Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ
4 HABERLER
Uğur Mumcu
Satranç
Turnuvası
• tSTANBUL(UBA)-
CHP Beşiktaş İlçe Gençlik
Kolu ve Santraç Geliştııme
Merkezi, 1 Eylül Dünya
Banş Günü nedeniyle 2-4
eylül tarihleri arasında
geleneksel "2. Uğur
Mumcu Satranç Turnuvası"
düzenliyor. CHP Beşiktaş
Gençlik Kolu Başkanı
Ahmet Akkaya, amaçlannın
Uğur Mumcu"nun anısını
yaşatmak, satranç sporunu
tanıtıp sevdirerek banşa
katkıda bulunmak olduğunu
söyledi.
RP'den 8 yıl
suçlaması
• AIVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Ulucak,
hafızlıği ortadan
kaldıracağını ve imam-hatip
ögrencılerine 1 yıl
kaybettireceğini öne
sürdüğü 8 Yıllık Kesintisiz
Eğıtim Yasasf nın
haksızlıklarla dolu
olduğunu savundu. Ulucak.
dün düzenlediği basın
toplantısında 8 yıllık
kesintisiz eğitimin
"aleiacele, yangından mal
kaçınrgibı" yürürlüğe
konulduğunu söyledi.
Talih oyunlarma
106 trilyon
• ANKARA (AA) - Talıh
oyunlanna yılbaşından bu
yana ödenen paranın 106
trilyon liraya ulaştığı
belirlendi. Türkiye Jokey
Kulübü. Milli Piyango
tdaresi ve Spor Toto Genel
Müdürlüğü yetkililerinden
edinilen bilgilere göre,
yurttaşlar talih oyunlanna
haftada ortalama 3.5 trilyon
lira ödüyor. Yurttaşlann en
gözde talih oyununun ise at
yanşlan olduğu ve haftada
ortalama 280 bin kuponun
ganyan bayilerine yatınldığı
öğrenildi.
Rumlanın sınır
engellemesi
• LEFKOŞA(AA)-
Kıbnslı Rumlann. geçen
eylül ayında başlattıklan
turistlerin Rum kesiminden
KKTC'yegeçişlerini
engelleme eylemleri
sürüyor. Ledra Palas Sınır
Kapısı'nın Rum tarafında
gerçekleştirilen ve fanatik
Rumlarca sürdürülen
kampanyada eylemciler
turistlere KKTC'ye
geçmemeleri konusunda
baskı yaptılar. Çok sayıda
ltalyan turist, eylemcilerin
taşkınlık yapmalanndan
çekinerek, KKTC'ye
geçmedi.
BVIB1
Ankana ll
• ANKARA (AA)-
Emeğin Partisi (EMEP)
Ankara 11 1. Olağan
Kongresi yapıldı. tl
Başkanlığı'na Haydar Kaya
yeniden seçildi. 100. Yıl
Kültür Merkezi 'nde
gerçekleştirilen kongrede
konuşan EMEP Genel
Başkanı Levent Tüzel.
hükümetin büyük sermeye
sahiplerinin desteği ile
kurulduğunu ileri sürdü.
Bazı ürünlere yapılan
zamlan eleştiren Tüzel, 8
yıllık kesintisiz temel
eğitimi her zaman
savunduklannı, ancak
hükümetin temel eğitimin
kaynağını da zamlardan
oluşturduğunu söyledi.
Tüzel, eğitimin parasız
olmasını istediklerini
kaydetti.
Düzeftme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemizin 23
Ağustos tarihli sayısında
yayımlanan "Şeriatçı yayına
ödün" başlıkh haberde;
Genelkurmay
Başkanlığı'nın RTÜK'e
şikâyet ettiği kanallar
arasında yer alan ve
Antalya'da yayın yapan EY
TV ile ilgili yanlış
anlamalara yol açabilecek
ifadeler yer almıştır. EY TV
"şenatçı yayınlar" yaptıgı
içın değil. "halkı askerlikten
soğutma" gerekçesiyle
RTÜK'e şikâyet edıldi. EY
TV'de canlı bir programa
telefonla katılan ve
Edirne'de askerlik yaptığını
belirten bir kişinin
"Askerlik iğrenç. bitmiyor
bir türlü. Tam Yunanistan
sınırmdayım. Karaaağaç
dıye kahrolası bir yer.
Askere gelenlere
söylüyorum, gelmeyın.
Gıdin kendinizi asın yine de
gelmeyin" sözleri şikâyete
gerekçe gösterilmişti.
Alman demiryolu şirketi, daha önce imzaladığı sözleşmeyi feshetti
'Barış treıri' gelemiyorHaber Merkezi - Brüksel'den yola çıkıp
1 Eylül Dünya Banş Günü'nde
Diyarbakır'da olması planlanan "Musa
Anter Banş Treni" projesi iptal edildi.
Bu yolculuğu düzenlemek isteyen
Hannover Çağnsı adlı dernek, Alman
demiryolu şirketinin daha önce
imzalanan sözleşmeyi feshettiğini
bildirdi. CHP Genel Başkanı Deniz
BaykaL, "Bu konulan daha hoşgörülü
karşıiamanın hükümet açısından
mümkün olacağını düşünüyonım"
derken Insan Haklan Demegi (İHD)
Genel Başkanı Akuı Birdal, "Musa
Anter Banş Treni"nin Türkiye'ye
gelmesı girişiminden vazgeçilmek
zorunda kalınmasını "talihsiziik"
olarak değerlendirdi. Almanya'nın
Oberursel kentinde 1996 yılında
kurulan Hannover Çağnsı adlı demek
tarafindan Brüksel-Diyarbakır arasında
düzenlenmek istenen u
banş treni"
yolculuğuna Dışişleri Bakanlığı büyük
tepki göstermişti. Trenin kesinlikle
Türkiye'ye sokulmayacağmı bildiren
Dışişleri Bakanlığı, geçeceği ülkelerin
yetkilileriyle görüşerek olayın, "terör
örgütü bağlantdı bir propaganda
girişimi olduğunu" bildirmiş ve
geçmesine izin verilmemesini istemişti.
Hannover Çağnsı Derneği dün bir
açıklama yaparak, Alman demiryolu
şirketi Deutsche Bahn'm, "banş treni"
için yapılan sözleşmeyi iptal ettiğini
bildirdi. Açıklamada. "banş treni"
girişimini gerçekleştirecek Alman
demiryolu şirketinin, Yugoslavya'nın
teknik nedenlerle trene geçiş izni
vermeyeceğini. Almanya'nın da
trendeki yabancılann Alman
topraklanna girmesine müsaade
etmeyeceğini açıklamalannı gerekçe
göstererek yolculuk için dernekle
imzalanan sözleşmeyi feshettiği
belirtildi. CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Adana'da gazetecilerin
konuyla ilgili sorulanna şu yanıtı verdi:
"Türkiye, ciddi bir terör tehlikesine
maruz. Fakat geldiğimiz noktada
Türkiye kendi içindeki tartışmalar
konusunda daha hoşgörülü. daha
anlayışlı davranma imkânına sahiptir.
Bu konulan daha anlayışla
karşıiamanın hükümet açısından
mümkün oiacağını düşünüyorum."
İHD Genel Başkanı Akın Birdal ise
banş yolculannın er geç Türkiye'ye
geleceğini belirterek "Tren gelseydi
layamet kopmazdı. Banş yolculuğuna
izin verilseydi, failleri bulunamayan
Musa Anter cinayeti için bir anlamda
özür dilenmiş olacaktı. Bu yolculuk,
cinayetin özrü anlamına gelecekti"
dedi. Birdal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Banş, evrensel bir olgudur. Türkiye'de
insan haklan, banş ve demokrasiyi
daha çok ya> gınlaşürmak ve
gerçekleştirmek için yola çıkmış olan
hükümetin, bu >olculuğun banş adına
yapıldığım
anîamış olması gereldrdl Oysa bu
mümkün olmadL"
Metin Cürdere
Bakanı
emniyet
kemeri
kurtardı
Haber Merkezi-Devlet Bakanı
Metin Gürdere'nin makam aracı
Bursa - Balıkesır karayolunda trafîk
kazası geçirdi. Aracm arka koltu-
ğunda oturan Bakan Gürdere, emni-
yet kemeri sayesinde kazadan yara
almadan kurtulurken, şoförü ve ko-
ruması hafıfşekildeyaralandı.
Ihsan Oztürk yönetımınde Balı-
kesir'den Bursa yönüne seyreden,
Devlet Bakanlığı'na ait 34 GRY 86
plakalı "jeep-ChevroletBIazer" mo-
del otomobil, Bursa'ya 43 kilomet-
re kala, karşı yönden gelen Ismafl
Keser'in kullandığı 34 SFL 98 pla-
kalı kamyonla saat 09.23'te çarpış-
tı. Kaza sonucunda otomobil ban-
kete devrildi. Aracın arka sağ koltu-
ğunda oturan ve emniyet kemeri ta-
kan Devlet Bakanı Gürdere ile ya-
nında bulunan Başdanışmanı Mu-
rat Akçam kazadan yara almadan
kurtulurken, otomobil sürücüsü th-
san Öztürk ile Bakan Gürdere'nin
korutnası Mustafa Talaya hafif ya-
ralandılar.
Yaralılar. Uludağ Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesı'nde ayakta te-
davi edildiler.
Kazadan sonra eskort aracıyla
Görükle'ye, oradan da Bursa vali-
lik makam aracıyla Kervansaray
Termal Oteli 'ne gelen Devlet Baka-
nı Gürdere, otelde kahvaltı yapar-
ken basın mensuplannın kazayla il-
gili sorulannı yanıtladı. Gürdere.
"Yakjva'ya geirken, şoför ve koru-
ma poKsini emniyet kemeıierini tak-
malan konusunda uyardım. Kaza
olacağı sanki içime doğmuştu. Bü-
yük tehHke attatnk Bizi emniyetke-
meri kurtardı" dedi.
'Din ve İnsan SorunıT adlı kitabın yazan Hüsen Portakal, açılan soruşrurmaya bir an-
lam veremediğini betirtti. Yayıncı Hayri Bildik ise sonuna kadar direneceklerini söyledi
'Din ve İnsan Sorunu' DGM'ce inceleniyor
Kîtaba soruşturma açıldı
BARIŞDOSTER
Laik ve aydınlanmacı düşünceyi sa\ unan
ve din-insan ilişkilerini sorgulayan "Din ve
tnsan Sorunu" adlı kitabın yazan Hüsen
Portakal ve yayıncısı Hayri Bildik
hakJunda Istanbul DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca TCK'nin 312. maddesi
uyannca sonışturma açıldı. "Halkı sınıf,
ırk. din, mezhep veya bölge aynmı
yaparak bölmeye çaliştığı'" gerekçesiyle
ifade veren Portakal, soruşturmaya bir
anlam veremediğini belirterek insan
kafasında din olgusunun açık olmadığını
kaydetti. Toplumsal Dönüşüm
Yayınlan'nın 54. kitabı olarak piyasaya
çıkan eserde. insanlann dine inanmasının
nedenlerini aradığım söyleyen Portakal.
dinin kaynaklannın Türkiye'de iyi
bılinmediğini savundu.
Portakal, eski Mısır ve Yunan
mitolojisinin tek tannlı dinlere kaynaklık
ettiğini, Islamiyetin Yahudilikten çok
etkilendiğini belirterek şeriata karşı
laikliği ve aydınlanmayı savunduğunu
vurguladı. Yayıncı Bildik ise
yayinevlerinin, Türkiye'deki gelişmelerle
ilgili bilimsel araştırmalar yayımladığmı,
daha önce yayımladıklan "Osmanlı'da
Padişah Analan" adlı eserin Islamcı bir
yazar olan AH Kemal Menun tarafından
yazıldığını ve bu kitap hakkında da
soruşturma açıldığını kaydetti. Hiçbir
eserinin devletin kuruluş felsefesine,
varlık nedenine ve Atatürkçülüğe karşı
olmadığının altını çizen Bildik, yayın
çizgilerinde sonuna kadar direneceklerini
belirtti.
Savaş raporu
lOyılda
2 milyon
çocuk
öldü
ANKARA (UBA)- UNICEF ta-
rafından yapılan bir araştırmada,
günümüzde devam eden içsavaş-
lann ve bölgesel savaşjann çocuk-
lar üzerindeki yıkıcı etkisinin, 19.
yüzyılda meydana gelen savaşla-
ra göre üç kat daha fazla olduğu
ortaya çıktı. Son on yılda meyda-
na gelen savaşlarda 2 milyon ço-
cuk hayatını kaybederken 5 mil-
yon çocuk da sakat kaldı.
Araştırma sonuçlanna göre,
dünyanın çeşitli bölgelerinde de-
vam eden savaşlarda, 16 yaşın al-
tında 200 bin çocuğun asker ola-
rak kullanıidığı da belirlendi. Ço-
cuklann savaşta asker olarak kul-
lanılmasındaki büyük artışın ne-
deni ise "hafif sUahlann icat edil-
mesi''ne bağlandı.
Günümüzde devam eden savaş-
lann çocuklar üzerindeki yıkıcı et-
kisinin inanılmaz boyutlara ulaş-
tığı ortaya çıktı. UNICEF tarafin-
dan yapılan bir araştırmaya göre,
son on yılda meydana gelen sa-
vaşlarda 2 milyon çocuk öldü. 5
milyon çocuk da sakat kaldı. Ay-
nca, 12 milyon çocuğun evsiz, 1
milyon çocuğun anne-babasız kal-
dığı, 10 milyon çocuğun dapsiko-
lojik sarsıntı geçirdiği tespit edil-
di.
Yapılan araştırmada. savaşta ha-
yatını kaybeden çocuklann çoğu-
nun sivil olduğu, ancak son yıllar-
da küçük çocuklann asker olarak
savaşa sürülmesinin de giderek
yaygınlaştığı bildirildi. Asker ço-
cuk sayısının artma nedenlerinin
başında. hafif silahlann yaygın-
laşmasınm geldiği belirtildi.
îçişleri Bakanı, fiyat artışlannın nedeninin 8 yıl değil bütçe açıklan olduğunu söyledi
Başe^oğhrııdan zam itiıafiHaber Merkezi- ANASOL-D hüküme-
tinin başta Tekel ürünleri ve akaryakıt ol-
mak üzere yaptıgı yüksek oranlı zamlann
bütçe açığını kapatmak amacına yönelik
olduğu ilk kez bir kabine üyesi tarafından
kabul edildi.
îçişleri Bakanı Murat Başesgjoğlu, fı-
yat ayarlamalannın 8 yıllık kesintisiz eği-
timle bir ilgisinin bulunmadığını belirte-
rek. "Zamlann nedeni bütçe acıklandır"
dedi. Bakanın bu açıklaması
'gerektikçe yapılacağı' açık-
lanan zamlann devam ede-
ceğinin de itirafı oldu. Dev-
let Bakanı Metin Gürdere ise
zamlann zorunluluktan kay-
naklandıpnı ileri sürerek
Turgut Ozal örneğini verdi.
Gürdere, Özal'ın başbakan-
lığı döneminde çok zam yap-
makla eleştirilmesine rağ-
men kaynaklan doğru kul-
landığı için ölümünden son-
ra sevildiğini söyledi.
îçişleri Bakanı Murat Ba-
şesgioğlu ile Bayındırlık ve
lskân Bakanı Yaşar Topçu,
Sinop'ta incelemelerde bu-
lunduktan sonra Boyabat'a
geçerek ANAP ilçe kongre-
sine katıldı. Başesgioğlu,
kongrede yaptıgı konuşma-
da, hükümet olarak çok zor
bir dönemde göreve geldik-
lerini belirterek. "Omzu-
muzdaki yükün ağıruğmı bi-
liyoraz. Ancak biz bütün
bunlann üstesinden gelecek
ve yannlara mutlu bir Türki-
ye hazu-layacağız" dedi. Ba-
şesgioğlu, son yapılan fiyat
ayarlamalannın 8 yıllık ke-
sintisiz eğitimle bir ilgisinin
bulunmadığını da kaydederek, şunlan
söyledi: "Tekel zamlan dışında yapdan
zamlann 8 yıllık eğitimle bir ilgisi yok.
Ozellikle akaryakıt zamlan dolara bağun-
h olarak zorunlu yapılan zamlardır. Zam-
lann nedeni bütçe acıklandır. Önceki hü-
kümetin bize bıraköğı büyük bütçe açık-
lan bu fiyat ayarlamalaruu zorunlu dunı-
ma getirmistir."
Başesgioğlu'nun bu sözleri, iki buçuk
katrilyon lira olduğu ifade edilen bütçe
açıklannın kapatilması için, yeni zamla-
nn sırada olduğunun işaretıni verdi.
Kongrede konuşan Yaşar Topçu ise 8
yıllık kesintisiz eğitimi gerçekleştirme-
nin kendi hükümetlerine nasip olduğunu
söyledi.
ANAP Yalova II Merkezi'nde partisinin
kadın komisyonunca düzenlenen bir top-
lantıya katılan Devlet Bakanı Metin Gür-
dere de son zamlann zorunluluktan kay-
naklandığını ileri sürdü. Zamlan yaptık-
tan sonra elde edilen kaynağın doğru kul-
lanılması gerektiğıni ifade eden Gürdere,
partisinin kurucusu Turgut Özal'ı örnek
gösterdi. Gürdere, "Türkiye'de en çok
zam yapan vetepki çeken rahmetli Özal'dL
Ancak Ozal vefat ettikten sonra halkın
gösterdiği ilgiyi iyi yonımlamak ve anla-
mak lazım" dedi.
RP'li başkan Melih cökçek yeni o y u n l a r peşinde
Ankara'da simit büfesi kavgası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Meüh
Gökçek. "aşevi" projesi kapsamında, RP'li
bir şirkete miryarlarca lira kazandırdırdıgı
savlannın doğruyu yansıtmadığını
savunurken "Şirketin RP'ye yakm olup
obnadığını bUmem" dedi. Gökçek, özürlü
yurttaşlara verilen simit arabalannın
Çankaya Belediyesi tarafından
kaidınldığını söyledi. Çankaya Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen ise "Sanit
arabalan verme yetkfleri yok. Aynca araba
veritenlerin çoğn özüriü de değfl. OztûiüJeri
bahane ederek kendi amblemi ve kendi
mifitaniannı Çankaya'ya yerieştinneye
çahşryor" diye konuştu. Gökçek,
düzenlediği basın toplantısında, Sabah
gazetesinin dünkü manşetinde yer alan,
"Adü Düzen Vurgunu" başlıklı haberdeki
savlan yanıtladı. Büyükşehir Belediyesi'nin
"aşevi" projesi kapsamında, "RP
' olduğu belirtilen Feza
Mühendislik firmasına 300 milyar lira
kazandırdığı kaydedilen haberde, yemekleri
pişirme işini üstlenen fırmaya, belediyenin,
malzeme için harcadığı paradan çok daha
fazlasını veTdiği belirtiknişti. Gökçek,
fırmaya 3 yılda 257 milyar lira verildiğini,
firmanın kânnın sadece yüzde 10 olduğunu
savunarak proje kapsamında 3 yıldır günde
47-49 bin öğün yemek dağıtıldığını söyledi.
"Şirketin RP'ye yakın olup olmadığını
bflmemR
diyen Melih Gökçek, "CHP'deki
beii birtakım Jdşflerin", Sabah gazetesi
içindeki özel yakınlıklan olan kişilerle
büiikte kendisine yönelik karalama
kampanyası baslattıklannı savladı. Gazete
aleyhine tazminat davası açacaklannı
belirten Gökçek; Orman Bakanhğı'nın.
Abant yakınlanndaki ormanlık alan içinde,
20 dönümlük araziyi fidanlaştırma
çalışmalan için Sabah gazetesine verdığini.
ancak buralarda villalann bulunduğunu öne
sürdü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan
Melih Gökçek, Büyükşehir Belediyesi'nce
özüriü yurttaşlara dağıtılan simit
arabalannın Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen tarafından kaidınldığını
söyledi. Simit arabalannın sakat raporu
karşılığı verildiğini savunan Gökçek,
"Sosyal demokrathğm sakatlara zuhlm
demek olduğunu da öğrenmiş olduk" diye
konuştu. Çankaya Belediye Başkanı Doğan
Taşdelen ise daha sonra Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtlarken Gökçek'in simit
arabalan vermek gibi bir yetkisinin
olmadığını \nrguladi. Taşdelen,
"Türkiye'de bir tek Ankara'da büyükşehir
belediyesi yok. tstanbul'da, tzmir'de böyle
şeyler ohıyor mu? Bir tek Gökçek simit
camekâniam la uğraşryor. Biz, yasal
olmayan camekânlan
kaknrdık" dedi.
BİZ BİZE
ERDAL ATABEK
Haîız...
'Hafız'; koruyan, saklayan anlamına gelen Arap-'
ça bir sözcük. Özel anlamıyla da Kuran'ı bütünüyle.
ezberlemiş olan kimse (Türkçe Sözlük). 8 yıllık ke-
sintisiz eğitime karşı kullanılan savlardan birisi de
'hafızlık eğitimi için çocuk yaşının geçmiş olacağı'.
Kuran'ı ezberleyip okuyacak olan hafızın usulüne
göre okuması için gırtlak yapısının uygun olması ge-
rekiyor, bu da ilköğrenim dönemi olan 8 yıllık süre-
nin içinde kalıyor. 8 yıllık ilköğrenimden sonra hafız
olmak geç kalmak sayılıyor. Bunu söyteyen de kim?
Tansu Çiller. Eşarbını örtmekle açmak arasında bo-
calayan, çevreye uyum sağlamak için bilmediği iş-
lere kalkışan Tansu Çiller, Islamcı kesime hoş gö-
rünmek adına hayatı boyunca ilgilenme gereğini bi-
le duymadığı konularda görüş bildiriyor. 'Haftz' söz-
cüğü, günlük dilde de 'bildiğinden şaşmayan', 'ez-
berlediği şeyleri söyleyip duran' kişilere de eleştiri
türünden kullanılır. Çok çalışıp sadece ezberieyen
öğrencilere de 'hafız' denir, böyle çalışmaya da ög-
renci jargonunda 'hafızlamak' sözcüğü kullanılır.
Kuran kurslarında Kuran'ın okunması ögretilir. Di-
yanet Işleri Başkanlığfnın açıklamasına göre baş-
kanlığabağlı5001 Kuran kursunda, 180.831 öğren-;
ci eğitim görünüyor. Bunlann 22.385'i de hafızlık eği-"
timine geçmiş. Anlamadıklan bir dilde yazılmış olan-
Kuran'ın okunması mistik bir duygu verir, ama her-,«
hangi bir bilgi vermez. Oysa bir din krtabı okunup an-T
laşılmak içindir, çünkü inananlann orada yazılı olan-'
lan bilmesi gerekir. Bu bir yana, üstelik ne dediğini,
anlamadıkları kutsal kitabı bütünüyle ezberleyip 'ha-
fız' olmanın mantığını anlamak mümkün değildir. Ku-
ran'ın yazılı olmadığı zamanlarda onu ezberlemenin
mantığı vardır, doğru biçimiyiegelecege kalması için
ezberletilmesinden başka bir çare yoktur. Ama artıkl
tek metin olarak yazılı bulunduğuna göre çocuk yaş-'
taki 'hafiz' adaylann bütünüyle ezberietilip okutulma-
sı ancak gelenekle açıklanabilir Bir geleneğin sür-
dürülmesini o geleneğe sahip çıkan inanmış insan- •
lar isteyebilir, ama konuyla bütünüyle ilgisiz Tansu
Çiller'in olaya sahip çıkarmış gibi görünmesi, tam bir-
siyaset cambazlığıdır. Geçmişi ve geleceği USA
sembolüyle mühürtenmiş olan Tansu Çiller, hiç de-
ğilse Islam geleneklerini politika malzemesi yap-
maktan uzak durabilmelidir
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim, bırtoplumun gelecek-
te de var olmasının temel koşuludur. Bunun da yet-
meyeceği görülecektir ki asıl konu da budur.
• • •
Bir toplumu gelecekte var edecek olan eğitim 'dü-
şûnmeyi öğreten eğitim'dir. Bugüne kadar sadece
'bilgi öğreten' eğitim, artık tarihe kanşmış, onun ye-
rini 'düşünmeyi ve yapmayı öğreten eğitim' almış-
tır. Bu metodun Türkiye'de ilk kez 'Köy Enstitüle-
ri'nde uygulandığını bilmek, önce eğitim yöneticile-
rine düşmektedir 'Hafızaya dayalı' eğitim ne öğre-
tirse öğretsin, sonuçta 'hafız' yetiştirir. Matematik,
fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, anadil ve ede-,
biyat, psikoloji, felsefe öğretimi de eğer 'ezbercieği-,
ft/n'yöntemiyleöğretilirse sonuçta herafanın 'hafız-"
lan'n\ yaratır. Onun içın de 'hafızlar't sadece Kuran'ı
ezberleyenler sanmamalıyız, her konunun çok sayı-
da hafız'\ vardır.
O kadar ki Atatürk'ün öğretilmesi bile ezbere da-
yalı bir metotla yapıldığı için bilinç yerine inanca dö-";
nüşmüş, böylece bu toplumun büyük dâhisi basmâ^^
kalıp sözlerle anlatılmış sayılmıştır. Atatürk'ün yap-
tıkları, yapamadıklan, o günlerin koşullan, yanında- •
kiler, karşısındakiler anlatılmadığı için Atatürk de mis-
tik bir öğreti içinde bırakılmıştır ki Atatürk'e yapıla-
cak en büyük haksızlıklardan birisi budur.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin kabul edilmesi, an-
cak bir başlangıçtır. Bundan sonra yapılması gere-
ken, bilinç körletilmesi yerine bilinç aydınlanmasını
sağlayan eğitim metotlannın uygulanmasıdır. Bu me-
todun özü son derece sadedir. Her konu 'NEDİR?
NEDENDİR? NASILDIR? BAŞKA TÜRLÜ OLAMAZ
Ml? YETERİNCE TARTIŞTIK Ml? YETERİNCE DÜ-
ŞÜNDÜK MÜ?' sorularıyla anlatılacaktır. Bu metot-
ta 'öğretmen-öğrenci hiyerarşisi' yerine 'bilginin or-
takarayıcılan' olacaktır. Öğretmen, anlatıp dinleten,
olmayacak, öğrencinin arayıp bulmasının rehberi
olacaktır. Soru sormak, tartışmak, konunun değişik
seçeneklerini üretmek, eğitim yönteminin özü ola-"
caktır. Düsünce özgürlüğü, eğitimin temel ekseni'
olacaktır. Öğretmenler geleneksel rollerinden vazge-
çecek, yeni bir metodun bilgi üreticileri olarak yeni'
roller üstleneceklerdir. Eğitim ve öğretim sadece
okullarla sınırlı olmayacak, bütün toplum yeniden •
'total eğitim ilkesiyle eğitilecektir. 'Yetişkin eğitimi,'
toplumun en güçlü dayanaklanndan birisi olacaktır.'
Belleğe dayalı eğitim; yerini, muhakemeye dayalı.
eğitime bırakacaktır.
Işte o zaman, eğitim reformundan söz edilebilir.
Hükümetten 45 atama
Ünsal, TOKİ
Başkanı oldu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-
Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL
Başbakanlık ve tüm
bakanlıklan kapsayan 45
kişilik atama
kararnamesini onayladı.
Toplu Konut Idaresi
Başkanlığı'na Mehmet
Kemal Ünsal
getirilirken. Sağlık
Bakanlığı
Müsteşarlığı'na
Süleyman Demirel
Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Sedat Ünal
atandı. Resmi
Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan
atama karanna göre.
Başbakanlık
Müşavirliği'ne Adil
Özdemir getirildi.
Hazine Müsteşarlığı
Sigortacılık Genel
Müdürlüğü Genel
Müdür Yardımcilığı'na
aynı yerde Daire
Başkanı olarak görev
yapan Feyyaz Yemişçi
atandı.
Vakıflar Genel
Müdürlüğü Genel
Müdür Yardımcısı
Ruşen Balta görevden
alınırken, yerine
Başmüfettiş Yusuf
Manap getirildi. Köy
Hizmetleri Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet
Kiper'den boşalan yere
Araştırma Planlama ve
Koordinasyon Daire
Başkanlığı'nda görevli
ziraat mühendisi
Şerafettin Tav atandı.
Toplu Konut Idaresi
Başkanlığı'na Mehmet
Kemal Ünsal. Özürlüler
İdaresi Başkanlığı'na da
Süleyman Yançatoral
getirildi. Adalet
BakanlığYnda Adli Tıp .
Kurumu Başkanlığı'na
Dr. Şerife Bilge Kırangfl
getirilirken, Sağlık
Bakanlığı
Müsteşarlığı'na
Süleyman Demirel
Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Sedat Ünal
atandı. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik
Bakanlığı müşavirliğine
Teftiş Kurulu Başkanı
Ahmet Aldemir.
Aldemir'den boşalacak
yere de Başmüfettiş M.
Şinasi tpek getirildi.