07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 1997 PAZAR 10 HABERLER Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nm 2206. kuruluş yıldönümü çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı 6 Asker laikliğin bekçisidir'Haber Merkezi - Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın kuruluşunun 2206. yıldönü- mü dün düzenlenen tören ve çeşitli etkinliklerle kutlanır- ken yapılan konuşmalarda şeriatçı çevrelere karşı sert eleştirilerde bulunuldu. Kara Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Hikmet Köksal yıldönümü nedeniyle ya- yımladığı mesajda, kara kuvvetlerinin laik cumhuri- yetin güvencesi olduğunu vurguladı. Köksal. kara kuv- vetlerinin dış tehdidin yanı sıra iç tehditler karşısinda da devletin temel niteliklerini koruduğunu bildirdi. Kara kuvvetlerinin 2206. kuruluş yıldönümü ve Bursa Işıklar Askeri Lisesi'ndeki diploma törenlerinde'şeriat- çı çevrelere sert eleştiriler yöneltildi. Levazım Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Ol- tan Evren. "ülkede bir yan- da tehdit, rüşvet ve şantaj. diğer yanda gaflet, dalalct ve hıyanetin kol kola gez- diğini" kaydederek "Biliniz ki büyük mületimiz, İslamiyeti sakal ve sank sa- nan din tacirierine ve onlan sömürerek ve yönlendirerek kişisel çıkaıiannı sür- düren sahtekâr imanlara arük yeter di- yecek" dedi. Işıklar Askeri Lısesi Ko- C ü n e y d o ğ u ' d a k i ç a 1 1 ş m a I a r d a 1 7 P K K ' l i ö l d ü r ü l d ü Devriye aracı mayma çarptı: 9 şehit Yiırt HaberleriServisi- Mardin'in Midyat ilçesinde, devriye görevi yapan askeri aracın mayına çarpması sonucu, 9 asker ve bir ge- çici köy korucusu şehit oldu. Bölgede düzen- lenen operasyonlarda 17 PKK'li öldürüldü. Midyat'm Yayvantepe Köyü ile Botaş-DS 4 Pompa Istasyonu arasındaki bölgede, önceki gece devriye görevi yapan askeri bir araç, tah- rip gücû yüksek bir mayma çarptı. Patlama sonucu Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Mercenoğhı, jandarma erler Muharrenı Öz- türk. Yaşar Kılıksız, Bekir Demir, Bülent Bal, Cemal Aybey, Emre Bakırcı, Mustafa Koru, tsa Koçyiğit ve geçici köy korucusu Mehmet Sait Bora şehit oldu. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. TBMM Başkanı Mustafa Ka- lemli. Başbakan Necmettin Erbakan. Başba- kan Yardımcısı Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz ve DTP Genel Başka- nı Hüsamettin Cindoruk, 9 er ve 1 korucu- nun şehit edilmesi nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgenaral İsmail Hakkı Karadayı'y a birer başsağlığı mesajı gönderdiler. Mesaj- larda olaydan duyulan derin üzüntü dile ge- tirildi. Minibüse saldın Olağanüstü Hal Bölge Valiliği. bölgede dü- zenlenen hava destekli operasyonlarda 17 PKK'linin öldürüldüğünü, 2 PKK'linin de sag olarak yakalandığını bildirdi. Açıklama- ya göre Midyat"ta 9 güvenlik görevlisi ile bir geçici köy korucusunun mayma çarparak öl- mesinin ardından düzenlenen operasyonda 8 PKK'li öldürüldü, 2 PKK'li de sağ olarak ya- kalandı. Açıklamada. Bitlis'in Tatvan ve Güroymak ilçeleri kırsalında 3, Batman'm Beşiri ve Sa- son ilçeleri yakınında 3, Van'm Özalp ilçesi kırsalında 2 ve Diyarbakır"m Kulp ilçesi ci- vannda da 1 PKKlinin öldürüldüğü kayde- dildi. Bingöl'ün Genç ilçesinden Çaytepe belde- sine giden Saim Degismenin kullandiğı mi- nibüs de önceki akşam saat 19.00 sıralannda Meşedalı mevkiinde saldınya uğradı, Saldı- nda Saim Değişmen ile yolculardan Niza- mettin Aras ve Celal Ağıl yaralandılar. Erzincan'ın Küçükgümüşlü Köyü muhta- n İsmail Karaman da önceki gece köy mey- danında öldürüldü. mutanı Topçu Albay Çetin Özalp de "Atamıza dil uzatüması densizliğinin ne- deni cehalettir, cehalet delilse ihanettir" diye konuştu. Türk Kara Kuvvetleri"nın kuruluşu- nun 2206. yıldönümünü nedeniyle An- kara ve İstanbul'da çeşitli törenler dü- zenlendi. Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Hikmet Köksal. yıldönümü do- layısıyla yayımladığı mesajda, kara kuv- vetlerinin. "dış tehditlerin yanı sıra iç güvenliğe yönelik tehditler karşısında da demokratik, laik ve sosyal bir hukukdev- leti olan Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti'nin ve Türk vatanının en büyük temi- natı olduğunu" kaydetti. İstanbul Küçükyalı'daki General Ke- nan Evren Kışlası'nda düzenlenen tö- rende konuşan Levazım Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgene- ral Oltan Ev ren. dev letin ve ülke bütün- lüğünün iç ve dış kışkırtmalarla zorlan- dığını belirterek "Bugün içinde yaşadı- ğımız tüm ihanetlere rağmen, Atatürk Valilik durdurdu; MEB adı altında çalışmalar devam etti Gaziosmanpaşa ve Küçükçekmece'de kaçak imam-hatip liseleri ile cami inşaatlannda artış meydana geldi. Gaziosmanpaşa'da insaatı devam eden İHLninyapımı valilik tarafindan durduruldu. ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın tabelası konularak okul inşaatı vasalmış gibi gösterildi. RP'li Kartal Bdediyesi'nin sahile cami ya- pımına izin vermesine CHP itiraz etmiştL Karar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde hâlâ bekliyor. (Fotoârarlar: MEHMET DEMlRKAYA * KADER TUGLA) Kaçak IHL ve cami inşaaü arttıİstanbul Haber Servisi- RP'lilerin yerel yönetimlerde işbaşına gelmesinden sonra "kaçak imam-hatip ve cami inşaatlarT dikkat çekici bir şekilde arttı. RP'li Gazi- osmanpaşa Belediyesi'nin göz yumduğu iddia edilen imam-hatip lisesinden sonra, Küçükçekmece Cennet Mahallesi'nde "Hür Barbaros Spor Kulübû TesislerT adıyla inşaatı devam eden binanın. imam- hatip lisesi yapılacağı öne sürüldü. CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Beh- man Şaybak. inşaatın yanında bulunan Ya- vuz Selim Camisi Koruma ve Yaşatma Derneği'ne dönemin AN'AP'lı Bakırköy Belediye Naci Ekşfnin zamanmda verilen Hazine arazisinde, Kuran kursu yapma gi- rişiminin kendi çabalanyla daha önce en- gellendiğini söyledı. Köksal Toptan'ın Milli Eğitim Bakan- lığı döneminde. ilçe kaymakamlığı ile ca- mi koruma derneği arasında imzalanan protokolle aynı arazide imam-hatip yapıl- mak istendiğini savunan Şaybak. ardından Milli Egitim Bakanı olan Nevzat Ayaz'ın. imam-hatip inşaatına ilışkin protokolü durdurduğunu kaydetti. Cami koruma der- neğinin, protokolün durdurulmasına kar- şın 1995'te "kaçak" imam-hatip lisesi in- şaatına başladığını iddia eden Behman Şaybak. ilçenin DSP'li Belediye Başkanı Nurettin Şen'in. inşaata göz yumduğunu öne sürdü. Gaziosmanpaşa'da kaçak olarak yapı- lan ve RP'li Gaziosmanpaşa Belediye- si'nin göz yumduğu iddia edilen imam- tı. "Milli Eğitim BakanlığT adı hıçbir yer- den izin alınmadan. kaçak imam-hatip li- sesi inşaatını vasalmış gıbi göstermek için kullanıldı. Beşiktaş'ta yapımı devam eden imam-hatip lisesi inşaatı da ayn bir olay. Beşiktaşlı yurttaşlann düz lise yapılması için imza kampanyası düzenleyerek İstan- bul Valilıği'ne başvurmasından sonra, Hayri Kozakçıoğlu döneminde ÖZDEBİR • CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Behman Şaybak, Hazine arazisine yapılan cami ve imam-hatip lisesi inşaatına DSP'li Belediye Başkanı Nurettin Şen'in göz yumduğunu söyledi. Beşiktaş'ta da yurttaşlann tepkisine rağmen imam-hatip inşaatı hızla devam ediyor. hatıp lisesi inşaatı. konunun basındayer al- ması üzerine İstanbul Valiliği tarafindan durduruldu. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Polat inşaata "Milli Eği- timBakanlığı"\azılı tabela dikildiğini, an- cak böyle bir okuldan ilçe ve il milli eği- tim müdürlüğünün haben olmadığını açık- lamıştı. Bu durum milli eğitim müdürlü- ğü yetkılilerı tarafindan da doğrulanmış- ile bir protokol yapıldı. Ancak Mehmet Sağlam'ın Milli Eğitim Bakanı olmasın- dan sonra bu protokol iptal edilerek söz- konusu yere imam-hatip lisesi yapılması- na yeniden izin verildi. Çevredeki yurttaş- lann. bölgede düz liseye çok daha fazla ih- tiyaç olduğunu söylemesi ve bu konuda düzenlenen imza kampanyalan hiçe sayı- larak "zorba"birkararla Beşiktaş'a imam- hatip lisesi yapılıyor. Söz konusu arazi Ha- zine arazisiyken daha sonra okul yapılma- sı için mıllı eğitıme devredilmişti. RP'li Kartal Beledıyesi'nin sahildeki dolgu alanına cami yapımına izin veren karan. CHP'lı belediye meclis üyelerinin itirazı üzerine İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi'nde bekliyör. CHP'liler. Kartal sa- hilinde kütüphanenin bulunduğu yere ca- mi yapılması girişiminin yasal olmadığı- nı belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor: "Rekreasyon alanlanna yapılaşma getiri- lemez. Bu tür yerler herkese açık yeşil alan- lar olarak düzenlenebilir ancak. Böyle bir yapılaşmaya bir kez izin verikiiğinde bunun önü alınamaz. Yarın bir başkası bu tür >er- lcri farkiı yapılaşmalara açma>a kalkabi- Br." RP'H Pendik Belediyesi de sahile kaçak cami inşaatı yapılmasına göz yummakla eleştiriliyor. Yüzme havuzlubirtesısin he- men bitişığine yapılan cami inşaatı çevre- deki yurttaşlann da tepkisinı çekiyor. Ca- mi ınşaatının kaçak olması bir yana. böy- lesıne bir tesısın yanına cami yapılmasını yurttaşlar sert bir dille eleştiriyorlar. 'iı ve ilkelerini yaşamı- mızdan silmeve. laikliği kal- dırarak şeriatı getirme>e ve Türk insanını şeriata endeks- li kopyalanmış insan nıodeli- ne dönüşrürmeye hiç kimse- nin gücü yetmeyecektir" de- di. Vatanın aşılması gereken birtakım engellerle karşı karşıya olduğuna dikkat çe- ken Oltan Evren. "Yurdu- muzun selameti \e Ata- türkün hedefkrine ulaşabil- mesû öncelikle biz askerlerin sapık ideolojileri tespit \c ta- yinivle. onlara karşı tedbir almamızı ve karşı çıkmamn za bağüdır" diye konuştu. Devletin v e ülke bütünlüğü- nün iç ve dış kışkırtmalarla zorlanmakta olduğunu da vurgulayan Tümgenaral Ev- ren. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin, dün olduğu gibi bu- gün de vatanın aynlmaz bü- tünlüğüne karşı vuku bula- cak her türlü iç ve dış tehdi- di, koşullar ne olursa olsun bertaraf ede- ceğinden kımsenin kuşku duymaması gerektiğinı ıfade ettı. Ülkede bir yanda tehdit, rüşvet ve şan- taj. diğer yanda gaflet. dalalet ve hıya- netin kol kola gezdiğini kaydeden Tüm- general Evren. ülkeyi yıllarca yöneten ve yönlendirenlerin tehlikenin büyük- lüğünü bugüne kadaranla- yamadıklarını v e hâlâ Ata- türk'ün yüceliğini ka\raya- madıklannı söyledi. 'Güçleri yetmez'' Atatürk' ün ~BiHniz ki bi- zi yanlış yola se> k eden ha- bisler, çok kere din perdest- ne bürünmüşlerdir" sözle- rini anımsatan Tümgeneral Evren. bu kişilerin bugüne kadar saf ve temiz Türk halkını hep şeriat ile kan- dırmak için uğraştıklannı bildirdi. Evren şöyle de- vam ettı: "Biliniz ki büyük milletimiz, ülkemiri böl- mek ve yeniden ortaçağ ka- ranhğına götürmek isteyen dış güçlerin uzanrısı hain bölücülere. İslamiyeti sakal ve sank sanan din tacirieri- ne ve onlan sömürerek ve yönlendirerek kişisel çıkar- lannı sürdüren sahtekâr in- sanlara artık yeter diye- cek." Cehalet ya da ihanet Bursa Işıklar Askeri Li- sesı'nden mezun olan 139. dönemin öğrencilerinin diploma töreninde konuşan okulun yenı komutanı Top- çu Albay Çetın Özalp de şe- riatçı çevreleri eleştirerek şunlan söyledi: "Günü- müzdeortaya çıkan gericilik meraklılan ve modası geç- miş ideolojilerin âşıklan iyı bilsinler ki, Türkive Cum- huriveti'ni ister dıştan, ister içten hiçbir güç yıkamaya- cağı gibi, ana> asanu/ın laik, dcmokratik ve sosyal hukuk de\ leti nitelikleri değişikliğe uğramadan ilelebet süre- cekrir. Bugün tarihimizi bü- meden. üzerinde vaşadığı toprağın, ciğerine çektiği havanın diyetinin. Kurtuluş SaNtışı'nda yiizbinlerce can- la ödendiğini idrak erme- mişlerin. laik cumhuriyeti- mize. demokrasimize ve Atamıza dil uzatması den- siziiğinin nedeni cehalettir, cehalet delilse, o zaman ihanettir." ORUŞ I AHMET KUTADGU (Emekli Albay) Anayasanın 2. maddesi: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haktarına saygılı, Atatürk milli- yetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" hükmünü taşımaktadır. Keza, 4. mad- de de: "Anayasanın 1. maddesinde- ki devletin şeklinin cumhuriyet oldu- ğu hakkındaki hüküm ile 2. maddede- ki cumhuriyetin nitelikleh ve 3. mad- desi hükümleri değiştirilemez ve de- ğiştirilmesi teklifedilemez", emredici hükmünü getirmiştir. Laiklik kavramının değişik ülkeler- de, çeşitli dönemlerde birbirinden farkiı anlamlarda kullanıldığı. hatta ay- nı ülkede aynı dönemlerde din ve dev- let ilişkileri konusuna birbirinden fark- iı bakan kimselerin konuyu kendi an- layışları ya da siyasal tercihlerine gö- re yorumladıklan görülmektedir. La- iklik üzerinde herkesin kolayca anlaş- tığı ve genel birtanımlamanın yapıla- mayışının birçok nedenleri vardır. Kurtuluş Savaşımızın sonrasmda, "Osmanlı'nın teokratik yapısı"n\ terk ederek çeşitli reform hareketleriyle demokratik cumhuriyet düzenini ka- bul etmiş ve büyük çoğunluğu Müs- lüman olan toplumumuzda anayasa- Laikliğin Sosyo-Politik Boyutları mıza göre laiklik, Batı dünyasındaki anlamından kısmen farkiı bir biçimde ele alınmıştır. Modern devlette din, kimi haklara sahip olmanın bir koşulu değildir. Gü- nümüzde devlet, vicdan özgürlüğüne olabildiğince saygılı, bünyesınde çe- şitli din ve mezheplere inananlara ve bunlara ait teşekküllere yer veren bir kurumdur. Laik devlette herkes dinini seçmekte ve inançlannı açığa vurabil- mekte, tanınmış olan din ve vicdan özgürlüğünün sınırları içerisinde ser- besttir. Kimi belirli çevreler. cumhuriyetin niteliklerini değiştirmek istemektedir- ler; bunlar aslında, "demokratik ve sosyal hukuk devleti" ni, "teokratik devlet" şekline dönüştürmek hayali ile tutuşanlardır; bu değişikliğin yolu- nun, "laiklik ilkesi"n\ yıkmaktan geç- tiği bilinmektedir. Laikliğin siyasal boyutu; padişahla- nn iktidarlan, "Tann'nın /rades/"neda- yanıyordu; bu nedenle mutlaktı: par- çalanamaz, paylaşılamaz, sınırlana- maz ve dokunulamazdı; bazı çevreler, Abdülhamid özlemini ve halifelik ku- rumunu istedıklerinegöre, "demokra- tik ve sosyal hukuk devleti"n\ yıkarak "teokratik devleti" kurmak arzusun- dadırlar. Laiklik: "Tann'nın egemenliği" te- orisi karşısına "ulusal egemenlik" te- orisiyle çıktı; iktidann kaynağı, dinle- rin öne sürdüğü gibi, "Tanrı" değil, fa- kat "ulus"tur. Siyasal iktidar teorisin- deki bu laikleşme, bütün nitelikleriyle "u/us"ageçmiştir. Buradaönemli olan, demokrasinin. laikleşme sürecinin ürünü olmasıdır; demokrasinin ancak laiklik bahçesin- de yetişip gelişebileceğidir. Demokra- si, ideolojik düzlemde dinlerin getirdi- ği '7/a/7//rade"teorisinekarşı, açıkça- sı dinsel ideolojiye karşı mücadele içinde gerçekleşmiştir. Laikliğin siyasal boyutu. yalnız "ik- tidann sorunu"nöa değil, insan hak ve özgürlükleri sorununda da kendini gösterir. Padişahın iradesinin "tartışıl- maz, mutlak ve sınırsız" olduğu bir si- yasal sistemde. bu irade karşısında herhangi bir hak ve özgürlükten söz edilemez. Özgürlük; ideolojik düzlemde, din- lere karşı, yüzyıllar boyunca devam eden bir mücadeleyle ve milyonlarca insanın canı pahasına kazanıldı. Laikliğin sosyo-ekonomik boyutu Din de, her ideoloji gibi. tarih boyun- ca belli bir "egemen sınıf'm sosyo- ekonomik sistemini meşrulaştırmıştır. Laiklik. diğer bir boyutuyla. düşün- cenin ortaçağ prangalanndan, dinsel dogmalardan kurtulmasıdır. Laikliğin halkçı içeriği, düşüncenin özgüıieş- mesi açısından da geçerlidir. halkın aydınlanmasını da içerir. Dinsel ide- oloji; sosyo-politik işlevine uygun ola- rak, toplumun bilincıne kader, itaat, rıza, teslimiyet, katlanma ve yetinme gibi "değerleri" yerleştirmek amacıy- la kullanılmak istenmektedir. Burada, din faktöründen bahsedilmemektedir. "Dinselideoloji' 'den ve onun amacın- dan vetehlikesi konu edilmektedir. Bi- lindiği gibi, ideoloji, toplumun altyapı- sınca belirlenen siyasal, felsefi, dinsel. sanatsal vb gibi düşünce biçimlerinin tümüdür. Bugün bazı çevreler, "Ke- malizm"\ ortadan kaldırmak amacıy- la, "karşı taarruz"a geçmişler ve bu nedenle de "dinsel ideoloji" bomba- sı kullanmaktadırlar. MGK kararları ile bu "bomba"\ar havada patlatılacak- tır. Laikliğin siyasal boyutu, özünde halkın devlet iktidarı için mücadelede, dinin koyduğu "ideolojik pranga"\an kırmasından başka bir şey değildir. Laiklik, yalnız politik bir süreç değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik ve felsefi-bilimsel birsüreçtir; bunlar ay- nı hacim içinde bulunan düzlemlerdir. Bu boyutlar, iç içe geçmişlerdir, birbi- rinden aynlamazlar, ancak birlikte ger- çekleşebilirler ve birlikte varolabilirier. Bu dinamiklerden birinin öne geçme- si. diğerterini de bir lokomotif gibi çek- miş ve geliştirmiştir. Bu olayı, Avru- pa'nın ve ülkemizin "laiklik süreçle- r/"nde de gözlemleyebiliriz. Sonuç: laiklik; demokrasi, özgür- lük, insan hakları. eşitlik. kardeşlik, uluslaşma, bağımsızlık, sanayileşme, aydınlanma ve akıl: Bu kavramlar ve değerler, insanlıktarihinde, demokra- tik devrimler çağında birlikte geldiler. Bu program paketini oluşturan öğe- ler arasında, tarihsel bağlar vardır. Herhangi bir politik iktidar. demokra- tik devrim aşamasında, bu unsurlar- dan bazılannı karpuz seçer gibi alıp di- ğerterini reddedemez. Laiklikten vaz- geçen, demokrasi. özgürlük ve ba- ğımsızlıktan da vazgeçer. Fuchs'un ardından Boğariçi'nden aydın bir Almangeçti İstanbul Haber Servisi - Hitfcr'in faşist diktatörlü- ğünün ülkemize kazandır- dığı bir sanatçı olan Tra- ugott Fuchs, geçen günler- de çok sevdiği Istanbul'da yaşamını yitirdi. Boğaziçi Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı fahri doktoru, Alman ede- bivatı uzmanı. yazar. çe- virmen ve ressam Tra- ugott Fuchs, 1906'da Al- sas Lohr'da doğdu. Doğ- duğu kent. 1. Dünya Sava- şı'ndan sonra Fransa sınır- ları içinde kalınca, ailesiy- le birlikte Luther. Me- lanchton ve Goethenin ül- kesi olan Schmalkalden'a yerleşti. Hiçbir zaman tam olarak ait olamadığı ülke- sinden göç etmek zorunda kalan Fuchs. Germanistik. Romanistik ve sanat tarihi okumak için önce Ber- lin'e, ardından Heidel- berg'e yerleşti. Fuchs. da- ha sonra tanıştığı ünlü dil- bilimci ve edebiyat yo- rumcusu Prof. Leo Spit- zer'le kurduğu dostluktan etkilenerek Köln'e. ardın- dan da Istanbul'a geldi. Yahudi asıllı olan Fuchs. Almanya'da Mart 1933 seçimlerinde Nazile- rin iktidara gelmesi nede- niyle tstanbul'a yerleşti. İstanbul Ünıversitesi'nde ders veren Prof. Spitzer'in davetiyle Şubat 1934"te İs- tanbul Laleli'de tuttuğu küçük bir eve yerleşen Fuchs. aynı yıl İstanbul Üniversitesi Alman Ede- biyatı Bölümü'nün kurul- masına öncülük etti. Fuchs. 1978'e kadar bu bölümde Almanca dersi verdi. Fuchs, 1943 "te dö- nemin seçkin eğitim kuru- mu olan Robert Kolej'de çalışmaya başladı. Ancak Türkiye 2. Dünya Sava- şı'na katılmadığı halde sı- ğınmacı bir Alman olarak 1944-45 arasında 13 aylı- ğına Çorum'da tecrit edil- di. Bu süre içinde Anado- lu yaşamını resimleyen Fuchs. Robert Kolej yöne- timinin araya giımesiyle İstanbul'a döndü. Fuchs. burada 40 yıl bo- yunca modern Alman ede- biyatı üzerine verdıği derslerle sayısız öğrenci yetiştirdi. Çorum'daki tec- rit günlennde yaptığı re- simleri 1955'te Beyoğlu ŞehirGalerisi'nde sergile- nen Fuchs. çok sayıda kar- ma sergi de açtı. Boğaziçi Ünıversitesi'nin 1971de kurulmasıyla bu kurumda da Alman edebiyatı ders- leri veren Fuchs. dünyanın çeşitli ülkelerine dağılan dostlan ve öğrencıleriyle yazışarak ilişkilerıni sür- dürdü. Bunlar arasında ünlü yazarlar Hermann Hesse ve A. Auerbach da yer al- dı. Fuchs. 1983'te fiilen emekli olmasına karşın üniversite ve çevresinde yaşamını sürdürdü. Boğaziçi Üniversite- si'nin 1995'te fahri dokto- ra unvanı verdiği Fuchs, geçen 21 Haziran 1997'de, çok sevdiği Istanbuldaya- şama veda etti. Ama yetiş- tirdiği öğrencileriyle ve kültür hayatına katkılany- la sürekli yaşayacak. DTP lideri Cindoruk 'Yeni hükümete Çillergiremez* İstanbul Haber Servisi - DTP Genel Başkanı Hü- samettin Cindoruk, RE- FAHYOL hükümetini ya- bancı bir madde diye ta- nımlayarak "Bizim belir- lediğimiz hükümeteTansu Çiller katılamaz" dedi. Partisinin Silivri ilçe örgü- tünün dünkü açılışına ka- tılan Cindoruk, burada yaptığı konuşmada. değiş- tirilmek istenen REFAH- YOL hükümetini cumhu- riyetin temel ilkeleriyle ters düşen "yabancı bir madde" olarak niteledi. Cindoruk. 54. hükümetin yerine kurulacak yeni hü- kümet için parti disiplini- ni aşan arkadaşlannı kut- ladığını belırtti. Partisinin Sanyer ilçe merkezinin açılışında da halka hitap e- den Cindoruk, yeni hükü- metin büyük bir uzlaşma sağladığını belirterek "Eğer fotoğrafta, Deniz Ba>kaL Bülent Eccvit Me- sut Yılmaz ve Hüsamettin Cindoruk varsa bu. Tür- kiye'deki büyük bir uzlas- manın fotoğrandu-" diye konuştu. Çiller'in mal varlığına da değinen Cindoruk "Bi- zi ÇUler'le ayıran, hesap vermeme hadisesidir. "Gel bu hesabı >er kardeşim' dedim. E\ime çağınp söy- ledim, yerine giderek söy- ledim. 'Nereden buldun bunlan, ka> nağı nedir' de- dim. O mal varlığının he- sabı verilmedıkçe, Türki- ye"de siyasette ahlak ege- men olamayacaktır" dedi. Partilennden aynlan mil- letvekıllerinin transfer edilmediğini savunan Cin- doruk, Çiller'in hükümete girme karan alması duru- munda tav nnın ne olacağı sorusuna "Bizim beliıiedi- ğimiz hükümete Çiller katüamaz" vanıtını verdi. Şişli'de tapu sevinci Gülay Atığ. "Şişli 2020 Projesi"nin hedeflerinden olan "gecekondu dönüşüm modeli" çerçevesinde. 1200 ki- şiye tapu dağıttı. Okmeydanı Mahmutşev ketpaşa Ma- hallesi Muhtarlığı önünde düzenlenen törende konu- şan Belediye Başkanı Gülay Atığ. vatandaşın işgal et- tiği araziler yüzünden polisin ve zabıtanın halkla kar- şı karşıya gelmesini istemediklerini söyledi. Mahmut- şevketpaşa Mahallesi'ne ait tapuların ilk bölümünü geçen yıl nisan ayında dağıttıklannı anımsatan Gülay Atığ, daha sonra yurttaşlara tapulannı dağıttı. Tören sonrasmda. Atığ ve beraberindekiler mahalle içinde yapımı süren ceme\ini ziyaret ettiler. Köprüde intihar İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Köprüsü'ne bir- likte gelen 2 kişiden soyadı belirlenemeyen Murat, köprüden kendisini atarken, Erkan Bora vatandaşlar tarafindan son anda kurtanldı. Olaydan sonra Ortaköy Karakolu'na götürülen Er- kan Bora'nın "Hayattan beklentimiz kalmadığı için intihar etmeye karar verdik" dediği öğrenildi. Once- ki gecede Mustafa Yaparadlı birkişi Boğaziçi Köp- rüsü'nden kendisini atarak intihar etti. Yapar'ın cese- di yaklaşık bir saat sonra denizden çıkanldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle