14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11OCAK1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 vecdi Cönül 'Denetçiler yargıya gidebilir' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayıştay Başkanı Vecdi Gönûl. inceleme alanla- nnın sınırlanmasına karşm TBMM ihalesindeki usulsüz işlemleri göz ardı etmekle suçlanan denetçilerin basına açıklama yapamayacağını, "yargıya girmekte serbest bı- raJaldıldannr söyledi. Vecdi Gönül, Cumhuri- yet'te "Dcnetçilere baskı" başlığıyla yayımlanan haber üzerine yaptığı açıklamada, Sayıştay'la ilgili işlem ve olaylar konusunda açıklama yapmaya Sayıştay Başka- nı'nm yetkilı olduğunu bildir- di. Gönül açıklamasında şun- lan kaydetti: "Ancak, Sayıştay deneti- minde olmayan bir kurumun işlemleri ve kendisine tevdi edUmeyen bir raporun içeriği hakkında basın açıklaması yapmanın Sayıştay Başkanh- ğı için kesin bir hukuksal yet- ki gaspı olacağı açıkür. Bu ko- nudakiyetldnin, işlem ve olay- lann bünyesinde cereyan etti- ği, inceleme yapan denetçile- rin kendisine karşı sorumlu bulunduğu TBMM Başkanb- ğı'nda olduğu kuşkusuzdur." Gönül, Sayıştay uzman de- netçılen İbrahim Uzunoğlu ve Yaşar Gök hakkında, ba- sında yer alan suçlamalar üze- rine özellikle Sayıştay adına denetim yapmadıklan halde, rapor yazımında "Sayıştay BaşkanhğT antetli kâgıt kuf- lanıp kullanmadıklan konu- sunda inceleme başlatıldığını belirtti. Mesut Yılmaz 'Enflasyonla mücadele CHP'yebağlı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. enflasyonla mücade- le için gerekli radikal önlem- teritH yıldaırazbirzamaBda, ahnacağı bir programa gerek- sinim olduğunu vurgulayarak "Bunun uygulamaya konma- sı CHP'nin desteğine bağb- dır" dedı. Yılmaz, dün akşam NTV'de yayımlanan "Enine Boyuna" programında. enf- lasyonla mücadeleyı 3 yıla yaymalannın CHP'nin tavnn- darı kaynaklandığını kaydetti. IMF'nin enflasyonla mücade- le için biryıllık program öner- diğini belırten Yılmaz, "Enf- lasyonla uziaşınış bir toplum var. Enflasyonla radikal bir mücadele için gerekli desteği bulmak konusunda endişeÜ- yim" dedi. Hükümetin enflas- yonla mücadele için, enflas- yonun düşürülmesinin mey- velerinın toplanabileceği bir zamana gereksinimi olduğu- nu belirten Yılmaz, "Ama bi- zim süre sorunumuz var. CHP. bizim bu programı uygulama- mızı istiyorsa 1 yıl içinde tatsız bir sürpri/Je karşılaşmayaca- ğınuzui güvencesini vermesi, bir erken seçim karannın için- de olmavacağını ortaya koy- masıgerekir''dedı. Açıklama Gazetemızin öncekı günkü sayısında yer alan "DSİ'de 1.6 trilyonluk vurgun" başlıklı haberin^anlış olduğu öne sü- rüldü. Özaltın AŞ Yönetim Kurulu Başkanı NuriÖzaltm- taş haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, Özlüce Barajı'nda su tutulmasıyla birlikte yılda 500 milyon kilo- vat saat elektrik enerjisi üre- tileceği belirtildi. Açıklama- da. "Baraj gövdesinde kulla- nılacak kaya malzemesinin te- min edüeceği kaya ocaklan, Los angales, sodyum sülfat don kaybı. su emme. basınç muka\emeti. deney sonuçla- nnda teknik açıdan kullanıl- maz olması nedeniyle DSİ'ce iptal edilmiştir. Sayıştay DSİ'den bu konuda savunma istemiştir. DSİ de yukanda açıklanan nedenleri Sayış- tay'a bildirmiştir. Hcrhangi bir fazla ödeme bulunma>ıp bir vurgun da söz konusu de- ğHdir" denıldı. YTÜ Kimya Metalünı Fakültesi Matematik Mühendıslıği Bölümü 1996- 97 öğretımyıh 9361836 No'lu kimlık kartımı ve 9361836 No'lu İETT kartımı kaybettim. Hükümsuzdür. MELTEM DOĞAN Nüfus cüzdanımı. ehlıyetımı ve SSK kimlik kartımı kaybettim. Hükümsuzdür. MÎNE HACIALİOĞLU Başsavcı Erdal Gökçen tarafmdan sorgulanan DYP milletvekiünin 150 sayfalık savunma verdiği bildirildi Ağar DGM'de ifade verdiİstanbul Haber Servisi - TBMM'de doku- nulmazlığı kaldınldıktan sonra itirazı Ana- yasa Mahkemesi tarafindan reddedilen DYP Elazığ Milletvekili ve eski Içişleri Bakanı MehmetAğar İstanbul Devlet Güvenlik Mah- kemesi Başsavcılığı'nda dün sorgulandı. Ağar, "Hukuki süreç işliyor. Adli makamla- nn talimatlanna uyanz" dedi. Susurluk skandalının baş aktörlerinden ol- duğu ileri sürülen Mehmet Ağar, kazanın üze- rinden geçen 433 günün ardından yargının karşısma ilk kez çıktı. TBMM'de 11 Aralık 1997 tarihinde yapılan oylamada 190 ret oyu- na karşılık 272 oyla dokunulmazhğı kaldın- lan Ağar. Susurluk skandalı ıle ilgili hakkın- da yapılan suçlamalar konusunda ifade ver- di. Ifadesiyle ilgili sorulanmızı yanıtlayan Ağar, hukuki sürecin işlediğini belirterek, "Adli makamlann talimatlanna uyanz" de- di. Eski tçişleri Bakanı ve DYP Elazığ Millet- vekili Mehmet Ağar, dün saat 10.00 sıralann- da İstanbul DGM'ye geldi. İstanbul DGM Başsavcısı Erdal Gökçen tarafindan yaklaşık 2.5 saat sorgulanan Ağar'm 150 sayfalık ya- zılı bir savunma verdiği öğrenildi. Başsavcı Gökçen'in. sorgulanması sırasmda Ağar'a, ülkücü katliam samğı ve Susurluk kazasında polis şefi Hüseyin Kocadağ ile birlikte ölen Abdullah Çath'yla ilişkilerini sorduğu belir- tildi. Gökçen aynca, Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne hibe edildikten sonra kayıtlanna rast- lanmayan kayıp silahlar ile Çatlı ve uyuştu- rucu kaçakçısı YaşarÖz'e sağlanan silah ruh- satlan konusunda Ağar' m bilgisine başvurdu. DGM'deki sorgusunun ardından sorulan- mızı yanıtlayan Ağar, İstanbul DGM Savcı- lığı tarafindan düzenlenen tebligatın önceki gün eline geçtiğini, bunun ardından dün sa- bah saatlerinde DGM'ye gelerek ifade verdi- ğini kaydetti. Savunmasıyla ilgili bir açıkla- ma yapmayan Ağar. tahkikat aşamasında ko- nuşamayacağını belirtti. Hukuki sürecin işle- diğine dikkat çeken Ağar, "5 şubattaki duruş- maya kaolacak mısmız" sorusuna ise u İddî- anameninyazümasuu ve tebügaü beklemekla- zım. Adli makamlardan gelen talimatlara uya- nz'' yanıtını verdi. TBMM tarafindan 11 Aralık 1997'de do- kunulmazhğı kaldınlan Ağar, savcılık fezle- kesinde, 'cürüm işlemek üzere teşekkül oluş- turmak' \ e 'aranan kişileri yetkili makamla- ra bildirmemek" ile suçlanıyor ve toplam 5 yıl ile 11 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandı- nlması öngörülüyor. Ağar aynca, Topal cına- yeti zanlılannı savcılığa bilgi vermeksizin Ankara'ya getirterek TCY'nin 296. madde- sinde düzenlenen 'görevisuiistimal'le de suç- lanıyor. Susurluk kazasının meydana gelmesinin ardından suçlamalann kendi üzerinde yoğun- laşması üzerine tçişleri Bakanlığı görevınden istifa eden Ağar, istifasını 'şahsi nedenlere" bağlamıştı. TBMM Susurluk Komisyonu'nda kendisine yöneltilen sorulan "Devlet sırn" ya da "Yargrya açıklanm" şeklinde yanıtla- yan Ağar, skandalın patlak verdiği 3 Kasım 1996 tarihinin üzerinden 433 gün geçmesine karşın üzerinde yoğunlaşan kuşkularla ilgili doyurucu açıklamalarda bulunmamıştı. Ağar'ın İstanbul DGM'ye dün ifade ver- mesinin ardından. DYP Şanlıurfa Milletveki- li Bucak'ın da, kendisine yapılan tebligat ge- reği en kısa zamanda savcılığa başvurarak ifade vermesi bekleniyor. Türk-İş tarafindan hazırlanan rapor yetkililere gönderildi 'SSK demokratikleştirilmeli'ANKARA (AA) - Türk-lş, SSK'nin yeniden yapılandınlma- sındaki temel ilkenin, kurumun özerk \e demokratik bir yapıya kavuşturulması olduğunu bildir- di. SSK'nin yeniden yapılandınl- masına ilişkin olarak Türk-lş ta- rafindan hazırlanarak SSK Genel Müdürlüğü'ne gönderilen rapor- da, SSK Yönetim Kurulu'nun, Çalışma ve Sosyal Gü\enlik Ba- kanlığı'ndanbir, MaliyeBakanlı- ğı'ndan bir, işçi emeklilerinden bir. işçi ve işveren temsilcilerin- den ikişer ve bir genel müdür ol- mak üzere toplam 8 kişiden oluş- ması gerektiği kaydedildi. SSK Yönetim Kurulu Başka- nı 'nın yönetim kurulu üyeleri ta- rafindan seçilmesi talep edilen Türk-tş raporunda, genel müdü- rün yönetim kurulu başkanı, genel müdür yardımcılannın da yöne- tim kurulu üyesi olmaması isten- di. Raporda. kurum genel müdü- rünün. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı'nın önerisi üzerine Ba- kanlar Kurulu tarafindan atanma- sı gerektiği ifade edildi. SSK'nin aşın merkeziyetçilikten kurtanl- ması talep edilen raporda, genel müdürlük merkez birimlerinin yetkilerinin bir bölümünün taşra- da oluşturulan bölge müdürlükle- rine devredilmesinin zorunluluk olduğu kaydedildi. SSK'nin yeniden yapılandınl- masındaki temel ilkenin, SSK'nin özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturulması olduğu vurgula- nan Türk-lş raporunda, şu görüş- lere yer verildi: "SSKbünyesinde kurumun yönetiminden sorumhı kadrolarda çalışanlar memursta- tüsünde istihdam edilmeli, diğer tüm çalışanlann, iş güvencelerini aynı biçimde dev'am ettirecek şe- kUde 1475 sayıb İş Vasası kapsamı- na aluımalan sağJanmabdır. Me- mur statüsünde istihdam edilen personelin 87 ve 98 sayuı ILO söz- leşmeleri uyannca örgütlonme, toplu pazartak ve grev naklan ta- nınmaudır. Kurumda çahşanlarm tümü, sosyal güvenlik açısından SSK'ye bağlanmalıdır. Hastane yönetimlerinde profesyonel kad- rolann kullanılması sağlanmab- dır." Raporda, denetim kurulunun bir işçi. bir işveren, bir bakanlık ve bir emekli temsilcisi olmak üzere dört kişiden oluşması gerektiği de kaydedildi. Analar ce.Cumartesi Anneleri, Erzurum özel tip ve E tipi cezae\ lerinde 52 gündür devam eden açlık gre\inin hükümet tarafindan "görmezlikten" gelindiğini \urgulavarak.u Yaşanan cinayettir. İnsanlann yetkiülerce ölüme terk edilmesidir" dediler. Cözaltmda kayıplan protesto etmek . amacıyla Gabttsaray Lisesiânünde gerçekleştirdikleri oturma eylemi dün 139. haftasını dolduran Cumartesi Anneleri, yaşam gü\enceleri dolete teslim edilmiş olan insanlann "ce/acvine sağlam gjrip ölü çıktıkian'nı belirttiler. Eylemde aynca 23 Aralık 1997'de, İzmir Borno\a'da gözaltına alınan Sıddık Özdemir ve soyadı belirlenemeyen Ali adli bir kişiyle, 29 Araûk 1997'de Diyarbakır'da gözaltına alınan Hüseyin Özdemir'den haber alınamadığı, hatta yetkililcr tarafindan gözaltına alındıklannın "kabul bile edilnıediği" iddia edildi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) P A N E L 'Uyuşturucu bağımlısı artıyor' İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlü- ğü Narkotik Şube Başkomi- seri AU Ayyıldız, Türki- ye'nin uyuşturucu ticaretin- de sadece güzergâh konu- munda değil, aynı zamanda artan bir oranda tüketimin de yapıldığı bü ülke oldu- ğunu bildirdi. Türkiye Yardımsevenler Derneği tarafindan İSTEK Vakfı Özel Semiha Şakir Lısesi'nde düzenlenen "Toplum ve Madde Bağun- lıhğı" konulu panele katılan Ali Ayyıldız. uyuşturucu madde kullanımının özel- likle 1980'den sonra arttığı- nı söyledi. Ayyıldız. ülke- mizde son 3 yılda kayıtlara geçmış 80 kişinin madde bağımlılığı yüzünden yaşa- mını yitirdiğini ifade etti. Polisin 1997"deki operas- yonlannda 1500 kişiyi ya- kaladığını vurgulayan Ay- yıldız, toplumun her kesi- minın uyuşturucuyla müca- deleye destek vermesi ge- rektiğını belirttu Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Öz- can Köknel ise gençlerin madde bağımlısı olmalan- nın engellenmesinde aile- nin ve okulun birinci dere- cede önemli kurumlar oldu- ğunu söyledi. 1Ü Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Bakûr. mad- de bağımlılığının oluşma- sında kışiliğin ve arkadaş grubunun etkili olduğunu belirtti. Baktır, madde ba- ğımlılannda algılama ve davranış bozukluklannın da sık görüldüğünü bildirdi. Psikologlar, insanlann çevresine ve devletine güvenini yitirdiğini belirtiyor Enflasyon suçu körüldüyorANKARA (AA) - Türkiye "de artık yaşamın bir parçası haline gelen enflasyonun, insanlann sadece keselenne değil, ruh s>ağlıklanna da zarar verdiği belirlendi. Psikologlar, yüksek enflasyonun zamanla insanlarda saldırganlık güdülennı kışkırtarak suç oranlannı arttırdığı görüşünde birleşıyor. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın. \iiksek enflasyon nedeniyle insanlann geleceğe. çevresındekilere ve enflasyonun sorumlusu olarak gördüklen devlete olan güvenlerini kaybettiklerini söyledi. Prof. Aydın. A\Tupa'da yapılan araştırmalann, enflasyonun yükselmesıne paralel olarak suç ışleme oranlannın da arttığını ortaya koyduğunu bildirdi. Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, yüksek enflasyonun siyasetçilere ve parlamentoya güveni sarstığını belirterek bunun demokrasinin sağlığı açısından çok kötü bir durum olduğunu ifade etti. Enflasyonist bir ortamın enflasyonu sürekli kamçılayacagına dikkati çeken Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, "Enflasyon nedeniyle sabh geliriiler büyük bir bunalım içinde. Bu bunalım, şiddeti getiriyor. Bunalım, insanlan ya umursamaz ya da saldırgan yapıyor. vSonuçta, bunalım sakürganlığa dönüşüyor" dedi. Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Özcan Köknel de enflasyonu yaşayan insanlann zıhninde "rahatsızfaklar, huzursuzluklar, kaygılar, cndişeler ve korkular"ın ortaya çıktığını belirterek gelecek endişesinin İçisleri Bakanı Basesgioğlu 'Yakakınan göçmenler için kamp kundacak' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye'de yakala- nan 3 bin kadar göçmen için kamp kurulmasını düşündükle- rini bildirdi. Başesgioğlu, emni- yet genel müdürleri toplantısın- da Yunanıstan'ın konuyu sıya- si platforma çekmeye çalıştığı- nı, ancak diğer katılımcılann Türkiye'yi suçlayıcı beyanda bulunmadıklannı kaydetti. Başesgioğlu. "îdarecilerGü- nü" nedeniyle yapılan toplantı- ya gelişinde gazetecilerin soru- lannı yanıtladı. Başesgioğlu, göçmen hareketlerinın önlen- mesine yönelik yapılan çalış- malar sonunda Türkiye'de 3 bin kadar göçmen bulunduğunun saptandığını, bu kişilere insani değerler ölçüsünde yardım edi- leceğini belirterek "bir kamp kurulmasını düşündüklerini" söyledi. Başesgioğlu, Roma'da gerçekleştirilen emniyet genel müdürleri toplantısındayasadı- şı insan rrafiğinin önlenmesine ilişkin teknik önlemlerin ele alındığını belirtti. Başesgioğlu, kaçak göçmen- lerin hangi yollarla Avrupa'ya taşındıklan konusunda kesinlik bulunmadığını belirterek şu gö- rüşleri iletti: "Henüz bu gemilerin Türk li- manlanndan kaçak yolcu aJdı- gı konusunda kesin teyit edilmiş bügi yok. Ne İtalya, bize bu şe- kilde bilgi verdi, ne de bizim tes- pitlerimize göre şu ana kadar böyle kesin bir bilgi var. Hatta Yunanistan limanlanndan kal- kan bir geminin bu şekilde İtal- ya'ya gittiği doğnıltusunda bir iddia vardır. Ama biz, hiçbir ül- keyi suçlamıyoruz. Bu konuda geniş bir soruşturma başlattık." 8. maddenin değistirilmesi Yılmaz'la Bcıykalinsan haklarım görüşecek ANKARA (UBA)- Başbakan Mesut Yılmaz'ın önümüzdeki hafta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile yeniden yapacağı gö- rüşmede, başta Terörle Mücade- le Yasası'nın 8'inci maddesinin değistirilmesi olmak üzere insan haklanyla ilgili bazı düzenleme- lerin de gündeme geleceği bildi- rildi. AB'nin Lüksemburg'da aldıği kararlardan sonra insan haklan konusunu sık sık gündeme geti- ren hükümet. bu konudaki çalış- malan önümüzdeki günlerde yo- ğunlaştıracak.Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve DTP Genel Başkanı Hüsanıettjn Cindoruk. insan haklanndan so- rumlu Devlet Bakanı HikmetSa- mi Türk, tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem iki ayda bir toplana- rak insan haklannda yapılan dü- zenlemeleri, kaydedilen mesafe- leri değerlendirip bu konuda atıl- ması gereken adımlan belirleye- cekler. Yılmaz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile önümüzdeki hafta tekraryapacağı görüşmede de, dış politika komılannda bil- gi verecek. Ve aynca Yılmaz. önümüzdeki aylarda insan hak- lan alanında yapılması gereken düzenlemeleri de gündeme geti- recek. Hükümet öncelikle, Türki- ye'ninençokeleştirialdığı "dü- şünceve ifade özgürlüğü" konu- sunu ele alacak. Terörle Mücade- le Yasası'nın 8'inci maddesi ve diğer bazı maddelerde yapılacak olan düzenlemelerle düşünce öz- gürlüğünün sınırlan yeniden çi- zilirken, nelerin suç olup olma- yacağı da kesin bir biçimde or- taya konulacak. birey ve toplumun yaşamını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. "Paranm değeri düştükçe bireysel ve toplumsal direnç de düşer" dıyen Prof. Dr. Köknel, toplumdaki değerlerin yüksek enflasyon nedeniyle yitirildiğini kaydetti. Prof. Dr. Köknel şunlan söyledi: "MiDi gelirin çok azını alan kesim, yaşam sıkınüsıyla devlete olan güvenini de kaybediyor. Enflasyonun sürekli artmasu insanlan alternatif geçim yollan aramava itiyor. İnsanlar geçim için suç işüyoriar. Paranın değeri düştükçe, bütün toplumsal değerler düşüyor. Özellikle dolandıncılık, yalancdık ve hırsızlık gibi suçlar artıyor." ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sibel Kalaycıoğlu da yüksek enflasyon karşısında insanlann mücadele gücünün azaldığını \e toplumsal dayanışmanın kaybolduğunun görüldüğünü söyledi. Kalaycıoğlu, "Enflasyonun önlenememesi sonucunda devletten beklentiler giderek azalıyor. İnsanlar gelecek ayı planlayamıyoriar. Bu da. aile içinde rahatsızlıklara yol açıyor. Belirsiz gelecek ve imkânlann a/aldığını görmek. insanlan radikaDeşmeye götürüyor. Bireyler bir şekilde alternatif yollardan konumunu koruma çabasına giriyoriar. Çalıp çırpma gibi- Yani suç işlemeye başbyorlar. Suç da olsa yaşamı için alternatif olarak neyi görürse bunu yapıyoriar" diye konuştu. Boğazdan tanker geçişineprotesto Ozgüriük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), hükümetin boğazlardan tanker geçişine Lan vermesini protesto etti. Beşiktaş İskelesi'nde dün düzenlenen protesto gösterisinde konuşan ÖDP İl Başkanı Mehmet Atay, "Tankerter boğazdan bir dinamit gibi geçiyor" dedi. Atay, tankerierin günlük yaşamdaki yoğun yolcu trafiğini tehlikeye arüğını \urguladı. Yeşil İsyan Çevre Grubu, Doğa Savaşçılan Çevre Örgütü ve Çepeçevre Gazetesi Eylem Grubu'nun da desteklcdigi gösteride temsili olarak hazuianmış bir tanker yakıldı. (Fotoğraf: SAADET USLU)" Almanya'da sempozyum 'Aleviler din istismannı sindiremez' BONN (AA) - Alevi- Bektaşi Külrür Enstitü- sü tarafindan düzenle- nen "Alevilik-Bektaşi- lik" konulu 2 günlük sempozyum, dün Al- manya'nın Bonn kentin- de başladı. Türkiye 'nin Bonn Büyükelçisi Vbl- kan VuraL sempozyum- da yaptığı konuşmada, Aleviliğin dışlanmasının söz konusu olamayaca- ğını söyledi. Alevi-Bek- taşi Kültür Enstitüsü Yönetim Kurulu Başka- nı Kanm Kaya da Ale- vi-Bektaşıliğin din istis- mannı içine sindireme- diğini söyledi. Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) tarafin- dan desteklenen sem- pozyumun açılış konuş- masını yapan Kaya, in- sanı en yüce varlık sayan Alevi-Bektaşiliğin, dini istismar ederek insanla- n bağımlı kılmayı ve baskı altına almayı içine sindiremediğini söyledi. "Bu inanç, korku yerine sevgiyi, ceza yerine hoş- görüyü benimsedi, ege- men olana değil, doğnı olana yöneldi" di\en Kaya, bu nedenle, farkh kültürlerin varlığından ve yaşamasından yana olan Alevi-Bektaşiliğin. farklıhklan düşmanlığa ve nefrete alet etmek is- teyenlere karşı meşru bir tavırtakınıhnası olduğu- nu belirtti. Başbakan Mesut Yü- maz'm kutlama mesajı gönderdiği sempozyum- da konuşan Bonn Bele- diye Başkanı Dorothea Pass-Weingartz, bu top- lantıyı ve çahşmalannı dün resmen başlatan Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü'nün toplumsal yaşam için bir zenginlik olduğunu belirtti. Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi Vural da. konuşmasında Alevili- ğin dışlanmasının söz konusu olamayacağını. bunu yapmanın, kendi benliğını reddetmek an- lamına geleceğini vur- guladı. Alevi ve Bektaşi- lik inancının, yeni bir u- mut ve uflık oİarak orta- ya çıktığına dikkati çe- ken Vural, bu inancm te- mel ınde hoşgörü ve sev- ginin yattığını söyledi. Toplantıda konuşma ya- pan eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar eski Sana- yi ve Ticaret Bakanı Mustafa Kul. Alman Sosyal Demokrat Parîisi (SPD) Göç Politikası Uzmanı Martin Weiss da Aleviliğin ve Bektaşili- ğin anlam ve önemi üze- rinde durdular. Alevi- Bektaşi Kültür Enstitü- sü'nün Onursal Başkanı Fransız Prof. Dr. İrene Melikoff da. 13. yüzyıl- da ortaya çıkan Alevi ve Bektaşilığın doğuşu, ta- rihsel gelişimi ve bugün- kü durumu hakkında bil- gi verdi. Sempozyumun bugünkü son bölümün- de "Avnıpa'da yaşayan Alevi-Bektaşilerin konu- mu" ıle "Türkiye'deki Alevi-Bektaşiliğin güncel sosyal ve hukuksal konu- mu" konulan ele alına- cak. Bugün sona erecek sempozyumda. gazete- miz Cumhuriyet'in Ya- ym Kurulu Başkanı ve Yazan İlhan Selçuk da bir konuşma yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle