Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uğur Mumcu cinayetinin üzerinden 55 ay geçti... Sezgin yine söz verdi...
'Gnayeti aydnılatmak boyım borcu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Yardımcısı ve Mılli Savunma
Bakanı İsmetSezgin. üzerinden 55 ay ge-
çen Uğur Mumcu cinayetinin faillerinin
yakalanması konusunda verdıği sözü yı-
neledi. "Mumcu cinayetini aydınlatmak
boynumuzun borcu" diyen Sezgin, ucu
kime dayanırsa dayansın Susurluk skan-
dalının perde arkasının da ortaya çıkan-
lacağını ve "emniyetin temizfeneceğiııi"
söyledi.
24 Ocak 1993 'te otomobiline yerleş-
tirilen bombanın patlaması sonucu ya-
şamını yitiren gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun failleri, hükümet yetkilile-
rinın "onur" ve "namus" sözü vermele-
rine karşın 55 aydır yakalanamadı.
Dönemin Içişleri Bakanı, Başbakan
Yardımcısı lsmet Sezgin, Konya Selçuk
Üniversitesi'nde düzenlediği basın top-
lantısında, "Mumcu soruşturmasında
bir geüşme var mı?" sorusuna, şu yanıtı
verdi: "YenibirgeBşmeolduğumısanını-
yorum. Ama ben Uğur Mumcu cinayeti-
nin mutiaka çözüleceğine inamyorum ve
Uğur Mumcu cinayetinin çözümü için
başta emniyet güçleri olmak üzere bütün
kamuoyu her türlü gayreti göstermistir.
Ama o zamana göre polisin alışmadığı
tarzda bir eykm yapılmışür. Polis bu tiir
eylemlere bu tiir parJayıcı maddelerie ya-
pılan eylemlere yabancıydı. Onun sıkın-
osı çekildi ve inanın o zaman da ifade et-
tim, bazı ipuçlan aranırken ele geçen şa-
hıslann isimİeri zamanından önce açık-
lanmasaydı, bu faillcrin yakalanması
mümkün olabüirdi. Tabü bu Uğur Mum-
cu cinayeti eylemi 40 saniyelik bir iştir.
Yani bu bombayı arabanın betirti yeriııe
koymak için 40 sanhe yeterli oluyor. Ya-
ni böylesine beceri isteyen bir eytemin ya-
pılması polisin alışık olduğu tür eylemle-
re benzemi>ordu. Güçlükçekti. Ama ben
iimit edhorum, temenni ediyorum ki, en
kısa zamanda bu cina\etin faili yakalana-
cakür. O boynumuzun borcudur."
Sezgin, cinayetle Susurluk skandalı
arasındakı bağlantı konusunda herhangi
DİSK. hükümetin toplantıya çağırdığı Ekonomik ve Sosyal Konseyin yapısının değiştirilmesini isteyecek
Öncelik vergi reformu ve kayıtdışı
BANUSALMAN
ANKARA - Hükümetin yann
toplantıya çağırdığı Ekonomik ve
Sosyal Konsey'in devlet ağırlık-
lı yapısına karşı çıkan DİSK., ilk
gündem maddesi olarak bu ko-
nunun ele alınmasını istedi.
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak, konseyde sosyal güvenlik-
ten önce "vergi adaletsizliği ve ka-
yıtdışı ekonomi" konulannın gö-
rüşülmesı gerektiğinı bildirdi.
Eşel-mobil sisteminin konseyde
görüşülmesine karşı çıkan Türk-
Iş Genel Teşkilatlandırma Sekre-
teri Sabri Ozdeş, "kangren" ha-
line dönen geçiçi işçi sorununun
çözülmesini istedi.
DlSK'in, Ekonomik ve Sosyal
Konsey'le ilgili Devlet Bakanı
Işın Çelebi'ye gönderdiği gün-
dem önerisine ilişkin yazıda, otu-
rumda eksik ve yanlışlar olduğu
vurgulanarak " Bileşimi ve işleyiş
usulleri belirlenmemiş bir kuru-
lun sağlıklı bir çalışma sürdüre-
meyeceği'' belirtıldi.
TOBB'ye aynlan iki üyeden
birinın DlSK'in konseyde yer al-
masına tepki gösterdiği TÜSİ-
AD'a aynldığı ortaya çıktı. Ka-
yıtdışı ekonomi ve vergi adalet-
sizliğinin son derece yaygın oldu-
ğuna dikkat çekerek bunlardan
önce sosyal güvenlik sorununun
ele alınmasının yanlış olduğunu
bildiren DtSK'in gündem öneri-
si, şöyle:
"ESK'nin bileşimi ve çalışma
usulleri, makro ekonomik du-
rum, kayıtdışı ekonomi Ozerine
ön görüşme, vergi reformu konu-
sunda ön görüşme, eşel- mobil sis-
temi u) gulaması, mevsimlik ve ge-
çici işçi istihdanu."
Türk-lş Genel Teşkilatlandır-
ma Sekreteri Özdeş de "Toplu-
sözleşme ile ilgili ücret zammmın
aytık enflasyon yerine 6 aylık enf-
lasvon olması teklifine olumlu va
da olumsuz yamt beklediğimiz
günlerde eşel- mobil konusunun
konseye getirilmesini u>gun gör-
müyorum" dedı. Konsey toplan-
tısına ilişkin dağıtımın kamu ış-
veren sendikası olan Kamu-tş'e
de yapıldığına dikkat çeken Öz-
deş, bu konunun konseye geriril-
mesinin ileriki dönemlerde ger-
çekleştinlecek toplusözleşme gö-
rüşmeleri açısından sakıncalı ola-
cağını anlattı. Özdeş, şunlan söy-
ledi:
"Toplusözleşme yann da bu
hükümetin sorumlu kıldığı devlet
bakanı, işveren sendikası ile değü,
diğer devlet bakanlıklan, işveren
örgütfcri, ne ilgisi varsa Türkiye
Ziraat Odalan Biriiğj. Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinin de
bulunduğu bir yapıda görüşülür.
Toplusözleşmede pazaruk gücü-
nü kırmakla kalmaz, bir toplu-
sözleşme konseyde sonuçlandınl-
dığında kimse sorumluluk almaz.
İşçi, işveren, hükümet, topu kon-
seye atar."
TİSK Genel Başkanı Refik
Baydur ise bildirilen gündem
maddelerinin hepsınin görüşül-
mesinın mümkün görünmediğinı
belirterek "Sanıyorum hükümet
bu konudaki görüşlerini iletecek"
dedi.
bir bılgiye ulaşıp ulaşmadıklan yolun-
daki soruya. "Mumcu cinayetinin Susur-
luk'la organik bağı olduğunu sanmryo-
rum. Tesadüfen ortaya çıkn. Susurluk'la
Ugüi iddialaraydıniaülacakve çözülecek-
tir" yanıtını verdi.
Sezgin, "50 günü aşkm bir zamanda
bugüne kadar bitiremcdiğimiz tek şey Su-
surluk'tur. Bu çahşmalar nereye gkterse
jjitsin kime dayanırsa dayansın Susurluk
a>dınlatılacakür, emni>et temizlenecek-
tir. Susuriuk'u aydınlatmak da boynu-
muzun borcudur" dıye konuştu.
55 aylık süreçte faillere ulaşmayı sağ-
layabilecek tanıklar ve kanıtlann gözar-
dı edildiği kuşkusu yoğunlaşırken şeriat-
çı Islami Hareket Orgütü
(İHÖ) bağlantısı. Mumcu
soruşturmasının 24 Ocak
1993'ten bu yana geçen 55
aylık bölümünde bulgulann
odağını oluşrurdu. İHÖ mi-
litanlanndan Kudbettin
Gök tstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü tarafından hazırla-
nan fezlekeye göre, cinayet-
ten 1 gün önce, 23 Ocak
1993 'te gözaltına alındı. Ta-
nık anlatımlan ise emniyet
fezlekesinin tersine Gök'ün
23 ocakta Ankara'da olduğu
yönündeydi. Emniyet fezle-
kesine göre. İHÖ elemanla-
n Mehmet Ali Şeker, Abdü-
bziz Ocakhanoğlu. Mehmet
Şah Çuıar, Mehmet Candi-
rek, Yusuf Altun aynı gün
öğle saatlerinde. Ayhan Us-
ta, Serdar Attun, Fahrettin
Baytap ve Adnan Günaydın
da akşam saatlerinde gözal-
tına alındı.
TURK-IŞTEN YILMAZ'A MEKTUP
'Avrupa Sosyal
Şartı uygulansın'
ANKARA (AA) - Türk-
lş. Başbakan Mesut Yıl-
maz'a mektup göndererek
Türkiye tarafindan 1989 yı-
lında imzalanan "Avnıpa
Sosyal Şarn"ndaki çekince-
% maddelerin Bakanlar Ku-
fulü.taran ıleyaşamageçi-
rilmesini istedi.
• -lürk-lş Genel Başkanı
BavTam Meral ve Genel
Sekreter Şemsi Denizer ta-
rafından Başbakan Mesut
Yılmaz'a gönderilen mek-
tupta, 5 Avrupa ülkesince
1965 yılında yürürlüğe ko-
nulan "Avrupa Sosyal Şar-
ö^nın Türkiye tarafından
da 1989 yılında imzalana-
rak kabul edildiği anımsa-
tıldı.
Türkiye'nin, Avrupa
Sosyal Şartfndaki bazı
maddelere ve fıkralara çe-
kince koyduğu, bunlann
onaylanması konusunda
Bakanlar Kurulu'na yetki
verildigi vTirgulanan Türk-
lş mektubunda, şu görüşle-
reyerverildi:
"Türkiye Cumhuriye-
tfni Avnıpa Birliği'ne tam
üye olarak almama çabası
içinde olan çevrelerin daya-
naklanndan biri, Türki-
ye'nin temel Avrupa sözkş-
melerini onaylamamış ol-
masıdır. A\Tupa Sos> al Şar-
D'nda >asayla onaylanma-
yan ve ancak ilgili yasa ile
Bakanlar Kurulu'nun yet-
kiü kıündığı madde ve fıkra-
lann Bakanlar Kurulu'nca
onavianması, lürkive'nin
İran'da ilk kez
HatemPye
kadın
yardımcı
atandı
TAHRAN(AA)-lran
Cumhurbaşkanı
Muhammed Hatemi.
Masume Ebtekar'ı ÇevTe
Koruma Örgütü'nden
Sorumlu Cumhurbaşkanı
Yardımcılığı'na atandı.
Böylece lran Islam
Cumhuriyeti'nde ilk kez
bir kadın, cumhurbaşkanı
yardımcılığına atanmış
oldu. lran Islam
Cumhuriyeti'nin ilk
kadın cumhurbaşkanı
yardımcısı olan Masume
Ebtekar, 1960 yılında
doğdu. ABD'de
yükseköğrenimini
tamamlayan ve aynı
ülkede kimya doktora
derecesi alan bayan
Ebtekar, halen Tahran
Üniversitesi'nde öğretim
üyesı olarak görev
yapıyor.
demokratikleşme çabala-
nnda önemli bir aşama ola-
caktir. Bu konuda en kısa
sürede gerekli adımın atüa-
cağı umudundayız.
n
Öte yandan. Türk-lş Ge-
nel Başkanı Bayram Meral,
Türk hükümetleriniri'de
:
'
mokratikleşme konusunda
uluslararası düzeyde el*şti-
riye uğradığını belirterek
bu eleştirilerin hükümetin
demokratikleşme alanında
atacağı adımlarla önlenebi-
leceğini söyledi.
Türkiye'nin uluslararası
düzeyde bir saygınhğa ka-
vuşması için Avrupa Sosyal
Şartı'ndaki çekinceli mad-
delerin Bakanlar Kunılu
' kararıileyaşamageçirilme-
si gerektiğinı anlatan Me-
ral, "Avrupa Birliği'ne üye
olmak istivorsak Avrupa
Biriiği standartianm ülke-
mizde yaşama geçirmek zo-
runda>iz. Hükümetin bun-
dan bir kaybı ounaz" dedi.
Türk-lş'in Bakanlar Ku-
nılu karan ile yaşama geçı-
rilmesini istediği çekinceli
maddeler. "Adil Çalışma
KoşuUan Hakkı, Güvenli ve
Sağnkb Çalışma KoşuUan
Hakkı, Adil Ücret Hakkı,
Toplu Pazaruk Hakkı, Ço-
cuklann ve Gençlerin Ko-
runma Hakkı. Çauşan Ka-
dınlann Korunma Hakkı,
Bedensel ya da Zihinsel
Ozürlülerin Mesleki Eğiti-
mi, Mesleğe ve Topluma
Yeniden İntibakı HakkTnı
kapsıyor.
C H P B a k ı r k ö
y
ü
?
e
örgütü, ücretsiz
v e r d i ğ i ünjversjteye n a a , ^ kurslan-
na katilarak başanh olan gençiere kokteyl verdi. İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ve İstanbul İl
Başkanı Mehmet Ali Ozpolat'ın da katıldığı koktey Ide konuşan Ketenci. üniversiteye hazırlık kurslannın pa-
rayla gerçekleştirildiği bir zamanda Bakırköy İlçe Başkanlığı'nın çok şey başardığını ifade ederek öğrenci-
lere ve ilçe başkanlığına başanlar diledi. İlçe Başkanı Akif Mahmut Yazıoğlu. ekonomik gücü olmadığı için
özel dershanelere gidemeyen gençiere ücretsiz kurs hizmeti vermeyi sürdüreceklerini söyledi
r işgüvencesiîstiyor
İstanbul Haber Servisi-Sağlık çalı-
şanlannın, sendikalardan öncelikle
ekonomik kazançlannı geliştirmeyi ve
iş güvencesi sağlamayı bekledikleri,
bunu soyal ve demokratik haklarla il-
gili beklentilerin izlediği belırtildi.
1 Eylül 1997'de Genel Sağlık-lş Sen-
dikası'ncatoplam 33 il veilçede 16bin
736 sağlık çalışanının katılımıyla ger-
çekleştirilen anketin sonuçlan yayım-
landı. Ankete katılan sağlık çalışanla-
nnm yüzde 39.7 sinin devlet \e üniver-
site hastanelennde, yûzde 26.1'inin
SSK hastanelerinde, >üzde 14.2'sinin
sağlık ocağı ve dispanserlerde, >'üzde
10.4'ünün ise huzurevı, kreş ve diğer
birimlerde çalıştığı belirtıldi.
Katılanlann yüzde 54.1'ini kadın,
yüzde 44.3'ünü ise erkek sağlıkçılann
oluşturduğu anketi yanıtlayanlann yüz-
de 66. l'i sendikalann öncelikle üyele-
nnın ekonomik kazançlannı arttırmak,
savunmak ve geliştirmekle ilgilenme-
si gerektiğini vurguladılar.
Sendikalann en önemli görevinin
üyelerinin meslek-özlük haklannı sa-
vunmak ve geliştirmek olduğunu belir-
tenlenn oranı yüzde 26.7 olurken sen-
dikalann bırincil görevinin üyelerinin
sosyal ve demokratik haklannı savun-
mak ve geliştirmek olduğunu düşünen-
lerin oranı yüzde 6.5'te kaldı.
Ankete katılanlann yüzde 64.9'un-
un herhangi bir sendikaya üye olmadı-
ğı belirtilen çalışmada, sağlık çalışan-
lannın yüzde 21 'inin mevcut sendika-
lann etkili olacagına inanmadığı kay-
dedildi. Çalışanlann yüzde 54.2'si mev-
cut sendikalarda politik hareketler ol-
duğu gerekçesiyle. yüzde 17.4'ü mev-
cut sendikalar hakkında bilgisi olmadı-
ğı için. yüzde 7.4'ü de sendika yöneti-
cilerini kendisini temsil edecek ölçüde
yeterli bulmadığı gerekçesiyle sen-
dikalara üye olmadıklannı sa\oındular.
Tutanak tahribatı
19. dönemde kurulan
TBMM Faili Meçhul Siya-
si Cinayetler Araştırma Ko-
misyonu ve 20. dönemde
kurulan Uğur Mumcu Cina-
yetini Araştırma Komisyo-
nu, çalışmalannın sonunda
ayn ayn hazırladıklan ra-
porda, tutanak tahrifatını
aynntılanyla anlatarak, em-
niyetin tavnna dikkat çekti-
ler. Dönemin Emniyet Ge-
nel Müdürü Mehmet Ağar.
Uğur Mumcu Cinayetini
Araştırma Komisyonu'na
verdiği ifadede, tutanak tah-
rifatının polis soruşturma-
sını uzatmak amacıyla ya-
pılrmş olabileceğim savun-
du.
lstanbul'da İHÖ hücre
evinde, Mumcu'nun öldü-
rülmesinde kullanılan plas-
tik patlayıcı madde benzeri
C-4'ler ele geçirildi. TB-
MM Faili Meçhul Siyasi Ci-
nayetleri Araştırma Komıs-
yonu tarafindan hazırlanan
raporda. C-4 tipi plastik pat-
layıcılann tstanbul'da Iran-
lı iki rejim muhalifinin
araçlannın havaya uçurul-
ması için kullanıldığı belir-
tıldi.
Mumcu cınayetinde de
aynı patlayıcının kullanıldı-
ğı anımsatılan raporda.
olayla ilgili olarak gözaltına
alınan İHÖ militanlannın
evinde de C-4 yapımında
kullanılan malzemelerin ele
geçırildığı kaydedildi. Ra-
porda, emniyetin "İHÖ'de
ele geçirilen C-4 paüayıcılar-
la ilgili olarak ay nntüı sonış-
turmayapmaması'
n
eleştiril-
di.
Bu operasyonlar sırasın-
da gözaltına alınan sanıklar
ise ifadelerinde İran'da eği-
tim gördüklerini belirtirken.
sanıklardan Mehmet Ali
Şeker, C-4 patlayıcılanyla
ilgili olarak eğitim gördü-
ğünü söyledi.
İyi bir eğitim için önce çocuğu, sonra
OKULU TANIMALI
Çocuğa gelecek konusunda
ozgüven sağlayan bir okul.
Eylül 97de eğitim ve oğretıme başlayacak olan 21. YÜZYIL KOLEJİ 4000 Ağaç
içınde ıkı katılı uç bina üzerine kuruludur. 21. YÜZYIL KOLEJİ nde yeni çağa
yaraşır "daha iyi bir eğitim" için her biri 24 öğrenci ile sınırlı ve her öğrenciye
eğitimleri süresince tahsis edilecek bilgisayarlı sınıflar sağhk odası, kapalı
devre televizyon sistemi geniş CD arşivlı dil laboratuvarı oğrencilerın
uygulama yapabılmeleri için donanımlı. fizik, kimya ve biyoloji laboratuvarları,
konferans salonu, kapalı spor salonları yemekhane ve kantinierı, tiyatro
salonu, resim, müzik odalan, hoby salonları, rahat ve kolay ulaşım için
servis araçları. öğrencinın okuldakı durumunu öğrenebilmek için
24 saat hizmete açık bilgisayar hattı bulunuyor. 21. YÜZYIL KOLEJİ,
anasınıf, ilkokul, ortaokul ve yabancı dıl ağırlıklı süper lise bölümleriyle eğitim
vermektedır. "DAHA İYİ YAŞAM İÇİN, DAHA İYİ EĞİTİM" ilkesi ile 21. YÜZYIL
KOLEJİ'nde eğitim görecek çocuklar, Atatürk'ün izinden çağdaş uygarlık yoluna
güvenli adımiar atıyor. _JU
Turgut Özal Bulvarı Sahil Yolu No: 3
(Dengemek-Beltaş Yanı) Kartal istanbul,
Tel:(0216)387 27 00(6hat)
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Öyküsüz Öykücü...
Öykümüz uzun yıllar önce bir orman köyünde
geçer.
Köyde çok sevilen, ağzından bal damlayan bir
öykücü varmış. Akşam olunca köy kahvesinde
gençler etrafına toplanırmış. Sorartarmış:
- Bugün ne yaptın, ne gördün?
Öykücümüz anlatırmış:
- Sabahleyin ormanda yürüyüşe çıkmıştım. Bir
de ne göreyim; pamuk prenses ile yedi cüceler
halay çekip oynuyoriar... Irmağa doğru yöneldim;
gözlerime inanamadım. Su perileri yeşil saçlannı
altın taraklaria tanyorlar...
Elbette bunları böyle kısacık değil, uzun uzun,
ballandıra ballandıra anlatırmış.
Ve öykücü bir sabah evden çıkıp ormanda yü-
rüyüşe başlamış... Aaaa! Gerçekten de pamuk
prenses ile yedi cüceler. Gerçekten de ırmak ke-
nanndasu perileri...
Şaşkın, düşünceli köyüne dönmüş.
Akşam olmuş. Gençler gene köy kahvesinde
etrafını almışlar. Sormuşlar:
- Bugün ne gördün?
- Hiçbirşey!..
•••
Okurlarım sık sık sorar oldular:
- Sekizyıllık kesintisiz temel eğitim üzerinde ar-
tık hiçbir şey yazmıyorsunuz. Niçin?
Sayımız sadece birkaçtı... Ama yıllarca bıkma-
dan, usanmadan ve de umudumuzu yitirmeden
yazdık.
"Milli Ihanet Eğitimi Bakanlığı" dedik... "Devlet
kendi eliyle birbirine düşman iki gençlik yetiştiri-
yor" dedik... "Buaymazlıktan vazgeçilmezse, gü-
nün birinde iç savaş çıkması kaçınılmaz olur" de-
dik...
Sayısız, somut örnekler verdik...
Askerlikten gelip devletin en yüce makamına
oturan kişiler bile, o zamanlar çok farklı düşünü-
yorlardı.
Cevdet Sunay ne diyordu:
- Okullanmız solcu yetiştiriyor. Devleti onlara
teslım edemeyiz! Devleti teslim edeceğimiz ku-
şaklan imam-hatip okullannda yetiştireceğiz.
Kenan Evren ne diyordu:
- İmam-hatip okullannda okuyan gençler iyi eği-
tim görüyortar. Onlardan zarar gelmez!
Ve imam okulu mezunlarına polislik, kayma-
kamlık, savcılık, yargıçlık, valilik yolunu bu bakış
açısı açıyordu...
Yaşandı, görüldü. Kör gözler, ancak Refah ikti-
dar olunca açıldı.
İlk uyanan askerler oldu. Ordu bastırdı. İlk adım
olarak kesintisiz sekiz yıl kabul edildi... Şimdi so-
ruyorlar:
- Ne diyorsun?
-Hiçbirşey!..
•••
Söylenecek bir şey kalmadı kalmasına da... Sa-
nşın çirkin bayan ve benzerleri, "Tek tip insan ye-
tiştireceksiniz; böyle demokrasi mi olur" demi-
yorlar mı; elinjz, diliniz, beyniniz kanncalanmaya
başlıyor.
Sakalıyla, takkesi İle sarığı ile kılığı kıyafeti ile
"Iranlı" görünüşlülerin cirit attığı semtlerde görü-
yorsunuz "tek tip" insanı... Zerdüşt rahibelerinin
üçgen başörtüsüne bürünmüş bazı hanım kızlan-
mızda görüyorsunuz "tek tip" insanı...
İmam okulu mezunları üzerindeyapılmış kamu-
oyu araştırmalannda görüyorsunuz "tek tip" insa-
nı...
O "tek tip" insanın, Arap- Acem kültürünü na-
sıl Islam dıyebenimsediğini görüyorsunuz... Ken-
dileri gibi giyinip düşünmeyenlere, kendileri gibi
yaşamayanlara nasıl "kâfir" diye baktığını görüyor-
sunuz...
Ve anlıyorsunuz kı... Asıl sarışın çirkin bayan ve
benzerleri "tektip"t\r\
Herşeyi kişısel çıkarlan açısından gören; dürüst-
lük, tutarlıhk gibi kavramlara yabancı; kendilerini
kurtarmak için tüm toplumu ateşe atmaya hazır;
yalancılığı kişiliklerinin bir parçası yapmış; dün
söylediklerinin bugün tersini rahatlıkla söyleyebi-
len "tek f;p"lerdir bunlar...
Tanrı toplumumuzu ve insanlığı, bu gibi "tek
f;p"lerden korusun!
İsmet Sezgin
'OHAL Yasası'na
gerek kalmayacak'
• Başbakan Yardımcısı ve Milli
Savunma Bakanı İsmet Sezgin, köy
koruculuğu sisteminin ıslah edileceğini
söyledi. Sezgin, ABD'nin, teslim süreleri
dün dolan firkateynleri önümüzdeki
günlerde göndereceğini açıkladı.
KONYA (Cumhuri- yonları yapanlar, cuma
yet) - Başbakan Yardım-
cısı ve Mılli Savunma
Bakanı (MSB) İsmet
Sezgin, bu yılın sonunda
yada 1998 başında Ola-
ğanüstü Hal uygulaması-
nın kaldınlacağını açık-
ladı.
Sezgin, köy koruculu-
ğu sisteminin ıslah edile-
ceğini ve köy koruculan-
nın kendi bölgelerinde
görevlerini sürdürecekle-
rini söyledi.
Sezgin, dün Konya
Selçuk Üniversitesi'nde
düzenlediği basın toplan-
tısında, Konya'da savun-
ma sanayiini geliştirme-
ye yönelik bazı çalışma-
lar yürüttüklerini kaydet-
ti. Gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlayan Sezgin,
ABD'nin. Türkiye'ye
teslim süreleri dün dolan
firkateynleri önümüzde-
ki günlerde göndereceği-
ni söyledi.
Kendisinin de cuma
namazı kıldığını belirten
Sezgin. "Bu provokas-
namazı ceamati olamaz"
dedi.
Konya Ovası Proje-
si'ni bitirmek için hükü-
metin gerekJi desteği
sağlayacağını anlatan
Sezgin, "Konya Ovası'nı
dünyanın buğday amba-
n yapacağız" dedi. Sez-
gin, RP'nin kapatılması
davasına ilişkin bir soru
üzerine de "Bu konuda
yorum yapmam. Vargı
karannı verecektir. Ben
partilerin kapatılmasına
karşıyim. Parti kapatma-
yı millet sandıkta yapar"
görüşünü dile getirdi.
Bedelli askerliğin söz
konusu olmadığını kay-
deden Sezgin, OHAL'in
kaldınlacağını, geçici
köy koruculuğunun da
ıslah edileceğini söyledi.
Köy koruculannın böl-
gelenyle ilgili çalışmala-
nnı sürdüreceğini belir-
ten Sezgin, il idaresi ya-
sasının çıkanlmasıyla O-
HAL Yasası'na gerek
kalmayacağını kaydetti.