27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ACJUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Terence Davies, 1940'larda yetişen Amerikalı bir çocuğun dramatik öyküsünü anlatıyor Güney'in derinlerîııde büyümekYeni me^sim telaşmın ufak ufak sar- makta olduğu sınemalanmızdaki film bollugundan bu hafta nasibimize dûşen, Lngiliz yönetmen Terence Davies'in Amenka'da çektıği, 1995 Cannes Festi- vah'tMİe yanşmış son filmi 'The Neon Bibte* oldu. Arlık ahşıldığı üzere(!) ori- jjnal adıyla gösterime giren 'The Neon Bible'', 1969'da 31 yaşındayken mtihar ettiğini fîlmin basm bülteninden öğren- diğimiz Amerikalı yazar John Kennedy Toole*un aynı adlı romanından Terence Daviers eliyle sinemaya uyarlanmış. 1945 dogumlu, 'HaDehıjah Now' gibi romanlar da yazan Liverpoollu sınema- cı Terence Davies'i ilk kez on yıl lcadar önce seyrettığimiz 'Distant Voices, Stffl Lives-Uzak Sesler. Durgun Yaşamlar'la mımlemıştık. Nitekım büyûk ölçüde oto- biyografik özellikler gösteren bu güze- lim film, sonradan gösterildiği Istanbul fılm festıvalınde de bır hayli beğenılmış- ti. 1992 'de bir bakıma'Uzak Sesler, Dur- gun Yaşamlar'ın devamı nıtehğindeki 'The Long Day Ooses-l'zun Günün So- nu'yla yine festival seyircımızin alkışını alan Terence Davies, temelde kendi ya- şamına dayanan bu kişisel, samimi ve hüzünle bezeli iki fılmiyle, meraklısının adını belledıği, yaptığı önemsenir bir ya- zar- yönetmen katına yükselmişti. Dünyaya çocuk gözûyle bakış Amenka'da çektiğı ve bu kez kendi yaşamından, resmen psikopat dediği sert, alkolık babasından ve aile kökenle- rinden aynlıp kamerasını başka durgun yaşamlara çevırdiği 'The Neon Bibie' da, Terence Davies'in 'dünyaya çocuk mera- kı ve masumiyetiyle bakan' eski filmle- rınin çizgisınde, uzun sekanslardan olu- şan bir geçmişi hatırlama ve anılar top- tamı halinde bir film. John Kennedy To- ole'un romanından uyarlanan 'The Neon Bible', 194O'lı yıllann Amerikası'nda, güneyin dennlerinde, Bible Belt denen küçük bir güney kasabasında büyüyen, David adındaki yalnız bir oğlanın yaşa- mından, 10'la 17 yaş arasındaki 6 belir- leyıci yılını anlatıyor. Filmın başında gördüğümüz, gecenin bır yansında karanlığa doğru yol alan bir &enin boş kompartımanında oturan, Da- vıd (10 yaşlanndaki David'ı Drake BeO oynuyor) adındaki, üzgün bakışlı biroğ- lan, pencereden sürekli dışan bakarken belleginde, tüm yaşamını bir film şeridi gıbi gözlerinin önünden geçiriyor, za- man tüneline atlayıp geçmişini hatırlı- yor, anılanna bızı de ortak ederek. . Davıd, annesiyle babasıyla yaşıyor, 1940'lann, tutuculuğun ve dinsel dog- The Neon Blble / Yönetmen, senaryo: Terence Davies / Kamera: Michael Coutter / Yapım tasarım: Christopher Hobbs / Kostüm: Monica Hovve / Oyuncular: Gena Rov/lands, Diana Scarwid, Denis Leary, Jacob Tierney, Drake Bell, Frances Conroy / 1995 ABD (Film Pop-WB) malann kuşattığı, "tndl'in ışığının yan- sıdıgı", bağnaz, küçük bır güney kasaba- sında. İşini kaybetmiş, gumru kınlmış, maddi sıkıntıya düşmüş, sevdiklerine kö- tü davranan, ailesini kıt kanaat geçindi- ren babası Frank'ın (Denis Leary) anne- sine el kaldmşmı, çok duygusal bir ka- dın olan, 'dişleri ve gunıru kınlmış' an- nesi Sarah'nın(DianaScarwid), koca kö- tegı nedenıyle yataklara düşüşünü izliyo- ruz 10 yaşlanndaki David'le beraber. Tîpik bir güney kasabası Yakın arkadaşı bulunmayan, kazık ka- dar oğlan olmasına karşm hâlâ hanım ha- nımcık annesiyle (ya da teyzesiyle) bir- likte uyuyan, muhallebi çocuğu kılıklı, hassas yeni yetme David'in biricik dos- tu ve 'dünyaya açılan penceresi'yse, Memphis, Biloxi gibi güneyin derin kentlerinde sahneye çıkmış, yıllarca fi- ziğiyle, danslanyla işi götürmüş, başan- sız bir gece kulübü şarkıcısı olan, ancak artık radyoda şarkı söylemek ya da plak yapmak gibi hayallerinden vazgeçerek aile huzurunu tatmak üzere, homurda- nan Frank'ın muhalefetine pek aldırmak- sızın, David'lerin evine postu seren hop- pa, cerbezelı, ehli keyif, şen şakrak Mae teyzesi (Gena Rowlands) oluyor. Eğlenceyı seven, sahne ve mikrofon geçmişine sahip, canh, neşeli, uçuk ka- çık, enerjik Mae teyzesi, sünepe Da- vid'in tekdüze yaşamına renk getiriyor, hayal gücünü genişletmesini, karmaka- nşık dünyayı, ayakta varolmanın epeyce caba gerektirdiği. zorlu hayat sahnesini bir ölçüde tanfmasım sağiıyor, errgın de- nevimiyle. Dinsel dogmalann adeta hipnotıze et- tiği bu tipik tutucu güney kasabasının, in- sanın tüylerini diken diken eden rahibi Bobby Lee Taylor'un (Leo Burmaster) kollannızı cennete uzatın, bırakın tsa'nın aydınlıgı içinize dolsun diyen vaazlan, biteviye hayatın darbelerini alan ve bu arada yaşıtlanndan sopa da yiyen küçük çocuğun ruhunda derin yaralar açıyor. Annc üzûntûden deüriyor Derken 1941 'de ABD'nin tkinci Dün- ya Savaşı'na girmesiyle askere yazılan baba Frank ltah/a cephesine gidıyor, ka- nsına ttalya'nın ne kadar zengin birkül- tür ülkesi olduğuna ilişkin mektuplar ya- zıyor, ancak savaş bittiğinde, Frank'ın Amerikan bayrağına santıiabuttaki ölü- sü dönüyor ülkesine. David'in annesi ta- bü üzüntüsünden kafayı yiyor, yavaş ya- vaş deliriyor. Ailenin ortaokulu bitiren biricik üye- si olarak okuldan mezun olan, ama lise- ye devam etmeyip bır dükkânda çalış- maya koyulan David' imiz(Jacob Tier- ney canlandınyor kahramanımızın deli- kanhhğını) de, 16 yaşına gelmiş, teyze- sinin ışığını kapmış, sonucu hüsran olsa da bir kızla kjnştırmaya başlamış, kafa- sı epeyce kanşık olsa da, antenlerini iyi- ce hayata açmış bir gençtir artık. Bu ara- da, kınştırdığı kaşarlanmış bir müzisye- nin ısrarlı çağnsına uyarak Nashville'e yollanan, yaşlı ama işvesmi, cilvesini yi- tirmemiş Mae teyzesinin ardından, evde- ki çatlak annesiyle bir başma kalakal- mıştır yalnız ve mahzun David'imiz, tren sesinin bir müzik gibi kullanıldığı, biraz aceleye getirilmiş bir finalle ansızın bi- tiveren fılmde... Gena Rovviands'uı başansı Liverpoollu sinemacı Terence Davi- es'in yer yer (sıcagın da etkisiyle) iç ba- yan, ama kılı kırk yaran bir ressamın öze- nini yansıtan, nefıs görüntülere sahip bu Amerikan fılmi, oldukça ağır ağır açıla- rak yayılıp gelişen bir uzantıda seyredi- yor baştan sona. Dramatik yapısı gevşek tutulmuş, sürpriz fınali nahoş kaçmış fılmin uzun- ca ama çok güzel çekimJer, etkileyici sahneler içerdıği muhakkak. Rüzgâr Gi- bi Geçti benzen kitaplann yakıldığı, din- sel vaazlann verildiği, ırkçı Klu-Klux-K- lan gösterilerinin ürpertici atmosferini yansıtan sahneleri, 1940'lann ABD gü- neyini başanyla canlandıran dekor, me- kân tasanmlan ve özellikle şarkı söyle- mesinı de beceren Gena Rowlands'ın us- ta işi kompozisyonunun öne çıktığı oyunculuğuyla görmezden gelinemeye- cek bir film düzeyine erişiyor 'The Ne- on Bible'. Içtenlikli, hüzünlü, biyografık filmle- rin ustası Terence Davies'in, ışıklarla oy- namasını pek seven gedikli kameTamanı Michael Coulter'm renkleri, çerçevele- meleri bakımmdanbirinci sınıfbirçalış- ma niteliğindeki görüntüleri nefıs. Ade- ta bir ressamın gözüne sahip yazar-yö- netmen Terence Davies'in plastık ustalı- ğını epeyce gelıştırdiği, ama bir 'Distant Voices, Still LKes'ın görkemine erişeme- yen 'The Neon Bibte'e ilgisiz kalmak yi- ne de pek olası değil sonuçta. John Cas- savetes'in yadigân olan büyük oyuncu Gena Rowlands'ın zaman zaman filmi omuzlayan performansı görmelere de- ğer. YENİ BAŞLAYANLAR... "Scream / çığlık" Sinemalanmızda bugün gösterime giren "Scream / Çığnk", adından da anlaşılacağı gibi korku-fantastık türünün ustası Wes traven'dan beklenen nitelikte bir korku filmi. Çığlık'ın konusu kısaca şöyle özetlenebilir: Sidney, annesi bir yıl önce ölmüş, babası ise sürekli iş gezilerinde olan bir genç kızdır. Erkek arkadaşının sürekli cinsel baskılanna maruz kalan genç kızın _s'ıkıntısına. bir de kasabanın o sakin ortamında ışlenen seri cinayetler eklenir. Artık kimse güvende değildir... Kevin VVüliamson'un senaryosunu yazdıgı, "Elm Sokağmda Kâbus", "Vampire in Brookhn" ve "Deadh Friend" gibi fılmleriyle hatırlanan Wes Craven'ın yönettiğı "Çığhk"ta başlıca rolleri, son • olarak "Herkes Seni Seviyorum Der" filmmde izledigimiz ve "E.T.", "Mad Love", *Batman Forever" ve "Zehirfi Sarmaşık" gibi filmlerde rol almış Drew Barrymore, Altın Küre ödüllü "Party of Five" adlı fılmde rol almış Nav* CampbelL Courtney Cos, Jamje Kennedy, Matthevv LiDard, Skeet Ülrich ve son festivalde seyrettiğimiz "The Doom Generation"da göz alan taze yeteneklerden. dılber, fettan Rose Mc Gowan paylaşıyorlar. Gençlerin televizyonu sayılan MTV'nin geleneksel yılın en iyileri seçimlerinde, yılın fılmi olarak belirlenen Scream-Çığlık, kuşkusuz öyküsü, anlatımı ve oyurcu kadrosuyla. yeni başlayanlar arasında ilgı çekmeye aday bir korku- fantastik denemesi. Genelde korku türüne yeni bir spluk getiren yönetmen Wes Craven'ın bu Son filmımn, biz daha bırincisinı $eyretmeden devamının çevrildiğini, hatta 'Scream 2'nin vizyona bile girdiğini de eklevelım. 27 ağustosta başlayacak olan 54. Venedik Film Festivali, 6 eylülde sona erecek Venecük'tebuydAvrupa shıeması ağırüktaKültür Servisi - 54. Venedik Fim Festivali, 27 ağustosta başlıyor. Bu yıl yöneticiliğini, festival patronlu- ğundan artık emekli olan eski yönet- men GiBo Pontecorvo'dan devralmış, eski Rimini festivali yöneticisi FeK- ce Laudadio'nılh üstlendiği 54. Ve- nedik Film Festivali'nin yanşma bö- lümünde, alışıldığı gibi yine Avrupa fılmlen ağırlıkta. Ron Bass, Fransız kadın yönetmen Vera Beünont, Peter Buchka, Gürcü Nana Djordjadze, Afrikalı yönetmen Idrissa Quedraogo, Ingilız yıldız Charkrtte Rampfing, usta Italyan yö- netmenı Francesco Rosi ve Shjnya Tsukamotonun görev yapacağı fes- tival jürisıne, 'Piano'nunyönetmeni. Yeni Zelandalı Jane Campion baş- kanlık edecek. Bu yıl Venedik'te yanşma bölü- müne katılması belirlenen filmler şöyle sıralanıyor: A Ciegas(Daniel Calparsoro)^ ostra e o vento (Wal- ter Lima- Sürgünde ya da Rüzgârda). Chinese Box(Wayne Wang-Çin Ku- tusu-ABD), Combat de Fauves(Be- noit Lamy-Vahşilenn Savaşı- Fran- sa), Giro di hıne tra terra e mare (Gi- useppe M. Gaudino-Toprakla Deniz Arasında Ay Turu-ltalya), Hanna- Bi(Takeshi Kitano- Japonya), Histo- ire Milosne(Jerzy Stuhr-Polonya), The InformanKJım McBride- ABD), Nettoyabie a Sec(Anne Fon- taine-Fransa), Niagara, Niagara(Bob Gosse-Kanada), One Night S- tand(Mike Figgis-ABD), Ossos(Ped- ro Costa), Ovosodo(Paolo Vırzi), Le SeptiemeCie»(Benoıt Jacquot-Yedin- ci Gök-Fransa), I Vesuvlani(Pappi Corsicato, Antonio Capuano, Anto- nıetta De Lillo, Stefano Incerti, Ma- rio Martone-Vezüvlüler-ttalya), Vor(Pavel Chukhrai), The \Vhiter Guest(Alan Rickman-Kış Konuğu- • 54. Venedik Film Festivali'nin jürisinde Ron Bass, Vera Belmont, Peter Buchka, Nana Djordjadze, Idrissa Quedraogo, Charlotte Rampling, Francesco Rosi ve Shjnya Tsukamoto yer alıyor. Jüri başkanı ise 'Piyano' ve 'Bir Kadının Portresi' filmlerinden tanıdığımız Yeni Zelandalı yönetmen Jane Campion. Jane Campion, Charlotte Rampling ve Francesco Rosi jiiride yer ahyor. Kanada), You Hua Hao Hao Shuo(Zhang Yimou-Çin). VVoody AUen'ın 'Deconstructing Harry' adlı son filmi yanşma dışı (ve büyük olasılıkla açılış fılmi) ola- rak gösterilecek. Yanşma dışı olarak festivalde sunulacak öteki fılmlerse iki bölümde toplanmış: Öğle vakti ve geceyansı gösterimleri. Öğle gösterimleri: 100'de Yöz Arabka(Mahmoud Zemmouri-Tu- nus), Bent Familia(Noun Bouzid- Tunus), Cinque giorni di tempes- ta(Francesco Calogero-Fırtınanın 5 Günü-ttalya), The Locusts(John Pat- rick Kelley-ABD), GoforGold(Lu- cian Segura), Im Namen der Unsc- hukl (Andreas Kleinert- Almanya), Kokkuri(Zeze Takeshi-Japonya), The Second Chil War(Joe Dante- ABD), Tnıe Love and Chaos(Stavros Andonis Efthymiou-Yunan.). Geceyansı gösterimleri: Afflicti- on(Paul Schrader- ABD), Air Force One(Wolfgang Petersen-ABD), Dark Empire(Alex Proyas-ABD), Heroines(Gerard Krawcyck-Fransa), Iiar(Jonas ve Joshua Pate), Marqu- fae(Vera Belmont- Fransa), Mi- nıic(Guıllermo Del Toro), Tango Lesson(Sally Potter-Ingiltere), Dvi- agşo della sposa(Sergıo Rubıni-Ge- linin yolculuğu- ttalya). Festivalde tt UIaslararası öeştiri Haftası" başlığı altında gösterilecek filmler ise şunlar: Unmade Beds(Nicholas Barker-ABD), Ma- sumiyet(Zeki Demırkubuz- Türki- ye), Dance of the Wind(Rajan Kho- sa), Gummo(Harmony Korine), Se- ason Five(Rafı Pitts), MarieBaiedes Anges(Manuel Pradal), Tano da Mo- rire(Roberta Torre-Ölüm Yuvası). 27 ağustos akşamı, Neo-realismo (yenigerçekçilik) akımının babası sayılan ünlü yönetmen Roberto Ros- seİBni'nin ölümünün 20. yıldönümü nedeniyle düzenlenen bir saygı töre- niyle başlayacak olan festival, 6 ey- lüle kadar devam edecek. Kısa bir süre önce ölen Marco Ferreri ve Gi- useppe de Santis gibi usta ttalyan yönetmenlerinin filmlerinin yeraldı- ğı toplu gösterilerin dışmda, festival programında yine bir yıl kadar önce sinema dünyasının kaybettiği Mar- ceDo Mastroianni anısına hazırlan- mış bir böhlm de yer alıyor. Son yıl- larda iyice gelenekselleşen özel fes- tival ödüllerinin bu yüki sahipleri de, Amerikalı yönetmen Stanky Kub- rick. Fransız aktör Gerard Depardi- eu ve Italyan aktris Afida VaBi ola- rak beliriendi. Hırvat müzik şirketi Tutico Türkiye'ye geliyor ANTALYA (Cumhuriyet) - Türkiye ve birçok Avrupa ülkelerine müzik ihraç eden Hırvatistan'ın büyük yapımcı şirketi Tııtka, Türkiye'de şube açacak. Eurovision Şarkı Yanşmalan'ndaki başanlarıyla bilinen şirket, Türk müzik piyasasma 500 tane beste verme teklifınde bulundu. Türkiye'de açılacak şubenin ön çalışmalannı sürdüren Hırvat sanatçı îliryana Şehiu(Lili), ılk olarak kendisi kaset çıkarmayı düşünüyor. Birçok Türk pop sanatçısının Hırvat müziğini seslendirdiğinı anımsatan Şehu, Hırvat müziğinin Türkiye'de çok sevildiğini de belirtti. Eski Yugoslavya'dakı savaş sırasında Türkiye'ye gelerek yerleşen tliryana Şehu. "Hınat müzigi üe Türk müzigi arasında yakınlık \ar, çünkü 500 >ıl birlikte yaşamışız. Ama Avrupa kokusu bize erken geldiği için popta bir basamak ilerideyiz diyebiliriz. Tutico ile konuştuğumuzda Türkhc'de şube açma fikri gelişti. Bu H icin iki ytkür görüşmeleruııiz sfirdü ve son aşamasına geldik" dıyor. Yugoslavya dağılmadan önce müzikle uğraşan ve plaklan da bulunan Iliryana Şehu, "1991 yıhndan sonra bütün şarkuar savaş üzerine oldu. Ben kanlmak ısteınedim. Benim için şarkıda aşk olmab. Eğer şarkıda aşk yoksa ben söylemek istemiyonun. Aşk, sevgf ve banş üzerine şarkı söylemek istiyonım. Tito öMükten sonra sanatçuarm söyledifi şarlada da aşk ve sevgi vardı, ama poUtikacılar bunu geç anladıiar. Eğer daha önce anlasalanh, savaş ohnazdL Anlamadıklan için Yugoslavya dağddı" dedi. KEDİ GOZU VECDİ SAYAR Yaz Ateşleri Türkiye'yi sular seller götürürken, Fransa ateş- ler içinde. Kırk dereceye yaklaşan sıcaklar, yaşamı nere- deyse durdurmuş gibi. Kimi ararsanız tatile çık- mış. Bir tek istisna dışında: Kedileri hanl hanl çalışı- yor. Fransa'nın dört bir yanında yaz şenlikleri dolu- dizgin sürüyor. Geçen hafta, Fransa'da sanatsal yaratıcılığın na- sıl önemsendigini anlatmaya çalışmış, Paris'i baş- tan başa bir konser salonuna dönüştüren "Müzik Bayramı "ndan ve taşrada bir tiyatro grubunun al- dığı desteklerden söz açmıştık. Bugün, bizlen ha- setten çatlatan başka etkinlıklere değinmekistiyo- rum. Temmuz ortasından ağustos ortasına dek süren Paris Yaz Şenliği ("Ouartier d'Ete") sanatsai etkin- likterin kitlelerle buluşmasını sağlayan büyük bir organizasyon. Yerel yönetimin öncülüğünde, Kül- tür Bakanlığı'nın ve daha pek çok kuruluşun des- teği ilegerçekleştiriliyor. "/azŞen//ö/"çerçevesin- de düzenlenen büyük "geçit" bakın hangi kuruluş- lann işbiriiği ıle kotanlmış: Kültür Bakanlığı, Kent- lerden Sorumlu Devtet Bakanlığı, Paris Belediye- si, Sosyal Yardımlaşma Kurumu, Paris Metrosu ve irili ufaklı diğer kuruluşlar... "Yüzyılın Modalan" başlığı altında gerçekleşen geçitte 14 topluluk ve 1000'den fazla amatör sa- natçı yer alıyor. Jean-Claude Penchenat'ın yöne- timindeki theatre du Campagnol'un (Scola'nın "Sa/o"sundan anımsayacağınız) açtığı atölyeye katılan lise öğrencileri, ev hanımları, ışsiz göçmen- ler geçit için kısa sürede hazirianmış, belki de ken- di kostümlerini kendileri dikmiş. Tuileries Bahçesi'nde yapılan geçit aralıksız iki saatsürdü. Kentin kültürel mozaığının biryansıma- sıydı adeta. Herkes mahallesınden birilerıne el sal- lıyordu. Oyuncularia seyircılenn bır arada coşkulu danslanyla sona erdi. Bizim "resmi geçit"\ere hiç ama hiç benzemiyor- du. 1997 Paris Yaz Şenliği çerçevesinde kentin 35 mekânında 230 gösteri yer alıyor. Bunlardan 60'ı kentin açık alanlannda gerçekleştirilen ücretsiz konserler. Kolombiya'nın geleneksel müzıklerin- den tasavvuf müziğinin nağmelerine (hayır, bizım- kiler değil, Suriye'den bir grup) kadar çeşitli dün- ya müzikleri ile yankılanıyor Lüksemburg, Tuileries bahçeleri ve George Pompidou Kültür Merkezı'nın önündeki alan. "Yaz Şenliği" bu hafta sonu bitiyor, ama Paris'te yanan yaz ateşinin söneceği yok. 22'ncisı düzen- lenen "İle de France Festivali", La Viette'teki açık hava film festivali devam edıyor. Geceleri şezlon- gunuza ya da çayıriann üstüne uzanıp fılm seyret- mekten keyifli ne olabilir? Paris gecelerinde yalnız- lığını unutmak isteyen kedilerin başlıca sığınakla- nndan biri, La Villete'deki bu yaz şenliği. Şu sıralar, başınızı ne yöne çevirseniz bir şenlık- le karşılaşıyorsunuz bu ülkede. Dünyanın en bü- yük iki tiyatro festivalinden biri olan "Avignon Fes- tivali" yeni bitti; dünya fotoğraf sanatının merkezi Arle6'daki "Uluslararası Fotoğraf Buluşması" ve Lyon'daki "Çağdaş Sanat Bıenali" ise sürüyor. Ve daha yüzlerce irili, ufaklı şenlik... Ülkedeki yaratıcılık ateşine yeni kıvılcımlar ekle- niyor her birinde. Çünkü, buralarda yalnızca dışa- ndan gelen parlak isimler sergilenmekle kalınmıyor, her şenlik yeni yaratılann ortaya çıkması için bir platfonm olarak değerlendıriliyor. Bu şenliklerin en önemli özellıği, her birinin fark- lı uzmanlık alanlannda yoğunlaşması ve bu alan- lardayeni yaratılara maddi destek sağlamalan (ör- neğin bir oyuna ortak-yapımcı olarak katılmalan). Kültür Bakanlığı'nın bu şenliklere katkısı da bele- diye başkanlanna "kıyak geçmek" için değil, bu ya- ratıcılık hamlesine destek olmak için gerçekleşiyor. Aynen, bizdeki gibi... İç ve dış turizmde en büyük desteği, sanat et- kinliklerinden alıyor Fransızlar... Kurumlar arası ışbirliği ve eşgüdüm (..ışte bızım de en başanlı olduğumuz alanlar!) öyle boyutlarda ki Fransız Demiryollan Idaresı bile, bastırdığı bro- şürlerde, bir yöreye nasıl, hangi saatlerde ulaşıla- cağını anlatırken, o yöredeki sanat etkinliklerinin, festivallerinin takvimine yer veriyor. Yaz ateşlerinin hiç sönmemesi dileği ile bu yazı- yı tamamlamak üzereydik ki gözümüze bir haber ilişti bugünkü Liberation'da. Sizinle paylaşmadan edemedik. Efendim, Iranlı yöneticıler Iranlı bir res- sama 8.5 milyon dolar teklıf etmişler. "Yoksa onlar da mı yaratıcılara destek olmaya karar verdiler!" diye heyecanlanmayın herrten. me- ğer şimdilerde Monaco'da yaşayan Andrevv Vica- ri adlı ressamın, Vahabi hanedanından gelen din büyüklerini yansıttığı tuvallerinı (70'li yıllarda yapıl- mış bu tablolar) satın alarak yakmak istiyorlarmış. Böylece, dünya bir günahtan kurtulacakmış .(Ina- nıp inanmamak size kalmış, biz AFP'nin yalan- cısıyız.) Işte böyle, ateşli günler yaşıyoruz vesselam... Sarı Zeybek tiyatro sahnesmde • KüJtür Servisi - Can Dündar'ın "San Zeybek'" isimli belgeselinin 1997-98 tiyatro sezonunda sahnelenmesi için çalışmalara başlandı. Nezihe Araz'ın oyunlaştırdığı "San Zeybek", Hakan Altıner tarafından Tiyatro Bakış'ta (eski Talimhane Sahnesi) sahnelenecek. M. Kemal Atatürk rolünü Haluk Kurdoğlu, lsmet lnönü'yü Hadi Çaman, Zübeyde Hanım'ı Tomris Oğuzalp, Latife Hanım'ı ise Sermin Hümeriç canlandıracak. Çocuk Deng tiyatroda • ŞANHGAY (AA) - Çin yurttaşlanna ülkenin büyük reform önderi 'Deng Şiaoping'i tanıtmak ve yurtseverlik aşılamak için, önderin çocukluk ve ilk gençlik yaşarmm konu alan bir oyun, Şanghay kentindeki bir tiyatroda sahneye konuldu. "Çocukluğunda Deng Şiaoping" adını taşıyan 7 bölümlük yapıt, Çin'in en büyük şehri ve sanayi merkezi Şanghay kentindeki Çocuk Tiyatrosu'nda bu hafta başında sahnelenmeye başlandı. Şanghay Çocuk Tiyatrosu, ülkenin karşı karşıya olduğu 'kültürel kirlenme' ortamında, Çin çocuklannın zihinlerine küçük yaşlardan başlayarak 'verimli yurtseverlik tohumlan ekilmesini' amaçlıyor. Hiçbir zaman devlet başkanlığı yapmayan "Uzun Yürüyüş"e dayalı siyası kariyerinde genelkurmay başkanlığı ile kısa dönem başbakanlık yapmış olan Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) üst düzey yöneticisi Deng Şiaoping'in, Çin'de ekonomiyi geliştiren fıkirleri ve soylu kişiliği oyunda ışleniyor. BUGÜN • RUMELÎHİSARI'nda bu akşam saat 21.00"de Emel Saym'ın konseri dinlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle