Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Kurumu'nun üyeleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, Basın tlan Kunımu Genel Kurulu'nun 7 üyesini değiştirdı. Yeni üyeler; Başbakanlık'tan Müsteşar Yaşar Yazıcıoğlu ve Müsteşar Yardımcısı Selçuk Polat, Adalet Bakanlığı'ndan Müsteşar Uğur Ibrahimhakkıoğlu, Içişleri Bakanlığı'ndan Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Maliye Bakanlığı'ndan Müsteşar Erdoğan Öner, Bayındırlık ve lskân Bakanlığı'ndan Basın ve Halkla Ilişkiler Müşaviri Mehmet Balıkçıoğlu ıle Kültür Bakanlığı'ndan Müsteşar Yardımcısı Hüner Tunce oldu. Erbakan'dan hükümete eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başİcanı Necmettin Erbakan, partisinin grup toplantısmda, Başbakan Mesut Yılmaz'dan "Onbaşı Mesut" diye söz ederek "Çavuş Baykal'dan emır alacaksın. çıkacaksm 'Benim iktidanm' dıyeceksin. Karikatür bu, karikatür" dedi. Hükümetin 8 yıl tasansıyla Kuran kurslannı da tatil günleriyle sınırlayarak ortadan kaldırmayı amaçladığını öne süren Erbakan, "Şimdi ezanla uğraşıyorlar. Tıpkı Halk Partisi'nin dönemi gibı. Her eceli gelen böyle olmuştur" diye konuştu. RP Manisa Milletvekili Bülent Annç ise partisini eleştirerek "Partiyi, Milli Gençlik Vakfi'nı (MGV) kapatacaklar. Biz sadece 8 yılın peşine takıldık" dedi. Prof. Dr. Çeçen toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Kan kanseri nedenıyle tedavi gördüğü tÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde geçen cuma günü yaşamını yitiren tTÜ Inşaat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Kâzım Çeçen, Şişli Camii'nde dün öğleyin kıltnan namazdan sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi: Törene Prof. Dr. Kâzım Çeçen'in eşi lclal Çeçen, kızlan Ferhan ve Ayşe, Erdal tnönü ile tTU'ye bağlı çeşitli fakültelerin öğretim üyeleri katıldı. 'BirHak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sergiledikleri "Bir Hak Düşmanı" adh oyunda '"halkı devlet kuvvetlerine karşı silahlı mücadeleye teşvikettikleri" suçlamasıyla haklannda dava açılan 'İzmir Fetih Sahnesi" tiyatro grubu elemanlannın yargılanmalanna devam edildi. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Mehmet Vahi Yazar, Zekeriya Özen, Fuat Başanlı. Nazmi Kar ve Osman Yavuz ile avukatlan katıldı. RP süpgünleri geri dönüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Hasan Gemici, REFAHYOL döneminde Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) çalışırken sürgün edilen 50 kadm bürokrattan büyük bölümünün görev yerlerine döndürüldüğünü bildirdi. Gemici. SHÇEK'e bağlı Gazi Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan ve Devlet Parasız Yatılı ve Bursluluk Sınavı'nda başanlı olan öğrencileri makamında kabul etti. gözaltına tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ûzgürlük ve Dayanışma Partisi) Keçiören llçe Yönetim Kurulu üyesi Özgür Dedeoğlu'nun, önceki gece Terörle Mücadele Müdürlüğü'ne bağlı polislerce gözaltına alındıktan sonra dün savcılığa çıkanlmadan serbest bırakıldığı bildirildi. ÖDP Ankara II Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Dedeoğlu'nun keyfı ' biçimde gözaltına alınmasmı partımize yönelik bir saldın olarak görüyorjz" denildi. Bakanlar Kurulu'nda öğrenci kredilerinin yüzde 100 arttınlması benimsendi Dokımulıııazhk sınırlanıyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Bakanlar Kurulu, mılletve- killerinin yaru sıra başbakan, ba- kanlar ve yüksek yargı organla- nnın üyelerinin de dokunulmaz- lıklanrun smırlandınlmasına yö- nelik anayasa değişikliği için ha- reketegeçmeyekararverdi Ada- let Bakanı Oftan Sungurhı tara- findan hazırlanan değişiklık öne- nlen, partı grup başkanvekillen- ne sunularak gerekli imzanın saglanması içın destek istenecek. Kurul, öğrencı kredilerinin de yüzde 100 arttınlmasını benim- sedi. Bakanlar Kurulu, dün Başba- kan Mesut Yılmazbaşkanlığmda toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, Adalet Bakanı Sun- gurlu, dokunulmazlıklann sınır- landınlması ıçin yasa önerileri hazırlıklan hakkında bilgi verdi. Toplantıda, önerilerin desteklen- mesi benimsendi. TBMM'de temsil edilen partilerin grup baş- kanvekillerine, hazırlanan öneri- ler sunularak anayasa değişikli- ği için gerekli 184 imzanın top- lanması için destek istenecek. Önerilere göre anayasanın mil- letvekili dokunulmazlığıyla ilgi- li 83 ve bakanlar hakkında soruş- tuma açılmasmı öngören 100. maddeleri değiştinlecek. Buna göre kürsü dokunulmazlığı ko- runurken zimmet suiistimal, iha- leye fesat kanştırma, yolsuzluk ve kaçakçıhk gibi adi suçlarda Yargrtay Başsavcılığı resen hare- kete geçerek başbakan, bakanlar ve milletvekillen hakkmda dava açacak. Yargıtay Başsavcılığı. açtığı davayla ilgili olarak Mec- lıs'e bilgi verecek. Bakanlar Kurulu'nda aynca Adalet Bakanı Sungurlu'nun önerisi doğrultusunda, anayasa- nuı 100. maddesinde yapılacak değişiklikle bakanlann ve başba- kanın dokunulmazlığının sınır- landınlması durumunda, yasal bir değişiklikle yüksek yargı or- ganlanrun üyelerinin de doku- nulmazlıklannm buna koşut ola- rak sınırlandınlması benimsen- di. Toplantıda, üniversite öğren- cilerine verilen öğrenim kredile- rinin yüzde 100 arttınlması ka- rarlaştınldı. Buna göre lisans öğ- rencilerinın kredileri 3 milyon- dan 6 milyona, master öğrencile- rininki 6 milyondan 12 milyon liraya çıkanlırken doktora öğren- cilerininki de 9 milyondan 18 milyon liraya yükseltildi. Top- lantıda aynca tanm işçilerinin sonmlan, Bergama'da siyanürle altın çıkanlması, thale Yasası kapsamı dışındaki ihaleler, dış proje kredilerinin kullanımı, büt- çe harcamalannda belirlenmesi gereken ilkelerle Hazine garanti- li çöp imhası ve atıksu tesisleri konusunda da bilgi venldi. Çev- re Bakanı Imren Aykut Berga- ma'yla ilgili olarak yargı karan- nı hızlandırmak için tashih-i ka- rar taleplerini bu hafta içinde geri çekeceklerini bildirdi. Kurtulıış ııımulu lıâlâ göçte Doğu Anadolu Bölgesi'nde halkın yüzde 53'ünün göç etmek istediği belirlendi İstanbul Haber Servisi - Doğu Anadolu Bölgesi'nde Ağn. Kars, Erzurum, Erzincan. Van ile ilçe ve köylerinde yapılan araştırma- da halkın, yüzde 53'ünün yaşa- dıklan yerden başka bir bölgeye göç etmek istediği belirlendi. Böl- ge halkının göç nedenleri arasın- da akrabalannın göç etmış olma- sı, daha yüksek gelir, can ve mal güvenlığı arayışı, daha iyi eğitim, sağlık gibi nedenler geliyor. Göç edenler İstanbul. tzmir, Bursa ve Ankara'yı tercih ediyor. Prof. Dr. Sabahattin Güllülü, Yardımcı Doç. Dr. Sevil Öner, Yardımcı Doç. Dr. H. Bayram Kaçmazoğlu tarafından Ağn, Kars, Erzurum, Erzincan ve Van ıl merkezi ile Ağn ve Erzincan'da 2'şer, Kars'ta 3, Erzurum'da da 4 ilçeyi ve bu ilçelere bağlı toplam 34 köyü kapsayan aıaştırma yapıl- dı. Araştırmada 759 anketın 209'u kadinlar, 550'si erkekler tarafın- dan yanıtlandı. Araştırma "Doğu Anadolu'da Göç Eğiİimi Nedenler ve Çözümler" 1 adıyla Atatürk Üni- versitesi'nce bir rapor olarak ya- yımlandı. Raporda, araştırmaya katılanlann yüzde 93.2'si siyasal düşüncelerinden dolayı kendileri- ni baskı altında hissetmiyor. Böyle bir baskının varlığından söz eden yüzde 6.8'lik bir azınlık ise baskı kaynağı olarak devleti, karşıt düşünceleri, farklı etnik gruplan, çevreyi ve terör örgütü- nü gösteriyor. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki yaygın göç eğiliminin nedenleri- ni araştırmaya yönelik çalışmada, tüm yerleşim birimlerinde görü- şülen kişilerin ortalama yüzde 36.6'sınm yaşadıklan bölgede doğmadıklan saptandı. Budurum bölge içi göç olayının göstergesi sayılıyor. Araştırmada bölge in- sanının yüzde 53.4'ünde ortakbir eğilim olarak var olduğu saptanan göç eğiliminin ana nedenleri şöy- le svralanıyor. - Birinci dereceden yakınlar ya da akrabalann göç etmış olması. - tnsanlann daha yüksek gelir- li iş ve çalışma konumlan arayışı. - Can ve mal güvenliği arayışı. - Daha özgür bir ortam arayışı. - Daha ileri eğitim olanaklan arayışı. - Daha iyi sağlık hizmeri arayı- Bölge halkının göç nedenleri arasmda akrabalannın göç etmiş olması, yüksek geHr, can \t mal güvenb- ği aravışı, sağlık gibi nedenler gdiyor. Göç edenler İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara'yı tercih ediyor. Ş - Daha uygun iklirn ve coğraf- ya koşullan arayışı. - Doğal afetlerin etkilerinden kaçmma gibi nedenler. Araştırmada, birinci dereceden yakınlan bir başka yere göç etmiş olanlann göç eğilimi oranı yüzde 51.5. Bunlann tercih ettiği kentler sırasıyla istanbul yüzde 45, Izmir yüzde 18.5, Bursa yüzde 12, An- kara yüzde 8.5. Araştırmaya göre okur- yazar olanlar ile ilköğretim ve ortaöğre- tim düzeyinde eğitim almış olan- lann önemli bir bölümü kendi adı- na çalışıyor Üniversite ve yükse- kokul eğıtimi alanlann da yüzde 73.1'i ücretli-maaşlı çalışmayı tercih ediyor. Çalışma konumu açısından üc- retli- maaşhlann oranı Kars ve Ağn 'da birbirine eşıt, Erzincan'da ise en yüksek olduğu saptanırken kendi adına çalışanlar grubunu ile en yüksek oranlar Kars ve Ağn oluşturuyor. Çoğunluğu işsizler- den oluşan ağırlıklı illerin Ağn ve Erzurum olduğu saptandı. Yoksul aileler açısından iller çalışmada şöyle sıralanıyor: Ağn yüzde 76.4, Kars yüzde 74.2, Erzurum yüzde 70.2, Erzincan 76.4. Bölge halkının yüzde 21 'nin hiçbir eği- tim almadığına dikkat çekilen araştırmanın sonuç ve önerilerbö- lümünde. nüfusun yüzde 72'sinin orta öğretim düzeyinde, yüzde 7'sinin yükseköğretım düzeyinde eğitim gördüğü vurgulandı. Araş- tırmada, ekonomik ve sosyal çö- züm önerileri özetle şöyle sırala- nıyor - Devletçe bölge sorunlanna karşı daha ilgili birtutum sergilen- melı ve yerel kamuoyu bu ilginin sürekliliğine ınandınlmaladır. - Göç eğilimi ve göç olayı baş- ta obnak üzere bölgenin tüm so- runlan yerel organizasyonlann da söz sahibi olarak katıldığı bölge- sel bir kalkınma plam çerçevesin- de bir bütün olarak ele alınmalı. - Tanm ve hayvancılık faaliyet- lerinde bölge insanını rasyonel üretime yönlendirecek ölçüde sübvansiyon uygulanmalıdır. - Bölgede istıhdam kapasitesi yaratacak yatınmlar desteklenme- lidir. - Yerel kaynaklann özel sektör- ce harekete geçirilmesine ve eko- nomiye kazandınlmasına olanak sağlanmalıdır. - Tüm ekonomik faaliyetler içe- risinde bölgedeki payı yüzde 40'lara varan hizmet sektörüne önem verilmeli, bu sektördeki ta- lep yetersizliği giderilmelidir. - Bölgeye yönelik kredilerin amacına uygun olarak mutlaka bölgede kullanılması sağlan- malıdır. - Bölge insanının eğitim düzeyi yükseltilmelidir. Mardîn Milletvekili Muzaffer Arıkan ve izmir il örgütünden 4 kişi istifa etti DYP'dekiçözühneyeniden başladı ANKARA/İZMİR (Cumhuri- yet) - REFAHYOL ortaklığının sona ermesiyle yaşanan istifa fur- yasının bir süre durulduğu DYP, dün yeni bir fire daha verdi. Ken- dim fesheden SHP kökenli Mar- din Milletvekili MuzafTer An- kan. DYP'den istifa ederek ikti- dar ortağı DTP'ye katıldı. An- kan'ın istifasıyla DYP'nin parla- mentodaki sayısı 92'ye düşerken DTP'nin milletvekili sayısı 21 ol- du. DYP Izmir 11 Örgütü'nden de dün 4 kişi istifa etti. REFAH- YOL'un kuruluş çalışmalan sıra- sında DYP'den aynldığını açıkla- yan ve 54. hükümetin kurulma- sından sonra karanndan vazge- çen Ankan, istifasım dün sabah TBMM Başkanhğı'na sundu. Ankan, ayru gün DTP'nin grup toplantısma katılarak resmen bu partiye geçti. Grup toplantısmda bir de basın toplantısı düzenleyen Yılmaz 8 yıl tasansının laiklikle bağdaştığını söyledi 'Eğitimparti çıkanna cüetedUemez' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Başbakan MesutYümaz, eği- timin parti çıkarlanna alet edüe- meyecek kadar önemli ve ulusal bir konu olduğunu, komisyonda kabul edilen tasanyla, din eğitimi- nin gereklerinin laik eğitimin ilke- leriyle bağdaştınldığını söyledi. Başbakan Yılmaz, dün partisi- nin başkanlık divanını topladı. Yılmaz, toplantı sırasmda Diya- net Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yrimaz'ı telefonla arayarak geçen hafta çıkanlan ezan genelgesi ve 8 yılhk eğitimle ilgili çalışmalan sordu. Yılmaz, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, 8 yılhk zo- runlu kesintisiz ilköğretim yasa tasansının din eğitim ve öğretimi- ni düzenleyen 4. maddesine de- ğindi. Yılmaz. şöyle dedi: "Deği- şiktik metninde hükümetimiz ta- mamen mutabıkm-. Yapdan deği- şiktik,MMiEgtimBakaDİığıtara- fından örgün öğretim kurumla- nnda verilen zorunhı din kültürü ve ahlakdersleridısında Miffi Eği- tim Bakanlığı'nın gözerjm ve de- neriminde Diyanet Işleri Başkan- lığı taranndan açılan veyürütülen kurslara Uköğretimiıı 5. suufinıta- mamlayan öğrencilerin tatflkrde dev am edebilmelerine imkân sağ- kmaktadır.'" Anayasada yer aldığı halde devleün isteğe bağlı olarak din eğitimi vermesi konusunun ilk kez yasal olarak düzenlendiğine dikkat çeken Başbakan Yılmaz, 8 yıla çıkanlan ilköğretimin zorun- lu ve kesintisiz olması ilkesi ge- reğince din eğitiminin örgün öğ- retim kurumlan dışında ve tatil- lerde verilebileceğini vurguladı. Başbakan Yılmaz, yapılan dü- zenlemeyi eleştİTenler oîabüece- ğine dikkatçekerkenu Amainam- yorum Id kamuoyunun büyük ke- simini tatmin edccck din egitimi- ningerekfiliğiik laikeğitimin ilke- lerini bağdaş&ran \t gend kabul gören bir udaşma olacak" dedi. Tasanya siyasi nedenlerle kar- şı çıkan ve tepkilerini yasadışı yollarla sokağa taşırmak isteyen çevTeleri de sağduyulu davranma- ya çağırdığmı belirten Yılmaz. eğitimin parti çıkarlanna alet edi- lemeyecek kadar önemli ve ulusal birkonu olduğunu bildirdi. Mesut Yılmaz, "Türidye'nin geleceğim biçimlendirecek olan bu konunun bir geneluzlaşmaçerçevesindeçö- zürae bağlanması büyükönem ta- şımaktadır. İnanıyorum Id Mecli- simiz bu konuda en sağlıklı cözü- Ankan, DYP'den aynlışma. RE- FAHYOL'un, bölgesinin sorunla- nna çözüm bulamamasını geıek- çe gösterdi. Bölgesi ve teşkilatla- nnın sorunlannı çeşitli kereler genel başkan Tansu ÇiBer'e ak- tardığını anlatan Ankan, "Hal böyleyken geçen iktidardönemin- de ilimin sorunlanna ciddi \e ka- hcı bir çözüm getirilememistir" dedi. Genel merkezin bölgesinin sorunlanna duyarsız kaldığını ve bu nedenle istifaya karar verdiği- ni açıkladı. DYP tzmir tl Başkan Yardım- cısı Benian Atak, dört il yönetim kurulu ve il genel meclisi üyesiy- le birlikte istifa etti. DYP'nin, Tansu Çiller'in kişisel çıkar ve hırsı uğruna RP'nin kurmak iste- diği çağdışı sistemin koruyucusu ve destekçisi konumuna düştüğü- nü belirten Benian Atak, Dogru Yol Partisi'nin sekiz yıllık kesin- tisiz temel eğitime karşı çıkmak- la laik ve Atatürkçü tabandaki son şansını da heba ettiğini söy- ledi. DYP'den istifa eden Benian Atak. Özcan Yümaz, .AM Özkan. Abdullah Sangedik ve Süleyman Şamlı, yayımladıklan ortak me- tinde, Refah Partisi'ne verilen desteğin DYP'yi erittiği dile ge- tirildi. Bildiride, DYP'nin banşık olduğu hiçbir kurum kalmadığı- na dikkat çekilerek "DYP, devlet- le, basınla, sKil toplum örgütle- riyle banşık degUdir" denildi. Cîndoruk 'ANAP bizim fikrimizi almıyor* ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindo- ruk, ANAP'ın, bazı hükü- met sorunlannda ve ata- malarda görüşlerini alma- masını eleştirirken "Sa- vunduğunuz ilkeleri ikti- dara geldiğiniz zaman uy- gulamaya sokmahsmız" dedi. 8 yıllık kesintisiz eğitim yasa tasansı konusunda da kendi görüşleri alınmadan çalışmalar yapıldığım be- lirten Cindoruk, "Bizim çağnlmadığunız bir hükü- met karanna bağh değiİE" dedi. Cindoruk, 8 yıllık kesin- tisiz eğitimin yasal deği- şikliklere gerek duymadan tüm Türkiye'de uygulana- bileceğı halde konunun si- yasallaştınlarak dindarla- nn küstürüldüğünü savun- du. Cindoruk, 8 yıllık eği- tim yasa tasansı konusun- da DTP milletvekillerinin istediği oyu kullanabilece- ğini söyledi. Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İs- met Sezgin de DTP'nin dün yapılan grubunda yap- tığı konuşmada, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplan- tısına değindi. 55. hükü- metin, ülke sorunlannm tek çözüm yerinin parla- mento olduğunu kanıtladı- ğını söyleyen Sezgin, "T- SK kışlasındadır ve bun- dan da çok memnundur" dedi. Onay bekliyor Kaymakamlar kararnamesi Çankaya'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 500'ü aşkın kay- makam ve vali yardımcısı- nın görev yerlennin değişti- rilmesini öngören kararna- me Cumhurbaşkanı Süley- man Demirelm onayına su- nuldu. RP'ye yakınlığıyla bilinen Içişleri Bakanlığı Personel Daire Başkanı Os- man Güneş'ın başkanlığın- da bir heyet taraftndan ha- zırlanan kararnamede, tari- katlarla bağlantılı olduklan savlanan bazı kaymakamla- nn önemli yerleşim birim- lerine atandığı öne sürüldü. Meral Akşener'in Içişlen Bakanlığı döneminde hazır- lığı başlayan kaymakamlar kararnamesi tamamlanarak Başbakan Mesut Yılmaz ta- rafından da imzalandıktan sonra Cumhurbaşkanı De- mirel'in onayına sunuldu. Samsun'da 6 yıl imamlık yapnğı belirhlen Içişlen Ba- kanlığı Personel Genel Mü- dürü Osman Güneş başkan- lığında hazırlanan karama- menin, 500'ü aşkın kayma- kamı kapsadığı öğrenildi. Kararnamede, valı yar- dımcılıklanna da atama ya- pıldığı kaydedilirken RP'ye ve tarikatlara yakın olduğu Genelkurmay Başkanlığı ta- rafından saptanan bazı kay- makamlann da etkin görev- lere getirildiğı öne sürüldü. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Yarım Günlük İşçinin İsyanı Amerika'nın en büyük kurye/kargo şirketi UPS'e karşı International Brodherhood of Teamsters sendikasının başlattığı grev ikinci haftasına girdi. Federal Hükümet adına arabuluculuk yapan John Calhoun Wells'e göre bu, "geçen 25 yılın en önem- li grevi" (VVashington Post 10/08/96). 185.000 işçiyi kapsayan grev, ABD'de gittikçe ar- tan yanm günlük iş sorununu gündeme getirdiği için de büyük bir öneme sahip. Bu yüzde AFL-CIA başta olmak üzere dığer sendikalar da grevi des- teklediklerini açıkladılar. Independen Pilots Union üyeleri de sendikanın bir grev fonu olmamasına rağ- men Teamster işçilerini desteklemek üzere greve çıkmaya hazırlanıyorlar. Daha şimdiden UPS'nin kargo uçuşlan durdu. ABD ekonomisi gelişmiş ülkeler içinde en düşük işsizlik oranına sahip. Serbest piyasanın savunucu- lan bu durumu ABD'de emek piyasasının esneklil- ğinin Avrupa'dan daha yüksek olmasına bağlıyor- lar. Bu madalyonun diğer yüzünde ise son yıllarda ABD ekonomisinde yanm günlük ve düşük ücretli işçilerin, tam günlük ve sosyal güvenlik koşullanna sahip işler aleyhine hızla artmış ve açılan yeni işle- rin de bu alanda üretilmiş olması var. Medyan işçi ücreti ise 1989'dan bu yana yılda ortalama yüzde 5 gerilemeye devam ediyor. Şirket kârlanndaki artış- lann rekor düzeye ulaştığı 1996 yılında tam gün ça- lışan işçilerin medyan ücreti ise sadece yüzde 0.3 artmış (International Herald Tribune 1/08/97). 1996 yılında 22.4 milyar gelır elde eden UPS kar- go şirketinin uygulamalan bu eğılimin en çarptcı ör- neklerinden biri. Geçen sene 1 milyar dolar kâr ya- pan UPS 1993'ten bu yana 40.000 yeni iş yarattı. Ancak bunlann sadece yüzde 20'si tam gün çalışı- yor. UPS'nin toplam iş gücünün 3/5'i ise yanm gün çalışıyor (The Economist 9/08/97). Haftada orta- lama 30 saat çalışan bu işçilerin ortalama saat üc- reti ise tam gün çalışan işçilerinkınin yansı kadar (Workers World News Service, 14/08 tarihli bül- ten). UPS'ten yanm günlük işçilerin tam günlük yapıl- masıyla 10.000 yeni ış yaratılmasını isteyen Temas- ters sendikası şirketle beş ay pazarlık tetikten son- ra bir yere varamayacağını anlayınca 4 ağustosta greve çıktı. ABD özel sektörünün göz bebeğı olan UPS kurye şirketi günde ortalama 12 milyon paket taşıyor ve yıllık işlem hacmi tüm sektörün yüzde 80'ine eşit. Grev başlar başlamaz UPS'in kapasite- si yüzde 10 düzeyine düştü. Bu yüzden grev tüm ABD ekonomisini çok şiddetli bir şekilde etkiliyor. Birçok yerde, grev hattının yakınından geçen sü- rücülerın sürekli koma çalmasının da gösterdiği gi- bi yanm gün işçilik sorununu gündeme getirdiği için grev halktan da önemli ölçüde destek alıyor. Ancak polisin ve mali sermayenin tutumu oldukça farklı. UPS'y e milyariarca dolara patlayacağına hiçbir şüp- he olmamasına rağmen, grev başlar başlamaz Standard and Poor UPS'in kredi raitinginin değiş- mediğini açıklayarak şirkete destek verdi. Polis ise hemen her yerde grevcilere zorluk çıkanyor, taciz ediyor. Örneğin New York'ta polisin grevcileri des- teklemek için korna çalan bir sürücüye ceza yaz- maya kalkması ve hemen kendi aralannda para top- layarak sürücüye vermek isteyen grevcileri engeî- lemesi gibi olaylara çok sıkça rastlanıyor. r < UPS ise ulusal çıkarlan etkılediğini iteri sürerek mahkemelerden ve en önemlisi hükümetten grevi engellemelerini istiyor. Teamsters sendikasının ge- çen seçimlerde Demokrat Parti'yi desteklemesi- nin de bir sonucu olsa gerek. Clinton hükümeti, ulu- sal ekonomiye zarar verdiği takdirde grevleri ya- saklamayı olanaklı kılan Thaft Hartley yasasını uy- gulamakta henüz pek istekli değil. Ancak Çalışma Bakanı Alexis Herman'ın bir anlaşmaya varmalan için UPS veTeamster'e baskı yapmaya, UPS'nin de hükümete yönelik lobi faaliyetlenni arttırmaya de- vam ettiği bildiriliyor (International Herald Tribu- ne 11/08/97). Tüm bu gelişmelerin bir ilginç yanı daha var. Dün- yanın en büyük kargo şirketi olan UPS'nin toplam hisselerinin yüzde 30'u çalışanlannın mülkiyetinde. Bu yüzden ilk bakışta greve çıkanlann kendi çıkar- lanna zarar verdiği söylenebilir. Ancak yakından bir bakış, bu sermaye-emek ortaklığının tam bir fiyas- ko olduğunu ortaya koyuyor. 300.000'den fazla per- sonele sahip UPS'nin çalışanlara satılmış olan his- selerinin yüzde 20'si sayılan 30.000'e yaklaşan yö- neticilerin elinde. 60.000 işçi ise hisselerin sadece yüzde 3'üne sahip. Yanm gün çalışan işçilerin ise yeterince uzun süre şirkette kalamadıklan için he- men hiç hişsesi yok. Bu yüzden işçiler greve çıkar- ken, yöneticiler greve karşı tavır aldı. Eski Çalışma Bakanı John Dunlop'un 1994'te yaptığı bir çalış- manın da gösterdiği gibi, işçiler yönetimde söz sa- hibi olmadıkian için emek-sermaye ortaklığı dene- meleri, kaçmılmaz olarak kısa zamanda çıkmaza gi- riyor (The Economist). Birçok gözlemciye göre UPS-Teamsters grevinin sonuçlan ABD'deki işçi işveren ilişkilerinin geleceği üzerinde çok önemli bir etki yaratacak. ergind ergin.demon.co.uk iddianame tebliğ edildi Köstebek dunışması eylülde başlayacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Deniz Kuv- vetleri Komutanlığı'na yönelik istihbarat skanda- lı davasının ilk duruşması eylülde yapılacak. Alınan bilgıye göre, Deniz Kuvvetleri Komu- tanlığı askeri savcısı Meh- met Yenigün tarafından yüriitülen soruşturma so- nunda hazırlanan iddiana- me 6 sanığa tebliğ edildi. Davanın iLk duruşması 11 eylülde Deniz Kuvvetleri Komutanhğı Askeri Mah- kemesi'nde görülecek. Duruşmanın gizli yapılıp yapılmamasının da ilk du- ruşmada karara bağlana- cağı öğrenildi. 8 sayfadan oluşan iddı- anamede. cezaevinde bu- lunan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Da- ire Başkanvekilı Bülent Orakoğlu ile onbaşı Ka- dir Sarmusak hakkında Türk Ceza Yasası'nın "Devletin güvenliğine, si- yasi menfaatJcrine Uişkfaı belgeleri yok etmek veya bozmak. devletin güvenB- ğine ilişkin belgeleri elde etmek" eylemlerini dü- zenleyen 132-1 maddesi uyannca 8 yıldan az olma- mak üzere hapis cezası is- tendi. İddianamede Orakoğ- lu'nun istıhbaratın başına getırilmesiyle birlikte Alaaddin Yüksd'in gece- yansı baskını ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nden uzaklaştınlması arasında bir bağlantı bulunduğu kaydedildi. İddianamede Kadir Sarmusak'ın görev yaptı- ğı Deniz Kuvvetleri Ko- mutanhğı İstihbarat Daire Başkanı albay hakkında görev i ihmal ettiği suçla- ması yöneltilırken emni- yet göreviisı başkomiser Mehmet Tomruk hakkın- da da dava açıldı.