08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç # Oenel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlerı Müdürlerı: FbrahimYıldız (Sorumlu). Dinç Tavanç 9 Haber Merkezı Müduru Hakan kara 9 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dı$ Haberier Şinasi Danışoğlu • tstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makalclcr Sami Karaören 0 Düzcltme Abdullah ^ azıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bdge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlcn. Mehmet Faraç Ya\ın kurulu İlhan Selçuk (Ba^kan1. Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Hikmet (,etinka\a,Şükran Soner. Ergun Bakn, Dûrç Ta> anç. İbrahim V. lldı/. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balba> 0 Haber Vfüdürü Doğan \kın Ataturk Buharı No. 125. Kat 4. BaJcmlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 0 İ2inx Temsılcısı. SerdarKıak.H ZıyaBlv 1352S 23Tel 44 220. Faks 44WH70^danaTemsılcısı Çetin Viğenoğku InonuCd 1 19 S No 1 Kat I. Tel 363 12 11. Faki. 363 ; 15 Koorduıatör Ahmet Konüsan 0 Muhasebe- Biilent Yener 9 Idare: Hüse>inGürer0Işletme ÖnderÇelik0Bılgı-İ5İem Nail İnal 0 Bilgısayar Sıstenr Mürûret ÇUer MEDVA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Cûlbin Erduran • Koordınator Reha lşıtman # Genel Mudur Yardımeısı Miıre Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Ya}im!a\an ve Basan: YenL Gun Haber Aıansı. EJasın ve Ya\!ncılık \ Ş TufıocaiıCad W 41 CaÛJioSlu 34 î34 Isl PK 246 lüanbui Tel (0 2121 512 05 05 120 halı Fak* ıfl 21 2) ' 1 ' 85 95 29HAZİRAN 1997 İmsak: 3 26 Güneş: 5.28 Öğle 13.15 tkindi: 17.13 Akşam: 20.48 YatM-22 40 Cousteau'nun anıları • PARİS (AA) - Kapfcn Jacques Yves Cousteau'nun anılan ölümünden altı gün sonra, salı günü yayımlanacak. Cousteau'nun "Insan, Ahtapot ve Orkideler" ismını taşıyan anılan, mutluluk gizleri. yaşam dersleri ve insanoğlunun çevreye verdiği zararlara kadar uzanan zengjn göriişler içeriyor. Ömrünü. yasayan, yaşanabilir bir çevre idealine adayan Cousteau. kitabında. sorumsuzluk ile suçladığı diinya liderlerinin ekonomik çıkar uğruna ister istemez temiz ve sağlıklı bir doğanın zaranna çalıştıklannı yazıyor. Setur Antalya'da mağaza açtı • Haber Merkezi - Setur Gümrüksüz Mağazalar Zınciri'nin ilk yurtiçi satış mağazası. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmı Koç'un da katıldığı bir açılış toplantısı ile Antalyalılara tanıtıldı. Koç Grubu şirketlerinden olan TURYAT çatısı altında çalışmalannı sürdüren Setur Gümrüksüz Mağazalar Zinciri'nin, Türkiye'nin yurtdışına açılan noktalannda 25 mağazası bulunuyor. 71. GazlKoşusu'nda toplam ikramiye 35 mifyar tira Yıl 1927. Mustafa Kemal, İsmet İnönü ile birlikte Gazi Koşusu'nu izliyor. Bugiin Veliefendi Hipodromu'nda koşulacak 71. Gazi Koşusu*nda 19 İngiliz tayı yanşacak. Ingüiz taylann onur yarışıHİLMİ TÜRKAY ARtF KIZILYAL1N Yanş dünyasının 'tatiV düsüdür Ga- zi .. At sahibindenjokeye. antrenör- den seyise, gışe memurundan talıh kuşunu ganyan kuponlannda arayan katılımcılara kadar herkes bu müca- deleyi bekler. Para belkı önemli de- ğildir. Bilınir ki. zorlu yanştan bırin- cilikle çıkan at, "Türîdye şampiyo- nu": jokey, *en usta binicr. antrenör de "en iyi yetiştirici" unvanını alır. Kazanılacak meta böyle büyük olun- ca da aylar öncesinden başlar heye- can. Start günü yaklaştıkça tansiyon yükselır; stres 'tavan'a vurur. tddı- alaşmalar başlar, "Ağabey, bu at hiç geçilmez».'", "Uçan kus. büe gelsezor." "Tekohır.J" Ama söylenenler hep pa- dokta kalacaktır. Atlar start hakemi- nın emrine girdiğinde 'gerçek'. yüzü- nü olanca yalınlığıyla gösterir. Daha ıyı çalışan. nefesini daha iyi ayarla- yan. ayağı yere daha •düz" basan fi- nişi geçer... Evet. Türk yanşçılığının "derbi'si sayılan Gazi Koşusu'nun 71.'si bugün saat 17.15'te Veliefendi Hipodromu"nda koşuluyor. Kariyeri yüksek yanş Cumhuriyetımızın kurucusu Mus- tafa Kemal Atatürk adına 1927 yı- lmdan bu >ana 'aralıksız' gerçekleş- tirilen 2400 metrelık zorlu yanş. bir anlamda Türkiye'nin uluslararası alan- daki gururu nıteliğinı de taşıyor. De- vamhlığı ve 'resmi'kımliğiyie Avru- pa'nın en eskı yanşlan arasında gös- terilenGazı Koşusu'nun bir digerçe- kıci yönü ıse 'rekor ikraıniyesi". Bu yıl 19 safkanın katıldığı zorlu çim pıst yanşında birinciliği alacak at, sa- hibine tamı tamına 25 mılyar lira ka- zandıracak. Aynca 5 milyarlık uzun vade kaydıyesı. 5 milyarlık yetiştin- cilık payı da göz önünde bulunduru- lursa bu rakam 35 milyan bulacak. Ya- nşın mesafesını göz önüne alıp ufak birmatematik ışlemi yaptığınızda Ga- zi 'nin metresinın 14 milyonageldiğı ortaya çıkar. 3 yaşlı Ingilizlerin *ya- Atın Adı Black Sea Bold Bıd Escobar Fıkrım Green Peace tslambol Jabbar Kurttay Mandrake Pıanıst Sam Holme Sun Speed Tom Cat Tomasıno Trapper Wood Pecker Bella Otero Faır Taıl Samtaş Stud Jokeyi O.Poıner Halıs Karataş Enqın Yalçın Ahmet Atçı Alı Rıza Yıldız Mumın Çılqın Gökhan Gul Mehmet Bayram Saadettın Boyraz Şınası Gökçe Suleyman Akdı Bekır Gokçe Mehmet Altunbaş Tınay Adışen Ertül Cankılıç Fuat Çakar Selım Kaya Akın Özdeniz Yemen Tunç Atın Sahibi Rasım Başqul Ozdemır Atman Doruk Yılmaz Davıd Franco N.Arek Kuyumcuyan Y.lrfan Saqanak A.lhsan Kaya Orhan Sınanoğlu Necaet Narın Ayhan Calıkoğlu Ozkan işquden Mıne Koyuncuoqlu Cüneyt Çaiıcıoqlu Davıd Franco Tank Aydın Metın Turqut Selman Taşbek M.Kaya Erkkul Özkan Işguden HEDEF ONUNCU ŞAMPtYONLUK Mümin Çılgın rekor peşinde SporServisi-Yıllarca at bindı. kupalara adı- nıyazdırdı.aprantilereörnekoldu. İlk Gazi'sı- ni kazandığında bıyıklan bile terlememışti. At yanşı dünyasının 'Dede'si Mümin Çıigm yıl- îar sonra yine Gazi koşuyor. Bugüne kadar tam 9 kez bu anlamlı kupayı kazanan ve > üzbinler- ceyanşseverinumutlannıboşçıkarmayan Çıl- gın, lrfan Sağanak'ın Islambol'una binecek. He- defi Gazi şampiyonluğunu çift haneli rakama, 10'a taşımak. Yanş öncesi iddıalı konuşmayı sevmedığini. ancak Islambol'un diğer safkan- lara göre çok farklı bir at olduğunu belirten Çıl- gın, "At koşar baht kazanır derier. Ama bu ya- nşa çok iyi hazırlandık. Diğer arkadaşlara da şans diliyonınr dedi. nş yaşamJan'nda sadece 1 kez start alabildikJeri Gazi Koşusu'nun reko- ru ise geçer y !n şampiyonuBoldPi- lot'a ait. BL nesafeyi 2.26.22 gibi görkemli bir de~ece ile geçen bu saf- kan. gelmiş. geçnuş en iyi atlardan bi- ri olarak göstsnl yor. Tarihte Gazi Koşusu 1927'den >u\ana yapılan Gazi Ko- şusu'nda. 2 b r üraolan ilk ikramiye tutan. bu v ıl 15 mılyar liraya yüksel- dı. 1927"de >apılan ilk koşuyu. AK Muhittin Haci Bekir'ın 'Neriman' isimlı kısragı kazandı. Daha sonraki yıllarda. başti üu önder Atatürk ol- mak üzere. IsnKt İnönü, Celal Bayar gıbi dev let bü>£klennin atlan da ya- nşa katıldı. O dönentertk büyük birprestij ola- rak görülen Güi Koşusu'nun 2.'sın- de 1929'da Çelal Bayar'ın 'CapGriz Nez'i. 1930'da.c 3. Gazi'de de tsmet İnönü'nün 'CMgo" ısımlı safkanlan. birinci gelirker tarihe geçen 'safkan- lar' olarak dıkkat çektiler. Gazi Ko- şusu'na, 1932üer ıtıbaren. Türkıye'de doğmuş safkartlınn katılma zorunlu- luğu getirild; E.iyeşıl ekürisi. Gazi Ko- şusu'nu 12 kci kazanarak. bu kupa- yı en fazla ınüzesine görüren aile un- vanına sahıp oldu. Aynca bu eküri 'Minimo', '.\kiftr" ve 'Karayel' isım- li safkanlarla Lst Cste üç defa Gazi Ko- şusu'nu kazamra başansını gösterdi. Bodrum Kalesi c Rakı yasağı' Alman basmmda • Almanya'nın yüksek tirajlı Süddeutsel Zeitung gazetesinde " Bodrum "da Rakı Yok" başlığıyla yayımlanan haberde "Köktendinci Kültür Bakanı, pehlivan güreşlerini, klasik baleye tercih etmekte ve bunu halkından da beklemekte" denildi. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Kültür Bakanı İsmail Kah- raman'ın "icraatian"' Alman basmındada yeraldı. Haber Almanya'nın yüksek tiraj- lı Süddeutsel Zeitung"da "Bodnımda Ra- kı Yok" başlıgı ile venlırken Bodrum Otel- cıler Dernegı (BODER) Başkanı MuratŞe- remerJi Kültür Bakanı'nın uyguladığı po- litikayı eleştirerek "Korktuğumuzbaşımı- za geldi. Sonunda olacağı bu>du. Bu sade- ce Bodrum'a değil, Türk turizmine de dar- bevuruyor" dedi. Bodrum Kalesı'ne daha önce ıçkı yasa- ğı getiren v e bununla da yetinmeyerek ca- mi yapılmak üzere kale içindeki şapelin bo- şaltılması talimatını veren Kahraman'a yönelık protesto ve eylemler sürerken Al- manya'nın yüksek tirajlı gazetesı Südde- utsel Zeitungda "Bodnımda Rala Vök" bas- lığı ile verilen VVolfgang Koydi imzalı ha- berde şöyle denildi "Gözde tatil beldesi Bodrum'da içki tüketimi \asaklandı. He- vecan >abştıktan sonra. bu >asağın sadece kale için geçerii olduğu anlaşıldı. Yasağın ardında İslamcı Kültür Bskanı İsmail Kah- raman \ardı. Kökten divci Kültür Baka- nı, pehlivan güreşleriıü, klasik baleve ter- cih etmekte ve bunu halkından da bekle- mekte. İslamcı ikridar bir sene içinde Tür- kiye'nin kültür ve duşün alanına kökten din- ci damgasuu v urmav ı bısardı." Alman basınında yer alan bu haber üze- rine yabancı tur acenteleri Bodrum'daki otelcileri durumun dogru olup olmadığı- nı öğrenmek ıçın faks yağmuruna tutarken Şeremeth. şunlan sö>ledi: "Daha önce her açıklamamda belirttim. Kültür Bakanı'nın asli görevine geri dön- mesi ve rurizmden elini çekmesi gerektiği- ni bildirmiştim. Kültür Bakanı'nın külrii- re düşman olduğu söv knivor. Bu eksik o sa- dece kültüre değil. turizme de düşman. On- lartesettürturizmininpeşinde. Bakansan- ki Bodrum'u pilot bölğe seçti. Kaleyi ziya- ret eden ruristlereiçkiyasağınıanlatamaz- ken şimdi de Alman basınındayer alan ha- ber başunızj ağırtıvor. Bundan sadece Bod- rum değil, Türk rurizmi de zarar görecek- tir" SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Türk Tiyatrosu Arımet Vefik Paşa Tiyatrosu "Hamlet Efendi" oyunuyla yaptığı Anadolu tumesinden rekorla dönmüş. Bir milyan epeyce aşan hasılatla ve alkışla Bursa'ya geri dönen ekip, bana bu muştuyu telefonla iletti. Müdür ve oyunun başoyuncusu Emin Gümüşkaya sevinçten uçuyordu. "Bu bir rekor" dedi. Aslında geleneksel kalıplanmıza dayanarak yazılan oyunlar ta Haldun Taner'den bu yana daima iyi iş yapmış, oldukça yüklü izleyici elde etmiş oyunlar olmuşlardır. Türk Tiyatrosu bu geleneksel biçimi iyi bir özle kanştırdığında inanın dünya tiyatrosunda çok sağlam bir yer edineceğiz. Bunun yaşanmış kanıtı, 1981 yılında "Atatürk Yüz Yaşında" adı altında Paris'te tanıtılan Türk Tiyatrosu gösterilerinde en büyük ilgiyi meddah-karagöz ve ortaoyununun görmesi idi. Ben bunu yaşadım. Türk Tiyatrosu iyiye gidiyor. Yeter ki oyun yazarianmızı yüreklendirelim. Yabancı oyundan çok yerii oyun oynayalım. Bir şiir Sonbaharın saçları sarışın dökülür I Sakallanna kar düşmüş kış babanın. I Hanımeli kokar kızkardeşim I Ve kalın sesli biraderim yaz. Hoş gelir gidersiniz I Şair olmasam da vardınız Kuş olsam da I Uçan halıya binmiş kedi de olsam. Savaş DİNÇEL Olimpiyat halkaları Ben olsaydım... Böyle başlar ukalaca laflar. Ben olsaydım... Ama gerçekten ben olsaydım olimpiyat halkalannı bu renklerden oluşturmazdım. Biliyorsunuz, olimpiyat halkalan beş kıtayı simgeler. Bu beş kıta da bulunduklan konumun simgesel renklerini halkalara yansıtır. Ömeğin san halka Asya. siyah halka Afrika, yeşil halka Avrupa, kırmızı halka Amerika, mavi halka Okyanusya halklarını simgeler. Bunlaryöre ırkları renkleridir. Ne kadar kötü. Siyah Afrika, kırmızı (Kızılderililer için) Amerika. San ırk için Asya halkası... Ben olsaydım, ömeğin Afrika'yı turuncu veya moryapardım. Ne kaybederiz?.. Irkçılık her yerde var mı? azarlık ve duvarlık sözler Yıkılmasın diye dağlar, ah çekmiyorum. Kendimi yıkıyorum, dünyayı yıkmıyorum. AzizNesin. 1982 BİR SİGARA İÇ OĞLAN, GEL KENDİNDEN GEÇ OĞLAN. (Adam sigaraya mı yoksa oğlana mı takmış kancayı belli değil. Ama siz içmeyin. Nenize lazım.) Tunç Başaran Bazı kişiler vardır, birlikte çalışmak insana zevk verir. Tunç Başaran bunlardandır. Yaklaşık kırk yıla varan tanışıklığımızın üzerinden geçen sanat zamanı bizi birbirimize üç yıl önce kavuşturmuştu. Birlikte "Azmi"y\ yaptık. O denlititiz o denli özenli çalışıyordu ki, ortaya çıkan iş standartlan aştı ve dilediği hedefe ulaşamadı... Geçen gün telefonum çaldı ve Tunç Başaran: "Sana fıkralarım var" dedi. Anlattı. Birini sizinle paylaşmak istedim... Dört kanlı adam yolda yürüyormuş. Önde kendi, arkasında dört karısı. Aradan zaman geçmiş. bizimkini görenler şaşkına dönmüş. Dört kan önde adam en arkada. Biri dayanamamış sormuş: - Yahu bu değişiklik neden ola? Kadınlann önde.. sen arkada? Adam yanıtlamış: - Gideceğim yolda mayın var. Ölümü olan 1616 yılından bu yana eğer oyunları hâlâ tüm dünyada oynanıyor, film ve TV dizısi yapılıyor, soneleri tüm dillere çevriliyor ise bunun üzerinde durmak gerekir. Çünkü Shakespeare dünyanın gelmiş geçmiş en büyük tiyatro yazarıdır. Bu durup dururken olmaz. Neden bir başkası dünyanın en büyük tiyatro yazarı değildir de Shakespeare öyledir?.. Ben nedenini biliyorum. Dünya hızla değişiyor, her şey değişiyor. Ama değişmeyen bazı şeyler var. Aşk, ölüm, kin, nefret, intikam. Bunlar eski dille Shakespeare "beşeri" duygular. Kolay değişemiyor. Evrenin var olduğu günden bu güne dek var olmuş. Işte Shakespeare bunları yazmış. Sonelerinde de aşkı, insan duygusunu öylesine güzel anlatmış ki bugün bile hazla okunabiliyor. O büyük bir yazardır. Her ne kadar "Neden amcam babamı öldürdü de annemle evlendi, onun intikamını alacağım" diyen bir prens artık yoksa da bu masalsı güzellikteki oyun hep oynanacak. Çünkü onu büyük Shakespeare yazdı ve çok güzel yazdı. Akdeniz Oyunları Izledim. Spor izlemeyi sevıyorum. Başkaca bir eğlencemiz yok. Türk sporcuları bireysel oyunlarda başarı elde ederken takım sporlannda final oynayabilme şansı yakalamalarına karşın başarılı olamadılar. Çünkü biz bireysel başarıları seviyoruz. Takım anlayışı ne politikamızda ne hemangi bir olayımızda var. Bu taa padışahın tebaası olmalara kadar dayanıyor. Siyasi partilerimizde de durum böyle. Bir kişinin peşine takılıp gitmeyi alışkanlık haline getirmişiz. Akdeniz Oyunları'nda takım başansı yakalayan ülkelere baktım. Hemen tümü demokrasiyi yıllar önce içlerine sindirmiş, "çoğulculuk nedir"'m ilmini kavramış ülkelerdi. Kimbilir, belki bir gün biz de öyle olacağız. Evvel Allah, inşallah, maşallah... TBMM Meclis bir oturuma başlıyor. Kâtip yokla'ma yapıyor. "Adana ilinden başlıyorum" diyerek milletvekillerinin adlarını okumaya başlıyor. Başkanvekilinin "Yok" demekten ağzı yoruldu. Hiçbiri yok. Bunlar nerede, ne işyaparlar? Biz bunları neden seçtik? Kim bunlar? Mılletvekili ne demek? Hepsini boşverin ve şunu sakın unutmayın: Biz mılletız, bunlar da bızim vekilimiz. Ona göre seçin bir daha. Baksanıza hiçbiri YOK... PORTRE Onu ilk tanımam ellili yıllara dayanır. Ama dost olmam 1968 yılı tiyatro mevsimidir. Onu tiyatroya ilgi duyan herkes tanır ve severdi. Halk Tiyatrosu geleneğinin en sempatik yüzlerinden biri idi Celal Sururi... Toto Karaca ve kardeşleri ile birlikte kurduğu Istanbul Tıyatrosu'na 1968 yılında girdim. Onunla dost ofduk. Benden büyüktü tabii, ama çok sevişirdik. tyi insandı. Sahnede inanılmaz bir rahatlığı vardt. Çıkar çıkmaz alkış alır, döner seyirciye selamını verir, esprisini patlattr ve yine seyirciye dönerek eliyle "güzel yaptım" işareti yapardı. Çok alkış sever ve çok alkış alırdı. Çok kolay ezbertef, ilerlemiş yaşına karşın sahne dinamizmini hiç yitirmezdi. Yaşamının son yıllan idi. Ben bir oyun koymuştum sahneye. CelaJ Ağabey ufak bir rol istemişti. "Artık çabuk yoruluyorum, rol küçük otsun" demişti... Bir gece o oyunu oynarken onun yerine genç bir arkadaş girdi sahneye, ben de oyundayım. Şaşırdım. Sonra öğrendim ki Celal Ağabeyim ölmüş, o nedenle gelememiş tiyatroya. Onu çok severdim. O kadar iyi insandı ki... Esprileri, kişiliği, temizliği ve beni en ikjilendiren yanı olan evhamlılığı. Hep sevgi ve saygıyla anacağım. Ondan öğrendiğim çok şey oldu. Hem oyunculuk hem insan ilişkileri konusunda... Rahat uyu Celal Ağabey. Pazarın fıkrası Iki kadın yazann aynı gün piyasaya birer kitafct çkmış. Biri satış rekoru. dıgeri srfır satış. Satmayan kadın yazar doğru editörüne jtrniş. Editör; "Siz biryaz&snız, biz kanşmak istemed^ sr~& dört önemli kuralı yerrte getirmemişsinız yszarken" demiş. Kadın; "Nedr o dört önemli kural" diye sormuş. Editör: Din, asalet, seks ve bilinmeyen sonuç. Btınarçok önemlidir. Kadın ertesi gün yazdığını editöre götûrmüş. Kısa roman aynen şovleyrniş: inançlı kontes dün gece biriyle yattı ama kim olcLğunu hatıriamıyor... Bana gelenler Her hafta bana gelen rıektup, kitap, dergi, faks gib şeyleri buradan bu başlık att nda yayımlamaya çaiışyoaım. Mektuplara her ne Kadar sık yer veremesem de el mden geldiğince, yerim e verciğınce, olanaklar dahılinde /anıt vermeye çalışıyorurr. ATia bu defaki başlık başka anlamda. Bana geliyoriar. Yari bana gelenler ne mektuo ne faks falan. Bana gelenierTansu Çiller'in yüzünden. Geçen gün gene: - Biz demokrasiyi koaımaya çalışıyoruz. dedi. - Kiminle? - Demokrasinın Dütün olanaklannı kullarıp demokrasiyi yıkma/a çalışan bir parti ile ortak. Çiller Biri Tansu Hanım için, "Yatacak yeri yok'' demiş. Bunu söyleyenin dLnyadan haberi yok. Sayın Çillerin Amerika'da otelleri, Antalya'da motelleri, Boğaz'dayalısı, Ankara'da evleri ve daha bilmediğimiz nelen var Onun da yatacak yen yoksa buyursun bize gelsn /ani... OKUYUN: Yollar Nereye Düşer / Nurcihan (Bilgi) İZLEYİN: Gidışat. SEVİN: Sokak Çocuklan'nı. Atatürk diyor ki: Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kjmse hiçbir kimseyi ne bir din ne bir mezhebi kabul etmeye zortayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman POUTİKA ALETİ olarak kullanılamaz. TV haberleri İnsan televizyon haberlerinde bilgilenmek istiyor. Son zamanlarda bir abukluktur aldı başını gitmekte. Futbolcu Hakan gönlünü şarkıcı bilmem kime kaptırmış mı kaptıımamış mı?.. Mahsun Kırmızıgül son klibınde bakmış mı bakmamış mı?.. Bunlar ana haber bülteni haberteri... Haydiii. Değil ana haber, üvey ana bile olamaz boyle haberier. Nitelikli haberden haber verin siz. TV'lere saldırı Basın binalanna ve TV binalanna saldınlar sürüyor. Bunlan acaba kimler yapıyor dersiniz?.. İyi duyamadım... Provokasyon mu dediniz? Tamam da, kim tarafından? Öyle miii? Bilmiyorduk... Meslekler: Burada Çetin Altan'a hiç katılmıyorum. Tutturmuş: "Türkiye mesleksizler ülkesidir, insanlann yüzde bilmem kaçının mesleği yoktur" diye. Kim demiş? (Çetin Altan demiş ya işte!) Bizim insanımız durup dururken meslek icat edecek yetenektedir. Işte bunlardan biri. Yepyeni bir meslek. "Öyle Değil Diyici." Bu meslek ince meslektir. lcra biçimi şöyledir: Biri herhangi bir iş yapmaktadır. öyle Değil Diyici, bir kenarda oturur. Aslında o konuda hiçbir bilgisi yoktur. Fakat o iş yapana sürekli kanşarak; "öyle değil, öyle yapma şöyle yap, olmuyor, olmuyor" gibi müdahalelerde bulunur. Bu bir meslektir ve ciddi bir meslektir. Memleketimizde "öyle Değil Diyici" sayısı; doktor, öğretmen ve mühendis sayılarının toplamının ikı katıdır. Bu mesleğe lütfen gereken saygı ve sevgiyi gösterelim. Nesin Vakfı İnternet'te Yazdıkları kitabın gelirini vakfımıza bağışlayan Aydoğan Yazıcı ve Bülent Tanyolaç, http/www.ada.com.tr/nesin vakfı/indeks.html.'nin ulaşım adresi olduğunu bildiriyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle