25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1997 PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Rusya'nın Tansu Çiller'e ihtiyacı var Düşenin dostu olmazmış. Baktım son gelen Türkiye gazetelerine. birkaç "sadık" kalemın dışında herkes Tansu Çiller'e yükleniyor. Çiller'Ie ilgili soruşturma ve iddialann yankısı binlerce kilometreden taştı ve Moskova sınınnı bile aştı. Rusya basını konuya sıkça yer venyor. Türkiye ile ilgili Ruslar sanki her zamankinden daha bir pür dikkat. Hatta sokaktaki adam bile Çiller"in yazgısına ilgisiz değil. Bindiğim taksinin şoforû klasik bir "Nerelisin, içinden mi?" muhabbetinden sonra sözû Çiller'e getiriyor: - Yahu ne güzel kadındı o! Ne yaptınız, hapse mı attınız? - Hayır, en azından şimdilik öyle bir şey yok. - Niye uğraşıyorsunuz o sempatik Turçanka (Tiirk kadını) ile? - Sempatiklik her zaman masumlukla çakjşmıyor. Ne diyeceğini anladım. ama boş laf bunlar! Artık yemeyen politikacı yok. Bize düşen, yiyicilerin içinde en iyisinı ve en güzelinı seçmek. Bir Türkolog, düşüncelennı "*daha bilimsel" bir jelatine sararak önüme sürüyor: - O kadm sizin Batı'ya dönük - yüzünûzdü. Kadın-erkek eşitliğine verdiğinizönemdi. Çağdaşlık kimlığinizdi. Eşi söze kanşıyor: - Hem ne kadar aydınlık bir yüzü vardı. Hep gülümserdi. Üstelik sanşındı. Sanşın mıydı. "sanşınca" mıydı? Bir meslektaşımızin dediği gibi "tombulca bir güvercıne ' mi MOSKOVA HAKAN AKSAY benzerdi? Durmadan - ve özellikle de iyice sılüştınldığında - gülümsemesi, bir Tiirk gazetesinde okuduğum psikolojik tahlıllerin ışığında Çiller'ın "duygusal oynak" (bu. çamur atma değil, olur olmaz zamanlarda gülenlere takılan bilimsel biradmış) olduğunu mu gösteriyordu? Bütün bunlara girmek niyetinde değilim. (Aynca Çiller'Ie ilgili neden geçmiş zaman kipi kullanıyorum ki!) Çiller hayranı Ruslarla tartışma heyecanı da taşımıyorum. Benim dikkatımi çeken, Ruslann Çiller'e ne kadar hayran olduklan. Bunun nedeni, yüzyıllar süren Türk-Rus savaşlanndan ve türlü gerginlilderden sonra. 1993 sonbahannda ve birkaç ay önce Moskova'yı ziyaret eden devlet yöneticisi Turçanka'nın estirdiği "'yeni imaj" rûzgârlan mı? Yoksa kendi siyasal arenasında da pek kadın bulamayan Rusya'nın, özlemini başka ülkelerde arayarak çeşitli "'demir ladylere " vurulması mı? Belki de Rusya'nın Çiller gibilerine ihtiyacı vardır, kimbilir. Ama kesinlikJe eminim, Rusya halkının Bayan Çiller'e gösterdiği sempatide, Bay Çiller'ın Rus mafyasıyla ilişkili olduğu iddialannın hiç mi hiç payı yoktur. Herneyse! Bizde yorum yok. Bizden yalruzca dikkat çekmesi! Burada böyle yüce bir sevgi var! Kim ABD casusudur, kim değildir; onu da bilemeyiz. Günahlan boynuna! Ama bir gün başı sıkışıp da uzakJara gitmeye ihtiyaç duyarsa, yalnızca ikincı pasaportunun memleketini düşünmesin! Rusya'da geniş bir hayran kitlesi var; unutmasın! Hem buralarda yolsuzluk falan gibi şeylerin davası olmaz. Vallahi. bir-iki yılı sakin atlatabilirse milletvekili olup Duma'ya gırebilir; hatta bir zamanlar "S-300'leri satmayacaksın demedim mi sana" dıye masasını yumrukladığı Viktor Çernomırdin'in yerine başbakanlığa bile gelebilir. Bizden söylemesi. Bızde yorum yok. Kanada 130 yaşında TORONTO ENGİN AŞKCV 1535 yılında puslu bir sonbahar sabahı. şimdı Quebec City dıye anılan kent dolaylannda Kanada'ya ulaşan Fransız Amirali Jacques Cartier, kendisinin Hindistan topraklanna ayak bastığını sanıyordu. Hatasını kısa sürede anladı Amiral Çartier. Beraberindeki gemicilerle kıyıda yürürken karşısına çıkan Kızılderililer, Amiral Cartier'i dostça selamladıktan sonra sürekli olarak "KANATA" sözcüğünü tekrarlıyorlardı. Huron Kızılderililerinin dılinde "Bizim oturdugumıız köy" anlamına gelen "KANATA" sözcüğü, birkaç yıl sonra basılan dünya haritalannda, KANADA'ya dönüştü ve ülkenin adı oldu. Daha sonra gelen Ingılizlerin öncülüğunde çift kökenli yepyeni bir ulusun doguşuna tanık oldu dünya. 1867 yılında, temelleri atılan Kanada. 130. doğum gününü kutladı temmuz başlannda. Hoşgörüyü, varlığının öz ilkesi olarak saptayan Kanada, çağdaş bir Babil Kulesi'ni anımsatıyor şımdi. Korkusuzca dolaşılan sokaklan. tertemiz caddeleri, toplumsal güvencesı ve yaşam kalitesıyle tüm evrenin imrendiği Kanada, çok kültürlü yapısında, herkesin dostluk ve banş ıçınde yaşadığı bir ülke oluşturdu. lyi komşuluk duyusunun tüm canlılığını koruduğu bu diyarda. trenler zamanında kalkar. Çağnldığında. cankurtaranın kısa anda yerine ulaştığı, hastanelerin ücretsiz olduğu, doktor parasının var olmadığı bir ülkedir burası. Uzlaşımcılığı ve hep bu doğrultuda çözüm bulmayı. ulusal karaktenne eklemış olan Kanada'da camıler, sınagoglar, kiliseler. başka dınlere ait çeşitli tapınaklar, banş ve dostluk içinde yaşamanın. bir başka tanımını belirler. Çok ıyi öğretmenlerin, öğreten okullann "teşekkürsüz" konuşmayan bir ulusun ülkesidir Kanada. Yıllarca önce Amerika'daki esaretten kaçan zenciler "ezgi" türü şarkjlannda Kanada'yı "cennet" sözcüğüyle anarlardı. llk Çın göçmenlerinin dilinde, "Alün Dağ" diye anılırdı Kanada. Kendi özkimliğinın tanımını bulmaya çalışan Kanada'da, 10 bın yıl önce ülkeye Asya'dan gelen Kızılderililer "iîk göçmenler" sayılırlar. Fransızlar, Fngilizler ve onlan bölüm bölüm izleyen diğerleri "banşı ve hoşgörüyü" bir yaşam biçimi seçen benzersiz bir ülkenin yurttaşı olmaktan onur duyarlar. Türkiye den ilk göçmenlerin 1900'lerde ayak bastığı Kanada'da. Türk kökenli 40 bine yakın Kanadalı yaşar Yaşanan tüm güçlüklere karşın Türklerin büyük çoğunluğu aradığı mutluluğu bulmuştur Kanada'da. Belirsizlık. güncel bir kaygıdır, ama Kanadalı Quebec'teki "aynlıkçılık" sorununun banşçıl bir çözümle son bulacagına inanır. Ulusal zenginliğin daha adil paylaşımı işsızlik, çevresel annma. bölümsel yoksulluk. ulusal gündemın önemli sorunlandır, ama bılinçli toplum, önlemlerin alınmasindan asla umutsuz değildir. 200 yıl kadar önce Kanada'ya "birkaç dönümlük buzul diyan" gözüyle bakan Fransız tmparatoru'nu anımsayan Kanadalı şöyle diyor: "Gel de şimdi gör.." tkinci yurdum insancıl Kanada "Doğum Cünün Kutiu Olsun." Giyilen yüzler Yeni Zelandalı moda tasanmcısı Donna Demente'nin "GiyilebiBr Sanat Gösterisi" adını verdiği defilesi büyük ilgi göriiyor. Demente'nin yapıüan çeşitli ülkelerde sergilenecek. Gösterinin Singapur yolculuğunda en büyük ilgiyi tasanmcuun "Pallas Athene" adını verdiği maskeli givsi topladı. Bu ilginç giysiyi Yeni Zelandalı manken Leonie Trathan sundu. (Fotoğraf: REUTER) Sürgündeki şairlere Isveç'te ilgi yok"Sürgündeki son Türk ozanı" Ozkan Mertdertlı. 23 temmuzda. tsveç'in en büyük sabah gazetesinde bir yakınma mektubu yayımladı. Başlığı "Sürgündeki (exil) şairlere ilgi yok." Arkadaşımızın sorunu neymış, merak ettık, yazıyı okuduk. Şöyle başlıyor anlatmaya: "hk şiir kitabım. Türkiye'de 1%9'da yayımlandığında yasaklandı. Bir yıl sonra ordu iktidan ete geçirince, bir askeri mahkeme taranndan 6 yıl hapis cezasına çarpnnldım. Savcu 7 şiirûnle Türk Anavasası'nın 142. maddcsine göre halkı isyana kışkırttığımı saptadı. Askeri cunta için dert açan bir şairdim. "68'deki öğrenci hareketinde aktif bir liderdim \e şürlerim. toplantılarda. mitinglerde ve ünrversite işgailerinde kullaıııldı. Bir üst makamdaki yargıya katümayarak aynı gün Almanya trenine bindim." Şairimizın sürgünlük serüvenı böyle başlamış. Yazıda. sürgünlüğün ne zaman bıttiğıne. "Marmaris'teld adamın" zamanında bile Türkiye'ye gidıp geldiğine değinilmıyor. Velakin sorun başka; ondan dinleyelim: "İld yıl önce eştaı Karin bana, şiüierimi İsveççe olarak yayımlayıp yayımlamayacağıını sordu. Belki, dedim ve çeviri şiirlerimi, ülkedcki on büyük yaymevine gönderdim. HepsL farklı nedenlerle olumsuz yanıt verdL" Şairimizin en ilginç bulduğu yanıt şu: "_. güller, devrimler. kadınlann kırmızı dudaklan, fazla dışa boşalımlar, STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN romantizm, dalgacıhk, aşın mizah, Chagal'a özgü renkliük ve sürrealistçe stiT geri çevrilme nedeni olarak gösterilmiş. Isveç'in 10 büyük yaymevine bu durumda başka bir öneriyle gelmiş sürgündeki son ozanımız. Kendisinden dinleyelim: "Şair Magnus VVilliam Olsson'la birlikte, iki dilli bir şiir antolojLsi hazııiamavı düşündüm. Beş çağdaş Türk şairini İsveççe'je, beş İsveçli şairi Türkçe'ye çevirmek ve kitabı, aynı anda hem bveç'te hem de Tûrkiye'de vayımlamak istedik. Antoloji önerimizi, İsveç'in en büyük 10 yayınevine gönderdik ve hayır yamunı aldık. Isveç'te böyle bir antolojiye gereksinme olmadıgını belirttiler. Türkiye'deki en büyük yayınevlerine telefon cttim. Hepsi evet yanıtını verdL Ne var ki, İsveçli yayınevleri olumsuz yanıt verdiği için bir şey olnıadı." Ama şaınmiz teslim olmamış; çeşitli İsveçli kadın şairlerin 50 şiirini Türkçe'ye çevirmış ve bunlar, ekım ayında iki dilde YKY tarafından Tûrkiye'de yayımlanacakmış. Güzel; yazının bitişini aktarmamak. sürgündeki son şairimize haksızlık olur: "Yani komik bir şey, ama tsveçli kadınlann en cüretkâr aşk şiirleri, köktendinci bir hükümet taranndan yönetilen bir iilkede yayunlanırken Isveç'in kendi sürgündeki şairlerine karşı gösterdiğı ilgisizlik yoğun." Özkan Mert'ın yakınışı şu soruyla bitiyor: "Kimdir şiirin düşmanı?" Bu kadar sürgünlüğe, bu kadar pazarlamaya karşın satamamışsa kendinı 10 yaymevine. gerçekten de sormak gerek, hangi şiirin diye. Belki de eloğlu bıktı kabak tadından ve hiç de ilgılenmiyor. Pekin'dekı karpuzcunun oğlunun neden "hakkında arama emri olan adres defterinin" üzerinde uyuduğuyla. Küçük çocuklan ne yapalım? PARİS MİŞEL PERLMAN Çocuklann özgürlüğü tartışılıyor şu sıralar Fransa'da. Duyarlı bir sorun elbette. Doğru konuşahm: Zor bir problem bu. Insan haklan konusunun karmaşık yanlannı içeren bir atmosfer içinde küçük çocuklara sahip çıkanlann yaklaşımı kimileri tarafından desteklenirken diğerleri de karşı çıkıyor buna. Lakin tüm taraflann öne sürdüğü gerekçe, kaynağını değişmekte olan bir dünyanın içinde buluyor. "Küçük çocukkrdan" söz edile dursun. bu durumun ardında kimi çıkarlar da günlük siyaset sahnesinde şu veya bu şekilde dikkati çekmiyor değil. Çocuklan korumak elbette ki çok önemli ve asil bir davranış. Nelere ve kimlere karşı korumak gerekiyor bu çocuklan? Başıboş gezenlere, bazı yerleri yakıp yıkanlara, bıçak ve tabancalan kolayca kullananlara karşı... Bunlan, anıden karşınızda bulduğunuzda kaygılanmamak olanaksız. Yapacak hıçbir şeyleri bulunmayan. tamamlanmamış ınşaatlarda zaman zaman saldıran "küçük çocuklann" bu haline artık çare bulmak gereğini savunanlar, şu son günlerde. sorunun fakir semtlerde daha da güçlü bir şekilde gündeme geldiğini vurguluyor. "Küçük çocuklan" korumak konusu gündeme geleli pek fazla olmadı. Bu problemi irdeleyenler, sokaklarda, gecelen bile başıboş dolaşan çocuk sayısının giderek arttığı görûşünde. Buraya kadar her şey tamam. Fakat önceleri, sağ eğilimli kimi belediye başkanlan, aralannda danışmadan ancak bırbırlerinden ilham duyarak birer karar yayımladı. Buna göre bazı küçük farklar bir yana. gece yansından sabahın 6'sına dek tek başına sokaklan arşınlayan küçük çocuklar karakolda "banndırüryor.'' Söz konusu yöntem ne denli doğru acaba? Işte bu noktada, kimileri olumlu karşılarken bu önlemi diğerleri de eleştiriyor. Belediye polisinin devriye otomobiline aldığı küçük çocuklar adeta suç işlemiş kışi havası içinde ertesi sabah hayata yeniden nasıl başlayacaklannı düşünürken bu yöntemi paylaşmayanlar da, nasıl bir çözüm bulunabileceği konusunda kafa yormaktalar. Aslında problemi gündeme getirenler sağcı, Gumhuriyet için Birlik (RPR) Partısı'ne mensup siyasiler. Kendilerine soru yöneltildiğinde, amaçlannın hiçbir imkâna sahip olmayan bu küçük çocuklara sahip çıkmak olduğunu belırtiyorlar. Ve de etkin eylemin. onlan sokaktan koparmayı olduğunu vurguluyor. Çeşitli tehlikelerin kol gezdiği bölgelerde "toplama" gereğine karşı çıksalar bile polis tarafından gerçekleştırilen eylemin "dolaşun özgürtüğünü" yok ettiği görüşündeler. tşte alın size bir ikilem. "Yiıkan baksam bıyık, aşağı baksam sakaL" Her iki taraf haklı da haksız da. Bütün bunlann en büyük nedeni, çeşitli sosyo ekonomik nedenler. Ya istihdam sorunu? Çan mı dayanır buna? Çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 12.5'i işsiz. Iş ve Işçi Bulma Kunımu deseniz, doğrusu, umut kapısı olmaktan oldukça uzak. Böylesıne bir ortamda, hem kendisine bakmak hem de çocukJarıru olumlu koşullar içinde yetıştirmek ne mümkün! Küçük çocukJannı normal koşullar içinde yetiştirmek son denli zor olduğuna göre salıveriliyor bunlar sağa sola. Bu arada, bu ayın ortalannda "çocuklan toplama" yöntemini gündeme getiren sağcı Gumhuriyet İçin Birlik (RPR) Partisi üyelerinden Gerand Hamel şimdilik pek önemli bir başan elde edemedi. Öte yandan, dolaşım özgürlüğü korumak hususunda Fransız Demokrasisi İçin Birlik (UDF) Parti Konfederasyonu Başkanı. François Leotard "kişilerin özgürlüğünü" enerjik bir şekilde savunurken eski sağ iktidann çatırdamaya başladığı dikkat çekiyor. Serbest dolaşım zorluğunu sadece kimi yabancılar çekecek değil va! SEKTÖR SEKTÖR AĞUSTOS HiSSELERi• • Ozal ekonomisine dönüş borsaya nasıl yansıyacak? Tekstil sektörü 2005 yılını bekliyor! Çimsa, Çimeııtaş, Kepez Elektrik. Otosan, T. Demirdöküm, Sevgi Hastanesi Atilla Zaimoğlu; "İMKB'de işlem hacmi yetersîz" Erkek pazarında bekârlar BORSADAKİ REHBERİNİZ Almanya'da evlilikJer azalıyor. Evlenenlerin de çoğu bir yıl içinde boşanıyor. Genç insanlar tek başına ya da evlilik cüzdansız bir arada yaşıyor. Nedenleri çok. Başta ekonomik. Özellikle iyı bir meslek sahibi kadınlar. evlenip çocuk doğurmaktan kaçınıyor. lşsizliğin giderek arttığı ülkede doğumdan sonra kolay kolay bir daha iş bulamayacaklannı biliyorlar. Evlenmeden önce eriştikJeri belirli bir bağımsızlık düzeyini yitireceklerinirj de bilincindeler. Geçinmek için erkeğe bağımlı olmak çoğunu evlilikten ürkütüyor. Benzeri nedenler tabii erkekler için de geçerlı. Evlenmeye niyetli insanlar gittikçe azalıyor. Ülke genelinde doğumlarda gerileme var. Her yıl 30 bin Türk de dünyaya gelmese, nüfus daha çok azalacak, Almanya daha çok küçülecek. Geçenlerde Stuttgart yakınlanndaki Wetzgau'da ilginç bir olay yaşandı. Yörenin bekâr gençleri erkek pazannda açık arttırmaya çıktı. Köylü ailelenn tarlada, ahırda çalışmaktan kız aramaya zaman bulamayan, evde kalmış ya da evlenip erken boşanmış 25- 30 luk erkekleri kapanın elinde kaldı. Salonu dolduran heyecanlı bekâr, dul kadınlar bağıra çağıra yüzlerce marka "sahip olduklan" genç erkeklerle bir "deneme" günü geçirmeye hak kazandı. Bu bir gün içinde erkek kadına "köle" olmak zorundaydı. O nereye götürürse gidecek, ne derse yapacaktı. Bu "köle- dostluk" ertesi gün de devam mı ederdi, STUTTCART AHMET ARPAD uzun süren bir arkadaşlığa mı dönüşürdü. yoksa eviilikle mi sonuçlanırdı? Açık arttırma öncesi bunu ne kadın ne de erkek biliyordu. "Hayatmın erkeğini, ya da kadınını" bulmayı düşleyenler de yok değildi. tlgınç olduğu kadar riskli bir açık arttırma ıdi. Düşler, sabun köpüğü gibi sönüp gidebilirdi. Katilmak için müracaat eden 50 hevesliden İ8'i ön eleme sonucu "açık arttınna''ya kabul edilmişti. Sahneye tek tek çıkanldılar. Önce giysih, sonra mayolu. Konuştular, bir şeyler anlattılar, dans edip. şarkı söylediler. Kısacası kendılerinı kadınlara beğendirmeye çabaladılar. Vücudu güzeller daha çok alkış aldı. Salonda gürültüden geçilmiyordu. Kadınlar keyifliydi, heyecanlıydı. Bağınp çağınyor, ıslık çahyorlardı. Açık arttırma öncesi kendini en güzel sanıp sahnede caka satan "köteler" düşük fiyata gitti. Bekâr pazan sona erdiğinde, düzenleyen kulübün kasasına iyi bir gelir kaldı O akşam alan memnun, veren memnundu. En yüksek fıyata Thomas gitmişti. Koluna taktığı esmer güzeli "sahibesi'" kıkırdıyordu. "Birriskegjrdikbakalun'' derken ağzı kulakJanna vanyordu. NASIL ALINIR, NASIL VERiLiR? TÜM YÖNLERiYLE TÛRKİYE'DE RÜŞVETİN ANATOMiSi iLERi DEMOKRASi İÇİN TOPLUMSAL SINIFLAR NASIL İTTİFAK YAPTI? TÛRKİYE'DE GEİİR ADALETSiZLiĞi HANGi BOYUTLARDA? KiMLER AJANLIKLA SUCLANDI, KiMLER SUÇLANIYOR? RP, 15'iNCi YILINI KUTLAYABİLECEK Mi? • NE KADAR KENTUV1Z NE KADAR KENT VATANDAŞI? • ABD DE P1ZZA KRALİ BİR TURK VAflOL A8LAK • SEDEF KAKMACIUK TARIHE GOMULUYOR • BOSNA'MN YARASI HALA KANtYOfl SAVAS SUCLULARI YAKALANACAK I • DENKTAS-KLEFHDES Z1RVESININ ARDfNDAN BUZLAR ERIYOft MU"> • SAVAŞ MUHABIRLERINtN DUAYENİ PETER ARNETT • BREGOV1C LE HEM DUGUN HEM CENAZE • ANKARA KULİSI VE MUSA KART İN Ç12GILEFB
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle