27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2TB IZ 1997 PAZAR KULTUR 13 ALLECRO EVİN İLYASOĞLU C©ncertgeboııw'da Bir Türkvmsterdam Concertgebouw Kraiiyet Orestrası 3 Kasım 1888 tarihinden be- ri unsterdam'daki Goncertgeboırvv sa- lounda hıç aksatmadan düzenli konser- l e n i sürdüreö, Avrupa'nın en eski kuru- luanndan biri. tirminci yüzyılın en bü- y ü şefienyleyönetilmiş: bu yüzyılın ye- tişrdiğienöneHÜi solistlereeşliketmiş,; birerce plağa imzasını atmış bir toplu- lul "am 28 yıldır bu topluluğun viyolacı- sı ılan tmer Saraçoğiu neredeyse Ams- teriam Concertgebouw Kraliyet Orkest- ras'nın tarihini yazmış. Kendisiyle, dün- yann en ünlü orkestralanndan birinde tutınabilmek, orkestracılık ve orkestra- lam yörıetimi üstüne bir söyleşi yaptık. hner Saraçoğiu her şeyden önce, bun- ca Tİlık orkesrrasıyla ilk kez Türkiye'ye gernenin coşkusunu yaşıyordu: "YıDar- dırdünyada gftmediğimiz yer kahnadı, a m tstanbul kadar etkileyen bir şefair tfaüa obnadı orkestrayT diyor. 936'da Trabzon'da doğan lmer Sara- çojlu. 1947'de Ankara Devlet Konserva- tımn'na önce keman öğrencisi olarak girniş, sonra vıyola çalmaya başlamış ve 1952'de mezun olmuş. 'Konservatuvann ilk mezunlan, dola- yısıyla Türkiye'de yerieşmeye başlayan yert kültür anlayışının öncüleri, ben gir- diğim yıl son sııuftaydılar. Onlan bem okılda tamdım bem de biıükte çahşma firaünı buldum. Ankara'da tiyatrolarye- ni açıhyordu. Bale bölümü yeni kurul- muştu." l^te bu taze kültür ortamında önce An- kara Devlet Operası'nın orkestrastnda, ardndanCumhurbaşkanhğı Senfoni Or- kestrası 'nın viyola grubunda bir süre ça- lıştıktan sonra bir gün Ankara'ya gelen bir Amsterdamlı kuvartet ile tanışmış. Onlann aracılığı ile Hollanda Kültür Ba- kanlıgı'ndan bir burs gelmiş ve bizim 'Bilgi Görgü' yasası ile birleştirerek so- luğu Amsterdam'da almış. Yaşı ileri ol- duğu için konservatuvara girme şansı yokmuş. Oysa belki konservatuvarda gö- receği eğitimden de öte bir şans elde et- miş: Concertgebouvv Orkestrası'nın baş viyolacısı ile özel derslere başlamış. "Vapacak başka hiçbir şey yok. Gün- de sekiz saat viyola çaltşıyordum. Bir gün bocam bana 'Concertgebouw'abirviyo- yıldır Amsterdam Concertgebomv Kraliyet Orkestrası'nın viyolacısı olan lmer Saraçoğiu neredeyse orkestranın tarihini yazmış. Böylesi ; büyük ve önemli bir topluluğun düzeyini düşürmemesi için tek sihirli anahtan çalışmak. Durmadan, disiplin içinde çalışmak. "Her zaman orkestra partilerini çalanm. Bugün bile, artık yuttuğum klasik dönem parçalan hariç, Mahler olsun, Bruckner ya da çağdaş bir yapıt, hemen partiyi çahşınm. Partileri mutlaka bir sonat güzelliğinde çalmalısınız. Yaşamımzı sürdürebilmenin tek yolu sürekli çalışmak." lacı almacak, başvursana' dedL Dünya- lar benirn oklu. Hiç akluna geunemişti bu orkestrada çalmak. Suıav sonucu kabul ediktim ve tam 28 yıkhr bu orkestranın üyesi olarak Amsterdam'da kaldun." Böylesi büyük ve önemli bir toplulu- ğun düzeyini düşürmemesi, üyelerinin de sürekli aynı nıteliğı korumalan gere- kiyor. Bunun da tek sihirli anahtan, ça- lışmak. Durmadan, disiplin içinde çalış- mak. Biraz kötülerseniz arkada bekleyen dolu sanatçı var. Dünyanın dört bir yanın- dan gelmiş, nice kaliteli eleman sırabek- liyor! "Her zaman orkestra partilerini çala- nm. Bugün bile, artık yuttuğum klasik dönem parçalan hariç, Mahler olsun, Bruckner ya da çağdaş bir yapıt, hemen partiyi çahşınm. Çalışmak öylesine çal- mak değil. Nüanslar, incelikler, rüm tek- niksorunlar çözühneiL Partileri mutlaka bir sonat gfizeDiğinde çalmabsınız. Şansı yakaladuuzsa iyi kullanmak gerekir. Ya- şamımzı sürdürebilmenin tekyolu sürek- li çalışmak. Ancak bu da yeteıİi değil. Bir de orkestra içinde geçimfi obnak zorun- dasm." Dünyadaki orkestralann çokuluslulu- ğundan, yaş düzeyinden ve yönetimlerin- den söz ediyoruz: "Yaş düzeyi yüksek değfl Concertgebo- uw'da. Oda orkestralannda daha gence- cik etemanlaroluyor, çünkü onlar çok de- ğişken. Ama bir senfoni orkestrasına gö- re, bence dünyanın en genç orkestrala- nndan biri ConcertgebouTv. Bu orkest- rada 65yaşından sonra çahşamazsın. Oy- sa Anterika'da 65-70 üstünde bile orkest- raalar var. İngfltere'de de çalabilirsiniz. Almanya'da çaldırmazlar. Bizün orkest- rada yüzde 80'i 50'nin albnda. Concert- gebouw'ya ilk gfttiğunde kendimi birden tek başıma ve kendi grubumun en yaşhsı olarak buldum. Orkestranın yüzde 80'i Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri çahyordu. Ben de o kuşağın içindeydim. Benim gibi üç dört kişi vır şündL O nesfl yavaş yavaş bitti. Arük yepyeni bir genç nesil oluştu. On- larla birlikte çalryorum. İki kuşak arasın- da kaldun anlayacağınız. Bundan önceld orkestrada yıllann verdiği beraberiikten doğan güzel bir sonorite vardı. Şimdi ge- len kuşak müthiş bir tekniğe sahip. An- laübr gibi değiL Bir provada konser gibi çalryorlar. Eskiden öyle değfldL En az üç- dört prova gerekirdi. Şimdi bu orkestra teknik açıdan çok iyi, ama öyle Stradiva- rius kalitesinde değil yaytılann sonorite- sL Orkestra üyeleri arasuıda daha çok Ja- pon vardı, beş kişi yurduna döndü. Şim- di bir Alman, bir Avusturyalı var. Bir Fransızson kez İstanbuTda çaldı ve emek- 50. Uluslararası Edinburgh Festivali 10-30 ağustos tarihleri arasında gerçekleştiriliyor Iskoçya'da ı sanatşöleniKültür Servisi - Bu yıl 50. yılını kutlayan Uluslararası Edinburgh Festivali, 10-30 ağustos tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. 1947'den bu yana her yıl daha zengin programlaria büyüyerek ge- lişen ve 'resmi' programm yanı sı- ra program dışı çok sayıda marjınal sanatçı topluluğunu bir araya geti- ren Uluslararası Fringe Festivali ile lskoçya'nın bu güzel başkentinde bir sanat bayramı atmosferi yaratan Edinburgh Festivali, yanm yüzyılı geride bırakmış olmanın heyecanı- nı taşıyor. Program oldukça zengin Uluslararası Edinburgh Festiva- li'nin 50. yıl açılışı, 10 ağustos ak- şamı ünlü orkestra şefı ve besteci Pierre Boulez'in yöneteceği Gustav Mahler Jugendorchester'in konse- riy le gerçekleştiriliyor. 50. yılla bir- likte, çağımızın dört büyük müzik adamının variığmı kutlamayı amaçlayan Gustav Mahler Orkest- rası, RaveL, Bartok, Stravinsky ve orkestrayı yöneten Boulez'in ya- pıtlannı seslendirecek. 50. yılın müzik programı oldukça zengin: lskoç Ulusal Kraliyet Orkestrası, Budapeşte Festival Orkestrası, ls- koç Oda Orkestrası, Kirov Orkest- rası, Rotterdam Filarmoni Orkest- rası (Yuri Bashmet ile), Avrupa Bir- liğı Gençlık Orkestrası, Oslo Filar- moni Orkestrası, Sir Charles Mac- kerras'ın yöneteceği Hannover Topluluğu derken, Edinburgh'da sanatseverleri yoğun bir program bekliyor. Resital programında ise piyanist Andras Schiff, bariton 50. Pierre Boulez Stephane Braunschvveig Bym Terfel, kontrtenör Da\id Da- nieis, kemancı Tbomas Zehetmair gibi yorumcular bulunuyor. Uluslararası Edinburgh Festiva- li, ellinci yılma aynca 1961'ten bu yana ilk kez festivale konuk olan Covent Garden Kraliyet Opera- sı'yla ginyor. Dünyaca ünlü Krali- yet Operası, festivale Rameau'nun "Ptatee''sinin yeni bir prodüksiyo- r« yıl açılışı, 10 ağustos akşamı ünlü orkestra şefi ve besteci Pierre Boulez'in yöneteceği Gustav Mahler Jugendorchester'in konseriyle gerçekleştiriliyor. Uluslararası Edinburgh Festivali, ellinci yılına aynca 1961 'den bu yana ilk kez festivale konuk olan Covent Garden Kraliyet Operasf yla giriyor. Dünyaca ünlü Kraliyet Operası, festivale Rameau'nun "Platee"sinin yeni bir prodüksiyonu ve Verdi'nin "Macbeth"ininl847 tarihli özgün versiyonuyla katılıyor. nu ve Verdi'nin "MacbeÜTinin 1847 tarihli özgün versiyonuyla ka- tılıyor. Rkhard Straussun nadir sahnelenen ve Edinburgh Festiva- li'nde de en son 1950 yılında yer verdiği "AriadneauNaxos" da50. yıl sürprizlerinden. 50. Edinburgh Festivali'nin bir diğer özelliği de modern dans ağır- lıklı olması. Ünlü koreograflar PeterStein Bryn Terfel MarkMorris,TwylaTharp, Avust- ralyalı Bangarra Dans Tiyatrosu, geçen yılki festivalde firtına gibi e- sen Nederlands Dans Theater gibi modem dans imzalanna yer veren festivalde, geleneksel baleden hoş- lananlar için San Francisco Bale- si'nin hazırladıği gösteri öneriliyor. San Francisco Balesi, aynca Mark Morris'in hazırladığı bir modern gösteriyi de sunacak. Edinburgh Festivali, tiyatro alanmda hemen her yıl olduğu gibi dolup taşıyor. Bu yıl, özellikle genç tiyatro toplu- luklannayerverecekyeni Gatevvay Tiyatrosu'nda, iki Ingılız yazann dünyaprömiyeriyle, bir Çinli yaza- nn Ingiltere prömiyeri gerçekleşti- rilecek. Hanvant Bains'in Tamas- ha Tiyatro Topluluğu'nca sahnele- cek "Partition'' adlı yapıtı, Hin- distan'm lngıltere'den bağımsızlı- ğının 50. yılı olan bu ağustos ayın- da, lngiltere'de yaşayan Hintliler ve Pakistanhlararacılıgıylageçmi- şı irdeliyor. Suspect Culture Toplu- luğu ise. David Greig'in yazdıgı "TTmeless'' adlı metinden yola çı- karak dünü, bugünü, yannı iç içe geçmiş dört insanın ilginç öyküsü- nü anlatıyor. Çinli oyun yazan Zhang Yuanın aynı zamanda yö- nettiğı u East Palace, West Palace" ise Tiananmen Meydanı'nda bir umumi tuvalette tutuklanan eşcin- sel bir yazan konu alıyor. Festivalin heyecanla beklenen ti- yatro etkinliklerinden biri de 7. Uluslararası Istanbul Festivali'ne "Dr. Faustus" ile gelen tiyatro yö- netmeni Stephane Braunschwe- ç'ın yönetmenliğini üstlendiği "KBasaKBas." Avrupa'nın şu sıra- lar en çok konuşulan yönetmenle- rinden bin Braunschweing'in, Sha- kespeare'in bu yapıtını nasıl yo- rumlayacağı merak konusu. Dün- yanm önde gelen tiyatroyönetmen- lerinden Peter Stein. geçen yıl fes- tival izleyicisini büyüleyen "Vuça Dayı"dan sonra Edinburgh'a bu kez yine Çetaov'un "VTşne Bahçe- a^le dönüyor. ti otdu.Çoğunhık HoDandah ağutku. As- hnda HoOandah ounasıru gözetmiyormuş gibi dunıyoriar, ama doğal olarak kendi insanlannı tercih ediyorlar. Nice büyük orkestra gibi Concertge- bouw'un yönetinünde de bir teknik ku- rul, bir de yönetim kunılu var. Teknik ku- nıl şefleri, solistieri ve programa alına- cak \apıtian sapOyor. V önetim kunılu ise mali sorunlan, turoelere gidiş-geuş prog- ramlannu otel konumunu, yıüık konser sayısmı kararlaşünyor. Tümüyle sanatçı- lann dtşında, profesyonel işletmecilerden oluşan bir ekip. Orkestraya sanatçı alına- cağı zaman her çalgı grubu kendi içinde suıav y»pıp karar veriyor. Orkestranın geri kalan üyeleri bu kaVara kanşmıyor. Bir de turae programlan var. Orkest- ra üyeleri de bu programa kanşmıyor. Ydda iki defa, ilkbahar ve sonbaharda turne yapıhyor. Nasıl bir plan içinde gidi- lir, biz orkestracı olarak bilmeyiz. Geçen yıl Japonya, Kore ve Çin vanü. Çin'e Uk defa gknÛL Bu yü da Uk defa Türkiye'ye getindi. Turnelerde bize cep harçuğı ola- rak yalnız yemek paramız verilir. 300 mark. Bu büyük kaşelerden söz edih'yor ya. orkestra ne ahr bilinmez, ama en bü- yük kaşeyi mutlaka şefler ahyor. Örneğin Savnütisch gibi bir şef 40-50 bin dolardan aşağı gehnez sanınm. Aynca bizim ken- di şehrimizde yapılan Hollanda Festiva- li'nde hiçbir kaşe almadan çalanz. Biz de şehrin ev sahibi orkestrası olarak festiva- li böylece sponse etnüş oluruz." Söz geliyor Türkiye'dekı orkestralara. Ve lmer Saraçoğiu bizim orkestralanmı- zın yapılanmasını eleştiriyor. Onca yıl Concertgebouw gibi bir orkestrada çal- mış, onca yıl dünyanın tüm büyük or- kestralannı dinlemiş, ınceiemiş bir sanat adarru olarak. "Orkestnüarunız, taa 1947'de benim konservatuvara girdiğim yülarda yapılan yasalara göre yönetüıyor. Daha herkesin çocuğunu konsen^tu\ara vermck için te- reddüt ettiği, konsere gitnıc ahşkanlığı- nın ohnadığı yıDar. Bu orkestralar yeni- den yapılanmah. Planlanması, kurulma- SL.programlan, konser adeueri hep değiş- meti. Bu gördüğünüz konserlerin prog- ramlan 1947'den beri hep aynı. Aynca bu kadar uzun yaz tatili dünyanın hiçbir orkestrasmda yok. Bir de orkestra üyele- ri her şeye kanşıyorlar. Yö- netim profesyonel bir kad- ronun değil, orkestra sanat- çılannın elinde. Sanatıyla, çalgısıyla mı uğraşacak, pa- ra hesabuun mı peşinde ko- şacak? Bir yıüık plan yapf-' hr.Festrvaller.rurneler.plak ! kayıtian, hepsi yazÜMÜr bu- rada. Ona göre bilirsiniz baştan. Örneğin bizim or- kestralanmızda provalarda çahşui^en bir eserin çıkma- yacağma karar verilip kon- ser programı degiştiriliyor. Böyle bir şey nasıl olur? Ön- ceden partileri incelersin, yapacağını yapamay acağuu tespit edersin. Provada eser iptal oünaz. Belki bir daha çalmazsın, ama o gün prog- nunda basüan eser uygula- O'Keeffe'nin resimlerine müzeKültür Servisi - Andy VVarhol, Norman Rockwell, Frederic Remington'dan sonra. anısına müze kurulan az sayıda Amerikalı sanatçının arasına Georgia O'Keeffe de ka- rıldı. Bir süre önce Santa Fe'de açılışı yapı- lan müze, Amerika'da bir kadın sanatçıya adanan ilk müze ohna özelliğini de taşıyor. Sessizligi ve yalnızlığı seven, "insansız bir dünya" hayalini dile getirmekten çekin-- meyen Georgia O'Keeffe, artık hiç yalnız kalamayacak... Sanatçının, 15 milyon dolar değerindeki toplam 87 yapıtını sergileyen ve O" Keeffe meraklılannı Santa Fe'de buluş- turmayı amaçlayan müze, sanatseverlerin yoğun ilgisini çekiyor. Müze açılışı nede- niyle sanatçının uzun süre asistanuğını yap- mış olan Jııan Hamihon'ın düzenlediği ser- giye, dünyanın dört bir yanından gazeteci- ler katılmış. Georgia O'Keeffe'nin sanat dünyasında adını duyurması, skandallarla ohnuştu. Ön- ce âıjiğı, sonradan kocası olan ünlü fotoğraf sanatçısı AMred Snegütz'in fotoğraflanna cüretkâr pozlar veren genç kız olarak nam sahnıştj. Resminin başansı, kararlı ve sert ki- şiliği ve feminist bir ikon olarak yükselişiy- le o günleri çabucak geride bıraktı; sanatçı Georgia O'Keeffe olarak tanındı. AJtmış yıla yayılan sanat yaşamında cin- sel çağnşımlı çiçekler, peyzajlar, kafatksla- n ve haç motiflerinden oluşan 2.300 kadar resim üreten Georgia O'Keefe'nin 1987 yı- lında, 98 yaşındaki ölümünden bir yıl sonra NVashington'daki Ulusal Sanat Müzesi'nde açılan retrospektifıni 438 bin kişi izlemişti. (Savaş sonrası Amerika'sının en sevilen sa- natçısı Andrew\\yeth'in aynı müzedeki ser- gisi, 558 bin izleyici çekmişti.) Aynı yıl için- de O'Keeffe'nin bir resmi, bir müzayedede rekor kırarak 1.98 milyon dolardan alıcı bul- du. Santa Fe'deki Georgia O'Keeffe Müze- si'nin kuruculan, Texaslı zengin işadamı, bir dönem Sotheby's müzayede kuruluşu- nun Kuzey Amerika şubesinin yönetim ku- rulu başkanlığını yapan John Marion ile eşi Anne. Santa Fe Güzel Sanatlar Müzesi, An- ne Marion'dan sahip olduğu bazı Georgia O'Keeffe resimlerini müzeye bağışlaması ricasında bulunduğunda, Marion resimlen- ni müzeye bağışlayacağına bir O'Keeffe Müzesi kurmaya karar vermiş. Eskiden bir Ispanyol kilisesi olan müzeyi, mimar Rk- hard Ghıckman gerçekleştirmiş. Müze yö- neticisi Peter Hassrick. "New Mesico'da Ge- orgia O'Keeffe'ye son yıllarda büyük bir il- givar" dıyor. "Tabii bunun nedenüO'Keef- fe'nin sanatmm zaınana dayanıkh olması! Hefcinld'den Madrid'e dek birçok ülkenin müzeyetkilileri O'Keeffe sergileri için sürek- li başvunıyor. Ama biz, O'Keeffe'nin yapıt- lannı görmek isteyenleri burada buluştur- mak istiyoruz. Müzede, O'Keeffe'nin sana- o. yaşamı ve çağdaşlan olan sanatçılan tanı- mak, öğrenmek isteyenler için çok çesitli et- kuılik ve sergiler düzenlemeyi tasariıyoruz." nır. Emekli olacak Sonra bizim orkestralan- mız hep aynı saaderde aynı yerterde befli bir şablon için- de konser \eriyorlar. Örne- ğin tstanbul'da neden bir üçüncü konser de Kadıköy yakasında y^pümasuı? Ba- na sen AvTupahsm, anlanu- yorsun diyorlar. Hepimiz Avrupa müziği yapıyonız. Benim, bu orkestralardaki arkadaşlanmdan yetenek olarak hiçbir üstünlüğüm yok. Ancak ben çahşan bir- makinenin içine girdiğim için mecburum o makine- nin çarkıyia dönmeye." Bundan sonrakı planlan- nı soruyoruz lmer Bey'e: "Birkaç yıla kadar emekli obcağtm. O zaman da bun- ca yıtan birikimi olan dene- yimlerimi Türk orkestraa- lanna aktarmak, yeni yeti- şenlere yararh olnıak iste- rim. Bir master kursu mu, konservatuvarda ders mi, bilemem, ama burası için bir şeyler yapmak istiyo- rum." Umanz bir müzik kuru- mumuz Imer Saraçoğlu'na sahip çıkar, bürokratik en- gelleri aşarak onun yıllar- boyu biriken deneyimlerini değerlendirir. KÜLTÜR • SANAT Y A P l Y O R L f l R ? Robert Redford 4.filmini yönetiyor • Robert Redford. Nicholas Evans'ın best- sellen L'uomo che sussurava ai cavalli adlı dördüncü filminin çekimlerine başladı. Oyuncular arasında Redford'un yanı sıra Kristin Scott Thomas, Sam Neill, Dianne VViest gibi isimler de var. • Chrlstln Jacq m best-sellerinden sinemaya uyarlanan La figlia del sole (Güneşin Kızı) adlı filmin başrolünü Johnny Depp'in mi yoksa Keanu Reeves'in mi oynayacağına henüz karar verilemedi. Başrol oyuncusunun hâlâ bir tartışma konusu olduğu fîlm, Ramsete-II'nin hayatını konu alıyor. • isabella Ferrarİ, Alexandre Arcady'nin K adlı filminden sonra, şimdi Nae Caranfil'in yönettiği Dolce famiente adlı filmde başrolü François Cluzet ile paylaşıyor. • Casper Van Dien, televiyon dizisi BeverlyHills90210'un eski yıldızı, Race with Destiny adlı bir televizyon filminde rol alacak. Filmde aynı zamanda Robert Mitchum'un kızı Carrie Mitchum da yer alıyor. • Madonna. Sharon Stone'un ardından Chicago adlı müzikal komedinin sinema versiyonunda başrolü almayı başardı. Filmde aynı zamanda Golde Hawn da yer alıyor. • Larry Clark. Kids adlı ilk filminin ardından şu sıralar yeni bir fîlm çalışmasına başladı. Another Day in Paradise adlı film, bir grup gencin maceralannı konu alıyor. • Wim wenders. şu sıralar The End of Violence adlı fılminin montajını yapmakla meşgul. Verilen bilgılere göre film, 1998yıhOcakayından önce gösterime giremeyecek. • Joel ve Ethan Coen Kardesler Fargo filminin ardından Elmore Leonard'm romanmı beyazperdeye aktanyor. Cuba Libre adlı film 1998 yıh Şubat ayında gösterime girecek. • Jimi Hendrix'in Fender Stratocaster marka gitan Londra'da yapılacak bir müzayedede satılacak. Hendrix'in, VVoodstock Festivali'nde çaldığı yine bir Fender Stratocaster marka gitan 1990yıhnda 198.000 poundaahcı bulmuştu. Efsanevi gitarist Hendrix'in, Blood, Sweat and Tears adlı rock grubunun lideri Al Kooper'a emanet edilen gitann enez 180.000 pound, yaklaşık 300.000 dolardan alıcı bulacağı tahmin ediliyor. • Kenneth Branagh, sonbaharda, Woody Allen'ın çekeceği " Deconstructing Harry" adlı filmde oynayacak. "Hamlet" ile başanlı bir çıkış yapan ünlü aktöre filmde Winona Ryder eşlik edecek. • Martin Campbell'in çektiği "Zorro'nun Maskesi"nde Anthony Hopkins ile başrolü paylaşan Antonio Banderas. oyunculuktan başka bir de film yapımcılığıyla uğraşıyor. "Green Moon" adlı bir film yapım şirketi kuran Banderas, kasım ayından itibaren yapımcılığa ciddi anlamda eğileceğini belirtiyor. •Yul Brynner'ın > çekmiş öldtiğu ' fotoğraflardan oluşan bir sergi açıldı. "On Emir" ve "Kral ve Ben" fılmlerinin efsanevi oyuncusu kendi fotoğraf makinesiyle çekmiş olduğu kişisel bir günceyi andıran bu fotoğraflar, Fnac Saint- Lazare'da 6 eylül tarihine dek sergilenecek. • Robert De Niro, ünlü yönetmen Ouentin Tarantino'nun Jackie Brovvn adlı filminin çalışmalannı * sürdürüyor. De Niro daha sonra Danny De Vito ile birlikte The Little Things adlı filmde rol alacak. BUGUN • BOGAZİÇİ ÜNİVERSrTESİ SİNE\U KULÜBÜ Murat Dikmen Salonu'nda saat 19.00'da "Bir Kadının Anatomisi" isimli film izlenebilir. • RUMELİHİSARIKONSERLERİ kapsammda Rumelihisan'nda saat 21.00'de Yılmaz Erdoğan izlenebilir. • TARİHİDARPHANE'de saat 13.00 ve 15.00'te AJi Balkı'nın "Evren Sevgisi ve Yaşarmn Gizemi" konulu saydam gösterisi, saat 17.00'de Erensya Seferadi'nin "Seferad Müziği" konseri izlenebilir. 293 89 78 (3 HAT) Georgia O'Keeffe, Amerika'da anıana müze kurulan ilk kadın sanatçı oldu. ÇOCUKLARI § DERNEĞİ YARARINA | CIHATORTERSony AAusk AÇIKHAVA TİYATROSU 28.07.1W7 -21.00 ramalar, AKM, CRR, Açıkhova Gişcleri 1.5-2 milyon Bilgi İReıervofyon: 0216 418 74 78 BrazâanJAZZ GEORGlADIASyoop samba • rumba •maracaiu HARBİYE AÇIKHAVA TtYATROSU 29.07.1997 - 21.00 Vakkoramalar, AKM, CRR, AçıkKova Gi^eleri 1 milyon Bilgi & Rezervasyon: 0216 418 74 78 - 0212 213 05 56/57 MAKMARA GRUBU «omıw nunık «ufmuutvMn
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle