06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-15 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 GerekçeTarihi Göztepe tren istasyonunun tanımadığı kimseler tarafından fotoğrafının çekilmesine izin venmeyen istasyon şefi Mustafa Kayar açıklıyor: "istanbulumuzda bir günde kaç bomba, kaç molotof kokteyli atıldığından haberiniz var mı? Altında günde 150'nin üzerinde tren geçtiği bir tünel, önünde günde 30 binin üzerinde vasıta geçen bir cadde, 20 metre ilerisinde polis karakolu bulunan çok kritik yerin kim olduğunu bilmediğin bir şahıs tarafından resminin çekilmesi durumunda vazifeli memur ikaz etmek mecburiyetindedir." Istasyonda mesai, pencereden dışarı bakmak nöbetiyle geçiyor anlaşılan! Eski-Yeni Polonya'dan gelip yerteştikleri Polonezköy'de cumhuriyete sahip çıkan halkın şikâyeti üzerine köydeki "Eski Cumhuriyet Yolu" levhası kaldırılmıştı. Ne ki köyün muhtan ikametgâh senetlerine "Eski Cumhuriyet" yazmaya devam ediyor. Yenisi kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı acaba! Intemet frttp: / / www.planetcom.tr / Xn ttektronik posta: Deniz.Somepianet.com.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Tansu Çiller. Mesut Yılmaz'ı Stalin'e benzetmiş. "Kocası kendini Rus Çan sandıâına aöre. normaldir!" oplumsal Dönüşüm Yayınları'nın "Doç.Dr. Orhan Yavuz Dizisi"nden yeni çıkan kita- bında Prof.Dr. Çetin Yetkin, "Vatan Sağ Olsun" diyor... I977 yılında Erzurum'da öl- dürülen Yavuz'un anısına hazırladığı kitabında Yet- kin, 12 Mart'tan başlayarak yakın tarihimizden ke- sitler alıyor. Eski bir cumhuriyet savcısı olmasının ve bir dö- nem araştırmacı gazetecilikyapmasının deneyimi ile Prof.Dr. Çetin Yetkin "Vatan Sağ Olsun"da bazı ka- ranlık olayları günışığına çıkarmanın uğraşını veri- yor... Örneğin 12 Eylül'ün karanlıkyüzünü... Milli Selamet Partisi 6 Eylül l980'de Konya'da ün- lü irtica mitingini düzenler, haftasına da darbe olur. Yönetimi ele geçiren Kenan Evren ilk bildirisin- de irticai ve diğer sapık ideolojik fikirlere karşı as- kerı müdahalenin yapıldığını açıklar ve sıkıyönetim mahkemesinde başta Necmettin Erbakan, Şevket Kazan, Oğuzhan Asiltürk olmak üzere parti yöne- Vatan Sağ Olsun ticileri hakkında dava açılır. Yıllar süren dava sonun- da MSP'liler laiklik karşıtı suçlamalardan aklanır. Aradan bir süre daha geçer Çetin Yetkin Israil'e gi- der. Türkiye'de de bulunmuş üst düzey bir Israil dip- lomatı anlatır: "Israil'in Kudüs'e ilişkin tutumu öne sürülerek ya- pılan Konya mitingi, Türkiye ile sürmekte olan iyi iliş- kilerimiz bakımından bizi kaygılandırmıştı. Ancak, 12 Eylül'de generallerin iktidara el koyması ile rahatla- dık. Konya mitinginde ortaya atılan görüşlerin as- keri ıktidarca onaylanmayacağını düşünmüştük. Fakat generallerin hükümetinin Türkiye'nin ülke- mizle olan ilişkilerini en alt diplomatik düzeye indir- mesi bizde şok etkisi yarattı. Bununla birtikte Iran- Irak Savaşı yüzünden petrol sıkıntısı paniğine kapı- lan generallerin Türkiye'nin petrol açığını Suudi Ara- bistan'ın sağlaması karşısında bu ödünü verdikle- rini, bizimle diplomatik ilişkilerini bu düzeye indir- diklerini de pekala biliyor ve anlayabiliyorduk. Ne var ki, Dışişleri BakanınızTürkmen'nin Suudi yetkilileriyle Riyad'da yaptığı görüşmelerden bir yıl sonra bu görüşmeler üzerinde anlaşılan konuları ayrıntılarıyla saptadık. Elde ettiğimiz bilgiler şu merkezdeydi: Suudi Arabistan'ın Türkiye'nin petrol gereksin- mesini çok düşük bir ücretle sağlaması karşılığın- da Türkiye, Suudilere girişeceklerı faaliyetlere ko- laylık göstermeyi ve ayrıca kendisi de dinci gelişme- leri destekleyip kurumlaştırmayı kabul etmişti." Çetin Yetkin, bu açıklamayı 1990'da kamuoyuna duyuruyor ve o günden bugüne hiçbir tekzip, ya- lanlama gelmiyor. Türkiye bugün, 12 Eylül karanlığında ekilenleri te- mizlemeye çalışıyor! SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRÎKURTCEBE Sahte Bizans sikkeleri miizedeBilenlerin anlattığına göre REFAH- YOL döneminde istanbul Arkeoloji Müzesi'ne 20'ye yakın Bizans sikke- si getiriliyor. Sikkeler müzeye satıl- mak isteniyor. Kültür Bakanı RP'li Is- mail Kahraman'ın daha sonra terfi ettirip Ankara'ya aldığı Alpay Pasin- li müzenin müdürlüğünü yapıyor. Mü- dür, sikkelerin müzeye alınmasını is- tiyor... Fakat o da ne? Işın uzmanları, getırilen sikkelerin aslına çok uygun fakat sahte olduğu- nu anlıyor... Yazışmalar Mali Polis'e kadar yansıyor. Uzmanlar, sahte sik- kelere el konulması bir yana sikkele- rin parçalanarak imha edilmesini isti- yor. Fakat ne oluyorsa oluyor, konu- nun uzmanlarının karşı çıkmasına rağmen sikkeler müzeye alınıyor... Sahte oldukları için müzenin "sikke kabini"ne konamayan sikkeler müdü- rün kasasına kaldırılıyor. Ve REFAH- YOL'un son ayında Pasinli'nin Anka- ra'ya tayini çıkıyor. Iktidar değişiyor... DSP'li istemi- han Talay Kültür Bakanı oluyor... Al- pay Pasınli, Kahraman döneminde atandığı yerden alınıp tekrar müze müdürlüğüne getiriliyor... Müzeye döner dönmez Pasinli'nin ilk ışi, Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu Osman Hamdi Bey'in kemiklerini sızlatacak bir kararla sikke kabinini kapatmak oluyor. Şimdi, pat diye kapatılan sikke ka- bininin yanısıra kasadaki sahte sik- keler konusunun da araştınlması ge- rekiyor! PALAS PANDIRAS Gecekondular mantar gibı bitmeye devam ediyor... Eee, nerede hareket orada briket! I Müfit Bozacı Bankazedeler yardım istiyor TYT Bank. Marmarabank ve Impexbank'ın 40 a> önce kapatılmasıyla paralannı kaptıran yaklaşık 10 bin bankazedeyi temsilen bir grup mudi, Başbakan Mesut Yılmaz'dan yardım istemek için ANAP Istanbul İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. İl başkanı Erdal Aksoy'a dert yanan 3 bankanın mağdurları, ANASOL-D hükümetinin çözüm bulamaması durumunda, istenmeyen durumlann hayata geçirileceğini belirttiler. DYPGenel Başkanı Tansu Çiller aleyhine sloganlar atan bankazedeler, tstiklal Caddesi üzerinde "Yüce Meclis'in evlatları bize yardım edin" ve "Mesut Yılmaz bizi üzme, oyumuzu RP'ye verdirtme" yazılı pankartları açtı. Kamuoyunu bilgilendirmek istediklerini söyleyen mudiler adına konuşan Nazım Kıral ve Ahmet Dobruca, yurttaşlara, "Yarım elma. gönül alma" diyerek elma dağıttı. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) 'İpek Yolu Halıra Para'sı piyasada tstanbul Haber Servisi - Çın'ın Şian kentinden motorlu _-araç kullanılmaksızınm 10 de- veyle 2 Haziran 1996'da hareket - eden ve 14 ay sonra Türkiye'ye îılaşan. Arif Aşçı ve arkadaşla- - rına.Darphane ve Damga Mat- rbaası Genel Müdürü Raif Ba- • kova tarafından , Çin Seddi ve Toprak Askerler desenli gümüş "paralann ılkı. yapılan törenle ''nediye edildi. Bakova. yaptığı konuşmada. otpek Yolu gezısinı gerçekleştı- t'fenlerin emeklerinin çok an- kfomlı olduğunu belirterek "Bu jgeziyle ülkemiz için çok şey 14 a> sonra Türkiye'ye gelen Arif Aşçı \e arkadaşlarına gümüş paraların ilki hedi\e edildi. yaptığıma inanıyorum" dedi. Darphane ve Damga Matba- ası'nın Ipek Yolu Dizisi adını verdiği madalyonlar, deve ker- vanı ve Orta Asya haritası, ker- vanbaşmın geçtigi ülke devlet başkanlarının verdiği mektup ve özel haritalardan oluşuyor. Darphane'nin 1997çalışma- ları için geçen yıl aralık ayında toplanan "Hatıra Para Kuru- lu", Çin'den Türkiye'ye gelen Arif Aşçı ve ekibinin tarihi 'tpek Yolculuğu'nu para dizi- si yapılmasını kararlaştırmıştı. Darphane yetkilileri, yapılan çahşmanın kervanın geçtiği tüm ülkelerle ilgili hatıra ve gümüş pa- ralardan oluşacağını söylediler. Madal- yon ve Çin hatıra pa- ralannın tasanm ve kalıp çahşmalan için Darphane hey- keltıraşı Hakkı Ba- ha Çavuşgil'in gö- revlendirildiği belir- tildi. Ipek Yolu Hatıra Parası'nın ilki olan gümüş paralar 925 ayar olacak. Bedeli- nin şimdilik 1 mil- yon lira olacağı bil- dirilen paraların dünden itibaren sa- tışa sunulduğu belir- tildı. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK ÇlZGİLİK KÂMtL MASARACI BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇI MIRMIRLAR LĞURDLRAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15 Ağustos "IVANHOE'NUN BABASI... fm'De eueüN.üNLü isteççyAu YAZAK WALTER SCOTT DO6OU. ÖNC£l£/İİ $ıiR YA2A&/CEU, *8f4'7EH SONG* ROU4NCILISA &AÇLAM/ŞT1. f&2£ 'DA OBrAK OLÛtjSu YAVINEVİ İPLAS £DÎMCE SÜYÜK B># 6OGÇ YÜKÛ ALT7MCA KAUX. G£CE SÜNPUZ PuautAOA/V Ç/U./ŞA&UC KlTAPl^/? YA2Of \/E IHŞAİA/AJIN SON YILLARIAJI &OJÇÇ ÖDEA4£KX£ GEÇ./ZDİ. 6ENELLJKLE J-AGİHSEl. VE SE/SÜYEM ROMAAJLA/H YAZA4/Ş OLAA,' SCOTr'OAJ BhJ ÇJOK OKl/MAH K/mBt "/VHMHOe* PU8. YANDA BU YAPfTKaMgİG SAHAJ£! ÇÇVALYS IVANHOE, KAK/81, BOfSSUILMBST'l BİR YAA/ŞMACrt Y£/i£ SE/ZİYO*.' ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Denizde Sonunda Ören'deyim. Parlamentoda belli po- litikacıların oluşturduğu tablolardan sonra mavi körfezi, zeytinliklerin yeşılıni, dağları seyretmek çok hoş! Gözlerim de dinleniyor, kulaklarım da imbatı yakalayınca denize dalıyor, bılge dostum Ida ile söyleşerek yüzüyorum. Geçmiş yıllarda derin sularda yüzer, hayli açılırdım; ama soluğum çabukkesiliyorartık. Bırazyüzünceyoruluyor, kı- yıya dönüyorum. Çocukları seyrederek yeniden güçleniyorum. Kimi korkuyla bakıyor denize, kı- mi el çırpıyor, balıklama dalıyor, yüzmeyi hızla ba- şarıyor, kahkahayı atıyor. Kimı küçük avuçlanyla su taşıyarak kumda heykel yapıyor. Çanakkale anıtı ya da bir Mustafa Kemal heykeli! Gözlerim yaşararak izliyorum küçük sanatçıları. Derken ye- ğenim geliyor Istanbul'dan. Kızılpek de Gelibo- lu'yu anlatıyor bana, Anafartalar'ı, müzeleri, Tru- va'yı, Çanakkale anıtını... Kuşlargibi cıvıldayarak bir de Atatürk şiiri okuyor! Anne babasının yaklaşımı da şür kadar güzel geliyor bana. Mustafa Kemal'i iyi anlatıyor, sev- diriyor altı yaşındaki kıza. Belki de benim duyar- lığım; ama kimi dostlarım, okurlarım, örneğin ga- zetemizin kırk beş yıllık okuru veteriner kankoca. Yeşiladalar'ın da benzer gözlemi var. Körfez kı- yılarının, dağların kalbi başka tür atıyor bu ağus- tos! Kurtuluş Savaşımızdan çağnşımlaria... Sekiz yıllık eğitime sıcak bakıyor halkımız, ka- ranlıktan aydınlığa açılan bir yol diye. Önceki yıl- lar yazlar, Oren'den yolladığım yazılarda yer alan küçük kızları okurlarım anımsar mı acaba? Baba sakat, gelir dar, iki kızı Kuran kursuna yollamaya zorluyor tırtucu komşular! Okul gideri sağlanınca rahat bir soluk aldı aile; iki kız lisede bugün. Ikisi de başanlı, üstelik ödüllü, olanak bulurlarsa üni- versiteye de gitmek istiyor. Kuşkusuz gidecekler, galiba öğretmen olacaklar. Burhaniye üsesi'nde- ki son sınıfın ortak karan bu. Tüm kızlar üniversi- teye gidecek, belli bir dalda okuyacak, hepsi öğ- retmen olacak! Tutucu politikacılara daha güzel bir tepkı, bir yanıt düşünemiyorum. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de kuru- luş aşamasında Burhaniye'de. Halkımızın deste- ği ve özverisini değerlendiren bir örgütlenme her dalda urünler verebilir, yeşeren umutlar solmaz en azından? Ören tepesinde Fakir Baykurt ile Ha- lit Çelenk'ten imzalı kitap almak için kuyruk oldu gençler. Öğretmenler Mahallesı'ndeki kitap tez- gâhları da çok kalabalık. Bu ilgi ve destek de bel- li tepkilerin gostergesi değil mi? • • • Balıklar çoktan küstü ama Çavuş Mehmet'ın ağına hâlâ birkaç mezgit, bir iki kilo sardalya ya da barbunya takılıyor. Ben de fosforlanıyorum ki- mi günler. Ören iskelesi de nostaljik çızgilerini yı- tiriyor giderek. Marina nedeniyle duvarlar örüldü, fenerter dikildi; güzelim kahveler, lokantalar gerı- de kaldı, ama hiç kımse sızlanmıyor. Tersine kıyı- da daha güzel bir yapılanma bekliyor. Marınada tekneler çoğalacak, yeni iş alanları açılacak diye umut ediyor. Yeni yapılanma henüz gerçekleşme- di; ama akşam saatlerınde yeni kapılar açılıyor is- kelede, yeni kapılarla daha güzeli vermeye yöne- liyor kasabalılar. Çünkü daha güzeli yaşamaya karariılar. Hepsi yerel halktan değıl; dağları, ba- yırlan aşmışlar, yeni bir yaşam biçimi oluşturma- ya gelmışler buralara. Kimi kebap yapıyor, kimi dondurma, kimi pazarcılık yapıyor. Değişen ko$ul- lara uyum sağlamaya çalışıyor. Dostluğu, özgüriüğü özlemişler besbelli. Hepi- mizin özlemi o değil mı? Denizde güzel bir kadınla karşılaştım bu sabah. Su çok soğuk, ikimiz de üşüyoruz, ama çıkmayı düşünmüyoruz. İyi yüzmüyor, ama denizi seviyor. - Konuşmamdan anlamış olacaksınız, ben hay- li uzaktan geldim, denizi de yeni gördüm. Siz ora- lan bilmezsiniz. Oysa oraları biliyorum, ilini de köyünü de gör- düm. Erzincan'ın bir köyünden bu kadın. Vaktiy- le CHP'Iİ senatör Niyazi Ünsal ve mılletvekıli Ha- san Çetinkaya ile koy köy dolaşmıştık Erzincan dağlarında. Bu genç kadın da o köylerden birin- den, ama oturamıyor; evini, ocağını yitirince bü- yük kente göçüyor köy halkı. Biri de Oren'de de- nize giriyor! Birkaç kulaç boyu konuştuk, gülüştük! - Seni çok sevdim, dedi ayrıiırken. - Ben de seni sevdim, diye yüzmeyi sürdür- düm. Bir selam, birkaç sözcük, ama sevgi üretebili- yor kimi zaman. Bir kulaç, bir kulaç daha.. bilge dostum ida'ya döndüm sonra. Gülüşü uyarı gibi. Her şeyin sevgiyle oluşacağını yineliyor. Yeni bir yapılanma, yeni eylemler, yeni söylemler, dostluk ve barış ancak sevgiyle oluşur diyor. Sunar Site- si'nden de Ruhi Su'nun sesi geliyor: Sevelim, se- vilelim, bu dünya kimseye kalmaz! Kuşkusuz bize de kalmayacak; önümüzde kaç yaz var.. daha kaç kez denize gireceğiz.. dağları seyredecek, ida'ylasöyleşeceğiz.. belli değil; ama sevgiyle üreyen güzellikler bırakabilirız gerıye. Genç kuşaklan da sevgiyle eğitebilir, sevgiyle gu- zelleşen bir dünyada yaşamalarına yol açabilıriz. BULMACA SEDAT YAŞAYAP* 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ Kaba ve kü- fürlü konuşma. 2/ Harman ye- rindekı tahılın taş ve toprakla kanşık kalıntı- sı... Damızlık erkek koyun. 3/ Elio Vittori- 6 ni'nin, dılimi- ze de çevrilmış bır romanı... Burun ıltıhabı. 4/ Binek hay- vanlannın sırtındakı oturmalık... Kenarlan ve açılan bırbırine eşit olan geometnk şekil. 5/ 2 Bir cetvel tûrü... Muğ- 3 la'nın bir ilçesi... Ha>- vanlara vurulan dam- ga. 6/ Italya'da bır ya- nardağ...Molıbdenele- 6 mentinın simgesı. II Çene altından bağla- nan başörtüsü. 8/ Binı- ciyi sarsmayan at yürü- yüşlerinden bıri... Şenlıklerde caddelere kurulan süslü kemer. 9/ Taşınabilir küçük org. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Müştenlerin kendi kendılerine servis yaptıklan lokan- ta. 2/ Hasta olmama durumu, esenlik.. Müstahkem yer. 3/ ABD'de ünlü bir ünıversite... Yerleşmiş ılke ya da ya- saya uygun durum. 4/ Şarkı, türkü... Iskambilde bir kâ- ğıt... Çin ve Japonya'da oynanan bir stratejı oyunu. 5/ Kent... Çanakkale"nin bır ilçesi. 6/ Yenne koyma, ye- nnde kullanma. 7/ Bır konuda bınnin inanmasını sağ- lama... Erzurum'un bır ilçesi. 8/ Fransa'nın en uzun ır- mağı... "'Yine—- yükünün ker\anı geldı 1 Çekemembu derdı de yanm bölek senınle" (Türkü). 9/ Samımıyet.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle