25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Deniz Baykal '4. madde siyasi kompleks 9 ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-CHPGend Başkanı Deniz BaykaL "gözü dönmüş kara kalabauklann sckiz ydhk eğitimk ilgüi istisman'nı halkın ciddiye almadığını, 1 ancak bu istismarcılann bazı siyasetçilen "ürküttüğünü" söyledi. Tasannın 4. maddesi konusunda "siyasi kompleks vc suçjuluk duygusu" nedeniyle temel bir taviz verildiğini vurgulayan Baykal. "4. madde ÂNAP-DSP-RP işbiriiğinin ürünüdür" dedı Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada. son günlerde yaşanan bazı olaylan değerlendirirken, "enflasyon, trafik ve sel felaketinin aynı küttürel zaafıyetierden kaynaklandığuu" söyledi. Baykal, "Kurallan hiçe sayıp kendine özel çıkış yollan aramak temel küttürel hastahğımız. Toplum olarak biraz akillanmamı/ lanm. Yanhş yerde soUamakla devlet içinde çete oluşturmak aynı kapıya çıkıyor" dedi. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'in çabalan sonunda. aldıklan fiyata yûzde 300 zam yaparak doğalgaz satan • belediyelerin engellendiğini anlatan Baykal, "Ankara'da doğaigazın metreküpü yüzde 55 uciLdamıştır'' dedi. Baykal, Türkiye'nin 8 yıllık eğitim konusunu 28 Şubat tarihlı Milli Güvenlik Kurulu'nda "keşfetmediğinr yınelerken eğıtimin içeriğının, süresi kadar önemlı olduğuna dikkat çektı. u 200 bin ek öğretmen ihtiyacı var. Emekli öğretmenler bu ulusal görev için devreye sokulabilir" diyen Baykal, sözlenni şöyle sürdürdü: -fKonuyu din tartışması bağlanunda ele almak isteyenkr okiu. Halkınuz bu istismann üzerinde tavır kmdu. bütün yurttaşlanmız) kuttuyorum. İstismarcılann tu/ağına düşmediler. Ellerinde Kuran'la camiterden meydanlara çıkülar. Bir istismann ıılaşabileceği zirveyi denediler ve mabcup oldular. Gözü dönmüş kara kalabahklann istismannı halkımız ckidive aJmadıf Bakan acıkladı 8 yıl için büyük atılım EBRUTOKTAR ANKARA - Millı Eğıtım Bakanlığı, 8 yıllık kesintisiz temel eğitım çerçevesinde okul müdürlüklerince yûrütülecek işlemleri belirledi. Milli Eğıtim Bakanı Hikmet lluğbay tarafından yayımlanan genelgede, tüm müdürlüklerin gerekli önlemleri alması ve her okul bünyesinde yürütme kurullan oluşturulması istendi. Milli Eğitim Bakanı Uluğbay tarafindan 80 il valiliğine gönderilen genelgede, "Ülkemizin önet'likli konusu olan ve eğhimreformundaönemü bir geçiş döneminin yaşandığı bu süreçte, verikcek tûnı hizmetler sorumluluk duygusu ve seferberlik ruhu ile eie alınacak, daha bilgili ve aydın genç nesillerin yetiştirilnıesinin sağlanınasiDa yönelik çabşmalar güç birliği ile kısasürede sonuçlandınlacaknr" denildı. Genelgeye göre. okul müdürlüklen yatılı ilköğretim bölge okullanmn 6. sınıflanna alınacak öğrencilerden maddi durumu elvenşlı olmayan kız ve erkek öğrencileri saptayacak. Okul müdürlerinin başkanlığında oluşturulacak yürütme kurullan, öğrenci velilerine sunulacak eğitimi belirleyecek. Tasannın din eğitimiyle ilgili 4. maddesi ANAP'lı tutuculann baskısıyla yeniden düzenlendi 8 yü yarın Meclis'e geliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 