Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Hep üniversite öğrencisi kalarak 70 yıla karşı duran 'garip hafızah tuhaf bir adam': Attilâ İlhan
Yapraldarun dökmeyen çuıar
ZEYNEPSAYGI
Edebiyatınuzın mihenk taşlanndan bi-
ri, Attilâ tlhan... Herkes ona 'kaptan' di-
yor, bizse 'Büyük Yolların Haydutu" di-
yeceğiz. Adıyla anılan Divan Pastane-
si'nde buluşuyoruz. Her zamanki yerin-
de oturuyor. Başında şapkası yok! Eğil-
miş, bir şeyier yazıyor. Yeni bir şiir mi?
Söylemiyor...
16 yaşındayken sevdiği kıza Nâznn'ın
dizelerini yolladı. Bu dizeler yüzûnden
141-142'den hüküm giyip tzmir Ceza-
evi'nde mahkûm oldu. Yaşı küçük oldu-
gundan hangi koğuşa koyacaklannı bile-
mediler. tlk aşk serüveni sonunda
mahkûm olmuş ve okuldan kovulmuştu.
Elinde. "Türkhc'ninhiçbiryeriiKfcoku-
yamaz" dıye bir 'siyasi' belgesi... Işin il-
ginç yanı. dönemin maarif vekili Hasan
âli Yücd imzalı... Daniştay karan ancak
iki yıl sonra alınabildi. Ve Istanbul'da
sürdürdü eğitimini.
Yaşadıklan, oldum olasi merak uyan-
dırdı okurlannda. Şiirlerinın ve roman-
lannın yazılış öykülerini 'merakhsı için
notlar'la okurlanna ulaştırdı. Romanla-
n belli dönemlere tanıkhk etti ve hep ger-
çekleri yazmayaçalıştı. Duyduklannı hiç
unutmadı. Kendısinı. 'garip hafizah tuhaf
bir adam' olarak tanımlıyor. Şairliği, ro-
mancılığı, senaristliği, gazeteciliği ve
milyonlan televizyon karşısına çeken
sohbet programlanyla Attilâ İlhan, Türk
yazın ve düşün dünyasının 70 yıllık usta
sesi...
İlhan İlharTı anlatıyor
Zeynep Ankara'nın Bilgı Yayme-
vi'nden çıkan 'Yalnız Şövalye: Attilâ tl-
han' adlı kitabının ardından Sel Yayıncı-
hk, ustanın fotograflarla yaşamöyküsü-
nü yayımladı. 'Büyük Yollann Haydutu'
başlıklı kitapta, llhan'ın kendi ağzından
okuyoruz yaşamını. Öner Ciravoğhı ta-
rafından derlenmiş, anlattıklan. Kitap,
Sel Yayıncıhk'ın 'TemeJ Taşlar' dizisin-
den okuyucuyla buluştu.
Zeynep Ankara'nın, yakınlannın ağ-
zından sunduğu İlhan portresine karşılık,
'Büyük YoUann Haydutu'nda fotoğraflar
ağırlıkta. Adını, tlhan'ın 'Ben SanaMec-
burum' adlı kitabındaki bir şiirden alı-
yor. Yazann Avrupa günleriyle ilgili re-
simlerin bir araya getirilmesi hayli güç
olmuş:
"Avrupa'dan geiirken beni giimrükten
alıp görürdüler ve resimlere de el koydu-
lar. Salneriktikten sonra da geri verme-
dikr. O yüzden dışandaki yaşamıma ait
çok az fotografim var. Kendi çektiğim bir
iki resimle sonraki çıkışlanmda aileme
gönderdiğim bir iki tanesL."
SevTnek için geç mi?
İlhan artık dergilerde yayımlamıyor
şıirlerini. Şimdilerde yeni bir kitabın ha-
zırlıklan içinde, bir şiir kitabı... Adı, 70
yaşında bir şairin sözleri: 'Sevmek fçin
Geç, Öknek İçin Erken'. Şair olarak en
çok, heyecanını kaybetmekten korkuyor.
Ona göre, büyük şairlerin son şiirleri açı-
ğa vunıyor bu yitimi. Oysa geçen yıllar
îlhan'ı daha farklı etkilemiş, daha seyrek
yazmaya başlamış. Yine de alışılan he-
yecan ve yoğunluk hep var şiirlerinde.
Peki nedir bunun sırn? Yanıt kolay; hâlâ
üniversiteden mezun olmadığı için!
Hukuk okurken son sınıfta iki dersi bı-
rakıp okulu terk etmiş. "Çünkü mezun
oisaydımT diyor, "bu acffle Türldye'de
üyük Yollann
Haydutu' başlıklı kitapta
yaşamını anlatan Attilâ
îlhan, yeni bir şiir kitabı
yazıyor. Adı, 70 yaşında bir
şairin sözleri: 'Sevmek için
Geç, Ölmek îçin Erken'.
Şair olarak en çok.
heyecanını kaybetmekten
korkuyor. 'Kurtlar Sofrasf
adlı romanı televizyona
uyarlanıyor. 25 yıldır
sürüncemede kalan bu
projede TRT için hazırlanan
sekiz bölümlük dizinin
yönetmenliğini Biket tlhan
üstleniyor. Bir de senaryo
çalışması var: 'Yanlış
Saksının Çiçeği'. TRT için
filme alınacak senaryoda ^
Attilâ llhan'ın sık sık -3
vurguladığı bir konu g
işleniyor: Yabancılaşan ve "s
özellikle 'Amerikanlaşan' |f
Türk aydmı... £
'Büyük Yollann Haydutu'
Attilâ İlhan gençlik yıllannda
Attilâ tlhan'ın kendi yaşamını
anlattığı 'Bûyük YoUann Haydutu'.
Öner Ciravoğlu tarafından
hazırlanmış. "İlkokuduğum şiir
•Siskr Bulvan'ydı. 16 vaşındaydım ve
sarsılnııştım" diyor Ciravoğlu kitabın
önsözünde. Sarsılmalan o gün bugün
sürüyor: "Bugünün gençleri gibi biz
de 1960'larda Nâam Hikmefin.
Attilâ ilhan'ın şürieriyle coşardık.
İnanırdık ki, her okuyuşumuzda
dünya veniden kurulacak. Sanırdık
ki. içkievlerinde masalar onun
şiirleriyk çınlayınca gökyüzü
fethedilecek. Bi/im kuşağın edebiyat
nıtkusuydu bu. (...) Attilâ İlhan
şiirinin ardında kimi serüvenler, onca
filmler, anılar. fotoğraflar, mektuplar
var. Büyük aşklar da... Bu görselliği
yeniden gündeme getirmekle; bir
hayatın, o hayat içinde şiiri
geliştirmenin ipucunu
yakalayabileceğimizi ıımuyorum."
Kitapta, Attilâ llhan'ın ağzından
çocukluğunun ve ilkgençliğınin
Izmıri'ni. uzaktan sevdiği kızlan,
yanında 'Birader* ve 'Mırç'la ansızın
kucakladığı Pans'ı, adım adım
Beyoğlu'nu. 'Boheme' yaşantısını,
bu yaşantıya kıyıdan köşeden ya da
dogrudan etkı edenlen. Izmır'dekı bir
karabasanı; 'Sansaryan Ham'nı.
askerlik dönemini ve SunaSu'dan,
evlcndiğı tek kadına. Biket İlhan a
dek sevdiği kadınlan dınleyecek.
'kaptan'ın yönetimınde unutulmaz
bir yolculuğa çıkacaksınız.
Ciravoğlu'nun herbölüm için
yazdığı keyifli gırişler de. bu
volculuâunuza kılavuz olacak.
hiçbir iş yapamayacağımı biliyordum."
Böylelikle hep üniversite öğrencisi kala-
rak 70 yıla karşı duran tlhan, "Parklar-
da el ele_ Benim hayatım. bazı sanatçıla-
nmızın ve şimdi bazı gazetecilerimizin
özendiği gibi oteller. barlarda geçmez. En
büvüklüksüm tşte burası benim_." diyor.
Özellikle telev izyon izleyicisı. yaşına
inanmıyorbirrürlü. Televizyon sayesin-
de edindiği izleyici kıtlesiyle ilginç bir
deneyim kazanmış; yıllann yazın adamı
televizyon sayesinde artık yollarda dur-
durulur olmuş. Bir de, onun şairliğini.
yazarlığını hıç bilmeyen yeni bir ızleyı-
ci kitlesiyle etkileşim içine girmiş. İlhan
için yurdun yüzde 98'ine yayın yapan
TRT'de çalışmak Türk ınsanına ulaşmak
açısından önem taşıyor.
Medya bağımsız değildir!
Üç kez. Türkıye'de hıçbır dergı ve ga-
zetede tek satır yavımlayamaz hale gel-
diğıni anlatıyor İlhan, Aziz Nesin'in ay-
nı nedenle kendi dergisini çıkarışını ör-
nek v eriyor ve "Türidye'de medya hiçbir
zaman bağımsız olmadı" diyor. Bugün
medyanuı nıteliksiz yapımlara halkı alış-
tırdığını ve bu yönüyle olayın, insanlan
eroıne alıştırmakla eş olduğunu savunu-
vor
Yazar. 'KurtiarSofrası' adlı romanının
televizyon uyarlamasıyla da gündemde
bu aralar. 'Kurtlar Sofrası". 25 yıldır sü-
rüncemede kalan bir proje TRT için ha-
zırlanan sekiz bölümlük dızinın yönet-
menliğini, daha önce yazann 'Sokakta-
ki Adam' adlı romanını da televizyona
aktaran eski eşi Biket İlhan üstleniyor.
'KurtiarSofrası'. yazann. cumhuriyet
aydınının önce kendine yabancılaşması-
nı, sonraysa Doğu-Batı sentezinı yakala-
yışını anlattığı 'Sokaktaki Adam' ve
'Zendler Birbirine Benzemez' adlı ro-
manlannın devamı. llhan'ın bugün de sa-
vunduğu. hem ulusal demokratik dev ri-
mi hemde sosyalist devrimi savunan, ikı-
sinı birden bir çerçevede düşünen aydm
tiplemesi anlatılıyor 'KurÜar Sofra-
s'nda. Olaylar, 1950"lenn Istanbul'unda,
yani Amenkan sermayesının yavaş yavaş
ülkeyi ele geçirmeye başladığı dönemde
geçiyor. İş merkezlen, Bab-ı °°Ali ve Be-
yoğlu, anlatılan üç ana mekân.
Yapıt, llhan'ın bir çeşit öngörüye sa-
hip olduğunu kanıtlıyor;'Kurtlar Sofra-
sı', güncellığinı halen koruyan bir roman.
Bugün yaşananlara çok benzeyen çıkar
hesaplaşmalan geçiyor 1950'lerin Istan-
bul'unda...
Film projesi
Yazar, 'Sokaktaki Adam'ın ardından
120dakikalık bırbaşka projeye daha im-
za attı son olarak. Daha önce Ayla Kut-
lu'nun 'Cadı Ağaa"nı çeken Fide Mo-
tan'ın senaryo teklıfiyle şekillenen,
'Yanhş Saksının Çiçeği'. TRT için filme
alınacak senaryoda, llhan'ın konuşmala-
nnda ve yazılannda sıklıkla belirttıği bir
konu ele alınıyor: Yabancılaşan ve özel-
likle 'Amerikanlaşan' Türk aydını...
"Alasehir'de doğmuş büyümüş ve ora-
nın eski bir Kuvayı Millrs e kahramanının
torumınun hikâvesi. Sonra İstanbul'a gel-
miş, oradan ABD'ye gitmiş ve ABD'de
doğmuş bir Türkk evlenmiş, orada yaşı-
yor. Yan punk' yan 'hıppı' bir hale gel-
miş. Türkiye'ye gelmesinin nedeni çok
açık: Alaşehir'deki dede yadigân çiftBği
satmak..." lşte. Attilâ llhan'ın ağzından
filmin konusu bövle. Tavsıyelennı. se-
naryoyu yazarken veriyor. Senaryolan-
nın sol taraflan. pek meşhur. 'burada şu
dayaptlabiür' türü notlarla dolu...
