Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eminönü
Betediyesi'nden
sünnet şöleni
• İstanbul Haber Servisi -
Eminönü Belediye
Başkanlığı ve Eminönü
Hizmet Vakfı tarafmdan
düzenlenen "Sünnet
Şöleni"nde 400 çocuk
sünnet edildi Sultanahmet
Parkı'nda yapılan sünnet
şöleninde 10 ürolog
tarafından sünnet edilen
çocuklar için çeşitli
eğlence programlan
düzenlendi. ÇocukJar
sünnetten önce toplu olarak
Eyüp Sultan Türbesi'ni
ziyaret ettiler ve vapurla
boğaz turu yaptılar.
Şölende. Adnan Şenses de
bir konser verdi.
Antalya
Umanı'nm satışı
durduruldu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Erzurum Bölge
İdare Mahkemesi'nin Hopa
Lımanı için verdiği
yürürlüğü durdurma
karannın ardından Antalya
1. No'lu Idare Mahkemesi
de Antalya Limanı'nın
satışını durdurdu. Hopa
Lımanfnı yıllık 100 bin
dolar taksitle toplam 4
mılyon dolara alan Park
Holding'in sahibi Turgay
Ciner"in Erzurum İdare
Mahkemesi'nin yürürlüğü
durdurma karanna karşı
yaptığı itirazında, 14
Temmuz 1997 tarihinde
reddedildiği bıldirildi.
RP'li bakandan
işş
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'li eski
Bayındırlık ve Iskân
Bakanı Cevat Ayhan.
Diyarbakır-Siverek-
Şanlıurfa yolu projesinde
yapılması kararlaştınlan ek
tşleri, ihaleye gitmeden,
Mehmet Güneş tnşaat
Tıcaret ve Sanayi Limited
Şirketi'ne verdi. İhale
Yasası'nın açık hükmüne
karşın ihaleye gidilmeden
venlen işte müteahhit
birinci keşif bedeli
225 artış
Ahmet Türk
yoğun bakımda
• İstanbul Haber Servisi -
HEP eski Genel Başkanı
Ahmet Türk, dün
fenalaşarak Florance
Nıghtingale Hastanesi'nde
yoğun bakima alındi.
Büyükadada
parlamarrterlere ait Büyük
Kulüp'te arkadaşlanyla
oyun ovnarken aniden
tansiyon ve nabız atışlan
düşerek fenalaşan Ahmet
Türk'e ilk müdahale kulüp
doktorlan tarafından
yapıktı. Adalar
Belediyesi'ne ait motor-
ambulansla hastaneye
kaldınlan Ahmet Türk'te
e.nfarktüse ait bulgulara
rastlanılmadı. Türk'ün
şuurundakı kapalılığın
nedenleri üzerinde duran
doktorlar, yanna kadar
yoğun bakımda kalması
gerektığini açıkladılar.
Başesgioğlu
ABD'ye gitti
p İstanbul Haber Servisi -
Rpişleri Bakanı Murat
Başesgioğlu. Birleşmiş
Mılletler (BM) Kalkınma
Programı çerçevesınde
düzenlenen toplantılara
katılmak üzere ABD'ye
gitti. Başesgioğlu,
toplantılarda ele alınacak
tfna konunun,
"sürdürülebilir insan
kalkınması"' olduğunu
söyledi. Bakan
Saşesgıoğlu. gazeteci
Metin Göktepe'nin
gözaltında öldürülmesi
olayıyla ilgilı olarak da
•'Toplumda herkesin
beklediğı, toplumumuzda
sanki bir mesele gibi
gösterilmek istenen konu
çözüme kavuşur ve aranan
kışiler adalet önüne
çıkarlar" dedi.
THY pilotu
faciayı önledi
• İstanbul Haber Servisi -
Atatürk Havalimanf na
inişi sırasında havalanmak
için pistte ilerlemekte olan
bir uçağı son anda fark
eden \e pas geçmeyi
başaran THY uçağının
pilotu bir faciayı önledi.
Uçak, yaldaşık 10 dakika
sonra piste indi. Uzmanlar,
rjavadaki uçağın inmesi
durumunda büyük bir
facianm yaşanabileceğini
belirttiler.
ANAP yönetiminden, 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi tartışanlara 'ihanef suçlaması
Tutucıılar destek buLamadıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitime kar-
şı çıkan ANAP ıçındeki
muhafazakâr milletvekil-
leri parti içinde istedikleri
desteğı bulamazken. Ge-
nel Başkan Yardımcısı tb-
rahim Yaşar Dedelek. "8
yıllıkeğitim konusunu tar-
üşmaya açanlar, Türki-
ye'ye en büyük ihaneti et-
mektedirler'' dedi. Bu ko-
nunun, imam-hatiplenn
kapatılıp kapatılmaması
sorunu değil, "rejim me-
selesi" olduğunu kaydeden
Dedelek, ANAP'ın tasan-
dan "asla ve asla" geri
adım atmayacağını bildir-
di.
ANAP yönetiminin, 8
yıllık kesintisiz eğnime
ilişkin yasa tasansının
Meclis'te görüşülmesi sı-
rasında fıreyi önlemek
için grup karan alıp alma-
mayı tartıştığı belirtildi.
Bazı yöneticiler böyle bir
karara gerek olmadığını
savunurken, bazılannın da
fırenin en aza indirümesi
için bağlayıcı grup karan
alınmasından yana olduğu
bildirildi. Tasanya karşı
olduğunu açıklayan ve ge-
rekirse hükümetten cekil-
meyi öneren Manisa Mil-
letvekili Ekrem Pakde-
mirli, grup karan alınma-
sı durumunda buna uyaca-
ğını belirtirken, muhafa-
zakâr milletvekillerinden
TBMM Milli Eğitim Ko-
mısyonu Üyesi Yusuf
Ekinci de grup karan alın-
tnası durumunda buna ge-
nel olarak uyulacağı görü-
şünü savundu. Bağlayıcı
grup karan alınması duru-
munda ANAP'ta en fazla 5
fire meydana geleceği,
bunlann da genellikle oy-
lamaya katılmamayı tercih
edeceği dile getirildi.
Görüşmeter gece
8 yıllık kesintisiz temel
eğitim yasa tasansının ge-
lecek hafta içinde komis-
Çiller'in U' dönüşü p a r t i d e k i muhaf a z a k â r l a r ı m e m n u n e t t i
DYP'de 8 yıla destek 6'yı geçmiyor
AYŞESAYIN
ANKARA - Hükümette olduğu
dönemde ortağı RP'ye
"kesantisiz 8 yıl resti" çeken DYP
Genel Başkanı Tansu Çfller'in
"U dönüşü'', partideki milliyetçi
muhafazakâr milletvekillerini
memnun etti. Kayseri
Miiletvekili Ayvaz Gökdemir ve
aricadaşlannın 8 yıllık kesintisiz
temel eğitime karşı
kampanyanın başını çektiği
belirtilirken liberal kesimi temsil
eden az sayıdakt parti
yöneticisinin de "muhalefetin
gereği oiarak" tasanya karşı
çıktıklan vurgulandı. DYP'de 8
yıllık kesintisiz temel eğitim
tasansma destek vereceklerin
sayısının, liberal demokrat
kesimin büyük bölümünün
partiden kopmalan nedeniyle
6'yı geçmeyeceği kulislerde dile
getiriliyor. DYP'deki "ibend-
demokrat" kesimi temsil eden
milletvekillerinin, REFAHYOL
ortaklığını gerekçe göstererek
tek tek aynldıklan ve milliyetçi-
muhafazakâr milletvekillerinin
kaldığına dikkat çekilerek büyük
bir fire olmayacağı görüşü dile
getirildi. REFAHYOL
döneminin bakanlanndan
Turhan Tayaa, A>fer Yümaz.
Genel Başkan Yardımcısı Nahit
Meırteşe. CHP kökenli TBMM
Başkanvekiii Kamer Genç ile
sayılan 2'ye inen muhalifler
Hasan Karakaya, Osman
Berberoğlu tasanya destek
veriyorlar. Ancak. parti
yöneticisi olması nedeniyle,
"rahatsEhk" yaratmamak için
Menteşe'nin yanı sıra Ayfer
Yılmaz ve Kamer Genç'in
oylamaya katılmamayı tercih
edecekleri belirtildi.8 yıllık
kesintisiz eğitime geçilmesi
yönündeki Milli Eğitim Şûrası
karariannın altında imzası olan
Turhan Tayan ile grup karan
olmaması nedeniyle muhalifler
Osman Berberoğlu ve Hasan
Karakaya'nın iktidarla birlikte
hareket edecekleri belirtildi.
REFAHYOL döneminin Milli
Eğitim Bakanı Mehmet
Sağlam'ın ise bakanlığı
döneminde 8 yıllık kesintisiz
temel eğitim taslağı
hazırlatmasına karşın, hükümet
tasansına karşı oy kullanacağı
bildirildi.
yonlardan geçirilmesi ve
TBMM Genel Kurulu'nun
çalışma saatlennin de uza-
tılarak gece yapılacak otu-
rumlarda tasannın görüşü-
lerek kabul edilmesinin
hedeflendiği öğrenildi.
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemlinin de tasannın
görüşüldüğü birleşimi yö-
neterek, hem görüşmele-
rin süratle tamamlanması-
na yardımcı olacağı hem
de bir oy kaybını önleyece-
ği kulislerde dile getirildi.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Dedelek, dün
parti genel merkezinde dü-
zenlediği basın toplantı-
sında, Türkiye'nin dünya-
daki hızlı değişime uyabil-
mesi için eğitime çağdaş
bir yön verilmesi gerekti-
ğini söyledi. Dedelek, 8
yıllık temel eğitim konu-
sunun bazı partilerce istis-
mar edildiğini kaydetti.
RP'nin dini istismar ede-
rek ınsanlan kullandığını
ileri süren Dedelek, DYP
Genel Başkanı Tansu Çü-
ler' in de bu konuda "bü-
yük bir U dönüşü" yaptığı-
nı belirterek "ÇiIIer,
RP'nin söytemlerini oıtdan
daha fazla savunur hale
geüniştir" dedi.
TBMM
DTP
Meclis
grubunu
kurdu
İstanbul Haber Servisi -
RP'den aynlan DP kökenli
İstanbul milletvekilleri
Gürcan Dağdaş ve Metin
Işık. dün İstanbul Ceylan
lntercontinental Otel'de ya-
pılan törenle DTP'ye katıl-
düar. Dağdaş ve Iştk'ın ka-
tılmalanyla DTP'nın mii-
letvekili sayısı 20 oldu ve
TBMM'de grup kurmaya
hak kazandı.
tlk grup toplantısını salı
günü yapacak olan DTP'nin
grup kurmasıyla Meclis ko-
misyonlanndaki üstünlük.
55. hükümete geçecek. DTP
Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, "İki arkadaşımı-
zın kaülunıyla TBMM'de
grup kuracak sayıya ulaş-
uk" derken Gürcan Dağdaş.
"Biz 1946'da yola çıkmış bir
çizginin 1997versiyonuyuz"
diye konuştu.
Dağdaş ve Işık'ın katılı-
mı dolayısıyla tstanbul'da
vapılan törene, Cindoruk,
Ismet Sezgin. Rifat Serda-
roğlu, Refaiddin Şahin,
Necdet Menzir ile Ufuk
Söylemez, Cemal Alişan,
Mustafa Zeydan ve Yıldı-
run Aktuna katıldı.
Cindoruk, düzenlenen
törende, üye kayıt belgele-
rini imzaladığı Gürcan
Dağdaş ve Metin Işık'a,
parti rozetlerini de taktı.
Dağdaş ve Işık'ın katıl-
malanyla Meclis'teki ba-
ğımsız miiletvekili sayısı
22'ye indi. TBMM'deki son
sandalye dağılımı ise şöyle:
RP 151, ANAP l'36,
DYP 93, DSP 67, CHP 49,
DTP 20. BBP 8, MHP 2.
bağımsız 22. boş 2.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
CHP lideri Baykal, Diyanet eliyle verilecek Kuran kurslanndan kuşkulu
4
Diyanet'e taşeronlıık verildP
İSTANBUL / SAMSUN / SİNOP
(Cumhuriyet)-CHPGenel Başka-
nı Deniz Baykal hükümet tarafın-
dan hazırlanan 8 yıllık kesintisiz
eğitim yasa tasansında 4. maddey-
legetırilen"hafizlıkve Kuran kurs-
lanrun Diyanet Işleri Başkanlığı ta-
ranndan \erilmesi"nı kuşkuyla kar-
şıladığını belırtti.
Baykal."DKanet'e Milli Eğitim
Bakanlığı taranndan taşeronlukgö-
revi verilmesi üzerinde çok dikkat-
le durulması gereken bir konudur.
Gelecekte başımıza çok işler açılabi-
lir" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, ön-
ceki gün Büyükada'da, dün de Sam-
sun ve Sinop'ta yaptığı açıklamalar-
da, 8 yıllık eğitim konusunda kuş-
kulannı dile getirdi.
Hafta sonunu Heybeliada'da din-
lenerek geçiren Baykal, Burgaza-
da'da bir süre önce kalınbağırsak
ameliyatı geçiren eski CHP Miilet-
vekili Metin Tüzün'ü evinde ziya-
ret etti. Baykal, daha sonra adada in-
şa edilen cemevi uışatında incele-
melerde bulundu.
Baykal, akşam üzeri Büyüka-
da'da bulunan CHP ilçe merkezıni
ziyaretı sırasında yaptığı konuşma-
da, ağırlıklı olarak 8 yıllık kesinti-
siz eğitim ve Susurluk olayı üzerin-
de durdu.
Baykal, 8 yıllık eğitim konusun-
da da hükümette mutabakata vanl-
masından duyduğu memnuniyeti
dile getirdikten sonra ilkokul birin-
ci sınıf öğrencilerinden başlayarak
her öğrenciye aılesinın istemesı ha-
linde hafızlık ve Kuran kursu veri-
lecek olmasını eleştirdi. Baykal
kuşkulannı şöyle dile getirdi:
" 8 yıllık eğitim konusunda mu-
tabakat sağlanmasından mutluluk
duyujonız. O nedenk fazla olumsuz
noktalann üzerinde durmuyoruz.
Ancak bir noktaya dikkat çekmek-
te yarar var. Yasanın 4. maddesinde
ilkokul birinci sınıftan rtibaren, 6ya-
şındaki çocuğa Kuran ve hafızlık
kursu ile din eğitimi ailesinin nzasrv-
la verilebilecek. Bunu da Diyanet İş-
leri Başkanlığı düzenleyecek. Diya-
net İşleri bizim sistemimizde çok
özel bir kurum. Diyanet'in Milli
Eğitim'in taşeronu gibi bir eğitim
sorumluluğuy la resmen görevlendi-
rilmesL üzerinde çok dikkatte du-
rulması gereken bir konudur."
Baykal, ANAP'm içindeki mu-
hafazakârlan hoşnut etmek ıçın bu
maddenin düzenlendiğıni öne süre-
rek Türkiye'de herkesin dinini öğ-
renme hakkına ve olanağına sahip
olduğunu, bu konuda bir engel bu-
lunmadığını vurguladı.
CHP lideri, dün gittiği Sam-
sun'da düzenlediği basın toplantı-
sında, hükümetin Susurluk konusu-
nu derhal ele alarak çözmesi gerek-
tiğini söyledi.
BRÜKSEL - AB Ekonomik ve
Sosyal Komitesi ile Türkiye'nin
ekonomik ve sosyal aktörleri ara-
sında oluşturulan Karma Istişare
Komitesi (KİK), eşbaşkan Hüsa-
mettin Kavi'nin bu işi ciddiye al-
ması ve gayretleriyle kurumlaş-
ma yolunda belirtiler gösteriyor.
Türkiye'de de bir Ekonomik ve
Sosyal Konsey'in kurulduğu, bir-
kaç gün önce resmen ilan edildi.
Bilindiği gibi bu tür kurumlar. an-
cak toplumda kendilerine ıhtiyaç
duyulduğu zaman gündeme ge-
lirler. Oysa Türkiye'de KİK kuru-
luncaya kadar kimsenin aklına
böyle bir konsey kurmak gelme-
di. Geçen yıllarda bir Başbakan-
lık talimatı ile kurulan "konsey"
ise devlet geleneğimize uygun
bir biçimde, "e/ âlemde var biz-
de de olsun, ama emırle kuralım
ki kontrolümüzde olsun" mantı-
ğıylaoluşturukjuğu için herkesin
tepkısini çekti. Ancak ekonomik
ve sosyal hayatın aktörlerinin ak-
lına gelmeyen bu kurum, bu kez
Türkiye'dekı politik gelişmelerin
zorlamasıyla cıddi bir biçimde
gündeme girdi. Şimdi bu konu
üzerıne düşünmek, önerilerde
bulunmak ve konuyu sağlıklı bir
biçimde tartışmak zamanı geldi.
Ekonomik ve Sosyal Konsey
Ekonomik ve Sosyal Konsey
nedir, neye yarar ve nasıl işler?
Kuşkusuz bu sorunun cevabı
her ülkeye göre değışmekle bir-
likte bazı ortak yanlan da vardır.
Özellikle ikinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra ILO'nun da tavsi-
yesiyle, toplümdaki ekonomik ve
sosyal muhataplar arasında bir
diyalog oluşturmak için kurulan
bu tür konsey veya komiteler, gi-
derek o ülkelerin ve bugün de
Avrupa Birliği'nin vazgeçilmez
kurumlan haline gelmiştir.
Eğer bu kurum ülkemizde
göstermelik olarak kurulmaya-
caksa, önemli işlevler görebile-
ceği gibi toplumun demokratik-
leşmesıne de katloda bulunabi-
lir.
Bunun için Ekonomik ve Sos-
yal Konsey, ekonomik ve sosyal
yaşamın tüm aktörlerinin en ge-
niş biçimde katıldıgı, bu katılımın
seçimle gerçekleştiği, genel büt-
çeden aynlan bir bütçesi, sürek-
lı bir sekretaryası, çeşitli alanlar-
da faalıyet gösteren uzmanlık
grupları olacak biçimde kurul-
maİKJır. Anlaşılacağı gibi bu da
bir yasa ve hatta anayasa deği-
şikliği gerektirmektedir. Ama ha-
zır fırsat gelmişken ve kamuoyu
da hazırken böyle bir kurum
oluşturulmalıdır.
Işlevi ne olacaktır?
Ben şahsen, belki de bugün
biraz hayal gibi gelecek, şöyle bir
işlev ve işleyış düşünüyorum:
• Ekonomik ve Sosyal Konsey
(ESK) Büyük Millet Meclisi'nde
görüşülmekte olan, kendi alanı-
nı ilgilendiren, konularda görü-
şüne başvurulması zorunlu olan
bir anayasal kurum niteliğinde
kurulmalıdır. Bu kurum gerek
gördüğünde gene kuşkusuz ku-
ruluş yasasında görev alanı ola-
rak belirtilen alanlarda, TBMM'ye
yasa teklrfînde bulunabilmelidir.
Böyle bir işlev, her siyasi iktida-
nn aklına geldikçe ve oldubittiye
getirerek, ekonomik ve sosyal
alanlarda yasalar çıkarmasını en-
gel ler.
Kuşkusuz ESK'nin görüş ve
teklifleri TBMM'yi bağlamaz, a-
ma bu görüş ve tekliflere neden
itibar edilmediğınin siyasi olarak
açıklaması ve sorumluluğu ge-
rekır. Diğer yandan böyle bir ya-
pılanma, ESK'nin kompozisyo-
nundan dolayı, hem demokrasi-
ye katılım sağlar, hem de toplu-
mun ekonomik ve sosyal aktör-
lerinin üzerinde düşündüğü, tar-
tıştığı ve kendi ait birimlerinde
tartıştırdığı bir metnin daha sağ-
lam, daha kalıcı ve toplumun ih-
tiyaçlanna daha uygun olmasını
sağlar.
• Bugün farklı devlet kurumla-
nna venlen bazı istatistiki çalış-
malar, -örneğin enflasyon venle-
rinin saptanması gibi- ESK'nin
görev alanına bırakılmalıdır. Böy-
le bir işlev bu tür saptamalan bi-
limsellikten uzak ve siyasi ikti-
darlann istedikleri gibi oynadığı
bir konumdan uzaklaştırarak
üzerindeki polemikleri kaldınr.
Bugün ne ülkemizde ne de ülke-
miz dışında, siyasi iktidariarın
enflasyon konusunda verdikleri
rakamlan kimse sağlıklı kabul et-
miyor. Örneğin işçi sendıkalan ile
hükümetlerin enflasyon rakamla-
n arasında sürekli bir fark ve kar-
gaşa oluyor.
• ESK toplu pazarlık sistemi-
nin yerini almamalıdır. Esasen
sendikalann çekincelerinin yo-
ğunlaştığı yer de burasıdır.
• ESK Meclis'e ve hükümetle-
re görüş bildıren bir kurum olma-
sı gerektiğine göre devlet ve hü-
kümet bu kurum içinde temsil
edilmemelidir. Aksi halde
ESK'nin gerçek işlevi ortadan
kalkar. Bu kurum içerisınde sa-
dece işverenler, işçiler ve diğer
meslek gruplan temsil edilmeli-
dırier.
• ESK yönetim organlan mut-
lakaseçimie oluşturulmalıdır. Bu-
nun için de ekonomik ve sosyal
alanın tüm aktörleri kurum için-
de yer almalıdır.
Bazı ternel ilkelerini açıklama-
ya çalıştığım bu yapı bence en
demokratik ve işlevsel olanıdır.
Koşullar bu tür bir yapılanmaya
elverir mi bilmıyorum. Ama eğer
gerçekten "dostlar alışvehşte
görsün" türünden bir şey isten-
miyorsa bu tür önerilenn tartış-
malarda dikkate alınması yararlı
olur.
AB ESK de aşağı yukan bu tür
bir işlev görmektedır.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çocuklarımız...
Ben onlan tanıyorum...
1974 yazında Malabadi Köprüsü üzerinde gü-
lümsemişlerdi bana. Bir yıl sonra Lice'de sabaha
dek öykülerini dinledim onların...
Gözleri maviydi, yeşildi, siyahtı çoğunun. Sarı
saçlıydı kızlar; olağanüstü bir menekşe güzelliğin-
deydiler.
Erkekler bulutsuz bir gece gibi aydınlık bakıyor-
lardı...
Dicle kıyısında oynarlardı yaz, kış; Diyarbakır çar-
şısında altı yaşında kaçak sigara satariardı. Kalaba-
lık umutlann bitmeyen sevda gülüydü hepsi...
Kimileri Hakkâri'de bir çöplükte ekmek ararken
patlayan bir bombayla paramparça oldu yalnızlığın
buzdan çetelesi içinde...
Istanbul'da Esenyurt'ta, Ümraniye'de tanıdımoo-,.
lan; bir gece yansı otomobilimi durdurdular Izmir'de
Mezariıkbaşı'nda; Adana'da bir öğle vakti zoria bir
şeylersattılar...
Işık Kansu yazdı Hasan Barut'un öykusünü,
Aziziye semtinin o acı fotoğrafında...
Kulp'tan, Lice'den, Hani'den, Batman'dan, Bit-
lis'ten kopup gelen birfırtınanın Dicle'nin bulanık su-
lanyia buluşması, çocuklann 'ölüm salıncaklarında-
ki' türküsü, benim sevdalanmı da yok etti...
Çocuklar, babalar, analar...
içimdeki burukluk tüm limanlara demir atan yel-
kenlimi de elimden kaçırdı...
Benim de çocukken kâğrttan kayıklanm, oyun-
caklanm vardı...
Bugün ben onlan yazacaktım aşklanmın hınzır
temmuzundan kaçarak...
Neden vazgeçtim? Niçin anlatmadım bir genç kı-
zın öykusünü denize karşı rakı içerken?
Belki de şöyle haykırabilirdim:
"Görûyorsun biracıyı gidiyoruz seninle,
Örselenmiş söz yığınlan bırakarak
Kınk tekeriekler gibi ardımızda.
Ve üstümüzde dönemiyor çaylak sürüsü,
Doyabilmek için yaralı bir aşkla.
Konuk göçüyonız böylece acıyla birlikte.
Bir imgeye dönüşen rüzgânn önünde
Savrulan ve toza boğulan,
Soluk ve üzgün bir mendilin peşinde
Üstünde birkaç damla gözyaşı olan,
Koşuyonız her şeyin silindiği biryere."
•••
Ben onlan çok eskiden tanıyorum...
Toroslar'da karşılaştım alaca bir şafakta, Çuku-
rova'da pamuk tarlalannda buluştum daha sonra...
Gediz Ovası'nda üzüm bağlannda, tütün tarlala-
nnda uçurtmalanmızı saldık gökyüzüne; Rize'de çay
bahçelerinde Karadeniz'e kafatuttuk...
Hiçbir zaman balonlan olmadı onlann, oysa be-
nim horozlu şekerlerim bile vardı...
Zaten üç gün önce içimde tarifsiz bir sıkıntı baş-
ladı; başım ağndı, gözlerim kan çanağına dönüştü...
Zeynep Uçak ve Dilnavez Sert göçük altında
kalıp ölmüşlerdi...
Sahi siz Diyarbakır'ın Seyrantepe semtindeki Azi-
ziye Mahallesi'ni bilir misiniz?
Orada yakılan köylerinden kopup gelen ınsanla-
nmız oturur, orada mavi gözlü çocuklar tüm gün acı-
nın bilinmeyen yüzüne tükürür...
Açlık bir alın yazısıdır onlar için; yoksulluk bir ya-,
şam biçimkjir...
Bilir misiniz onlann da özlemleri, sevdalan vardır...
Kürttür onlar, horianır...
Ben onlan tanınm; Izmir Gümüldür"de domates
topladıklan, Bursa'da şeftali, Karadenız'de fındığa
gittikleri yıllardan beri...
Onlar benim için öykü ve şiirdir; onlar benim için
kaybolan mevsimlerdir...
• • •
Ben onlann gözlerinin içinin güldüğünü hiç gör-
medim...
Fırat kıyısından bir kuş uçtu, Kızılırmak'ta felake-
tin kara fısıltısına hiç kulak asmadı...
Usumda büyüdü o çocuklar, ölümlere yenik düş-
tükleri saatlerde...
Hiroşima'dan kalkıp gelen kimdi ey 'rüzgârgülü'
sen söyle?
Tıpkı Anna Ahmatova gibi, yüreğim okşayışlar
içinde değil artık; varsın aşktan parça parça olsun...
Bilmiyorum, yaşamakta mısın öldün mü? Dünya-
da bir yerterde bulabilir miyim seni?
Biraz soluk alıyor evren, kuşatılmış kentlere aldı-
nş etmeden...
Çocuklar, Diyarbakır çarşısında yoksul gözlerle
hepimizi izliyor...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (3 Planet.com. TR
İP lideri Doğu Perincek
4
Takipsizligi
takip edeceğiz'
İstanbul Haber Servisi -
îşçi Partisi (İP) Genel
Başkanı Doğu Perincek.
Ankara DGM Cumhuri-
yet Savcısı Nuh Mete
Yüksel'in DYP lideri Tan-
su Çfller'in CIA görevlisi
olduğu iddiasıyla hazırla-
nan soruşturma dosyası-
na takipsizlik karan ver-
mesini sert dille eleştire-
rek, bu karann Türkiye-
ABD ilişkilerinin bozul-
maması için alındığını
öne sürdü.
tstenildiği takdirde Çil-
ler'in CIA ajanı olduğu-
nun 3-5 gün içinde kanıt-
lanabileceği iddialannı
yineleyen Perincek,
"DGM, önüne gelen dos-
yayla ilgili hiçbir araşür-
ma yapmadan, tanıklan
dinlemeden 3 saat içinde
dosyavı kapatmtşür. O za-
man sa\cı ben olayım. Sav-
a delil aramadı bile" dedi.
Perincek, Çiller'in CIA
ajanı olduğu iddiasıyla 19
haziranda Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'na
yaptığı suç duyurusu ile
ilgili dosyanın Ankara
DGM ile Genelkurmay
Askeri Savcılığı arasında
dolaştıktan sonra en son
Ankara DGM'nin takip-
sizlik karan vermesi üze-
rine dün tstanbul II Mer-
kezi'nde bir basın toplan-
tısı düzenledi. Pennçek,
dosyanın perşembe akşa-
mı DGM'ye geldiğini. cu-
ma öğleni de takipsizlik
karan verildiğini anımsa-
tarak. bu kadar kısa süre-
de hiçbir araştırma yap-
madan. delil toplamadan
takipsizlik karan alınma-
sının "siyas" bir karar ol-
duğunu savundu.
"Azerbaycan darbe-
si"nin Çiller'in CIA gö-
revlisi olmasıyla ilgili en
önemli kamt olduğunu yi-
neleyen Perincek, "Bu
darbeyi geüp cinler mi
yapü? Darbeyi haber ve-
ren bu ülkenin Cumhur-
başkanL Darbeyi doğrula-
>an Azerbaycan'uı Cum-
hurbaşkanı. Daha büyük
kamt var mı? Bir gazete
Azerbaycanh darbecilerin
ÇiDer ve Ayvaz Gökde-
mır'le yemekte buluştuk-
lannı dizi yazıva manşet
vapü. Ortada duran bu ce-
sedi kimse gönhüyor
rau?" diye konuştu.