93 saatlik görüşme marato- nundan sonra kabul edilen 8 yıllık kesintisiz temel eği- tim yasa tasansımn "din eğHimi" ile ilgili 4. madde- si, ANAP'ın muhafazakâr kanadının baskjsı doğrul- tusunda yeniden düzenlen- di. CHP'nin maddenin me- tinden çıkanlması istemi- ne başlangıçta onay veren ANAP ve DSP'nin sonra- dan geri adun atması üze- rine, 4. madde Diyanet Iş- len Başkanlığı'nın "5. sı- nıftan itibaren tatiUerde din egitim ve öğretimi" verme- sine olanak tanıyacak bi- çimde yeniden düzenlene- rek kabul edildi. TBMM Genel Kurulu'nda yann görüşülmeye başlanması beklenen tasannın yasalaş- ması durumunda RP. Ana- yasa Mahkemesi'ne iptal Milli Eğitim Bakanı Uluğbay, 8 yıl tasansının komisyonda kabul edilmesi için büyük çaba harcadı. (Fotoğraf: AA) davası açacağını acıkladı. 4. mad- deye muhalefet şerhi koyan CHP'nin de bu maddeyi Anaya- sa Mahkemesi'ne götürmeyi planladığı, ancak başvuru için ge- rekli imzalan toplamasının kolay olmadığı bildirildi. 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasa tasansının, görüşmeleri en sona bırakılan 4. maddesi üzerin- de önceki gün boyunca süren an- laşmazlık, Başbakan Mesırt Yd- maz ve Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit'in devTeye girmesiyle aşıldı. Komisyon, muhalefetin tepkisine de yol açan uzun aralar- dan sonra önceki gün akşam sa- atlennde başladığı çalışmalannı ara vermeden dün saat 11,30'a dek sürdürdü. ANAP'ın 4. madde üzerindeki önerisine DSP'nin onay vermesi sonucu ortaklar anlaşmaya vardı. Komisyonda uzun tartışmalardan sonra ANAP ve DSP'nin "isteğe bağh din egitim ve öğretiminin, 0- köğretimin 5. sıruftndan sonra ol- mak üzere Diyanet tşleri Başkan- bğı'nca MflK Eğitim Bakanhğı'nın denetim ve gözetiminde yapıuna- sını" öngören ortak önergesi ka- bul edildi. Bu önerge doğrultu- sunda, mevcut maddedeki, "Ku- ran kurslan ve hafizhk eğitimi'* ifadesi metinden çıkanlırken, "din eğitimi ve öğretimi" ibaresi korundu. Önerge oylanırken yal- nızca CHP'li üyelerin ret oyu kul- lanmalanna karşın, RP'lilenn ise tavırsız kalmalan dikkat çekti. Önergenin kabulünden sonra 4. maddenin yeni haliyle oylanması sırasında RP ve CHP'liler birlık- te ret oyu verdiler. Komisyonun CHP'li üyeleri, maddenin anayasanın 24,42,136 ve 174. maddelerine aykın oldu- ğunu vurguladıklan bir muhalefet şerhi yazdılar. RP'li milletvekılle- rinin yürütme maddesi üzenne de soru sormaya çalışmalan, başın- dan beri RP ile hareket eden DYP'li milletvekillenni dekızdır- dı. DYP'li Mustafa Çiloğlu "Siz uyuyup geldiniz. 25 saartir bura- dayız. İnsaf edin"dıye bağırdı. DYP'li milletvekillerinin yürüt- me maddesi üzerinde soru sorma hakkı olmadığı yönündeki uyan- lanna rağmen Korrusyon Başka- nı Biltekin Ozdemir soru sorul- masına izin verdi. Tasannın kabul edilmesinden sonra RP'liler. muhalefet şerhi yazımı için 10 saat süre isterken komisyon başkanlık divanı bu sü- reyi dün saat 13.00'e kadar sınır- ladı. TBMM Genel Kurulu'nda tasanyı engellemek için harekete geçen RP millet- vekilleri, önergeleri kapat- mak için Kanunlar ve Ka- rarlar Müdürlüğü önünde nöbete başladı. Iktidar par- tileri de aynı amaçla hazır- lıklannı yoğunlaştırdı. Başbakan Mesut Yıl- maz. dün CHP lideri Deniz Baykal'ı parlamentoda zi- yaret ederek 4. madde için destek istedi. Yılmaz, bir saati aşan görüşmeden son- ra "Bulunabilecek, toplum- da sağlanabilecek en geniş uzlaşma ile bu madde ha- zuiandL Bundan sonra tak- dir kendüerinindir" açıkla- masını yaptı. Baykal ise Başbakan'ın 4. madde ile ilgili "partisel bir ihtiyaç içindeolduğunun anlaşüdı- ğmı" vurgulayarak "Bunu anlanz ama buna destek vermemiz söz konusu değil- dir. Yasaya sahip çıkacağız, ama 4. maddeye karşı oy kuüanacağız" dedı. Bay- kal. bir soru üzerine "gerekli şart- lan sağUrlarsa Anayasa Mahke- mesi'ne gideceklerinr bıldirdi. Başbakan Yılmaz'ın, parlamento çalışma takvimi konusunda da bilgı verdiğini aktaran Baykal. "Susurluk ile ilgili fezlekelerin ge- reğinin yerine getirilmesi isteğûni- n tekrarladık. Başbakan bu ko- nuda gerekli işbirligini yapacakla- rmı. perşembe günü (yann) ko- mlsyonun toplanacağını ve Susur- lukİa ilgili fezlekelerin TBMM ta- tile girmeden Genel Kurul'a indi- rilip, gereğinin yapılması için ça- lışacakiannı söyledi" açıklaması- nı yaptı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 2.5 milyon dekarlık arazi halka dağıtılacak Terörzedeye Hazine arazisi ESRAYE.NER .\NKAR4 - Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgelerinde 2.5 milyon dekarlık Hazine arazisi, terör nedeniyle göç edenlere, 30-50 dekarlık sulu, 75-120 de- karlık kuru tanm arazisi olarak düzenlenerek dağıtılacak. Ma- kinesinden binasına kadar tam olarak verilecek bu arazılerin yanı sıra kentlerde kalmak iste- yenlere lOOmetrekarelıkarsalar tahsis edilecek. Kooperatifçilik, tanm üretimi ve hayvancılık için eğitim veri- lecek. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit, Hazine arazilerinin tüm altyapısı ve sosyal gereksi- nimleri tamamlanacak biçimde "çağdaş köyler" oluşturularak dağıtılacağıru bıldirdi. Ecevit başkanlığında önceki gün toplanan "Doğu ve Güney- doğu tllerinde Uygulanacak Kalkınma Programlannın ve Yerieşme Hareketlerinin Takibi ve Koordinasyon Kunılu", terör olaylan nedeniyle bölgede yaşa- nan göçler ve boşalan köyler için yerieşme programı hazırlı- ğmı başlattı. Alınan bılgilere göre çalışma kapsamında Yigh Gülöksüz'ün başkanlığı döneminde 1994 yılında Toplu Konut îda- resi Başkanlığı (TOKt) tarafindan hazırla- nan projeler uygulanmaya başlanacak. "Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Y- er Degistiren Nüfus İçin Kırsal Yerleşimler ve Kentsel Konut Projeteri" adı taşıyan ça- lışmada, Adıyaman, Tunceli, Diyarbakır, Şımak, Batman, Van ve Hakkâri'de, kent ve kırsal alanlarda yeni yerleşim olanaklan için çalışma yapıldı. Projenin kentierde uzun vadeli düşük tak- sitlerle satılan apartman tipi konutlan içe- Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit başkanlığmda dün bir araya gelen Terörie Mücadele Yüksek Ku- nılu toplantısına Emni>et Genel Müdürü Bilkan ve MİT Müsteşarı Köksal da kaüldı. (Fotoğraf: AA) ren bölümü tamamlandı. Diyarbakır, Şır- nak ve Hakkâri'de toplam 3 bin konut ya- pılarak satıldı. Projenin ikinci aşaması, kent yakınlann- da, gecekondu oluşumlannı örüemek ıçın 100 metrekarelik arsalann, elektrik, su, y- ol, kanalizasyon gibi tüm altyapılan düzen- lenerek satıhnasını öngörüyor. Arsalarda. 45 metrekarelik, üzerine daha sonra venı bir kat çıkılabilecek biçimde bina içerme- si, gerekirse kümes hayvanlan veya bahçe bitkileri ekimine de olanak verecek düzen- lemelerin yapılması öngörülüyor. Bu proje için Dünya Bankası'nın 50 milyon dolarlık kredı vermeyı kabul ettiği bıldinldi. Çalış- malarbaşlamadığı için kredinın kullandınl- madığı da kaydedildi. Projenin en önemli bölümünü, halka, kent dışındaki Hazine arazilerinin tanma olanak verecek biçimde dağıtılmasını öngören 3. parçası oluşturu- yor. Projenin temelini. 1970'li yıllarda "top- rak reformu" diye adlandınlan, ancak uy- gulanmayan planın, piyasa ekonomisi ko- şullan içinde yapılması politıkası oluşturu- yor. Bu projede. sulu tanm için Ceylanpı- nar Tanm Işletmesi'nin güney alanı. Diyar- bakır Devegeçidi sulama alanı ile bu bölge- de arazısini sarmak isteyenlerden alınacak topraklar kullanılacak. Kuru ta- nm için de Ceylanpınar Tanm lşletmesi Kuzey Alanı, Bozova, Siverek, Şirnak ve Batman'daki Hazine arazileri ile yine bölge- de toprağını sarmak isteyenler- den alınacak araziler kullanıla- cak. Proje şu programlan öngörü- yor. - Sulu tanm yapılabilecek böl- gelerde 30 ve 50 dekarlık arazi- ler, 200 metrekarelik konut ala- nmın altyapılan tamamlanmış, 50 metrekarelik bina yapılarak, 1 süt ineği. makine ve ekipman ve 1100 dolarlık işletme serma- yesiyle birlikte uzun vadeli ve düşük faizli olarak satılacak. 30 dekarhklar 29 bin 55 dolara, 50 dekarlıklar 40 bin 33 dolara ve- rilecek. - Kuru tanm yapılacak arazi- ler de 75 ve 120 dekar olmak üzere iki arsa olarak aynlacak. Bu arazileri isteyeceklere 15 ko- yun \ e diğer bina, ekipman sağ- lanacak. 75 dekar araziler 25 bin dolara, 120 dekarlık arazı de 33 bin 705 dolara verilecek. Ecevit. Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, terk edilen. daha sonra güvenliği sağlanan, ekonomik koşullan ye- terli olan köy ve mezra sayısmın çok sınır- lı olduğunu söyledi. Bu köylerin çoğunda yıllardır kimse yaşamadığı için geniş çaplı onanm yapılması gerektiğini vurgulayan Ecevit, buralann yeniden yapılandınlarak, ekonomik koşullann teşvik edileceğini söy- ledi. Ecevit, köyüne dönmek istemeyenler için projeler olduğuna da dikkat çekerek, kent- te oturmak isteyenlere, bannma dışında, ha- lıcılık, ancılık, hayvancılık gibi iş alanlann- da eğitim ve teşvik verileceğini bildirdi. SIFIK NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Önce askerler dile getirdi. Ar- dından Milli Güvenlik Kuru- lu'nda karara bağlandı. Irtica, artık baş düşman hale gelmiş- ti. 1945'ten bu yana solu, ko- münizmi, "bölûcülük"ü baş düşman olarak kabul eden devlet, şimdi yeni bir hedef be- liriemişti. Bu hedef siyasi Islam- dı. Siyasi Islam, devlet partisi- nin bundan sonraki yöneliminin merkezine oturmuştu. Deviet ilk kez kendi sağında- ki bir gücü en tehlikeli düşman kabul ediyordu. 55 yıldan bu yana ilk kez, devlet kendi sağın- daki bir güçle sert bir kavgaya hazırlanıyordu. Bu stratejinin belirienmesiyle birlikte, süreç içinde dengeler- de önemli değişikler gündeme gelebilirdi. Devletin siyasi Isla- mı adım adım tasfiye etmeye karar verdiği, daha o günden belli olmuştu. Şimdi bu strate- jinin uygulanmasını izliyoruz. Sekiz yıllık zorunlu kesintisiz eğitim, bu planın eğitim alanına yansıması. imam-hatiplerin et- İrtica ile Mücadele... kisinin sınırlandırılması, planın parçası. Yerine getiriliyor. Refah Partisi'ne destek ve- ren örgütlenmelerin ve mali kaynakların kesilmesi, planın ikinci adımı. Milli Gençlik Vakfı, kuşatılıyor. Kapatılma potasına giriyor... Bunu Anadolu'daki Refah yanlısı serrnaye gruplan- na yönelik önlemler izleyecek. Ardından, Islamcılann örgütlen- me merkezi olan tüm vakıflar mercek attına yatınlacak. Refah Partisi'nin siyasi ufku daryöneticileri, bu gelişmeyi ve alınan önlemleri yeni fark ettiler. Iktidarda iken, her istediklerini yapabileceklerini ve devleti kendi siyasetleri doğrultusun- da dönüştüreceklerini sanıyor- lardı. Uyarılara kulak asmadılar ve meydan okudular. Merkezi devletten daha yasakçıydılar. Demokrasiyi de kendi istedikle- rini yapmak olarak kavnyorlar- dı. Hertüriü özgüriükçü adımın karşısına dikilirken yurttaşlann yaşam alanına müdahale edi- yortardı. ••• Refah Partisi'ni kapatma da- vası, bildiğimizgelenekselyön- temler içinde inşa ediliyor. Her köşeye sıkışan güç gibi Refah Partisi de kendi taraftarlarını harekete geçiriyor. Sıkıştıkça radikal güçler inisiyatıf kazanı- yor. Radikallerin saldırganlığı, onlan daha da haksız bir duru- ma düşürüyor. Refah'ın etrafın- daki çemberdaralıyor. Bir adım sonra daha da sivri çıkışlar gün- deme gelecek, bu çıkışlar dev- letin daha sert tepkisıyle karşı- laşacak. Süreç hızla, merkezi devletin planladığı yönde geli- şiyor. Çapsız RP'liler ise gide- rek iyice kapana kısılıyorlar. Devletin kendi sağıyla müca- deleye girişmesi, bildiğimiz ge- lenekse) yöntemleri kullanması, bazı çevrelerde şaşkınlığa ne- den oluyor. Demokrasiyi, basit bir şekilden ibaret gören anla- yışlar, devletin bu bilinçli sıkış- tırması karşısında, demokrasi adına RP ile aynı paraleldetep- kilergösteriyoriar. Sanki devle- tin demokrasi içinde sorunları çözme alışkanlığı varmış gibi nahif bir tutum içindeler. Refah Partisi'nin şu anda bu- günkü merkezi devletin de sa- ğında bir çizginin temsilcisi ol- duğunu görmeden, sırf soyut bir demokratlık sorunu çöze- mez. Türkiye'nin çağdaş bir eğitime ihtiyacı olduğunu yıllar- dır biz savunuyoruz. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim, tam bir çözüm olmasa bile bir adım. İmam-ha- tiplerin Türkiye çapında örgüt- lü bir güç olarak yaygınlaşma- sı, tehlikeli bir potansiyel yara- tıyor. Bu okullar, daha geri bir sistemi temsil ediyoriar. Devle- tin bunlaıia mücadeleye giriş- mesinin özgürlük mücadelesi- ne nasıl bir zaran olabilir ki? Demokrasi ve özgürlük bir içerik sorunu, şekil sorunu de- ğil. Susuriuk'u ortaya çıkarmak için, YeşiH teşhir etmek için, or- du içinde kanunsuzluklara ka- rışanlann yargılanması için ve- rilen mücadele özgürlük müca- delesi. Bunlan örtmeye çalışan- lar arasında yer alan RR DYP ve BBP ile birlikte "Imam-hatipler kapatılamaz" sloganlannı at- manın demokrasiyle ne ilgisi olabilir? Şekil sorunuyla içeriği ayırt edemeyenler,özgürlük karşıtı güçlerie aynı safa düşü- yoriar. Nizam-ı Alem Ocaklan özgürlük savunucusu, imam- hatiplere karşı çıkanlar ise öz- gürlük düşmanı... Böyle bir denklem kurulabilir mi? Karmaşık bir süreçten geçi- yoruz. At izini it izine kanştırma- mak çok önemli. Devlete eleş- tiriyi gerçek özgürlük perspek- tifiyle yapmak gerekiyor. POLİTİKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA RP'de İsyan mı Var?.. Haberi Hürriyet gazetesi şöyle verdi: "RP'de Erbakan'a isyan başlatıldı..." Necmettin Erbakan'a karşı isyanı başlatan acaba kim? Hürriyet'in haberinden öğrendiğimize göre 'Adil Düzen' teorisyenlerinden Süleyman Kara- gülle önderliğinde bir grup... Haberi baştan sona okuyunca, 'isyancılann arasında' Çorum Belediye Başkanı RP'li Prof. Dr. Arif Ersoy, Kazakistan Cumhurbaşkanı Na- zarbayev'e danışmanlık yapan 9 Eylül Üniver- sitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Süleyman Akde- mir (RP'nin 1994 yerel seçimlerinde izmir Bele- diye Başkanı adayı), Dr. Kâzım Erten, Melik Öz- men, Harun Özdemir ve Reşat Nuri Erol'un ol- duğunu öğrendim... Önce Erbakan'a karşı 'isyan hareketPnln ön- cüsü olarak adı geçen Süleyman Karagülle kim- dir ve bu kişinin RP içinde etkisi var mıdır, baka- lım: Süleyman Karagülle, Zaman gazetesi Ankara temsilcisi veyazarı Fehmi Koru'nun kayınpede- ridir. Fethullah Gülen'in Izmir'deki Kestanepa- zan cemaati olarak bilinen 'Nurcu kadro'nun için- de yer almıştır. Şeriatçı örgütlenmeyi yıllar önce başlatan kişi, Karagülle'dir. Süleyman Karagülle ile Çorum Belediye Baş- kanı Prof. Dr. Arif Ersoy 'Fethullahçı' gruptan kopmuşlar, ardından RP'ye yanaşmışlardır. Ancak, bu grup daha sonra Fethullah Gülen adına çalışmaya başlamıştır. Örneğin, aynı grup- ta yer alan Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Ka- ratepe. RP'ye aynı ekiple girmiş, ancak 'geriye dönüş' yapmamıştır. Yani, Süleyman Karagülle ve ekibi, RP içinde isyan başlatacak güce sahip değildir. Bu tür ha- berler Fethullahçıların, 'devletin gözüne girmek' üzere üretilen senaryolardan ibaret olup yeni bir siyasal hareketin ilk işaretleridir. • • • Fehmi Koru'nun kayınpederi Süleyman Kara- gülle, hangi gücüyle RP içinde bir isyan başla- tabilir? Dikkat ederseniz, son günlerde kimi laik-de- mokrat gazeteler, halen Amerika'da bulunan Fet- hullah Gülen'le ilgili atağa geçti; Neo-Nurcu ha- reketin öncüsü Fethullah Hoca'yı bir ilah gibi ta- nıtmaya başladılar... Süleyman Karagülle, Neo-Nurcu hareketin içinde değil mi? Elbet içinde. Şimdi, RP'yi bölüp 'Türkiye Müslümanlığı'ru yeni bir siyasal parti kimliğine dönüştürmek mi istiyor? Sanırız öyle! ABD, 'llımlı Islam projesi'ni RP'ye karşı Neo- Nurculara kullandırmaya başladı! Fethullah Gü- len'in ABD'de bulunması bu yüzden mi? Hoca hasta, ama ameliyat gerektirecek bir durumu yok! Burada ilginç göruşmeler yaptığı söyleniyor! Kimlerle? Bazı ABD yetkilileri ve Moon tarikatı yöneticisi etkin işadamlarıyla!.. v Neo-Nurcular, RP'nin önde geten adlarından M. Recai Kutan'ın elinde bulunan Kanal-7'yi de içten kuşatmış durumdalar. Örneğin Fehmi Koru, kayınpederi Süleyman Karagülle'nin çevresindeki kişileri sık sık Kanal- 7 ekranına çıkarıyor... Söz Fehmi Koru'dan açılmışken yazar Haluk Şahin'in birkaç yıl önce Tempo Dergisi'nde yazdıklarınt animsatmakta yarar var. Şahin şöy- le yazmıştı: "Zaman gazetesini Nurcu Fethullah Gülen 'in gazetesi haline getirdiği için diğer Islami grup- lar, Koru'yu affetmedi. Üstelik 1987yılında Iran- lı hacı adaylannın Mekke 'de gerçekleştirdikleri eylem kanla bastınldıktan sonra durumu yerin- de görüp Suudi yanlısı bir dizi yapması için Su- ud Kralı Fahd bin Abdülaziz özel uçağını yolla- yarak Fehmi Koru 'yu Mekke 'ye götürdü. Bu di- zi de radikal Islamcılann hayırla anmadıklan bir kilometre taşı oldu. Bu tahhten sonra da Ko- ru 'nun MİT ve CIA ajanı olduğu yolundaki dedi- kodular yoğunluk kazandı..." • • • Kanal-7'nin Amerika temsilcisi Hakan Yavuz, Milliyet gazetesi adına Fethullah Gülen'le bir rö- portaj yaptı ve Neo-Nurcu hareketin altını şöyle çizdi: "Neo-Nurculuk kutsallığı millete ve devlete yüklüyor. Bu tutum Islam'ın da devletleştihlme- sini ve Kemalistleştirilmesini sağlıyor..." işte oyunun içyüzü bu! Yani Fethullah Hoca, devletle ve özellikle as- kerle banştırılmak isteniyor... Deniyor ki: "Siyasal iktidar Diyanet Işleri'ni Neo-Nurcula- ra, yani Fethullahçılara bıraksın!" Milli Eğitim ve Içişleri Bakanlığı Neo-Nurcular- da, yani Fethullahçıların elinde değil mi? Bunun ayrıntılarını 15 gün önce, Milliyet'in küçük karde- şi Radikal'de Erbil Tuşalp yazmadı mı? EvetL llımlı Islam, Nurcular tarafindan siyasal bir kimliğe dönüştürülmek isteniyor. RP'nin ka- patılma olasılığıyla Türkiye'yi yeni bir maceraya götürmek için ABD harekete geçiyor... Bir zamanlar komünizme karşı, 'yeşil kuşak projesi' üreten ABD, şimdi de 'siyasal Islama karşı' yeni bir formülle karşımıza çıkıyor: 'Neo- Nurcu hareket = llımlı Islam'. Ne yazık ki kamuoyunda saygınlığı tartışma- sız olan Milliyet gazetesi bu oyuna alet oluyor... Bir zamanlar TurgutÖzal, sonra Bülent Ece- vit, ardından Deniz Baykal ve Erdal Inönü'ye sarılan 'Entellektüel Bakış'\n şimdilefde Neo- Nurcuların, yani Fethullahçıların peşinden koş- ması bana oldukça düşündürücü geliyor! Neden mi? Onu da bir başka gün yazarım... Ancak, şu gerçeğin altına imzamı atarım: "Fethullahçılar, RP içinde isyan başlatacak gü- ce sahip değillerdir; kuracaklan parti ise çok cı- lızkalır! Nakşibendilehe işbihiği yapsalar bile..." ••• Beş yıldır haftanın yedi günü yazıyorum. Dün olduğu gibi her hafta salı günü izin kullanacağım. Dün sabah beni telefonla arayıp "Yazınız niye çıkmadı" diye soran okurtarıma duyururum. Sev- giyle... H.Ç. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya u Planet.com. TR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle