Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1997 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Sekiz'in İçeriğini Donatmak...
Dr. MURAT KATOGLU
2
7 Şubat 1 °)1 gımu Mechs'te-
kı partılern eğtım polıtıkası
hakkında me çıkmışbır sava-
şımlan yottu 28 Şubat 1997
gunlu MCK. kararlannı oku-
dular ve r mancının deyışı>-
lepartılenn "hajaOd^işti* Yıllardırgıt-
gıde "taşra" kulturu e.emenlığıne suruk-
le-ımış partılenn ıktıdr ergılen (nımetle-
n t dışında gıdı^attan a pek bır \akmma-
lan>oktu Cumhurijtt değerierinin usul
usul aşııunasmın doğd sureç va hatta de-
mokrasının gereğı okhğutedde tatiı tat-
h ışlenmektevdL Demckrası kavTamı, taş-
ra kultüru ve populizmin her derde de-
va ılacına donuşmuştı Bu kavram, Tür-
kjye Cumhun>etı'nın .arlıkkaynağı olan
değerlen yozlaştırmal ıçın elvenşlı sılah
savıldı Her şev yolunia gıbıydı
Yozfeşmayı gözJemkyen ve işm aslmı al-
gıkyanlarbır uygun nedenle sorun çıkar-
dılar Herışınbaşıolaiınsanveonunye-
nşmesı sorunu "Setoz YıT, kırsal taşra
kulturune karsı, 1923 ün getirdıği hayat
taranuısınıgeaoldu Gundelıkdıle"'çâğ-
daşhk" kavramıyla yHeşen şehır kultu-
nuııın, yanı yuksek ktütunın "enstruma-
nı" olarak değer kazandı Turkıye'nın
önune ı>ı değerlendırlmesı zorunlu bır
ftrsat çıktı Turkıye bajta ınsan yetıştırme
duzeru olmak uzere yıllardır v ıtırdığı yön
duvgusunubu şans kapsıy labulabılır mı°
Ta^ra kulturunun cenderesınden yuksek
kultur hedeflenne tekıar yonelebılır mı9
lşın ozu budur
Işı, "sekizT
'e yanı ıiban vetıştırme e>-
lemıne ındırgeyelım Turkne nerden ne-
re>e gelmıştı de sekiz'', yenı atılım ıçın
Ankara Unı lletışım Fak
kaldıraç olacak9
Son ıkı yuz ytlın bütûn
yenılıklen Turkıye'de eğıtım çabalanyla
başlamıştır Dert hep aynı derttı Nheük-
sizinsan. Yonetımde, orduda. ış yaşamın-
da, elbet eğıtımın butun basamaklartnda
aranan nıtelıklı ınsan Kıt olan daıma
buydu Tanzımat, bununla uğraştı Meş-
nıtıyetler \e Cumhunyet bununla uğraş-
tı 19 yuzyılın ıyı nıyeth devletadamla-
nnın çabalanyla, malum çevTelere karşın
epey yol alındı Asıl yuksek bılınçlı sıya-
sal ıstenç (ırade) Cumhunyet'le ışı rayı-
na oturttu Dünyadaki ileri örnekkre uy-
guo bir insan >etiştinne modeli kurdu.
Eğıtım-uygarlık ıkılemtnden kurtuldu
Eğıtım basamaklannın amaçlan belırlen-
dı Zorunlu eğıtım beş yıla çıktı Ortaöğ-
retımı ıkı kesımde tantmladı Orta dere-
celı sanat okullannı seçenler ıçın yukse-
kokullar kurdu Maçka, Yıldız \ uksek
Teknık okullan, Olgunlaşma Yuksek Kız
Enstıtusu, Yuksek Teknık Oğretmen
Okulu \b gıbı Klasik lıse unıversıteye
gıden basamaktı Sonradan açılan ve bı-
rer meslek okulu olan ımam-hatıplerden
gençler ıçın de aynı modele göre yuksek
Islamenstitüsükuruldu Yanı ımam-hatıp
lıselennı tamamlayanlar ılâhıyat fakulte-
sıne gıdemez, ancak yuksek Islam enstı-
tusune devam edebılırlerdı Çünku ılahı-
yat fakultesı butun dınler ve ınanç sıstem-
len uzennde bılımsel araştırma ve eğıtım
yapanunıversıterbırkuruluştu Tıpkıbu-
nun gıbı sanat meslek okullannı bıtıren-
ler de yuksek teknık okullara gıdebıhrler
ama teknık ûnıversıte ya da fen fakultesı-
ne devam edemezlerdı Bununla beraber
gençlenn değışıklık yapmasına da kapı
açıktı îsteyealısebınnnesmavlarınıver-
mek koşuluvla dıledığı fakulteye gıdebı-
hrdı Amaçlartanımlanmış, haklarkural-
lara bağlanmıştı Cumhunyet ıçın hukuk
de\ letı anlayışı esastı Belırsızhkten. ku-
ralsızlıktan hoşlananfirsatçıilkel anlayı-
şa yer yoktu Eğıtım, sıstemlı ılkelı, ku-
rumsal ve elbet nıtelıklı bır yapıyla sur-
dürûlmelıydı
Yazık kı Tûrkıye bu sıstemı yok yere
bozmuştur Bozan, kırsal taşra ve popü-
list kultûrile onlann sivasal temsıldlendır
Bu, okullann genel modelıydı Şımdı te-
ğet geçılen bır temel konuya bakalım
"Oğretmen". Hangı modeli kurarsanız
kurun muhtaç olunan bınncı guç (eskı
tabırle "muharnk" guç) oğretmendır
Anımsayalun kı ıkı yüz yıldır Türkıye'de-
kı butun eğıtım reformlan atılımlan öğ-
retmen yetiştirme polıtıkalanyla başla-
mıştır 19 yuzyılm Osmanlı a>dınlan da
Meşrutıvet'ın ıdealıstlen de Cumhun-
yet'ın ne ıstedığmı bılen kararlı kurucu-
lan da "Once oğretmen" dıye duşunduler
Tanzımat aydınlan once "hoca" vetıştınp
sonra "Darülfunun" kurdular Once oğ-
retmen okullan açtılar Cumhunyet'ın de
buyuk zamanını oğretmen sorunu aldı
Onu da amaçlara uygun modele bağladı-
lar tlkoğretmen okullannı ortaokul oğret-
menı yetıştıren "Gazi Enstitusu" ızledı
Lıse oğretmenhğı ıçın sınavla seçılen
gençler "Y üksek Oğretmen Okulu" hesa-
bına lstanbul Unrversıtesı'nde yetıştıler
Unutulmasın kı "Köy Enstitüleri" de oğ-
retmen okullandır Nıtelıkh oğretmen ye-
tıştırme cumhunyetçıler ıçın dev Ietın eğı-
tımdekı bınncı ve devTedılmez gorevı sa-
yılmıştır Ozel okullara ızın venlmıştır,
ama öğretmenler daıma gozbebeğı ola-
rak dev letçe yetıştınlmıştır
Bu model yenı olanaklarla zengınleş-
tınlıp nufussal (demografîk) hareketlere
uvgun olçeklerde gejıştınleceğme,
1950'denıtıbarenyıkıntıyauğradı Amaç-
lar, yonduygusukayboldu Kurallar yaz-
boza uğradı, kurumsallaşma yan yolda
kaldı Mtelık kaygısı unutuldu Firsatçı
taşra kuhürüağırlıkkazandı Toplum btn-
dığı dalı kesıyordu
Şımdı Turkıye dondü dolaştı, "sekiz"
sımgesı ıle kendı katlettığı nıtelıklen mı
anyor9
Elbet sularbır daha aynı koprunun
altvndan akmavacak ama sağlam bır mo-
del kurmak ıçın tanhten alınacak dersler
vok değıldır
"Sekiz" yalnızcabır sımgedır Onun ık-
tıdar değıştıren buyüsuyle uyumamalı
Ondan ilham' almalı, yuklendığı denn
anlamı sezmelı ve değerlendırmelı Bu,
sıyasal ıstenç (ırade) gerektınr Teknık bır
ış değıldır Siyasalkararhhk,bürokrasinin
pusuîasıdır. 4beceyı (alfabey ı) değıştıren
de, Koy Enstıtûlen'nı, eğıtım sıstemını,
konservatuvan kuran da, ûnıversıte refor-
munu yapan da o pusuladır "Pusula",
kendı tasansında 4 madde tuzağma du-
şerse burokrası hıç kuşku duyulmasın, ka-
yalıklara bındınr
O halde 29 Şubat 1997 doğumlu huku-
metın "sekiz"ı donatması gerekır Bu,
Turkıye'nın geleceğını donatmaktır De-
mokrasıv ı kırk ydhk kırsal taşra tutsakh-
ğından ve yozhığundan kurtarma şansı-
dır (*) Nasıl olduysa. tanhın bu ganp ev -
resınde MGK'nın yanı sıra, yıllardır bur-
juva değerlenne sahıp çıkmakta gecıken
gruplar da bır araya geldıler Böylesıne
destek ve korumabır hükumetın elıne ko-
lay kolay geçmez Olan bıtenı bu bılınç-
le değerlendınp ulkenın dönuşum fırsatı
kaçınhnamalıdır
Dönuşümun sımgesı durumuna gelen
"sekiz"e ılışkm bırkaç noktayı da vurgu-
layalım Bır kere, ıçenğı belırsız. nıtelık-
lı öğretmenden yoksun, ama bılgısayar-
larla sûslenmış bır "sekiz"le düzluğe çı-
kılmaz Bılgısayann arkasında da ınsan
öğesıvardır Zayıfbelleklerzorlanırsabır
zaman önce dâhı devlet adamlanndan (')
Turgut Ozal'ın da bılgısayarlı bır başka
eğıtım projesının "mucidi" olduğu arum-
sanacaktır lşın olçûsu kaçarsa hem hedef
şaşmış olur hem de savurganlık olur El-
bet kazançlı çıkanlar da bulunur'
Bınncı ış, her eğıtım basamağı ıçın nı-
telıklı oğretmen yetıştırmek, çalışmakta
olanlan yoğun kurslardan geçırmektır
Öğretmenler, kesınlıkle Ankara, lstanbul,
Izmır'de saptanacak bellı fakultelerde oğ-
renım gormelıdır "Niçiııûçseoir?"deme-
ye hâlâ gerek var mıdır9
tkıncısı, "sekiz"
ve obür okullar ıçın yuksek kültürden
odun vermeyen oğretrm programlannın
derhal hazırlanmasıdır
Üçuncu ış aynı doğrultuda ders malze-
mesınm uretılmesı ve sağlanmasıdır Kı-
tap, kıtaphk, dısket, görsel urunler gıbı
Yonetım/uygulama ve sıstemrn denetunı
konunun dorduncü ve beşıncı halkalan-
dır Ve doğaldır kı, "sekiz" aslında "do-
kuz"dur Bu, ILO standartlanna gore de
boyledır, ılkel değıl uygartoplum ıstyor-
sak da bo> ledır
(*) Dogan Kuban ın son avlarda Cum-
hunyet te çıkan Kır Demokrasısı \a da
Demokrası İsteruk ' Sayfalarda Kay-
bolmak vazılanmn ustüne daha ne so\-
lenebılırh9
ARADABÎR
KUBILAY GULSEM
Ne Yapmalı?..
Insanlardoğar, buyurveolurler Yaşam, doğum-
la olum arasındakı sureçtır Bu sureç, çoğu kez ın-
sanlann ıstençlerı dışında gelışır Varsıl bıraıleden
doğan çocuğun buyuk bır olasılıkla (ekonomık an-
lamda) yaşamını rahat surdurmesı, yoksul bır aıte-
den doğan çocuğun da yaşamını zor koşullarda
geçırmesı beklenır Toplum dunyanın her yennde
varsıl ve yoksul ınsanların oluşturduğu topluluklar-
dan oluşur Bu topluluklardakı ınsan gruplan da,
uretım araçlanndakısahıplılıklerıne, gelırdurumla-
nna, kulturel yapılanna gore sınıfsal konumlannı
belırlerler Kentsoylu, emekçı, toprakağası, komp-
rador, sanayı kent soylusu vb gıbı Tarıh bu sınıf-
lann mucadelelenyle oluşur ve oluşacaktır da En
kaba yaklaşımla emek-sermaye mucadelesı top-
lumların geçmışlennı ve geleceklerını belırler Yanı
tanhı belırter Çağdaş toplumlar sınıfsal çelışkıle-
nn en aza ındırgenebıldığı, her bırey ıçın ulkenın ya-
şanabılır olduğu, sınıflar arasındakı (gelır duzeyle-
rı arasındakı) uçurumun bulunmadığı ve azınlığın
haklannın da korunabıldığı toplumlardır Zaten de-
mokrası, çoğunluğun soz sahıbı olmasından ote,
azınlığın soz ve orgutlenme olanağı bulduğu rejı-
mın adı değıl mıdır?
Demokratık toplumlardakı yaşam, (burjuva de-
mokrasısı olan toplumlar) ındıvıdualıst (bıreycı) ol-
makla bırlıkte toplumsal duyarlılığı da kapsar Bu
nedenledır kı, sıvıl toplum orgutlerı oluşmuş ve bu
orgutler yonetıme (devlete) baskı yaparak denge-
nın devamlılığını sağlayabılmışlerdır
Ulkemıze baktığımızda durum hıç ıç açıcı değıl-
dır Sınıflar arasındakı çelışkıler çok denn ve dola-
yısıyla -tum mucadelelerıne karşın- sıvıl toplum
orgutlerıne katılım azdır Sıvıl toplum orgutlen he-
nuz baskı aracı olmak konumundan uzaktıriar El-
bette bunun pek çok nedenı vardır En kaba bıçı-
mıyle nedenını sanayı devrımını gerçekleştırme-
mıze bağlamak yanlış olmaz
Ulkemızın ekonomık, sıyasal sorunlannın yanı
sıra psıkolojık sorunları da vardır Bu psıkolojık bo-
yut, duyarlılığını yıtırmış ınsanlarla ve gunden gu-
ne duyarsızlaşan bır toplum olmamızla kendını
gostermektedır Pek yakında yaşadığımız lstanbul
sel felaketını omek vermek ıstıyorum (Bu yazı ya-
yımlanıncaya dek belkı de sel felaketı unutulmuş
olacaktır) Herkes evınde, ışyenndeAlıbeykoy'de-
kı buyuk ayıbı macera filmı ızler gıbı televızyonlar-
da ızlemış ve araya gıren reklamlarla unutup gıt-
mtştır Bu ayıp ulkenın gundemınden çıkmaya baş-
lamıştır, ancak Alıbeykoy'dekı ınsanların yurekle-
nnde, yaşamlannda aynı acısıyla durmaktadır Yağ-
murun neden olduğu selın sorumluluğunun kım-
de olduğu onemlı değıldır Ivedılıkle yapılacak ış,
sorunun çozumudur Bu çozum devletın parayar-
dımı yapması ve ulkeyı yonetenlenn "Şu kadarmıl-
yar TL fon ayırdık, aynı yardım yaptık" gıbı açıkla-
malarının otesındedır Bu yardımlar bugunu belkı
kurtarır, ancak geleceğı kurtaramaz Sorunun te-
mel çozumu ınsanları duyarlı hale getırmekten ge-
çer Bu duyarlılık nasıl olur'' Bunu yanıtlamak, bu
satırlarda kısaca yazmakla olası değıldır Ancak kj-
mı aydınlann, kımı koşe yazarlannın, kımı lıboşla-
nn savunduğu Ozalızmle olamayacağı açıktır Ku-
reselleşme de pek ılaç gıbı gelmemıştır Kanlı can-
lı TV programları, dolann serbest dolaşımı, herke-
sın evınde çamaşır ve bulaşık makınelennın olma-
sı da (çamaşır yıkamanın dışında) pek ışe yarama-
mıştır
Bırey olarak ben, ulkemızı yonetenlerden daha
duyarlı olduğum ınancındayım Çunku çozumun
dort hecelı bır sozcukten ıbaret olduğunu bılıyo-
rum Demokrası Ancak bu dort hecelı sozcuğu ya-
şama geçırmek uzun soluklu bırsavaşım gerektır-
mektedır Çozumu demokrasıde gormek doğru-
dur Oturup demokrasının gelmesını beklemekse
duş bıle değıldır
Yetişkin Gençliğe Özlem...
Dr.HÜNERTUNCER
M
ozart'ı Beetho-
ven'ı, Bach'ı,
Wagner'ı, Ver-
di'yı, Puccını'yı Uhi Ce-
mal Erkin'ı. Adnan Say-
gun'u. Cemal Reşh Rey'ı.
Necil Kâzun Akses'ı, Sha-
kespeare'ı, Geotfae'yı, Bal-
zac'ı, VTctor Hugo'yu, Er-
nest Hemıngwa> 'ı. Bernard
Shan 'u. Reşat Nuri Günte-
kin'ı. Halkte Edip Adrvar'ı,
Refık Haüt Karav 'ı, Yah>a
Kemal'ı, Kemal Tahir'ı.
Aziz Nesin
%
ı, \ânm Hik-
met'ı ve daha nıcelenru ta-
nımayan bır gençlık yetıştı-
nyoruz Abartmıyorum.
SERIAT-TARIKAT-SIYASET UCGEHINDE ESEN DEGISIM RUZGARI
REFAH1N YENİ YÜZÜ!
TBMM'DE BİR YASAMA YILI
NASIL GEÇTİ?
MİLLETVEKİLLERİNİN KORUMA
ZIRHI NASIL İNCELİYOR?
KAMU ÇALIŞANLARINA PSİKOLOJİK
DENETİM YAPILMALI MI?
IŞIK YURTÇU İLE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN
İLK RÖPORTAJI
'ROSWELL OLAYI'NIN 50. YILINDA
UFO ESRARI
»YEMB< SAAT1NE TERKEMLEN YASIILAR1
• ANASOL 0 NIN TURK CUMHURIYETLERI P0UT1KASI
1
• MS TKARETTE ACI REÇETE
• KOMUUZM YUKSEUS TRENDINDE
• CHP KACHNURA YALNE DEGILSINC DEM
• GOKCEADA DA GELENEKSEL RUM FEST1VAU
• ANKARA KUUSI VE MUSA KARTIN CIZGILERI
Nofcta DergKi, mternet Web Adresı http »-»» m«l»ale\l.com mkta
Nokta Defgrsj E Maıl Adresı no4vlj^med>ate\t aım
1934 - 1997
Ya^amı boyunca ıyıden,
doğrudan vana olan güzel ınsan
HÜSEYİN
ALtYALÇEV
Senın onurlu yaşamın
bızlere ömek olacaktır
Sen özluyoruz
AİLESt
H Cenazemıze kaiılan ve bızlen yalnız
b rakmasan iım dostlara teşekkur edenz
İstinye'den
En taze
Haberler
Borsacı'da
B
H*fI»LIK EKDNOMI DERGİSİ
orsacı
B
HAFTALIK EKONOMİ DERGİSİ
orsacı
DİKKAT YENİ
KAPKAÇÇILIK
Uluslararası Döviz Pariteleri
Maskesiyle Yatınmcılar
Dolandınlıyor
BANKALAR DEVLETTEN Mİ
BESLENİYOR?
MALİ SEKTÖR MU, SANAYİ SEKTÖRÜ MÜ?
CUKUROVA ELEKTRIK, DURAN OFSET,
EGSDISTICARET,TSKB,PINARSÜT,
EGE SERAMIK
OPEL'IN TURKIYE GENEL MUDURU KEVIN JACKSON,
'KAMU HARCAMAURINIZI KISMAUSINIZ!"
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"
gençlığımızm büyük bır ço-
ğunluğu romao, şıır, oyku
okumadan, tıyatro, opera ve
konsere gıtmeden ve klasik
mûzık dınlemeden yetış-
mekte
Ben yetışme çağındayken
okulda arkadaşlanmla bır-
lıkte. hafta sonlannda gör-
duğûmuz fılmlen, tıyatro
oyunlannı ve operalan eleş-
tınr, saatlerce bunlan'tartı-
şırdık Klasik muzık kon-
serlenne gıdebılmek ıçm
hafta sonunun gelmesını
dört gozle beklerdık Okul-
da aldığımız eğıümın yanı
sıra, aılelenmızın ozendır-
mesıyle ve yönlendırmesıy-
le, kendımızı edebıyat, mu-
zık ve resım alanlannda ye-
tıştırmeye çalışırdık
Edebıyat, mûzık ve resım
alanlannı keşfetmeye çalı-
şırken dünyamızın daha gu-
zelleştığıne, renklendığıne
ve zengınleştığıne de tanık
olmaktaydık Onumüzde
açılan yepyenı pencereler-
den o zamana değın gorme-
dığımız ve duymadığımız
güzellıklen keşfedıyor, ıçı-
mızı o zamana değın tatma-
mış olduğumuz bır coşku ve
haz kaplıyordu. Artık dun-
yayı eskısrnden daha çok
yaşanmaya değer ve yaşa-
mı eskısınden daha çok tat
alınmaya değer bulmaya
başlamışük Ozekın (kultur)
penceremız genışledıkçe,
hem dunyayı hem de ulke-
mızı daha ıyı tanımaya ve
anlamaya, yakmımızda ve
uzağımızda yer alan olayla-
n \e gelışmelen daha ıyı de-
ğerlendırmeye ve ınsanlan
daha I>T anla> abılmeye baş-
lamıştık
Sanat soz konusu olunca,
de\letler ve uluslar arasın-
dakı sınırlar buyuk olçude
yok olur Bır sanatçı, evren-
sel kışılığıyle ön plana çı-
kar Bu nedenle de sanat
uluslan bırbırlenne yaklaş-
tınr. onlann bırbırlenne
hoşgoruyle bakmalanna ne-
den olur Uluslar ozekınle-
nnı gelıştırdıkçe ve genış-
lettıkçe bırbırlenne daha
hoşgoruyle yaklaşabılecek-
ler ve bırbırlennı daha ıyı
anlayabıleceklerdır
Gençlığımızm ve ınsanı-
mızın hoşgöruşsüzluğunun
temelınde acaba bu ozekın
eksıklığı yatmıyor mu
1
Bu
eksıklığı gıdermeyı yalnız-
ca oğretmenlenmızden bek-
lememelıyız, Çunku onlar
zaten ûzerlenne duşenden
çok daha fazlasını büyük bır
ozvenyle yapmaya çalış-
maktadırlar Burada anne ve
babalara çok büyuk bır go-
rev duşmektedır Anaveba-
balann dunyaya getırdıkle-
n çocuklan kendı hallenne
bırakmamalan, onlan su
reklı bır bıçımde ışlemelen
ve bıçımlendınnelen grek-
mektedır Çocuk yetıştır-
mek, bence bellı başlı bır sa-
nator ve ana-babaya düşen
bınncıl derecede bır gorev-
dır Bu görevı ulkemızde
acaba ana babalar yetennce
yenne getırebılmekte mı-
dır
9
Bunda buyuk kuşkula-
nm var
Ana ve babasından ge-
reklı ılgıyı ve yakınlığı go-
remeyen çocuklanmız da
büyudukten sonra onlara
sırtlannı çevırmekte ve boy-
lece, yaşlılann yalmzlığı ol-
gusu tüm acımasızlıgıyla
karşımıza çıkmaktadır tyı
yetıştınbneyen çocuklar,
ozekınden ve sanaton yok-
sun bır bıçımde yetışen
gençlık, hoşgörüsuz ve say-
gısız ınsanlar topluluğu,
yalnızlığa bırakılmış acılı
ve küskün yaşlılar Böyle
bırtoplumun başanh, etkın,
veranlı ve saygın bırtoplum
olması beklenebılır mı
9
Bu
gıdışe 'dur' demek bızım
elımızde Bunu gerçekten
ıstememız, bu hedefı ger-
çekten benımsememız ve
tum çabalanmızı bunu ger-
çekleşurmeye yoneltmemız
gerekmekte
Bızler, yaşadığımız top-
raklar uzennde çeşıtlı öze-
kınlen uygarlıklan yeşert-
mış olan msanlann torunla-
nyız Eğer bu özekınler ve
uygarlıklar bunlan oluştu-
ran ve gelıştıren ınsanlan
bırbırlenne hoşgoruyle bağ-
lamasaydı, bunlar bırbırle-
nnın yenne geçmek sureny-
le, bugune değın yaşayabı-
lırler rruydı'' Şu anda bu
topraklar uzennde yaşayan
bızlenn de bızden sonrakı
kuşaklara hoşgoru, ozekın
ve sanatla yoğrulmuş bır
uygarlığı bırakmamız ge-
rekmez mı
9
Bvr kez daha belırteyım
Eğıtımlı ve özekınlı ınsan-
lar, bırbırlenne sevgı, saygı
ve hoşgoruyle >aklaşırlar
Bu nıtelıkte ınsanların oluş-
turduklan toplumlarda, kav-
galara, hoşgörusuzlûğe, kö-
tüluklere, pıslıklere ve
olumsuzluklara yer yoktur
Ulkemızı kavgalann, hoş-
gorüsuzluğün, kötulüklenn,
pıslıklenn ve olumsuzluk-
lann yer almayacağı bır ul-
ke durumuna elbırlığıyle
genrebılınz 8 yıllık kesın-
tısız zorunlu eğıtıme geçış
yasasının çıkması, bu geçı-
şınmuştucusuolmuştur Nı-
telıklı, hoşgorülu yurttaşlar
yetıştırmenın bu egıtune ge-
çışle saglanacağına ınanıyo-
rum
KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞrNDEN
EsasNo 1996 264
Davacı Gönül Şahın tarafından açılan gaıplık davası-
nın yapılan yargılaması sonunda, Karar Kadıköy Acıba-
dem'de ıkamet etmekte ıken ve lstanbul Kadıköy Merdı-
venköyc 017/08, s 46, k 732'denüfusakayıtlı Irfanoğ-
lu Sevım'den olma 1948 doğumlu Ferman Şahın 1988 ta-
nhınden ben bulunmadığı mahkememızce yapılan ılan
netıcesınden ainlaşılmakla, Davacuıın eşı 5 yılı aşkın bu-
sureden ben kaybolduğu ve bu süreden ben gören ve bı-
lenın de olmadığı bu nedenle MK'nın 31 ve müteakıp
maddelen gereğınce 3 6 1997 tanh 1996/264 esas
1997/427 karar sayılı ılamımız ıle gaıplığıne karar venl-
mış olup, ışbu karar teblığ yenne kaım olmak üzere ya-
yın tanhınden ıtıbaren başlayacak olan 7 gun sonrakı 15
günlük surede tanıyan ve bılen tarafından temyıze baş-
vurulmadığı takdırde kesınleşeceğı ılan olunur
14 7 1997 Basın 36216
kmo&s.• * *
Dort mevsım boyunca en ıyı hızmetı ve-
ren Myndos Otel'de huzurlu ve sıcak bır
ortamda mısafır olabıhrsınız
Tesısımızde 2 yuzme havıozu, 4 bar, te-
nıs kortu,toplantı salonu, merkezı ısıtma,
dört mevsım çıçeklerle bezenmış genış ıç
bahçe ve aynca klımalı ve çok ozel 'Vılla
Myndos' odalan mevcuttur
Mındos Caddesı, No: 1 Tel 0252 316 30 80 (81
48400 BODRUM 0252 316 25 91
Faks- 0252 316 52 52
t>TERNET ADRESİ: http./Mww hotelmvndos.com tr.
e-MAIL mvndos(a hotelmvndos com tr
Bizbirgunün
gecesiy
özumuz
Sozutn
ustune
Halk Muzığı'nın yenı sesı ve yo
NURETTİN RENÇBER Cl
dostluğun ve kardeşlığın orta
"SILA BAR'da sızlerle bırl<kteâacak
4319812
Tanh 25 26
Soat 20 00
Yer Sakaryo Coddesı
Boyindır Sokak 17/A
Kızıloy-ANKARA
EĞITIM KURUMLARI
ANADOLU
OTELCİLİK ve TURİZM
MESLEK LİSESİ
KAYITLAR
BAŞLAMIŞTIR.
Tel: (O.212) 246 32 51
(0.212) 248 95 58
Önumuzdekı 5 yıl ıçınde çocuklannın "sağlıklı kendıne guvenen
sorumluluk duygulan gelışmış bağımsız kışılıklı mutlu bıreyler" ola-
rak yetışmesını ısteyen 50 000 aılemıze hızmet vermeyı hedeftedık
EV ÖĞRETMENLERİ ARIYORUZ
3 Bebek ve çocuklan çok seven 0-3 yaş çocuğuna.
çocuğunyaşadığı evde sevgı dotu ortamda eğıtım
vernıek ısteyen
3 Atakoy Bahçeşehır Levent Etıtef Ulus Tarabya,
Şışlı Beyleıteyı Ataşehır y Bostana Koşuyolu
Aabadem Goztepe Suadıye Kalamış veya kendı
seçeceğı semtte çalışmak ısteyen
3 Eğıtım almaya gelışmeye açık
3 Guleryuzlu enenıdolu kendıne guvenen
3 Emeklı oğretmen ûnıversıte veya lıse mezunu
3 20-45 yaş arasında sıgara ıçmeyen bayanlar
Eğıtom e U m n br uyes ohnak ısteyen bayanlar ötfen
bcı araynz. TeC (216) 327 68 77
MATURE
OR-FE TOYA TUR
• Köyceğiz - Marmans - Fethıye
• Didim - Kuşadası - Bodrum
Tatil Turları
7 günlük paket program
Müracaat: 583 92 56
Aramıza hoşgeldin
ÖZDÎL
04 08 1997
ÖZCAN - DİLEK TABAN
DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ANADOLU METEOROLOJİ MESLEK
LİSESİNİN HAZIRLIK ŞINIFEVA 46,
l.Cİ SEMFINAİSE 40 ÖĞRENCİ
ALINACAKTIR
A- Hazıriık sınıfına alınacak öğrencılerde aranacak
şartlar
1 TC vatandaşı olmak 2 Yapılacak gınş sınavını
(yazılı ve mulakatı) kazanmış olmak 3 Dılekçe 4 Or-
taokul ve dengı okul mezunu olmak 5 1 adet mektup
zarfı ve posta pulu 6 17 yaşından büyuk olmamak 7
Dıploma notu en az 3 00 ve daha yukan olmak 8 2 adet
fotoğraf
B- 1 sınıfa alınacak oğrencılerde aranan şartlar
1 Anadolu, super ve dığer lıselenn hazıriık sınıfım
geçmış olmak
2 Oğretımıne ara vermemış olmak
Isteklı öğrencıler ılanın yayınlandığı tanhten ıtıbaren
04 09 1997 tanhı mesaı bıtımıne kadar yukandakı bel-
gelerle bırlıkte okulumuza başvuracaklardır Sınav günu
aynca kendılenne bıldınlecektır
Adres: Anadolu Meteoroloji Meslek Lısesi
Tel:314 1198Kalaba/Ankara Basın 37166