Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EYLUL1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
Erbakan 'dan
miras kaldı
Cem,D-8
ülkekrinin
bakanlanyla
buluşacak
FIATKOZLUKLU
NTW YORK - BM 53.
dönem çalışmalan için Nevv
York'a giden Dışişleri Ba-
kanı tsmail Cem'in önü-
müzdeki cuma gûnü D-8 ül-
keleri dışişleri bakanlan ile
öğle yemeğinde bir araya
geleceği ortaya çıktı. ABD
yönetimi de BM çalışmala-
n nedeniyle Nevv York'ta
bulunan Yunanistan ve Tûr-
kiye dışişleri bakanlan ile
bir zirve gerçekleştirmeye
çalıştığı bildirildi.
Cem'in cuma gûnü D-8
ülkelerinin dışişleri bakan-
lan ile öğle yemeğinde bir
araya geleceği bildirildi.
Cem'in REFAHYOL hûkü-
metinin Başbakanı Necmet-
tin Erbakan'm öncülüğûn-
de 'zenginler kulübüne' kar-
şı örgütlenen ve bugünkü
ANASOL-D hükümetini
oluşturan partilerin yoğun
tepkisiyle karşılanan D-8
ülkeleri dışişleri bakanlan
ile zirve gibi bir öğle yeme-
ğine katılacak olması şaş-
kınlık yarattı.
BM Genel Kurulu'nda
cuma günû bir konuşma ya-
pacak olan Cem, aynca 40
kadar ülkenin dışişleri ba-
kanlan ile da bire birgörüş-
me ımkânı bulacak. Cem'in
özellikle ABD ve Avrupa
ülkelerinden meslektaşlan-
nın dikkatini, Rusya'nın
Akdeniz'e giderek artan öl-
çüde mevzılendığine ve
bölgeyi füze çemberine al-
maya çalıştığına çekeceği
bildiriliyor. Cem'in günde-
me getireceği diğer konular
arasında ıse Kıbns sorunu,
Yunanistan ve AB ile Tür-
kiye'nin ilişkileri, NA-
TO'nun genişleme sûreci de
yer alıyor.
Dışişleri yetkilileri Was-
hington'un resmen ilan
edilmemekle birlikte ABD-
Tür&ye-Yunanistan zirveş^i, „
pmnladiğınrbildirdiler. " *"
Tören 27 eylülde
MusaAnter
ödüUeri
beUioldu
İstanbul Haber Servisi -
Musa Anter ve Basın Şehit-
leri Gazetecılik Ödülle-
ri'nın sahıpleri belli oldu.
Bu yıl seçiçı kurul tarafin-
dan haber dalında ödüle la-
yık eser bulunamazken,
araştırma-inceleme dalında
birinciliği "Gözaranda Te-
cavüz" konulu çalışmasıyla
Meryem Erdal aldı. Musa
Anter Banş Treni organi-
zasyonunu gerçekleştiren
"Hannover ApeU-Hannover
Çağnsı" da özel onur ödü-
lüne layık görüldü.
Basın şehitlerinin anısını
yaşatmak amacıyla düzen-
lenen gazetecılik ödülle-
rinin 5"incisi bu yıl Ülkede
Gündem gazetesi tarafin-
dan verildi. Ülkede Gün-
dem Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Erdem Önal ta-
rafından yapılan açıklama-
da, bu yıl seçiçı kurul tara-
fından "haber'' dalında
ödüle layık eser bulunamaz-
ken "araşürnıa-iııceleıne"
dalında birinciliği "Gözal-
ünda Tecavüz" konulu ça-
lışmasıyla Meryem Erdal
aldı. îkinciliğe "Doğunun
Talanı ve İnkân" konulu ça-
lışmasıyla Aytekin Yıldız,
üçüncülüğe ise "Siyasal İs-
lam>«eSendikalar" çalışma-
sıyla Yüksel Işık ve "Ve Ya-
şamak Marü Kanadında"
çalışmasıyla Serdar Doğan
layık görüldü.
Araştırma-inceleme da-
lında "jüri özel banş ödü-
lü" ise Kıbns"ta faili meçhul
bir cinayete kurban giden
gazeteci Kutiu Adah'ya ve-
rildi. Seçici kurulun dağıttı-
ğı diğer ödüller ise şöyle:
"Fotoğraf dah: Birinci,
"Dokunabilir mısıniz Elle-
rinizle Acıma" adhfotoğnt-
fiyla Selahattin Sönmez;
ikinci. "Dönersin Diye"ad-
h fotoğrafiyla Şaban Daya-
nan; üçüncü, "Işık" adlı fo-
toğrafiyla Aclan Uraz. Ka-
rikatür datı: Birinci Ahmet
Erkanlı, ikinci Tamer Tur-
gut, üçüncü Oğuz Gürel.
Musa Anter ve Basın Şehit-
leri Gazetecılik 1997 Ödül-
leri 27 eylülde Mecidiyeköy
Kültür Merkezi'nde saat
19.00'da düzenlenecek tö-
renle sahiplerine verilecek.
Öğretmenlerin 8 yıl karşıtı yayınlar önermesine bakanlığm engel olması istendi
Kitap seçimîne veli tepldsi
• 8 yıllık kesintisiz
egitimi baltalamak
isteyen bazı
öğretmenlerin "kitap
seçimi"nin serbest
bırakılması fırsatını
değerlendirerek gerici,
Türk-Islam sentezi
içerikli kitaplan tavsiye
ettiği belirlendi.
İstanbul Haber Servisi -
Milli Eğitım Bakanlığı tara-
ftndan 8 yıllık zorunlu temel
eğitimle birlikte kitap seçi-
minin serbest bırakılmasına
karşın "öğretmenlerinveJive
öğrencileri yönlendirdiğT
belirlendi. Veli ve öğrencile-
ri yönlendiren öğretmenler-
den büyük bir bölümünün 8
yıllık eğitim karşıtı yaymla-
n önerdiği belirtiliyor. Veli-
ICT. "kitap seçiminin serbest
olmasına karşın öğretmenle-
rin tavsiye ettiği kitaplann
özeflikie Türk-Islam sentezi Kitaplann beürlenmesiyle birlikte Milli Eğitim yayınlannın satildığı verlerde uzun kuyruklar oluşuyor.
içerikli, şoven ve gerici yayuüar" olduğunu
ıfade ederek bakanlığın önletn almasuıı is-
tediler.
llköğretımde kitap seçiminin serbest bı-
rakılmasıyla başlayan karmaşa sürüyor.
Milli Eğitim Bakarüığrnın genelgesine kar-
şın ders kitabı seçimiru öğrenci ve veliler ye-
nne ögretmenlerin yaptığını belırten yayın-
cılar, kitap seçiminin serbest olmasına kar-
şın öğretmenlerin, veli ve öğrenciyi yönlen-
dirdiğini ifade ederek şunlan söylediler:
"Milli Eğitim kitaplannın satddığı yerler-
deki uzun kuyruklara bakarsanız, bunu ko-
layhkla anlaranız. Bu kuyruklar öğretmenin
veB ve öğrenciyi yönlendirdiğinin somut gös-
tergesidir. Ders kitaplan seçiminin serbest
bırakılması 8 yıDık eğitinıin suiistimal edü-
mesine neden olacak. Milli Eğitim Bakanb-
ğı'ndaki dini kadroiaşma sonucunda göre-
ve başlayan öğretmenler, bu firsaü çok iyi
değeriendiriyorlar."
Kitap seçımiyle ilgili görüşlerine başvur-
duğumuz kırtasiyecilerin büyük bölümü
"öğretmenkrin kitap seçiminde belirleyici
olduğunu" ka>dederken bir bölümü de bu
konuda "bakanlığın tazvikinin olduğunu,
öğretmenlerin de bu doğrultuda öğrenciyi
yönlendirdiğini'' vurguladılar.
Velilerin kitap seçimi konusunda şaşkın
olduğunu belirten yayıncılar ve kırtasiyecı-
ler. •'Veliler şaşkın: bir yanda Milli Eğitim
Bakanhğı'nın genelgesi. bir yanda öğrenci-
ye okullarda öğretmenin baskıSL Veli kitabı
aldığı halde iki üç gün sonra geliyor,'Öğret-
menı bu kitaplan değil, bunlan istedi' diyor.
Öğretmenin istemi, çocuğun baskısı bia ki-
taplan değiştirmeye yönetöyor" diye konu-
şuyorlar.
Öğretmenlennin bakanlık kıtaplannı
önerdiğini belirten Bağcılar Meslek Lisesi
öğrencisi EJC ders kitabı karmaşası çıkma-
sını istemediği için öğretmenlerinin öner-
diği kitaplan aldıklannı söyledi. Öğretmen-
lennin "Ben Milli Eğitim Bakanhğı'nın ki-
taplannı takip edeceğim, sizi bUemem" de-
diğini anlatan öğrenci E.K.
kendilerinin de bakanlığın
yayımladığı kitaplan seç-
mek zorunda kaldığını anlat-
tı.
Milli Eğitim Bakanh-
ğı'nın kitaplannın satıldığı
yayınevinin önünde kuy-
rukta bekleyen Mustafa Top-
taş, öğretmenlerinin tavsiye-
si üzerine bu kitaplan almak
istediklerini söyledi. Bir sa-
attir kitap alabilmek için
kuyrukta beklediğini söyle-
yen ve çocuğu CevTİ Kalfa
Ilkokulu'nda okuyan Ahmet
Çefiker adlı yurttaş da öğret-
menin ısrarla MEB kitapla-
nnı ıstediğini dile getirerek
"Komşularumzdan teminet-
öğimiz ders kitaplannı kesin-
lilde kabul etmiyor" diye ko-
nuştu. Kuyrukta bekleyen
velilerden bıri de "Kitapse-
çiminin \%ttlerin tercihine bt-
rakümış obnasuun bir takım
yolsuzluklann önüne geç-
mek açısından iyi bir uygulama olarak ka-
bul edilebileceğjni" belirterek şunlan söyle-
di: "Lzunyıllardırdevameden gerici eğitim
sistemi ve müfredaftaki tutuculuk, kitapla-
nn niteliğini de beliıiedi. Seçim yapmanuz
istenen kitaplann rümü Milli Eğitim Bakan-
lığı tarafından ta\si>e edilen kitaplar. Kötü-
ler arasında bir tercihe zorianıvonız."
Refah Partısi lstanbul'un bırçok semtın-
de ilçe teşkilatlannın ımzasıyla "Sorunlu
eğitim yıhndaöğrenci ve öğretmenlere basa-
nlardileriz" afişlen astı. 8 yıllık kesintisiz
temel eğitıme karşı muhalefetini sürdüren
şenatçı yayın organlan, cuma gösterilerini
aynntılı olarak yansıtmaya devam ediyor.
Çocuklara
doğum günü
partisi
Sürevya Ağaoğlu Çocuk Dostlan
Derneği'nde kalan yardıma muhtaç
çocuklar için Pûnapen Kültürevi
tarafından düzenlenen "doğum günü"
partisinde, 60 çocuk gönüllerüıce
eğlendi. Derneğin Maslak'taki
buıasında gerçekleştirilen partide
çocuklara; Hacivat- Karagöz, kukla ve
animasyon gösterileri sunuldu. Dernek
Müdürii Sahh Kıhç amaçlannın,
-KimsesİA bakıma muhtaç çocuklan
korumak, banndırmak. okutmak,
ülkeye, Atatürk ilke ve devrimlerine
bağu, tophıma yararh bir bire> olarak
yetiştirmek" olduğunu beUrtti.
Pünapen Kültürevi de çocuklara çeşitii
hediyeier dağıttı.
(Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
vali Civelek'in folklor ekibini gemiye aldırmamasına Rahmi Koç tepki gösterdi
Çevre sempozyumunda gezi skandah
LEYLA TAVŞANOĞLU
AHMET ŞEFTK
TRABZON- FenerRumPat-
rikhanesi ile Avrupa Komisyo-
nu'nun himayesinde düzenlenen
ve dün Trabzon'da başlayan "Ka-
radenia Kurtaralım'"adİı din, bi-
lim ve çevre sempozyumunda ge-
zi skandah yaşandı.
Dünyanın birçok yerinden ge-
len bilim adamı, uzman, ışadamı,
gazeteci ve konuklann büyük bir
kısmı güvenlik nedeniyle Sume- .
la'ya çıkamazken aralannda Hı-
ristiyan dın adamlannın da bulun-
duğû 50 kişilik bir grup. büyük bir
gizlilik içinde ve yoğun güvenlik
önlemleri ile Sumela'ya götürül-
dü. Sempozyumun açılışı için
Trabzon Valiliği ve Emniyet Mü-
dürlüğü çok sıkı önlemler aldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel törene katılamamaktan duydu-
ğu üzüntüyü dile getiren bir mesaj
gönderdi. Patrik Bartolomeos ko-
nuşmasında. "Savısız insarun ilgi-
sizliği nedeniyle Karadeniz mab-
volmuştur. lnsanlar bu tür davra-
ruşlann verdiğizararlann bflincin-
de olmadıklan sürece durumun
düzehnesi için harcanacak her tür-
lü çaba boşa gidecektir" dedı.
Geçen perşembe günü Ati-
na'dan gelen sempozyum davetli-
lerinin bindiği otobüsün Trab-
zon'da bir gnıp ülkücü tarafından
taşlanmasuıın ardından, Venizelos
gemisinde bulunanlar için organi-
ze edilen Sumela Manastın ve
Ayasofya Kılisesi ziyaretleri iptal
edildi. Bu arada gemi çevresinde-
ki güvenlik önlemleri de arttınldı.
Komite tarafından sempozyum-
da konuşma yapması için davet
edilen Trabzon Valisi tsnıet Gür-
bfizCivelek, bu daveti "Ayagnn ra-
hatsız" diyerek geri çevirirken ön-
ceki gece geç saatlerde gemi çev-
resindeki güvenlik birimlerini de-
netledi. Civelek'in, gemınin tu-
rizm acentesi yetkilisini de azarla-
yarak "Vizesi eksik olan bir Füi-
pinB bir de Mısırlının vizeleri sa-
bah ona kadar gelmezse bundan
seni sorumlu tutacağım" dediği
öğrenildi.
ABD Başkan Yardımcısı Hooo-
urable Al Gore, ABD Çevre Baka-
nı Tûn VVîrth tarafından da des-
teklenen sempozyuma Dünya
Bankası Başkanı James \Volfon-
sohn. Ürdün Prensi El Hassan Bin
Falal, Dünya Yahudi cemaati tem-
silcileri, çevre bilimcileri, Rahmi
Koç ve Ağa Han'ın da aralannda
bulunduğu çok sayıda işadamı,
gazeteci, televizyoncu katıldı.
Bu arada sempozyum davetli-
lerini taşıyan otobüsü taşlayan ve
bozkurt işareti yapan ülkücü grup-
tan 15 kişinin ifadeleri alındı.
Trabzon'da son akşamını geçi-
ren Karadeniz sempozyumuna ka-
tılanlara Vali Civelek, son darbe-
sini de indirdi. Gemiyle Trab-
zon"dan Batum'aharaketinden ön-
ce akşam saatlerinde konuklara bir
Karadeniz oyunlan gösterisi su-
nulması planlanmıştı. Ancak Ka-
radeniz oyunlan ekibi gemiye so-
kulmadı. Bu durum için, valinin
"kesin emri" gerekçe gösterildi.
Konuya çok ciddi tepki gösteren
işadamı Koç "Son 24 saati zaten
çok sıkmtılı geçirdik. Bundan son-
ra gelişmeler olmazsa daha ciddi
sdantılar yaşayabUiriz'' dedı.
Karadayı
'NATO'da
Türk tezi
kabul
görüyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanı Oreeneral İsmail
Hakkı Karadayı, NA-
TO'nun komuta yapısının
yenilenmeşi. konusunda
Türkiye'nin önerilerinin
kabul gördüğünü belirtir-
ken Bosna-Hersek'te kalı-
cı ve adil çözümün en kısa
zamanda sağlanacağını
umduğunu söyledi.
"1997 Askeri Komite
Toplannlan" ve "127. Ko-
mite Genelkurmav Baş-
kanlan ToplanusTna katıl-
mak üzere Belçika, Kana-
da ve ABD'ye giden Kara-
dayı, dün Türkiye'ye dön-
dü. Basın toplantısı düzen-
leyen Karadayı. temaslan-
nın olumlu geçtığini söyle-
di. Karadayı şöyle devam
etti: "NATO'nun iç adap-
tasyon çalışnıalannda en
önemli konulardan biri,
NATO'nun yeni komuta
yaptsıdır. Bilindiği gibi biz
başlangıçtan beri. NA-
TO'nun yeni komuta yapı-
suun, 21. yüzyıl güvenlik ih-
tiyaçtarnma uygun, mevcut
yapısında karşüaşılan. özel-
likle böigesel siyasi sorun-
lardan uzak, fonksiyonel
bir yapı olmasını arzu et-
mekteydik. Bu yöndeki ıs-
rariı görüşlerimiz olumlu
karşılanmış, ve yeni komu-
ta vapısı konusunda önem-
li mesafeler kat edilmiştir."
Karadayı, temaslan sı-
rasında ABD Savunma
Bakanı VMlliam Cohen'le
de bir araya geldiğini söy-
ledi.
BEDRİ BAYKAM
Duydunuz mu, Atatürk'ü
reklamlarda oynatıyorlarmış!
- Evet biliyonım, olacak şey
değil, resmen adamı düzenin
ve tüketim piyasasının içine
çekiyoıiar, onun arkasına sığı-
nıp sömürûyorlar, ayneno Ata-
türk rozeti satanlar gibi...
Peki senin de yakanda Ata-
türk rozeti var, o ne oluyor o za-
man?
- Canım o başka, bu başka,
kel alaka yani şimdi!
Reklamda ağzında sigara
varmış hem de. Rauf Tamer
bile şiddetle karşı çıkmış.
- Biliyorum, biliyorum ne ka-
darayıp, o koskoca ömek ada-
mı öyle sigara içerken göster-
mek! Tuh tuh tuh, ne günlere
kaldık, Allah taş yapacak valla-
hi, billahi. Tam milleti sigara il-
letinden kurtarmaya çalışır-
ken...
Peki onun yerine ne olabilir-
di? Puro daha az zarariıymış
galiba...
- Deli misin sen ayol? Ada-
mı Güneş Taner'e benzetip
kapitalist ilan ederler sonra!
Ata Onu Yapmasm, Bunu Yapmasın, Ne Yapsın?
Peki hani bir de meşhur tav-
la oynayan resimleri var, böyle
kalın enseli bürokratlarla bera-
ber...
- Inanmıyorum sana! Tam
casinolan kapattık, kapataca-
ğız derken sen koskoca Ata-
türk'ü nasıl böyle şans oyunla-
rı oynarken gösterebilirsin?
Hiç ona yakışır mı tavla, kâğıt,
zar filan? Ne sen söylemiş ol,
ne de ben duymuş olayım!
Peki ne yapabilirlerdi öyle
günlük hayattan Atatürk imajı
olarak? Mesela bir dost mu-
habbeti rakı sofrası, mezeler fi-
lan olabilirdi belki.
- Sen dün akşam uyumadın
galiba! Tam toplumsal uzlaş-
ma ararken ve alkol yüzünden
gül gibi Diana'y/ daha dün top-
rağa vermişken bu fikiheri ak-
lına hangi şeytan sokuyor?
İyi de ne yapsaydı o zaman?
Peki bari biraz yemek yesin
filmde; birkaç börek, zeytin-
yağlı, bir parça et, baklava.
- Aşkolsun sana! Vallahi aş-
kolsun! Kolesterol ve lipid ar-
tışlan tüm dünya tarafından
sağlığın bir numaralı tehdidi
kabul edilmişken gençliği böy-
lezararlıyollara itmeyi nasıl dü-
şünebilirsin?
Peki peki, öylesine dursun,
biriyle konuşsun bari. Mesela
birine de Ismet Paşa rolü oy-
natsınlar...
- Aaaahh! Maşallah! İyi be!
Istersen öbür yanına da bari
genç bir İsmail Rüştü Aksal
filan koyalım da tam CHPpro-
pagandası olsun! Saçmalama.
Vallahi o köşeyazarlan yok mu,
o köşe yazarlan topa tutarlar
adamı vallahi!
Yahu n'olacak, adam zaten
"ömrümün sonuna kadar CHP
Genel Başkanı kalacağım, bu
benim en asli görevimdir" de-
medi mi?
- Yok canım, nerede demiş?
Hem dün dündür, bugün bu-
gündür. Onu dediği zaman iki
parti vardı, bugün 32 tane var.
Belkı başkasını seçerdi, neme
iazım, geçiniz!
İyi bari tanınmamış halktan
biriyle otursun öylesine bir Türk
kahvesi içsin, benim sevgili pa-
şam...
- Aoooh! İyi sıhhatte olsun-
lar. Nikotin, kolesterol derken
bir de başımıza kafein çıkan-
yorsun! Galiba sen Dünya Sağ-
lık Teşkilatı'nın son kafein ra-
portannı filan hiç bilmiyorsun.
Sus, sus, bir duyan olur.
O zaman buldum! Kansıyla
otursun, sohbet etsin...
- Yahu seni düşman mı yol-
ladı içimize! Adam üç yıl evli
kalmış boşanmış, öncesinde
sonrasında başı ağnmış! Aile-
den sorumlu devlet bakanımı-
zın gözleri faltaşı gibi açılır val-
lahi! Bakanlığı Hülya Avşar ve
Küçük Ibo olaylarından sonra
medyayla bir daha kapıştırmak
mı istiyorsun? Onun için kan-
sını filan unut... Hatta sevgilile-
rini de unut! Ayıp!
O zaman bence Atatürk'ü
şöyle sağhklı bir şekilde plajda
güneşlenirken göstersinler...
- Ha ha ha! Kanserojen gü-
neş ışınlannın altma yatıp genç
kuşaklar hapı yutsun diye mi?
Hem zaten Zeki Triko'nun o
mayo afişlerinden sonra müm-
kün değil... Reklamcılarda bir-
birine girer...
İyi de ne kaldı geriye? O ol-
maz bu olmaz, sigara yok, içki
yok, kadın yok, oyun yok! llla
frakla ufka bakarken veya
Mehmetçikle düşman üstüne
yürürken put gibi dursun mu?
- Hah! Nihayet akıllandın! Iş-
te onlar olur. Malum çevre dı-
şında da bir Allah'ın kulu çıkıp
gık diyemez.
İyi de o zaman onun adı hey-
kel olur, sinema veya video ol-
maz...
- E, zaten böylesi daha iyi
değil mi? Bugüne kadar ne za-
rannı gördün Atatürk heykelle-
rinin? En güvencelisi o olur...
Izninle sana son bir laf söy-
leyebilir miyim?
- Tabii canım, söyle.
Seni Atatürk bile kurtaramaz
dostum...
Türk Telekom sorusturması
Bürokratlar
birbirini
suçluyor
OLCAYAYDİLEK
ANKARA - Türk Telekom'daki 300 triryon
liralık yolsuzluk incelemesinde en büyük
rakamı oluşturan "hurda kablo saöşı"
konusunda soruşturulan bürokratlar,
birbirierini suçladılar. Soruşturmayı yürüten
savcı Ahmet Adil Kubat'm, devlet mahnın
usulsüz sarışında rol oynadığı gerekçesiyle
"devleti dolandmnaktan" yargılanmasını
istediği eski Ankara Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı Zaldr Alar. hurda pazarhğının
yapıldığı görüşmede "tesadüfen
bulunduğunu" söyleyerek DYP'li Bağlum
Belediye Başkanı Hamza Dağdeviren'i
eleştirdi. Mal varlıklan ile banka hesaplanna
ihtiyati tedbir konulan 33 üst düzey bürokrat
arasında yer alan ve savcının. "devteti
dolandırmak, 3628 sa>ılı Rüşvet \v
Yolsuzluklaıia Mücadele ve Mal BikiirimirKk
Bulunuunası Hakkındaki Yasa'ya muhalefet"
suçlanndan ağır cezada yargılanmasını
istediği Alar, 22 trilyon liralık "hurda kablo''
sabşındaki usulsüzlükler konusunda
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Alar,
PTT'den Bağlum Belediyesi'ne oradan da
üçüncü kişilere satılan hurda kablolarla ilgisi
olmadığını iddia etti. Alar, encümen karan
olmaksızın kablolann üçüncü kişilere
satışından elde edilen parayı belediye
kaynaklanna geçirmemekle suçlanan Hamza
Dağdeviren'in karalamalanyla karşı karşıya
olduğunu öne sürdü. Geçmişte DYP
Keçiören ilçe teşkilatında siyasi yaşamı
bulunduğunu belirten Zakdr Alar, siyasi
çizgisi nedeniyle suçlamalara hedef
olduğunu söyledi. Belediyenin
gereksinimleri için alman kablolann üçüncü
kişilere satışı yapılırken ilçe milli eğitim
müdürü olan Alar, bu konuda neden
kendisine danışıldığına ilişkin soruya şu
yanıtı verdi: "Taıuşmışız, arkadaşhğnnız vmr.
Siz bir araba almak Lstiyorsunuz ve bana bir
otomobil İazım dKorsunuz. Peki diyorum ben
de Koçfinans var, tanıdık gaieri var.
Alıyorsunuz arabayı borcunuzu ödüyorsunuz.
Herhangi bir problem yok. Peki arabayı
alıyorsunuz, borcunuzu ödemiyorsunuz.
Mahkemefik oluyorsunuz ve o zaman
dhorsunuz ki Zakir Alar, bunu bana tavsiye
etnıişti. Suçlu mudur, Zakir Be>." Türk
Telekom'da görev yapan bir üst düzey yetkili,
PTT'den belediyelere satılan kablolann
gereksinimi karşılayabilecek biçimde
kullanılabilir ölçülerde olduğunu belirtirken
Alar,kablolann 1,1.5veha,ttayançi ^ ^ , . j f
milimerrelik olduğunu savunarak şöyle dedi:
"Benim bulunduğu m ta\siye şudur: PTTnia
belediyelere kaNo imkânı tarûdığı. Bundan
sonraki görev beledive lıaşkanının dürüstçe
çalışmasıdır. Yani şimdi o karan alan ben
değiim ki. PTT'nin üst düzey bürokratlannın
vereceği hesabı ben mi vereceğün?"
ODTÜ İktisat Kongresi
'Hükümetler erken
seçim gözetince
enflasyon inmedi'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ODTÜ
tktisat Kongresi'nin "Türkiye Ekonomisinin
Gefişme Dinamikleri'' başlıklı son oturumuna
katılan üst dûzey ekonomi bürokratlan,
ekonomik sorunlar konusundaki kaygılannı
ortaya koydular. Hazine Müsteşar Yardımcısı
Ferhat Emfl, Türkiye'nin, mali sektörün
sanayiden daha hızlı h'beralize edilmesinin
yarattığı sorunlan yaşadığını söyledi. Yüksek
kamu açıklan nedeniyle faizlerin
yükseldiğini kaydeden Emil, "MaM sektör,
kamu açıklan kapatıldıktan sonra libcralize
edüseydi, üretim sektörü bundan bu kadar
etkilenmezdi" diye konuştu. Rant dağıtım
sürecinde eleştirilecek pek çok yön
bulunduğunu belirten Emil, bütçe yapım
sürecinin şefraflaştrnlması gerektiğine dikkat
çekti. 1990'h yıllarda hükümetlerin
kendilerini uzun süreli göremedikleri için
erken seçimi gözettiklerini belirten Emil,
"Bu nedenk enflasyonla mücadele ediyor
görünüp edilroedi" değerlendirmesini yapb.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Aydûı
Esen. devletin yüzde 30-40 düzeyinde reel
faizle borçlanması nedeniyle kaynaklann
yatınma ve üretime yöneltilemediğini
söyledi. Türkiye'de parasal ekonomi ile reel
ekonominin iki ayn dünya oluşturduğuna
dikkat çeken Esen, "Sanal bir dünya
yaratddL Finans 0e üretim birbirinden
büsbürün koptu. HükünHÜer parasal
ekonomiye adeta tutsak duruma düştü" diye
konuştu. Bütçenin faiz, transfer ve personel
harcamalanna gittığini kaydeden Esen,
"Bütçe üretemeyen bir bütçe durumuna geldL
Devletin yaünmlara ayınfağı pay çok düştü"
dedi. 1990'datoplamyatınmlann yüzde
60'ırı kamunun, yüzde 38'ini de özel
sektörün yaptığını belirten Esen, 1997'de
toplam yatınmlarda kamunun payının yüzde
19'a düştüğüne, özel yatınmlann ise yüzde
8l'eyükseldiğine dikkat çekti. Türkiye'de
vergi mükellefi sayısuıın az olduğunu
vurgulayan Esen, "Vergi oranlaruu döşûrerek
kayıt dtşını kapsama almak gerekryor. Ancak,
bu ciddi bir vapısal değişimdir" diye konuştu.
Özel sektörün gelişimine koşut olarak kayıt
dışılığın da geliştiğini belirten Esen şu
bilgileri verdi: "1983'te 1 milyon 830 bin olan
geür vergisi mükellefi sayısı 1996'da 1 miryon
776 bine düştü. 1983'te 968 bin olan görürü
usukie mükellef sayıa 19%'da 881 bine
düştü." Hükümetlerin enflasyonla mücadele
için gerekli kararlıhğı taşıyamadığını belirten
Esen. "Gelir dağılımında Uk yüzde 20'nin
payı artarken en düşük yüzde 20'nin payı
giderek düşüyor" diye konuştu.