Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kabüıede
tarikatçı bakan
iddiası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP ve MHP ile
bağımsız milletvekillerinin
dışandan desteklediği
ANAP-DSP-DTP
hükümetinde. tarikatçı bir
bakan bulundugu ileri
sürüldü. Eski Milli
Saviınma Bakanı DYP
Bursa Milletvekili Turhan
Tayan, iddiayı TBMM
gündemine getirirken
kulislerde tarikatçı bakanın
Devlet Bakanı Eyüp Aşık
olduğu savlandı.
Hukukçu
kadmlardan
çağrı
• tstanbul Haber Servisi -
Türk Hukukçu Kadınlar
Derneği'nce yapılan
açıklamada,
milletvekillerinjn milletin
geleceğini düşünmeleri ve
laik cumhuriyetin ilke ve
devrimlerinden ödün veren
hükümetleri
desteklememeleri istendi.
Açıklamada,
"Demokrasinin.
demokrasiyi yok etmek
için araç olarak bir kesim
tarafından kullanılması.
bizi telafisi mümkûn
olmayan sonuçlara
götürecektir" denildi.
AOD Sürmene
Şube Başkanı
oldii
• Istanbul Haber Servisi -
Trabzon'un Sürmene
ilçesinin Atatürkçü
Dûşünce Derneği Başkanı
Yüksel Kumaş vefat etti.
Kumaş'ın ölümü nedeniyle
bir mesaj yayımlayan
ADD Trabzon Şube
Başkanı Nuri Aydın,
Kumaş'ın, Atatürkçü
düşüncenin yiğit ve
yorulmaz bir savunucusu
olduğunu belirtti.
İBDA-C
operasyonu
• tstanbul Haber Servisi -
Cinci Hoca Ali
Kalkancı'nuı işyerinin de
aralânnâa bulundugu 19
bombalama ve
molotofkokteyli atma
eylemi gerçekleştirdikleri
bildirilen 7 kişi gözaltına
alındı. Terörle Mücadele
Şubesi'nden yapılan
açıklamada. gözaltına
alınan kişilerin
Gaziosmanpaşa'da şeriatçı
IBDA-C örgütününün
"şeriatçı infaz timleri" ve
"Türkiye Milli Kurtuluş
Ordusu Şehit Cahit Ayaz
Intikam Timleri"
cephelerini oluşturduklan
bildirildi.
Eroin
operasyonu
• İstanbul Haber Servisi -
Narkotik Şube Müdürlüğü
ekipleri, teşekkül
oluşturarak uyuşturucu
madde sattıklan belirlenen
4'ü yabancı uyruklu 6
kişiyi gözaltına aldı.
Gözaltına alınan kişilerin
gösterdikleri yerlerde ve
üzerlerinde yapılan
aramalarda, 17 gram eroin
ve uyuşturucu madde
tartılmasında kullanılan
elekrronik terazi ele
; geçirildi.
Konsoloslukta
yangın
; • tstanbul Haber Servisi -
; Beyoğlu'ndaki ABD
I îstanbul Konsolosluğu'nda
çıkan yangına müdahale
etmek isteyen itfaiye
ekipleri, konsolosluk
görevlileri tarafından
engellendi. Daha sonra
içeri alınan itfaiye erleri, el
söndürücüleri ile jeneratör
bölümündeki yangını
söndürdü.
BBP'ye baskın
• tstanbul Haber Servisi -
Büyük Birlik Partisi (BBP)
Kadıköy ilçe
BaskanlığVna baskın
düzenleyen silahlı 2 kişi,
görevli Birkan Sakarya'yı
bağladıktan sonra duvara -
TKEP/L irnzalı "Sıvas'm
hesabı sorulacak"
sloganını yazdı. Binaya
sigara ateşlemeli parça
tesirli bonı bomba bırakan
saldırganlar, olay yerinden
yaya olarak kaçtı. BBP
Genel Başkanı Muhsin
Yazicıoğlu tarafından
yapılan açıklamada,
"BBP'yi olaylara çekmek
ve taraftarlannı tahrik
etmek istemektedirler"
denildi.
Eğitimcilerden DSP'li yeni Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'a uyan
'Okııl ınüdiirlerine dikkat'
FİGENATALAY
Eğitim sistemi. REFAHYOL hükümeti
döneminde imam-hatip liseleri ile ilahiyat
fakültesi mezunlannın eline teslim edildi.
Istanbul'da özellikle son dönemde açılan
ilköğretim okullannın yöneticilerinin bü-
yük çoğunluğu ilahiyat fakültesi mezunla-
nndan seçildi.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Milli
Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'dan Milli
Eğitim müdürleri ve okul yöneticileri hak-
kında aynntılı bir incele- ^ _ _ _ ^ _
me yapmasını istedi.
1996-1997 öğretim yı-
lında imam-hatip lisele-
rinden 44 bin 319 öğren-
ci mezun oldu. ilahiyat
fakültelennin 1997-1998
öğretim yılı toplam kon-
tenjanı ise 3118. Bu öğ-
rencilerden 100'ü önü-
müzdeki öğretim yılında
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın burslanndan yarar-
lanarak öğrenım görecek.
Bakanlık desteği, üniver-
sitelerin öğretmen yetiş-
tiren bölümlerini kaza-
nanlar dışında yalnızca ^ ^ — — " — •
ilahiyat fakültesi ögrencilerine veriliyor.
İlahiyat fakültelerine aynlan kontenjan-
lar, bulunduklan üniversitelerdeki diğer fa-
külte ve bölümlere göre oldukca yüksek.
Bazı üniversitelerden örnekler şöyle:
Marmara Üniversitesi İFahiyat Fakülte-
si"ne alınacak öğrenci sayısı ikinci öğretim
ve okul birincilerine ayrılan kontenjanla
369'u buluyor. Bu üniversitenin maliye bö-
lümüne 80, siyaset bilimi ve uluslararası
ilişkilerbölümüne ise 70 öğrenci alınacak.
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
kontenjanı 293. Bu üniversitenin sosyolo-
ji bölümüne 100. iktisat ve işletme bölüm-
lerine 140'ar, kamu vönetimine 120, ulus-
LJ niversite Öğretim
Üyeleri Derneği
Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar,
Milli Eğitim Bakanı
Hikmet Uluğbay'dan
milli eğitim
müdürleri ve okul
yöneticileri hakkında
aynntılı bir inceleme
yapmasını istedi.
lararası ilişkilere 50 öğrenci alınacak.
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi kontenjanı 206. Bu üniversitede
sınıf öğretmenliği dışındakı tüm bölümle-
rin kontenjanı bu fakülteden düşük. Örne-
ğin sosyoloji, tarih, Türk dili ve edebiyatı
bölümlerine 80'er, iktisat. işletme ve kamu
yönetimi bölümlerine ise 120"şer öğrenci
alınacak. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fa-
kültesi kontenjanı 308. İlahiyat Meslek
Yüksek Okulu kontenjanı ise 101. Bu üni-
versitenin felsefe ve sosyoloji bölümlerine
40'ar, tarih ile Türk dili ve edebiyatı bölüm-
—~— lerine ise 50"şer öğrenci alı-
nacak.
İlahiyat fakültelennin al-
dıklan ögrencilerin. ÖYS so-
nucunda girdikleri yüzdelik
dilim de oldukça yüksek.
Yüzdelik dilim. yüksekokul
ve fakültelere göre 02 ile 14
arasında değişiyor.
İlahiyat fakültelennin
kontenjanları çok yüksek.
Kimi üniversitelerde en yük-
sek kontenjan ilahiyat fakül-
telerine ayrılmış durumda.
Peki. bu mezunlar ne yapı-
yor? İmam-hatip liseleri ve
ilahiyat fakültelerini bitiren-
^^™^™~i
lerin büyük bölümü, milli
eğitim müdürlüklerinde ve okullarda yö-
netici ve öğretmen olarak çalışıyorlar.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar'a gö-
re. bu sorunun iki yönü var. Biri, imam-ha-
tip okullannın kapasitesinin aşın genişle-
mesinin yükseköğretimde yeni bir talep ya-
ratması, imam-hatip mezunlannın talebi-
ne uygun olarak ilahiyat fakültelennin aşı-
n genişlemesi. Prof. Şenatalar, "Dinleilgi-
li öğretim dallan ortaokuldan doktoraya
kadar aşın bir genişleme gösteriyor. Bu
alandaki meslek adamı ihtiyacının kat kat
üstünde hem imam-hatip hem de ilahiyat
meztınu yetişmiş oluyor" dedi.
İLAHİYAT FAKÜLTELERİ
KONTENJAN TABLOSU
Programın Adı
Dicle Üniversitesi
K.T.U.
Uludağ Üniversitesi
100. Yıl Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi (IÖ)
Cumhunyet Üniversitesi
Çanakkate Üniversitesi
Çukurova Üniversitesi
Dicle Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi (IO)
Erciyes Üniversitesi
Erciyes Üniversitesi (İO)
Fırat Üniversitesi
Harran Üniversitesi
istanbul Üniversitesi
Sütçü Imam Üniversitesi
Marmara Üniversitesi
Marmara Üniversitesi (IÖ)
19 Mayıs Üniversitesi
19 Mayıs Üniversitesi (İÖ)
Sakarya Üniversitesi
Sakarya Üniversitesi (İO)
Selçuk Üniversitesi
Selçuk Üniversitesi (IÖ)
S. Demirel Üniversitesi
S. Demirel Üniversitesi (İÖ)
Uludağ Üniversitesi
Uludağ Üniversitesi (İO)
100. Yıl Üniversitesi
Kazakistan
Oğrenim
süresi
2
2
2
2
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
4
Genel
kontenjan
50
45
100
100
150
150
75
90
30
60
30
120
80
155
80
50
60
20
60
200
160
100
100
60
60
185
100
100
100
150
150
60
6
Okun.
kontenjan
1
1
1
1
4
4
2
3
1
2
1
3
2
4
2
2
2
1
2
5
4
3
3
2
2
5
3
3
3
4
4
2
M.E.B.
destekli
öğr. sayısı
12
13
10
13
15
10
15
12
Yüzdelik
dilimi
09
10
09
14
03
06
09
06
06
06
06
04
06
05
08
06
06
02
-
[ 02
07
06
09
04
09
03
08
06
09
04
09
06
-
TÎSK Başkanı Baydur, bugünkü merkez solla aynı görüşlerde birleştiklerini belirtti
Taşeronlaşma mafyayı doğuruyor'
KUÇUKÇEKMECE
EDlYE
ALİER
Budak,temiziik işierini taşeronlaşOrmak isteyen Kiiçükçekmece Belediyesi önünde basın toplanhsı düzenledL (MEHMET DEMİRKAYA)
Budak'tanyenihükümeteçağrı
İstanbul Haber Servisi - DtSK Genel Baş-
kanı Rjdvan Budak, yasal düzenlemeler ya-
pılarak genel ve yerel seçimlerin mart ayın-
da yapılmasını istediklerini söyledi. Budak,
yeni hükümete. "Sosyal adalet mekanizma-
sının yerH yerine oturması için, ülkenin ra-
hatiaması için, sosyal ve ekonomik plandaki
beklentilere yönelik çahşmalan derlial başla-
tin" çağnsında bulundu.
Temiziik işierini taşeronlaştırmak isteyen
Küçükçekmece Belediyesi önünde dün basın
toplantısı düzenleyen Budak, yerel yönetim-
lerde uzun süreden beri. devlette olduğu gi-
bi özelleştirme çalışmalannın sürdüğünü
söyledi. Bin kadar işçinin de katıldığı toplan-
tıda, özelleştirme değil özerkleştirmeyi sa-
vunduklannı. kayıt dışı ekonominin sorunla-
nn temelinı oluşturduğunu vurgulayan Bu-
dak, "Kamu kuruluşlan borçlandınlarak if-
lasın eşiğüıe getiriliyor" dedi. Taşeronlaştır-
manın, TtSK tarafından dahi "korsanlaştır-
ma" olarak değerlendirildiği bir ortamda D-
SP'li bir belediye başkanının böyle bir yolu
seçmesini eleştiren Budak, Küçükçekmece
Belediyesi 'nde çalışanlann bir gün dahi hu-
zurla maaş alamadıklannı söyledi. Işçileri de
"doğru dürüst çalışın" diye uyaran Budak.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz buradan Küçükçekmece Belediye
Başkam'na dostca bir uyan yapıyoruz. So-
runlan göriişerek çözelim. Toplusözleşme so-
rununu kendisiyle görüşmek istiyoruz. Taşe-
ronlaşürma DSP'nin merkez politikasıyla
uyuşmuyor. Bu ülkede 9 ay sonra seçim var.
Genel seçimlerle yerel seçimler birlikte yapı-
lacak. 9 ay sonra Küçükçekmece halkıyla bir-
likte hesap soranz. Üretimden gelen gücümü-
zü de kullamnz ama bunu her zaman yapmak
istemiyoruz. Çünkü halk da bundan zarar gö-
rüyor."
Budak. gazetecilerin sorusu üzerine, yeni
hükümetten Türkiye'deki gerginliğin gideril-
mesini beklediklerini söyledi. Hukukunege-
men kılınmasını. hukukun Cumhurbaşka-
m"na. Başbakan'a ve Küçükçekmece'deki iş-
çiye de aynen uygulanmasını istediklerini
vurgulayan Budak. şunlan söyledi:
"RP'yi ikridar yapan birinci neden işsizlik.
enflasyon, ulusal gelirde adaletsizlikti. Bunla-
n 3,5,9 aylık hükümetler düzeltemez. Her şe-
ye rağmen bu parlamentonun bu ülkeyi nor-
mal bir seçim dönemine kadar sırtında taşı-
yamayacağı açıktır. Ancak hemen bu >il için-
de seçim diyerek nüfus sayımı. seçmen kütük-
leri yenilenmeden Seçim Yasası değişmeden
Siyasi Partiler Yasası demokratikleşmeden
bir seçim yapılmasını faydaiı görmüyoruz.'
DÎSK'e üye olunca işten atıldılarKIRKLARELİ / BURSA
(Cumhuriyet) - Kırklarelı'nin Lü-
leburgaz ilçesindeki Sofist Teks-
til Fabrikası. işçilerin sendikaya
üye olmalan üzerine işveren tara-
fından kapatıldı. Bursa'da Mutlu
Akü ve Kav Kibrit Fabrikası'nda
çalışan işçilerin grevi 30. gününü
doldurdu. Bursa Büyükşehır Bele-
diyesi'nin temiziik işierini yürüten
GfNTEM'dem atılan 150 işçi ise
protesto için Ankara'ya yurüye-
cek.
Lüleburgaz'ın Evrensekiz bel-
desinde faaliyet gösteren Garipoğ-
lu şirketine ait Sofist Tekstil Fab-
rikasfnda çalışan 170 işçiden
130'u DlSK'e bağlı Teksif Sendi-
kası'na üye oldu. Ancak işveren
bu olayı protesto ederek fabrikayı
kapattı ve tüm çalışanlann işine
• Lüleburgaz'ın Evrensekiz beldesinde faaliyet
gösteren Garipoğlu şirketine ait Sofist Tekstil
Fabrikası'nda çalışan 170 işçiden 130'u DİSK'e bağlı Teksif
Sendikası'na üye olunca işveren fabrikayı kapattı ve tüm
çalışanlann işine son verdi.
son verdi. Teksif Sendikası yöne-
ticilerinden Kazun Doğan. fabrika
sahibi KasımGaripoğlu'nun işye-
rinde sendikalı işçi çalıştırmak is-
temediğini belirterek. "Durumu
tstanbul Bölge Çalışma Müdürlü-
ğü'ne ilertik. Olayı protesto için
fabrika önünde oturma eylemi ya-
pacagE' dedi. Türk-lş'e bağlı Pet-
rol-lş Sendikası'na üye Mutlu
Akü ve Kav Kibrit Fabrikası'nda
çalışan işçilerin başlattığı eylem
de 30. gününü doldurdu. KİPLAS
lşverenler Sendikası ile 9 ocakta
başlanan toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde anlaşma sağlanama-
ması üzerine gre\ uygulamasına
geçtiklerini belirten Petrol-lş yet-
kilileri. işverenin sorunlann çö-
zümlenmesi doğrulrusunda çaba
göstermediğini, sosyal hakları el-
de edinceye kadar grevi sürdür-
mekte kararlı olduklannı söyledi-
ler.
Yetkililer, Kav Kibrit Fabrika-
sı'ndaki 210 ve Mutlu Akü"nün
İstanbul ve Bursa fabrikalannda-
ki 830 işçiye 7.5 milyon lira aylık
para yardımında bulunacaklannı
söylediler. Bursa Büyükşehır Be-
lediyesi'nin temiziik işierini ihale
ettiği GNTEM'den çıkanlan işçi-
ler. eylemlerini ANAP Genel
Merkezi'nde devam ettirme kara-
n aldılar. DlSK'e bağlı Nakliyat-
Iş Genel Sekreteri Zeki Olkun.
yaptığı açıklamada, işten çıkan-
lan 150 işçinin işe alınacağı sözü
üzerine 60 günlük eylemlerini so-
na erdirdiklerini, ancak bu sözün
yerine getirilmediğini belirterek
şunlan söyledi:
" ANAP'h Bursa Büyükşehir ile
Dçe bekdiye başkanlan bugün top-
lanacak ve işçilerin işbaşı yaptın-
lıp yapnnlmayacağı yolunda kesin
karaHannı verecekler. Karar
olumsuz çıkarsa. Ankara'ya gide-
ceğiz. Hazııiıklanmızı tanıamla-
dık. Bize verilen sözlerin yerine ge-
tirilmesini beklKoruz."
TÜRK-İŞ ve DlSK'le başlattığı
diyaloğu eylem bırliğine kadar geti-
ren Türkiye İşveren Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK) Genel Baş-
kanı Refik Baydur, bugünün mer-
kez soluyla aynı görüşlerde birleştik-
lerini belirtti. İşçi sendıkalarıyla
oluşturduklan diyalog ve eylem bir-
liğinin yalnızca rejimi korumakla sı-
nırlı olmayıp ekonomik ve sosyal so-
runlann çözümünü de kapsadığını
\ urgulayan Baydur, ortak ağırlıkla-
nnı siyasete yansıtmaya başladıkla-
nna dikkat çekti. Sendikal örgütlen-
meden yana olduğunu ifade eden
Baydur, işçi sendikalannı tehdit e-
den taşeronlaştırma uygulamasına
"yeni bir mafya türü doğuruyor" di-
verek tepki gösterdi.
TİSK Genel Başkanı Baydur, işçi
sendikalanyla gerçekleştirdiği ey-
lem birliğinin gelişim sürecini ve iş
dünyasında yaşanan evrimi gazete-
mize anlattı.
- Bu ortak görüşlerinizi siyasete
yansıtabikcek misiniz?
Bakınız biz ilk siyasi görüşümü-
zü eylemimizle koyduk ve zannedi-
yorum ki alınan sonuçta etkimiz
var(hükümetin istifasında). İkinci
eylemimizi bızzat sayın Mesut Yü-
maz'ın yemeğinde ifade ettik. Dedik
ki, birinci şartımız demokratik-laik
parlamenter hukuk devletinin mut-
lak yürümesi, Atatürk ilkelerine
mutlakriayettir.Yani sizin kuracağa-
nız hükümette de bu tür bir irilaf, bir
değişik girişim olursa size de karşı
çıkanz.
Sendikal örgütlülüğfin önündeld
engellerin kaldınlmasında da ortak
hareket edecek misiniz?
Hatırlayacaksınız ben taşeronlaş-
tırmanın istikbalin mafyasını doğu-
racağmı her fırsatta söyledim. Yine
söylüyomm, doğurmuştur da yer
yer. Tabi burada işçi sendikalanna
düşen görevler de var; işçi sendika-
lan da yakın tarihe kadar birbiriyle
olan yanşı işverene de uygulayarak
gına getirdiler. Dolasıyla herkes sen-
dikasızlaştırmanın bir marifet oldu-
ğunu zanetti. Halbuki sendikalaşma-
nın beraberce üretmenin bir temel
fonksiyonu olduğuna inanıyorum.
-lşverenlerimiz geneldesendikala-
nn yaranna inanıyor mu?
lşverenlerimiz yavaş yavaş sendi-
kadan kaçmanın bir fayda getirmeye-
ceği kanatine geliyor. Türkiye'de şu
an 3 tip işveren görebilirsiniz. Bir ta-
nesi kendi gelişiminin de daha geri-
sinde kaldığı için sendikasızlaştır-
mayı bir marifet zanneden bir grup.
Burada kaçak çalışma da var. İkinci
grup. sendikalaşmaktan kaçmayan
ama dış memleketlerdeki irtıbatlan
dolayısıyla sendikasız çalışmayı ter-
cih eden gruplar. Genellikle Japon
ortaklıklan böyle. Ama bunlar ver-
dikleriyle işçisini tatmin ediyor.
.4merika'da da sendikacılık ikinci
dereceye düşmüş durumda. Ama biz
madem Avrupa'ya dönüğüz. Oranın
en iyi misallerini uygulamanın fay-
daiı olacağı kanaatindeyim. AB'ye
girdiğimiz zaman da uyum yasalan
gereğince bir birlik meydana getir-
mek zorunda kalacağız.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Baykal Değişti mi?
Bilin bakalım şu sözler kime ait:
"Atatürk'ün, Menderes'/n DemirelVn, Özal'/n
Türkiye'ye kazandırdıklan ilertemelerin 2000'li yıl-
larda yaşayacak olanını biz gerçekleştireceğiz..."
Bu sözler Çilier'in mi? Cindoruk'un mu? Yoksa
Mesut Yılmaz'ın mı?
Hiçbiri değil!.. Deniz Baykal ın!
Emekli öğretmen H. Hüseyin Aksoy, demecin
çıktığı Hürriyet gazetesini kesip yollamış. Soruyor:
"Bu lafın neresini düzelteceksiniz?"
Ve ekliyor:
"CHP Genel Başkanı'nın Cumhuriyet boyunca
Türkiye'ye önemli katkı yapanları sayarken, CHP
genel başkanlannı atlamasını mı? Bugünkü bütün
inatçılığına rağmen, Türkiye 'de sol adını ilk kez ik-
tidara taşıyan Ecevrt'/geçtim; demokrasinin kuru-
cusu olan Inönü'nün bile adını anmamasını mı?
Yoksa Atatürk'le özal'ın adını bir çizginin devamı
imiş gibi zikretmesini mi?"
Ve bunlann arkasından gelen bir soru daha var:
"özalcılık bu kez de solculuk kılığında mı yaka-
mıza yapışacak?"
• • •
CHP'nin yeniden kurulma kurultayında Baykal
genel başkan seçilmişti. O kurultayda yaptığı ko-
nuşmadan aklımda kalan tek bir tümce var. Yakla-
şık olarak şöyleydi:
- Imam-hatipli ile laik liselerde okuyan genci ba-
nştıracağız!
Kim istemez, birbirleriyle kavgalı olmayan insan-
lardan oluşan bir toplumu! Ama iki ayrı dünyanın
insanının devlet eliyle yetiştirilip karşı karşıya geti-
rilmesi biraymazlıktı. Ve CHP'nin çiçeği burnunda
genel başkanı, o aymazlığı sergileyecek yerde,
Menderes-Demirel-Özal çizgisinde mavi boncuk
dağıtmakla meşguldü.
"Altıok'un üçünü, dördünü atalım!" diyenlerie
yola çıktı. Kamuoyu yoklamaları yüzde 1-2'lerde
kalınca da, keskin bir viraj döndü:
- Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin sahibiyiz!
Ve son seçimlerde "baraj" o sayede, "kılpayı"
aşıldı... Ecevit'in DSP'yi parti yapmamakta diren-
mesi ve laikliğin tehlikeye düşmesi ile de CHP'nin
yelkenleri şişmeye başladı.
Ama partinin, ülkenin yazgısına yeniden egemen
olabilecek boyutlara erişmesinin ön koşulları bel-
liydi: Tarihsel kimliği yeniden kazanmak ve hizipçi-
likten uzak, kitle örgütleriyle kucaklaşmayı sağla-
yacak bir "demokratikyapı" oluşturmak!
Sayın Baykal, kimlik sorununu netleştirmek ama-
cıyla düzenlenen parti içi eğitim seminerinin açılış
konuşmasında Atatürk'ten söz etmedi. "Kema-
lizm" sözcüğünü ise bir kez ağzına aldı:
- Kemalizmi de tartışacağız!
• • •
CHP'nin 1974'te erken seçim arayışlarına gir-
mesi, karanlık bir MC'ler dönemini açmıştı. O ara-
yışta Deniz Baykal'ın rolü hep söylenir.
1995'te Çiller'le anlaşıp erken seçimi gerçek-
leştiren de aynı Baykal'dı. Ve o seçim, Türkiye'yi bu-
günkü bunalıma getiren bir sürecin başlangıcı ol-
du.
Şimdi RP'yi kapanmaktan ve Çiller'i yok olmak-
tan kurtarmaya yönelik bir "acele seçim" arayışla-
nnda da; eski ortaklann umudu Sayın Baykal'da!
Köşe yazarları, sokaktaki adamın duygularını di-
le getiriyoıiar:
- Baykal Çiller'i üçüncü kez de kurtaracak mı?
• • •
Soru: Atatürk, Menderes, Demirel ve Özal isim-
leri yan yana gelebilir mi?
Yanıt: Eğer "Atatürk'e evet, ama Kemalizme ha-
yır!" diyorsanız, gelebilir.
Cumhuriyetin son yarım yüzyıhna o çizgi dam-
gasını vurdu. Türkiye işte o çizgi sayesinde bugün-
kü çıkmaza sürüklendi. Ve o çıkmaz sayesinde de,
Kemalizm yeniden umut oldu.
Bu ortamda, çıkıp da o batakçı çizgiye sahip çık-
manın anlamı var mı?
"Azıcık sağa kayacağız" demenin anlamı var mı?
Kemalist sola daha yakın olan Jospin'e değil de,
Blair'e övgü düzmenin anlamı var mı?
Bilinen bir şey var.
Sayın Baykal'ın en büyük şansı, Ecevit'in tutu-
mu... Ama, galiba Ecevit'in en büyük şansı da Bay-
kal'ın kendisi!
Ve de ikisinin şansları, Türk solunun şanssızlığı!
Ömer Lııtfü Topal cinayeti
Ozel timcilere
idam istendi
HULYATOPCU
Sanyer Cumhuriyet
Başsavcısı Veli Engin Ars-
lan, "Susurluk dava-
sı"ndan yargılanan özel
timcilerden Ercan Ersoy,
Oğuz Yorulmaz, Ayhan
Çarkın, Mustafa Altınok
ile sıgonacı Serdar Öz-
dağ'ın "Kumarhaneler
Kralı" ÖmerLütfüTopal'ı
öldürmek suçundan yargı-
lanmalan için hazırladığı
fezlekeyi Beyoğlu Cumhu-
riyet Başsavcılığf na gön-
derdi. Fezlekede beş sanı-
ğın"idam"cezasını öngö-
ren TCY'nin 450 4. mad-
desi uyannca cezalandınl-
malan isteniyor. Fezleke-
de beş sanığın Topal'ı öl-
dürme nedenlerinin tespıt
edilemediği vurgulandı.
Ömer Lütfü Topal, 28
Temmuz 1996 tarihinde
Sanyer'de Tazeceviz so-
kakta içinde bulundugu
otomobilin silahla taran-
ması sonucu yaşamını yi-
tirmişti.
Susurluk skandalının or-
taya çıkmasından sonra
Özel Harekât Şubesi'nde
görevli polislerden Ayhan
Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve
Ercan Ersoy'un ismi bu
olayda tekrar gündeme
gelmişti. Bu gelişmeler
üzerine Topal cinayetini
soruşturan Sanyer Cum-
huriyet Bassavcısı Veli En-
gin Arslan olayla ilgili so-
ruşturmayı derinleştirdi.
Arslan. aynı zamanda
"Susurluk da>ı
ası"nda da
yargılanan özel timcilerden
Ayhan Çarkın, Oğuz Yorul-
maz. Ercan Ersoy. Mustafa
Altınok ile bu kişilerin ar-
kadaşı sigortacı Serdar Öz-
dağ hakkında Topal'ı öl-
dürmek suçundan TCY'nin
idam cezasını öngören
450 4. maddesi uyannca
dava açılması için hazırla-
dığı fezlekeyi dün Beyoğlu
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nagönderdi.
Arslan fezlekede beş sa-
nığın Topal'ı neden öldür-
düklerinin tespit edileme-
diğini vurguladı. Başsavcı,
Topal'ın ortaklan firari Ali
Fevzi Bir ile Sami Hoş-
tan'ın dosyasını ayınrken.
ülkücü Abdullah Çaüı'vı
da öldüğü için dosyadan
düştü. Arslan fezleke ile
birlikte olayla ilgili olarak
topladığı 7 klasörlük deli-
li de Beyoğlu'nagönderdi.
Fezlekede özel timcilerin
Topal'ın öldürüldüğü gün
Abdullah Çatlı'yı Serdar
Özdağ'a kayıtlı telefonla
defalarca aradıklan vurgu-
lanıyor.