23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Soğukoğlu görevinden alındı • İstanbul Haber Servisi - Tuzla'da 2 itfaiye erinin ölümü ve 25'inin de yaralanmasıyla sonuçlanan TPAO tankerindeki yangınla kamuoyunun gûndemine gelen İtfaiye Müdürü Prof. Dr. Muhittin Soğukoğlu dûn görevinden alındı. Soğukoğlu'nun belediyede danışman olarak görev yapacağı öne sürüldü. Keşıt Güç'ün süresi • AJSKARA (Cumhoriyet Bürosu) - ABD Savunma Bakan Yardımcısı Jan Lodal, iki ülke arasındaki güvenlik konulannı görüşmek için bugün Ankara'ya gelecek. Lodal'ın ziyaretinde, görev süresi ay sonunda dolacak olan Keşif Güç'ün ağirlıklı olarak görüşüleceği bildirildi. Çiller vaat dagıttı • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Tanm Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği'nin 6. Olağan Genel Kunılu'nda yaptığı konuşmada çiftçiye vaat dağıttı. Çiller, RP'nin taktiğine uyarak orduyu da hedef aldı. Çiller. "Benim çiftçimin tek bir oyu, elinde para tutanla. elinde silah tutanla eşdeğerdir" diyerek demokrasi mücadelesı yaptıklannı söyledi. Müslüm Gündüz'ün davası • İstanbul Haber Servisi - 'Manevi cebir ve hileli vasıtalar kullanarak ırza geçtiği' iddiasıyla hakkında dava açılan Aczmendi Müslüm Gündüz'ün yargılanmasına devam edildi. Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, olayın genel ahlaka aykın olduğu gerekçesıyle gizlilik karan alındı. •' •-• v - — Otobüs uçuruma yuvarlandı • TARSUS(AA)- Adana'dan tzmir yönüne gitmekte olan Mehmet Koçan yönetimindeki 34 PJM 29 plakah yolcu otobüsü, lastiklerinin patlaması sonucu, dün akşam uçuruma yuvarlandı. TEM otoyolunun Tarsus- Adana bölümünde meydana gelen kazada, otobüs sürücüsü Mehmet Koçan ile kimlikleri henüz tespit edilemeyen biri bayan 4 kişi öldü, 57 yolcu dayaralandı. Gazi'de molotoflu saldın • İstanbul Haber Servisi - Gazıosmanpaşa Gazi Mahallesi 1426 Sokak'ta ateş yakan kimliği belirsiz 4 kişiye engel olmak isteyen bakkalın dükkânına molotofkokteyli atıldı. Saldın sonucu hafif yaralanan dükkânın sahibi Hüsniye Çelik. Toplum Dispanseri'nde ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Özçelik adlı bakkal dükkânınm daha önce de 2 kez molotofkokteylli saldınya uğradığı bildirildi. Gönül Ersoy öldü • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuriyet Savcısı M. Vasıf Ersoy'un eşi Gönül Ersoy dün yaşamıru kaybetti. 17 yıldır İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Güvenlik Bürosu'nu yönetmekte bulunan M. Vasıf Ersoy. ile eşi Gönül Ersoy, 37 yıldır evliydiler. • AFYON'un merkeze bağlı Akçin köyünde bir sfire önce boşanan Şahin Yağcı ve Aysel Çınar arasında çıkan kavganın, aile fertlerinin de katılımıyla silahlı çatışmaya dönmesi sonucu 5 kişi öldü. • OTO galerisi sahibi Yalcın ve Bülent Kılıç'a silah zoruyla senet imzalatıp para aldıklan, öne sürülen Mehmet Faysal ve Sena Söylemez'in de aralannda bulunduğu -10 sanığın yargılanmasına devam edildi. DYP ve RP, ANAP lideri Yılmaz'ı engelleyebilmek için harekete geçti Ret arayışıfireUbaşladıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL ortaklan. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın hükümeti kurmasmı engelleyebilmek için harekete geçti. Yılmaz hükümetine güvenoyu verilmeyeceğinin deklare edildiği metin RP-DYP ve BBP milletvekillennin imzasına açıldı. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, imzalan fıresiz olarak tamamladıklannı açıklarken, İstanbul Milletvekili Fuat Fırat," Yümaz hükümetini desteklemem. ama oyumu ipotek alüna akürmam"1 diyerek mctnı imzalamadı. DYP grubunda da 'imza ahnması' bazı milletvekillerinin tepkisine yol açarken metne imza atmayan Eskişehir Milletvekıli Detnir Berberoğhı, "Geisinler de alsınlar imzayı. Siyaset zorbahk değDdir" dıye konuştu. DYP'de muhalefet Hasan Denizkurdu'na ihraç yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Grup Yönetim Kurulu (GYK.), parti disiplin ve ciddiyetine aykın tutumunu gerekçe göstererek, Izmir Milletvekili Hasan Denizkurdu'nu "tedbirü kesin ihraç istemiyle*' Müşterek Disiplin Kurulu'na sevk etti. GYK'ye savunma göndermeyeceğini bildiren Denizkurdu, durum değerlendirmesinin ardından istifasına karar vereceğini söyledi. İhraç istemine karşı çıkan Eskişehir Milletvekili Demir Berberoğlu toplantıya karılmadı. DYP GYK dün yaptığı toplantıda, eylem ve davranışlannı parti tüzüğüne ve grup iç yönetmeliğine aykın buldugu Izmir Milletvekili Hasan Denizkurdu'na ihraç yolunu açtı. DYP Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük'ün başkanlığında toplanan GYK. ihraç istemli karannı oybirliğiyle aldı. Toplantının sonuna doğru GYK'ye gelen Eskişehir Milletvekili Berberoğlu, karara imza atmadığını belirterek "Bu nedenle geünedim. Doğru bulmuyorum" dedi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Denizkurdu, savunma vermesini gerektirecek bir durum görmediğini kaydederek "Yanna (bugün) kadar bekteyeceğim. Öncelikk arkadaşlanmla bir durum değeriendirmesi vapacağun. Ne yapıp ne yapmavacağıma ondan sonra karar vereceğHn" dedı. Bir süre önce partiden ihraç edilen eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Yabm Erez'e yakınlığıyla bilinen Denizkurdu'nun istifa etmesi durumunda DYP'nin TBMM'deki sandalye sayisı 114'e düşecek. Milletvekillerinin metni imzalamalannın, REFAHYOL hükümetine güvenoyu verecekleri anlamına gelmediğine dikkat çekildi. Yılmaz'ın hükümeti kurması durumunda güvenoyu aşamasında fire verebilecekleri endişesini taşıyan REFAHYOL ortaklan. kurulacak hükümetin güvenoyu alamayacağını sayısal olarak ortaya koymak için milletvekillerinden tek tek imza toplamaya başladı. Başbakan Necmettin Erbakan, RP Grubu'nun basma açık bölümünde 280-283 milletvekilinin Yılmaz hükümetine ret oyu vereceğini savunarak. "MiUetveldleri kendi iradelerini peşinen ortaya koyacaklardır. 280'den fazla milletvekili imzalı olarak güvenovu vermeyeceklermi açıkladıklan zaman Yılmaz'ın görevi iade etmekten başka yolu kalmaz. Demokrasi varsa, TBMM varsa, bundan başka yapacağı bir şey yoktur. tnanıyonım ki bugün (dün)veya yann bu tecelli edecek ve Yılmaz görevi geri verecek" dedi. RP Grubu'nun basına kapalı bölümünde milletvekillerinden imza toplandı. Daha önce Yılmaz hükümetine önyargılı yaklaşmadığını açıklayan Ankara milletvekili Şaban Karataş'ın da imza koyduğu metne RP'li Fırat tepki gösterince, RP Grubu'ndan 154 imza toplandı. Grupta, imzalann noter onayıyla mı, Meclis kanalıyla mı iletileceği tartışıldı. Noterin devreye girmesi durumunda sorun yaşanacağı görüşü agırlık kazanınca. toplanan imzalar, milletvekillerinin imza sirküleri ile karşılaştınlması için TBMM Gergin görüşme formaliteydi Cumhurbaşkanı Denıirel'den hükümeti kurma görevini alan ANAP lideri, DYP li- deri Çiller'le 20 dakika kadar süren gergin bir görüşme yaptı. Sıkıntüı görünen Çil- ler'i Yılmaz sakinleştirmeye çahşu. Görüşmeden beklenildiği gibi bir sonuç çıkmadı. Başkanlığı'na verildi. Grupta Erbakan'ın, "DYP grubu sağiam duruyor, Yılmaz güvenoyu alamaz" dediği öğrenildi. 'Siyasette zorbahk olmaz' Çiller' in, milletvekillerinden tek tek imza istemesi grupta tepkilere neden oldu. Bursa Milletvekili An Osman Sönroez'in, "Bizim tavrunız bilinmiyor mu, bize güvenilmiyor mu?" diye tepki göstererek metni imzalamadığı bildirildi. Meme imza koymayan Demir Berberoğlu, grup salonunu terk etti. DYP Grup Başkanvekili Mehmet Gözlükaya, salona dönmesi için Berberoğlu'nun peşinden koştu. Berberoğlu. uygulamaya tepkisini "Ben buna imza atmam. GeMnler de atbrsınlar. Siyasette zorbahk olmaz" görüşüyle dile getirdı. DYP'li Sedat Aloğlu ise, hazırlanan metnin 'Yılmaz'ın kurduğu' biçiminde kaleme alınmasına itıraz etti. Aloğlu, "Yılmaz daha hükümeti kurmadı kL Neden böyle yazüdı?" dedi. Bağlayıcı grup karannın ardından imzaya açılan metın şöyle: "Mesut Yılmaz'ın DYP'siz kurduğu hükümete ret oyu vereceğuni deklare ederim." Gûreş ve Saygın korkusu Gruba katılmayan bazı milletvekillerinin 'vekâietie' metne imza koyduğu bildirilirken, toplantıda bulunmayan Doğan Güreş ile Işüav Saygın korku yarattı. Hayri Kozakçrağhı, iki gün önce Güreş'le bir görüşme \aptığını vurgulayarak "Karara imza atacağını saıuyorum" dıye konuştu. DYP yönetıçilerinin Saygın'la ilgili çekince koymalan dikkat çekerken kulislerde istifa söylentileri yayıldı. DYP grup toplantısma katılmayarak vekâletle imza veren milletvekilleri şunlar: Yaman Törüner, Bahattin YüceU Cevher Cevheri, Osman Berberoğlu, Ufuk Smlemez. Metne imza koymayan milletvekilleri ise şunlar: Detnır Berberoğlu, Esat Kıratboğlu (toplantıya katılmadı), Doğan Güreş (katılmadı), Ali Osman Sönmez, Sedat Edip Bucak (katılmadı ).• Işılay Saygın (katılmadı), Zeld Ertugay (katılmadı). Kanal 7 televizyonunun haber bülteninde sorulan yanıtlayan Çiller, toplanan imzalann pazartesi günü Cumhurbaşkanı Demirel'e gönderileceğıni kaydetti. Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yaptığı görüşmede Demirel'in kendısine, "282 mUletveldli arkamızda var demek milletvekilleri üzerinde ipotek oluştunır. Kimin nereye oy vereceğini bilemezsiniz, Hür irade ortaya konmab. Yıhnaz hükümetine güvenoyu verenler de olabilir" dediğinı anlattı. Grubuna, "tradeye ipotek konulmadığını gösterroemiz lazım. Bu, iradenin tescili olacaktir" diye seslenen Çiller, RP'nin dışlanmasının 6 milyon oyun sistemin dışma çekilme tehlikesi doğuracağını belirtti. RP ve DYP, bakanlıklann devir tesliminin güvenoyu sonrasma bırakılmasını istiyor REFAHYOL koltuğa sanhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP ile DYP, iktidar sürecini uzatmak amacıyla bakanlıklann devir tesliminin hükümetin güvenoyu almasından sonra yapılması için anayasaya aykın bir yasal düzenleme arayışına girdi. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz "Bu tip düşüncelerin var olması değil, parlamentoya taşınması önemudir" diyerek arayışlan doğrularken; DSP Trabzon Milletvekili Hikmet Sami Türk, "Böyle bir düzenleme anayasaya aykın olur" dedi. RP ve DYP'li hukukçulann hazırladığı yasa önerisi taslağının gerekçesinde, anayasanın "Bakanlar Kurulu'nun kuruluş ve göreve başlaması" ve "güvenoyu" başhklı 109. ve 110. maddelerinin bakanlann ne zaman göreve başlayacağına ilişkin açık bir hüküm ıçermediği görüşüne yer verildi. Hazırlığı yapan milletvekilleri, bakanlann devir tesliminin teamüllere göre yapıldığını, boşluğu giderecek bir yasal düzenleme gerektiğini savundular. Kapusuz dün düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulu listesinin hazırlanması ve onaylanmasının kesinlikle söz konusu olmaması gerektiğini bildirdi. Kapusuz "Devir teslimle ilgili yeni bir yasal düzenleme hazırhğı var mı" sorusuna, "Bu tip düşüncelerin var olması değil, parlamentoya taşınması önemli. Şu anda da böyle bir şey söz konusu değil" yarutıru verdi. Anayasada cumhurbaşkanmın bu konudaki yetkisinin açık olduğuna dikkat çekilirken Hikmet Sami Türk "Böyle bir düzenleme anayasaya aykırı olur. Atama, yer değiştirme anlanuna gelir, devir teslimin olması için güvenoyu beklenemez" dedi. R E F A H Y O L ' u n b i r y ı l l ı k i c r a a t ı ötstanbul Haber Servisi - RE- FAHYOL yaklaşıkbir yıl süren ik- tidan döneminde, içte ve dışta "yolsuziuklan örtme" gayretiyle tanındı. Yolsuziuklan örterek ha- yat bulan REFAHYOL, Susurluk çetesi bağlantılı dokunulmazlık fezlekelerini rafa kaldırarak yaşa- mını sürdürmeye çalıştı. Yoğun si- yasi kadrolaşma, hukuk tanımaz- lık, yağma, toplumu kutuplaştıran ve laiklik karşıtı akımlara cesaret veren uygulamalanyla ülkeyi kısa zamanda büyük bir bunalımın içi- ne sürükleyen Erbakan-Çiller or- taklığı, dış politikada ise yönünü doğuya çeviren yaklaşımlar ve skandala dönüşen dış gezileriyle dikkatleri çekti. Tüm bu olumsuzluklann her gün içten içe kemirdiği REFAHYOL hükümeti, 18 haziran günü tükenişini res- men ilan etti; bir 10 günlük yönetme gücü daha olabil- seydi 28 haziranda 1. yılını kutlayacaktı. REFAHYOL, RP ve DYP kurmaylannın, DYP lideri Tansu Çilleri Yüce Divan'ın eşiğine getiren "MaKarbğı, TEDAŞ ve TOFAŞ" soruş- turma önergelerinin TB- MM'de reddedilmesi konu- sunda anlaşmalan sonucu 28 Haziran 1996 tarihinde ku- ruldu. Parlamento içi ve par- lamento dışı muhalefet, hüküme- tin "ahlak dışı anlaşmalar" sonu- cu kurulduğu yönünde açıklama- lar yaptı. Bu görüş, Batı'da yeni hükümete ilişkin yapılan ilk de- ğerlendirmelerin de ortak noktası oldu. O günlerde ABD ve Fran- sa'da yapılan iki açıklamada şu ifa- deler yer almıştı: Alan Masovsky (VVashington Institute-Türldye uzmanı): Çiller, Meclis'te 3 yolsuzluk suçlamasıy- la karşı karşıya. Açıklanmamakla birlikte, Erbakan'ın, başbakan ol- ma düşünü gerçekleştirmenin be- deli olarakÇıller'i bu soruşturma- lardan kurtaracağı belirtiliyor. Liberatjongazetesi-Fransa Ör- tülü ödenektıiikümeti. Koalisyon ortağı iki lider de Yüce Divan'dan kurtuldu. REFAHYOL'un öncelikli icra- atı, beklendiği gibi Çiller hakkın- daki soruşturma dosyalannı ka- patmak oldu. Oysa Çiller'e Yüce Dıvan yolunu açan soruşturma önergelerini bizzat koalisyon orta- ğı RP vermişti. Dosya kapatma, Çiller'in kuşkulu malvarlığının araştınlmasıyla ilgili önergenin RP'li ve DYP'li üyelerin oylanyla reddedilmesiyle başladı; TEDAŞ ve TOFAŞ dosyalanntn Meclis'te kapatılmasıyla sürdü. Buna, TUR- BAN Genel Müdürlüğü dönemin- deki trilyonluk yolsuzluk sorustur- masından Çiller'in milletvekili ya- parak kurtardığı ÖmerBflgin(Piş- kin Ömer) hakkındaki dosyanın rafa kaldınlması eklendi. DYP'nin sayısal olarak epeyce önde olduğu dosya kapatma icraatından RP de nasiplendi; Bosna için toplanan trilyonlan "cebe indirdiği" iddi- asıyla halen yargıda bulunan "Mercümek Dosyası"nın. Meclis denetimınden geçmesi önlendi. Susurluk'ta 3 Kasım 1996 günü meydana gelen trafik kazası, ülke- nin demokrasi yanlısı çoğunluk nüfusu tarafından, "Demokratik Türkiye" için bir şans olarak nite- lendirildi. Zira kazanm bıraktığı kanıtlar, devlet mekanizmasım RP'li Doğan'a savcılık incelemesi KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet)-RP K.ahramanmaraş Milletvekili Avni Doğaa'm, "Darbe yapamazlar ise onlardan adi ldmse yok" seklındeki konuşmasını yayımlayan Elbistan'ın Sesi gazetesi toplahldı. Savcılık, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret edildiği gerekçesiyle Doğan'ın konuşmasıyla ilgili inceleme başlattı. RP Milletvekili Avni Doğan'ın BBP Elbistan tlçe Kongresi'nde yaptığı ve TSK'ye hakaret iceren konuşması 17 haziran tarihli Elbistan'ın Sesi gazetesinde yayımlandı. Doğan'tn, TSK'yi kastederek, "Darbe yapamazlar ise onlardan adi ldmse yok. Bu miUetin sabnnı taşırmasuılar. Bize silah gösterenkr unutmasınlar ki o silahı kendilerinin eüne bu millet v-jrdi" biçimindeki sözlerinı ihbar kabul eden Elbistan Cumhuriyet Savcılıği soruşturma başlattı. Savcılık, Elbistan Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, Doğan'uı sözlermi yayımlayan gazetenin toplatılmasını sağiadı. Cumhuriyet Savcıhğı'nda ikincı kez ifadesi ahnan Elbistan'ın Sesi gazetesi sahibi Mehmet Göcer, "Haberimizde katkı ya da eksik bDgi yoktur. Konuşmayı aynen yayınıladık. Konuyla ilgüı video ve teyp kasetleri eliınizdedir" dedi. örtmekirli ilişkilerden anndıracak, faili meçhul cinayetleri aydınlatabile- cek ve hukuk devleti önündeki gizli engelleri gösterir nitelıktey- di: Uzun yıllardır katliam sanığı olarak aranan uyuşturucu kaçakçı- sı Abdullah Çatiı, korucubaşı mil- letvekili Sedat Bucak ve üst düzey güvenlik görevlerinde bulunmuş Emniyet Müdürü Hüseyin Koca- dağ birlikteliği kanıtlanmış; kaza yapan otomobilde suikast amaçlı silahlar, devlet tarafından verilen sahte yeşil pasaport ve özel silah taşıma ruhsatı ile bir miktar uyuş- turucu bulunmuştu. Sonraki gün- lerde kanıtlar daha da çoğalmış; Çatlı ile özel tim şefi tbra- him Şahin ve bazı özel tim görevlilerinin ilişkisi, fotoğ- raf ve görüntülerle belgelen- mişti. Olayı araştırmak üzere ku- rulan Meclis Araştırma Ko- misyonu, çetenin varhğını kanıtladı. Komisyona bilgi veren devlet görevlileri ise çetenin cinayet ve uyuşturu- cu ticareti dahil pek çok ya- sadışı olaya kanştığını anlat- tı. Daha da önemlisi Türkiye tarihinde ilk kez halk, çete- nin açığa çıkanlması için evinden katıldığı "sivil itaat- sizlik" eylemini gerçekleştir- dı. POLİTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Şeyh Said Vakfı... Scheich Said Stiftiung... Türkçesi Şeytı Said Vakfı... Vakrf, 27 Eylül 1996 yılında Almanya'nın başken- ti Bonn'da kurulmuş... Kurucu üyeler şunlar Ali Homam Ghazi (Baş- kan), Abdurrahman Durre (Sayman), Adnan Din- dar (Yazman), Angelika Graf (Alman Parlamento- su üyesi), Hans Branscheidt, Heinrich Lummer (Alman Parlamentosu üyesi, eski Berlin Eyaleti Içiş- leri Senatörü), Chriastoph Monzel (Yayıncı). Bonn'da 1996 yılında kurulan Şeyh Said Vakfı'nın yönetim kurulu üyelerinden Heinrich Lummer'i Türk kamuoyu iki yıl önce Abdullah Öcalan'layaptığı iki- li görüşmelerden tanıyor... Şu anda Almanya Federal Parlamentosu'nda Dış llişkiler Komisyonu üyesi olan Lummer hakkında ki- mi iddialann olduğu biliniyor. Bunlardan en önemlisi Lummer'in uluslararası gizli servislerle yoğun ilişki içinde olduğu yolunda- dır... Acaba Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın ama- cı nedir? Elimizdeki belgeye göre vakfın yapacağı işler şöy- le sıralanmıştır: 1 - Islam, Hıristiyan ve Yahudi cema- atleri arasında güven, anlayış ve toleransın geliş- mesını sağlamak. 2- Almanya'da yaşayan tüm Müslümanlar için dini, sosyal ve kürtürel hizmet- ler sağlamak. Bu kapsama, dini nikâh, kutsal ülke- lere gezi de girmektedir. 3- Daha yoğun bir enfor- masyon akışı sağlayarak Kürt halkının kendi için- de, Kürt halkıyla Alman ve Avrupalı halklar arasın- da diyaloğu geliştirmek. 4- Parasal, tıbbi ve sosyal olarak Kürdistan'dakı savaş kurbanlanna, yer sarsıntısı, sel gibi doğal felaketlerden zarar gören- lere destek sağlamak ve bu ailelerin çocuklannın eğitimiyle ilgilenmek. 5- Almanya'da yaşayan Kürt- lerin yaşam standardının yükselmesi için çaba har- camak, onlann moral ve dini eğitimleriyle ilgilen- mek. Bu amaçla sosyal ve kürtürel organizasyonla- ra girmek, sportif faaliyetler düzenlemek, Kürt ço- cuİclan ve gençleri için gençlik örgütleri kurmak. 6- Enformasyon akışı ve eğitim için kitap, gazete, film ve video gibi araçlan kullanmanın yanı sıra, elekt- ronik medyanın da kullanılmasını sağlamak. Uz- manlann gözetiminde seminer, konferans ve tartış- malar düzenlemek. ••• Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın adresi şöy- le: "Bonn, Gebrûder Wright Strasse 59" Vakrf, üyelerinden her ay 20 mark bağış alıyor... Şimdi Şeyh Said kimdir, bilmeyenler için anım- satalım: Şeyh Said, 1925 yılında Diyarbakır'ın Piran Kö- yü'nde Kürt isyanını başlatmıştır. Halkı, Islam dini adına ayaklanmaya çağıran Şeyh Said, Mistan ve Botan aşiretlerinın desteğini ala- rak Genç-Çapakçur üzerinden Diyarbakır'a yürü- müştür. Daha sonra ordu biriikleri isyancılann üzerine yü- rümüş, Şeyh Said, Çarpuh Köprüsü'nde ele geçi- rilmiştir... Şeyh Said, Diyarbakır'daki 'Şark Istiklal Mahke- mes/'nin karan ile 28 isyancıyla birlikte idam edil- miştir... Işte Almanya'da kurulan Şeyh Said Vakfı bu ne- denle çok önemlidir. Aralannda Federal Parlamen- to üyelerinin de bulunduğu bir vakfın Almanya'da yaşama geçmesi düşündürücüdür... Şeyh Said, Güneydoğuda 'Islam dini' adına Kürt isyanını 1925'te başlattı, 1996 yılında ise Alman- ya'da Şeyh Said Vakfı kuruldu. Neydi vakfın amaçlan? Kürtlerin yaşam düzeylerini yükseltmek, Güney- doğu'daki savaş kurbanlanna destek sağlamak, Müslümanlar için dini, kürtürel, sosyal hizmet ver- mek!.. Bu laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne yö- nelik yeni bir tezgâh değil mi? ••• Cumhuriyetin ilan edilip halifeliğin kaldınlmasın- dan iki yıl sonra başlayan Şeyh Said isyanı, bir 'kar- şıdevrim' hareketiydi. Nakşıbendi olan Şeyh Said'in amacı cumhuriyeti yıkmaktı. 15 Şubat 1925 Pazar günü Piran'da patlayan si- lahlar 'Şeyh Said /syan/'nın işareti oldu... 1997 Türkiyesi'nde durum nedir? Almanya'nın başkenti Bonn'da kurulan Şeyh Sa- id Vakfı; laik, demokratik cumhuriyetin içeriden ve dışandan nasıl kuşatmayaalındığının göstergesidir. Bunun için kendilerini 'demokrat' sanan kimi zi- bidilerin ne olup bittiğini göımeleri gerekir. Din bezirgânlannın Güneydoğu'da Hizbullah ve Islami Hareket gibi yasadışı 'şeriatçı örgütler'\e olan ilişkilerinin boyutunu düşünürsek, hesaplannın nereye yönelik olduğunu saptayabiliriz... Elbet iş işten geçmeden... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email: Hikmet .Cetinkaya (a PlaneLcom.TR Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 'Asiltürk'e çift görev yasaya aykın' ALPERBAUJ ANKAR.4-RP, Siyasi Partiler Yasası'na (SPY) aykın uygulamalanyla yine yargının uyansına hedef oldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı. parti yöneticilerinin aynı anda 2 görev alama- yacağını belirterek, RP'nin genel sekreterliği ve grup başkanvekilliği görevlerini birlikte yürü- ten Oğuzhan Asiltürk'ün 30 gün içinde bir göre- vinden ahnmasını istedi. CHP Muğla Milletve- kili Zeld Çakıroğlu. 1 ay önce Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığf na baş- vurarak, Asiltürk'ün ge- nel sekreterlik ve grup başkanvekilliği görevle- rini bir arada yürüttüğü- nüanımsattı. Asiltürk'ün her iki gö- revi bir arada yürütmesi- nin Siyasi Partiler Yasa- sı'nın 32. maddesine ay- kın olduğunu belirten Çakıroğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı 'nın gerekli işlemleri yapması için suç duyuru- sunda bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakıroğ- lu'nun baş\ıırusu üzeri- ne, TBMM Başkanlı- ğı'ndan Asiltürk'ün RP Meclis Grubu'ndaki gö- revinin bildirilmesini is- tedı. Başsavcılığagönde- rilen yanıtta, tutanaklar- da yapılan inceleme so- nunda, Asiltürk'ün RP'nin TBMM Grup Başkanvekili olduğu kaydedildi. Bu bilgi üze- rine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca RP Ge- nel Merkezı'ne gönderi- len yazıda. Asiltürk'ün yasaya aykın konumu- nun giderilmesi uyansın- dabulunuldu. RP'ye. ya- sadışı işlemin düzeltil- mesı için 30 gün süre ve- rildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle