Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
15
Yine
Tunceli
CHP'li
belediye
başkanı Mazlum
Arslan'ın
Fethullahçılarta içli
dışlı olduğu
Tunceli'de, Mazlum
Arslan'ı seçen halk
çok daha farklı
düşünüyor. Tunceli
insanı laiklik
konusunda öylesine
duyarlı davranıyor ki,
adı şeriatçı şirketler
arasında geçtiği için
Ülker'in tek bir
ürününü bile
tüketmiyor... Ülker'in
Tunceli'deki
satışlarının yüzde 90
oranında düştüğü
söyleniyor. Bu da,
Fethullahçılara
Tunceli'de yurt yeri
bulmaya çalışan
Arslan'ın CHP'den bile
aday olsa bir daha
belediye başkanı
seçilemeyeceğini
gösteriyor.
Kitabın sesi
Tuna Egemen'in
seslendirip hazırladığı
"sesli kitaplar"a bir
yenisi daha ekJendi;
Jak Deleon'un
"Beyoğlu'nda Beyaz
Ruslar"ından sonra
"Istanbul Işıklan" da
iki kaset olarak çıktı.
Müzikle bezenen
"sesli kitaplar" klasik
gerekçelerle okumaya
vakit bulamayanlara
kitapla tanışmak için
fırsat yaratıyor...
hrtemet: http: / / www.planetcom.tr / Xn Efektrorak posta: Deniz.Someplanetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Fafcs: 0.212.512 44 97
- Havava ateş edenin
silahına el konulacakmıs...
"Boşa kurşun sıkmak vasak:
herkes birilerini vursun!"
Insan yakan yaratıklara hayvan bile denemez
D
ört yıl önce bir başka köşede yayımlanan
bir yazımı izninizle bugün bu köşeye taşı-
mak istiyorum: Antropologlar, ateşin bu-
lunmasını insanlığın dönüm noktası sayar.
Homo neanderthalensıs, yiyeceklerini pişirince et-
lerin ve otların yumuşaması sonucu çiğneyici şakak
kasları küçülmüş, bu kasların küçüimesi kafatası
üzerindeki baskıyı azaltmış, dolayısıyla alt ve üst çe-
ne küçülürken kafatası büyümüştür. Kafatası ile bir-
likte içindeki beyin de gelişmiştir.
Milyonlarca yıl süren bu evrim sonunda bugünkü in-
sanın atası olan homo sapiens türü ortaya çıkmış-
tır. Ya da bir gün Adem ile Havva cennetten kovul-
muş ama sonuçta bu dünyada insanoğlunun varlı-
ğı başlamıştır.
Insanoğlu, başlangıçta dört elemanı tanımıştır;
toprak, su, hava, ateş. Bunlardan sadece ateşin
mülkiyeti olmamıştır. insanlar toprak için savaşmış-
tır ama ateş uğruna kan dökülmemiştir. Ateş, hep
ortak kullanılmış, sönmemesine özen gösterilmiş-
tir. ilkel dinlerde kutsal sayılmış, tanrı yapılmış, ateş
tanrısı uğruna insanlar yakılmıştır. ilkeller ateşten
korkmuş, ateşi ceza için kullanmıştır.
Islamiyette ateşle cezalandırma yer almamıştır.
islamiyet taşlayarak, boğazlayarak ya da kafa ke-
serek infazını yapmıştır. Islamiyette ateşin olduğu bir
tek yer vardır, o da cehennem. Cehennem ateşinın
takdiri ise sadece ve sadece Allah'a aittır. İslamiyet.
ölülerin yakılmasını bile yasaklamıştır. Ateşle ceza-
landırma Hıristiyanlığın geçmişinde vardır. Ortaçağ
karanlığında kilise, din uğruna dinsizlikle suçladığı
çok insanı yakmıştır. Son çağ karanlığında ise ka-
fatası hesabıyla faşistler insan yakmıştır ve halen
yakmaktadır. lnsanları topluca yakarak öldürme, Is-
lami açıdan izah edilemez. Bir hukuk devletinde ise
hiç izah edilemez. Sıvas'ta tekbır sesleri arasında
insan yakanlar ınsan olmadıkları gibi Müslüman da
olamaz.
Bunlar, yanan insanları seyrederken zevk almak-
ta, kimileri sıktıkları yumruklarından işaret ve küçük
parmaklarını havaya kaldırarak kurt selamı vermek-
tedir. Kurtların alt ve üst çeneleri büyük, şakak kas-
ları çok kuvvetlidir. Onların kafatasları ve dolayısıy-
la beyinleri gelışmemiştir. Bu yüzden de onlara hay-
van denır.
Ancak hayvanların ınsan yakma güdüsü yoktur.
Bu nedenle insan yakan yaratıklara hayvan demek,
hayvanlara haksızlık olur.
SESSÎZSEDASIZ NVMİ&URTCEBE llaç kutularındaki fiyat kupürü
Izmir Eczacı Odası, hastaları da
bezdiren ilaç kutularındaki fiyat ku-
pürünün kaldırılmasını öneriyor:
"Dünyanın hiçbir ülkesinde ilaç ku-
tularının üzerinde basılı fiyat bulun-
muyor. Hiçbir ülkenin eczacısı bırakın
özel kurumları, kamu kurum reçete-
lerinın arkasına ilaç fiyat kupürü ya-
pıştırmıyor. Dünyanın hiçbir ülkesin-
de ilaç fiyat artışlarında eczacılar ilaç
kutusuna yapıştırdıkları etiket yüzün-
den hastanın 'kazı kazan' söylemine
maruz kalmıyor.
ilaç kutularında fiyat kupürü olma-
dığı için dünyanın hiçbir ülkesinde ne
eczacı, ne ilaç üreticisi 'sürşarj etike-
ti' diye bir kavram biliyor. Sürşarj eti-
keti ile uğraşmıyor.
Yıllardır ilaç kutularında fi-
yat kupürlerini sineye çekip
'sürşarj etikenıni bakanlık mı satacak,
TEB mi satacak1
dıye vakit kaybedip,
bugün sürşarj etiketinin sanayı kö-
kenli bumerang şeklinde bize dön-
mesıni de bir boyutuyla biz hazırladık.
Serbest eczacılık uygulamalarını
heralanda sorgulayıp, gözden geçir-
mek ve yeniden değerlendirerek çö-
züm üretmek ve önermek zorundayız.
Ayakları yere basan, gerçekçi ve
doğru somut çözüm önerilerinin sek-
tör düzeyinde de kabullenileceği
açıktır.
Laf değil çözüm üretmelıyiz. Bir an
önce bir yerlerden başlamalıyız; ilaç
kutularında fiyat kupürü kalksın."
PALAS PANDIRAS
T
"Sıra bana gelmeden, ben de parti bayrağından istifa
edeyim en lyisı!" imza: Kırat
MûfrtBozact
AYDINLANMA ATEŞİ
lletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Sıvas 'ta katledilen
37 insanın anısına...
Cumok'lar Sıvas"ta Madımak
Oteli"nde 37 insanın
katledilmesini protesto etmelc
için çeşitli etkinliklere
katıhyorlar. Istanbul Cumok,
Caddebostan Kültür
Merkezi'nde. Karşıyaka Cumok
Cumhuriyet Alanı'nda, Antalya
Cumokda Belediye Kültür
Merkezı'nde bıraraya geliyorlar.
tstanbul Cumok
Aysel Geyran bıldinyor:
"25 haziran tarihinde
Caddebostan Kültür
Merkezı'nde Işçi Partılili
Cumok'lann da katılımıyla
toplandık. ilgilerine teşekkür
edenz. Gündemimızden evvel
Anadolu yakası STKB eşgüdüm
toplantısına katılan
arkadaşlanmız 2 Temmuz Sıvas
katlıamını anma etkinlıklenni
anlattılar. Gündemimızin 'Bu
yaz neler yapmalıyız' maddesi
konuşulup, tartışıldı. Bu
maddenin ıçenğindekı;
a) Solda işbirliği çalışmalan için
gerekli gördüğümüz ve üzerinde
anlaşabileceğtmiz ortak bir
metnin hazırlanması ışini
arkadaşlarımızdan Muhterem
Akpulat. Fuat Pınar, Selma
Özöğretmen, Alper Akgiin
üstlendiler. Hazırlanan metin 3
temmuzdakı toplantımızda
karara bağlanacaktır.
b) Seçim sistemi ve partiler
yasası üzerinde çahşmalara
başlangıç olmak üzere, Kadıköy
CHP şubesinin yapacağı
toplantıya bazı arkadaşlanmızın
katılması kararlaştınldı.
Istanbul Cumok olarak bugün
saat 20.00'deki STKB Anadolu
Yakası örgütlenmesinin
Caddebostan Kültür
Merkezi'nde düzenlediği '2
Temmuz Sıvas katliamını
anma' etkinliğine katılıyoruz ve
Kadıköy'deki tüm çağdaş
insanJan ve Cumhuriyet
okurlarını bizimle birlikte
olmaya çağınyoruz.
Bundan sonraki toplantımızın
Fügen Kıvılcımer
başkanlığında aynı gündemle 3
temmuz saat 19.30'de gene
Caddebostan Kültür
Merkezi'nde yapılmasına karar
verildi."
Antalya Cumok
Hicran Karabudak bildıriyor:
"2 Temmuz'u unutmadık. 37
canı da. Çünkü Madımak
yangını. yüreklerimizde sürüyor
hâlâ. 2 Temmuz'lar olmasın diye
el ele vermeli, birleşmeli,
gücümüzün ayırdına varmalıyız
artık. Ve yangınlardan ve
karanlıklardan kurtarsın diye
birilerini bekleme
aymazlığından kurtulmalıyız.
Her binmız bu ülkenin 65
milyonda bir payına sahıbiz. En
azından payımıza sahip çıkmalı
yaktırmamalı.
kararttırmamalıyız. Ülkemizi,
Madımak cehennemini de 37
güzel insanımızı da
unutmayacak, unutturmayacağız.
Bugün Belediye Kültür
Merkezi'nde (eskı) düzenlenen
anma etkinlıkliğıne Bedri
Baykam ve Ali Aksüt
kdrruşfflaPT'Biarak katılacaklar.
7^ntalya Cumok olarak saat
16.00'da orada olacağız.
Bodrum Belediye Başkanı
Tuğrul Acar'ın çağrısına (Her
ne kadar Kahraman Kültür
Bakanı artık kahramanlık
yapamayacaksa da) uvarak Doğu
Roma Batığı için imza
kampanyasını çekeceğımiz
faksla desteklıyoruz.
Yenı kurulan hükümete de işinız
zor. her yer öylesine kırli ki
kolay gelsin diyoruz."
tzmir / Karşıyaka Cumok
"Şeriatçılar tarafından vakılan
37 insanın acısını unutmadık.
Demokrası Platformu'nca
düzenlenecek mıtınge katılmak
üzere bugün Cumhuriyet
Alanı'nda olacağız. Irtıca ve
yobazlıkla mücadeleden
yılmıyoruz.
Değerli yazarımız Sayın
Hidayet Karakuş'un,
Antalya"nın Sesı Radyosu'nun
düzenlediği Türk edebiyatı
yanşmasının radyo oyunu
dalındaki büyük başarısını
kutluyoruz. 'Şeyh Sanan'ın
Aşkı" adlı öyküsünün 18 ülke ve
831 yarışmacı arasından birinici
seçilmesmden kıvanç duyduk.
Kemalpaşa-Vişnelı pıkniğimiz
coşkulu geçti. Orman
serinliğinde yürüyüş, dost
sohbetleri. sazımız-sözümüz ve
tabii yemek faslı çok keyıfliydi.
Gün bitimi, 50 kişılık
grubumuz, doğanın \e dostluğun
güzelliğini şehrin karmaşasına
taşıdı.'"
Kuşadası Cumok
İsmail Dirim bildiriyor:
"Her ayın ilk pazar günü olan
aylık toplantılarımızı 6 temmuz
saat 19.00'dabahkhane
karşısındakı Santral
Kafeterya'da yapıyoruz.
Konu; haziran ayında
Cumhuriyet gazetesinde
yayımlanan ve beğenılen
yazılardan seçme yaparak
•Haziran ayının en güzel 3
yazısı'nı kesıp getıren okurlara
ödüller verilecektir.
Seçici kurul, Cumok'lardan aynı
anda oluşturulacak ve 1 . 2. ve 3.
olan yazılan getırenlere
verilecek ödüller de avnı anda
venlecektir.
Ödülleri sürpriz olsun diye
açıklamıyoruz.
Başan dilekJerimizle."
Trabzon-Rize Cumok
Celalcttin Çiftçi bildiriyor:
"Cumok aılesinın çok değerli
üyesı ve Sürmene ADD"nın
kurucusu ve başkanı yürekli
insan Yüksel Kumaş'ı
kaybettik. Acımız büyük. Tüm
Cumok ve ADD ailesınin başı
sağolsun. Bu nedenle 12
temmuza kadar olan tüm
planlarımızı ıptal ettik. Üzülerek
duyuruyoruz. Sürmene ADD
Tel 0.462.746 18 81."
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK
ÇİZGİLİK KÎ.V/L M.4S4R4C/
r
ö
İ\...
r UT...
r
HARBİ SEMİH POROY
MIRMIRLAR UĞLR DURAK
VAR.'
1 7
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 2 Temmuz
FBMIN1ST OOLAR/
'PA8U6M,
BlR METAL POLAf! Ç/KAfZDt- Stl DOLA&N İL&IHÇ
&X yutÜNDB YES ALAfJ KADIM PO&TKEStYOf. KA8MIT-
MA PC*ne£,ÛMLV AMe&KAU FEMiHtSTGHCU SUSAH\
ANntONY'e Arm. t3O6 'O* S6 XQŞMDA OLEH SUSAAJ
AKTVCHY, SC Y'L I AÇAA/ 8ıft StX£, XA£>«V HAKLARI
İÇÎN MÜCAOELE tnEZMt'ÇTL KADfNLAfÜN MÛUCl£Zt-
Ni YCN£7EBJ_LUEl££f, SOfA/JMCA ÇOCUKLA/ltNtN
CEflı AMAOYLA ÜUC£ ÇAPlNPA gi£ SZAMPAN-
VASlKSA AOAMIÇ GLAM SUSAA! AA/rHCAJY. 8İRÇCK L^--^p
TUTUKLAUMrÇ, gASKtr* UĞJOAMIÇ AMA
YOUJKJ0AN DÖH/UEMtfn. SAyAfJ
H/C EVL£f-JM£MiÇTt.•
AHD
LLfrMTICS
HAVE f*O V'OIt
PARLıAMB,
SkcJd
bhese.?
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Felaketin Hayırlısı...
Şair, "Bazen felaketin de olurmuş hayırlısı" di-
yor. Hoca istifa etti, memleket kurtuldu mu?
Necmettin Hoca'yı anımsıyorsan, Necmettin
Hoca kurtulmadı. ketenpereye geldi.
Neye geldi?
Argo bir söz ketenpere, oyuna geldi anlamına...
Hocayı. Tansu Çiller kandırdı, istifa yolunu aç-
tı, her gün birkaç kişi istifa ediyor, partiyi bırakıp
gidiyor. Sadece DYP'den değıl, öteki partılerden
çekip gidiyor. Bakın Türkeş'in partısinden tak-
viye görenler var.
Kimisi bu çekip gitmelere, Çin işkencesi diyor.
Çin işkencesi. ama kımin için?
Hoca için koltuğu bırakıp gitmez, deniyor, iş-
te bıraktı. Bıraktığı koltuk Tansu Çiller'in de ol-
madı.
Işte buna ketenpere denir, ketenpereye geldi.
Elden uçup gitti.
Eleştirilecektir.
Sadece eleştiri değil, bir daha ele geçmesi çok
güç bir iktidar koltuğu gitti.
Burada bir parantez açmak gerekiyor.
Demirel, Ecevit, Cindoruk, kıdemli sıyasetçi-
ler, sonunda Çiller'den öçlerıni aldılar.
Hoca, başbakanlıktan düştü, Çiller de başba-
kan olamadı. Çok çırpındı ama kuş bir kez uç-
muştu. işte böyle:
"Bazen felaketin de olurmuş hayırlısı."
• • •
Denizler araştırmacısı Jacques-Yves
Cousteau öldü. Olmeden önce Müslüman ol-
mak istemiştir, olmuştur. Ancak bizim Islamcı
partilerden birinin liderini tanımış. Hemen yeni-
den Hıristiyan olmuş... Raviyan-ı ahbâr öyle ri-
vayet ederler...
Hıristiyan bir Azeri şaiirin bir dörtlüğü var, o da
şöyle:
Nerde bir aslan görsem korkmuyorum.
Nerde bir kaplan görsem korkmuyorum
Nerde bir sırtlan görsem korkmuyorum.
Nerde bir Müslüman görsem korkuyorum
Şehidin çoğulu 'şüheda'. Şair, onun için der:
"Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda."
Şüheda, onun için bırçok şehidi gösterir.
"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda..."
Vatan toprağı şehitlerle doludur. Ne yanı sık-
san "şüheda" fışkırır.
Tansu Çiller, deftere şehıt diye yazar. Gerekir-
se bu yolda şehit bile olur.
Anıtkabır defterine şehıt olurum diye yazmak
kolaydır, ama cephede şehit olmak biraz zordur.
Bugün ülke bir savaş alanı gibıdir. Güneyde her
gün birkaç ölü veriyoruz, cephede harekât yenı
bitti.. Bittiğini Genelkurmay bir bildiriyle açıkla-
dı.
Şehitli şiirlerimiz çoktur.
En ünlüsü Mehmet Akif'ın Çanakkale şehitle-
ri için yazdığıdır:
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek o pak alnı öpse değer
Sana dar getmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
Şu dizeler:
Din şehit ister asüman kurban
Onun için her tarafta kan... kan...kan...
Herkesın ağzında bir kan, bir ölüm. Recep
Tayyip Erdoğan da "Inançlarımıziçin ölürüz" di-
yor. Inanç için ölümden başka bir çare yok mu?
Kişi inancı için önce yaşar... Yaşar ki inancını ger-
çekleştirsin!
Bu pazarda inanç ne ki bedeli kan ve ölüm ol-
sun!
B U L M A C A SEDAT V4g.4i:4iV
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDVSStfİV
1/ Söz söyle-
mekten duyu-
lan aşın korku.
2/ Toprak.
kum ve saman
elemeye yara-
yan irı delikli
kalbur... Kaz
Dağı'nın mı-
tolojıkdönem- 6
lerdeki adı. 3/ -,
Üzenne bir
şey dayandırı- 8
lanbilgı... Bo- _
yutlar. 4/ Elı y
işe yatkın, becenklı. .
Lahos da denilen eti
lezzetlı birbalık. 5/ Bir
kımse ya da bir olayın
anısını yaşatmak ıçın
bir şey üzerine kazılan
yazı... Duman lekesi.
6/ Kadın baş süsleme- 5
sindekullanılangenel- 6
likle gümüşten yapıl-
mış takı. II Tahıİın ta-
şını ayıklamaya vara- °
yan elek... Takımlar 9
grubu. küme 8/ Japonlann yedı mutluluk tannsından
bin. 9/ Telefonla göndenlen yazı kop>ası.. Meydan.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ ••Adam" anlaminda ar-
go sözcük... Hafif \e gozeneklı bırçökeltı taşı. II Aşı-
n şışmanlık. 3/ Büyük demıryolu durağı... Nohut. pata-
tes. tahın ve soğanla vapılan birtür meze. 4/Japonlara
özgü kâğıt katlama sanatı. 5/ Bir nota... Bir metmden
çıkanlmış bir ya da birkaç tümce. 6/ Maksat... Baryum
elementınin simgesı. II Halk dılinde babanm kız kar-
deşine verilen ad... Hastalıklı, sakat. 8/ Eskiden Hse
derecesindeki okullara verilen ad... Bir peygamber. 9/
Eskı Türklerde kutsal savılan hekım
İLAN T.C.
İZMİR 13. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1995 499
Davacı Ayşe Işık tarafından davalılar Mehmet Işık.
Mehmet Nurullah Güney. Nusret Er. Vlehmet Özşen
aleyhıne mahkememıze açılan tapu ıptalı tescıl davası-
nın yapılan duruşmasında v erılen ara kararı gereğınce.
Mahkememızın 1995499 esas sayılı dosyasında:
Davalılar Hıkmet Işık. Vlehmet Nurullah Güney ve
Nusret Er'in Halıde Edıp Adıvar Cad. No: 65 Üç-
yol'lzmır adreslerınde tüm aramalara rağmen buluna-
madıklarından adlanna duruşma gününün ılanen teblı-
ğıne karar verılmış olmakla. duruşma günü olan
7.7.1997 günü saat 11.15'te Izmır 13. Aslıye Hukuk
Mahkemesı'nin duruşma salonunda hazır bulunmanız
veya kendinızı bir vekılle temsıl ettırmenıze. aksi
takdırde vargılamanın yokluğunuzda devam edeceği
ve hüküm verileceği davetiye yerıne kaım olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. 3.6.1997
Basın: 5355