25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erguvan şenlikleri • İstanbul Haber Servisi - Çatalca Belediyesi Başkanlığı tarafından bu yıl 6. düzenlenen Erguvan Şenlikleri 3 temmuzda 2. Balkan Şıir Günleri Sempozyumu ile başlıyor. Şenlik kapsamında Polonya, Ukrayna. Romanya. Harman ve Türkfem Folklor ekiplerinin sokak gösterileri, Küba'dan insan manzaralan konulu dia gösterisi ve resim sergisi gibi etkinliklerin yanı sıra Adnan Şenses, Demet Sağıroğlu ve Soner Özbilen konser verecek. Sorun Yayınları'na saldırı • İstanbul Haber Servisi - Sorun Yayınlan'nın Cağaloğlu bürosu, önceki gece kimliği henüz bilınmeyen kişilerce saldınya uğradı. Yayınevi sahibi Sırn Öztürk'ün verdiği bilgiye göre. aynı gece Sorun Yayınlan'na komşu olan Evrim Tanıtım ve Hipokrat yayıne\ i bürolannın da kapılan kınlarak eşyalannın dağıtildığı ve maddi zarar verildiği belirtildi. Öztürk, olayın polise bildinldiğini söyledi. Mustafa Kemal Dernegi'nden çağrı • İstanbul Haber Servisi - Üyelerinin çoğunluğunu emekli subaylann oluşturdugu Mustafa Kemal Derneği, millervekillerini "her türlü siyaset ve parti endişesinden sıynlarak, Cumhurbaşkanı' nın yarattığı tarihsel fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye" çağırdı. Kuran kursları yönetmeliği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat toplantısında denetim altına almması istenen Kuran kurslanyla ilgili yönetmelikte değışiklik yapıldı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre. kurslarda geçici öğretmenlik atamalan müftülüğün teklifi. valilerin de onayiyla yapılacak. TTB 45. Büyiik Kongresi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği'nin(TTB)45. Büyük Kongresi dün başladı. Kongrede konuşan TTB Başkanı Dr. Füsun Sayek, sağlıkta altyapı çalişmalannı devletin yapması gerektiğini belirterek hekimlerin "politik yaklaşımlardan uzak bir sağlık düzenlemesi" isteklerini dile getirdi. Kesebir'den Yılmaz'a destek • ANKARA (Cumhuriyet • Bürosu) - Edirne Bağımsız Milletvekili Erdal Kesebir, Yılmaz'ın başkanlığında kurulacak yeni hükümete • destek vereceğini daha önce açıkladığını belirterek "Bu karan tekrar değerlendireceğiz, ama bir • değişiklik olacağını ' sanmıyorum" dedi. Grup Yonum'a yasaklama • İstanbul Haber Senisi - Grup Yorum'un 2 temmuzda Merzifon'da ve 19 temmuzda Bursa'da vereceği konserler iptal edildi. Sıvas'ta katledilenleri anma etkinlikleri kapsamında Merzifon Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen Grup Yorum konseri, Merzifon Emniyet Müdürlüğü tarafından yasaklandı. Önceki günkü istifalann ardından erime 3 fireyle sürdü, merkez sağ yeniden şekilleniyor DYP düdştutmuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - \e hükümetı kurmakla göre\ lendirilen şeref saydığım partimden. 'Atatürk ilke şıdığını söyledi. Ipsala'da gazetecilerin DYP'deki erime dün de 3 ıstıfa ile sürer- ken merkez sağda, "DTP'nin giderek güçleneceği ve ANAP ile bütünleşeceği" yolunda yeni bir şekillenme beklentisi yaygınlaştı. Parlamentoya 134 milletve- kiliyle giren DYP'nin sandalye sayısı Iz- mir Milletvekili Turhan Annç, Edirne Millervekili EvrenBulutve Hatay Millet- vekili Ali Uyar'ın istıfalanyla 106"ya in- di. Uyar ile DYP'den geçen hafta aynlan Denizli Milletvekili Haluk Müftüler ANAP'a geçerken Annç DTP'ye katıldı. DYPKonyaMilletvekili AliGünaydının da bugün ıstifa edeceği kulislerde dile ge- tirildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i "Çankaya darbesi yapmakla" suçlayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın Bakanlar Kurulu listesinin onaylanması- nın engellenmesi için 278 imza toplayan REFAHYOL ortaklan, iktıdarda kalma umutlannı yitırdiler. tzmir Milletvekili Turhan Annç dün sabah "gördüğü lüzum üzerine" DYP"den istifaettığinıaçıkladı. Annç. DYP Grup Başkanlığı'na gönder- diği dılekçede de şu gerekçeleri dile ge- tirdı: "DYP, kuruluşunda >ayımladığı 'Türk Milletıne' başhklı beyannamesindebulu- nan ilkelere. partimi/i bugün temsil eden genel başkanın bu ilkelerin birçoğuna ters düştüğüne. 'şahsi ikbal ve makam ara- ma'kavgası verdiğine inandığımdan ku- rucusu olduğum ve 27 yıl hizmet etmeyi ve ınkılaplanna ınanan", milletini, parti- sini. dava arkadaşlannı seven bir genel başkan ile tekrar aynı saflarda bulunabil- mek inancı içerisinde istifa ediyorum." Ali Uyar da. TBMM Başkanlığı'na gönderdiği istifa dilekçesinde "Ülkenin içine girdiği siyasi bunalımı gidermeye katkıda bulunmak ve sivil siyasi çözüme, diğer bir tabirle demokratik kurallann işlemesineyardımcı olmakgayesi ile men- subu olduğum DYP'den istifa ettim" de- di. Uyar, istifasının hemen ardından ANAP'a katıldı. DYP'den geçen hafta is- tifa eden Müftüler de. dün ANAP'a üye oldu. Annç da dün akşam saatlerinde DTP'ye katıldı. Partisinden dün istifa e- den Bulut, sağı bütünleştirmek amacı ta- Baykal 'Destek seçime bağh' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AN AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kuracağı hükümete "ko- şulsuz" destek vaat eden. "sadece ban beklentüeri" olduğunu bildiren CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. güvenoylaması önce- sinde * 1997 yılı sonuna ka- dar seçim* baskısını yo- ğunlaştırdı. Baykal, "Alın ülke>i 1-2 yıl yönetin. de- miyoruz. Bizim oyumuzla işbaşında kalmak zorun- dalarsa bibnelidirier ki bi- zim oyumuz seçime bağlı- dır. Seçime götürmemeyi deneyebilirler. Biz de gö- türmeyi deneriz" dedi. Baykal'ın bu sözlen, RP ile DYP'nin vereceği er- ken seçım önergesine CHP'nin de destek olaca- ğı yorumlannı güçlendir- di. Baykal, partisinin il ka- dın kolları toplantısında yaptığı konuşmada, kamu- oyu baskısıyla istifa etmek zorunda kalan REFAH- YOL hükümetinin toplu- mun yerleşik tüm değerle- rine saldırdığını belirterek bu sürecin oluşmasında CHP'nin hiçbirrolüolma- dığını söyledi. Baykal, REFAHYOL hükümetinin kuruluş aşamasında ge- rekli uyanlan yaptıklannı; ancak Türkiye'nin böyle bir deneyimi yaşamak zo- runda kaldığını söyledi. Baykal, ANAP lideri Yılmaz başbakanlığında kurulacak hükümete des- tek vereceklerini: ancak desteklerinin erken seçim koşuluna bağh olduğunu bildirdi. Baykal. "Verece- ğimiz destek en geç bu yıl sonunda yapılmak koşu- luylaTBMM'dençıkarıla- cak erken seçim karanna bağh" dedi. Baykal, söz- lerini şöyle sürdürdü: " Güvenoyu veren parti ola- rak bu hükümetin seçime gitmesini talep ediyoruz. 'Bu güvenoyuyla ülkeyi 1 yıl, 2 yıl yönetin' demiyo- nız. Uzun dönemli iktidar arayışma gn-Uemez, girü- memeli. Bu kadar siyasi trafıği,böylesine bir depre- mi seçim paklar." ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART sorulannı yanıtlarken 'milliyetçi-muha- fazakâr olan partilerden birine' geçece- ğıni açıklayan Bulut'un. ANAP Sakarya Milletvekili AhmetNeidim ile birlikte ol- ması, ANAP'a geçeceği şeklinde yorum- landı. Arka arkaya gelen istifalar, DYP Genel Merkezi'nde sıkıntı ve tepkiyle karşılan- dı. Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekin- ci istifa edenlerin ANAP ve DSP'den ge- lenler olduğunu belirterek "Bize sadece uğradılar. Ankara'da tezgâh kurulmuş- tur. 80öncesindeki gibi; para ve başka şey- ler" dedi Bırkaç gün ıçinde Necmettin Dede, Demir Berberoğlu. Ömer Demir, Yaman Törüner, Yusuf Bacaniu Mustafa Zeydan ve Bahattin Yücel'in de aralann- da bulunduğu bir grubun daha DYP'den istifa edebi- leceğı haberlen yayıldı. DYP'li Ali Günaydın' ın da bugün istifa edeceği ku- lislerde dile getirildi. DYP'nin 134 milletveki- liyle çıktığı seçimlerden bu yana geçen 1.5 yıl içinde 106 milletvekiline düşme- si merkez sağın yeniden şe- killeneceği yorumlanna neden oldu. Jçiriden DTP'- yı çıkaran. ANAP-DTP ve MHP've millervekili veren DYP'deki erimenin ilk se- çimlerde de süreceği ve ta- banın DTP'de toplanacağı beklentisi dile getirildi. Kulislerde, "DTPdesüreç içinde ANAP ile bütünleşir. Merkez sağ böylece yeni- den şekillenmiş olur. MHP'ninde ANAP ile itti- fak yaparak seçimlere gir- mesi uzak bir ihtimal de- ğil" yorumlan yaygınlaştı. DTP lideri Hüsamettin Cindoruk. DYP'nin millet- vekili sayısının 90'a dek düşeceğini söylerken Ya- lım Erez \e arkadaşlannın da DTP'ye katılacağı bil- dınldı. Bu arada. Mehmet Ağar, önceki günkü karşı- laşmalan sırasında Cindo- ruk'a "Parti yönetiminina- sıl olsa size vereceğiz* dedi- ği haberlerinı yalanladı. Ağar, dün "Ben, 'Tekrar yuvaya döneceksiniz, aynı çatı altında toplanacağız' dedim" açıklamasmı yaptı. Tansu Çiller, bağımsızlarla temas istedi. DYP, 3. isim formülünü yokluyor REFAHYOL'un umudu CHPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığında kurulacak olan koalisyonun güvenoyu riskinin zayıflaması üzerine REFAHYOL ortaklan bu yıl içinde erken seçım hedefine yöneldiler. RP ve DYP. erken seçim için CHP'ye umut bağladı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, 55. hükümete dışandan destek veren CHP'nin öne sürdüğü koşullann "erken çatlağa" neden olacağını savundu. RP Grup Başkanvekilı Temel Karamollaoğlu da seçimin mutlaka bu vıl içinde yapılması gerektiğini belirterek, "Bunu ortagunız DYP ve muhalefetteki CHP deistiyor" dedi. Partisindekı zincirleme istifalann önünü kesemeyen Çiller, dün topladığı Başkanlık Divanı'nda bundan sonra izlenecek vöntemı "güvenoyu öncesi" ve "güveno>u sonrası" diye ikiye ayırdı. ANAP- DSP-DTP koalısyon oluşumunun güvenoyu almasının henüz garantı olmadığını kaydeden Çiller. kurmavlanna. 15baâımsız milletvekiline çengel atılması talimatını verdi. "fki parçalı hükümet 3 ay gitti. Beş parçalı hükümet 3 hafta gider" dıyen Çiller, kabine listesinin açıklanmasının ardından ıbrenın kendilerinin lehine döneceğini söyledi. Çiller. "Bağımsızlann hepsine bakanlık vereme>ecekler. DSP'den ihraç edilenler şimdi Bülent Ecev ıt'e o> \erirler mi? ANAP'tan istifa eden Sadi Somuncuoğlu şimdi kabul oyu verir mi? Buradan en az 4 fire çıkar. CHP. MHP'nin kabineye girmesini içine sindiremez. Zaten 8 yıl kesintisiz eğitim gibi koşulları var. Seçim isthor. Bu liste çok kargaşa yaratacak" değerlendınnesını yaptı. DYP'lı LTaştırma Bakanı Ömer Barutçu'nun. ANAP'tan ıstıfa ederek bağımsız kalan Sadı Somuncuoğiu ile görüstüğü bildırıldi. Başkanlık Divanı'nda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin sayısa! çoğunluk konusunda nasıl bir yol ızleyeceği de değerlendirildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci'nin, "Sayın Demirel, parti içinde 'kim nereye verecek. verecek mi, veremeyecek mf gibi aynntıya inmez. Partileri tam liste kabul eder, ama mutlaka 276 rakamı ister" dedığı öğrenildi. Demırel'ın, Yılmaz'ın hükümet kurmasını içtenlikli olarak istemediğinin savunulduğu toplantıda. şu görüşler de dile getirildi: "Cumhurbaşkanrnın kafasındaki seçim hükümetidir. Bunlar ise 'icraat hükümetı" diyor. Demirel. aslında bu formülü istemiyor. 3. kişinin başkanlığında bir hükümete karşı çıknıay ız. Burada kimin başbakan olacağı da bizim için önemli değildir. Zaten DYP-ANAP ve CHP'nin de bulunduğu hükümet geniş tabanlı hükümet mi olur, o da bilinmez. RP, seçım" diyor. CHP. "seçım" diyor. BBP'den destek ahrsak, mutlaka seçime gideriz.'* Çiller. düzenledıği basın toplantısında, Yılmaz başkanlığında kurulacak hükümetı "Bu sadece şaibeli değiL lekeli ve güdümlü bir hükümet olacaktır" diye nitelendirdi. Hükümetin güvenoyu almasının mümkün olmadığını savunan Çiller. Ankara'nın her tarafinda millletvekili pazarlan kurulduğunu belirterek. "Türk halkı bu filmi daha önce görmüştür" dedi. Karamollaoğlu da dün düzenlediği basın toplantısında, ülkenin düze çıkması için seçimin mutlaka 1997 yılı içinde yapılması gerektiğini savundu. Karamollaoğlu. "Son günlerdeki gelişmeler dolayısıyla parlamento mutlaka kendisini yenilemelidir. DYP ve CHP de istemektedir" diyerek seçım gündeme geldiğinde CHP'nin kendileriyle ortak hareket edebileceği mesajı verdı. Karamollaoğlu, Yılmaz hükümetine CHP-DSP-ANAP ve bağımsızlardan bazı milletvekılennin güvenoyu vermeme olasılığı bulunduğunu da öne sürdü.Karamollaoğlu. "Resmen mebus pazan açılmıştır. Y'ılmaz'ın kuracağı hükümet şaibe üzerine kurulmuş olacakrır" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Bizim Nina. Bu köşenin te- pesine kurulmuş kara kedinin gerçeği. Evin dördüncü ve en itibarlı üyesi. Yaşlı. Görmüş geçirmiş. Nice badirelerden geçmiş. Almanya'da doğmuş. Daha yavruyken bir siyasi göçmen aileye kapılanmış. Frankfurt'un bakımlı evlerinin bakımlı bahçelerinde doğayı, aşkı (Pars/fa/yakışıklı birtekir- di), özgürlüğü tanımış. iki kez iri yarı köpeklerin saldırısına uğramış. Ameliyatlarla ölüm- den dönmüş. Anne olmuş ve dört çocuğundan daha uzun yaşamış. Kapılandığı aileyle birlikte Türkiye'ye gelmiş. Beylerbeyi korusunun en az- gın ve en bıçkın kedileriyle ta- nışmış. Dövmüş, dövülmüş: sevmiş, sevilmiş. Şu kısacık kedi ömründe başından geç- meyen kalmamış... Bu kadar görgü, bu kadar birikimden sonra aklı başında bir kedi olmalı artık değil mi? Ne gezer: Dün evde kuyru- ğunu kovalıyordu. Yakalayamıyor, kızıyor, şa- Kuyruğunu Kovalayan Kedi şıyor, suratıma yakınarak ba- kıyor, ardından yeniden kuyru- ğunun peşinde odada dört dönmeye başlıyordu. "Kısır- döngü" soyut bir kavram. Oy- sa kuyruğunun peşinde koşan Nina çok somut. Çaresizliğini. umarsızlığını, hiçbirolumlu so- nuca varamayacağını tartış- masız bir açıklıkla görebiliyor, gözleyebiliyorsunuz. • • • Bu saatten sonra Türkiye için hâlâ demokrasiyı koruya- rak ve geliştirerek bir çıkış yo- lu varsa, bu yolu parlamento açacak. Örneğin bir seçim yasası çıkması lazım. Bu "Olası bir seçimde ben nasıl avantalı çı- karım" hesapları üstüne kuru- lursa döndük gene başa de- mektir. Ülkedeki siyasal örgüt- lenme düzeyine, bilıncine ve gücüne erişmış sosyal güçle- rin tümünün güçleri oranında parlamentoda temsillerinin sağlanacağı bir seçım sistemi ise parlamenter demokratik rejim içinde bir çıkış yolunun olmazsa olmaz bileşenlerin- den biri. Örneğin Güneydoğu'daki kan gölünün durması, bu ül- kenin yurttaşlarının anayasal yurttaşlık ilkesi temelinde ken- di kimlikleriyle var olabileceği ve eşit olarak var olabileceği bir yasal ışlerliğin yaratılması gerek. Bu olmazsa Türkiye ne siyasal, ne ekonomik, ne kül- türel sorunlarını çözebilecek. Örneğin parayla para kaza- nılan saçma sapan bir ekono- mik modelden üretken bir ekonomiye sıçramanın yolları- nın açılması gerek. Bu olma- dan ne ülke yoksulluk zincır- lerinden kurtulabilecek, ne de- mokrasi güvenli bir işleyişe kavuşabilecek. Örneğin kontrgerilla ya da çete diye anılan eli kanlı katil- lerin devlet aygıtında kilit ko- numlar ve görevler elde ede- bilmesinin önüne geçilmesı gerek. Bu daha önce bu işle- re bulaşanları, onları bulaştı- ranları, bulaştıranları koruyup kollayanları, bu işlerden siya- sal, parasal çıkar sağlayanla- rı gün ışığına çıkarmak, yargıç karşısına dikmek ve cezalan- dırmakla mümkün. Bu sağlan- madan demokrasi gösterme- lik olmaktan kurtulamayacak. Örneğin pisliğin. kirlenme- nin, vurgunun, rant yağması- nın, kara para cennetine dö- nüşmenin, siyasal ahlak çö- küntüsünün, hukukun her gün ırzına geçilmesinin önüne ge- çilebilmesi için devletin olabil- diğince (aslında sonuna ka- dar) saydamlaşması gerek. Bu ise yurttaşların tam ve et- kin katılımıyla bir sivil anayasa yaratmak ve bu temel sözleş- me üstünde tüm yurttaşların mutabakatı temelinde bir hu- kuk devletinin yeniden kurul- ması demek. Örneğin... Yok. Bu kadarör- nek yeter. • • • Bütün bunları parlamento- nun yapması gerek. Parla- mento günlerdir partisinden istifa eden ve bir başka parti- ye geçen, partisinden istifaet- meyen, istifa etmediği parti- sindeki aşırı kirlenmeyi sineye çeken, ülkenin bu darboğa- zında rakip partiyi (ANAP- DYP, CHP-DSP, MHP-BBP) çökertme hesabı yapan ve her siyasal eylemini bu temel üs- tünde biçimlendiren milletve- killeri ve onların liderlerinden oluşuyor. Bu sorunlan bu parlamento çözecek. Bu parlamento bu sorunların varlık nedeni. Bu sorunlar var oldukça Türki- ye'nin karabasanı bitmeye- cek. Türkiye'nin karabasanı bitmedikçe parlamenter de- mokrasinin üstündeki karabu- lutlar... Nina kedi kuyruğunu ko- valıyor. POLTrtKA GUNLUGU HtKMET ÇETÎNKAYA Güneşin Şeytanları... Sokaklar bomboş... Ben seni anyorum ve öziemimi kırlangıç kana- dında yitirilmiş bir sevdanın kaçışı gibi görüyo- rum... Bırakıp gittin beni, bir daha dönmeyecek gibi. Ne el salladın, ne de "iyi geceler" dedin. Hiç ko- nuşmadan çekip gittin. Bir mor menekşe yalnızlı- ğını bıraktın yüreğime... Bak dünya umurumda bile değil. Salt seni öz- lüyorum. Uçtan uca bir sevda yakıp yıkıyor beni. Kusuriuysam özür dilemeye hazırım... Niye kaçıp gittin böyle zamansız? Niye çocuk- su düşlerimi sakladın haber veımeden? Tüm bu sorulanma yanrt vermelisin, uçurumla- nn kenarına gelen ölüme karşı koymalısın... Şu anda ellerimle büyütüyorum gözlerini, o kü- çücük bumundan unutulmuş öpücükleri kaldırıyo- rum... Paul Fort'un dizelerinde karanlık onmanlann ko- nuğu oluyorum, Charies P6guy'un Seine'in iki kıyısına demir atmış çifte yük gemisine biniyo- rum... Büyük hayıflanmalar var içimde biliyor musun? Max Jacop'un sesini duyuyorum, kimselerin duymadığı şarkılar söylüyorum... Güneşin şeytanlan otağlannı kurmuşlar mey- danlara, önlerinden geçip gidiyorum, dans eden çingene kızlanna hiç bakmıyorum... Yüreğimdeki hançeri artık hiç kimse oynata- maz; yok olan sevdamı hiçbirateştutuşturamaz... Sokaklar bomboş ve ben seni anyorum... Bunlar kara sevdanın yedi kılıcı değil mi G. Apol- linaire? Çifte su verilmiş keskin kederler, hepsı de bir bir yüreğine saplı! Çılgınlıksa mutsuzluğuna çalışıyor, sonra tutup bir de unutmak mı? Mavi tırtılları önünde ilkyazın; bilir misin mevsim kırılmışlardan yanadır; ıslak gözleriyle yeniden gü- lümseyen... Amasenyoksun!.. • • • Turkülü çiçekli dallannı seviyorum aşkın tıpkı Lorca gibi... Gecenin esintilerindeyıldızlan sayıyorum. bulut- larla dalga geçiyorum. Işıksız tepelerin ağaçların- da titreşen arzularla kıvranıyorum... Bir sevgi selinin ortasındayım, tek yaprak kıpır- damıyor inadına... Ben neden korkuyorum?.. Korku o sevgiyı götürüyor bir bilinmeyene. Korku yüreğimi dokundurmuyor sana... Artık hiç kimse kalmadı ekrneği, şarabı bölüşe- cek... Yoksa bu bir yas kalabaliğı mı bilmiyorum... Sen belki de yastığın altına gömülmüş kapka- ranlık öpüşle duruyorsun... Ne yıldızlar var, ne bulutlar, ne de denizler var senin bulunduğun ülkede... Karanlık tepeler ve ağaçlar da yok... Uzun bir gecede yrtirilen sevdalar can çekişir yüreğimin içinde; o kaçışlar bilinmeyen birevren- le birlikte... Saydam elli bir ihtiyann sesiyle irkiliyorum "Aşk- aşk" diye gezinirken; saçlannın uçuştuğunu gö- rüyorum rüzgârda zamansız hıçkınklarla... Sevecenliğin bir titrek kumaş içinde biliyorum; sen yoksun ama ben seni arıyorum; ben senin hiç büyümeni istemiyorum... Hep böyle çocuk kal, çocuk! ••• Sokaklar bomboş ve ben seni arıyorum... Zencilerin ağladığı yerlerde, maden kuyuların- da gazla zehirlenmiş kadınlann arasında dolaşıyo- rum... Ben sadece yaşamlarını çekice. kemana, bulu- ta bağlamış kalabalıklar görüyorum... Aşk yok kesin billurdan gözlerin altında... Aşk, açlığın hırpalandığı vücutlarda duruyor. Aşk, açlık yılanlarının birbirini yediği hendeklerde geziniyor. Aşk, bıçak ürpertileri ve dinamit yığın- lan arasında saklanıyor... Ben, seni anyorum, ama bulamıyorum... Biliyordum, gecenin bir çatlağı vardı. Biliyor- dum, sevdan beni eritip tüketmişti... Niye kaçıp gittin böyle zamansız? işkenceciler, sorgucular, gardiyanlar bile söküp alamamıştı benim aşkımı... Gözlerimi kapasam, sanaulaşabilirmiydim, bil- miyorum... Bir mor menekşeydi benim yalnızlığım... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (d Planet.com. TR Cillerden Cevik Bir'e yanıt 'Bunlar abesle iştigal' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. kendisini "Dışişleri Ba- kanı olarak Turkiye'yi temsil etmemek ve göre- viniyapmamak"la suçla- yan Genelkurmay tkmci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'e, "Bunlar abesle iş- tigaldir'' yanıtını verdi. DYP'de süren istifalar- la sarsılan Çiller, dün Dı- şişleri Bakanhğfnda, Avrupa Birliği (AB)- Türkiye ilişkileri konu- sunda düzenlediği basın toplantısında, Çevik Bir'in kendisine yönelik sert eleştirilenne ilişkin bir somya da yanıt verdi. Çevik Bir'in kendisini suçlayan açıklamalanna, AB toplantısı için gittiği Amsterdam'da verdiğı yanıtı anımsatan Çiller, şöyle dedi: "Cevabı verdim. Lüt- fen onlan tekrargösterin, eğer bakmak isriyorsa- nız. Bugün söy leyeceğim şey, başan tescil olmuştur (Türkiye'nin diğer lla- day ülke ile birlikteobjek- tif kıstaslarla AB'y e üye- ligi). Tekrar ediyorum: 'Ordunun komutanı ba- şansız. ama ordu komu- tanının başansızlığına rağmen asker başanlı' demek falan mümkün değildir. Bunlar abesle iş- tigaldir." Tansu Çiller, tekrar okunmasını ıstediği Amsterdam'daki açıkla- masında, özetle şunlan söylemişti: "Türkiye'de demokra- sinin işlemesi gereği \-ar- dır. Atatürk, cumhuriyeti kurduğu zaman ilk yap- tığı iş, askeri siyasetin dı- şma taşımak olmuştur. Bugün yapılacak iş, yine aynısıdır. Türk halkı ve hepimiz orduya bağlıyız ve güveniyoruz. Ancak bu güven, siyasetçi olarak değil, asker olarak vardır ve Türk halkı kendisinin yetki verdigi bürokratla- nn milh" irade üstündeki görüntüsünü istemez. Türkiye'de yaygınlaşan bir güdümlü demokrasi havası vardır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle