05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 A <USTOS 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istanfc. 1 Çcirn* Koca« Çanakale Izmir Manis. Aydın Denirl Y Y Y Y Y Y Y Y 26 26 25 26 31 31 33 29 Sincp PB 25 Adana Zcngudak PB 26 AntaJya SarrsL.n Trabzon Gıresun Ankara Eskışenır Konya Sıvas PB PB PB Y Y PB PB 26 26 26 29 26 30 27 29 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A 30 36 37 34 35 30 28 27 Ege, göller bölge- si, Iç Anadolu'nun kuzeybatısı ile Ba- tı Karadeniz'in iç Rüsink kesimlen sağanak stockholm Y 27 Madrid ve gök gürültülü Londra 30 sağanak yağışlı Amsterdam diğer yerler az bu- Brüksel lutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklı- ğı artacak. _Y 28 Viyana Y 29 Belgrad PB 26 Y 28 Y 30 Sofya Y 24 PB 32 Roma PB 28 PB 27 Atina Y 32 Münih PB 30 Milano PB 28 ı —\ r •Moskova "^—•'"r Kahıre» V # \ Taşkert •Tahran ASYA Moskova PB 27 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire A Y PB A Y A A 33 28 26 30 26 30 32 Şam 33 Sıslı ^ Çok bulutlu Yağnurtu *AİMf Kariı Scılu kar t Gök guruttülu CO1HURİYETTEN OKURLARA ORBAN ERİNÇ • Başarafi 2. Sayfada çekleşniştır. Sorumlu yazıışleri mudurlennin cezala- nnın erelenmesi kimi dırenışlere karşın olumlu bir ge- lişme clmuştur. Bu durum Terörie Mücadele Yasa- sı'ndak kimi hükümlenn yanlışlığının da yasama or- ganı taafından kabul edilmesi anlamını taşımaktadır. Terörle Mücadele Yasası Bay Ottan Sunguriu'nun Adalet Bakanlığı döneminde çıkmıştır. Bay Sunguriu bugün Je Adalet Bakanı'dır. Düşünceaçıklamaözgür- lüğünüı önündeki engellerı kaldırma yükümlülüğü de yine keidisine düşmektedır. • „ HükLmetin 657 sayılı Devlet Personeli Yasası'nın yenne hazıriadığı ve devlet memurluğunu yeniden dü- zenleyen yasa taslağını Banu Salman haberleştırdi. • Diyaret Işleri Başkanlığı'nın, "şehvet ve şöhrete" yöneler tarikatlarda şeyhliğin babadan oğula geçer hale gediğine, maddi çıkarlann ön plana çıktığına iliş- kin "Zünd, Tasavvufve Tarikat" başlıklı raporunu, Ha- zal Ateş Çakır okuriara duyurdu. • Sılahanmaya hız veren Türkiye'nin, Ege'de uçak- savar fizeleri açısından Yunanistan'ın sahip olduğu ustünlüğü ABD'den alacağı Standard füzeleri ile den- geleyeceğını Lale Sanibrahimoğlu haberleştirdi. • 14. Uluslararası Antiemperyalist Dayanışma ve Dostluk ıçın Gençlık Festıvali'ni izlemek üzere Kü- ba'ya gden Hatice Tuncer, Ali Er ve Banş Doster izlenimlennı dizi yazıyla okuyuculanmıza aktardı. • • Beleoye Yasası'nda belirtilen çok sayıda yasağın, zabıta eksikliği ye cezaların yetersizliği nedeniyle uy- gulanamadığını istanbul HaberServisı araştırarakyaz- dı. • THY'nin yeni Genel Müdürü Yusuf Bolayıriı, son günlerde sıkça yaşanan gecikmeler başta olmak üze- re Ali Er'in THY ile ilgıli gundemdeki sorulannı yanıt- ladı ve izleyeceği stratejiyi anlattı. • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, yedi milletve- kilinin tamamını kaybettiği Izmir'e düzenlediği dört günlük gezisinde izmir'ın boş sokaklannda yaşadığı ftüsranı Hakan Dirik haberleştirdi. Ataturkçü gençler ye kadınlar, sırtlannı dönerek Çiller'i protesto ettiler. • Aydın'ın Didim ilçesine bağlı Akyeniköy beldesin- $epftul bahçesineyapılan cami inşaatınuzmir Büro- muz haberleştirdi. • . Datça'nın Burgaz yöresinde yapılan kazılarda, Ba- tı Anadolu'nun arkaik dönemine ait ender kentlerden biri bulunduğunu Asuman Abacıoğlu kamuoyuna duyurdu. • Spor gazetecilığinin ciddi bir iş olduğunu spor ser- visimiz bir kez daha kanrtladı. Hakan Şükür'ün en faz- fa gol atan mılli sporcu olduğunu Cumhuriyet okurla- n perşembe günü okudular. Medyada ise Lefter Kü- çükandonyadis ile Hakan Şükür'ün gol toplamlan arasındakı çelışki, ancak hafta sonunda çözümlene- bildi. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir haf- ta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. Başkentte ekmek kavgası• Baştarafi 1. Sayfada bi 12 çocuklu. Kutluay bir yandan aldığı 20 ekmeği torbasına dolduruyor bir yandan da konuşuyor: "CahiIKkbiüyonıın bu ka- dar çocuk>apmak. Geçen te- levizjonun birinde '4 çocuk- lu aıle lOOmılyonlarahatge- çirur' diyor. Ya biz. 29 mihon lira emekli parası alıyorum. Çocuklar iş buldukça çalışı- yor. Birûi a\akkabı boyuyor. diğeri de arada sırada mut- fak süngerisabyor. Salam. su- cuk geç bunlan sabah kab- valbsına pe>nir almak bik zor arük. 500 bin üradan baş- lıyor pe> nir. Eskidcn 200 lira kazanıyorsak bununla hafta- lık pazarımızı yapar, geçinir giderdik. Yaşam bitti~" "Orta direk çöktü" diyen memur Mehmet Ali Kılıç. sürdürûyor isyanını: "Türldye'de iki sınıf var. Biri trihoner biri de açlar. Gd de çalma, gd de hırsız oJ- ma. Gel de dağa çıkma. Bıra- kın 8 yıh,çocuğumuza kaJem. defter, kitap nasıl aiacağız di- ye şimdiden düşünüyoruz. KafaM yememek mümkün mü? İnsaf, merhamet kalma- mış seçtiklerimizde." Bu sırada isminin yazıl- masını istemeyen bir subay söze giriyor: "Fîyatlan çok fahiş buluyorum. Ben 4 kişi- lik bir ailoe sahibim. Bir de 6-7 çocuklu aileleri düşönün. Sadece ekmek değil, her şe> pahak Hiç değilse insanlann temel besin maddesine do- kunmasınlar." E\ kadını Neriman Çetin gûnde 10 ekmek aldığını be- lirtiyor: "Bakkaldan ekmek alsam bu günde 300 bin lira, ayda9 milyon lirademek. Be- nim e\Tine giren para 30 mil- yonu geçmiwr. 15 milyon li- ra da kira ^riyorum. Peld ne yiyip, ne ghineceğK?" Emekli Mehmet Albntaş. "Zam, zam, zam. Sabahtan gelip giriyorum kuynığa. 5 çocuğum var. Üçü öğrenci. Okul ihtiy^çlanşöyiedursun, temel ihtiyaçlannı karşıla- maktazDiianıyonım'' sözle- riyle anlatıyor, sorunun ek- mekle bitrhediğini. 60 yaşlannda, hamallık yaptığını söyleyen bir yurt- taş, u Ekmekten başka ne alıp yiyiyorsunuz diye sonın ga- zeteci hanım. Üç gündür eve para götüremiyoruın'' der- ken, memur olduğunu söyle- yen bir yurttaş sinirlice kesi- yor sözü: "Buraya gebnek için 3 kişiden izin alıyonım. Evdeki açlanmı doyunıyo- rum. Bu çağdaşhk nu? Çağ- daş. demokratik bir ülke ol- duğumuzu «i> lüywrlar. Yann herkes hırsız olursa şaşırma- yın. Bu ülkeyi v ürütenler fab- rikatörler. Tanm ülkesi bir ülkede ekmek kuyruğunda olmaktan utanıyorum.'1 Bıt- lısli polis de şikâyetçi ekmek zamlanndan, kuyrukta bek- lemekten... Emekli lise öğ- retmeni Fatma Söyier. "Ma- aşımı söyleme>e. bu kuyruk- ta beklemeye utanıyorum. Atatürk Tûrkiyesi'ııi bugûne getirenleri kmıyorum" diye anlatıyor 30 yılİık çalışması- nın karşılığını. Ekmek bitti- ğinde alanlar mutlu, alama- yanlar boş torbalarla yolunu tutarken büfeci yanık ek- meklerin de daha ucuz oldu- ğu için kapışıldığına dikkat çekerek her gün yaşanan bu ekmek çilesini şu sözlerle özetliyor: "Gûnde 4 bin ek- mek getiyor biifeye ve kalmı- yor. Baaları da kendi arala- nnda nöbetsıras yapmış. Bir gün biri. diğer günü de bir di- ğeri geliyor. İnsanlann buna- luna CTirmemesi mümkün mü? Orneğin pazarlan ek- mek çıkmıyor. İnsanlar cu- martesiden alıyor iki günlük ekmeğini." Lüks ekmek fiyatları • Baştarafi 1. Sayfada mek, köylü ekmeği, hit ek- mek, çapraz ekmek, çift kat- lı ekmek, üç taneli ekmek, soğanlı ekmek: 90 bin lira. Dilimli kepek ekmek: 35 bin lira. Tost ekmeği: 110 bin lira. Dılimsız kepek ek- meği 30 bin lira. Kepekli ba- get: 30 lira. Normal baget: 30 bin lira. Çiçek ekmek: 35 bin lira. Kemer ekmek: 30 bin lira. Büyûk çiçek ekmek: 60 bin lira. Büyük örgü ek- mek: 60 bin lira. Simit örgü ekmek: 60 bin lira. Tuzsuz ekmek 30 bin lira. Küçûk gri ekmek: 80 bin lira. Eyfel ku- lesi: 80 bin lira. Kutulu çav- dar ekmek: 80 bin lira Özel kanşım ekmek: 120 bin lira. Tahıllı ekmek: 120 bin lira. DÎSK'ten mitingli protesto EDİ1WE(AA)-DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, yapılan son zamlan protesto etmek ama- cıyla eylül ayınm başında Istanbul'da büyük bir miting düzenleyeceklerini bildirdi. Budak, son zamlan onaylamadıklannı, yü- kün çok büyük bir bölümünün yine vatandaşın sırtına bindirildiğini belirttı. Rıdvan Budak, şöyle konuştu: "Zam yapmak kolaydır. Önemli olan kayıt dı- şı ekonomiyi kayıt altına almak, devletin vergi- sini arttınnak, bu vergiyi yerli yerine kullan- maktır. Şimdizamlan yaparken acaba zamlann altından halk kalkacak mı, kalkamayacak mı diye ülkeyi yönetenler bir sorumluluk duymak zonındadırlar. Zam yapmak yerine işçisini dü- şükücretleçalışüran sigortasııu,vergismigerek- tiği gibi \ermeyen kayıt dışı ekonomi içinde ça- uşanlan kayıt altına almak lazun. Zamlan pro- testo amacıyla eylül ayınm başında İstanbul'da büyük bir miting yapacağız." DİSK Başkanı Budak, basında sendikasız ça- lışanlann durumuna değinirken de "Basm emekçfleri, sendika için çok gevşek davTanıyor- lar" dedi. Budak, kendilerinin Medya-Sen'i kurduklannı belirterek "Bir kere topiumun en aydın kesimi basın emekçileridir. Arük örgütlen- mesini becerebilmelidirler. Basın emekçüeri ör- gütlenmezse normal işçilerden de örgütlenmeyi beklemek güç olabilir. Onun için bu konuda her türlü desteği verdik" diye konuştu. Petkim'de Dinçerler gergîıiliği MERİHAK İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Devlet Bakanılığı döneminde Petkim'de şeriatçı kadrolaşmayı sağlayan Vehbi Dinçerler'in ANA- SOL-D hükümetinin kurulmasının ardından Petkim Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirilmesi şirkette huzursuzluk yarattı. Petrol-lş Sendi- kası Aliağa Şube Başkanı Mustafa Öztaşkınlar, ''Dinçerler'in değiştiği- nj sanmıyonız. Bu yüzden en büyük endişemiz yeniden dinci ve şeriatçı kadrolaşmaya gidilmesidir. Çünkü, Devlet Bakanlığı döneminde bunu yaşadık" dedi. Başbakan Mesut Yılmaz'ın Pet- kim'de gerçekleştirdiği Dinçerler operasyonu şirketi kanştırdı. 1988 yılında Petkim'de "nrnnagibiesen" ve o dönemde şirketin özelleşmesi için var gücüyle çalışan Dinçerler, şimdi şirketin başına geldi. Yönetim kurulu başkanlığına getirilmesinin ardından Petkim Genel Müdürü Mehmet Yılmaz'ı görevden alan Dinçerler'in yönetim kadrosunda da değişiklik yapması bekleniyor. Dinçerler'ın, genel müdürlüğe, bakanlığı döneminde Petkim'e yer- leştirdiği ve şu anda genel müdürlü- ğü vekâleten sürdüren hemşerisı Mustafa Mutlu'yu ataması bekle- niyor. Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde Petkim'den sorumlu Devlet Bakanlığı yapan Dinçerler şirketin özelleştirilmesi için çok ça- hşmıştı. llk aşamada Yanmca'daki tesisleri Yarpet, Aliağa'daki tesisle- n de Alpet olarak adlandıran Din- çerler, Petkim'i ikiye ayırdı. Böyle- ce Petkim'in özelleştirilmesi için en büyük adımı atan Dinçerler, fabrika- lan da bağımsız hale getirmeye ça- lıştı. Petkim'in bir bütün olarak özelleştirilemeyeceğini gören Din- çerler, şirketin komleks yapısını or- tadan kaldırmak için de çok uğraş- tı. Fabrikalan tek tek bağımsız hale getirmeye çalışan Dinçerler, Özal'ın özelleştirme düşüncelerini yaşama geçirmeyeçalıştı. Dinçerler döneminde yaşanan di- ğer bir gelişme ise Petkim'de şeriat- çı kardolaşmanın yoğunluğu oldu. Şeriatçı kadrolaşmaya ağırlık veren Dinçerler, Petkim'de bu kadrolann yerleşmesini de sağladı. Dinçer- ler'in devlet bakanlığı döneminde yaşanan olaylann en ilginç olan- lanndan birisi ise camide kimlik dü- şürme modası oldu. Dinçerler tarafmdan Petkim içine yapılan cami, terfi etmek isteyenle- rin akınına uğramıştı. Terfi etmek isteyenlerin camide bilinçli olarak kimliklikJerini düşürmesi ve bunla- nn da kıdem ile başansına bakıl- maksızm terfi ettirilmesi tepki çek- miştı. Dinçerler'in bakanlığı döne- minde camiye giden, içki içmeyen, namaz kılanlar sürekli ödüllendiri- lırken bunlan yapmayanlann da ye- rinde sayması şirkette büyük huzur- suzluk yaratmıştı. Ecevit: Gerekmedikçe • Baştarafi 1. Sayfada sözlennin Baykal'ı "kaygı- randırdıgını'" savunan Ece- vit. CHP lıderinin "55. hü- kümetin uyum içinde çalı- şamayacağuu ve kısa sürede soluğunun tükeneceğini sandığnu" bildirdi. Ecevit, *Biz önümüzdeki ilkbahar- da da, 1998 sonbahannda da, dönem sonunda da seçi- me hazınz. Ne kadar uzun süre hükümette kahrsak 0 kadar çok hizmet yapanz, sonuı çözeriz'" dedi. 55. hükümetin kısa süre içinde, CHP'nin 4 yıllık ik- tidar ortaklığı döneminde sözünü bile etmediği 8 yıl- lık kesintisiz ilköğretimi ğerçekleştirdiğini, 2000 yı- hnı hedef alan eğitim refor- mu programını hazırladığı- nı anlatan Ecevit. irticanın yolunun kesilerek laikliğe büyük güvence sağlandığı- nı kaydetti. Ecevit, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Hükü- met Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 10 yıl- dn~ siiren OHAL uygulama- sna son \ermenin zeminini öluşturdu. Devraünan eko- nomik mirasın ağırlığına karşın kamu görevHerineve emeklilere en yüksek gelir arbşını sağladı. asgari ücret yüzde 108 oramnda artünl- dı. Türkiye'nin dış ilişldler alanmda yıpranan say gınlı- ğı yeniden sağlamlaşmaya, bonı hatlannın >olu açılma- ya. ambargolar çözülmeye başlach." Ece\ ıt, gazetecile- rin sorulan üzerine, Orge- neral İsnıail Hakkı Karada- yı ile Başbakan Yılmaz ara- sındaıi görüşmenin olağan olduğ-onu söyledi. Başka so- ru üzerine. "zorunlu olma- dıkça* zam yapılmayacağı- nı biliiren Ecevit, zamlar- dan ede edilen gelinn yine halkaıktanldığını kaydetti. Yayın Frekanslarımız: İstanbul 102.8 • Bursö~97.4 • Urfa 89.1 İzmir 95.5 •jjnjglya 1(LL2 ^1925 Yüzümüz BatıVa Bakıyor.İ s t e k l e r i n i z i ç i n T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 8 8 3 9 3 9 • F a x : ( 0 2 1 2 ) * 2 6 7 3 4 1 1 • e - m a i l . r a d y o p o p @ n t v . c o m . t r G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada "Sevgili Ankaralı büyüklerimiz, Sizlertartışadunın. Bizlerhavada uçuyoruz. Mut- luyuz. Dört seneden bu yana, tarikatlara, din sömürü- cülerine karşı, Atatürk ilke ve devhmlerini öğrete- rek, sevdirerek, savunarak çalışan sevgili öğretme- nimiz, 8 Ocak 1997 tarihinde Konya'ya sürülmüş- tü. Suçu, 8 yıllık ilköğretim okulu inşaatmı, bağışlar- la, yardımlaria başlatmak ve su basmanına kadarı- nı köylülerie, ailelenmizce yapılmasını sağlamaktı. Inanmıyorsunuz değil mi? Meclis 'te tartışan vekillere bakınız. Kendi çocuk- lan en çağdaş, en donanımlı okullarda, yol, su, elektrik, araç-gereç sorunu olmadan okunken, biz- lere, yani köy çocuklarına, başlatılmış bir 8 yıllık in- şaatı bile fazla görüp, Kuran kurslan ile destekli ve başka seçenek bı- raktınlmayacak şekilde, ana-babalara, çocuklara sunulan imam-hatip okullannı en uygun okul go- rüyoriar. Bizim Ali öğretmenimiz ise, bize sonı sormayı, araştırmayı, denemeyi, incelemeyi öğretti. Yani körü körüne inanmamayı öğretti. Atatürk'ü, ilke-devrimlerini sevdirdi. Dinciler, tarikatlar; ev-ev, okul-okul çocuk devşi- renler korktular. Zamanın Bakanı Mehmet Sağlam'a din baskısı yaptılar. Ûğretmen de atıldı, okul yanda kaldı. Ama yargı bağımsız idi. Öğretmenimiz öyle