07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLUL 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Sırketlerden kısa kısa... • Makarna Sanayicile- ri Derneği'nın makarna- )i küçük büyuk herkese sevdirmek amacıyla ha- zırladığı '•Makarnanın Yolculuğu" adlı >eni dı- zi. ekım ayı döneminde ızleyicilen ıle buluşacak. • Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federas- yonu'nun karayollannda belırlenen ölümcül kara noktalar için kurduğu Acıl Yardım Fılosu, Istanbul'da kazazedelerin kurtanlma- lannda önemli bir rol üst- lenıyor. • Johnnie Walker, JW Actıon Tıme promosyo- nu çerçevesinde Iskoç- ya'nın Cardhu bölgesin- de düzenlenen yanşları dokuzar kişıden oluşan üç takımdan siyahlı takım ka- zandı. • DHL Worlwide Exp- ress Türkıye'nın açtığı özel kampanyayla. Time Dergısi'mn dûzenlediği "•Yüzyıhn En Önemli Ki- şisi" kampanyasında Ata'ya oy vermek kolay- laşıyor. ABD'ye APS ile 3 milyon liraya gönderile- bilen l sayfalık imza mek- tubu l dolara taşınabile- cek. • VaUIant Tüketici Club, 3. kuruluş yıldönümünü 4 Eylül 'de Çırağan'da kut- ladı.Vaıllant'ın. 1994 yı- lında "%100 Tüketici Memnuniyeti" ıçın kur- duğu Clup, lstanbul. An- kara, Bursa ve Eskışe- hır'deki ofıslerde satış son- rası hizmet sunuyor. • 3. Dalga Basın ve Halkla İlişkiler, Ankara Tıcaret Odası, Konrad Adenauer Vakfi'ndan son- ra ltalya'nın önde gelen mobilya markalarının Tür- lâye temsilcisi SPOT Ya- p'tÜrünleriLtd.Şti.'yîtfö portfbyüne fcattı. • CitibankVisa'danar- tık Bursalılar da yararla- nabilecek. Citibank'ın kartlannı 1996'da lstan- bul, Ankara, Izmir'de pi- yasaya sürmesinden bu yana Citibank Visa'nın müştenlere sunulacağı ılk yeni şehir Bursa oldu. • Happy- land. Huc- ke AG ile yaptığı iş- bırliği so- nucu Who opi adında- ki çocuk markasmı Türkiye pazan- na getırdi. 0-16 yaş gru- buna hitap eden ve dino- zorlu logosuyla Whoopi, meraklılanna ulaşmaya hazırlanıyor. • Altınyıldız. Erkek Ha- zırGiyimi'ne 15 Eylül'de imzasını attı. Erkek Gi- yim Koleksiyonu Inde- pendent ve Generations Serisi'ni ilk olarak Çarşı Mağazaları'nda sanşa sun- du. • Alfa Romeo Balmum- cu yetkih bayıi ALFAM OTO, Iznık/Darka Tatil Köyü'nde Alfa Romeo festivali düzenledi. Alfa Romeo'nun 145, 146, GTV ve Spider modelle- ri bin kişilik Darka sakin- lerine tamtıldı. • Burger KJng'in mö- nülennden herhangi biri- ni alanlar, Burger King'in dünya çapında promos- yon yapüğı "Lost Worid: Jurassic Park" filminin orijinal saatlerine sahip olma imkânını yakalıyor. • AEG, 30 Eylül'e dek süren kampanya boyunca hangı markadan olursa ol- sun eski çamaşır ve bula- şık makiuesı ıle buzdola- bı ve fınnlan, yepyeni bir AEGçarnaşır yadabula- şık makinesiyle değiştiri- yor. Her bir eski ürün 11 milyon liralık peşjnat ye- rine geçiyor. • MasterCard, Şampı- yonlar Ligi resmı sponso- ru olarak futbola desteği- ni sürdürüyor. Bankacıla- n yurtdışında yapılan kar- şılaşmalarda İconuk eden Mastercard, şampıyonlar ligire katılan takımlara maddi destek venyor. Sivil toplum kuruluşları, eylül ve kasım aylannda Brüksel'e gidiyor Avrapa takvimi yoğun FİLtZ GÜMÜŞ Avrupa Birligı (AB). Türkiye ile entegrasyonda "asıl zemin" gözüyle baktığı sıvil toplum örgüt- leriyle olan ilişkisini yoğun birtop- lantı programıyla sürdürüyor. Son ıktidar değişikliğinde gösterdikle- ri muhalefet ile AB'nin dikkatini çeken 5 büyük işçi ve işveren tem- silcisinin, 16 EylüTde Strasburg'da- ki toplantılanndan sonra, Türkiye- AB Ekonomık ve Sosyal Karma lstişare Komıtesi üyesi sivil kuru- luşlann temsilcileri, 25 Eylül'de Brüksel'e gidecek. Kasım ayında yine Brüksel'de yapılacak komitenin 2. olağan top- lantısmda da "AB ile gümrük bir- liğinin sosyal etkileri" ve tanm konusunda ıki rapor sunulacak. Ka- sım ayında AB ile ikinci buluşma ise Fas'ta gerçekleşecek. Yaklaşık 30 ülkenin katılacağı "AB Ekono- mik ve Sosyal Konseyi Avrupa Akdeniz Grubu Zirvesi"nde Türk kanadı, "Su ve Çölleşme" konu- lu raporu tartışmaya açacak. Türkiye-AB Ekonomik ve Sos- yal Karma tstişare Komitesi Eş- başkanı ve lstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı İSO Başkanı Kavi, sorunu Basbakan Yılmaz'a goturdu 'Konsey'de yakında sıkmtı çıkacak' lstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hiisamettin Kavi, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (ESK) devlet ağırlıklı yapısından kurtujarak tamamen sivil bir meclıse dönüşmesı konusunda işçi temsilcileriyle aynı görüşü paylaşüklannı belirtn'. Basbakan Mesut Yümaz ve bazı bakanlarla önceki hafta yaptıklan görüşmelerinde bu konuya degindiklerini belirten Kavi, ESK'nin mevcut yapısıyla bir süre için devam ederken, konseyin nasıl obnası gerektiği konusunda bir kurul oluşturularak, bu kurulun çalışması son şekline geldiğinde mevcut yapının tartışılmasını ve eski yapının terk edilmesini önerdiklerini belirtti. ESK konusundaki düşüncelerine Basbakan Yılmaz'ın yaklaşımını "möspet" bulduklannı, ancak "Acaba inisiyatifîmizi belli bir oranda transfer mi ederiz" endışesi taşıdıkiannı belirten Kavi, "Çünkû hâlâ ESK'yi bir karar organı olarak görüyorlar. Bugûnkû yapıybı yapılan toplantılarda yakında sıkmtı çıkacak. DİSK'te problem var. Törk-Iş eşel mobil sisteminde istediğini tam olarak elde edemedi. Çekilirim tehditteri geüyor. Olması gereken bu değiL İnanıyorum ki hükümet birkaç problemle karşılaştıktao sonra oturap bo konuyu düşünmeye başlayacak" dedi. Hüsamettin Kavi, ağustos ortala- nnda Avrupa Parlamentosu Dış tliş- kiler Komisyonu'nun kendilerine yaptığı davetle 25 Eylül'de Brük- sel'de bir toplantı yapılacağını be- lirterek Türkiye heyetınde Türk- Iş'ten Salih Küıç ve Türkiye Es- naf ve Sanatkârlar Konfedarasyo- nu'nu (TESK) temsilen Brüksel'den Ahmet Eşber Yorgancı'nın katı- lacaginı söyledi. Kavi, kendisi ay- nı gün Istanbul'daki İSO meclis toplantısına katılacağından, heyet başkanlıgını Koç Holding'ten Tuf- rul Kutadgobüik'in yapacağını belirtti. Kavi, davetle ilgili olarak şöyle konuştu: "Bugüne kadar Türkiye-AB ilişkileri, Brüksel'den veya AB'nin lider ülkelerinden Tür- ki>e lehine veya çokça aleyfaine ya- pılan açıklamalarla şekillendi. Giderek Türkiye-AB ilişkileri esas zemine oturuyor. Türkiye- AB ilişkileri yukarıdan bütünüy- le oluşturulamaz. Bu ilişkilerin geliştirilmesi ve ortak bir sfirece doğru yönlendi- rilmesi, ancak tabandan hare- ketle olur." Maliye Bakanlığı, milyarlar kazananlann nasıl vergi kaçırdıklannı ortaya koydu Patron, ücretli kadar vergi ödemiyor • 1997 gelir vergisi beyannamele- rine göre, büyük kentlerde işadam- lan, doktor ve avukatlar, asgari bir yaşam sürecek parayı dahi kazana- mıyor. ANKARA (AA) - Maliye Bakanlığı 'nın araş- tırması, bu yılın mart ayında, 1996 yılı gelirle- ri için devlete beyanname veren ve kanun ge- reği vergısinin son taksidini bu ay içinde öde- mekle yükümlü bulunan binlerce mükellefin, ne kadar düşük vergilendirildiğini ortaya koy- du. Yıl içinde verdikleri gelir vergisi beyanname- lerine göre. kazandığı gelirin vergjsini, 1 yıl son-, ra, o da 3 taksitte odeyen beyannameli gelir ver- gisi mükellefleri, bu beyanlanna göre, işçi ve memur kadar dahi kazanamıyorlar. Ankara, lstanbul ve tzmir başta olmak üze-l Te otomasyon kapsamındaki 15 ilde faaliyet gös- teren binlerce işadamının, doktorun, avukatın, kuyumcunun aylık ortalama kazancı, asgari bir yaşam standardı için gerekli olan rakama dahi ulaşmıyor. Asgari ücretlinin ayda 6 milyon 654 bin lira gelir vergisi ödediği, cebine ayda 70 milyon li- ra para giren bir işçinın ise her ay 32 milyon li- ralık gelir vergisini peşin olarak devlete verdi- ği günümüzde, beyannamelenne göre, elekt- rikli ev aleti sanayicilerinin aylık geliri 54 mil- yon 709 bin lirada, rurizm işletmelerinin 46 milyon 992 bin lirada, deri sanayicilerinin 44 milyon 546 bin lirada kalıyor. Aylık kazanç, doktorlarda 75 milyon lira se- viyesinde bulunurken, bu miktar kuyumcular için 66 milyon, otel sahipleri için 58 milyon 869 bin, fınncılar için 51 milyon 360 bin, in- şaat fırmalan için 75 milyon 365 lira olarak or- taya konmuş bulunuyor. Ortalama aylık kazancın en yüksek olduğu meslek gn^bunu 399 milyon 884 bin lira ile noterler oluştururken, ıhracat ve ithalatçılar da 208 milyon 702 bin lira ıle noterleri izliyor. Meslek gruplan içinde en düşük gelire sahip olduğunubeyan edenler ise aylık 27 milyon 181 bin lira ile deterjan ticareti yapanlar olarak görülüyor. >">^'- •«"••'"•"• *>.t*.],•/ İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Bol Keseden Demokrat Parti'nin "hermahalle- ye bir milyoner" vaadi, hedefini aş- tı da geçti. Bugün milyon değil, mil- yar pek bir anlam taşımıyor. Bir ev sahibi olunması için bile birçok mil- yar gerekiyor. Halkın büyük çoğun- luğu açlık alt sınıharında dolaşıyor- muş, ne çıkar? Herkesin cebinde milyonlar var ya. Herkesi aç milyonerler yapmayı başarmış politikacılanmızın, eğttim- de, üniversitelere yönelik en büyük hedefleri, her ile en az bir üniversi- te açmak. Züğürt milyonerler ordu- sundan sonra, üniversite olmayan üniversitelerden, bilgisiz, birikimsiz üniversiteliler ordusu yaratmak. Demirel'in üçüncü Boğaz köprü- sünden sonra, her ile bir üniversite büyük (!) hedefine bu kez Basbakan Mesut Yılmaz da sahip çıkryor. Demirel'in geçmişte nutuk attığı her meydanda üniversite sözü; apartman katlanna sıkıştınlmış, öğ- retim üyesiz, laboratuvarsız, kütüp- hanesiz, sosyal tesisleri, yurtları ol- maksızın, öğrencilerinin süründü- ğü, çoğunda bilimden uzak ırkçı, tarikatçı kadrolaşmalann gerçek- leştirildiği, adı üniversite, garip eği- tim kurumlannın hallerini gözlerimin önüne getirir, tüylerimi ürpertirdi. Anadolu'da adı üniversite, konu- mu içler acısı örneklerin sayısının kabarmasından sonra ders alınmış izlenimi vardı. Demirel, Çankaya'da üniversite elemanlannı kabul ettiği bir toplantıda, açılmış olanlar ger- çek üniversitelere dönüştürüleme- den yenilerinin açılmasının doğru olmayacagı gerçeğini kabul etmiş gi- biydi. Onceki gece televizyonda haber- leri izliyordum ki, Demirel yine hal- ka ne istediklerini soruyor, "üniver- site" diyen vatandaşı, övgü ile ya- nına çağınyor. En donanımlı üniver- sitelerimizde bile ödenek yetersiz- liğinden, bina onarımları ve döşe- meler için özel sektörden yardım sağlamak amacıyla kapıların nasıl aşındınldığını bilerek tüylerim yine di- ken diken oluyor. Prof. Burhan Şenatalar, dünkü 2. sayfamızda, hükümetın yanlış, çar- pık yükseköğrenim politikalarına, özellikle de koşullan oluşmadan açı- lan üniversitelerdeki sorunlara işa- retle, üniversitelerin mum ışığı çev- reyi aydınlatarnadan, çevreden ge- len rüzgârın üniversitenin mumunu söndürebilmesi sorununa değini- yor. Üniversiteler yeni öğretim yılına dev sorunlarla giriyor. Yükseköğre- time ayrılan paylar yıllar içinde ge- lişeceğine gerilemiş. Yetmemiş, da- ğılımında çarpıklık büyüdükçe bü- yümüş. En ürkütücü olanı; devlet kesesinden özel üniversitelere ay- nlan payların oransal, bazen rakam- sal olarak bile kamu üniversitele- rinden fazla olması. Özel üniversi- teler zaten yetişmiş elemanlarını, öğretim üyelerini kamudan çalıyor. Öğrenciden yüksek ücretler alıyor. Yatırımı pahalı eğitim alanlannı seç- mediği gibi, bir de devlet kesesin- den destek görüyor. Sonra da politik gerekçelerle açıl- mış Anadolu ünıversitelerinde 100 öğrenciye bir öğretim üyesinin düş- tüğü, laboratuvar, kütüphane, sos- yal tesis ve yurtlann bir düş sayıldı- ğı bir garip tablo ortaya çıkıyor. Üni- versiteler için uygun koşullara, öğ- retim üyesine sahip merkez üniver- sitelerde bile, en sıradan bina ona- rım, donanım gereksinmelerı için kapı kapı özel sektörden bağış top- lanmaya çalışılıyor. Bugün devlet üniversitelerinde bi- le öğrenci harçları halkın gelir düze- yi ile kıyaslandığında, çok pahalı sa- yılacak rakamlara ulaşmış bulunu- yor. Bir de öğrenci maliyeti, bann- ma, yurt, burs sorunlan var ki.. yıl- lar içinde geometrık sayılarla büyü- yor, devleşıyorlar. Karşılığı; yaşam- da kalitesi, geçerliliği tartışılır bir diploma. Zorunlu kesintisız 8 yıllık öğretim, eğitim süresinin uzaması ile getire- bileceği olumlu sonuçlan kadar, Tür- kiye'de eğitim sorunlannı, eğitime ya- tınm yapılmasını, daha doğrusu ya- pılmamasını gündeme getirmekle asıl yarartı işlevini yaptı. Dünyada eği- timini en geri düzeylere atmış bir ül- ke olduğumuzu görmemize, henüz çok cılız olsa da bir eğitim sefer- berliğine yol açtı. Bunun sözde kalmaması, eğiti- min ılk basamağından, yükseköğ- retime uzanan gerçek bir reforma dönüşmesi yaşamsal önemde. Vbk- sa içi boş bir zorunlu 8 yıllık kesin- tisiz eğitim, geçerliliği olmayan bir üniversite diploması, yarardan çok zarar verebilir. Sözün kısası, eğitimin siyasetçinin bol keseden atma, prim toplama aracı olarak kullanılmasına izin yer- memek gerekiyor. iyi bir banka müştenlerinı nasıl görür? Bir dost, bir ortak, tanıdık bir yüz. 1927'den bugüne Esbank'ın hedeflerınden biri de ınsanı ön plana çıkaran bir anlayışı yaşatmak oldu: Müşterilennı yakından tanıyan, hızmetlennı sürekli gelıştiren, başarının sess/z ortağı olmaklayetınen bir bankayla çalışmanın ıç rahatlığını ve güvenını sağlamak. işte Esbank'ın 70. yılında hızlanan yatırımları, tümüyle yenılenen teknolojısı ve yeni şubelerı yaşamınızdakı bu dostluğu daha da pekiştirebilmek ıçın... Sız de Esbank'a gelin. Güvendığinız "insan"ları Esbank'ta bulacaksınız. Bankacılıkta "insan" eşittir Esbank. BankaBESBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle