Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SES'ten süpgüne
protesto
• AMvARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES),
sendikanın Genel Eğitim
Sekreten Mahmut
Konuk'un sürgün
edilmesini, Damştay'ın
önünde toplanarak protesto
ettiler. SES adına yapılan
açıkJamada, Konuk'un iki
ayn sürgün karanna karşı
aynı gerekçeyle yaptığı
başvurulann birisi kabul
edilirken dığerinin
reddedıldiği anlatılarak
Danıştay ve idare
mahkemelerinin "işveren
yanlısı ve hukuk dışı
kararlara" son vermesi
istendi.
Coşkunoğlu'nun
mahkûmiyeti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı,
"haksız servet edindiği, mal
bildiriminde bulunmadığı,
rüşvet ve yolsuzlukla
mücadele yasasına aykın
davrandığf gerekçesiyle
çarptınldığı 3 yıl hapis 10
milyon lira para cezası
Yargıtay'ca onanan Atalay
Coşkunoğlu'nun karar
düzeltme istemini
reddederek dava dosyasını
7. Asliye Ceza
Mahkemesi'ne gönderdi.
Coşkunoğlu, haksız
edindiği 14milyar406
milyon 324 bin lirayı olay
tarihinden itibaren yasal
faiziyle birlikte ödeyecek.
Susurluk giıi
kaza
• BİLECİK (Cumhuriyet) -
Bilecik'te kamyonla çarpışan
bir Mercedes otomobilde
bulunan iki güvenlik
görevlismden Mustafa
Doğan öldü, Mustafa
Yalamak ta yaralandı.
Doğan'ın Fethıye tlçe
Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli polis, Yalamak'ın da
Muğla 11 Jandarma Alay
Komutanlıgı'nda uzman
çavuş olarak görev yaptığı
belirlendi. Sahte plakalı
Mercedes'ın bağajında seri
numarası silinmiş bir silah ile
çok sayıda sahte plaka çıktı.
Papaziap
ozurdıleıf
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - ABD'den gelen
"Dinlerarası Diyalog
Grubu" temsilcileri,
Diyanet Işleri Başkanı
Mehmet Nun Yılmaz'ı
ziyaret ederek Haçlı
Seferlen'ndeki işgal
nedeniyle Müslümanlardan
özür dilediler. ökişilik
temsilci grubu adına
konuşan Papaz Gene
Caddinas, Avrupa ve
Amerika'daki Hıristiyanlar
adına "Dinlerarası Diyalog
Yürüyüşü" başlattıklannı
ve Türkiye'de gördükleri
ilgiden çok memnun
kaldıklannı söyledi.
Boşaltılan köyter
İçin araştırma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - CHP Istanbul
Milletvekili Algan
Hacaloğlu ve
arkadaşlannın, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da
bazı köylerin
boşaltılmasının nedenleri ve
çözüm önerileri konusunda
verdikleri Meclis Araştırma
Önergesi, TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edildi.
CHP İstanbul Milletvekili
Algan Hacaloğlu grubu
adına yaptığı konuşmada,
geniş bir coğrafi bölgenin
terörle mücadele alanı
olarak belirlenip
boşaltılmasının askeri
strateji açısından doğru
olabileceğini kaydederek.
"Ancak sorunun kökten
çözümü, halkla devleti
kucaklaştırma, gençleri
teröre malzeme etmemek
açısından bu doğru değil"
diye konuşru.
Katemli'den
açıklama
• ANKARA (AA)-
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, dün gazetemizde
yer alan "Görev ANAP'a
verilir" dediği şeklindeki
haberin doğru olmadığını
belirterek "Sayın
Cumhurbaşkanı ile
aramızda yapılan
konuşmalar, iki kişinin
arasında kalır. Benim siyasi
anlayışım budur" dedı.
Kalemli, açıklamasında,
"Böyle bir demecim
olmadığı gibi bu konuda
hiç kimseyle de görüşmüş
değilim. Haberde bana atfen
yayımlanan sözler,
spekülasyondan ibarettir"
dedi.
DYP'li 11 milletvekilinin Yılmaz'la görüştükten sonra ANAP'a geçeceği öne sürüldü
Çfller köşeye sıkışbANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Nec-
mettin Erbakan'ın, başbakanlıktan istıfa-
sından önce seçim yasası ve seçim tarihi
konusunda koşul öne sürmesiy le başbakan-
hk planı bozulan DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller, grubunda da muhaliflerin sayısı-
nuı artması üzerine köşeye sıkıştı. DYP
Başkanlık Divanı'nda Çiller'i, başbakanlı-
ğının beklediğı kadar kolay olmayacağı yö-
nünde uyaran kurmaylar, kendi önderliğin-
deki hükümete de partisinden 10'un üstün-
de milletvekilinin güvenoyu vermeyeeeği-
ni bildirdiler. Çiller, partisindeki seçim kar-
şıtlannın blok oluşturmaya başlamasıyla
yeniden ikna turlanna geçti. Çiller dün Dı-
şişleri Konutu'nda görüştüğümilletvekille-
rine seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz.
DYP'den ihraç edilen Muğla Milletvekili
Yalım Erez'in, "Acil görüşmemiz lazun"
mesajı üzerine Karadeniz gezisini yanda
keserek bugün Ankara'ya dönme karan al-
dı.
Yılmaz'ın. Ankara'da, DYP içinde Yalım
Erez'e yakın 11 muhalif milletvekili ile gö-
rüşeceği öğrenildi. Bu milletvekillerinin
görüşme sonucuna göre DYP'den istifa ede-
rek ANAP'a geçebileceği öne sürüldü. Söz-
konusu gelişmenin meydana gelmesi duru-
munda. hükümet kurma görevi Çiller'e ve-
rilse ve BBP ile ittifak yapılsa dahı kurala-
cak hükümetin Meclis'ten güvenoyu ala-
mayacağına dıkkat çekildi.
ANAP kulislerinde, DYP'de beklenen is-
tifalann ardından hükümetin düşeceği ve
Mesut Yılmaz başbakanlığında yeni bir hü-
kümet kurularak 98 bahannda seçime gidi-
leceği görüşleri dile getirildi. Erez'le Yıl-
maz'ın görüşmesine konu olduğu savunu-
lanmilletvekillenninbazılan şunlar: Hasan
Karakaya, Hasan Denizkurdu.Osman Ber-
beroğlu, Turan Annç, Nuri Yabuz, Musta-
fa Zeydan ve Mahmut Duyan.
DYP'li Devlet Bakanı Bekir Aksovda,
"Protokote göre 28 Haziran 1997 ile 28Ha-
ziran 1998 arasında bir tarihte seçime gkü-
lebflir" diyerek, Çiller'in başbakan olması
durumunda erken seçim tarihinin ileri atı-
labileceği mesajını verdi.
DYP Başkanlık Divanı'nda, BBP'nin ül-
ke barajuun yüzde 5'e indirilmesi önerisi-
nin kabul edilemez olduğu görüşünde bir-
leşilirken. Çiller, Genel Başkan Yardımcı-
sı Rıza Akçah'nm da bulunduğu bir heyeti
bu parti ile görüşme yapmalan için görev-
lendirdi. Çiller, seçimde MHP ittifakırun
sağlamlaştınlması için ülkücü kesime ya-
kınlığıyla bilinen Cihan Paçacı ve Ayvaz
Gökdemir'i harekete geçirdi.
Öte yandan RP kurmaylan, ittifak öneri-
sinin DYP'den geldiği görüşünü öne sürer-
ken Başbakan Necmettin Erbakan RP Gru-
bu'nun basına kapalı bölümünde bu konu-
da bir yasal düzenleme yapılacağını söyle-
di. Erbakan. "tki parti kendi adlanyla seçi-
me girecek, sonra oylan toplanıp bölüne-
cek" şeklmdeki sözleri DYP ile seçim itti-
fakı işareti olarak yorumlandı. Seçim Yasa-
sı değişikliğı ile ilgili oluşturulan heyette y-
er alan Bakan Bekir Aksoy, dün Çiller'le
yaptığı görüşmenin ardından, RP ile ittifa-
kın söz konusu olamayacağmı söyledi.
Baykal: Bizim katkımızla seçimi
engellemeyi kimse beklemesin
'RP'ye dersini
tankla değil
oyla vereceğiz'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal
"kapkaç seçime" karşı çı-
karken diğer muhalefet
partilerine de "Seçtaı ısra-
n içinde değiliz, ancak se-
çime karşı çıkanlar ülkeyi
yönetmekzorundadır. Ge-
lemezseniz, indiremezse-
niz, bizim katkımızla seçi-
mi engellemeyi kimse bek-
lememeUdir" dıye tepkı
gösterdi. Baykal, RP'ye
hak ettiğı dersin "tankla,
paletle değil, oyla verilece-
ğüıi" söyledi.
CHP lideri Baykal, par-
tisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada,
RP'nin içyüzünü 3-4 ay
maskelemeyi başardığmı,
ancak son günlerde bu
partinin "kûfürbaz,ahlak-
sn" siyaset anlayışınm or-
taya çıktığını söyledi.
RP'nin çifte standartla,
köşeye sıkıştığında 'yar-
gısız infaz', 'demokrasi'
dediğine dikkat çeken
Baykal, bazı göstergeleri
özetleyerek ülkedeki eko-
nomik bunalıma da değin-
di. Baykal, ülkede 10 mil-
yon insarun parasızlıktan
dolayı beslenemediğini,
enflasyonun yükseldiğini,
bu tabloya karşın Başba-
kan Necmettin Erba-
kan'ın grafiklerle "mille-
ti uyutmaya çalışüğuıı"
söyledi. Baykal, Erba-
kan'm bazı sözlerini
ammsatarak, "Ne okJu?
Attı, gitti, satb. Hakmış,
hukukmuş, imanrruş, se-
nin asıl derdin para, salta-
natını uzatmak. RP'ye
hak ettiği dersi tankla, pa-
letledeğü, seçimdeoylave-
receğiz'' dedi.
CHP'ye yönelik ilginin
artması karşısında bazı
çevrelerin "laikiiğeduyar-
h, ondan" diye küçümse-
meye çalıştığını aktaran
Baykal, "O laikök dedik-
leri sanki önemsiz bir şey.
Senin de programında, tü-
züğünde yazıyor. Sen niye
kaytanyorsun?" dedi.
Baykal, iktidara hazırlan-
dıklannı vurgularken, şu
anda çalışan 6 komisyona
ek olarak, 25 komisyon
daha kurulacağını, yerel
yönetimler ve üreticiler
kurultayı toplayacaklannı
bildirdi. Kendilerini ülke-
yi yönetmeye hazırladık-
lannı vurgulayan Baykal,
kollanru tüm ülkeye açtık-
lannı, ancak bu aşamada
bazı yanlış anlaşılmalar
olduğunu söyledi. Baykal,
"Mevlana'nm dediği gibi
yeni şeylersöylemek lazım.
ÇizgimLa reddetmiyoruz.
Yerimizdesağlam duruyo-
ruz, ama Idmseyidışbuna-
dan. Şimdi seçimlere gi-
derken, ödünç verdiğimiz
oylan geri istiyoruz" dedi.
Baykal. "kapkaç seçi-
me" karşı çıktıİdannı be-
lirterek seçmen kütükleri-
nin "günceüeştirUmesi de-
ğil, tamamen yenilenme-
si",nüfus sayımırun yapıl~
ması ve uyum yasalannm
çıkanlmasını istedi.
CHP lideri Baykal, partisbıingruptopianösjnda baskın Ms,imc karşı çıktLCHP'nin
seçimde ısrar etmedigini \inele>en Baykal, muhalefet partilerine seslenerek, "Se-,
çime karşı çıkanlar ülkeyi yönetnıek zorundadır. Gelemezseniz, indiremezseniz,
seçimi engeUememizi beklemeyiıT dedi (Fotoğraf: HASAN AYDIN)
Orlaklar
arıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - REFAHYOL or-
taklan kendi lehlerine en
avantajlı sonucu çıkarabil-
mek için "seçim modeUeri'7
üzerindetartışıyorlar. Siyasi
partiler arasında tartışılan
modeller şöyle:
Dar bölgeli iki turlu ço-
ğunluk: Bu modelde, ülke
her bın parlamentoya bir
temsilci gönderen dar bölge-
lere aynlıyor. Birinci turda
seçilebilmek için kullanılan
geçerli oylann mutlak ço-
ğunluğunu elde etmek ve el-
de edilen bu oy sayısının o
bölgedeki toplam seçmen
sayısının dörtte birine eşit
olması koşulu aranıyor. Bı-
rinci turda bu iki koşulu ye-
rine getiremeyen adaylar
ikinci tur seçime giriyorlar.
Seçim Yasası'nda değişik-
Hk: Hükümet ortaklan, ha-
len yürürlükte olan çıft ba-
rajlı d'Hondt sisteminin Se-
çim Yasası'nda yapılacak
bazı değişikliklerle uygulan-
masjnı savunurken BBP'nin
-§lke-bar«qının-yözde 5'e in-
dirilmesine ilişkin önerisi
kabul görmedi.
'Seçiın şaibeli olur'ANAP lideri Mesut Yılmaz, Giresun'da seçimin terörize edildigini
vurguladı ve REFAHYOL hükümetiyle seçime gidilmemesini istedi
DÜRDANE KOCAOĞLU
ERDOĞAN ERİŞEN
GtRESUNA)RDU - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
REFAHYOL hükümeti iş
başındayken gidilecek bir
seçimin şaibeli olacağını
belirtirken, hükümetin seçimleri
terörize etme eğiliminde
olduğunu, güvenlik güçlerinin
sandık güvenliğinin sağlanması
konusunda tarafsız olacağına
ilişkin kuşkulan bulunduğunu
söyledi.
ANAP lideri Yılmaz, Karadeniz
turunun ikinci gününde Ordu'da
halka hitap etti. Yılmaz, DYP ve
RP'nin amacının seçime gitmek
değil, Erbakan
başbakanlığındaki hükümetin
gitmeyeceğini gördükleri için
kamuoyunu oyalamak olduğunu
savundu. Yılmaz, mitingden
önce Giresun'da düzenlediği
kahvaltılı basın toplantısında,
koalisyonun seçim konusunu
"dejenere" ettiğini, gerçekten
seçim yapmak isteyen
hükümetin uzlaşma araması
gerektiğini kaydederek,
"ÖzeUikfc DYPnin yapuacak
bir seçimde başına geleceklerin
farkuıda olmadığını
diişûnmüyorum*' dedi.
Nüfus sayımı yapılmadan
seçmen kütükleri yenilenmeden
gerçekleştirilecek bir seçimde
en az 5 milyon seçmenin
sandığa gidemeyeceğini
kaydeden Yılmaz, "YSKde
seçmen kütüklerinin
yenilenmesini talep edecektir.
Bunlar dikkate ahnmadan
yapılacak bir seçimden DYP
zarartı çıkar, beUd barajı bile
aşamaz" dedi. Erken seçim için
en uygun tarihin yerel
seçimlerle genel seçimlerin
birleştirilebileceği 1998Nisan
ayı olduğunu savunan Yılmaz,
sepet sistemi ve ittifaklarla ilgili
gündeme getirilen önerilerin bu
aşamada "fanteziden ibaret
olduğunu" söyledi. Yılmaz, bu
seçimlerde güvenliğin de çok
önemli olduğunu belirtirken,
şunlan kaydettı: "Bu konuda
çok ciddi endiselerimiz vanur.
Milktvekilimiz Metin Gürdere,
Tokat'uı Resadiye ilçesinde
kaoldığı bir radyo programı
su-asında saldınya uğramış,
devletin gûvenlik güçleri de buna
seyirci kalmışür. Radyonun
ekipmanian tahrip edilmiştir.
Yapılan şikayetlere rağmen
ilgüüer gerekli işlemleri
yapmamışör. Bûtûn bunlar
hükümetin seçimi terörize etme
eğiliminde olduğu düşüncesini
yaratmaktadır. REFAHYOL
hükûmethle gidilecek seçimin
sağhkh olacağına inanmıyorum.
Sadece devletin fonlannın
kullanılması değil, devletin
gûvenlik güçlerinin tarafsız
kalmayacağı kuşkulan da vardır.
Bu hükiimetk yapılacak seçim
şaibeli olacaktır."
Mesut Yılmaz, CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ın
hükümetin düşürülmesine
"evet", yeni hükümet
oluşumuna "ha>ır" biçimindeki
yaklaşımını da eleştirdi.
Baykal'ı bu tavn nedeniyle
egoistlikle suçlayan Yılmaz.
demokrasinin tehlikede
olduğunu ve onu kurtarma
konusunda bütün siyasi partilere
sorumluluk düştüğünü söyledi.
Çiller'in seçimi kendi
başbakanlığı için baskı unsuru
olarak kullandığını da ileri süren
Yılmaz, bu koşullarda yapılacak
seçimin "DYP'yi dümdüz
edeceğuıi'' savundu. Yılmaz,
"Çiller, RP'ye sığınmak
isteyebilir. Ama buna DYP
misyonu izin vermez. Eğer
DYP'nin bir misyonu varsa RP
koltuğu ahmda seçime girmeyi
kabul etmez" dedi.
AYDIN ENGİN e - mail: engin (â? planet.com.tr
- Ülkeyi cephelere bölme-
mek gerek. Birlik ve beraber-
liğe en çok muhtaç olduğu-
muz bu günlerde ülkenin bir
de...
Ne çok duyduk bu laf sala-
tasını.
Ülke bir cepheleşmenin bü-
tün göstergelerini sergiliyor.
Üstelik geçmiş yıllardaki zoria-
ma cephe ve cepheleşmeler
gibi değil. "Cepheleşme" teri-
mi neyi içeriyorsa, tümü eksik-
siz (hatta fazlasıyla) var. Hâlâ
"Aman cepheleşmeye yol aç-
mayalım", hâlâ "Aman ülkeyi
kamplara bölmeyelim " deme-
nin anlamı ne peki ?...
Tam tersini savunalım: De-
mokrasi cephesi. Hem de hiç
gecikmeden. Hemen, şimdi!..
Ülkeyi karanhğa, bataklığa
sürükleyen bir gericilik cephe-
si kemikleşiyor, kurumlaşıyor,
kadrolaşıyor ve yol almaya ça-
balıyor. Ancak bir demokrasi
cephesi bu azgın saldınyı diz-
ginleyebilecek ve püskürtebi-
Un, Şeker, Yağ Var da...
lecek. Oysa demokrasi cep-
hesinin bileşenleri henüz birbi-
riyle itiş kakış içinde. Hâlâ vur-
gu noktalan ve öncelikter üs-
tüne dibi, sonu gelmez tartış-
malarla oyalanılıyor.
Siyasal örgütlenmelerteme-
linde bakıldığında gericilik
cephesinin bileşenleri belli:
Refah'ın elebaşıları, DYP'nin
Çiller'in çevresinde sımsıkı
kenetlenmiş kadrolan, iç çe-
kişmeleri tamamlar tamamla-
maz "cephe'öe kendisi için
hazır tutulan yeri alacak olan
MHR MHP'den farkı Türk-ls-
lam sentezi yerine Islam-Türk
sentezi demekten ibaret olan
BBP.
Bu siyasal güçlere Refah'la
tam bütünleşmemiş. ama yol
aynmında elbette Refah'ın ya-
nında saf tutacak bin bir tari-
katı, gırtlaklanna kadar teröre
batmış köktendinci gizli örgüt-
lenmeleri, "bilmem ne efendi
cemaati" gibi karanlık yuvala-
n ekleyin.
Bitmedi. Korucu denen ya-
rı-askeri güçlere hükmeden
aşiret reisleri, Özel Harekât
timlerine, JfTEM'lere bulaşmış
hukuk devleti yerine, kendi ta-
nımladıklan zorba devleti ge-
çirmiş çeteleri, mafya reis ve
tetikçilerini, uyuşturucu tüc-
cariarını da ötekilerin yanına
katın.
Bu siyasal, yan-siyasal güç-
lerin, kesimlerin tümü kanlı ve
kirti bağlarla ortak bir kadere
bağlanmışlar. Her biri ötekile-
rin, kendi vaıiık nedeni olduğu-
nu ya biliyor, ya seziyor.
'Susurluk çefes/'nin bir kü-
çük kanadı olarak İstanbul
DGM'deyargıçönünedikilen-
leri kimlerin koruyup kolladığı-
na, yargılama sonunda "birka-
zaya" uğramamalan için kim-
lerin kollan sıvadığına, kimlerin
kimlere "Türkiye seninle gurur
duyuyor" diye haykınp sırt sı-
vazladığına bakın.
Domuz topu gibi kemikleş-
miş ve kenetlenmiş bir cephe
var karşımızda. 70'li yıllann
'Milliyetçi Cepheleri' bunlann
yanında çocuk oyuncağı. Ka-
zanmalan, uzunca süre bu ül-
kenin geleceğini belirleyecek
bir siyasal güce ulaşmaları
ciddi bir olasıhk. Başarıya u-
laştıklannda bu ülkede ne de-
mokrasiden, ne hukuktan, ne
laiklikten, ne özgürlükten söz
edilemeyeceği ise bir olasıhk
filan değil; bir kesinlik!
Sorunu bir seçim ittifakına
indirgemeksizin, ama bir se-
çim ittifakını da asla göz ardı
etmeksizin, acilen, "hemen
şimdi" bir demokrasi cephesi
üstünde yoğunlaşılmazsa kor-
karız ki tren kaçmış olacak.
Helanın yolunu soran kekeme
örneği "Hee.. heee... Hhhh...
Hacet kalmadı" eşiğindeyiz.
Ister Refah'ın, DYP'nin,
MHP ve BBP'nin aldıklan ya
da alacaklan oylan toplayarak
sonuç çıkann, ister Bir Daki-
ka Karanlık" eylemine 23 mil-
yon kişilik katılım üstüne akıl
yürütün; nereden bakılırsa ba-
kılsın demokrasi cephesinin
doğal bileşenleri daha çok,
daha güçlü, daha aydın.
Siyasal düzlemde CHP -
ÖDP - HADEP; sivil örgütlen-
meler düzleminde barolar,
TMMOB, meslek örgütleri,
sendikalar, irili ufaklı sivil top-
lum örgütleri, salt yurttaş kim-
likleriyle "Bir Dakika Karanlık"
eyleminde karariılığa ses, ka-
ranlığa ışık verenlerin dev kit-
lesinin, bir demokrasi cephe-
sinde buluşmak ve kenetlen-
mekten öte çıkış yolu yok.
Yani yağ var, şeker var, un
var...
Haydi helva yapalım.
POLtTtKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sol İttifak...
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın evdeki
hesabı çarşıya uymayınca merkez sağ bozguna uğ-
radı...
Fransa'da 'baskın seçim' sosyalistlerin işine yara-
dı, bu arada komünistler de beklemedikleri bir sonuç
akJı...
Sağcı Chirac, tam beş yıl solcu bir hükümetle bir-
likte Fransa'yı yönetecek...
Bizim hacıyla bacı da tıpkı Chirac gibi, işleri daha
rahat yürütmek için 'baskın seçim' için kollan sıvadı-
lar...
Amaçları şu: 'Solu perişan edip ülkeyi kendi çıkar-
lanna göre yönetmek...'
Fransa ve Türkiye birbirinden çok farklı iki ülke...
Fransa'da halkın sağ partilere tepkisi ekonomik ve
sosyal sorunların giderek artmasından kaynaklanı-
yor...
Önce Fransa'nın bir demokrasi sorunu yok...
Köklü bir devlet politikası var Fransa'nın. O yüzden
devtet politikası sağ ya da sol partilerin iktidara gel-
mesiyle değişmiyor...
Türkiye'de ise durum tam tersi. Geri kültürlere öz-
gü politikacı tipleri hem sağ, hem sol partilerde çoğun-
lukta.
Bunun yanı sıra, şeriatçı yapılanma giderek artıyor.
Din bezirgânlan yoksul yığınlan kandınyor. Cezayir'de
daha önce uygulanan yöntemi deniyor. Yoksullar gı-
da maddeleri dağıtılarak kandınlıyor.
işte hacıyla bacı bu noktada işbiıiiğine girip ANAP
lideri Mesut Yılmaz'ı 'milliyetçi sol', Bülent Ecevit'i
'demokratiksol', Deniz Baykal ı 'sosyaldemokratsol'
olarak gösterip 'kutsal ittifak pra/es/'ni başlatıyor...
Bu işin içine BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nu, eğer
seçilirse MHP'nin yeni lideri Devlet Bahçeli'yi katıp
'baskın seçime' gidecekler...
Ben böyle bir 'kutsal ittıfakı' destekliyorum...
Hacıyla bacıdan bu ülke ancak böyle bir formülle
kurtulur...
Neden mi?
Çünkü oyun tersine döner, RP, DYP ve MHP taba-
nı bunlara iyi bir ders verir...
Siyaset bilimınin ne olduğunu bilmeyenlerin siyaset-
le uğraştığı Türkiye'de, o hor gördükleri, kandırdıkları
yığınlar öyle sanıldığı kadar 'safoş' değıldir...
1995 seçımlerınde sandığa gitmeyen 5 milyon seç-
men olduğunu biliyor musunuz?
Sadece istanbul'da 1 milyon seçmen sandığa git-
medı...
1994 II Genel Meclısi seçim sonuçlanndan bu oy-
lann sol oylar olduğunu; daha açık söyleyelim SHP'li
seçmen olduğunu göreceksinız...
O zaman dün belirttiğimiz gibi 'kutsal ittifaka' karşı
'so//tt/7a/c'şarttır...
•••
1995 genel seçimlerinde sandığa gitmeyen, hem D-
SP hem de CHP'yı protesto eden 5 milyon seçmenin
yüzde 80'i 'so/cu'dur...
Acaba bunlar nasıl solcudur?
Sultanahmet Meydanı'ndakı büyük çoğunluğu oluş-
turan, kimilerinin elinde Atatürk büstü, Uğur Mum-
cu posteri taşıyan solculardır... Yıne bunlar Zülfü Li-
vaneli'nin Ankara'da Hipodrom'daki konserini miting
alanına dönüştüren solculardır...
Onlar hhan Selçuk, Yaşar Kemal, Uğur Mumcu,
AzizNesin, Rıfat llgaz, Onat Kırtlar, Timur Selçuk,
Yılmaz Güney ve Nâzım Hikmet'e söz söyletmeyen
solculardır...
Onlar ulusal değerlerimize toz kondurmayan, laık
demokratik cumhuriyetin çatısı altında yaşamak iste-
yen, Sevr'i değil Lozan'ı savunan, emeğın en yücede-
ğerolduğuna inanan, Mustafa KemaFden veTürk bay-
rağından yüksünmeyen solculardır...
Dün sabah Cumhuriyet'in İstanbul Haber Servisi,
Haber Merkezı ve Yazıişleri'nin bulunduğu bölümler-
deki fotoğraflara şöyle bir göz attım...
Uğur Mumcu, Yılmaz Güney, Rıfat llgaz, Mustafa
Ekmekçi, Onat Kutlar ve Metin Göktepe'nin fotoğ-
raflan yan yanaydı. Bir başka köşede Yunus Nadi ve
Nadir Nadi'nin fotoğrafları vardı.
Haber Merkezı'nde Mustafa Kemal'in Ülkü'yle bir-
likte bir posteri yer alıyordu: 'Gelecek Cumhuriyet'tir...'
Yine Haber Merkezi'nde Rdel Castro'nun fotoğraf-
lan göze çarpıyordu...
Yazıişleri'nde ise Atatürk, Che Guevara, Rıfat llgaz
fotoğraflanyla Deniz Gezmiş ve Azız Nesın'in poster-
leri görülüyordu...
Aslında bu fotoğraflarTürkiye'dekı sol hareketin ay-
nasıydı...
Benim gözlerim Rıfat llgaz'ın bir şiirine çevrildi:
"Yollar kesilmiş alanlar sanlmış I Tel örgüler çevir-
mişyöreni I Fınl fınlalıcı kuşlar tepende I Benden geç-
ti mi demek istiyorsun I Aç iki kolunu iki yanına I Kor-
kuluk ol"
•••
Bugün ÖDP dinamik bir kitle partisidir...
Eğer büyümek istiyorsa 'ulusal değeıierimizi' gözar-
dı etmemelidir...
Dünyanın hiçbir ülkesınde sol partiler ulusal değer-
leri bir kenara iterek halkla buluşmuyor, onlardan des-
tek istemiyor...
Gelelim HADEP'e...
Onlar da ayaklannı yere basarak politika yapmalı-
dır. Türk bayrağı yerine PKK bayrağı taşımak onlan bir
yere götürmeyecektir... Yapacaklan tek şey, aynlıkçı
güçleri ne pahasına olursa olsun içlerinden temizle-
mektir...
Türkiye'nin açmazı, emek-sermaye çelişkısi, de-
mokrasi ve özgüriüklerdir... Ve sol ittifak ulusal değer-
leri, emek-sermaye çelişkisini göz ardı etmeden, ço-
ğulculuğu, demokrasiyi ve özgüriükleri savunursa; iş-
te o zaman Türkiye'de 'kutsal ittifakı' yıkacaktır...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR
KISA... KISA...
• Ankara Barosu avukatlanndan Gülay Baytaş, devlet
olanaklannı kullanarak ailesiyle birlikte hacca gıden
Başbakan Necmettin Erbakan hakkmda, Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
• Şile 15. Füze Üs Komutanhğı tarafindan dûzenlenen
"1997 Yüı Nike Füze Eğitim Aoşlan" başladı. Hava
Kuvvetieri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, "Bu
eğitim auşlaru caydıncı gücün, banş gücüne dönüşmesini
gösteriyorr
dedL
• Güvenlik ve Hukuk Muhabırleri Derneği (GHMD)
başkanhğına Salih Selçuk seçildi.
• Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın 8 Müslüman ülke\i bir araya
getirme>e çalıştığı "D-8"in liderler toplanbsuıa
katılma>acağı mesajı verdL
M. Ü. akademik kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür. MEHMET ŞIŞMAN