der- di. Bugün 13Ağustos97. Bizim Denizli-Kale-Kaya- başı Köyû'nün bayramı. öğretmenimiz davayı ka- zandı. Köyümüze geri gelecek. Tarialara, tütüne, ekine, dağa otlatmaya gider- ken, biz hepimiz; çocuklar, ana-babalar, mutluyuz, gülüyoruz, sevinçliyiz. Şimdi sıra, yanda kalan okul inşaatının tamam- lanmasında. Siz büyükler karar verin, Denizli Vali- si'ne ve Milli Eğitim Müdüriüğü'ne talimat verin. Okul inşaatının geri kalan kısmını yıldınm hızı ile bi- tirebiliriz. Böylece tüm çocuklar, altıncı sınıfa köy- de devam edecekler. Ne mutlu okulu, öğretmeni yanında olabilen öğ- rencilere. Kayabaşı Köyü'nden sevgilerie..." Mektubu iki kez okudum. Sevinç mi, hüzün mü, kahır mı, coşku mu, ne olduğunu anlayamadığım duygu dalgalarının içinde gidip-geldim. Köyü tele- fonla arayıp mektubu yazanlan bulmaya çalıştım, olmadı. Zaten aslolan yazanlar değil, yazılanlardı. 8 yıla Kayabaşı'ndan başlayalım Ali Kariık'ın öyküsünü kısaca aktaralım. 1987'de Niğde Eğitim Enstitüsü'nübitirdi. Aynı yıl Ağn'ya tayini çıktı. 18 ay sonra, er-öğretmen olarak Diyarbakır'a gitti. 1992'de Kayabaşı Köyü'ne tayin oldu. Kayabaşı Köyü llkokulu: Beş sınıf aynı salonda ders yapıyor. Duvartann bo- yası dökülüyor, okulun önünde oyun alanı yok... llk iş boya-badana, sonra 20 römork taş çıkanp, okulun önüne oyun alanı... Aralık 92'de okul öğrencilerinin çıkardığı yayın or- ganı: Kayabaşı'nır, Sesi... Ardından tiyatro grubu... Sonra en büyük hayali, çevre köylerin de yararla- nabileceği 8 yıllık temel eğitim okulu binasının inşa- ası... Bunca tehlikeli işten sonra Ali Karlık'ı o köyde ra- hat bırakırtar mı? DYP el- bisesi giymiş tarikatçılar soluğu Ankara'da aldı: "Ali Kariık'ın hesabı görüle, uygun bir yere sürûle..." Nereye? Konya'dan uygun yer mi olur? Eşi aynı köyde ebelik yapan Ali Karlık, hukuk savaşımını verirken, TB- MM'de de 8 yıllık eğrtimın yasasavaşı vardı... Ali öğretmenin uğraşını 8 yıllık temel eğitimin bay- rağı, sembolü yapmak ne güzel olur... Kayabaşı Köyü çocuk- larının 1997-98 öğretim yılında attıncı sınıfa başla- masıne güzel olur... İstanbul Her 77 kişiden biri karakolluk ANKARA (UBA) - Emni- yet Genel Müdürlüğü'nün verileri, Türkiye'nin 'suç ve asayiş' haritasını ortaya çı- kardı. Buna göre en çok asa- yiş olayı istanbul'da, en az da Şırnak'ta yaşanıyor. Venlere göre, tstanbul'da her 77 kişiden, Şırnak'ta ise her 874 kişiden biri karakol- luk oluyor. Aynı hesaplama- ya göre Ankara'da her 111 kişiden, Rize'de her 115 ki- şiden, tzmir'de her 152 kişi- den, Bursa'da her 175 kişi- den, Antalya'da her 178 kişi- den ve Kilis'te de her 194 ki- şiden biri karakolluk oluyor. Bu arada, 10 bin 596 polisin görev yaptığı İstanbul'da, yaşanan 11 olaya bir polıs düşüyor. Tunceli ve Mar- din'de ise lstanbul'un tersi- ne, her olay başına birden fazla polis düşüyor. Tunce- li'de bir olayla 2, Mardin'de de 3 polis ilgilenıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle