Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç •
Genel Yaym Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdürlerı
IbrahimYüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç
9 Haber Merkezı Müdurü: Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret E§er
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 lstıhbarat
Cengiz Yddınm 9 Kultiır Handan Şenköken
• Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler
Sami Karaören 9 Duzeltmc: Abdullah Yazıcı
9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen. Mebmet Faraç
Yaym Kunılu: tDum Sdçuk (Başkan).
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinkı> a, Şükran Soner,
Ergun Bakı. Dinç Tsyanç, tbrahan
Vıldlz. Orhan Bursab. Mustafa
Balbsy. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay 9 Haber Müdüru. Doğan
Akın Atatürk Bulvan No. 125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara
Tel. 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 9 Izmır Temsılcısı
SertarKızık,KZi>aBlv 1352 S. 23 Tel. 4411220, Faks
4419117 9 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoflu, tnönü Cd.
119S. No.l Kacl,Tel:363 12 11, Faks 363 12 15
Koordrnatör Ahmet Konıtsan 9
Muhasebe Bülent Yener 9
Idare. Hüseyin Gürer 9 İsletme:
Önder Çefik9 Bügı-tşlem Nail
tnal 9 Bilgısayar Sistem:
Mürüvet ÇOer
MEDYA C: • YoneBm Kurulu
Başkanı - Genel Mûdür Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Mudür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel- 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Vavımla>an ve Basaı: Yenı Gun Haber Ajansı, Basuı \e Yayıncılık A Ş
TuAociğı Cad. 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 tstanbul tel (0 212ı 512 05 05720hat) Faks (02121513 85 4 HAZİRAN 1997 tmsak: 3.28 Gûneş: 5.26 Öğle: 13.09 tkindi: 17.07 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.28
Dr. Theiss
ürünleri
TüPkiye'de
• Haber Merkea - Vücudun
doğallığmı ve sadelığini
korumaya yönelik "Dr.
Theiss" ürünleri Türkiye'de
satışa sunuldu. Doğal bitki
özlerinden oluşan Dr.
Theıss'in "Nova fıgura".
"Nova fıgura gel" ve
"Calendula Augen- Complex
Göz ÇevTesi Kremi'" adlı
ürünlen tüketıcınin
beğenisine sunulacak.
Sokak çocukları
yaramna oyun
• İstanbul Haber Servisi -
Özel Doğuş Lısesı
öğrencileri sokak çocuklan
yaranna "Grease"
müzikalini sahneleyecek.
Etkınlik, 6 haziran cuma
günü saat 20.30'da Kadıköy
Halk Eğitim Merkezı'nde
gerçekleştirilecek.
Yuptdışındakilep
için sınav
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yurtdışında çalışan
yurttaşlann çocuklan için 27
temmuzda yükseköğretime
giriş sınavı yapılacağı
bıldırildi. ÖSYM'den yapılan
açıklamada, sınavın Ankara
ve Köln kentlerinde
yapılacağı belırtilerek
adaylara genel başan,
vabancı dıl ve Türkçe testi
uygulanacağı kaydedıldı.
Türkiye'de 15 bin
meyhane vap
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Izmır
Mıllervekıli Sabri Ergül'ün
soru önergesini yanıtlayan
lçışlen Bakanı Meral
Akşener. Türkiye'de 14 bin
978 meyhanenın
bulunduğunu açıkladı.
Akşener'ın verdiği bilgiye
göre İstanbul, Ankara, tzmir,
Antalya, Aydın, Muğla gibi
turistık yöreler dışta
tutulmak üzere kişi başına
düşen meyhane sayısı
rekortmeni Edirne. Nüfusu
404 bin 599 olan Edirne'de
309 meyhane bulunuyor.
Kırklareli 206 meyhane ile 2.
sırada yer alırken Tekırdağ
da 302 meyhaneyle 3. oldu.
Zopunlu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitım
Bakanı Mehmet Sağlam, kız
teknik okullannın 70.
kunıluş yıldönümüne katıldı.
Sağlam, ilkögretimdeki
okullaşma oranının yüzde 80
olduğunu. bunun 2000
yılında yüzde 90'a
çıkanlacağını bıldirdi.
Sağlam. 1997-1998 öğretim
yılında 8 yılhk kesintisiz
eğitime geçilmesi, 2000
yılında da bunun 12 yıla
çıkanlması gerektiğini
belirtti.
TÜPk travestiye
•• •*••
odul
• NEVVYORK(AA)-
Polısten baskı gördüğü öne
sürülen Demet Demir adlı
Türk travestiye,
"Uluslararası Eşcinsel
tnsan Haklan Komisyonu"
tarafından "Felipa de
Souza" ödülü verildi. New
York sanat akademisinde
yapılan törende Demet
Demir'in yanı sıra, Arnavut
eşcinsel Genc Xhelaj ile
merkezı Namibya'da
bulunan bir eşcinsel
kuruluşun temsilcilerine de
ödüller verildi.
Ulusal Aşı Günlepi
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Sağlık Bakanliğı
Temel Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürlüğü tarafından
gerçekleştirilen "Ulusal Aşı
Günleri" kampanyası dün
sona erdi. Kırsal kesim ve
varoşlar başta olmak üzere.
"'aşının kısırhk yaptığı"'
yönünde köktendinci
çevrelerce yürütülen
propaganda başanya
ulaşamazken Marmara
Bölgesi'nde göçler nedeniyle
hedeflenen oranın da üstünde
aşılama yapıldı.
Yann 5 Haziran Dünya Çevre Günü, ancak Türkiye'yi yönetenler halka ve yasalara aldırmıyor
Çevreye lııdaıksıız diizen• Türkiye'de çevre bilinci kitlesel eylemler
ve yasal mücadeleyle önemli boyutlara ulaştı.
Ancak yasa tanımaz yöneticilerin tavn
yüzünden tartışma, '"Türkiye bir hukuk devleti
midir değil midir?" noktasına ulaştı.
ASUMAN ABAC1OĞLU
tZMİR- 1997, kitle ey-
lemleri ve hukuksal başanlar-
la çevre konımacılığı açısın-
dan önemli bir yıl oldu. Çe\ -
rebilincinin giderek yüksel-
mesi ve bunun yargı kararla-
nylapekişmesi, sevindiriciy-
di. Ancak çevTe bilincinde
ve hukukta elde edilen kaza-
nımlar, uygulamaya geçme-
di. Çevre alanındayasal mev-
zuatı en fazla ihlal eden dev-
let kurumlan, yargı kararla-
nnı da uygulamamakta bir
sakınca görmedi. Türkiye'de
çevreyı artık "ne eylemlerne
de davalar" kurtarabiliyor-
du. Tartışmalar "çevre" ko-
nusunun boyutlarını aştı;
"Türkiye bir hukuk devleti
midir değjl midir?" noktası-
na ulaştı.
Çevre ile ilgilı kitlesel ey-
lemlerde öncülüğü >n
ürüten.
Bergama köylüleriydi. Yedi
yıldır siyanürle altın maden-
ciliğıne karşı "yaşam hak-
kı" için inatla sürdürdükleri
mücadele, Türkiye genelin-
de bir demokrasi dersi nite-
liğındeydi. Onların yol kes-
me, çıplak bıldin dağıtma,
referandum, maden işgali gi-
bi eylemlen, Artvin ve Eski-
şehır'in Kaymaz beldesinde
altın madeni istemeyenlere.
Dolamit madenıne karşı çı-
kan Bodrum Kurudere köy-
lülenne, Akkuyu'da nükleer
santral istemeyenlere, bölge-
lenne çöplük yapılmasını ıs-
temeyen Kuşadası Küçükde-
re köylülerine, Urla'ya kör-
fez çamuru dökülmesıni is-
temeyenlere*, Aliağa'da sa-
nayi iskelesi istemeyen yöre
halkına örnek oldu.
Türkiye'nin bir çok böl-
gesinde planlanan yatınm-
lann çevresel sonuçlannı *ya-
şam haklanna" tehdit ola-
rak gören kitlelerin eylem-
leri çığ gibi büyüdü. Eylem-
lerle birlikte çevre koruma-
cılığı adına yüzlerce dava
açıldı.
Ancak hukuksal alanda el-
de edilen kazantmlar. uygu-
lamaya geçirilmedi. Avukat-
lann deyımıyle "Devktin hu-
kuk tanımazlığına, mahke-
me karaıiannı tanımazlığı
daekkndT Muğla'daki Gö-
kova, Yeniköy ve Kemerköy
termik santrallannuı çalıştı-
nlmamasına yönelik mahke-
me karan, skandal olarak ni-
telendirilen bir uygulamayla
"Bakanlar Kurulu prensip
karan" ile yürürlüğe kon-
madı.
Aynı gelişmeler kültürel
değerlerin korunması ile il-
gili açüan davalarda da yaşan-
dı. Çeşme Yanmadası SİT
kararlannı ortadan kaldırma-
ya yönelik Kültür Bakanlı-
ğı'nın uygulamalan bir çok
kez mahkeme karanyla dur-
durulmasuıa karşın, mahke-
me kararlan yok sayılarak
hukuka aykın uygulamalara
devam edildi.
Türkiye'de çevre ve kül-
tür değerlerinin korunması
için yeterli ve gerekli yasal
mevzuat var. Açüan davala-
nn sonuçlan da bunu göste-
nyor. Ancak Türkiye'de ek-
sik olan "hukukun üstünlü-
ğü." Avnkat Ahmet Okyay,
açılan davalann hepsınde
"devlet kurumlannın dava-
h" olduklanna dikkat çeke-
rek. bunun nedeninın, *Çev-
reyi Idrieten bütün büyük fa-
afiyetleriıı hepsinin sahibinin
idâreounası" diye açıkhyor.
Dev let hukuka aykın da\Ta-
nıyor. Aleyhuıe dava açıldı-
ğında ise, bir devlet kurumu
mahkemede şu savunmayı
yapıyor: "Buyönetmetikler
uygulansa,Türkhc'do işletme
kalmaz. Bu izink'r, Türki-
ye'deki fabrikalann hiç bi-
rinde yok, bizden niye isö-
yorsunuz?"
ÖLDÜREN VtRÜS - Moritanya'nın Nouadhibou sahilkrine vu-
ran ölü akdenizfoklanıu (üstte) inceleven HoUanda Fok Merkezı
uzmanlan, hav-vanlann bilinmeyen bir virüs nedeniyle yaşamla-
nnı \itirdiklerini büdirdiler. Şu anda bölgede yaşamİannı sürdü-
ren akdenizfoklannın hemen hemen yansmın telef olmasına yol
açan \ iriisün. 1988 yıbnda Hollanda ve Almanya'nın Kuzey De-
nizi kmlannda\-aşayan binlercefoku öldüren \iriis ile büyük ben-
zerük taşıdığı Ueri sürülüyor. Öte yandan Bulgaristan'uı Hasko-
vo kentinde kamuoyuna gösterilen 4 bacaklı ch crv (yanda), bü-
yük ilgi çekti. Çevresel faktörlere bağlı olarak bu anormalligin ge-
İişmiş olabüeceğini öne süren çevrecfler, nükleer santrallann ka-
patılnıası çağnsında bulundu. (Fotograflar: REUTER)
Temiz çevre yurttaşın lıakkı
Çe\Te adına davalann büyük bölü-
münün Izmir'deki ÇevTe Hareketi Avu-
katlan'nca açılması, bu konuda hâlâ
Türkiye genelinde büyük bir eksikli-
ğı ortaya koyuyor. Insanlar. yasalarda
yeralan yurttaşlık haklanm bilmiyor-
lar. Örneğin "Her Türk yurtta^nın
TBMM'ye, Cumhurbaşkanı'na, Baş-
bakan'a dilekçe yazma hakkı" var.
Idare, bu dilekçelen yanıtlanmak zo-
runda. Eğeryanıtlamazsa, "göreviniih-
mal ve kötüye kullannuş" durumuna
düşüyor. Avukatlar, bütün davalannın
dayanaklannın bu dilekçeler olduğu-
nu belirtiyorlar. Belki Bergama köy-
lüleri, yasalardaki bu haklannı öğren-
dıkleri için yollara düşmediler ancak
"yaşam haklannın" bulunduğunun
farkındaydılar. Danıştay, ilk kez Ber-
gama ile ilgıli karannda "Yaşama hak-
kmdan" söz etti. Kitlesel eylemlenn
yargıyı da etkileyebileceğini Bergama
örneği gösterdi.
Türkiye'de insanlar anayasada ye-
ralan sağlıklı birçevrede yaşama hak-
kına sahipler. Anayasadaki bu hüküm-
den kaynaklanan Çevre Kanunu'nun
3 ve 30. maddelerine dayanarak yurt-
taşlar. "Idareden, çevre kirlenmesine
yol açan faali\etlerin durdurulmasını
talep" edebilirler. Çevre Kanunu'nun
3. maddesi, yurttaşlann ve tüzelkişi-
lerin *^enıizbirçevreyaratmakbı" yü-
kümlü oldukian hükmünü içenyor.
30. madde ise bölge sının koymadan,
"Çevreyi Idrieten nerhangi bir faaüy«t-
ten haberdar olanlann bunun durdu-
ruunasını talep edeceklerini" öngörü-
yor.
Avukat Okyay, yurttaşlann çevre-
yi koruma adına dava açabilecekleri-
ni belirtiyor. Ancak önce yöneticile-
rin vurdumduymazlığının, hukuka ay-
kınlığın aşılması gerekiyor. Bu nok-
tada artık konu "Çevre korumacıhğı-
nı" aşarak, "Türkiye bir hukuk dev-
leti midir değil midir?" boyutuna ula-
şıyor.
Kadınlarda cinsel bozukluklar
'Orgazm olamama
tedavi edilebilir'
istanbul Haber Servisi -
Türkiye'de kadınlann en
çok görülen cinsel sorunu-
nun orgazm olamamaoldu-
ğu bildirildi. Amerikan
Hastanesi'nden Dr. Akif
Poroy, kadınlann yüzde
29'unun orgazm taklidi
yapnklanmn ortaya çıküğı-
nı söyledı.
Amerikan Hastanesi' nin
düzenlediği "TıbbiKonfe-
ranslar" dizisi kapsamın-
da Poroy, "KadınlardaGö-
rülen Fonksiyonel Cinsel
Bozukluklar" konulu bir
konferans verdi. Poroy,
konferansta kadınlann en
büyük cinsel probleminin
orgazm olamama olduğu-
nu belirterck. "Bununteda-
visi mümkün. 10-12 seans-
hk bir tedaviyie bu sorun-
dan kurtulabİBrsiniz" dedi.
Dr. Poroy, cinsel fonksiyon
bozukluklannın nedenle-
rini de şöyle sıraladı:
"Gebe kalma korkusu
vegebeBğin geri çekme yön-
temiyle önlenmeye çahşü-
ması. Bilgi eksikliği ve >e-
torinceuy-dnlmamagibipsi-
şik faktörler, kadınlann çp-
cuklukta yaşadığı ensest,
cinsel tasallut sado-tnazo-
hiznı gibi saplantılar, ho-
moseksüalite. becerememe
korkusu gibi kişttik çaüş-
ması ve eşle divalog kura-
mama."
Dr. Poroy, vaginismusun
oluşumuna da değinerek,
"Cinselliğedüşmanbir çev-
rede cinseüiğe karşı korku
ve suçluluk duygulanmn
aşılandığı bir ortamda ye-
tişmek bunun nedenidir.
Pek çoğunu evli bakirele-
rin oluşturduğu vaginus-
mus hastalan arasında iş
kadmlan da var. Vaginus-
mus. tedaviye en iyi cevap
veren cinsel işlev bozuklu-
ğudur. Yüzde 90 oranında
tedaviedüebüivor" diye ko-
nuştu.
e-posta : tan (a vol. com. tr
Olimpiyatsahasında radyasyon tehlikesi
2000 yıh Olimpiyat Oyunlan'nm yapılacağı Sydney'de olimpiyat sahasında
tehlikeü miktarda radyoaktif madde bulunduğu tespit edildi. Uluslararası
çevre örgütü Greenpeace üyelerinin ortaya çıkarttığı nükleer aûklar yüksek
düzeyde dioksin içerivor. Merkezi îsviçre'de bulunan Uluslararası Olimpiyat
Komitesi'ni uyaran Greenpeace üyeleri, oliınpiyat sahasındaki dioksin mik-
tannın, 1976"da İtaha'daki Seveso kentini etkisi altına alan dioksin kazasın-
dan 60 kat daha yüksek olduğuna dikkat çektiler. (REUTER)
5 Haziran
Çevre Günü
etkinliklerle
kutlanacak
İstanbul Haber Servisi -
Yannbaşlayacak ve çeşitli et-
kinliklerle kutlanacak olan
"DünyaÇevreGünü" nede-
niyle sivil toplum kuruluş-
lan daha sağlıklı birçevre ve
daha yaşanılır kentler için
hukuk mücadelesini güçlen-
dirmeyi hedefliyor.
TMMOB Mimarlar Oda-
sı, Şehir Plancılan Odası ve
Onnan Mühendisleri Odası
tstanbul şubeleri, 7 haziran-
da Mimar Sinan Üniversi-
tesi Oditoryumu'nda "Kent
veÇevreHaklannda Hukuk
ve Yargı Süreci" konulu pa-
neller dizisi gerçekleştire-
cek. Türk Akustik Derneği
tarafından da "Gürültü ik
Savaşım Sempozyumu" dü-
zenliyor. Dernek aynca mı-
marlık ve güzel sanatlar fa-
külteleri öğrencileri arasın-
da "gürültü" konulu poster
tasanm yanşması ve Beşik-
taş Atatürk Anadolu Lisesi
öğrencileri arasında da "Gü-
rültü ile Savaşım" konulu bir
kompozisyon yanşması dü-
zenledi.
Cevrecilerden Çevre Bakanlığı'na 'ikiyüzlü' suçlamasi
1997, çevre yıkım yıh
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA-Termik santrallarla ilgi-
li mahkeme kararlannın uygulanma-
ması nedeniyle çevreciler yeniden ha-
rekete geçiyorlar. 5 Haziran Dünya
Çevre Günü kapsamında düzenlenen
etkinlikler çerçevesinde. Gökova Sü-
rekli Eylem Kurulu öncülüğünde 7
haziranda Yatağan'da "Yasalar L'y-
gulansın,Santraflar Kapanlsm" kam-
panyası başlatılıyor. 1997'nin Çevre
Bakanliğı tarafından "çevre yıh" ilan
edildiğini, buna karşın çevre katliarru
ve kültür düşmanlığının doruğa çık-
hğını belirten çevTeciler, 1997'yi "çev-
re yıkım yıh" ilan ettiler.
Çevre Bakanlığı'nın 1997'yi çev-
re yıh ilan etmesinin "fldyüzhıhlk" ol-
dugunu belirten Sınırsız Çevre Yolcu-
lan Sözcüsü S^nur Gekndost, Tür-
kiye'de yaşanan çevreye duyarsızlığını
şu ana başlıklarda sıraladı:
# ÇED gereği, bir referandnma
dahibaşvurubnadanAkkuyu'v'a nük-
leer santral girişimi.
# Danıştay'a rağmen Orhaneli TCT-
mik Santrairnuı çalıştınlması.
# Aydın tdare Mahkemesi karar-
lanna karşın Yatağan, Yeniköyve Gö-
kovatermiksantraUannın çahşmala-
runn durdurulmaması.
# Orman alanlannın yeniden 49
yülığınatahsisi.Orman vetanmalan-
lannın daraltılması, Hazine arazileri-
nin yapılaşmaya açılması.
# Bergama'da siyanürle alnn iş-
letme için izin verilmesL
# Bodmm-Gümüşlük açıklann-
da karaya oturan tankerle ilgili hiçbir
işlem yapılmaması. Tankerin deniz-
de petrol kirliliği yaratması nedeniy-
le nesilleri tükenmekte olan akdeniz
foklannın yaşama alanlanndan biri-
nin tehlikeye girmesi.
# EğirdirGölü'ndedikkuyrukla-
nn yaşamlanmn devamı için önlem
abnmamasL
# SİT alanlannın daraltılmak is-
tenmesi. Arkeolojik kazılara yeterli
ödenek aynlmaması.
# Bodrum Kalesi'nde Doğu Ro-
ma Batığı sergilemesinin açılmaması,
kale içindekişapelin camiye dönüştü-
rülmesiiçin minare\apımınabaşlan-
masL
# Taksim Meydam'na cami yap-
tırma girişimi.
# Gecekondu affinm yeniden gün-
deme getirilmesL
Yataöan'a caöı
Dünya Çevre Günü nedeniyle Ya-
tağan'da başlatılacak eylemle ilgili
olarak açıklamada bulunan Gökova
Sürekli Eylem Kurulu Sözcüsü Reşat
Uygun, tüm çevreci, ekolojist ve çev-
re dostlannı 7 haziran cumartesi gü-
nü Yatağan'da buluşmaya çağırdı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Türkçülüğün' Yeri Neresi?..
Ayıptır sorması, Hitler'in (Naziler'in) Richard
Wagner'e hayranlık sebebini bilir misiniz? 4O'lı
yıllarda, bilmem hangı gazetedeokumuştum: Wag-
ner'in opera konulan, hemen hepsi Cermenlerin Hı-
ristryanlık öncesi destanlandır ünlü Niebekıngen Hal-
kası, Valkyrie, Siegfried, Tannlann Gurubu! Na-
zi ırkçılığı, kendisini Hıristiyanlığın 'din kardeşliğin-
den' dikkatie ve özenle ayn tutuyor, Cermen ırkını,
öteki Hıristiyan ırklann üstünde görüyordu.
Tuhaf tesadüf, II. Dünya Savaşı yıllannm ırkçı/tu-
rancı 'kandaşlan' da, dinlediyanetle, günümüzün 'ül-
kücüleri' kadar ilgilenmezlerdi; onlar için, varsa yok-
sa, Türk ırkı! Söylemiştim ya, Edebiyat hocam Ni-
hal Atsız, sırasını düşürdü mü, Göktann'ya inanan
Türklerin ünlü destanlannı (Ergenekon, Manas vb)
heyecanla anlatırdı, o da, dönemin öteki ünlü ırkçıAu-
rancılan da (Reha Oğuz, Nurullah Banman vb)
Türk/lslam Sentezi ile uzunboylu alâkadar görün-
mez!
Bunu sinek pislemedik bir yere yazınız!
Kandaş'dan Ülküdaş'a geçl;..
A merikaltlar, Nazilerin aksine, Soğuk Savaş yıl-
# \ lanndaki anti/komünist kampanya için, din un-
surunu önemsediler ve kullandılar: 'Komünizmle
Uluslararası Mücadele', basbayağı dinlerarası bir
zemine oturtulmuştur. Meşhur, CIAgüdümlü 'HürAv-
rupa Radyosu', sıksık, Müslüman, Hınstiyan ve Mu-
sevi din adamlannı bir araya getirir; komünistlik 'be-
lâsırnn' neden dolayı Allah'ın irâdesi ve kelâmına
aykın, oyüzden 'günâh-ı azîm' olduğunu kanıtlama-
yaçalışırdı. Bu programlardan birkaçını, Paris'dedin-
lediğimi hatırlıyoaım.
Tuhaf tesadüf, Soğuk Savaş yıllarında, 'kan-
daşiıktan 'ü//cüafaş'lığaintikaleden 'MillîHareket'çl-
ler de, 'Esir Türkleri' kurtarabilmek amacıyla anga-
je oluklan, 'Komünizmle Mücadele Cemiyetleh'nöe,
Müslümanlığın komünist 'zındıklığıyla' başaçıkabi-
lecektek çare okjuğunu 'keşfetmişlerdir; işin, pan/tür-
kist cephesi bu!' Olayı daha da ilginç kılan, eibette
Millî Nizam, Millî Selamet, nihayet Refah etiketi al-
tında piyasaya sürülen pan/islamist hareketin de, ay-
nı yıllara rastlaması, aynı süreç içerisinde serpilip ge-
lişmesidir. Sık sık söylemezler mi? 'Hayat tesadüf-
lerden ibarettir.'
Ne olduysa, nasıl olduysa olmuş, Amerika'yla
('Sistem'le) dolaysız temasa geçinceye kadar, Tür-
kiye'de uygulanan laik ve demokratik öğretim dü-
zeni de, aynı yıllarda ufak ufak rayından çıkanlarak,
bu iki 'Soğuk Savaş' hareketinin geleceği için ge-
rekli 'kadroların' yetiştirilmesine kalkışılmıştın Tev-
hid-i Tedrisât Kanunu'nun 'delinmesi' Inönü Cum-
huriyeti'nde başlar; buna rağmen, Bayar/Mende-
res dönemi hâlâ lalktir: Islâm Demokrat Partisi'ni,
kapatır; 'maneviyatçılığı', ezanı Arapça okutmak;
Türkiye Radyolan'ndan, Mevlid-i Nebevi'yi, 'naklen'
yayımlamaktan öteye geçemez!
Gariptir ama gerçektir; belki o da, tuhaf bir tesa-
düf! Ülkemizde, Türk/lslâm Sentezi'ne yöneliş; her
birisi, ötekinden çok daha sert 'Atatürkçü' geçinen
'ara rejimler'öon sonra, daha da hızlanıyor: merak-
leı kurcalasın, muhakkakbulacaktır bugün Imam/Ha-
tip 'tayfasından' ve 'marifetlerinden' en ziyade şi-
kâyetçi olanlar, vaktiyle 'Komünizm'e yol verme-
mek' amacıyla, bu okullan en çok açanlar, sonra da
onlan liseye çevirenlerdir. merkez sağ/merkez sol 'si-
yaset esnafı'l
Amerikan kaşığıyla yenir mi?
Günümüzde, XIX. yy. 'Türkçüleri'mn devamı ol-
mak iddiasındaki Milli Hareket 'tayfasının'', ta-
rihe antiemperyalist tavırlanyla intikal etmiş o şanlı
öncülerinin Ismail Gaspriniskiy'lerin, Yusıif Akçu-
ra'lann, Zeki Velidof 'lann, Emin Bey Resulzade'le-
rin, Ahmet Agayef'lenn, Sultan Galiyeflerin, Mol-
lanur Vahidof'lann, Ziya Gökalp'lerin aksine - ken-
dine dindar bir taban araması, besbelli bu 'yetiştir-
me' mantığı ve bunun sonucu olan 'propaganda' or-
tamından doğmuştur.
'YeniDünya Düzeni', 'SoğukSavaş Ortamı'ndan
farklı: 'Sistem', nasıl görmüyorlar ki, 'Şeytanın Im-
paratoriuğu' olarak artık komünizmi ve komünistli-
Sdeğil, düpedüz ve apaçık olarak Müslümanlığı ve
lam köktendinciliğini koymaktadır. 'Türkçüler1
, ba-
ğımsız kalmış TQri< cumhuriyetleriyle, Gasprinis-
kiy'in anladığı manada ve düzeyde, Türklerarası bir
dil, kültür ve işbiriiği arayacak yerde, onlan panisla-
rriizTnekaydıracakolaTibirtLmjmtutarlarsa,'Sisteni'e
oranla bu defa 'kötü tarafta' olacaklart 'Sistem' si-
yasi ağırlıklı bir Türk/lslam Sentezi'nden hiç hoş-
lanmadığını, her dakika belli ediyor. Yapılmak iste-
nen, 'yanlış' birtutumun, başkabir 'yanlışa'düşme-
si!
Doğru tutuma göre işin kötüsü, kıyısından deği-
nip geçtiğim gibi Türk/lslam Sentezi'nin 'ileriye
açık' bir ivme gücünün olmaması! Çünkü o sentez,
eibette 'ümmet dönemi' sentezidir; artık her biri
kendi koşullan içinde Türk fakat ayn millet olan öte-
ki Turan halklannı dolaysız olarak değil, ancak do-
laylı olarak ılgilendirecektir: Anadolu'daki Batı Türk-
leri, Doğu Türkistan'daki Kırgızlann gerçekleştirdi-
ği Türk/lslam Sentezi'yle ne kadar ilgilenıyorsa o
kadar! Yeni Dünya Düzeni döneminde, taze Türk
Cumhuriyetleri'nin kazandığı 'bağımsızlığı' emper-
yalist 'Sistem'in saldınsından koruyabilmeleri, her
şeyden önce klasik ümmet sentezlerinden birer ulu-
sal küttür sentezi çıkarabilmelerine bağlıdır, bunun
yolu da klasik gelişme şemasına göre laiklikten ve
demokrasiden geçer.
Milli Hareket, bana kalırsa günümüzde dindar ta-
ban arayacağına, bir kere öncü Türkçülerin hatıra-
lannasadık kalmak, geleneğini sürdürmek için, ikin-
cisi Türklerarası dil, kültür ve işbirliğini gerçekleştir-
meninyolu, laik, demokratikve antiemperyalist 'köp-
rüden' geçtiği için kendisine aşın ve 'ümmetçi' sağ-
da değil laik, demokratik ve antiemperyalist solda
bir yer aramalıdır, ceddine yakışan yer orasıdır!
Almanyada Amerikan 'kaşığıyla', 'Türkçülük' pi-
lavı yenir mi?
httpı// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm