Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Otomobi! ithaline
düzenleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hazine Müsteşarlığı,
otomobil üreticisi
firmalann yeni
modellerden üretime
geçmeden l yıl önce,
kapasitelerinin yüzde 5'i
kadar miktan ortak
gümrük tarifesi
oranlanndan ıthal
edebilmeleriyle ilgili
ölçütleri belirledi.
Buna göre. yıllık 100 bin
adet üretım kapasitesıne
sahip yatınm. tek aşamada
gerçekleştirilmesı
dunımunda. teşvik
belgesinde öngörülen
harcamalann en az yüzde
30'unu gerçekleştırmek
gerekıyor. Birden çok
aşamada
gerçekleştirilmesi
dunımunda yatınmın ılk
aşamasında toplam
harcamalann yüzde
20'sini gerçekJeştirmek ve
bu aşamanın da en az
yüzde 50'sini tamamlamış
olmak hükme
ba|landı.
Ham çelik
üretimmde artış
• ANKARA (AA) -
Türkiye'nin ham çelik
üretimi, bu yılın ilk
yansında geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 5
oranında artış gösterdi.
Demir Çelik Üreticileri
Derneği'nin temmuz ayı
raporunda yer alan
verilere göre, bu yıl ocak-
haziran döneminde. ham
çelik üretimi 6 milyon
765.4 bin ton oldu.
Önceki yılın aynı
döneminde, 6 milyon
454.9 bin ton ham çelik
üretimi gerçekleşmişti.
Bu yıl ocak-haziran
döneminde, ark ocaklı
kuruluşlann toplam
üretımdeki payı yüzde
61.7, entegre tesislerin
payı ise yüzde 38.3 oldu.
334 milyon ton
taşkömürii
• ZONGULDAK (AA)
- Türkiye Taşkömürii
Kurumu (TTK) Genel
Müdürlüğü verilerinden
derlenen bilgiye göre,
Üzülmez. Kozlu,
JK&radon, Armutçuk ve
'Amasra kömür üretim
bölgelerinde, istatistik
tutulmaya başlanan 1942
yılından itibaren, 55 yılda
334 milyon 788 bin 917
ton tüvönan
(temizlenmemiş ve
vıkanmamış) üretim
gerçekleştırildi. Aynı
sürede. tüvönan kömürün
yıkanması sonucunda elde
• edilen 203 milyon 64 bin
ton satılabilir kömür
üretimi yapıldı. Verilere
göre. Zonguldak
ocaklanndaki üretim
rekoru. 1974 yılında, 8
milyon 545 bin ton kömür
çıkanlmasıyla sağlandı.
İTB'den iktisadi
rapor
• İZMİR (AA) - Izmir
Ticaret Borsası (İTB)
"1996 İktisadi Raporu"nu
yayımladı. İTB Başkanı
Hasan Özmen yaptığı
yazılı açıklamada, 1996'da
genel olarak Türkiye
ekonomisinde ve özel
olarak tanm sektöründeki
gelişmelerin
değerlendirilmesinde
geleceğe umutla bakmayı
sağlayacak yönlerin
oldukça sınırlı olduğunu
ifade etti. Özmen, tanm
sektörüne önem
venlmemesinin.
kaygılannın temel nedeni
olduğunu vurgulayarak,
"Ülkemizde uygulanan
tanm politikalan daha çok
politik konjonktüre göre
belirlenmekte. daha çok
seçim dönemlerinde
hatırlanan tanm sektörü,
diğer zamanlarda
unutulmaktadır"' dedi.
Bosna, Menkez
Bankası kurdu
• SARAYBOSNA (AA)
- Bosna Federasyonu
Merkez Bankası önceki
günden itibaren faaliyete
geçti. Banka. siyasi
liderlerin ortak bir para
biriminde anlaşamaması
nedeniyle işlemlerini
elektronik parayla
yürütecek. Bosna
Federasyonu Merkez
Bankası Başkanı Serge
Robert'in yaptığı
açıklamaya göre Bosna
Merkez Bankası, (
işlemlerini elektronik
olarak sürdürecek. Bosna
. Federasyonu Müslüman,
Hın'at ve Sırp tarafı
liderleri, savaş sonrasının
yeni merkez bankasının
kurulmasına haziran
ayında karar vermişlerdi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni kalkındırma projelerine hız kazandınlıyor
GAP içîn yeni örgülleıımeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet, Güneydoğu
Anadolu Projesi (GAP) İcapsa-
mında Bölge Kalkınma Teşki-
latı"nın kurulmasını planlıyor.
Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih
Yıldırım tarafından hazırlanan
ve 15 gün içinde Bakanlar Ku-
rulu'ndan geçirilerek TBMM'ye
sunulması beklenen yasa tasan-
sı taslağında, Bölge Kalkınma
Teşkılatı, GAP Müsteşarlığı ve
Merkez Bankası nezdinde müs-
teşarlığa bağlı GAP Fonu'nun
kurulması öngörülüyor.
Taslakta, GAP Bölge Kalkın-
ma tdaresi Teşkilatı'nın kurulma-
sını hükme bağlayan 318 sayılı
Kanun Hükmünde Kararna-
me'nın (KHK) yasalaşmasının
öngörüldüğü belirtildi.
GAP Bölge Kalkınma tdare-
si Teşkilatı'nın bölgenin topye-
kûn kalkınması için mali kay-
K u r u l a c a k f o n u n k a y n a k l a r ı
• Başbakanlık bütçesinden fona
aktarılacak ödenek.
• Kamu Ortaklığı Fonu ile Toplu Konut
Fonu'ndan Bakanlar Kunılu'nca aktanlacak
ödenekler.
• Sulama yannmlannın geri
ödenrnesinden elde edilecek gelirler.
• lç ve dış krediler ile her türlü bağış ve
yardımlar.
• Bakanlar Kurulu'nca diğer fonlardan bu
fona aktanlacak gelirler üe Tanıtım
Fonu'nun yıllık gelirinin yüzde 10'u.
• Hidroelektrik santrallanndan üretilen
elektrik enerjisi satış tutarlan üzerinden
Bakanlar Kunılu'nca belirlenecek pay.
• Faiz. hizmet, kira ve sair gelirler.
naklar ve mekânın etkin kulla-
nımını amaçladığı \Tirgulanan
taslakta, "Bölgenin hızlı ve et-
kin kaynakkullammısuretiv-
le kalkındırılabilmesi için ge-
rekli planlama. programla-
ma, projelendirme. uygulama
ve koordinasyonu sağlamak
üzere yeni bir yapılaşmaya ve
kadrolaşmaya gidilmesi sure-
tiyle 388 sayılı KHK'nin ya-
salaştınlması öngörülmüştür"
dendi.
Taslakta GAP Bölgesi'nin
Adıyaman, Batman, Diyarbakır.
Gaziantep. Kilis, Mardin, Siirt.
Şanlıurfa ve Şırnak illennden
oluştuğu, ancak yeni kentlerin
kunılması dunımunda bu ille-
rin de proje kapsamına alınaca-
ğı vurgulandı. GAP Bölge Kal-
kınma Teşkilatı'nın GAP Yük-
sek Kurulu ve GAP Müsteşarlı-
ğı'ndanoluştuğukaydedilen tas-
lakta, "GAP Bölgesi'nde, 1580
sayılı Belediye Yasası ve 3194
sayılı İmar Yasası ile diğer ya-
saların ilgili idarelere verdik-
leri imar planlama ve altyapı-
ya ilişkin hak ve yetkiler GAP
Müsteşarlığı'na devredilmiş
sayılır" dendi.
Taslakta, GAP Bölge Kalkın-
ma Teşkilatı'nın Milli Eğitim
Bakanhğı. Tanm ve Köyişleri
Bakanhğı ile koordineli olarak
çalışarak bölge halkının tanm-
sal alandaki eğıtım düzeyınin
yükseltilmesi ve her derecedeki
eğitim kurumlannrn açılması ön-
görüldü. GAP Müsteşarlığı'nın
mevcut kadrolannıniptaledile-
rek yeni kadrolann oluşturulaca-
ğı bildirilen taslakta şöy le den-
di:
"GAP MüsteşarlığYnda kad-
ro ve görev unvanları değiş-
meyenlerin hiçbir işleme ge-
rek kalmaksızın yeni kadrola-
rına atanmış sayılması, kadro
ve görev unvanları değişenler
ya da kaldırılanların yeni kad-
rolara atanıncaya kadar du-
rumlarına uygun işlerde gö-
revlendirilmeleri, mevcut aylık,
ek gösterge ve her türlü hak-
larının yeni kadrolara atanın-
caya kadar şahıslarına bağlı
olarak saklı tutulması hükme
bağlanmaktadır."
Bavul ticareti
kayda alınıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye
Bakanhğfmn bavul
ticaretınin kayıt altına
ahnması amacıyla başlattığı
"satış yetkisi" uygulaması
için başvuran 751 kişiden
655'inebelge verildi.
Bavul ticaretini kayda
alacak KDV bürolannın
ise. Maliye Bakanhğı ile
Gümrük Müsteşarlığı
arasındaki anlaşmazlık
nedeniyle faaliyete
geçemediği bildirildi.
Maliye Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre,
bavul tıcaretinin kayda
alınmasına yönelik
çalışmalann başlamasından
bu yana toplam 751 kişi ve
kuruluş defterdarlıklara
başvuruda bulundu.
Bavul ticareti kapsamında
satış yapmak amacıyla
başvuran 751 kişi ve
kuruluştan 655'ine yetki
belgesi verilirken. yetki
belgesi verilen iller
arasında tstanbul ilk sırayı
aldı.
Istanbul'da421 yetki
belgesi verilirken,
Trabzon'da 55, Izmir'de 30.
Rize'de22, Edirne'de 11,
Samsun'da 5, Artvin'de 3,
Antalya'da 2 kişi ve kuruİuş
yetki belgesi aldı.
Yetki dağıtılıyor
Maliye Bakanlığf nın bavul
ticaretini kayıt altına alma
çalışmalan çerçevesinde
yetki belgesi dağıtma
işlemleri sürerken, bavul
ticaretini kayda alacak olan
KDV bürolan ise Maliye
Bakanhğı ile Gümrük
Müsteşarlığı arasındaki
anlaşmazlık nedeniyle tam
olarak faaliyete
geçirilemiyor.
Gümrük Müsteşarlığı
yetkilileri, mevcut
düzenlemeye göre 1 'i
defterdarlıklardan, 1 'i de
gümrük müdürlüklerinden
olmak üzere 2 kişiden
oluşan KDV bürolannda
Maliye'den temsilci ,,
bulunmasına karşı ."• ? ..
çıkıyorlar. Bavul ticareti yapanlar defterdarlıklara başvurmaya başladılar.
Tekelleşmeye karşı önlemANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Top-
lam pazar paylan piyasanın yüzde 25'ini
aşan veya bu oranı aşmasa bile toplam ci-
rolan 10 trilyon lirayı aşan teşebbüslerin,
birleşme ve de\Talmalarda Rekabet Kuru-
lu'ndan izin almalan hükme bağlandı. Re-
kabet Kurulu'nun yayımladığı tebliğde, bir
alanda tekelleşme yaratan veya bir tekel-
leşmeyi güçlendiren ve bunun sonucunda
ülkede veya bir bölgesınde etkin rekabeti
önemli ölçüde engelleyen birleşme veya
devralmalann yasaya aykın olarak değerlen-
dirilerek izin verilmeyeceği belirtildi.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda ya-
yımlanan "Rekabet Kurulu'ndan İzin
Ahnması Gereken Birleşme ve Devrala-
malar Hakkında Tebliğ"de. birleşme ve
devralmalann hukuksal geçerlilik kazana-
bilmesi için kuruldan izin ahnması gerek-
tiği kaydedildi. Tebliğe göre herhangi birte-
şebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbü-
sün mal variığını veya ortaklık paylannın tü-
münü veya bir kısmını devralması veya ta-
raflarla ortak girişim arasındaki rekabeti sı-
nırlayıcı amacı-etkisi olmayan ortak giri-
şimciler (joint-venture) de Rekabet Kuru-
lu'nun iznine bağlı olacaklar. Tebliğde, pa-
zar payının veyacironun hesaplanmasında
teşebbüslerin ilgili ürün pazanndaki pazar
paylannın toplamının veya cirolannm ta-
mamının esas alınacağı belirtildi.
Rekabet Kurulu'nun, "Anlaşmaların,
Eylemlerin ve Teşebbüs Birliği Kararla-
rının Bildiriminin Usul ve Esaslan Hak-
kındaki Tebliği"nde de anlaşma, uyumlu
eylem ve teşebbüs birliği kararlannın ya-
pıldıklan tarihten en geç bir ay içinde Re-
kabet Kurulu'na bildirileceği karara bağ-
landı.
Fındık alımları
Uretici
sevindi
ihracatçı
uzuldu
ANKARA (AA) - Başbakan
Mesut Ydmaz tarafından önce-
ki gün açıklanan 400 bin lırahk
fındık alım fiyatına hem olum-
lu hem olumsuz tepkıler geliyor.
Rekor fiyat üreticiler arasında
sevinçle karşılanırken ihracatçı-
lar ise fiyatın olumsuz etkiler
yaratacağını kaydediyorlar.
lstanbul İhracatçı Birlıkleri
Fındık thracatçılan Birliği (FtB)
Başkan Vekili Hakkı Uzan, bu
alım fiyatı ile fındığın ihraç fi-
yatının en az 470 dolar düzeyin-
de olması gerektiğine dikkat çek-
ti. Türk fındığının en büyük alı-
cısının AT ülkeleri olduğunu ha-
tırlatan Uzan, bu fiyatlann ts-
panya ile Italya üreticisine yara-
yacağını öne sürdü. Uzan, fındık
alımlan için Fiskobirlik'e 30 tril-
yon lıra kaynagın zamanında sağ-
lanmayıp Fiskobirlik'in peşin
ödeme yapamaması halinde üre-
ticilerin fındığı tüccann ayağına
gidip 350 bin liradan satmaya
. çalışacağına dikkat çekti.
ÎİB FtB Yönetim Kurulu üye-
si Tahsin Tokgöz de, fındık ih-
raç fiyatının yükselmesi haiinde
çikolata üreticilerinin bademi
tercih edeceğini söyleyerek fın-
dık üretim alanlannı daraltma
politikasını olumsuz etkileyebi-
leceği konusunda uyardı.
Buna karşılık üreticiler ol-
dukça memnun. Türkiye Ziraat
Odalan Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Faruk Yücel, fındık fi-
yatının akıllı politıkalann ürü-
nü olduğunu söyledi. 1994 yı-
lından beri fındık fiyatlannın
1.50 dolardan 2 dolara kadar çık-
tığını anımsatan Yücel, zaman-
la bu rakamın 2.30 dolara kadar
yükseleceğini belirtti.
ÇÎFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMÎ
Konyalı Artık Bıığday EkmiyorKONYA - Tanm dünya ülke-
lerinin hemen tamamında bü-
yük bırgelişme içinde. Yeni ya-
tınmlar, yeni teknolojiler... Bü-
yük barajlar, sulama istasyonla-
n, göletler... Tarladan bir kilo da-
ha fazla ürün alabilmek için ade-
ta savaş veren uzmanlar... Ma-
liyeti düşürebilmek ve verimi art-
tırabilmek için yapılan araştır-
malar... Hele Batılı ülkelerde tüm
altyapılar tamamlandığı halde,
yenileri için harcanan akıl almaz
paralar... Birçok ülkede çöllere
kadar uzatılan su kanallan... Ye-
raltı, yerüstü suları... Bizim dışı-
mızdaki ülkeler tanma yatınm
yapmaya doyamıyor!..
Türkiye'de ise tam tersi bir an-
layış ve gelişme var. Bazı bölge-
lerbakımsızlıktan, bazı bölgeler
hastalıktan, bazı bölgeler desu-
suzluktan kırılıyor. 17 yıl önce-
sine kadar büyük bir gelişme
içinde olan tanm, ne yazık ki ar-
tık çökme noktasında. Geçmiş
yıllarda 800 kiloya kadar buğday
alınabilen tarlalarda şimdi 300 ki-
lo verim, çiftçilerimizi sevindir-
meyeyetiyor...
Dıllere destan Konya Ovası bi-
le artık çölleşmış. Türkiye'de
tüm buğday üretıminin en azın-
dan altıda bırini, hatta beşte bi-
rini yetiştiren ovalar adeta çorak-
laşmış. Bazı yörelerde buğday
üretimi dekar başına 100 kiloya
düşmüş. insanın inanası gelmi-
yor. Tanmdan başka geliri olma-
yan kentler, kasabalar, köyler
fakirleşmış. 800 veya bin dekar
arazısı, 100 ile 150 koyunu olan
çıftçiler geçim sıkıntısı çekiyor.
Ayakta kalabılmek için zorlanı-
yor... Birçoğu yüksek faizlı borç-
ların altında ezilip gitmişler. In-
sanlanmız parasızlıktan kıvranı-
yor. Kasaba ve köylerde açlık
var... Karnı doymayan, üst baş
alamayan insanlanmız, ortalık-
ta ışsiz güçsüz dolaşıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası
Genel Başkanı Prof. Gürol Er-
gin ve CHP milletvekili Nezir
Büyükcengiz ile birlikte Kon-
ya'nın büyük bir bölümünü içı-
ne alan 4 günlük gezide gördü-
ğümüz manzaralardehşet veri-
cı. ilkgün Ankara'nın Polatlı'sın-
dan, Konya'nın Akşehir ilçesine
kadar geçtiğimız tüm bölgeler-
deyaşayan insanlanmız, ne ya-
zık ki kaderine terk edilmış gi-
bi... Yunak, Tuzlukçu ilçelerinde
ve köylerinde çiftçilikle geçinen
gın, Sarayönü, Kadınhan, Ci-
hanbeyli ve Kulu'da da durum
bu ikı ilçeden farksız.
Hububat ambarı olarak ün
yapan Konya bölgesınde artık
buğday ekimi yan yanya azalmtş.
Çeşıtlı hastalıklar, susuzluk ve
düşük taban fiyatları, hele dev-
letın ilgisizliğı çiftçilerı canından
bezdirmiş. Uç yıldan berı süren
süne ve kımıl buğdayları tahrıp
etmiş. Verim beklenenin çok al-
tında olmuş. Kalite de düştüğü
için üreticı buğdayını satacak
yer bulamamış. Devlet de has-
talıklarla başa çıkamayınca üre-
ticiler buğdaydan vazgeçerek
nm işletmesi arasında oldukla-
rı halde buğday tohumlukları-
nın bozulduğunu ve yenileye-
mediklerinı belirtiyorlar...
Konyalı çiftçilenn sorunlannı
şöyle sıralamak mümkün:
1. Sulu tanm yapılamıyor.
Konya ovalarını sulama projesi
bir an önce gerçekleştirilmeli ve
tüm ilçelerde yeraltı ve yerüstü
sularını devreye sokacak ön-
lemler alınmalıdır.
2. Üç - dört yıldan beri buğ-
day tarlalarında süne ve kımıl
büyük tahribat yaptı. Yeterli mü-
cadele yapılamadığı için buğ-
day venmi ve kalitesı çok düş-
H
ububat amban olarak ün yapan Konya bölgesinde artık buğday ekimi yan
yanya azalmış. Çeşitli hastalıklar, susuzluk ve düşük taban fiyatlan, hele
devletin ilgisizliğı çiftçileri canından bezdirmiş. Üç yıldan beri süren süne
ve kımıl buğdaylan tahrip etmiş. Verim beklenenin çok altında olmuş.
Kalite de düştüğü için üretici buğdayını satacak yer bulamamış. Devlet de
hastalıklarla başa çıkamayınca üreticiler buğdaydan vazgeçerek arpaya yönelmiş.
insanlarımızın nası! yaşadıkları-
na hayret etmemek mümkün
değil. Araziler miras yolu ile kü-
çülmüş. Susuzluk, gübresizlik,
ürünlerimizi saran çeşitli hasta-
lıklar, bakımsızlıklar, verimi he-
men hemen sıfırlamış... Başka
bölgelerde yılda iki verim şağ-
lanırken, Konya'nın birçok ilçe-
sinde ancak 2 yılda bir verim
alınabiliyor. Tarlaları bir yıl na-
dasa bırakmak ve ertesi yıl ek-
mek gerekiyor.
Aksi halde, değtşen bir şey ol-
muyor, her yıl eken dekar başı-
na 100 kilo alabilıyorsa, iki yıl-
da ekilen tarlalarda da verim 200
kıloyu buluyor. Yunak ve Tuz-
lukçu'ya geldiğiniz zaman bu
gerçeğı yaşıyorsunuz. Tabii II-
arpaya yönelmiş. Böylece, ba-
zı bölgelerde yüzde 70'i, hatta
80'i bulan buğday ekımı, bu yıl
yüzde 10'lara düşmüş. Buna
karşılık arpa ekimi yüzde 90'la-
raçıkmış...
Konya bölgesinde geçmiş yıl-
larda yıllık buğday üretimi 3 mil-
yon tonun üstünde olduğu hal-
de, bu yıl ancak 1 milyon 500 bin
ton civarında ürün beklenıyor...
Bunun da en azından 500 bin to-
nu kalitesiz...
a Konya ilçelerinde görüştüğü-
müz çiftçilenn hemen hepsi to-
humluklardan yakınıyor. Eskı-
yen tohumların zamanla deje-
nere olduğu ve verimi büyük öl-
çüde etkilediği ılerı sürülüyor.
Orneğın Yunaklılar, ikı büyük ta-
tü. Çiftçi çok zarar gördü. Bu
nedenle, devlet buğdayda gö-
rulen hastalıklarla ciddi bıçimde
ilgilenmelı ve mücadele etmeli-
dır. Aynca çiftçi hastalıklann so-
na erdiğıne ınandırılmalıdır. Ak-
si halde Konya'da buğday eken
çiftçi kalmayacaktır.
3. Konya'da hayvancılık bit-
ti sayılır. Büyuk ve küçükbaş
hayvan sayısı çok azaldı. Bu gi-
dişle kısa süre sonra belki de
hayvancılık hiç kalmayacak,
Konyalı bile dışardan hayvan
getirtmek zorunda kalacak. Bu-
nun en önemli nedeni, ureticile-
rın et ve sütlerıni maliyetinın çok
altında satmak zorunda kalma-
sıdır. Yapılacak iş, süt ve et pi-
yasasını ozel sektörün elinden
kurtarmaktır. Devlet, üreticileri
bir kooperatif çatısı altında bir-
leştirmeli, süt ve et sanayılerinı
onlara kurdurmalıdır. Bunun için
özelleştirilen SEK, Et-Balık Ku-
rumu ve Yem Sanayi örnek alın-
malıdır.
4. Bazı bölgeler şeker fabrı-
kalarına çok uzak. Bu nedenle
pancar üreticileri hem çok faz-
la nakliye ücreti ödemek zorun-
da kalıyor, hem zamandan kay-
bı oluyor. Üstelik nakliyeye ve-
rilen paralarla birkaç şeker fab-
rikası kurmak mümkün. Bu ne-
denle iyi araştırmalar yapılarak
Konya'da pancar ekimi yüksek
olan yerlerde birkaç şeker fab-
rikası daha kurulmalıdır... Dev-
let bu konuda zorluk çıkarmak
yerıne yardımcı olmalıdır...
5. Tarımda kullanılan elektri-
ğin fiyatları çiftçinin dayanma
gücünü aştı. Çiftçiye bu konu-
da rahatlık verebilmek için elekt-
rik ücretlen düşürülmelidir, Ay-
rıca elektrik faturaları, pancar
paraları ödendikten sonra tah-
sil edilmelidir. Zıra başka za-
manlarda çiftçinin ödeme gücü
yoktur.
6. Son zamlardan sonra pan-
cara verilen 11 bin lira değerini
kaybetmiştır. Şu sıralarda yapı-
lan hesaplara göre pancann ma-
liyetı 15 bin lirayı geçmektedır.
Ürün bedelleri de genellikle ni-
san ve mayıs aylannda öden-
mektedir. Bu çiftçiyi perişan et-
mektedir. Bu nedenle pancara
verilen 11 bin lira mutlaka 18
bin liraya çıkarılmalı ve buğday-
da olduğu gibi ürün bedelleri de
peşın ödenmelidır... Aksi halde
mazotu 90 bin liraya, gübrenın
kılosunu da 55 bin liraya alarak
çiftçilik yapmak mümkün değıl-
dir... •
BENCE
IZZETTIN ONDER
Sevgili Artun'u Anarken
"Bir ülkenin sermaye birikiminin kumarhane
benzeri faaliyetlerin yan ürünü olarak gerçekleş-
tirilmeye çalışılması sağlıklı biryol değıldir."
Keynes'in 1936 yılında yayımladığı ünlü kita-
bından yapılan bu alıntı, kısmen Türkiyenin ka-
pitalist sermaye birikimini sağlamada, hatta ge-
lir dağılımını düzeltmede ümit bağladığı borsa ku-
rumununyerini verolünü bizehatırlatırgibi... Key-
nes, eserinin bir yerinde "Kumarhanelere girişin
kamu yararı açısından sınırlandınlması gerektiği gi-
bi, borsalann da aynı kurala tabi olması düşünü-
lebilir" cümlesine yer vererek her şeyi kendine öz-
gü bir vurdumduymazlık havası içinde kullanım
alanına sokan Türkiye'ye ışık tutar gibi...
Her mahallede birkaç borsazengini yaratan bu
kurum, bu yönü ile ufak tasarruflan yatırıma sevk
eden değil. fakat sermaye kazançlarının dahi
önemli bir bölümünü lüks yaşam ve tüketime yön-
lendiren bir görüntü sergilemektedır. Aşırı spekü-
latif kazanç amacı güden Amerikalı yatırımcıların
Wall Street'i ne hale getirdiğini Keynes, yine ay-
nı eserinde şöyle anlatmaktadır:
"Wall Street'in büyük dehalannın farklı hedef-
lere yöneldiği düşüncem doğru ise, gerçek sos-
yal amacının tasarruflan gelecekteki kazanç ola-
rak en yüksek getin sağlayacak alanlara yöneltmek
olması gereken Wall Street'de elde edilen başa-
n, 'bırakınızyapsınlartürü kapitalızm'/npaf/aMa-
zanımlanndan biri olarak kabul edilemez. Finan-
sal yatınmcılann bu eğilimi, başarılı bir örgüt ya-
pısına kavuşturulmuş olan 'likit' yatınm piyasala-
nnda dahi kolaylıkla önü alınabilir olmaktan uzak-
tır. Wall Street ile karşılaştırıldığında, Londra Bor-
sası 'nın daha az günahkâr olması, ulusal karakter
farklılıklarından çok, ortalama Ingiliz vatandaşının
Londra Borsası'na girmesinin, ortalama Amerikan
vatandaşının Wall Street'e girmesinden daha güç
ve malıyetli olmasından kaynaklanmaktadır."
Keynes'i okurken, liberalizm, serbest piyasa,
demokrası vb. yuvarlak ifadeleri peşpeşe takarak
"katar edebıyatı" yapanların ne kadar ham oldu-
ğunu anlıyor insan.
Geçen hafta kaybettiğimiz Tuncay Artun, ış-
te böylesine sığ bir toplumda, böylesine zor ve
girift ilişkiler içındeki piyasanın patronu idi, hem
de öyle inanıyorum ki, kendi inancı ve düşünce-
sinın tersıne olarak... Artun, yüreği ve kafası ile bu
olumsuzluğu da olumlu bir raya oturtmada fev-
kalade başarılı olma yolunda ilerliyordu.
Tuncay Artun'u çeşitli toplantılarda gördüm, fa-
kat iki toplantıda kendısini tanıdım. Hatta diyebi-
lirım ki bu ikı toplantıda karşılıklı tanıştık. Bu ta-
nışmamız sonucunda kafa ve yürek olarak çok şe-
yi paylaştığımızı anladık. Bu paylaşım ve yakın-
laşmanın sıcaklığını hayatım boyunca taşıyaca-
ğım.
Artun, kısa hayatına sığdırdıklarını geride bıra-
kırken, toplumuna en önemli mesajı hayatının en
son haftasında verdi. Girişilen eğitim seferberli-
ği. kuşkusuz, her yönü ile tartışılabilir ve tartışıl-
malıdır da... Bu konuda Artun'un yapmış olduğu
önemli katkı, bu toz duman içinde eğitim konu-
suna verdiği önemi vurgulaması olmuştur.
Dünyaya cepsiz gelen ve dünyadan da cepsiz
gidecek olan insanoğlu, kafasının ve yüreğinin
taşıması gereken sorumluluktan kaçınamaz. Işte
Artun hayatının son haftasında, birçok insanın
Artun'unkinden çok daha uzun hayatı boyunca ya-
pamadığı şeyi yaptı. Artun, kafası ve yüreğinin so-
rumluluğunu yerine getirdi. Şimdi sıra bizde. Biz
bu görevi, sadece kendi yaşantımızı anlamlı kıl-
mak için değil, fakat ülkemizi ve ınsanlığı karan-
lığa çekmek isteyenlerin de yoluna ışık tutmak
için yapmak zorundayız.
Bakanın yolsuzluk isyanı
Emlakbank dosyası
incelemeye almdı
SEBAHAT
K.\RAKOYUN
ANKARA - Devlet
Bakanı Refaiddin
Şahin, bakanlığına bağlı
Emlakbank'taki
yolsuzluk iddialanyla
ilgili soruşturma
başlattı. Bakan Şahin,
Anadolu Bankası ile
birleştikten sonra Emlak
Bankası'nın iç
bünyesinde bozulmalar
başladığına dikkat çekti.
O dönemden itibaren
bilançolan incelemeye
aldıklannı kaydeden
Şahin. "Aydm
Ayaydındönemi de
bunun içinde.
Bankanın elinde 30 bin
konut stoku olduğu
halde yeni ihaleler
açılmıştır. Bayramoğlu
ve Lodumlu gibi
bölgelerde müfettiş
raporları ve KİT
Komisyonu
kararlarına rağmen
ihaleler açılmıştır. Bu
ihanettir" dedi. Şahin,
"100 trilyonu ana para
olmak üzere toplam
250 trilyonun
buharlaştığını"
söyledi. DTP
Gnıbu'nun basına
kapalı bölümünde partili
bakanlar,
milletvekilerine bilgi
verdiler. Alınan bilgiye
göre Devlet Bakanı
Refaiddin Şahin.
Emlakbank'ın "Dar
gelirli \atandaşların,
dul ve yetimlerin ev
sahibi olması için"
kurulduğunu belirterek
"Buna karşılık
yetimlerin lıakkının
hortumlandığı bir
banka haline
gelmiştir" diye
konuştu. Anadolu
Bankası ile birleştikten
sonra Emlakbank'ın ıç
bünyesinde bozulma
başladığını savıınan
Şahin, sözlerinı şöyle
sürdürdü: "Bülent
Şemiler ve Engın Cıvan
da Anadolu
Bankası'ndan
gelmişlerdir.
Emlakbank'ın bu
dönemden itibaren
bilançolarını
incelemeye başladık.
Aydın Ayaydın dönemi
de bunların içinde.
Bankanın elinde 20
bini lüks 30 bin konut
stoku olduğu halde
yeni ihaleler açılmıştır.
Geçen dönem
Bayramoğlu ve
Lodumlu gibi
bölgelerde müfettiş
raporlarına \e KİT
Komisyonu
kararlarına rağmen
ihaleler açılmıştır. Bu
ihanettir. Emlakbank
1.5 trilyon kâr etti
diyorlar. Fakirin
fukaranın cebinden
toplanan 100 trilvonu
ana para olmak üzere
toplam 250 trilyon
buharlaşmış. Bunun
neresi kâr? 'Toplu
Konut'a aıt nemalan
ver'dediğimde, genel
müdür, 'Banka batar"
dedi." Şahin'in, yüzde
30 ön ödemesi yapılmış
ıhaleleri durdurduğu,
Emlak Bankası Genel
Müdürü'nün görevden
ahnması ve yenne
atama yapılmasıyla ilgili
karamameyi de
hazırladığı bildirildi.
J