Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL1997 PAZAR .
8 PAZAR YAZILARI
Buralarda akıl almaz politikacılar var...Türkiye'den döner dönmez bir kez
daha şaşırttı beni 'buralardaki'
politika anlayışı. Komşu Norveç'te
parlamento seçimleri olmuştu. 165
sandalyeli 'Stortinget'te 65 sandalye
almıştı sosyal demokrat Işçi Partisi;
oylann da %35.l'ini. En yakın parti
ile arasında 35 sandalye, %20 oy
vardı. Adamlar ne yaptılar biliyor
musunuz? Iktidardan inmeye ve
yerlerini yeni bir hükümete
bırakmaya karar verdiler! Çünkü bir
önceki seçimlerde aldıklan oy
oranmın %1.8 (yüzde bir onda
sekiz) altına düşmüşlerdi! Işçi
Partisi'nin lideri ve Başbakan
Torbjörn Jagland. seçmenlerine, bir
önceki seçimlerdeki oy oranını
tutturamadıklannda hükümet kurma
görevini başka bir lidere devretme
sözû vermişti. Yani bu ülkede
takıyye yoktu kısacası. Şimdi orta
ve sağ partiler, seçimlerin ikinci
büyük partisi aşın sağcılan bir
kenara itip, aralannda üçüncü
partinin degil, dördûncü partinin
hükûmet kurmasında anlaştılar.
Bunu da herkes kabul etti. Aşın
sağcılan devre dışı tutmak için ana
muhalefet partisi durumuna geçen
sosyal demokratlann bu orta sağ
koalisyonunu desteklemeleri
gerekecek. Vallahi destekler
adamlar! Kaç ülkede böyle bir şey
görülûr, bilmiyorum. Arna hangi
ülkede asla görülmeyeceğini, adım
gibi biliyorum.
Bir başka örnek tsveç'ten
Parlamentodaki en genç ıkı (kadın)
parlamenter gönüllü olarak yeni
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
dönemde adaylıklannı
koymayacaklannı açıkladılar. Sol
Parti'den Hanna Zetterberg ve
Çevre Partisi'nden Elisa Abascal
-ikisi de 24 yaşında- politik
yaşamlannı parlamento dışında
sürdürmeye karar verdiklerini
açıkladılar. Gençler arasında
işsizliğin %25'i geçtiği ülkede.
parlamento yaşamının kendilerine
uymadığına inanarak bu karan
vermişlerdi. Elisa Abascal,
"Toplumu değiştirnıek için en az
parlamento içinde olduğu kadar
' dışında da çalışılabileceğini
öğrendim" diyor. Hanna Zetterberg
ise parlamenter olduğu zaman
yalnızca 21 yaşındaydı. Astrid
Lindgren'in "Haydut Kıa
Ronja"adlı romanından
beyazperdeye uygulanan fılminde
Ronja rolüyle beğeni kazanmıştı. O
ne diyor? "Parlamentoda dört yü
daha hizmet etmek istemiyorum.
Ağır ve bol stresli bir iş
miIletvekilliğL'" Sonra^ ne yapacağını
ise şöyle açıklıyor: "Oğrenip görüp,
yeni şeykrte ilgileneceğim.'' Işte bu
kadar...
31 yaşındaki sosyal demokrat
parlamenter Jörgen Persson, ilk kez
baba olduğu için gelecek yıldaki
genel seçimlerde adaylığını
koymayacak. "Aile hayaûm ile
parlamentodaki rolüm arasındaki
dengeyi gözden geçirdim. llki ağır
basü" diyor. Bu ülke kansı/kocası
işsiz bakanlar gördü; vergi yükünü
kaldıramayacağından kaygılandığı
için şehir merkezindeki başbakanlık
konağına taşınmayan başbakan
gördü. Belki de geldikleri yere
tutkalla yapışmak istemeyen
insanlann en ortak yanı, kendilerine
verdikleri değerdir diye
düşünüyorum. Kendisine saygısı
olan kişi, çıkar dünyasıyla
göbekbağıyla bağlı olmuyor.
Yanılıyorsam eğer, bilin ki buralarda
gerektiğinden fazla yaşamış
olduğumdandır.
Adnan admda biri
TORONTO
ENGİN
AŞKIN
Usuma her şey gelirdi de 'Eşek
Adnan'a Montreal Metrosunda
rastlayacağımı usumun ucundan bile
geçirmezdim. Dile kolay, 40 yıl
geçmiştı aradan. 'Eşek Adnan'ı son
anımsadığım yer Fenerbahçe Stadı
olduğu ıçın. eskı mahalle arkadaşımın,
heyula gibi önümde durması.
ınanılacak bir görüntü değildi.
Lisedeyken, öğrenci arkadaşlannın
koyduğu ada, hiç de layık olmayan
Adnan, daha sonraki yıllarda pilot
olmuş, bilgisayar uzmanlığına
yönelmiş ve ardından da simsarlıkta
karar kılmıştı. K.adıköy'de.
Bahariye'de o yıllar pürüzsüz
güzelliğiyle ün yapan Candan adlı bir
kızla evlenen Adnan'ın evliliği uzun
sürmedi. Ufku geniş, duyarlı bir adam
olan Adnan'ın, cazibeli ama boş kafalı
Candan'la uyuşumu, zaten işin
başmda bile olanaksız bir girişim
sayılıyordu.
Huysuzluğu yüzünden
'Cadaioz Candan' diye anılan
eşim boşadıktan sonra, adeta
havagazı gibi kayıplara kanştı
Adnan. Kinu, Angola'da uçuculuk t
yaptiğtnı, kimi de 'Ameıikan ..%-•«
Rüyas'denen bencillik saynsı"^IB5fl!8e
Teksas'a gittiğini söylüyordu.
Türkiye'deki son gezimde, Adnan'la
ilgili söylentiler doğrultusunda, onun
Montreal'de yaşadığını öğrendim, ama
bu söylentıyı doğrulayacak hiçbir
kanıt yoktu. Metronun caddeye çıkış
platformunda burnumun ucuna
dikiliveren Adnan, kollanyla beni
sımsıkı kucakladı. Banşçıl yüzü, kûl
rengi saçlan, eksilmez gülümseyişiyle
pek değişmemiş göründü bana.
Yıllann özlemiyle öpüşürken
çevredeki bireyler yadırgayıcı bakışlar
attılar Bir dizı 'ulan'lı bağırtının
ardından bir pastaneye girip saatlerce
konuştuk.Okiılda, neredeyse kendisine
göbek adı olan 'eşek' sözcüğünün
kimliğiyle ilgisi olmadığıru
biliyordum, ama bu adın bir taşlama
ile bağlantılı olduğunu anımsattı
Adnan: "Şol kadar eşşektir ki
balâsındaki tecdidinin
Alet-i tinıara benzer layuat «tinrianı
var"Ekin dersinde ödev olarak
derlediği bir yazıda, büyük hiciv ozanı
Eşref in şiirlerini, ilginç
Türkçeleriyle tarumlayan ve
öğretmenden kocaman aferinler
aldıktan sonra, herkesin 'eşek' diye
anmaya başladığı Adnan,
"Bu ad bana döğme gibi yaptşü"
diyordu. Şiirdeki, " Ş " harfînin
çıkardığı ses uzatmasının,
tımar fırçasındaki kıllar kadar çok
olduğunu vurgulayan dizeler, çok
kınanan ve 'eşşşşşşşekliğiyle' ün
yapmış ünlü bir Osmanlı
valisi için söylenmişti. 10 yıldır evli
olduğu Kanadalı eşiyle,
'Greenpeace' adlı çevresel konıma
örgütünde çalışıyordu. Çocuksuz bir
yaşamı olan eşiyle çok mutlu
olduğunu tekrarladı hep. Bir ara
"Anılar çağuıa gu-dik" diye
mınldandı. "Bir gün Kadıköy'e
gkleceğün, Fenerbahçe Stadı'nda
Cihad'lan, Lefter'leri, Murad'lan,
Kiiçük Fıkret'leri arayacağun''
diyordu. "Vakit kalırsa, o eski
İstanbul'u ara\acağım. o büyûkr
kentinin adresini soracağun»"
SlSkdlor VÜTlStl ^ n
y * ! 0
^ 1
erkeğin seçildîğt Mr. Unherse yanşmalanyla dalga geçmek kin
•^ * gerçekleştirilen Mr. Puniverse yanşmasını sıskalığryla 63 kg ağırhğındaki In-
gfliz asdh mühendis Steve Birkby kazandı. Yeni Zeianda'dayapdan yanşmayı kazamnktan sonraefinde bir kü-
reyie poz veren Birkby, bu unvana ulaşabilmek için 7 rakibini safdışı etti.
Japonlar'a
üç günde
Almanya
STUTTCART
AHMET
ARPAD
Once Japon kapitali ^eldi
Almanya'ya. Almanya'nrn
ileri görüşlü. çekik gözlü
ışadamlan Alman
ekonomik yaşamına ilk
adımlannı 70'li yıllarda
attılar. Kendilerine
"merkez-üs" yaptıklan
Düsseldorf'tan tüm
Almanya"yı ele geçirdiler.
Yirmi yıl sonra fotoğraf
makinesi - elektronik -
bilgisayar pazan Japonlar'ın
elinde. Almanya otobanlan
yüzbinlerce "Made in
Japan" aracı dolu.
Sonra sanat, kültür ve
müzikle de ilgilendiler.
Tarihi eşya ve tablo açık
arttırmalannda en yüksek
fıyatı verenler onlar.
Ülkenin ünlü klasik müzik
toplulukları, örneğın büyük
filarmoni orkestralan,
Japon müzisyen dolu.
Konser. opera ve
operetlerde en pahalı
koltuklarda oturan izleyici
ve dinleyiciler yine onlar.
Tüm yılı acunasız bir
tempoda geçiren "endüstri
köJesi" Japon çalışanı,
15-20 günden fazla izne
çıkamaz.
Yabancı ülkelere oldukça
meraklı bu insanlar, kısa
tatillennde çok yer görmek
zorundadır. Avnıpa
kültürünün beşiği kabul
ettiği Almanya'nın ortaçağ
kentlerini görmemenin bir
kültür eksikliği olacağına
inanan yüz binlerce Japon,
özellikle Güney
Almanya'ya akın eder.
Bugün Türkiye'nin
Ayasofya'smda,
Göreme'sinde. a
Nemrut''unda. elinde '
"Made in Japan" makinesi
fotoğraf çeken ada-ülke
turistine yann Kahire'nin
Gizeh piramitlerinde,
Kudüs'ün Ağlama
Duvan'nda, Paris'in
Çhamps-Elyesee'sinde,
Londra'nın
Buckingham'ında,
Roma'nın Colossium'unda,
Atina'nın Akropolis'üıde de
rastlayabilirsiniz. Japonlar
grup yolculuğunu sever.
Bavullan tek marka ve tek
modeldir. Aynı anda aynı
şeyin fotoğrafinı bir arada
çekerler. Rehberlerinin
peşinı bırakmaz, onun her
dediğini yaparlar.
-Kullanımı kolay" Japon
tunsti, sadece Japonca
konuşur.
Otobüslerle yaptıklan
Almanya turunu 3 günde
bitirirler. 12 saatlik uçak
yolculuğundan sonra
geldikleri Frankfurt'ta az bir
uykunun ardından hemen
yola koyulurlar.
Rüdesheim'da şarap. Ren
Nehri'nde yanm saatlik
gemi turu, Cafe
Rheingold'da öğle yemeği,
Heidelberg'de saray gezisi
ve guguklu saat alımı
birinci günün programıdır.
Ertesi gün Stuttgart'ın
Mercedes müzesi,
Rothenburg'un ortaçağ
sokak ve evleri,
Münih'in Hofbrau
bırahanesi ziyaret edilir.
"ÇüguT kral Ludwig'in
Alp Dağlan
yamaçlanndaki
Neuschwanstein kule-
sarayı, Salzburg'un elmalı
pastası. şinn sokaklan ve
festival "Jedermann"
katedrali üçüncü günün
programındadır. Viyana
konaklaması ve kent turu ile
Japonlar'ın "Avrupa
çıkarmasT sona erer.
Ekspres turlarda tüm
program dakikası
dakikasına ve büyük bir
disiplin içinde uygulanır.
Rehber sürekli saatine
bakar, şoför hep gaza basar.
Turun temposu baş
-Bötıdürücüdür. Günün
blrinde Münih'in ünlü
Marien alanında "burası
Stuttgart mı Heidelberg mi"
diye soran bıri karşuııza
çıkarsa, hiç şaşırmayın.
Bilin ki o bir Japon
turistidir.
Paris'te insanlar sonbaharda dökülen yapraklar misaliYaprak dökümü başladı Fransız
başkentinde. Hele şu son günlerde
çocuk bahçelerinde, parklarda.
renkleri yanık yapraklar yavaşça
süzülüp, adeta inişe geçmeye
hazırlanan uçaklan andınyor.
Böylesıne bir ortam içinde, sağda
solda. sarmaş dolaş sevgilıler
ortaya çıkıyor. Fakat sadece onlar
mı kaptınyor kendilerini güz
mevsıminin etkisine? Maalesef,
çeşitlı nedenlerle, bakışlan uzağı
tararcasına. kendilerini bu
dünyadan ayırmaya hazırlananlar
da var.
Her 40 dakikada bir intihar olayı
gerçekleşiyor Fransa'da. Ciddi bir
durum bu. Hem de, intihar sayısı
tırmanışa geçerken.
Bakın bunlara: 150 bin
intihar girişimi, 12 bin ölü.
1976 yılmda ise yaşamını
8 bin kişi yitirmiş. Ancak hepsi
bundan ibaret değil. Günümüzün
acımasız hayat koşullannda
aramak gerek sözü geçen durumu.
1991 ile 1994 arasında, özellikle
gençler arasında artış kaydetti
intihar olaylan. Bununla birlikte,
yaklaşık yansına ulaşıyor global
durumdaki yaşlılar.
Şimdi. birileri sorsa, intihar olayı
nereden kaynaklanıyor diye, sizin
yanıtınız ne olacaktır acaba.
Bildiğim ve anladığım kadanyla,
kendimizi bir uygarlık sorunuyla
karşı karşıya bulduğumuzdur.
Avrupa'nın çoğu yerinde yaşlılar,
"aman!" diyecek vakit bulamadan
kendilerini huzurevinde
buluveriyor... Işte, bir ailenin bağı,
bir yandan 'yaşblar', öte taraftan
da 'gençler' olmak üzere ikiye
bölünmüştür bile!
Bütün bunlann yanı sıra, gençler
arasındaki başhca intihar nedeni,
25-34 yaşlan arasında
ilk sırayı tutarken, ikinci
PARIS
MİŞEL
PERLMAN
durumdakiler 15-24 grubunu
oluşturuyor. Bütün bunlann yanı
sıra gündemdeki yerini koruyan
bir işlev de, intihar girişimine
bağlı tedavi. Kimi uzmanlann
görüşü, öngörme etkenlerindeki
yetersizlik. Bir başka deyişle,
intihara ilişkin tedavi servislerinin
gerektiği kadar intihar 'adayı'na
iletilmemesi. Örneğin, acil
psikiyatri olaylannda, hayatına son
vermeyi kararlaşürmış kişilerin
başka bir servise yerleştirilmesi
görülmemiş değil. Aynca, sürekli
olarak psikiyatri kliniğine bağlı
olanlar da pek çekici olmuyor.
Ömeğin, bu tür hastalann çoğu
zaman, iyi hazırlanmamış acil
servislere teslim edildiği de
belirtiliyor. Oysa intihara yeniden
grrişimde bulunmuşlann oranı
yüzde 30-40 arasını buluyor.
Böyle bir ortam içinde çeşitli
'febefi' örgütler de bu çevreye
müdahale etmek isteğinde.
Aslında durum daha da duyarlı.
Sponsor olarak gösterilen çeşitli
örgütlerin birkaç ay önce
düzenlediği bir toplantı.
kimilerince 'tarikat' şeklinde
tanımlanınca söz konusu toplantı
da bir fıyaskoya dönüştü. Bu
aşamada, toplantılarla forumlara
katılan bazı üniversite öğretim
üyeleri, aldatıldıklannı öne
sürerek konferans dizisinden
aynlmayı kararlaştırdı.
Aynca. 'tntihan İrdeleme ve
Müdahale Merkezi' (CRIS)
Başkanı Gary Benamozig, olayın
kendilerini şaşırttığını ve şimdi
'her şeyin açık ve şeflaf olduğunu'
öne sürerek, "Bizlere karşı
çıkanlar bilimsel çevrelerdeld
insanlardır ve doktor ohnadığımız
için bizleri engenemektedirler''diye
konuştu. ilgili forumda. 'Sağhk ve
Tıbbi Araştırmalar Ulusal
Enstitüsü' (1NSERM), intihar
girişiminde buhnunuş kişilerin,
uzmanlann bulunmadığı servislere
yerieştirikliğine işaret edip durumu
eleştirdi.
İntihara pavdos* demek, oldukça
zor bir mücadeleyi gerektiriyor.
Yazarlık
Seminerlerimize Çağrı
Eğer, "aslolan söz değil, yazıdır" diyorsanız...
ve yazının gucüne olan inancınız tamsa...
o zaman. zahmetli bir yoldan yürümeye karar
vermişsiniz demektir. Bu zor, sürprizlerle dolu
ama zevkli uğraşınızda sizin yanınızda olabiliriz.
8 Ekım - 5 Arahk 1997 tarihleri arasında
düzenleyeceğimiz seminerler boyunca çeşitli konu
ve metınler uzennde yapılacak çalışmalarla.
"yazı" dünyasında yeni ufuklara birlikte Uerleyeceğiz.
Başvuru tarihi 26 Eylül 1997 Cuma günü sona
erecek olan seminerlerle ilgili daha geniş bilgiyi
Vakfımızdan edinebilirsiniz.
um:ag
UĞUR MUMCU ARAŞTIRMACIGAZETECIÜK VAKFI
ATATÜRK BULVAR1 1216
BAKANLIKLAR ANKARA
TEL (0 312) 417 77 20 -417 47 62
* * *
Dört me\
r
sim boyunca en iyi hizmeti ve-
ren Myndos Otel'de huzurlu ve sıcak bir
ortamda misafir olabilirsiniz.
Tesisimizde 2 yüzme ha\oızu. 4 bar, te-
nis kortu.toplantı salonu, merkezi ısıtma,
dört mevsim çiçeklerle bezenmiş geniş iç
bahçe ve aynca klimalı ve çok özel 'Villa
Myndos' odalan mevcuttur.
Mindos Caddesi. No: 1 Tel: 0252 316 30 80 (81
48400 BODRL'M 0252 316 25 91
Faks: 0252 316 52 52
İNTERNET ADRESİ: http://www.hotelmyndos.com.tr.
e-MAIL: myndos(a hotelmyndos com.tr.
tSTANBUL ERKEK LİSESt KURSLARI
4,5,6.7,8,SINIFLAR İÇÎN
YETİŞTIRME ve HA2IRLAMA,
4,5,ve HAZIRLIK SINIFLARI İÇİN
ÎNGtLlZCE - ALMANCA
KURSLARIMIZIN KAYITLARI
BAŞLAİVDŞTIR.
BtLGÎ ÎÇtN
İSTANBUL LlSESl
KORUMA DERNEĞ1
Istanbul Lisesi Tel:0212 514 15 70/4
Istanbul Lisesi
Koruma Demeği Tel:0212 527 01 52
BASIN KURULUŞUNA
SflTlŞ flfMAIİ ARAİİYOR
• Üniversite istatıstik / Pazariama Bölümü veya AÖF öğrenasi,
• Seyahate engel hali olmayan,
• Tercıhen Excel / Word kullanabilen,
• lletişimde başanlı.
Adaylann mesaı günlerinde saat 10.00-12.00 arası
aşağıdaki adrese şahsen başvuaılan rica olunur.
Tûrkocağı Caddesi 39-41 Cağaloğlu/İSTANBUL
TAPVakfi
"CtNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ"
Seminerlerinde
GÜVENLİ ClNSELLtK, ClNSEL
YOLLA BUL AŞAN HASTALKLAR ve
AIDS'i öğrenebilirsiniz.
1. Seminer: 23-24 Eylül
2. Seminer: 14-15 Ekim
3. Seminer: 11-12 Kasım
4. Seminer: 25-26 Kasım
Yaşınız, 17-24 arasında ise bizi arayın.
Seminerlerden birine kayıt olun!
Başvuru telefonları: 0 212 257 79 41 /42
Faks: 0 212 257 79 43
Seminerler ücretsizdir.
Türkiye Aile Saalığı ve Planlaması Vakfi
Eleman
arıyor
Teb (0212) 293 66 38 Beyoğlu
BÜLENT ECEVİT: "FEODAL YAPI KALKARSA
DEMOKRASt GELİR!"
GÜNEYDOĞUDA
YENİ BİR ÇAĞ IVII
MEDYADA SUÇ-RATING
ILİŞKİSİ
DENİZ BAYKAL:
"CHP'NİN YAPISINI
DEĞİŞTİRDİM"
DİSK,
RIDVAN BUDAK'LA
'SON DEFA'
İŞTANBULA ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ MÜ,
TÜP GEÇİT Mİ?
• BAŞBAĞLAR DA YARALAR SARILIYOR
• GREENPEACE. AKDENEDE GUNES CAĞINI BAŞUTIYOR
• DUNYANIZi KARAHTAN HASTAUK MENIERE SENDROMU
• MOBUTUYU TARIH AFFETMEYECEK'
• ISKOÇ HALKI. PARLAMENTOSUNA 290 YIL SONRA KAVUŞTU
.KEMER GOLF&COUNTRY CLUBDA HORSE SHOVV 97
• ANKARA KULISI VE MUSA KART1N ÇIZGILERI
Nolcta Dergisi, internet Web Adresi:http: w»».med>ate\t com nokta
Nokta Dergisi. E-Mafl Adresi: iK.kufainwl.aleM.com