Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1997 PAZAF HABERLEREV DEVAM Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı Y Y Y Y Y Y Y Y 26 28 28 25 31 31 32 31 Sinop Y 27 Adana 36 Zonguldak Y 27 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB Y Y PB PB 30 32 30 31 27 30 32 34 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van A A A A A A A 32 38 40 36 37 33 29 32 Marmara, Ege, gol- ler bölgesi, îç Ana- dolu'nun kuzeyba- tısı ile Batı Karade- niz bölgesi sağanak H e l s l n k l Y 19 Beriin Y 22 Y 24 Budapeşte PB 22 A 29 Y 23 ve gökgürültulü sa- Stockholm Y 20 Madnd ğanak yağışlı, öteki Londra Y 24 Viyana yerier az bulutlu ve Amsterdam Y 22 Belgrad açıkgeçecek. Hava 5^3 y—05 Söfvi— sıcaklığı yurdun ba- „ . u—=^ n — tıkesimlerındeaza- P a n s Y 2 7 R o m a Y 20 Y 18 lacak, doğuda ar- Bonn tacak. Münih A 29 Y 23 Atina A 31 Y 27 Milano A 29 Moskova 23 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tıflis Kahire PB PB PB A PB A A 39 37 32 31 37 30 33 Şam 35 Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu t Çok bulutlu p Yağmurtıj Kartı Sulu kar t GOK gurüttülu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yanıtlara göre 28 şubatta alınan 18 adet MGK ka- rannın "kararlılıkla uygulanmasında" askerlerie si- viller arasında herhangi bir anlaşmazlık çıkmamış. Erbakan, 28 şubatta askerierin irticayı önlemek amacıyla önüne koyduğu kararlan önce imzaladı ve sonradan bugün kullanılan nitelemeyle "sav- sakladı". Hayır. Bu karartan savsaklamanın ötesin- de tam anlamıyla "sabote etti". Bu tutum rejim bunalımına uzanan süreci baş- lattı. Ortalık yatışıyor ve askerler bugün ince bir üs- lup kullanıyorlar. MGK Genel Sekreteri Orgeneral llhan Kılıç son MGK toplantısında Refahyol'un MGK kararlarını uygulamadığını anlatırken, doğal olarak, geçmişi eleştiren bir anlatım içinde, bu ka- rarlan bir kez daha yeni hükümetin önüne getiri- yor, en azından o kararlan anımsatıyor. Bu kararlar uygulanmazsa "irticanın endişe ve- rici boyutlara ulaşacağı"r\\ bir kez daha vurgulu- yor. Toplantıdan sonra çıkan MGK bildirisinde; "... Söz konusu tedbiıieıin kararlılıkla uygulanmasının gereği üzerinde tüm kurul ûyelerince görüş birii- ğine vanlmıştır" deniliyor. Acaba neden? Püf noktaları bu sorunun yanıtında. Başta Cum- hurbaşkanı Demirel ve kurulun sivil asker üyele- ri 28 şubat kararlannın pek çoğunun ya bakanlık emri ya da genelgelerie uygulanabileceğini açık- ladılar. Tek bir konu kaldı geriye, kesintisiz 8 yıl! Yani kaygıyla izlediğimiz gerilimli aylann "yumu- şak karnı" olan sorun. Olasılıklar Öyle anlaşılıyor ki, yeni hükümet MGK'de 8 yıl sorununda gereken doyurucu güvenceyi veriyor. Sızan haberlere göre "kurulun asker üyeleri, hü- kümet irticaya karşı taviz verdiği takdirde Türki- ye'nin giderilmesi çokzor tehlikelerle karşı karşı- ya kalacağını" duyuruyorlar. Bu duyumların MGK'nin sivil kanadında "aynen kabul gördüğü" ortaya çıkryor. Ortam yumuşak, ama sadece konuşma üslubu açısından. Yoksa isteklerin içeriğinde en ufak bir değişiklik yok. Bir başka yorum şu: Askerler irtica olayında es- ki-yeni hükümet aynmı yapmıyorlar. Çıkan bildirı- ye göre iki kanat arasında sağlandığı söylenen "yumuşaklık ve uyum" yeni hükümetin Refahyol'a oranla 28 şubat kararlarına sahip çıkmasından kaynaklanıyor. Evet, MGK hükümetten öylesine bir duyarlılık bekliyor ki, bu duyarlılık "yeni hükümetin bu ko- nuda 'siyasi kaygılartnı' geri plana Hmesini" iste- yecek ölçülere varıyor. Üstelik kimi bilgiler, bugün izlediğimiz yumuşak- lığın yeni hükümetin 28 şubat kararlannı uygula- mada göstereceği en ufak duraksamada yerini yeniden "ateşli tartışmalara"bırakacağının işaret- lerini veriyor. Bir gazetemiz "Hükümetten MGK'ye destek" başlığı ile son toplantıyı özetliyor. MGK, anayasal bir üst kurul. Hükümetin MGK'ye destek vermesi söz konusu değil. Ama hükümetin MGK'nin aldığı kararları - yasa- lar gereği - öncelik ve ivedilikle Bakanlar Kurulu ka- rarına dönüştürmesi ve uygulamaya girişmesi ge- rekiyor. Bu gerek yerine getirilmezse neler oluyor? Işte bir örnek: Kesintisiz 8 yıl temel eğitimini "bize gelen tel- kin" diye tanımlayan RP'li Abdullah Gül, "Telkin kimden geldi" sorusunu yanıtlıyor: "Hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz. Tabii ki MGK'den" diyor. Ah evet! Allah'ın verdiği aklı RP kullanabilseydi. Türkiye'de yaşadığını algılayabilseydi... "Elinden kaçırdığı kuşun" arkasından böylesi- ne gözyaşı döker miydi? Devlet Bakanı Eyüp Asık 'Mumcu cinayeti Susurluk'la çözülür' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Susurluk olayının çözülmesi durumunda gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun öldürülmesi olayının da aydınlığa kavuşacağını söyledi. Eyüp Aşık, Mumcu cinayeti soruşturmasının sa\ sakJanmasında da üstü kapalı olarak eski Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ı suçladı. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış da, "Törkiye'deki birçok olay faili meçhuJ değil. gladio, kontrgerilla faaliyetidir. Bunu sağlayacak oluşumlara da mafya, çete denıyor" dedi. Elkatmış, Aşık'ın, komisyona verdiği ifadede "Uğur Mumcu cinayetini çözecek olduk, DGM Başsavcısı Bu işle uğraşmayın' dedi" biçiminde konuştuğunu dıle getırdi. Aşık da, konuya ilişkin olarak Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken tam olarak bu sözcükleri kullanmadığını, ancak bu sonuca cıkabilecek bir ifade dile getirdiğini söyledi. Aşık, Susurluk olayının aydınlatılması durumunda Mumcu cinayetinin çözüleceğini belirttiğini dile getirdi. Arkadaşımız DOĞANAKIN ile . SELVATOR evlendiler. Mutluluklar dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI Atamada dinci baskısıÖZCAN GÜNEŞ ŞANLIURFA - ANA- SOL-D hükümetinin mer- keze alacağı valiler arasın- da adı geçen Şanlıurfa Vali- sı Şahabettin Harput'un gö- revde kalması ıçin tarikat- lann devreye girdiği ögre- nilırken. valiliğin matbaa iş- lerini alan DYP destekçisi gazetelerle dinci basın yo- ğun bir kampanya sürdürü- yor. REFAHYOL'un kurul- masının ardından Atatürk karşıtı uygulamalara göz yuman Vali Şahabetin Har- put için dinciler devrede.- Işıkçılarcemaatinın ileri ge- lenlerinden thlas Hol- ding'in sahibi Enver Ören'ın referansıyla ŞanJı- urfa Valiliği'ne getirildiği öne sürülen Harput için Ye- ni Asya grubu ve Fethullah- çılar ile kentteki dinci çev- relenn yoğun bir kulis ça- lışması yaptığı gözleniyor. Bazı vakıflann da katıldığı "Müslüman vali görevde kalsın" çalışması daha çok ANAP'ın muhafazakâr ke- siminden milletvekillerine telefon açılarak yapılıyor. Söz konusu kampanyanın Valilik basın bürosundan koordine edildiği öne sürü- lürken, Harput'un da bir haftadır Ankara'da muhafa- zakâr milletvekilleriyle gö- rüştüğü belirtıliyor. Dinci yerel Ufuk, Reha ile Valiliğin 1.5 milyarlık baskı işini alan ve DYP'ye yakınlığıyla bilinen Güney- doğu gazeteleri ve benzeri çizgilerdeki ŞTV, GRTtele- vizyonlan da Vali Harput'u öven, görevde kalmasının "hayırb olacağuu" vurgula- yan programlar yapıyorlar. REFAHYOL hükümeti- nin güvenoyu almasından bir gün sonra Suruç ilçesin- deki 99 öğrenci kapasiteli Şevki Imam Kız Kuran Kur- su'nun açılışını yapan Har- put, buradaki konuşmasın- da kendisini dinleyenleri "Kuran etrafinda kenetien- meye" çağırması ile günde- me gelmışti. Harput, ayet ve hadisler okuduğu buradaki törende, "Bu anlamlı. bu mübarek günde, bu kutsal hizmetin açıbşında Cenabı Allah'ın rahmeti oluk oluk üzerimi- ze serpiliyor. İslamı iyi anla- mak, iyi bümek, iyi yaşamak zorundayız. Kuran kursu deyip geçmeyelim. Bugün Müslümanlar İslamı sadece şekil olarak biliyor. İslanun güzelliğindeD habersiz yaşı- yor" dıye konuşmuştu. Görev süresince Nurcu- lann Fethullah kanadı ile iyi ilişkiler kuran Harput, Su- ruç 'tan sonra gittiği Hilvan ılçesinde ilköğretim bölge okulunda yaptınlan cami- nın açılışını gerçekleştirdi. tlçede Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yaptınlan 100 yataklı erkek öğrenci yurdunun kayma- kamlık tarafından Fethul- lahçı Özyurt Vakfı'na kira- ya verilmesini sağlayan Şa- habettin Harput, Nurculann ICızılay İşhanı'ndaki karar- gâhında yemeğe katılması ile adından söz ettirmişti. DYP Milletvekili Nec- mettin Cevheri'nin desteği- ni alarak kamu kuruluşla- nnda örgütlü bulunan Nur- culann Yenı Asya kolunun etkinliklenni devletin okul- lanna taşımasına kayıtsız kalan Harput, aynı tarikatın üyesi Milli Eğitim Müdürü Oner Ergenç'in gericı ve Atatürk karşıtı uygulamala- nna destek vermesi ile tep- ki çekti. 500 öğretmenın türbanla derslere girdiği kentte, ilko- kul öğrencilerinin türbana sokulmasına, okullardan Atatürk büstlerinin kaldınl- masına ve mescit açılması- na sessiz kalmıştı. Raporlar hasıralü edildiB Baştarafı 1. Sayfada lar hakkında •'göstermefik" bazı iş- lemler yapıldı. Genelkurmay Başkanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na gönderdıği raporlarda, isim isim sıraladığı ba- zı vali yardımcılan ile kaymakam- lann, cemaatlerin zikir törenlerine katıldıklan. irticai faaliyetleri ve şeriatçı vakıflann çalışmalannı destekledikJeri ve onlara mali kay- nak sağladıklan gibi saptamalara yer verildiği öğrenildi. İçişleri Bakanı Murat Başesgi- oğlu'nun kaymakamlar kararna- mesınin tamamlanmasının ardın- dan emniyet müdürleri ile valileri kapsayan bir kararname hazırlığı- na girişeceği kaydedildi. Valiler kararnamesi hazırlığı için 3 kişilik bir komite oluşturan Başesgioğ- lu'nun Genelkurmay raporlannda- ki iddia ve bulgulan da değerlen- direceği bildirilırken. isimleri irti- cai faalıyetlerle birlikte anılan va- li ve kaymakamlan kızağa alacağı kaydedildi. Mülki amirliklerde ANAP'ın ağırlığını da arttırmayı amaçlayan Başesgioğlu'nun yeni kararname- de, Kocaeli Valisi Memduh Oğuz, Kayseri Valisi Mevlüt Çetinkaya, Bingöl Vali Yardımcısı Adem Ya- ZKI, Solhan Kaymakamı Recai Ak- yol, Keskin Kaymakamı KadriCa- nan'ı pasif görevlere atayabilece- ği kulislerde yüksek bir olasılık olarak değerlendirildi. Genelkurmay'ın aynca, İçişleri Bakanlığı Merkez Teşkilatı'nda RP'ye yakınlığıyla bilinen bazı bü- rokratlan da izlemeye aldığı öğre- nildi. Genelkurmay kaynaklan, ll- ler Idaresi Genel Müdür Yardımcı- sı Zübejir Gemelek, daire başkanı Yakup Vatan, şube müdürü İbra- him Uğur, sivil savunma genel mü- dür yardımcılan Mustafa Güven ile Fahri Keser, daire başkanı Tu- ran Av>az ile personel genel müdür vardımcısı Muammer Yaşar Öz- gül'ün çalışmalanna dikkat çekıl- diğini bildirdiler. İhbarlar değeriendirilecek Genelkurmay'ın, içişleri Bakan- lığı bünyesindeki atamalar ile öz- lük ve sicil ışlemlenni düzenleyen Güneş hakkındakı ihbarlan da de- ğerlendirmeye aldığı bildinldi. Os- man Güneş'in bir dönem, Sam- sun'da 6 yıl imamlık yaptığı öne sürüldü. Iddıalar arasında Gü- neş'in Erzıncan'da bir cemaate bağlı olduğu da yer aldı. içişleri Bakanlığı'nca hazırlanan ve 350- 400 kişiyi kapsaması beklenen kaymakamlar kararnamesinin Gü- ncş ve ekibi tarafından hazırlandı- iı öğrenildi. Geçen ay kura çekerek görev e başlayan 60 kaymakamdan 20'si- nin Nur cemaatıne bağlı olduklan- na ilişkin iddialar da tçişleri Ba- kanlığı kulislerinde dile getirildi. Genelkurmay. ülke genelinde gö- rev yapan 849 kaymakamdan 300'ünücemaatlerlebağlantı için- de yer aldıklan kuşkusuyla izleme- ye aldı. Meral Akşener'e tutanak kıskacı I Baştarafı 1. Sayfada rarak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcı- lığı'na iletmesi durumun- da, soruşturmanın Akşe- ner'e de uzayabileceğine dikkat çekildi. MGK. tstanbul Harp Akademileri Komutanlı- ğı'nda önceki gün gerçek- leştırdıği temmuz toplantı- sında, irticai faaliyetlerle mücadeledeki kararlılık. Güneydoğu'ya yönelik kalkınma programının ya- nı sıra kurul tutanaklan üzerindeki gizliliğin kaldı- nlması konusunu görüştü. Alınan bilgiye göre istıh- barat skandalı kamuoyuna yansımadan önce, 31 ma- yısta yapılan MGK toplan- tısında Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral İsmail Hak- kı Karadayı, emniyetin belge sızdırma faaliyeti ko- nusunu gündeme getirdi. Deniz Kuvvetleri Komuta- nı Oramiral Güven Erka- ya'nın da olayla ilgili ola- rak aktardığı bilgilerin ar- dından Cumhurbaşkanı Sükyman DemireL "Olay doğruysa çok vahim" de- ğerlendirmesini yaptı. Dö- nemin Başbakan Yardım- cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller ile Meral Ak- şener, "Nasıl olur, haberi- miz yok. Bu konuda gerek- li araştırmalar yapılmalı" karşılığını verdiler. Çiller, Akşener'in İçişleri Bakan- lığı bürokratlarının diren- mesine karşın emniyet is- tihbaratının başına getirdi- ği Bülent Orakoğlu'nu a derhal r görevden alaca- ğını söyledi. Akşener de komutanlara dönerek "Sö- zünü ettiğiniz onbaşuun adı neydi efendim" sorusunu yöneltti. Aynı toplantıda. görüşmelerin basında çar- pıtılarak sızdınlması duru- munda, tekzip edilmesi ko- nusunda görüş birliğine de vanldı. MGK'nin 31 ma- yıs toplantısının tutanakJa- nnı açıklamasına ilişkin yöntem belirsizliğini ko- rurken, tutanaklann soruş- turmayı yüriiten Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na iletile- bileceğine dikkat çekildi. 'Ayrım yapmak bozgunciıhık 9 İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Sükyman DemireL 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin tartışılacak bir yanının bulunmadığını belirterek bu tip tartışmala- nn kökeninde dini duygula- n istismar amacı yattığını söyledi. Demirel, dünyada birçok ülkenin 11 yıllık eği- tim sistemine geçtiğini ifade ederek bu konudaki tartış- malann siyasi amaçlı oldu- ğunubelirtti. Demirel. Büyükçekme- ce'deki endüstri meslek lise- sinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada. 8 yıllık zorunlu eğitımle ilgili tartış- malann mahiyetinin siyasi olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli Eğitim Yüksek Şû- rası, 8 yıllık eğitime karar vermiş. Bu tar&şmalann ma- hiyeti siyasidir. Siyasi olması da cumhuriyetin başında din ve devlet aynlmıştır. Bu laik ve çağdaş devlettir. ama tam D e m i r e 1 ' 8 J 1 1 " 1 4 kesintisi/ temel eğitiınin tarûşılacak bir yani bulunmadığını belirtti. ay nlamamışör. Bu ceşit tarüşmalann kökünde halkın dini duygulanndan yararlanmak gibi birtakım istismar- lar yatar. Herkes fikrini söy lesin. ama halkın dini duygulanndan kimse ya- rarlanmaya çalışmasın." Demirel. devleti vatandaşın dini duygulanna karşı gibi göstermenin bozgunculuk olduğunu vurgulayarak "Bence siya- set yapanlar, siyaseri cami dışında. okui dışında, kışla dışında yapmalı- dır" dedi. Demirel, Tevhid-i Tedrisat Kanu- nu'nda (Öğrerim Birlıği Yasası) yer alan bir maddeyı anımsatarak. eğitim sısteminin iki çeşit vatandaş yetiştire- meyeceğini kaydetti. Demirel. "iki çeşit vatandaş yetistiriyorsanız, bir sü- re sonra aynı dili konuşan o insanlar birbirine düşman olur. O nedenle tek tip insan yetiştirilmeli'* dıye konuştu. Hiçbirrejimin, kendi vatandaşlan- nın kendi aleyhinde yetiştirilmesine razı olamayacağına işaret eden De- mirel şunlan söyledi: "İmam-hatip okullarının yüzde 80'ini ben açtım. 'Orta kısmı olmaz- sa, ımam-hatip okullan olmaz' diye bir şey yok. Birisinin, vatandaşın zih- ninde açılan yaralan temiziemesi la- zun gelir. Olay siyasidir. Bu tahrikler- den vazgeçin." Demirel aynca, MerterSanayici ve Işadamlan Derneği (MESİAD) ile Mannara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü arasında ya- pılan işbirliği anlaşmasınm protoko- lüne ve ÖRSA Holding'in merkez bi- nasının açılışma katıldı. Mesut Yılmaz'ın annesi kaza geçirdi İstanbul Haber Servisi - Başbakan Mesut Yılmaz'ın annesi Güzide Yümaz trafik kazası geçirdi. 72 yaşındaki Güzide Yılmaz'ın kafa trav- ması geçirdiği ve yoğun ba- kımda olduğu bildinldi. Yıl- maz'ın otomobilıyle çarpı- şan kamyonun sürücüsü Hanıdi Çalım tutuklandı. Önceki akşam katıldığı Beylerbeyi Sarayı'ndaki De- deman Oteli'nin kuruluş yıl- dönümü gecesinden Kocaeli Körfez ilçesine bağlı Kirazlı- yalfdaki evine gitmek üzere yola çıkan Güzide Yılmaz'ın içinde bulunduğu Toyota marka özel otomobil, Batı tur- nikeleri yakınlannda Hamdi Çalım ın kullandığı kamyonla çarpıştı. Kazanın, Yılmaz'ın içinde bulunduğuotomobi- lin kendisini sollayan kamyona arka- dan çarpmasıyla meydana geldiği bil- dirildı. Yaralanan Güzide Yılmaz ile otomobilin şoförü Recep AH Özbay- Güzide Yılmaz'ın yaşı ilerlemiş olduğu için cerrahi mü- dahalede bulunmak tehlikeli. (ÖZKAN GÜVEN) rak, Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldı- nldı. Burada ilk tetkik ve muayenesi yapılan Yılmaz, daha sonra gelini Ber- na Yılmaz'ın refakatinde Florance Nightingale Hastanesi'ne kaldınldı. Prof. Dr. Cengiz Kuday. Yılmaz'ın ka- fa tramvası geçirdiğıni, yaşının ileri ol- ması nedeniyle tramvanın cıddi oldu- ğunu söyledi. Kuday, "Hastanın şuuru açık. Hasta, cerrahi müdahale için teh- likeli yaş gnıplan arasında yer alıyor. 48 saat yoğun ba- kunda tutacağız'' dedi. Ku- day, Yılmaz'ın kafatası, sol kaburgalanndan biri ve kal- ça kemiğinde çatlak meyda- na geldiğini ve tedavınin en az bir hafta sürebileceğinı vıırguladı. Başbakan Mesut Yılmaz. kardeşleri Turgut Yılmaz ve Nilüfer Ddz. annelerinı hasta- nede ziyaret ederken Cum- hurbaşkanı Süleyman Demi- rel ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yılmaz'a geçmiş olsun telgrafı gönderdı. TBMM Başkanı MustafaKatemliile Sağlık Bakanı Ha- 111 İbrahim Ozsoy'un da aralannda bu- lunduğu çok sayıda politikacı da Yıl- maz'ı hastanede ziyaret etti. Kocaeli Emniyet Müdürü Süleyman Şahin, yaptığı açıklamada. kazada ka- sıt olasılığının çok düşük olduğunu bil- dirdi. G U N D E M >aSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada //r"deki artış-azalışla ilgili haber geçti... önümdeki notlarla çakışınca, haber bende ilk şu tanımı çağnştırdı: "Gayri safi milli gider..." Öztürkçe tanımla, kesintisiz ulusal gider... Bu da ne demek demeyin, son günlerde yaşa- dıklanmızı anımsayın... Antalya'da binlerce çam ağacı yanm günde kül oluyor. Nedeni tabiı ki önemli ama sonucu daha vahim. Yangından kısa süre önce, Orman Bakanı Tersin. affedersınız Ersin Taranoğlu bundan böyle orman yangınlanna karşı verilecek mücade- lede sağlanacak başarılan anlatmak için tatbikat yapıyor. Kanada'dan kiralanan yangın söndürme uçağı, alıyor suyu bana mısın demiyor, basıyortoprağa... Vay be, bu teknolojiyle biz cehennemi kül ede- riz... Antalya'da yangın, ciğerimiz yanıyor. Nerede uçaklar? Gelecek... - Kardeşim böyle bir günde gelmeyecek de ne gün gelecek... "Efendim, anzalı, tamirde..." - Daha yeni getirilmedi mi? "Avustralya'dan geldiler, bakım gerekiyor..." - Ne Avustralya'sı, biz uçaklan Kanada'dan ki- ralamadık mı? "Evet ama, kendileri Avustralya'da bulunuyor- du. Yedekparçasını bulmak da zaman alacak..." Bizde böyledir, orman yangınlannı söndürecek uçaklar, aralıkta hazır olur. Bu, kesintisiz ulusal gider değildir de nedir? Vurgulamaktan bıkmayacağım, Türkiye'de en tehlikeli terör trafik terörü... O bilinen deyim çok- tan değişti: "Azrail yol gezıyor..." Sevgili Kemal Bağcı, insanı kahreden bir kaza sonucu yaşamını yitiriyor. Gaziantepspor yöneti- cisi, bir yakınının cenaze törenıne katılmak için yo- la çıkıyor, kaza geçirip ölüyor... Kafayı çeken kamyon şoförü TEM yoluna ters gi- rip, araçları birbirine katıyor. TEM otoyolu da gide- rek kan otoyolu haline geliyor... Bizde böyledir, ıçince ayılmak için direksiyona geçeryolaçıkarız... Bu, kesintisiz ulusal gider değildir de nedir? Hafta içinde üniversiteyi dereceyle bitirmiş kişiy- le sohbet ediyoruz. Hedefıni sordum: "Yurtdışına gideceğim" deyip devam etti: "Türkiye'de araştırmaya yetehnce önem veril- miyor. Ufkumda, Mars ekibiyle çalışmak var..." Bizde böyledir, eller Mars'a gider, biz terse. Ni- yeti Mars olan da, soluğu yurtdışında alır... Bu, kesintisiz ulusal gider değildir de nedir? Nasıl oluyor da ayaktayız? Tek suçu düşünmek olan yazarlar cezaevinde, hastaneye bile kelepçeyle götürülüyor. Partisine 30-35 bin oy sağlamak için rüşvet verenler, "Alnı- mızaçık" diyor... Bizde böyledir, Türkiye'nin geleceğini sormak suç, Hazinesini soymak onurdur... Âylardır kesintisiz eğıtimi tartışıyoruz. REFAH- YOL, sekiz yılı iki sıfırı üst üste koyarak yazmaya kalktı. 55. hükümetin attığı adım, partileri kanştır- dı. Dünyanın hangi ülkesinde temel eğitim süresi- nin uzun olması sorun olur? Sorulur mu? Bizde... Geçen gün üst düzey bürokratla konuşuyoruz. Söz. ülke kalkınması... "Ben" dedi, "Yıllardır bu ülke niçin daha hızlı kal- kınmıyor sorusuna yantt anyordum." "Şimdi tersini soruyorum" dedi, "Bu ülke bun- ca olumsuzluğa rağmen nasıl oluyor da hâlâ ayak- ta kalabiliyor." Evet, her şeye rağmen ayaktayız... Uyumayı bile ayakta başarabiliyoruz... Harçlara yüzde 65 zam geliyor EMİNE KAPLAN ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı, 1997-1998 öğre- tim yılı için yükseköğretim kurumlannda öğrencilerden alınacak katkı paylannın yüzde 65 oranında arttınl- masını kararlaştırdı. Maliye Bakanlığı'nm göriişüne su- nulan önerinin Bakanlar Ku- rulu'nda kabul edilmesi du- rumunda, harç miktarlan normal öğretimde 4 milyon 950 bin ile 37 milyon 950 bin lira. ikinci öğretimde de 49 milyon 500 bin ile 247 raıl- yon 500 bin lira arasında de- ğişecek. Milli Eğitim Bakan- lığı. yeni öğretim yılı için üniversitelerde harç miktar- lanna ilişkin çalışmalannı tamamladı. Bakanlık, Yük- seköğretim Kurulu'nun (YÖK) harçlarda "yüzde 65 yada yüzde 100" artış yapıl- ması yönündeki iki seçenek- li önerisinin ilkıni benimse- di. Maliye Bakanlığı'nın gö- rüşüne sunulan yenı artışlar, Bakanlar Kurulu karanyla yürürlüğe girecek. Harçlann eski ve yüzde 65 oranında ar- tış yapılması durumunda ye- ni hali şöyle olacak: Normal eğitim: Tip fakül- telen 23 milyon-37 milyon 950 bin. diş hekimliği, ecza- cılık fakültesi 19 milyon-31 milyon 350 bin, veteriner fa- kültesi 13 milyon-21 milyon 450 bin, mühendislik, mi- marlık, inşaat, makine, ma- den, elektrık - elektronik, kimya. metalurji, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve or- man fakülteleri 15 milyon- 24 milyon 750 bin, gemi in- şaatı ve deniz bilimleri, de- niz bilimleri, su ürünlen, de- nizcilik, güzel sanatlar, hu- kuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, ıktısadi ve ıdan bil- giler fakülteleri 12 milyon- 19 milyon 800 bin. eğitim bi- limleri. fen. fen-edebiyat, dil tarih ve coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, tek- nik eğitim, endüstriyel sanat- lar eğitımi. ticaret turizm eğitimi, mesleki yaygın eği- tim, edebiyat, iletişim bilim- leri ve iletişim fakülteleri 11 milyon-18 milyon 150 bin, Açıköğretim Fakültesi 3 mil- yon-4 milyon 950. Devlet konservatuvan 23 mılyon-37 milyon 950 bin, sivil havacılık yüksekokulu 18 milyon 500 bin-30 mil- yon 525 bin, yabancı diller yüksekokulu 15 milyon 500 bin-25 milyon 575 bin, mes- leki teknoloji, tütün eksper- liği ve ev ekonomisi yükse- kokullan 9 milyon-14 mil- yon 850 bin. ilahiyat. beden eğıtımı ve spor, spor bilimle- ri, sağlık teknolojisi, hemşi- relik, sosyal hizmetler ve sağlık idaresi yüksekokulla- n tapu kadastro. maliye, sağ- lık hizmetleri, sivil havacı- lık, sosyal bılimler ve teknik bilimler yüksekokullan ile turizm ve otelcılık ve adalet yüksekokullan 7 milyon 500 bin-12 milyon 375 bin, lisan- süstü eğitim 15 milyon 500 bin-25 milyon 575 bin.