Bu millet şiirden anlar mı?
llhan'a göre toplumdaki değişim. ulu-
sal bir sentez içinde olması gerekirken
hep Batı taklıtçiliğinın etkısi altında kal-
mış. Ve elbette Türk yazını da bundan et-
kilenmiş. Kişilere ideolojik yaklaşmadı-
ğını belırten yazar. "Çok kötü toplumcu
şaire de kötü şair derim" diyor Türki-
ye'dekı yeni şairlerin eski 'yenilerden'
farklannın, dünya göriişlerinın olmama-
sı olduğunu söylüyor. Şiirlerini bir fikir
ve duygu üzenne ınşa etmeyen günümüz
Türk şairinin Türkiye'de 'iyi şair' olarak
tanıtılmasından şikâyetçi: "Hiç bir şey
anlatmavan şeyiervazıp.sonra da bu mil-
let şiirden anlamıyor diyoriar. O zaman
yanına birde kılavuz koysunlar" dıyen İl-
han'a göre günümüz şairleri okur öğesi-
ni gözardı ediyorlar. Murathan Mungan
şiiri bu yozlaşmanın başını çekiyor.
YanJış saksının çiçekleri
Attilâ İlhan, günümüz Türk edebiyatı
çevresinın yıllardır hiç değişmediğı gö-
rüşünde. 'esas* o yazmaya başladığı dö-
nemde de şımdi de aynı; dedikodu ve
adamkayırma! "Türkşairibirsüredirye-
niden Tanzimatçı oldu. Batı'da ne göriir-
se onu taklit ediyor. Halbuki Türk halkı
da bundan nefret ediyor. Halk kendi se-
sinu kendi sesinden yazan şairleri tanır.
Yahya Kemal'i,Nâzım Hikmet'üAhmed
Arifi. Özdemir Asafı, Hasan Hüseyin'i
okur. Türk halkı şiirden anlamıyor de-
mek vanhştır. Günümüz şairlerinin hiç-
biri Türk cdebiyatının içinden çıkıp gel-
miyor, onlar 'yanhş saksının çiçekleri'...''
Attilâ Ilhan'la söyleşimiz burada sona
eriyor. Ama yazar. yorulmaz hafızasının
ürünü yeni kitaplan ve tutkulu şiirleriy-
le okurlannı sev indirmeyı sürdürecek.
Sanatçılar Hong-Kong'u terk ediyor
• Hong-Kong'un yönetiminin Çin'e
devredilmesi nedeniyle birçok sanatçı
ve koleksiyoncu Kuzey Amerika ve
Avrupa'ya göç ediyor.
Kültür Servisi - 156 yıl- olumsuz... Geçen süre bo-
dır Ingiliz yönetimindeki
Hong-Kong. 30 haziranı 1
temmuza bağlayan gece,
Çin'e devredilecek. Bu
önemli buluşma, Margaret
Thatcher ve Deng Xiao-
püıg'in 1984 yılmda aldık-
lan ortak kararla tarihlen-
dirilmişti.
1841'den beri süren In-
giliz koloniliğine birnokta
niteliği taşıyan buluşma
sonrastnda yaşanacaklarsa
henüz belirgin değil. Kısa-
cası, Doğu'nun en zengin
kenti, sonrası belli olmayan
bir dönüşüme hazırlanıyor.
Bir zamanlar komünız-
me karşı direnişin kalesi
durumundaki adacık, yö-
netim değişikliğiyle.
Çin'in geçen aylarda ölen
lideri Deng Xiaoping ön-
derliginde başlatılan piya-
sa ekonomisine uyum ha-
reketinde lokomotif olarak
kullanılacak.
Hong-Kong'un sanatsal
ortamı bu tarihi olaydan,
değişen ekonomiden ve ar-
tık iyice içli dışlı olacağı
Çın kültüründen nasibini
alacağa benziyor.
Yüz yıla yakın bir süre-
dir, sosyal ve ekonomik
baskılardan kaçarak Hong-
Kong'a yerleşen Çinli sı-
ğinmacılann, kentin profî-
line gerçekte büyük katkı-
ları oldu; olumlu ve de
yunca, sığmmacılann para
kazanma konusundaki
hırslan Hong-Kong'u tam
bir iş merkezine dönüştü-
rürken kentin sanatsal or-
tamı da bu dönüşümden
kaçımlmaz olarak etkilen-
di.
Kolonideki sanatsal uya-
nış 1970 yılı başlanna denk
geliyor. Asian Art News
dergısınin editörü John
MiUkhap bu dönemi şöyle
tanımlıyor: "Çin'den kaçıp
gelen sanatçı ve aydınlar,
Hong-Kong kültürvl devri-
minin temel taşlannı oluş-
turdular, ancak aynı za-
manda kentin sanat orta-
mını her telden çalan bir or-
kestraya çevirdiler."
Hong-Kong'da son elli
yıl içinde sanat adına yaşa-
nan gelişmeye kısaca göz
atacak olursak, ilk olarak
1965'te yönetimin katkıda
bulunduğu tek sanat kuru-
mu olan Hong-Kong Sanat
Müzesi'yle karşılaşıyoruz.
Müzenin koleksiyonunda
bulunan tarihi eserlerin ya-
nı sıra kaligrafı ve çağdaş
sanat eserlerinden oluşan
parçalar Low Chuck Tiew,
Kvvok On gibi ünlü kolek-
siyoncular tarafından ba-
ğışlanmıştı.
Çağdaş sanat alanında
ilk kıpırtılarsa. ilk çağdaş
sanat sergisinin açıldığı
1973 yılında baş gösterdi.
Oldukça verimli bir yıidı
1973... Sotheby's Galerisi
ve Hong-Kong Arts Gen-
ter'in açılışı da aynı yıla
rastlamıştı. Ancak sonraki
yıllarda beklenen kültürel
patlama yaşanmadı ve
Hong-Kong uzun süre sa-
natsal açıdan bir çöl olarak
kaldı. Bu alanlardaki >apı-
lanma hep geri plana atıla-
rak yerine, bir finans mer-
kezine uygun olarak, eğ-
lence sektörüne yatınm y a-
pıldı.
Uyanışın bu kadar geç ve
güç olmasının nedeni kuş-
kusuz. adanm Batılı için
yalnızca bir yatınm merke-
zi olarak görülmesiydı.
Son yıllarda Hong-Kong
Arts Center ve FringeClub
gibi bağımsız birtakım ku-
rumlann desteklediği 30-
40 yaş arası sanatçılar. bir
yenileniş hareketinin öncü-
sü konumundalar. Bu gale-
ri ve sanat merkezlerinde
Çin'de yaşayan sanatçılann
da isimlerini görmek olası.
Çınli sanatçılann komü-
nist rejimın baskılanna ma-
ruz kaldıklan gerçeği.
Hong-Kong'un Batı'ya
açılan pencere görevinı
üstlenmesıne neden oldu
Ancak her türlü propagan-
dayı önlemek amacıyia ge-
leneksel resmi dışlayan ve
soyut sanata yönelen Çinli
sanatçılar. ABD ve Avrupa
tarafından yok sayılmaktan
kurtıılamadılar.
Işte. çağdaş Çin sanatı ve
Batı arasındaki bu aşılma-
sı güç uçurumu ortadan
kaldırmak amacıyia 1992
yılında "Art Asie" adıyla
gerçekleştirilen Hong-
Kong Sanat Fuan da böy-
lelikle ortaya çıktı. 300
milvon FF'ye mal olan fu-
ar, geçen yıl mali sorunlar
nedeniyle ertelendi. Pekin
yönetimi herhangi bir en-
gelleme getırmezse, fuar
1998 ylında gerçekleşecek.
Öte vandan 1 temmuzda
başlayacak yeni yönetimin.
Tiannanmen katliamının
sorumlusu olduğu göz ardı
edilebılır mi? Yalnızca bu
bile birçok sanatçı ve ko-
leksiyoncunun Kuzev
Amerika ve Avrupa'ya göç
etmesine neden oldu. Acı
olan. koleksıyonculann
yönetim değişikliğiyle el-
lerindeki eserlere el konur
KÜLTÜR • SANAT
korkusu taşıyarak antik
Çin sanatının birçok eşi bu-
lunmaz örneğini yurtdışı-
na kaçırmalan.
Asya'nın diğer sanat
merkezlen de bu göçten
yararlanıyor. Tayvan. Kore
ve çoktandır çağdaş sanat
konusunda söz sahibi olan
Singapur gibi Batı sanatı-
nın kabul gördüğü merkez-
lere göçler çoktandır sürü-
yor.
Bazı Çinbilimcilere gö-
re. Pekın yönetimi için kül-
tür ve sanat alanındaki dü-
zenlemeler ciddı bir sorun
olacak. Çünkü Pekinin uç
noktadaki duyarlılığı.
Hong-Kong'da kalıp sana-
tını sürdürmevı amaçlayan
sanatçılann otosansür uy-
gulamalannı gerektirebilır.
293 89 78 (3 HAT)
97 YAZ KARMASI
Avni ARBAŞ
Abidin DİNO
Turan EROL
Julide
Komet
Fikre» MUALLA
Orhan PEKER
Kemal TUFAN
Burhan UYGUR
Eşref ÜREN
Utku VARUK
NejdetVERGİÜ
7Haziran-7Ekiml997
"ARTMNŞAKAYKSOKAK NO 54/1
NIŞWTAŞ. TEL 247 90 81
I Galeri f
;
;
Atölye l
ij ilanlarınız İçin: |
l 293 89 781
(3 hat)
\iaogang Zhang'ın 'The Big Famiry' 1996
5 Temmuz 1997 gecesi
Fenerbahçe Stadyumu bu gune Ş | |
kadar hic görmediği insanlara ^
ev sahipliği yapacak: ^
Banş isteyenler, Susurtukun sfej
peşini bırakmayanlarr Gozartmda | | |
yakınlarmı kaybedenler, Syanürtû ş | |
altina direnenler, Düsunceye ^
özgüriük isteyenler, Sivas'ın ^
ısığını söfidürmeyenler,
Sosyalistler, Demokratlar,
Emekcıler, bu toplurnun
namuslu insanlan...
Hepsi o gece buluşuyor.
Şarkılannı birlikte soylemek için!
AHMETKAYA
6ULUTSUZLUK ÖZLEMİ
EDIP AKBAYRAM
FERHAT TUNÇ
6ENC0 ERKAL
KAROES TÜRKÜLER
KIZILIRMAK
o gece biılerte.
Georgia O'Keefe'nin
yaşamı film oluyor
• Georgia
O'Keefe,
188^-1987
yıllan arasında
yaşayan
ABD'li ünlü
kadın
ressamın
yaşamıfilm
oluyor. Jeremy
Kayan'ın yöneteceği
film bir ABD-Almanya
ortak yapımı olacak.
Filmin dış mekân
çekımleri Nevv York'ta
ve sanatçının yaşamının
büyük kısmını geçırerek
soyut yapıtlannı ürettıği
Nevv Mexıco'da, iç
mekân çekimleriyse
Münih'te gerçekleşecek.
Filmde başrolleri Sean
Connery. Barbara Auer
ve Jan Niklas
paylaşıyorlar.
Önümüzdekı kış
aylannda
gerçekleştırilecek proje.
Alman yazar Hans-
Joerg Weyhmueller'in
yapıtı üzerinde
şekillendi.
Juliette Binoche
• Juliette Binoche
'Ingiliz Hasta'
filmindeki rolüyle
Oscar kazandıktan sonra
pek çok yapımcı ve
yönetmenden film
teklifi alıyor. Binoche
öncelikli olarak Andre
Techine'nin yöneteceği
'Alıce ve Martin' ile
Alain Corneau'nun
çokeceğı ve Daniel
Auteil'ın başrolde yer
alacağı bir filmde rol
almayı kabul etti.
• Sofi'nin Dünyası
son yıllarda en çok satan
felsefi roman. Norveçli
yazar Josteın Gaarder'ın
kitabı felsefenın önemli
bir yere sahip olduğu
Fransa'da yergilı komedi
toplulugu 'Les Jalons'
tarafından komedi
türüne uyarlandı.
Kitabın adı 'Anne-
Sophie's \Vorld' (Anne-
Sofi'nın Dünyası) adını
taşıyor. Ancak Norveçli
yazar Jostein Gaarder
taklitçilik ve fikir
hırsızlığı suçlanndan
dolayı kitabın yazar ve
yayıncılanna d'ava açtı.
• Joseph Brodsky.
Nobel ödüllü Rus şairin
naaşı ABD'den
Venedık'e getirildi
Boris Yeltsin ise
komuni" TI yüzûnden
çok fazla acı çeken
yazann kendi ülkesinde
gömülmesi gerektiğini
söyledi.
• Cuba Cooding
'Jerry Maguire'
filmindeki rolüyle
Oscar kazanandıktan
sonra Otıs Reddmg'in
yaşamının anlatıldığı
"Blazeof Glory'
filmınde rol alacak.
• YokoOno 15
haziran 4 kasım tarihleri
arasında düzenlenen
Venedik Bienali'ne
herkesın banş için
dileklerini yazabileceğı
'Dilek Ağacı" projesinin
hasar görmesinden
korktuğu v e bienalde
sanat eserlerinin
korunduğu odalarda yer
kalmadığı gerekc jsiyle
katılmıyor.
• steven
Spielberg jean
Domınique Bauby'nın
"Keefe
felç olduktan
sonraki ruhsal
yaşamını
anlattığı'The
Diving Bell and
the Burterfly'
filminın
haklannı satın
aldı. Film
"Shine'Tılnıinin
yönetmeni Scott Hicks
tarafından vönetılecek.
• Harrison Ford
çekimlerine >ubat
ayında başlanacak olan,
Dream VVorks'un projesi
"The Age of Aquarıus"
adlı film ıçın 20 mılyon
dolarlık bir anlaşmaya
imza attı.
• DUbUffet nin
'Parıs Montparnass"
başlıklı resmi geçen
hafta Londra'da
Christie's tarafından
düzenlenen açık
arttırmada 3 milvon
dolara alıcı buldu. Aynı
arttırmada lngıliz
ressam Lucıen Freud'ün
bireseri 1.5 milyon
pounda satıldı. Bu fiyat
arttırmadan önce
öngörülenın üç katı
olması nedeniyle bir
rekor kabul edıliyor.
• David Helfğott,
vaşamı Oscar ödüllü
"Shıne" fılmine konu
olan Avusrralyalı
piyanist. Fransa'da ıkı
konser vermeye
hazırlanıyor. Yaklaşık
lOyılmı akıl
hastanelerinde geçiren
Helfğott, 7 ekinıde
Çhamps-Elysee'de, 10
ekımdeyse Angouleme
Pıyano Festivaîı'nde
Fransız izleyicilerin
karşısına çıkacak
• Brian Keith
intihar etti. 75 yaşındaki
aktör Brian Keith
Malibu'dakı evinde
aılesı tarafından ölü
bulundu. Silahla intihar
eden Keith "ın yakın
arkadaşlan sanatçının
kanser hastası olduğu ve
son zamanlarda sık sık
'kendisini iyi
hissetmediğini'
sövledıöını belirttıler
• Robert De Niro
Grace Hıghtovver adlı
eski bırhavaalanı
görevlisiyle gizli bir «
şekildeevlendi
Christopher Ree\e
• süpermen
ıyıleşıyor. Süpermen
kahramanını
canlandıran ünlü oyuncu
Christopher Reeve.
yaklaşık iki yıl önce
attan düşerek felç
olmasının ardından
geçen günlerde iyileşme
belirtıleri göstererek
doktorlarını şaşırttı.
Amerikan
telev ızyonlarına bir
açıklama yapan Reeve
ellerı. kollan ve sırt
bölgesinde oğlu Wıllın
dokunuşlarını
hissetmeye başlamış.
Ünlü aktör. "Oğlumu
hissetmeye başladım,
ancak en büyük arzum
bit gün onu
kucaklayabilmek"
şeklinde açıklama
yaparken doktorları ıse
bu olumlu gelişmelere
karşın sanatçının
v ürüv üp
yürüv meyeceği
konusunda bir yorum
yapmak için henüz çok
erken olduğunu
bildırdiler.
DAYANIŞMA
PARTİSİ
BU ÇEMBERİ
BİZ KIRARIZ !