25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eminönü Betediyesi'nden sünnet şöleni • İstanbul Haber Servisi - Eminönü Belediye Başkanlığı ve Eminönü Hizmet Vakfı tarafmdan düzenlenen "Sünnet Şöleni"nde 400 çocuk sünnet edildi Sultanahmet Parkı'nda yapılan sünnet şöleninde 10 ürolog tarafından sünnet edilen çocuklar için çeşitli eğlence programlan düzenlendi. ÇocukJar sünnetten önce toplu olarak Eyüp Sultan Türbesi'ni ziyaret ettiler ve vapurla boğaz turu yaptılar. Şölende. Adnan Şenses de bir konser verdi. Antalya Umanı'nm satışı durduruldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin Hopa Lımanı için verdiği yürürlüğü durdurma karannın ardından Antalya 1. No'lu Idare Mahkemesi de Antalya Limanı'nın satışını durdurdu. Hopa Lımanfnı yıllık 100 bin dolar taksitle toplam 4 mılyon dolara alan Park Holding'in sahibi Turgay Ciner"in Erzurum İdare Mahkemesi'nin yürürlüğü durdurma karanna karşı yaptığı itirazında, 14 Temmuz 1997 tarihinde reddedildiği bıldirildi. RP'li bakandan işş • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li eski Bayındırlık ve Iskân Bakanı Cevat Ayhan. Diyarbakır-Siverek- Şanlıurfa yolu projesinde yapılması kararlaştınlan ek tşleri, ihaleye gitmeden, Mehmet Güneş tnşaat Tıcaret ve Sanayi Limited Şirketi'ne verdi. İhale Yasası'nın açık hükmüne karşın ihaleye gidilmeden venlen işte müteahhit birinci keşif bedeli 225 artış Ahmet Türk yoğun bakımda • İstanbul Haber Servisi - HEP eski Genel Başkanı Ahmet Türk, dün fenalaşarak Florance Nıghtingale Hastanesi'nde yoğun bakima alındi. Büyükadada parlamarrterlere ait Büyük Kulüp'te arkadaşlanyla oyun ovnarken aniden tansiyon ve nabız atışlan düşerek fenalaşan Ahmet Türk'e ilk müdahale kulüp doktorlan tarafından yapıktı. Adalar Belediyesi'ne ait motor- ambulansla hastaneye kaldınlan Ahmet Türk'te e.nfarktüse ait bulgulara rastlanılmadı. Türk'ün şuurundakı kapalılığın nedenleri üzerinde duran doktorlar, yanna kadar yoğun bakımda kalması gerektığini açıkladılar. Başesgioğlu ABD'ye gitti p İstanbul Haber Servisi - Rpişleri Bakanı Murat Başesgioğlu. Birleşmiş Mılletler (BM) Kalkınma Programı çerçevesınde düzenlenen toplantılara katılmak üzere ABD'ye gitti. Başesgioğlu, toplantılarda ele alınacak tfna konunun, "sürdürülebilir insan kalkınması"' olduğunu söyledi. Bakan Saşesgıoğlu. gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında öldürülmesi olayıyla ilgilı olarak da •'Toplumda herkesin beklediğı, toplumumuzda sanki bir mesele gibi gösterilmek istenen konu çözüme kavuşur ve aranan kışiler adalet önüne çıkarlar" dedi. THY pilotu faciayı önledi • İstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalimanf na inişi sırasında havalanmak için pistte ilerlemekte olan bir uçağı son anda fark eden \e pas geçmeyi başaran THY uçağının pilotu bir faciayı önledi. Uçak, yaldaşık 10 dakika sonra piste indi. Uzmanlar, rjavadaki uçağın inmesi durumunda büyük bir facianm yaşanabileceğini belirttiler. ANAP yönetiminden, 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi tartışanlara 'ihanef suçlaması Tutucıılar destek buLamadıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitime kar- şı çıkan ANAP ıçındeki muhafazakâr milletvekil- leri parti içinde istedikleri desteğı bulamazken. Ge- nel Başkan Yardımcısı tb- rahim Yaşar Dedelek. "8 yıllıkeğitim konusunu tar- üşmaya açanlar, Türki- ye'ye en büyük ihaneti et- mektedirler'' dedi. Bu ko- nunun, imam-hatiplenn kapatılıp kapatılmaması sorunu değil, "rejim me- selesi" olduğunu kaydeden Dedelek, ANAP'ın tasan- dan "asla ve asla" geri adım atmayacağını bildir- di. ANAP yönetiminin, 8 yıllık kesintisiz eğnime ilişkin yasa tasansının Meclis'te görüşülmesi sı- rasında fıreyi önlemek için grup karan alıp alma- mayı tartıştığı belirtildi. Bazı yöneticiler böyle bir karara gerek olmadığını savunurken, bazılannın da fırenin en aza indirümesi için bağlayıcı grup karan alınmasından yana olduğu bildirildi. Tasanya karşı olduğunu açıklayan ve ge- rekirse hükümetten cekil- meyi öneren Manisa Mil- letvekili Ekrem Pakde- mirli, grup karan alınma- sı durumunda buna uyaca- ğını belirtirken, muhafa- zakâr milletvekillerinden TBMM Milli Eğitim Ko- mısyonu Üyesi Yusuf Ekinci de grup karan alın- tnası durumunda buna ge- nel olarak uyulacağı görü- şünü savundu. Bağlayıcı grup karan alınması duru- munda ANAP'ta en fazla 5 fire meydana geleceği, bunlann da genellikle oy- lamaya katılmamayı tercih edeceği dile getirildi. Görüşmeter gece 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasa tasansının ge- lecek hafta içinde komis- Çiller'in U' dönüşü p a r t i d e k i muhaf a z a k â r l a r ı m e m n u n e t t i DYP'de 8 yıla destek 6'yı geçmiyor AYŞESAYIN ANKARA - Hükümette olduğu dönemde ortağı RP'ye "kesantisiz 8 yıl resti" çeken DYP Genel Başkanı Tansu Çfller'in "U dönüşü'', partideki milliyetçi muhafazakâr milletvekillerini memnun etti. Kayseri Miiletvekili Ayvaz Gökdemir ve aricadaşlannın 8 yıllık kesintisiz temel eğitime karşı kampanyanın başını çektiği belirtilirken liberal kesimi temsil eden az sayıdakt parti yöneticisinin de "muhalefetin gereği oiarak" tasanya karşı çıktıklan vurgulandı. DYP'de 8 yıllık kesintisiz temel eğitim tasansma destek vereceklerin sayısının, liberal demokrat kesimin büyük bölümünün partiden kopmalan nedeniyle 6'yı geçmeyeceği kulislerde dile getiriliyor. DYP'deki "ibend- demokrat" kesimi temsil eden milletvekillerinin, REFAHYOL ortaklığını gerekçe göstererek tek tek aynldıklan ve milliyetçi- muhafazakâr milletvekillerinin kaldığına dikkat çekilerek büyük bir fire olmayacağı görüşü dile getirildi. REFAHYOL döneminin bakanlanndan Turhan Tayaa, A>fer Yümaz. Genel Başkan Yardımcısı Nahit Meırteşe. CHP kökenli TBMM Başkanvekiii Kamer Genç ile sayılan 2'ye inen muhalifler Hasan Karakaya, Osman Berberoğlu tasanya destek veriyorlar. Ancak. parti yöneticisi olması nedeniyle, "rahatsEhk" yaratmamak için Menteşe'nin yanı sıra Ayfer Yılmaz ve Kamer Genç'in oylamaya katılmamayı tercih edecekleri belirtildi.8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi yönündeki Milli Eğitim Şûrası karariannın altında imzası olan Turhan Tayan ile grup karan olmaması nedeniyle muhalifler Osman Berberoğlu ve Hasan Karakaya'nın iktidarla birlikte hareket edecekleri belirtildi. REFAHYOL döneminin Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ın ise bakanlığı döneminde 8 yıllık kesintisiz temel eğitim taslağı hazırlatmasına karşın, hükümet tasansına karşı oy kullanacağı bildirildi. yonlardan geçirilmesi ve TBMM Genel Kurulu'nun çalışma saatlennin de uza- tılarak gece yapılacak otu- rumlarda tasannın görüşü- lerek kabul edilmesinin hedeflendiği öğrenildi. TBMM Başkanı Mustafa Kalemlinin de tasannın görüşüldüğü birleşimi yö- neterek, hem görüşmele- rin süratle tamamlanması- na yardımcı olacağı hem de bir oy kaybını önleyece- ği kulislerde dile getirildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Dedelek, dün parti genel merkezinde dü- zenlediği basın toplantı- sında, Türkiye'nin dünya- daki hızlı değişime uyabil- mesi için eğitime çağdaş bir yön verilmesi gerekti- ğini söyledi. Dedelek, 8 yıllık temel eğitim konu- sunun bazı partilerce istis- mar edildiğini kaydetti. RP'nin dini istismar ede- rek ınsanlan kullandığını ileri süren Dedelek, DYP Genel Başkanı Tansu Çü- ler' in de bu konuda "bü- yük bir U dönüşü" yaptığı- nı belirterek "ÇiIIer, RP'nin söytemlerini oıtdan daha fazla savunur hale geüniştir" dedi. TBMM DTP Meclis grubunu kurdu İstanbul Haber Servisi - RP'den aynlan DP kökenli İstanbul milletvekilleri Gürcan Dağdaş ve Metin Işık. dün İstanbul Ceylan lntercontinental Otel'de ya- pılan törenle DTP'ye katıl- düar. Dağdaş ve Iştk'ın ka- tılmalanyla DTP'nın mii- letvekili sayısı 20 oldu ve TBMM'de grup kurmaya hak kazandı. tlk grup toplantısını salı günü yapacak olan DTP'nin grup kurmasıyla Meclis ko- misyonlanndaki üstünlük. 55. hükümete geçecek. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "İki arkadaşımı- zın kaülunıyla TBMM'de grup kuracak sayıya ulaş- uk" derken Gürcan Dağdaş. "Biz 1946'da yola çıkmış bir çizginin 1997versiyonuyuz" diye konuştu. Dağdaş ve Işık'ın katılı- mı dolayısıyla tstanbul'da vapılan törene, Cindoruk, Ismet Sezgin. Rifat Serda- roğlu, Refaiddin Şahin, Necdet Menzir ile Ufuk Söylemez, Cemal Alişan, Mustafa Zeydan ve Yıldı- run Aktuna katıldı. Cindoruk, düzenlenen törende, üye kayıt belgele- rini imzaladığı Gürcan Dağdaş ve Metin Işık'a, parti rozetlerini de taktı. Dağdaş ve Işık'ın katıl- malanyla Meclis'teki ba- ğımsız miiletvekili sayısı 22'ye indi. TBMM'deki son sandalye dağılımı ise şöyle: RP 151, ANAP l'36, DYP 93, DSP 67, CHP 49, DTP 20. BBP 8, MHP 2. bağımsız 22. boş 2. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART CHP lideri Baykal, Diyanet eliyle verilecek Kuran kurslanndan kuşkulu 4 Diyanet'e taşeronlıık verildP İSTANBUL / SAMSUN / SİNOP (Cumhuriyet)-CHPGenel Başka- nı Deniz Baykal hükümet tarafın- dan hazırlanan 8 yıllık kesintisiz eğitim yasa tasansında 4. maddey- legetırilen"hafizlıkve Kuran kurs- lanrun Diyanet Işleri Başkanlığı ta- ranndan \erilmesi"nı kuşkuyla kar- şıladığını belırtti. Baykal."DKanet'e Milli Eğitim Bakanlığı taranndan taşeronlukgö- revi verilmesi üzerinde çok dikkat- le durulması gereken bir konudur. Gelecekte başımıza çok işler açılabi- lir" dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, ön- ceki gün Büyükada'da, dün de Sam- sun ve Sinop'ta yaptığı açıklamalar- da, 8 yıllık eğitim konusunda kuş- kulannı dile getirdi. Hafta sonunu Heybeliada'da din- lenerek geçiren Baykal, Burgaza- da'da bir süre önce kalınbağırsak ameliyatı geçiren eski CHP Miilet- vekili Metin Tüzün'ü evinde ziya- ret etti. Baykal, daha sonra adada in- şa edilen cemevi uışatında incele- melerde bulundu. Baykal, akşam üzeri Büyüka- da'da bulunan CHP ilçe merkezıni ziyaretı sırasında yaptığı konuşma- da, ağırlıklı olarak 8 yıllık kesinti- siz eğitim ve Susurluk olayı üzerin- de durdu. Baykal, 8 yıllık eğitim konusun- da da hükümette mutabakata vanl- masından duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra ilkokul birin- ci sınıf öğrencilerinden başlayarak her öğrenciye aılesinın istemesı ha- linde hafızlık ve Kuran kursu veri- lecek olmasını eleştirdi. Baykal kuşkulannı şöyle dile getirdi: " 8 yıllık eğitim konusunda mu- tabakat sağlanmasından mutluluk duyujonız. O nedenk fazla olumsuz noktalann üzerinde durmuyoruz. Ancak bir noktaya dikkat çekmek- te yarar var. Yasanın 4. maddesinde ilkokul birinci sınıftan rtibaren, 6ya- şındaki çocuğa Kuran ve hafızlık kursu ile din eğitimi ailesinin nzasrv- la verilebilecek. Bunu da Diyanet İş- leri Başkanlığı düzenleyecek. Diya- net İşleri bizim sistemimizde çok özel bir kurum. Diyanet'in Milli Eğitim'in taşeronu gibi bir eğitim sorumluluğuy la resmen görevlendi- rilmesL üzerinde çok dikkatte du- rulması gereken bir konudur." Baykal, ANAP'm içindeki mu- hafazakârlan hoşnut etmek ıçın bu maddenin düzenlendiğıni öne süre- rek Türkiye'de herkesin dinini öğ- renme hakkına ve olanağına sahip olduğunu, bu konuda bir engel bu- lunmadığını vurguladı. CHP lideri, dün gittiği Sam- sun'da düzenlediği basın toplantı- sında, hükümetin Susurluk konusu- nu derhal ele alarak çözmesi gerek- tiğini söyledi. BRÜKSEL - AB Ekonomik ve Sosyal Komitesi ile Türkiye'nin ekonomik ve sosyal aktörleri ara- sında oluşturulan Karma Istişare Komitesi (KİK), eşbaşkan Hüsa- mettin Kavi'nin bu işi ciddiye al- ması ve gayretleriyle kurumlaş- ma yolunda belirtiler gösteriyor. Türkiye'de de bir Ekonomik ve Sosyal Konsey'in kurulduğu, bir- kaç gün önce resmen ilan edildi. Bilindiği gibi bu tür kurumlar. an- cak toplumda kendilerine ıhtiyaç duyulduğu zaman gündeme ge- lirler. Oysa Türkiye'de KİK kuru- luncaya kadar kimsenin aklına böyle bir konsey kurmak gelme- di. Geçen yıllarda bir Başbakan- lık talimatı ile kurulan "konsey" ise devlet geleneğimize uygun bir biçimde, "e/ âlemde var biz- de de olsun, ama emırle kuralım ki kontrolümüzde olsun" mantı- ğıylaoluşturukjuğu için herkesin tepkısini çekti. Ancak ekonomik ve sosyal hayatın aktörlerinin ak- lına gelmeyen bu kurum, bu kez Türkiye'dekı politik gelişmelerin zorlamasıyla cıddi bir biçimde gündeme girdi. Şimdi bu konu üzerıne düşünmek, önerilerde bulunmak ve konuyu sağlıklı bir biçimde tartışmak zamanı geldi. Ekonomik ve Sosyal Konsey Ekonomik ve Sosyal Konsey nedir, neye yarar ve nasıl işler? Kuşkusuz bu sorunun cevabı her ülkeye göre değışmekle bir- likte bazı ortak yanlan da vardır. Özellikle ikinci Dünya Sava- şı'ndan sonra ILO'nun da tavsi- yesiyle, toplümdaki ekonomik ve sosyal muhataplar arasında bir diyalog oluşturmak için kurulan bu tür konsey veya komiteler, gi- derek o ülkelerin ve bugün de Avrupa Birliği'nin vazgeçilmez kurumlan haline gelmiştir. Eğer bu kurum ülkemizde göstermelik olarak kurulmaya- caksa, önemli işlevler görebile- ceği gibi toplumun demokratik- leşmesıne de katloda bulunabi- lir. Bunun için Ekonomik ve Sos- yal Konsey, ekonomik ve sosyal yaşamın tüm aktörlerinin en ge- niş biçimde katıldıgı, bu katılımın seçimle gerçekleştiği, genel büt- çeden aynlan bir bütçesi, sürek- lı bir sekretaryası, çeşitli alanlar- da faalıyet gösteren uzmanlık grupları olacak biçimde kurul- maİKJır. Anlaşılacağı gibi bu da bir yasa ve hatta anayasa deği- şikliği gerektirmektedir. Ama ha- zır fırsat gelmişken ve kamuoyu da hazırken böyle bir kurum oluşturulmalıdır. Işlevi ne olacaktır? Ben şahsen, belki de bugün biraz hayal gibi gelecek, şöyle bir işlev ve işleyış düşünüyorum: • Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmekte olan, kendi alanı- nı ilgilendiren, konularda görü- şüne başvurulması zorunlu olan bir anayasal kurum niteliğinde kurulmalıdır. Bu kurum gerek gördüğünde gene kuşkusuz ku- ruluş yasasında görev alanı ola- rak belirtilen alanlarda, TBMM'ye yasa teklrfînde bulunabilmelidir. Böyle bir işlev, her siyasi iktida- nn aklına geldikçe ve oldubittiye getirerek, ekonomik ve sosyal alanlarda yasalar çıkarmasını en- gel ler. Kuşkusuz ESK'nin görüş ve teklifleri TBMM'yi bağlamaz, a- ma bu görüş ve tekliflere neden itibar edilmediğınin siyasi olarak açıklaması ve sorumluluğu ge- rekır. Diğer yandan böyle bir ya- pılanma, ESK'nin kompozisyo- nundan dolayı, hem demokrasi- ye katılım sağlar, hem de toplu- mun ekonomik ve sosyal aktör- lerinin üzerinde düşündüğü, tar- tıştığı ve kendi ait birimlerinde tartıştırdığı bir metnin daha sağ- lam, daha kalıcı ve toplumun ih- tiyaçlanna daha uygun olmasını sağlar. • Bugün farklı devlet kurumla- nna venlen bazı istatistiki çalış- malar, -örneğin enflasyon venle- rinin saptanması gibi- ESK'nin görev alanına bırakılmalıdır. Böy- le bir işlev bu tür saptamalan bi- limsellikten uzak ve siyasi ikti- darlann istedikleri gibi oynadığı bir konumdan uzaklaştırarak üzerindeki polemikleri kaldınr. Bugün ne ülkemizde ne de ülke- miz dışında, siyasi iktidariarın enflasyon konusunda verdikleri rakamlan kimse sağlıklı kabul et- miyor. Örneğin işçi sendıkalan ile hükümetlerin enflasyon rakamla- n arasında sürekli bir fark ve kar- gaşa oluyor. • ESK toplu pazarlık sistemi- nin yerini almamalıdır. Esasen sendikalann çekincelerinin yo- ğunlaştığı yer de burasıdır. • ESK Meclis'e ve hükümetle- re görüş bildıren bir kurum olma- sı gerektiğine göre devlet ve hü- kümet bu kurum içinde temsil edilmemelidir. Aksi halde ESK'nin gerçek işlevi ortadan kalkar. Bu kurum içerisınde sa- dece işverenler, işçiler ve diğer meslek gruplan temsil edilmeli- dırier. • ESK yönetim organlan mut- lakaseçimie oluşturulmalıdır. Bu- nun için de ekonomik ve sosyal alanın tüm aktörleri kurum için- de yer almalıdır. Bazı ternel ilkelerini açıklama- ya çalıştığım bu yapı bence en demokratik ve işlevsel olanıdır. Koşullar bu tür bir yapılanmaya elverir mi bilmıyorum. Ama eğer gerçekten "dostlar alışvehşte görsün" türünden bir şey isten- miyorsa bu tür önerilenn tartış- malarda dikkate alınması yararlı olur. AB ESK de aşağı yukan bu tür bir işlev görmektedır. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çocuklarımız... Ben onlan tanıyorum... 1974 yazında Malabadi Köprüsü üzerinde gü- lümsemişlerdi bana. Bir yıl sonra Lice'de sabaha dek öykülerini dinledim onların... Gözleri maviydi, yeşildi, siyahtı çoğunun. Sarı saçlıydı kızlar; olağanüstü bir menekşe güzelliğin- deydiler. Erkekler bulutsuz bir gece gibi aydınlık bakıyor- lardı... Dicle kıyısında oynarlardı yaz, kış; Diyarbakır çar- şısında altı yaşında kaçak sigara satariardı. Kalaba- lık umutlann bitmeyen sevda gülüydü hepsi... Kimileri Hakkâri'de bir çöplükte ekmek ararken patlayan bir bombayla paramparça oldu yalnızlığın buzdan çetelesi içinde... Istanbul'da Esenyurt'ta, Ümraniye'de tanıdımoo-,. lan; bir gece yansı otomobilimi durdurdular Izmir'de Mezariıkbaşı'nda; Adana'da bir öğle vakti zoria bir şeylersattılar... Işık Kansu yazdı Hasan Barut'un öykusünü, Aziziye semtinin o acı fotoğrafında... Kulp'tan, Lice'den, Hani'den, Batman'dan, Bit- lis'ten kopup gelen birfırtınanın Dicle'nin bulanık su- lanyia buluşması, çocuklann 'ölüm salıncaklarında- ki' türküsü, benim sevdalanmı da yok etti... Çocuklar, babalar, analar... içimdeki burukluk tüm limanlara demir atan yel- kenlimi de elimden kaçırdı... Benim de çocukken kâğrttan kayıklanm, oyun- caklanm vardı... Bugün ben onlan yazacaktım aşklanmın hınzır temmuzundan kaçarak... Neden vazgeçtim? Niçin anlatmadım bir genç kı- zın öykusünü denize karşı rakı içerken? Belki de şöyle haykırabilirdim: "Görûyorsun biracıyı gidiyoruz seninle, Örselenmiş söz yığınlan bırakarak Kınk tekeriekler gibi ardımızda. Ve üstümüzde dönemiyor çaylak sürüsü, Doyabilmek için yaralı bir aşkla. Konuk göçüyonız böylece acıyla birlikte. Bir imgeye dönüşen rüzgânn önünde Savrulan ve toza boğulan, Soluk ve üzgün bir mendilin peşinde Üstünde birkaç damla gözyaşı olan, Koşuyonız her şeyin silindiği biryere." ••• Ben onlan çok eskiden tanıyorum... Toroslar'da karşılaştım alaca bir şafakta, Çuku- rova'da pamuk tarlalannda buluştum daha sonra... Gediz Ovası'nda üzüm bağlannda, tütün tarlala- nnda uçurtmalanmızı saldık gökyüzüne; Rize'de çay bahçelerinde Karadeniz'e kafatuttuk... Hiçbir zaman balonlan olmadı onlann, oysa be- nim horozlu şekerlerim bile vardı... Zaten üç gün önce içimde tarifsiz bir sıkıntı baş- ladı; başım ağndı, gözlerim kan çanağına dönüştü... Zeynep Uçak ve Dilnavez Sert göçük altında kalıp ölmüşlerdi... Sahi siz Diyarbakır'ın Seyrantepe semtindeki Azi- ziye Mahallesi'ni bilir misiniz? Orada yakılan köylerinden kopup gelen ınsanla- nmız oturur, orada mavi gözlü çocuklar tüm gün acı- nın bilinmeyen yüzüne tükürür... Açlık bir alın yazısıdır onlar için; yoksulluk bir ya-, şam biçimkjir... Bilir misiniz onlann da özlemleri, sevdalan vardır... Kürttür onlar, horianır... Ben onlan tanınm; Izmir Gümüldür"de domates topladıklan, Bursa'da şeftali, Karadenız'de fındığa gittikleri yıllardan beri... Onlar benim için öykü ve şiirdir; onlar benim için kaybolan mevsimlerdir... • • • Ben onlann gözlerinin içinin güldüğünü hiç gör- medim... Fırat kıyısından bir kuş uçtu, Kızılırmak'ta felake- tin kara fısıltısına hiç kulak asmadı... Usumda büyüdü o çocuklar, ölümlere yenik düş- tükleri saatlerde... Hiroşima'dan kalkıp gelen kimdi ey 'rüzgârgülü' sen söyle? Tıpkı Anna Ahmatova gibi, yüreğim okşayışlar içinde değil artık; varsın aşktan parça parça olsun... Bilmiyorum, yaşamakta mısın öldün mü? Dünya- da bir yerterde bulabilir miyim seni? Biraz soluk alıyor evren, kuşatılmış kentlere aldı- nş etmeden... Çocuklar, Diyarbakır çarşısında yoksul gözlerle hepimizi izliyor... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (3 Planet.com. TR İP lideri Doğu Perincek 4 Takipsizligi takip edeceğiz' İstanbul Haber Servisi - îşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perincek. Ankara DGM Cumhuri- yet Savcısı Nuh Mete Yüksel'in DYP lideri Tan- su Çfller'in CIA görevlisi olduğu iddiasıyla hazırla- nan soruşturma dosyası- na takipsizlik karan ver- mesini sert dille eleştire- rek, bu karann Türkiye- ABD ilişkilerinin bozul- maması için alındığını öne sürdü. tstenildiği takdirde Çil- ler'in CIA ajanı olduğu- nun 3-5 gün içinde kanıt- lanabileceği iddialannı yineleyen Perincek, "DGM, önüne gelen dos- yayla ilgili hiçbir araşür- ma yapmadan, tanıklan dinlemeden 3 saat içinde dosyavı kapatmtşür. O za- man sa\cı ben olayım. Sav- a delil aramadı bile" dedi. Perincek, Çiller'in CIA ajanı olduğu iddiasıyla 19 haziranda Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu ile ilgili dosyanın Ankara DGM ile Genelkurmay Askeri Savcılığı arasında dolaştıktan sonra en son Ankara DGM'nin takip- sizlik karan vermesi üze- rine dün tstanbul II Mer- kezi'nde bir basın toplan- tısı düzenledi. Pennçek, dosyanın perşembe akşa- mı DGM'ye geldiğini. cu- ma öğleni de takipsizlik karan verildiğini anımsa- tarak. bu kadar kısa süre- de hiçbir araştırma yap- madan. delil toplamadan takipsizlik karan alınma- sının "siyas" bir karar ol- duğunu savundu. "Azerbaycan darbe- si"nin Çiller'in CIA gö- revlisi olmasıyla ilgili en önemli kamt olduğunu yi- neleyen Perincek, "Bu darbeyi geüp cinler mi yapü? Darbeyi haber ve- ren bu ülkenin Cumhur- başkanL Darbeyi doğrula- >an Azerbaycan'uı Cum- hurbaşkanı. Daha büyük kamt var mı? Bir gazete Azerbaycanh darbecilerin ÇiDer ve Ayvaz Gökde- mır'le yemekte buluştuk- lannı dizi yazıva manşet vapü. Ortada duran bu ce- sedi kimse gönhüyor rau?" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle