Katalog

2TEMMUZ1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMt Merkez Bankası'ndan faiz indirimi • ANKARA (AA) - Merkez Bankası, Dış Krediler Kur Farkı Fonu kapsamındaki kredılere uygulanacak değişken faiz oranını temmuz ayında 12.77 puan düşürdü. Dış Krediler Kur Farkı Fonu kapsamındaki kredilere uygulanacak değişken faiz oranı vadeye bakılmaksızın tüm krediler ıçin yüzde 96.25 olarak belirlendi. Bu oran geçen ay 109.02 olarak belirlenmışti. Tebliğ"e göre. Merkez Bankası'nca belirlenen yeni faiz oranı, 1 temmuzdan itibaren bir ay süreyle geçerli olacak. Akbank, Businesvveek'te ilk sırada • Ekonomi Servisi - Amerikan Businesweek dergisinın, gelişmekte olan piyasalarda borsa de|erine göre yaptığı sıralamada Akbank, 4.5 milyar dolarlık piyasa değeri ile 200 büyük şirket arasında 74. olurken Türkiye'de sıralamasında da birinci oldu. Akbank'ı. Türkiye sıralamasında 3.3 milyar dolarlık piyasa değeri ile Türkiye Iş Bankası, 2.3 milyar dolarla da Türk Hava Yollan ve 2.1 milyar dolarla Koç Holding izledi. Zjraarten faizsiz döviz kredisi • ANKARA (AA) - Ziraat Bankası. tanm sektörüne ilk kez döviz kredisi kullandırmaya hazırlanıyor. Banka, Atatürk Barajı çevresındeki ovalann sulamaya açılması amacıyla hazırlanan proje kapsamında. yöre çiftçisine faizsiz döviz kredisi kullandıracak. Bozova'dan başlayacak proje ıçin kaynak, Almanya'dan sağlanacak. Proje amacıyla 500 mılyon marklık uluslararası kredi arayışına çıkan bankaya iletilen tekliflerin tutan 1 milyar marka ulaştı. Ancak. sağlanacak döviz kaynağının maliyetinin Hazine tarafından karşılanması amacıyla banka ile Hazine arasında görüşmeler sürüyor. Hazine 141 trilyon ödeyecek • ANKARA (AA) - Hazine. temmuz ayında toplam 141 trilyon 216.8 milyar lira borç ödeyecek. Söz konusu ödemenin 43 trilyon 681.5 milyar lirasını anapara ödemeleri. 97 trilyon 535.3 milyar lirasını ise faiz ödemeleri oluşturuyor. Hazine'nin en yoğun ödemesi. 103 trilyon 934.9 milyar lira ile 9 temmuzda gerçekleşecek. Bu tutann 39 trilyon 166.5 milyar lirasını anapara, 64 trilyon 768.4 milyar lirasını ise faiz ödemeleri oluşturuyor. Sayısal Loto'ya yüzde 100 zam • ANKARA (AA) - Mıllı Piyango Idaresi. piyango biletlerinden sonra Sayısal Loto"da da kolon ücretini yüzde 100 oranında arttırdı. Milli Piyango Idaresi Genel Müdürü Ilham Küsmenoğlu. yeni düzenlemenin yönetim kurulundan çıktığını belirterek. halen 25 bin lira olan kolon ücretinin 50 bin liraya çıkarıldığını bildirdi. Küsmenoğlu. Sayısal Loto'nun loto zammının 3 ağustos pazar günü uygulamaya konulması kararının alındığını da belirtti. Özal Baysal yeniden yargıda • ANKARA (AA)- Görev yaptıklan dönemde kamu kaynaklannı israf ederek yöneticisi oldukları Türkiye Kalkmma Bankası'nı(TKB) 15 milyar lira zarara uğrattıkları ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" ettikleri gerekçesıyle haklannda açılan davada beraat eden eski TKB Genel Müdürü Özal Baysal ile bankanın 4 yönetim kurulu üyesinin, kararın Yargıtay'ca bozulması üzerine. yeniden yargılanmalarına başlandı. Bozulan dengelerin oturması ve 'ince ayarın' tutması için 8 ay gerektiği ileri sürülüyor 4 Ekonomi îkinci planda kalır'• Hükümetin programında yer alan hedeflerin 6 ay gibi kısa bir sürede gerçekleşemeyeceği öne sürülüyor. CHP'nin dışarıdan verdiği desteğin sürekliliğini seçim tarihine bağlaması, bundan sonraki dönemde hükümet politikalarının seçimin tartışıldığı bir ortamda biçimleneceği izlenimini veriyor. NURTEN YALÇIN REFAHYOL iktidannda tehlıkeye gı- ren laik düzeni ve kaybolmaya yüz tutan toplumsal banşı geri getirmede güvence olarak ortaya çıkan 55. hükümet için, ekonomik alanda aynı iyımserlik taşınmı- yor. Hükümetin programında yer alan he- deflerin 6 ay gibi kısa bir sürede gerçek- leşemeyeceği öne sürülüyor. Her ne kadar Yılmaz hükümeti seçimle ilgili bir tak- vimden söz etmese de CHP'nin dışarıdan verdiği desteğin sürekliliğini buna bağla- ması, bundan sonraki dönemde hükümet politikalannın seçimin tartışıldığı bir or- tamda biçimleneceği izlenimini veriyor. REFAHYOL"un her fırsatta sanldığı özelleştirme uygulamalanndan sadece 155 milyon dolar elde edılmesınin ardından. ANASOL da "hızlı özelleştirme dönemin- den" söz ederek yıl sonu hedefıni 4 mil- yar dolar olarak belirledi. Hükümet ortak- lanndan ANAP ve DSP"nin özelleştirme- ye karşı takındıkları farklı tavırdan başka. siyasi partı, sendika ve özellıkle KJGEM tarafından açılan iptal davalan da özelleş- tirme hedefinın önündekı engeller olarak göze çarpıyor. KÎGEM Genel Sekre- teri İlter Er- tuğrul "DSP'nin muhalefette takındığı duyar- lı tavrın değiş- mesi halinde bile 4 milyar dolarlık satış yapma imkâ- nı yok. Zira iptal davalannın sonuçlan- ,~^ ha-ması linde A A ÖİB'nin w ^ ^ geri öde- meleri bu zamana kadar elde ettiği geüri aşacak" de- di. lstanbulÜniver- sitesi Öğretim Üye- si Mükerrem Hiç ise özelleştirmede belirlenen rakamdan çok şeffaflaşma ve özerkleşmenin önemine dikkat çekerek. bütün bu hedeflerde en az 8 ayda me- safe alınabileceeini ifade erti. REFAHYOUun iç borç fa- iz ödemelerini 1998'inilküç ay ına yığması ve denk büt- çeyi sağlamak için Merkez Bankası avanslarını tü- ketmiş olmasının etkıle- ri faizlerin düşmesinde negatif unsurlar olarak beliriyor. Marmara Üniversite- si Öğretim Üyesi Prof. Osman Altuğ faiz oran- lannın düşmesi için borç- lanmadan vazgeçilmesi ge- rektiğini. bunun da kısa va- dede çözümlene- ^ _ ^ meyeceğini be- f \ lirtti. Vergi re- Y~* *~\ formu. kayıt dı- { "S şı ekonomi, \^s**^s emisyonun kı- sılması gibi konularda dü- zenleme yapmadan kamu borçlanma gereğinin azalmayacağını belirten Altuğ, faiz oranlarının ise bu du- rumda yüzde 120'lerdüzeyinden aşağı inemeyeceğini söyledi. REFAHYOL'un 2.4 katrilyon lira olarak aldığı iç borcu 4 İcat- nlyonun üzerine, 75 milyar do- lar olarak aldığı dış borcu da 80 milyar dolara çıkarmış olması ANASOL'u borç bunaiımından çık- makta terletecek en büyük unsur. Mar- mara Üniversitesi Öğretim Üyesı Prof. Erol Katırcıoğlu yeni hükümeti "yarım kalmış Özal politikalarını devam ettir- me misyonunda" gördüğünü belirterek ANASOL'un ekonomi yönetiminde "Özal- vari" denebilecek kadar liberal kadrola- n öne çıkarmasının tehlikeli olduğunu vur- guladı. REFAHYOL hükümetinin büyük gurül- tüyle ortaya attığı denk bütçenin yılın da- ha ilk yansında 600 trilyon lira açık ver- mesi üzerine. ANASOL hükümeti ek büt- çe açıklama karan aldı. Istanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi Dekanı Esfender Korkmaz ek bütçenin yapısal reformlarolmadan işlevini yerine getiremeyeceğinı. denk bütçe uğruna ka- mu harcamalannın rasgele kısıtlanmasının kronik enflasyonu daha da azdıracağını belirtti. Ekonomiden sorumlu Devlet Ba- kanı Giineş Taner'in yaptığı "Ekonomi- deki sorunlar, serbest piyasa ekonomi- sinde ince ayarlarla çözülecek" açıkla- masını eleştiren Korkmaz. "Bu talihsiz bir açıklamadır. Ekonomide istikrar soru- nu var. Kronik enflasyon var. Gelir da- ğılımı bozuk. Devletin yapısal sorunla- rı var. tnce ayar tutmaz" dedı. Yılın ilk yansına kadar ortalama yüz- de 75"lerdüzeyinde seyreden enflasyon ora- nının. yeni hükümetin seçim ekonomisi uygulaması durumunda yıl sonunda yüz- de 90'lara ulaşacağına dikkat çeken aka- demisyenler, ANASOL hükümetinin şım- diden memura verilecek zamlan tartışma- ya açtığını. sonbaharda da çıftçiye ıster istemez yüksek fiyat vermek zorunda ka- lacağını, bütün bunlann ise enflasyonu körükleyeceğini vurguladılar. Yeni hükümetin zam oranlarmı belirleyerek ayın 15'indeki ödemelere yetiştirmesi gerekiyor Acil gündem maaş ve ek bütçeANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yeni kurulan hükümetin ekonomi ala- nındakı acil gündemini ayın 15'inde ödemelere yansıtıl- ması gereken memur ma- aş zamlan oiuşturacak. Zamlar konusunda 54. hü- kümet döneminde hazırla- nan ilk çalışmalarda yüzde 15 ile yüzde 20 oranlann- da artışlar öngörüldü. RE- FAHYOL hükümetinin, "denk" olacağı iddiasıyla hazylamaşınaJöFşın ilk 5 ayda 529 trilyon lira açık veren 6.2 katrilyon iiralık bütçe de tt ek bütçe" yüluy- la yeniden düzenlenecek. Başbakan Mesut Yıl- maz başkanlığında öncekı gün kurulan yeni hüküme- tin karşısındaki en önemlı sorunlann başını bütçe den- gesizlıklen ve borç stokla- n oiuşturacak. İç borç sto- kunun mayıs sonu itibany- la 4 katrilyon 26 trilyon li- ra olduğu bildırildi. RE- FAHYOL hükümetinin Ha- zine'nin borçlanmalanna müdahale edıp kamunun kaynak gereksıniminı Zi- raat Bankası'na yükleme- si nedeniyle, iç borç stoğu mayıs ayında, nisan ayına göre 35 trilyon lira azala- rak. 4 katrilyon 61 trilyon lıradan 4 katrilyon 26 tril- yon lira düzeyine indi. An- cak. Ziraat Bankası'nın de\ lerten alacağı borç top- Anadolulu sanayicilerden 6 şartlı 9 destek deklarasyonu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Sanayıci \e tşadamları Başkanlar Konseyi TÜSİBAK ile 43 sa- nayici ve işadamı derneği tarafından ye- ni hükümete sunulmak üzere uyan an- lamında 7 maddelik ortak bir deklaras- yon hazırlandı. Yakında kamuoyuna açıklanacak olan ve "laik ve demokra- tik cumuhriyetin temel niteliklerine as- la dokunulamayacağı" vurgulanan dek- larasyonda. '"Demokrasiyi ve demok- ratik laik cumhuriyetin müdahaleler- den kurtarmak için partilerin ve ge- nel başkanlarının bu kısa dönem için kişisel hırs ve kavgalarından arınma- larını bekliyoruz" denildi. Deklarasyonda şu görüşlere yer veril- di: "Erken genel seçim bir 'baskın se- çim' havasından ve niteliğinden çıka- rılmalıdır. Seçim öncesinden 'genel nüfus sayımı" gerçekleştirilmeli, seçmen kütükleri güncelleştirilmeli. Siyasi Partiler Kanunu daha demokratik bir yapıya kavuşturulmalı. Bu nedenle 54. hükümetten apayrı yapıda ve an- layışla mümkün olduğunca geniş ta- banlı bir seçim ittifakı kurulmalıdır." Öte yandan tzmir Cumhuriyet Bürosu'nun bildırdiğine göre Egeli sa- nayıci ve işadamları yeni oluşan hükü- mete güvenoyuverirken. DSP'nin özel- leştirme konusunda tavn "endişelere" neden oldu. lzmir Ticaret Borsası Yö- netim Kurulu Başkanı Hasan Öznten, yeni hükümetten umutlu olduklannı di- le getirirken. Ege Bölgesi Sanayi Oda- sı Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Ak- kan, DSP'nın hükümete girmesiyle özel- leştirme konusunda kaygıya düştükleri- ni dile getirdi. REFAHYOL'un, denk olacağı iddiasıyla hazırladığı bütçe 55. hükümeti terletecek. (AA) lamı 599 trilyon liraya yük- seldi. Hazine gelecek ay da 141 trilyon 216 milyar İi- ralık iç borç geri ödemesi yapacak. REFAHYOL dönemin- de, Maliye Bakanlığı bü- rokratlannın maaşlara yüz- de 15 ile yüzde 20 düzey- lennde artış öngören seçe- nekler içeren bir çalışma yaptıklan öğrenildi. Yeni hükümetin de zam oranını bugünlerde belirleyerek ayın 15'inde yapılacak ma- aş ödemelerine yetiştirme- si gerekiyor. Hükümetin, maaş zamlan konusunda gerçekçi davranması, da- ha tatminkâr artışı aralık ayında yaparak 1998 başı- na yansıtması da olasılık- lar arasında sayılıyor. Maliye Bakanlığfnın ıkincı öncelıkli gündemini de. REFAHYOL hüküme- tinin, 6.2 katrilyon İiralık gi- der ve gelir hedefi ile "denk" olduğu iddiasıyla belirlediğı Bütçe Yasa- sı'nda yapılacak değişik- likler oluşturuyor. Maliye Bakanlığı'nda. yaklaşık 1 katrilyon İiralık ek bütçe gereksinimi için taslak hazırlandığmm belir- lendiği öğrenildi. Ek bütçe- nin 200 trilyon İiralık bö- lümünü, maaş zamları ne- deniyle personel, Kuzey Irak operasyonu için de Milli Savunma Bakanlığı bütçe kalemine yapılacak dktanmlann oluşturduğu kaydedildi. Maliye Bakanı Zekeri- ye Temizel'in de. yılın ilk 6 aylık dönemindekı bütçe gelir ve giderlen ile yapı- lan harcamalar konusunda brıfing ıstediği öğrenildi. Temizel'in ayrıca. RP'li Abdüllatif Şener'in ba- kanlığı döneminde vakıf, belediyeler ve fonlara ya- pılan bütçe aktanmlannı da incelediği öğrenildi. REFAHYOL'un açıkla- mamasına karşın Maliye Bakanlığı'nca devlet muha- sebesine geçirilen ve Cum- huriyefin kamuoyuna du- yıarduğu Kamu Hesaplan Bülteni'ne göre, bütçe yı- lın ilk 5 aylık döneminde 521 trilyon lira açık verdi. PHIL Ptıılıp Moms/Sabanc DUYURU ŞİRKETİMİZİN TORBALI SİGARA FABRİKASI'NDA İMALEDİLENÜRÜNLERİNİN PERAKENDE SATIŞ FİYATLARI, 2 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA GÜNÜNDEN İTİBAREN AŞAĞIDAKİ GİBİ BELİRLENMİŞTİR: Promosyon mevzuatına siyasi sürünceme Mariboro 100's Marlboro Iights 100's Mariboro Bax Mariboro Iights Box PARLIAMENT Mhfsl^ uzun Hksl#fl(1 kısa EMuzun BMk.sa 180.000 TL 180.000 TL 170.000 TL 170.000 TL 180.000 TL 150.000 TL 140.000 TL 120.000 TL 110.000 TL 160.000 TL 160.000 TL 150.000 TL 150.000 TL 160.000 TL 130.000 TL 120.000 TL 100.000 TL 90.000 TL PHILSA Phılıp Moms Sabancı Sıgara ve Tütünculük Sanayi ve Ticaret A.Ş. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga- zetelerin. promosyon kampanyalannda oku- yucuya vaat ettıklen armağanların. hak sa- hiplerine teslimini öngören karar, ılgıli ba- kanlann siyasi tavn nedeniyle sürünceme- de bırakıldı. tstanbul Tüketici Sorunlan Hakem Heyetı'nin, "hak sahiplerine pro- mosyon ürünlerinin tcslim edilmesine" ilişkin karan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Ge- nel Müdürlüğü'ne dön ay önce iletilmiştı. Vaat ettiği buzdolaplannı vermeven Ye- ni Günaydın gazetesi hakkında dava açan Avukat Nâzım Orhan, gazeteden 300 bin üzerinde okuyucunun buzdolabı almaya hak kazandığını, ancak bugüne değın 2 bin kişinin buzdolaplannı alabildiğini söyledi. Orhan. Yeni Günaydın gazetesi hakkında Türk Ceza Yasası'nın (TCY) "dolandırı- cılık" suçunu düzenle>en 503. maddesin- den dava açtıklannı kaydetti. Orhan. "herkese 37 ekran televizyon" kampanyası düzenleyen Akşam gazetesı- nın de "halkı yanıltarak", bırçok okuru- na vaat ettiği telev ızyonlan vermediğıni söyledi. Orhan. bu gazete hakkında açılan davaların sürdüğünü bildirdi. Orhan. pro- mosyon kampanyalannı "sertifika"lara bağlayan Hürriyet, Milliyet ve Sabah ga- zetelenne de dava açtıklarını; ancak bun- lar için açılan davalann farklı bir ıçenk ta- şıdığını söyledi. Orhan. şunlan söyledi: "Hürriyet, Milliyet, Sabah gazetelerinin scrtiTıka ile iirün dağıtması yasal değil. Bu, basınla uğraşan kuruluşların mal pazarlaması anlamına gelivor. Bunlar vergi de ödemiyor. Bu arada haksız re- kabete de neden oluyorlar. Bu işin bir bo- yutu Sanavi Bakanlığı'nı. vergi boyutu da Maliye Bakanlığı'nı ilgilendiriyor." BENCE İZZETTİIV ONDER Aklayan Kirlenir Türkiye, görünen ve gizli hırslılar grubundan şim- dilik biraz uzaklaştı. Bu kısmi rahatlamayı sağla- yan güçler, ister sermaye içi çatışma taraftarla- rı, ister sivil-asker bastırması olsun, sonuç fazla değişmez ve değişmedi de! Değişen, hırslılar grubunun siyasal platformdan çekilmesi, değiş- meyen ise bu tortuyu yaratan altyapıdır. Altyapı değişimi çok güçlü sosyo-ekonomik dinamiklere bağlı olup, ancak uzun dönemde gerçekleşir. Bu nedenle, önümüzdeki geçiş dö- neminde fazla bir şey beklemek söz konusu ola- maz. Bu durumda kısa dönemli toplumsal sorun- lann çözüme kavuşturulması ile yetinmek gere- kir. Bu sorunlara uzanmak ve onları aydınlatma- ya çalışmak, iki açıdan topluma çok ciddi yarar sağlar. Bunlardan birincisi, böyle birçözümleme ile sistemin işleyiş ve sonuçları açığa çıkarılmış olur. Böylecetoplumun sistem hakkındaki değer- leme ve yargısına katkıda bulunulmuş ve siyasal tercihlere güç katılmış olur. Ikincisi ise, ortaya çı- kanlacak olan ve utanç verici ilişkilerden yarar sağ- lamış olanlann sergilenmesi ile bunlara karşı şim- diye dek beslenmış olan gızlı gıpta duygusu da nefret ve terke dönüştürülebilir. Zira, böylece gü- cün topluma karşı hâkimiyeti denetlenmiş ve hat- ta ortadan kaldırılmış olabılir. Bu olası atılımların da ötesinde, bu geçiş dö- neminde, bırazdurarak, sistemin ahlak normu tar- tışılıyor olabilir. Aslında belki de, fanatik militan- ları içinde barındırmayıp Islamı ve kutsal duygu- ları bu denli siyasete kanştırıp, ona alet etmese idi, Refah'ın sistem içindeki tarihsel misyonu da bu olabilirdi. Böyle sistemsel bir rolün içinde, mi- litanca kadrolaşmak, dış âlemde bıle ayyuka çık- mış olan yolsuzluk savlarını örtbas etmek, ınsan yakanları aklamak yerine, tam da bunların tersi- ne, tüm bu olayların üzerine gidip, kafalardaki kuş- kuları temizlemek, cahil ve basit çıkarcılann ken- dilerinden yararlanmasına izin vermemek gerek- li idi. Batı'da kurulmuş olan ve isimlerinde "Hıristi- yan" sıfatı taşıyan partilerin rolleri de hiç kuşku- suz, üzerinde yeşerdikleri kapitalist sisteme kol kanat gerip, onu kutsayıp, yüceltmek olmuştur. Bu gelişmenin özünde de, dinin mevcut sıstemi meşrulaştırıcı ve işleyişini kolaylaştırıcı bir üstya- pı kurumu olma gerçeği yatmaktadır. Açıktır ki, böyle bırişlevsel ilişki, sistemi müstefit kılarken, din kurumunu yaralar. Bu nedenle laiklık fevka- lade önemlidir. Yine bu nedenle, laiklık yanlıları din kurumunu koruyor oldukları halde, laiklikkar- şıtları aslında din kurumunu kendi ya da siste- min çıkarlarına alet ederek, onu yıpratmaktalar. Laiklik ilkesi gerçekleştirilmedikçe, ne ınsan, ne de din sömürüsünün önüne geçılebilir. Refah Partisi'nin sosyal ve siyasal çızgisini saptaması, felsefesı ya da özünün referansı ile ilgilidir. Bu referans noktası, sistem dinamiklerı- ne uygun olarak, bugün Türkiye'de uygulanan maf- ya-kapitalist düzendir. Refah, maalesef, ne "adil düzen" sloganında, ne de gücün hâkimiyetinın kaldınlacağı görüşünde samimi idi. Bunlann hep- si, mafya-kapitalist düzenden pay kapma müca- delesinde samimi halkı kandırma payandaları idi. Zira aksi durumda, hıçbır gerekçe, ne ortağı olan şahıs ve partı ile işbıriiğini ne de tüm bu şüphe- li konuların kapatılmasını haklı ve meşru kılar. Bu süreç ile aklama ve hatta aklanma şansı Refah'ın elinden değil, Türkiye'nin elinden kaçmıştır. Uma- lım ki, bu yeni gelişmelerle Türkiye bu şansı ye- niden yakalayabilsin. Böylece, hem mafya-kapi- talist ilişkilerin boyutlarını ve neyin sonucu oldu- ğunu görebilsin, hem de şahısları tanıyarak on- lara gıpta etmesin ve Türkiye'nin bu kişilerle gu- rur duymadığı ve duyamayacağı idrakine ulaş- sın. Bu noktada iki açıdan belirsizlik ortaya çıka- bilmektedir. Bunlardan birincisi, tüm bu mafya- kapitalist ilişkilerin açığa çıkarılmasının toplum- sal algılama süreçlerine ve bu nedenle de siya- sal stratejilere ne derece ters düşebileceğidir. ikinci nokta ise, ekonominin ve paranın gücüdür. Bu ikinci noktanın açıklaması ise, her şeyi metalaş- tırabilen serbest piyasa mitine bir şekilde bağlı olan müritlere düşer. İMKB'nin kurucusu Karslı 'İMKB-SPKkavgası Kombassan'a yaradı' MERİH AK İZMİR-tstanbul Menkul Kıymetler Borsası Kurucu Başkanı Muharrem Kars- lı, Kombassan'ın yaklaşık 3 yıldır yurttaşlardan kendi yöntemleriyle para topladı- ğını. bunun bilinmesine kar- şın bir şey yapılmamasının ilginç olduğunu söyledi. İMKB iîe SPK arasında sorunların sürekli olduğu- nu. bunun SPK'nin tMKB'yi bir yankuruluşu olarak gör- mesınden kaynaklandığını dile getiren Karslı bunun yanlışlığını vurguladı. İMKB ile SPK arasında hiçbir za- man uyumlu çalışma olma- dığına dikkat çeken Karslı, SPK başkanlarının sürekli kendilerinı bir üst makam olarak gördüğünü ve sürek- li müdahalede bulundukları- nı dile getirdi. Sermaye pi- yasası ve borsa mevzuatla- nnın yeniden ele alınması gerektiğini bildiren Karslı, "Borsalann ve scrmave pi- yasalarının sınırları kesin olarak ay nlmadıkça bu so- run 100 sene sonra datar- tışılıyor olacaktır" dedi. İMKB Başkanhğı döne- minde tzmir'e İMKB'nin bir şubesinin kurulması için ça- lışmalaryaptığını ancak bu- nun SPK tarafından engel- lendığıni belirten Karslı. "Eğer SPK bunu önermiş olsaydı mutlaka kurulurdu. O dönemde şube kurulma- lıydı. İzmir şimdi I.MKB'nin bir şubesi ol- manın ötesine geçti. İz- mir'de vadeli işlemler piya- sası çalışmalan var. Ama ne yazık ki, bürokratik engel- ler var. İZVİP'in açılışı ma- alesef aylardır bekliyor" dedi. SPK'nin düzenleme. ida- ri ve denetleme görev lerinın bulunduğunu da v urgulayan Karslı. SPK'nin bu aşama- da daha çok denetleme gö- revine ağırlık vermesini is- tedi. Denetimlerin de şekli olarak yapılmaması gerekli- liğini vurgulayan Karslı. "Ancak SPK'nin denetim fonksiyonunun ikinci plan- da kalması birçok şeye ne- den oluvor. Benüçsenedir Kombassan'ın kendisine has yollarla piyasadan pa- ra topladığını bilivorum. izliyorum. Ve neden mü- dahale edilmediği konusu- nu da kendime sürekli so- ruyordum. Erken müda- hale edilseydi Kombas- san'ın durumu Sermaye Piyasası Mevzuatı içerisi- ne çok kısa sürede çekile- bilirdi. Ama bugünkü program daha da büyü- müştür. Bugün daha zor- dur, Kombassan'ın mev- zuat içerisine çekilmesi'" şeklinde konuştu. Karslı. lZVİP"in. borsa- da kâr \ e^arar ıstemeyen, sa- dece kendi ışıne bakmak is- teyen sanayıciye risk denge- lemeolanağını sağlanacağı- nı da bildirdi.