trilyon lira. bütçe açığının 2 katrilyon 330 trilyon lira, nakit açığının da 2 katril- yon 190 trilyon lira olduğu belirtildi. Açıklamada, Ha- zine'nin. Merkez Banka- sı "ndan kısa vadeli avans kullanmaya devam edece- ği, ancak bu tutann 3 aylık dönem sonunda Merkez Bankasf na geri ödeneceği belirtildi. Mesa kendi inşaatmın faturasını Meclis'e çıkardı ANKARA (UBA) - TB- MM Genel Kurul inşaatın- da skandallar an arda pat- larken, inşaatı yapan ve "fiyatian şişirmekle" suç- lanan Mesa'nın kendi in- şaatının elektrik ve su fatu- ralannı da Meclis'e çıkar- dığı ortaya çıktı. Oran'daki Meclis lojma- nını da yapan Mesa'nın, buraya çok yakın olan ken- di inşaatının şantiyesi için gerekli olan su ve elektriği bir yıldır Meclis'ten kul- landığı belirlendi. TBMM Genel Kurul Sa- lonu inşaatı ihalesini Em- lak Konut aracılığı ile alan firmalardan Mesa. bundan birkaç ay önce tamamla- nan Oran'daki çok katlı milletvekili lojmanlanm da yaptı. Mesa'nın bu binanın ya- kınında bulunan kendi in- şaatının şantiyesi için ge- rekli olan su ve elektriği bir yıl boyunca Meclis loj- ORGAN BAGIŞI Kırtsal olan yaşam hakkına saygı duyan, hayat kurtarmaya katkıda bulunmak üzere, bir insanlık hizmeti olarak organlannı bağışlayanlann listesi ' de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin günlükyayın organı, birsivil toplum gazetesi, başlıca bayilerde. 7e/. 0.272. 57 7 08 75 manından kullandığına ilişkin bir ihbar, skandal- lara bir yenisini daha ekle- di. Ihban alan TBMM fda- re Amiri Hakan Tartan he- men harekete geçti. Tartan. geçen çarşamba günü Meclis Başkanı Hik- met Çetin'e "kaçak elekt- rik ve su kullanımına" iliş- kin ihban aktardı. Çetin 'den "Buna izin ve- remeyiz" yanıtını alan Tar- tan, aynı gün milletvekili lojmanlanna giderek, Me- sa'nın, elektrik ve suyu Meclis'ten kullandığına ilişkin tespitte bulundu. Tartan. Mesa'nın Mec- lis'in bilgisi dışmda kaçak elektrik ve su kullanımını tutanakla belgeledi. Tartan daha sonra Mesanın şan- tiyesine giden elektrik ve suyu kestirdi. Açıklama: Gazetenizin 10.1.1998 tarihli sayısında kayınpede- rime ait Ozaltın AŞ ile ilgi- li doğru olmayan bir haber- de şahsımdan da söz edil- mektedir. 20 yıllık politik hayatımda kamu vicdanını sızlatacak hiçbir icraatım olmadı. müsaade de etme- dim. Dürüst görev yapan insanlann varlığına şiddet- le ihtiyaç duyulan bir dö- nemde. kamuoyunda yan- lış anlaşılmalara yol açabi- lecek bu haberin düzeltil- mesini rica ederim. Dr. Ali Talip Özdemir İstanbul Milletvekili G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada küçük not defterinin dar satıriarına hayallerini yaz- mış. Biri ötekinden ilginç. Birine takjlıyorum, "Ro- mantik bir gençlik yetişiyor"... Ötekine bakıyorum, "We cengâverier geliyor"... Kiminin hayalleri ise gönlümüzdeki Türkiye'ye selam veriyor... Işte gençliğin hayallerinden bir demet. Önce Macide: "Yıldızlann üzerindeyim. Karanlıkbiryolculuğun ardından varmışım gökyüzü ülkesine. Sanlıyorum, sanlıyorumyıldızlarayanmadan. Işıltılı karanlıkta ir- kiliyorum, mutluluğun kollannda çığlıklar atıyo- rum..." Macide defter yaprağının sonunda yeryüzüne iniyor, şöyle bağlıyor: "Bir gün yıldızlara giden gemi yapılırsa ve yıldız- lann eriteceği birkaç gönüllü yolcu aranırsa, ardı- ma bakmadan yola çıkacağım. Benim ölümüm yıl- dızlar içinde olmalı." Halil'in işi çok zor: "Hukukçuyum, geziyorum şehir, kasaba. Ûlke- lerde yalınayak ilehiyorum. Bırakın beni; haklının savunucusu, haksızın başdüşmanı bir hukukçu- yum. Bulutlann üstünde, denizin dibinde, müba- lağa etmiyorum, ben hukukçuyum." Yok be Halil, niç de abartmamtşsın... Burçin'e dokunmayalım: "Ben bir yağmur damlasıyım. Bulutun içinde, henüz oluşmamış bir yağmur damlası. Biraz son- ra yeryüzüne ineceğim... Ve beklenen an; yeryü- zündeyim. Çatlakbirtarladayım. Yaşasın, çokgü- zelbirduygu. Çünkü o taria bana muhtaç. Ben ol- masam ürün veremez. O tarlanın üzerinden arka- daşlanmla birieşerek nehre ulaşıyorum. Nehirso- ğuk, üşüyorum. Büyükbirdenizekanşıyorum. Mi- nicik elleriyle bir çocuk beni kovasına alıyor. Çok dar, sıkılıyorum. Beğenmedi ki beni tekrar denize boşaltıyor, oh rahatlıyorum..." Mesut'u tutmak zor: "Askeri okulda teğmenim. Erarkadaşlan selam- lıyorum. Askeri elbiseyi seviyorum. Mustafa Ke- mal gibi savaşlara katılıyorum. Hasan Tahsin adında gazeteci arkadaşım var. Arada onunla ko- nuşuyorum. Nice başanlara imza atarak mareşal- liğe kadar yükseliyorum." Dileriz Hülya'nın hayali hayal olarak kalmaz: "Evet sonunda büyük çabalar sonucu Türkçe öğretmeni olabildim. Bana bu mesleği sevdiren öğretmenlehm oldu. Çocuklara gerçek Türkçeyi öğretmek en büyük hayalimdi." Bakalım Zeki, adının hakkını verecek mi: "Aslında hayalim olmayacak bir şey değil. Dün- yanın, evrenin tüm sırtannı bulmak istiyorum. Şim- diye kadar insanlar birçok sım bulmuş, ama daha çok var. Mesela güneşe en uzak gezegenlere se- ferler düzenleyip onlan keşfetmek..." İyi yolculuklar Zeki. Dönüşteara... Hayalleriniz açık olsun... Hüsamettin'in hayali yavuz: "Ben Yavuz Sultan Selim'/m. Benim devletim dünyaya hatta uzaya hükmeder. Bir mektupla is- tediğimiyaptınnm. Yapmayan devlet olursa atımın nallarıyla ezer geçerim. Tarihten silerim. Benim devletim Osmanlı Imparatorluğu bir gün gelip ye- niden kurulacaktır." Çağlayan için üzgünüz: "Keşke o bana geri dönse. Birlikteyine yağmur- lu bir günde dolaşsak, dans etsek, tartışsak. Ay- nlırken herzamanki gibi küs aynlsak..." Murat aynı anda, ispanya'da yenilmeyen mata- dor, Brezilya'dadaenünlütakımdafutbolcu... Mu- rat, iyi at. Golü yani... Son hayali Özlem'e bırakalım: "Bir gazete düşlüyorum. Adı, Cumhuriyet, Mil- liyet, Hürriyet olmayan. Büyük adlann, büyük laf- ların kullanılmadığı. Yazarlarının insan olduğu. Dünyanın her ülkesinde o dilde, ama aynı içerikle yayımlansın. O içerikte dünyanın en küçük halkın- dan bile bir temsilci olsun. Ama kendi halkını yaz- masın. Sözgelimi, Yunanlıya Türk'ü, Türk'e Yu- nanlıyı savunma görevi verilsin. Böylece herkes di- ğerinin gözüyle görsün..." Demeti burada bağlayalım. Gençlere, yaşamın silgi kullanmadan yazı yazma sanatı olduğunu anımsatıp seslenelim: Hayalleriniz açık olsun... ECumhuriyet kitap kulübü Sergi Salonlarında îAK AY! ETKİNLÎKLERÎ (Yoğun istek üzerine) DlNLİtf 11 ve25 Ocak Pazar Saat:17.00 (Taksim Sergi Salonu) FERDA EREREN ÜC DENİZ TOPLULUGU Özcel (Otantik) müziğin evrensel bakış açısıyla yeniden üretilişi. Ferda Ereren'in düzenleme/eriyle... (Giriş serbesttir) Adres: Istıklai Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82 Umutlarınızı Fidan Dikerek Yeşertin ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle