Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erguvan
şenlikleri
• İstanbul Haber Servisi -
Çatalca Belediyesi
Başkanlığı tarafından bu yıl
6. düzenlenen Erguvan
Şenlikleri 3 temmuzda 2.
Balkan Şıir Günleri
Sempozyumu ile başlıyor.
Şenlik kapsamında Polonya,
Ukrayna. Romanya.
Harman ve Türkfem Folklor
ekiplerinin sokak
gösterileri, Küba'dan insan
manzaralan konulu dia
gösterisi ve resim sergisi
gibi etkinliklerin yanı sıra
Adnan Şenses, Demet
Sağıroğlu ve Soner Özbilen
konser verecek.
Sorun
Yayınları'na
saldırı
• İstanbul Haber Servisi -
Sorun Yayınlan'nın
Cağaloğlu bürosu, önceki
gece kimliği henüz
bilınmeyen kişilerce
saldınya uğradı. Yayınevi
sahibi Sırn Öztürk'ün
verdiği bilgiye göre. aynı
gece Sorun Yayınlan'na
komşu olan Evrim Tanıtım
ve Hipokrat yayıne\ i
bürolannın da kapılan
kınlarak eşyalannın
dağıtildığı ve maddi zarar
verildiği belirtildi. Öztürk,
olayın polise bildinldiğini
söyledi.
Mustafa Kemal
Dernegi'nden
çağrı
• İstanbul Haber Servisi -
Üyelerinin çoğunluğunu
emekli subaylann
oluşturdugu Mustafa Kemal
Derneği, millervekillerini
"her türlü siyaset ve parti
endişesinden sıynlarak,
Cumhurbaşkanı' nın
yarattığı tarihsel fırsatı en
iyi şekilde
değerlendirmeye" çağırdı.
Kuran kursları
yönetmeliği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Güvenlik
Kurulu'nun 28 Şubat
toplantısında denetim altına
almması istenen Kuran
kurslanyla ilgili
yönetmelikte değışiklik
yapıldı. Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında
yayımlanarak yürürlüğe
giren değişikliğe göre.
kurslarda geçici
öğretmenlik atamalan
müftülüğün teklifi. valilerin
de onayiyla yapılacak.
TTB 45. Büyiik
Kongresi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipleri
Birliği'nin(TTB)45.
Büyük Kongresi dün
başladı. Kongrede konuşan
TTB Başkanı Dr. Füsun
Sayek, sağlıkta altyapı
çalişmalannı devletin
yapması gerektiğini
belirterek hekimlerin
"politik yaklaşımlardan
uzak bir sağlık
düzenlemesi" isteklerini
dile getirdi.
Kesebir'den
Yılmaz'a destek
• ANKARA (Cumhuriyet
• Bürosu) - Edirne Bağımsız
Milletvekili Erdal Kesebir,
Yılmaz'ın başkanlığında
kurulacak yeni hükümete
• destek vereceğini daha önce
açıkladığını belirterek "Bu
karan tekrar
değerlendireceğiz, ama bir
• değişiklik olacağını
' sanmıyorum" dedi.
Grup Yonum'a
yasaklama
• İstanbul Haber Senisi -
Grup Yorum'un 2
temmuzda Merzifon'da ve
19 temmuzda Bursa'da
vereceği konserler iptal
edildi. Sıvas'ta
katledilenleri anma
etkinlikleri kapsamında
Merzifon Demokrasi
Platformu tarafından
düzenlenen Grup Yorum
konseri, Merzifon Emniyet
Müdürlüğü tarafından
yasaklandı.
Önceki günkü istifalann ardından erime 3 fireyle sürdü, merkez sağ yeniden şekilleniyor
DYP düdştutmuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - \e hükümetı kurmakla göre\ lendirilen şeref saydığım partimden. 'Atatürk ilke şıdığını söyledi. Ipsala'da gazetecilerin
DYP'deki erime dün de 3 ıstıfa ile sürer-
ken merkez sağda, "DTP'nin giderek
güçleneceği ve ANAP ile bütünleşeceği"
yolunda yeni bir şekillenme beklentisi
yaygınlaştı. Parlamentoya 134 milletve-
kiliyle giren DYP'nin sandalye sayısı Iz-
mir Milletvekili Turhan Annç, Edirne
Millervekili EvrenBulutve Hatay Millet-
vekili Ali Uyar'ın istıfalanyla 106"ya in-
di. Uyar ile DYP'den geçen hafta aynlan
Denizli Milletvekili Haluk Müftüler
ANAP'a geçerken Annç DTP'ye katıldı.
DYPKonyaMilletvekili AliGünaydının
da bugün ıstifa edeceği kulislerde dile ge-
tirildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i
"Çankaya darbesi yapmakla" suçlayan
ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın
Bakanlar Kurulu listesinin onaylanması-
nın engellenmesi için 278 imza toplayan
REFAHYOL ortaklan, iktıdarda kalma
umutlannı yitırdiler. tzmir Milletvekili
Turhan Annç dün sabah "gördüğü lüzum
üzerine" DYP"den istifaettığinıaçıkladı.
Annç. DYP Grup Başkanlığı'na gönder-
diği dılekçede de şu gerekçeleri dile ge-
tirdı:
"DYP, kuruluşunda >ayımladığı 'Türk
Milletıne' başhklı beyannamesindebulu-
nan ilkelere. partimi/i bugün temsil eden
genel başkanın bu ilkelerin birçoğuna ters
düştüğüne. 'şahsi ikbal ve makam ara-
ma'kavgası verdiğine inandığımdan ku-
rucusu olduğum ve 27 yıl hizmet etmeyi
ve ınkılaplanna ınanan", milletini, parti-
sini. dava arkadaşlannı seven bir genel
başkan ile tekrar aynı saflarda bulunabil-
mek inancı içerisinde istifa ediyorum."
Ali Uyar da. TBMM Başkanlığı'na
gönderdiği istifa dilekçesinde "Ülkenin
içine girdiği siyasi bunalımı gidermeye
katkıda bulunmak ve sivil siyasi çözüme,
diğer bir tabirle demokratik kurallann
işlemesineyardımcı olmakgayesi ile men-
subu olduğum DYP'den istifa ettim" de-
di. Uyar, istifasının hemen ardından
ANAP'a katıldı. DYP'den geçen hafta is-
tifa eden Müftüler de. dün ANAP'a üye
oldu. Annç da dün akşam saatlerinde
DTP'ye katıldı. Partisinden dün istifa e-
den Bulut, sağı bütünleştirmek amacı ta-
Baykal
'Destek
seçime
bağh'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - AN AP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
kuracağı hükümete "ko-
şulsuz" destek vaat eden.
"sadece ban beklentüeri"
olduğunu bildiren CHP
Genel Başkanı Deniz Bay-
kal. güvenoylaması önce-
sinde * 1997 yılı sonuna ka-
dar seçim* baskısını yo-
ğunlaştırdı. Baykal, "Alın
ülke>i 1-2 yıl yönetin. de-
miyoruz. Bizim oyumuzla
işbaşında kalmak zorun-
dalarsa bibnelidirier ki bi-
zim oyumuz seçime bağlı-
dır. Seçime götürmemeyi
deneyebilirler. Biz de gö-
türmeyi deneriz" dedi.
Baykal'ın bu sözlen, RP
ile DYP'nin vereceği er-
ken seçım önergesine
CHP'nin de destek olaca-
ğı yorumlannı güçlendir-
di.
Baykal, partisinin il ka-
dın kolları toplantısında
yaptığı konuşmada, kamu-
oyu baskısıyla istifa etmek
zorunda kalan REFAH-
YOL hükümetinin toplu-
mun yerleşik tüm değerle-
rine saldırdığını belirterek
bu sürecin oluşmasında
CHP'nin hiçbirrolüolma-
dığını söyledi. Baykal,
REFAHYOL hükümetinin
kuruluş aşamasında ge-
rekli uyanlan yaptıklannı;
ancak Türkiye'nin böyle
bir deneyimi yaşamak zo-
runda kaldığını söyledi.
Baykal, ANAP lideri
Yılmaz başbakanlığında
kurulacak hükümete des-
tek vereceklerini: ancak
desteklerinin erken seçim
koşuluna bağh olduğunu
bildirdi. Baykal. "Verece-
ğimiz destek en geç bu yıl
sonunda yapılmak koşu-
luylaTBMM'dençıkarıla-
cak erken seçim karanna
bağh" dedi. Baykal, söz-
lerini şöyle sürdürdü: "
Güvenoyu veren parti ola-
rak bu hükümetin seçime
gitmesini talep ediyoruz.
'Bu güvenoyuyla ülkeyi 1
yıl, 2 yıl yönetin' demiyo-
nız. Uzun dönemli iktidar
arayışma gn-Uemez, girü-
memeli. Bu kadar siyasi
trafıği,böylesine bir depre-
mi seçim paklar."
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
sorulannı yanıtlarken 'milliyetçi-muha-
fazakâr olan partilerden birine' geçece-
ğıni açıklayan Bulut'un. ANAP Sakarya
Milletvekili AhmetNeidim ile birlikte ol-
ması, ANAP'a geçeceği şeklinde yorum-
landı.
Arka arkaya gelen istifalar, DYP Genel
Merkezi'nde sıkıntı ve tepkiyle karşılan-
dı. Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekin-
ci istifa edenlerin ANAP ve DSP'den ge-
lenler olduğunu belirterek "Bize sadece
uğradılar. Ankara'da tezgâh kurulmuş-
tur. 80öncesindeki gibi; para ve başka şey-
ler" dedi Bırkaç gün ıçinde Necmettin
Dede, Demir Berberoğlu. Ömer Demir,
Yaman Törüner, Yusuf Bacaniu Mustafa
Zeydan ve Bahattin Yücel'in de aralann-
da bulunduğu bir grubun
daha DYP'den istifa edebi-
leceğı haberlen yayıldı.
DYP'li Ali Günaydın' ın
da bugün istifa edeceği ku-
lislerde dile getirildi.
DYP'nin 134 milletveki-
liyle çıktığı seçimlerden bu
yana geçen 1.5 yıl içinde
106 milletvekiline düşme-
si merkez sağın yeniden şe-
killeneceği yorumlanna
neden oldu. Jçiriden DTP'-
yı çıkaran. ANAP-DTP ve
MHP've millervekili veren
DYP'deki erimenin ilk se-
çimlerde de süreceği ve ta-
banın DTP'de toplanacağı
beklentisi dile getirildi.
Kulislerde, "DTPdesüreç
içinde ANAP ile bütünleşir.
Merkez sağ böylece yeni-
den şekillenmiş olur.
MHP'ninde ANAP ile itti-
fak yaparak seçimlere gir-
mesi uzak bir ihtimal de-
ğil" yorumlan yaygınlaştı.
DTP lideri Hüsamettin
Cindoruk. DYP'nin millet-
vekili sayısının 90'a dek
düşeceğini söylerken Ya-
lım Erez \e arkadaşlannın
da DTP'ye katılacağı bil-
dınldı. Bu arada. Mehmet
Ağar, önceki günkü karşı-
laşmalan sırasında Cindo-
ruk'a "Parti yönetiminina-
sıl olsa size vereceğiz* dedi-
ği haberlerinı yalanladı.
Ağar, dün "Ben, 'Tekrar
yuvaya döneceksiniz, aynı
çatı altında toplanacağız'
dedim" açıklamasmı yaptı.
Tansu Çiller, bağımsızlarla temas istedi. DYP, 3. isim formülünü yokluyor
REFAHYOL'un umudu CHPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz başkanlığında kurulacak
olan koalisyonun güvenoyu
riskinin zayıflaması üzerine
REFAHYOL ortaklan bu yıl
içinde erken seçım hedefine
yöneldiler. RP ve DYP. erken
seçim için CHP'ye umut bağladı.
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller,
55. hükümete dışandan destek
veren CHP'nin öne sürdüğü
koşullann "erken çatlağa" neden
olacağını savundu. RP Grup
Başkanvekilı Temel
Karamollaoğlu da seçimin
mutlaka bu vıl içinde yapılması
gerektiğini belirterek, "Bunu
ortagunız DYP ve muhalefetteki
CHP deistiyor" dedi.
Partisindekı zincirleme istifalann
önünü kesemeyen Çiller, dün
topladığı Başkanlık Divanı'nda
bundan sonra izlenecek vöntemı
"güvenoyu öncesi" ve "güveno>u
sonrası" diye ikiye ayırdı. ANAP-
DSP-DTP koalısyon oluşumunun
güvenoyu almasının henüz garantı
olmadığını kaydeden Çiller.
kurmavlanna. 15baâımsız
milletvekiline çengel atılması
talimatını verdi. "fki parçalı
hükümet 3 ay gitti. Beş parçalı
hükümet 3 hafta gider" dıyen
Çiller, kabine listesinin
açıklanmasının ardından ıbrenın
kendilerinin lehine döneceğini
söyledi. Çiller. "Bağımsızlann
hepsine bakanlık vereme>ecekler.
DSP'den ihraç edilenler şimdi
Bülent Ecev ıt'e o> \erirler mi?
ANAP'tan istifa eden Sadi
Somuncuoğlu şimdi kabul oyu
verir mi? Buradan en az 4 fire
çıkar. CHP. MHP'nin kabineye
girmesini içine sindiremez. Zaten 8
yıl kesintisiz eğitim gibi koşulları
var. Seçim isthor. Bu liste çok
kargaşa yaratacak"
değerlendınnesını yaptı.
DYP'lı LTaştırma Bakanı Ömer
Barutçu'nun. ANAP'tan ıstıfa
ederek bağımsız kalan Sadı
Somuncuoğiu ile görüstüğü
bildırıldi. Başkanlık Divanı'nda
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirerin sayısa! çoğunluk
konusunda nasıl bir yol ızleyeceği
de değerlendirildi. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci'nin, "Sayın Demirel, parti
içinde 'kim nereye verecek.
verecek mi, veremeyecek mf gibi
aynntıya inmez. Partileri tam liste
kabul eder, ama mutlaka 276
rakamı ister" dedığı öğrenildi.
Demırel'ın, Yılmaz'ın hükümet
kurmasını içtenlikli olarak
istemediğinin savunulduğu
toplantıda. şu görüşler de dile
getirildi: "Cumhurbaşkanrnın
kafasındaki seçim hükümetidir.
Bunlar ise 'icraat hükümetı" diyor.
Demirel. aslında bu formülü
istemiyor. 3. kişinin başkanlığında
bir hükümete karşı çıknıay ız.
Burada kimin başbakan olacağı
da bizim için önemli değildir.
Zaten DYP-ANAP ve CHP'nin de
bulunduğu hükümet geniş tabanlı
hükümet mi olur, o da bilinmez.
RP, seçım" diyor. CHP. "seçım"
diyor. BBP'den destek ahrsak,
mutlaka seçime gideriz.'* Çiller.
düzenledıği basın toplantısında,
Yılmaz başkanlığında kurulacak
hükümetı "Bu sadece şaibeli değiL
lekeli ve güdümlü bir hükümet
olacaktır" diye nitelendirdi.
Hükümetin güvenoyu almasının
mümkün olmadığını savunan
Çiller. Ankara'nın her tarafinda
millletvekili pazarlan
kurulduğunu belirterek. "Türk
halkı bu filmi daha önce
görmüştür" dedi.
Karamollaoğlu da dün
düzenlediği basın toplantısında,
ülkenin düze çıkması için seçimin
mutlaka 1997 yılı içinde
yapılması gerektiğini savundu.
Karamollaoğlu. "Son günlerdeki
gelişmeler dolayısıyla parlamento
mutlaka kendisini yenilemelidir.
DYP ve CHP de istemektedir"
diyerek seçım gündeme
geldiğinde
CHP'nin kendileriyle ortak
hareket edebileceği mesajı
verdı. Karamollaoğlu, Yılmaz
hükümetine CHP-DSP-ANAP ve
bağımsızlardan bazı
milletvekılennin güvenoyu
vermeme olasılığı bulunduğunu
da öne sürdü.Karamollaoğlu.
"Resmen mebus pazan açılmıştır.
Y'ılmaz'ın kuracağı hükümet şaibe
üzerine kurulmuş olacakrır" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Bizim Nina. Bu köşenin te-
pesine kurulmuş kara kedinin
gerçeği. Evin dördüncü ve en
itibarlı üyesi. Yaşlı. Görmüş
geçirmiş. Nice badirelerden
geçmiş. Almanya'da doğmuş.
Daha yavruyken bir siyasi
göçmen aileye kapılanmış.
Frankfurt'un bakımlı evlerinin
bakımlı bahçelerinde doğayı,
aşkı (Pars/fa/yakışıklı birtekir-
di), özgürlüğü tanımış. iki kez
iri yarı köpeklerin saldırısına
uğramış. Ameliyatlarla ölüm-
den dönmüş. Anne olmuş ve
dört çocuğundan daha uzun
yaşamış. Kapılandığı aileyle
birlikte Türkiye'ye gelmiş.
Beylerbeyi korusunun en az-
gın ve en bıçkın kedileriyle ta-
nışmış. Dövmüş, dövülmüş:
sevmiş, sevilmiş. Şu kısacık
kedi ömründe başından geç-
meyen kalmamış...
Bu kadar görgü, bu kadar
birikimden sonra aklı başında
bir kedi olmalı artık değil mi?
Ne gezer: Dün evde kuyru-
ğunu kovalıyordu.
Yakalayamıyor, kızıyor, şa-
Kuyruğunu Kovalayan Kedi
şıyor, suratıma yakınarak ba-
kıyor, ardından yeniden kuyru-
ğunun peşinde odada dört
dönmeye başlıyordu. "Kısır-
döngü" soyut bir kavram. Oy-
sa kuyruğunun peşinde koşan
Nina çok somut. Çaresizliğini.
umarsızlığını, hiçbirolumlu so-
nuca varamayacağını tartış-
masız bir açıklıkla görebiliyor,
gözleyebiliyorsunuz.
• • •
Bu saatten sonra Türkiye
için hâlâ demokrasiyı koruya-
rak ve geliştirerek bir çıkış yo-
lu varsa, bu yolu parlamento
açacak.
Örneğin bir seçim yasası
çıkması lazım. Bu "Olası bir
seçimde ben nasıl avantalı çı-
karım" hesapları üstüne kuru-
lursa döndük gene başa de-
mektir. Ülkedeki siyasal örgüt-
lenme düzeyine, bilıncine ve
gücüne erişmış sosyal güçle-
rin tümünün güçleri oranında
parlamentoda temsillerinin
sağlanacağı bir seçım sistemi
ise parlamenter demokratik
rejim içinde bir çıkış yolunun
olmazsa olmaz bileşenlerin-
den biri.
Örneğin Güneydoğu'daki
kan gölünün durması, bu ül-
kenin yurttaşlarının anayasal
yurttaşlık ilkesi temelinde ken-
di kimlikleriyle var olabileceği
ve eşit olarak var olabileceği
bir yasal ışlerliğin yaratılması
gerek. Bu olmazsa Türkiye ne
siyasal, ne ekonomik, ne kül-
türel sorunlarını çözebilecek.
Örneğin parayla para kaza-
nılan saçma sapan bir ekono-
mik modelden üretken bir
ekonomiye sıçramanın yolları-
nın açılması gerek. Bu olma-
dan ne ülke yoksulluk zincır-
lerinden kurtulabilecek, ne de-
mokrasi güvenli bir işleyişe
kavuşabilecek.
Örneğin kontrgerilla ya da
çete diye anılan eli kanlı katil-
lerin devlet aygıtında kilit ko-
numlar ve görevler elde ede-
bilmesinin önüne geçilmesı
gerek. Bu daha önce bu işle-
re bulaşanları, onları bulaştı-
ranları, bulaştıranları koruyup
kollayanları, bu işlerden siya-
sal, parasal çıkar sağlayanla-
rı gün ışığına çıkarmak, yargıç
karşısına dikmek ve cezalan-
dırmakla mümkün. Bu sağlan-
madan demokrasi gösterme-
lik olmaktan kurtulamayacak.
Örneğin pisliğin. kirlenme-
nin, vurgunun, rant yağması-
nın, kara para cennetine dö-
nüşmenin, siyasal ahlak çö-
küntüsünün, hukukun her gün
ırzına geçilmesinin önüne ge-
çilebilmesi için devletin olabil-
diğince (aslında sonuna ka-
dar) saydamlaşması gerek.
Bu ise yurttaşların tam ve et-
kin katılımıyla bir sivil anayasa
yaratmak ve bu temel sözleş-
me üstünde tüm yurttaşların
mutabakatı temelinde bir hu-
kuk devletinin yeniden kurul-
ması demek.
Örneğin... Yok. Bu kadarör-
nek yeter.
• • •
Bütün bunları parlamento-
nun yapması gerek. Parla-
mento günlerdir partisinden
istifa eden ve bir başka parti-
ye geçen, partisinden istifaet-
meyen, istifa etmediği parti-
sindeki aşırı kirlenmeyi sineye
çeken, ülkenin bu darboğa-
zında rakip partiyi (ANAP-
DYP, CHP-DSP, MHP-BBP)
çökertme hesabı yapan ve her
siyasal eylemini bu temel üs-
tünde biçimlendiren milletve-
killeri ve onların liderlerinden
oluşuyor.
Bu sorunlan bu parlamento
çözecek. Bu parlamento bu
sorunların varlık nedeni. Bu
sorunlar var oldukça Türki-
ye'nin karabasanı bitmeye-
cek. Türkiye'nin karabasanı
bitmedikçe parlamenter de-
mokrasinin üstündeki karabu-
lutlar...
Nina kedi kuyruğunu ko-
valıyor.
POLTrtKA GUNLUGU
HtKMET ÇETÎNKAYA
Güneşin Şeytanları...
Sokaklar bomboş...
Ben seni anyorum ve öziemimi kırlangıç kana-
dında yitirilmiş bir sevdanın kaçışı gibi görüyo-
rum...
Bırakıp gittin beni, bir daha dönmeyecek gibi.
Ne el salladın, ne de "iyi geceler" dedin. Hiç ko-
nuşmadan çekip gittin. Bir mor menekşe yalnızlı-
ğını bıraktın yüreğime...
Bak dünya umurumda bile değil. Salt seni öz-
lüyorum. Uçtan uca bir sevda yakıp yıkıyor beni.
Kusuriuysam özür dilemeye hazırım...
Niye kaçıp gittin böyle zamansız? Niye çocuk-
su düşlerimi sakladın haber veımeden?
Tüm bu sorulanma yanrt vermelisin, uçurumla-
nn kenarına gelen ölüme karşı koymalısın...
Şu anda ellerimle büyütüyorum gözlerini, o kü-
çücük bumundan unutulmuş öpücükleri kaldırıyo-
rum...
Paul Fort'un dizelerinde karanlık onmanlann ko-
nuğu oluyorum, Charies P6guy'un Seine'in iki
kıyısına demir atmış çifte yük gemisine biniyo-
rum...
Büyük hayıflanmalar var içimde biliyor musun?
Max Jacop'un sesini duyuyorum, kimselerin
duymadığı şarkılar söylüyorum...
Güneşin şeytanlan otağlannı kurmuşlar mey-
danlara, önlerinden geçip gidiyorum, dans eden
çingene kızlanna hiç bakmıyorum...
Yüreğimdeki hançeri artık hiç kimse oynata-
maz; yok olan sevdamı hiçbirateştutuşturamaz...
Sokaklar bomboş ve ben seni anyorum...
Bunlar kara sevdanın yedi kılıcı değil mi G. Apol-
linaire?
Çifte su verilmiş keskin kederler, hepsı de bir
bir yüreğine saplı!
Çılgınlıksa mutsuzluğuna çalışıyor, sonra tutup
bir de unutmak mı?
Mavi tırtılları önünde ilkyazın; bilir misin mevsim
kırılmışlardan yanadır; ıslak gözleriyle yeniden gü-
lümseyen...
Amasenyoksun!..
• • •
Turkülü çiçekli dallannı seviyorum aşkın tıpkı
Lorca gibi...
Gecenin esintilerindeyıldızlan sayıyorum. bulut-
larla dalga geçiyorum. Işıksız tepelerin ağaçların-
da titreşen arzularla kıvranıyorum...
Bir sevgi selinin ortasındayım, tek yaprak kıpır-
damıyor inadına...
Ben neden korkuyorum?..
Korku o sevgiyı götürüyor bir bilinmeyene.
Korku yüreğimi dokundurmuyor sana...
Artık hiç kimse kalmadı ekrneği, şarabı bölüşe-
cek...
Yoksa bu bir yas kalabaliğı mı bilmiyorum...
Sen belki de yastığın altına gömülmüş kapka-
ranlık öpüşle duruyorsun...
Ne yıldızlar var, ne bulutlar, ne de denizler var
senin bulunduğun ülkede...
Karanlık tepeler ve ağaçlar da yok...
Uzun bir gecede yrtirilen sevdalar can çekişir
yüreğimin içinde; o kaçışlar bilinmeyen birevren-
le birlikte...
Saydam elli bir ihtiyann sesiyle irkiliyorum "Aşk-
aşk" diye gezinirken; saçlannın uçuştuğunu gö-
rüyorum rüzgârda zamansız hıçkınklarla...
Sevecenliğin bir titrek kumaş içinde biliyorum;
sen yoksun ama ben seni arıyorum; ben senin hiç
büyümeni istemiyorum...
Hep böyle çocuk kal, çocuk!
•••
Sokaklar bomboş ve ben seni arıyorum...
Zencilerin ağladığı yerlerde, maden kuyuların-
da gazla zehirlenmiş kadınlann arasında dolaşıyo-
rum...
Ben sadece yaşamlarını çekice. kemana, bulu-
ta bağlamış kalabalıklar görüyorum...
Aşk yok kesin billurdan gözlerin altında...
Aşk, açlığın hırpalandığı vücutlarda duruyor.
Aşk, açlık yılanlarının birbirini yediği hendeklerde
geziniyor. Aşk, bıçak ürpertileri ve dinamit yığın-
lan arasında saklanıyor...
Ben, seni anyorum, ama bulamıyorum...
Biliyordum, gecenin bir çatlağı vardı. Biliyor-
dum, sevdan beni eritip tüketmişti...
Niye kaçıp gittin böyle zamansız?
işkenceciler, sorgucular, gardiyanlar bile söküp
alamamıştı benim aşkımı...
Gözlerimi kapasam, sanaulaşabilirmiydim, bil-
miyorum...
Bir mor menekşeydi benim yalnızlığım...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (d Planet.com. TR
Cillerden Cevik Bir'e yanıt
'Bunlar abesle iştigal'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-DYP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller.
kendisini "Dışişleri Ba-
kanı olarak Turkiye'yi
temsil etmemek ve göre-
viniyapmamak"la suçla-
yan Genelkurmay tkmci
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir'e, "Bunlar abesle iş-
tigaldir'' yanıtını verdi.
DYP'de süren istifalar-
la sarsılan Çiller, dün Dı-
şişleri Bakanhğfnda,
Avrupa Birliği (AB)-
Türkiye ilişkileri konu-
sunda düzenlediği basın
toplantısında, Çevik
Bir'in kendisine yönelik
sert eleştirilenne ilişkin
bir somya da yanıt verdi.
Çevik Bir'in kendisini
suçlayan açıklamalanna,
AB toplantısı için gittiği
Amsterdam'da verdiğı
yanıtı anımsatan Çiller,
şöyle dedi:
"Cevabı verdim. Lüt-
fen onlan tekrargösterin,
eğer bakmak isriyorsa-
nız. Bugün söy leyeceğim
şey, başan tescil olmuştur
(Türkiye'nin diğer lla-
day ülke ile birlikteobjek-
tif kıstaslarla AB'y e üye-
ligi). Tekrar ediyorum:
'Ordunun komutanı ba-
şansız. ama ordu komu-
tanının başansızlığına
rağmen asker başanlı'
demek falan mümkün
değildir. Bunlar abesle iş-
tigaldir."
Tansu Çiller, tekrar
okunmasını ıstediği
Amsterdam'daki açıkla-
masında, özetle şunlan
söylemişti:
"Türkiye'de demokra-
sinin işlemesi gereği \-ar-
dır. Atatürk, cumhuriyeti
kurduğu zaman ilk yap-
tığı iş, askeri siyasetin dı-
şma taşımak olmuştur.
Bugün yapılacak iş, yine
aynısıdır. Türk halkı ve
hepimiz orduya bağlıyız
ve güveniyoruz. Ancak
bu güven, siyasetçi olarak
değil, asker olarak vardır
ve Türk halkı kendisinin
yetki verdigi bürokratla-
nn milh" irade üstündeki
görüntüsünü istemez.
Türkiye'de yaygınlaşan
bir güdümlü demokrasi
havası vardır."