Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Soğukoğlu
görevinden
alındı
• İstanbul Haber Servisi -
Tuzla'da 2 itfaiye erinin
ölümü ve 25'inin de
yaralanmasıyla sonuçlanan
TPAO tankerindeki
yangınla kamuoyunun
gûndemine gelen İtfaiye
Müdürü Prof. Dr. Muhittin
Soğukoğlu dûn görevinden
alındı. Soğukoğlu'nun
belediyede danışman
olarak görev yapacağı öne
sürüldü.
Keşıt Güç'ün
süresi
• AJSKARA (Cumhoriyet
Bürosu) - ABD Savunma
Bakan Yardımcısı Jan
Lodal, iki ülke arasındaki
güvenlik konulannı
görüşmek için bugün
Ankara'ya gelecek.
Lodal'ın ziyaretinde, görev
süresi ay sonunda dolacak
olan Keşif Güç'ün ağirlıklı
olarak görüşüleceği
bildirildi.
Çiller vaat
dagıttı
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller,
Tanm Kredi Kooperatifleri
Merkez Birliği'nin 6.
Olağan Genel Kunılu'nda
yaptığı konuşmada çiftçiye
vaat dağıttı. Çiller, RP'nin
taktiğine uyarak orduyu da
hedef aldı. Çiller. "Benim
çiftçimin tek bir oyu, elinde
para tutanla. elinde silah
tutanla eşdeğerdir" diyerek
demokrasi mücadelesı
yaptıklannı söyledi.
Müslüm
Gündüz'ün davası
• İstanbul Haber Servisi -
'Manevi cebir ve hileli
vasıtalar kullanarak ırza
geçtiği' iddiasıyla hakkında
dava açılan Aczmendi
Müslüm Gündüz'ün
yargılanmasına devam
edildi. Kadıköy 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada, olayın genel
ahlaka aykın olduğu
gerekçesıyle gizlilik karan
alındı. •' •-• v - —
Otobüs uçuruma
yuvarlandı
• TARSUS(AA)-
Adana'dan tzmir yönüne
gitmekte olan Mehmet
Koçan yönetimindeki 34
PJM 29 plakah yolcu
otobüsü, lastiklerinin
patlaması sonucu, dün
akşam uçuruma yuvarlandı.
TEM otoyolunun Tarsus-
Adana bölümünde
meydana gelen kazada,
otobüs sürücüsü Mehmet
Koçan ile kimlikleri henüz
tespit edilemeyen biri
bayan 4 kişi öldü, 57 yolcu
dayaralandı.
Gazi'de molotoflu
saldın
• İstanbul Haber Servisi -
Gazıosmanpaşa Gazi
Mahallesi 1426 Sokak'ta
ateş yakan kimliği belirsiz
4 kişiye engel olmak
isteyen bakkalın dükkânına
molotofkokteyli atıldı.
Saldın sonucu hafif
yaralanan dükkânın sahibi
Hüsniye Çelik. Toplum
Dispanseri'nde ayakta
tedavi gördükten sonra
taburcu edildi. Özçelik adlı
bakkal dükkânınm daha
önce de 2 kez
molotofkokteylli saldınya
uğradığı bildirildi.
Gönül Ersoy öldü
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Cumhuriyet
Savcısı M. Vasıf Ersoy'un
eşi Gönül Ersoy dün
yaşamıru kaybetti. 17 yıldır
İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı Güvenlik
Bürosu'nu yönetmekte
bulunan M. Vasıf Ersoy. ile
eşi Gönül Ersoy, 37 yıldır
evliydiler.
• AFYON'un merkeze
bağlı Akçin köyünde bir
sfire önce boşanan Şahin
Yağcı ve Aysel Çınar
arasında çıkan kavganın,
aile fertlerinin de
katılımıyla silahlı
çatışmaya dönmesi
sonucu 5 kişi öldü.
• OTO galerisi sahibi
Yalcın ve Bülent Kılıç'a
silah zoruyla senet
imzalatıp para aldıklan,
öne sürülen Mehmet Faysal
ve Sena Söylemez'in de
aralannda bulunduğu -10
sanığın yargılanmasına
devam edildi.
DYP ve RP, ANAP lideri Yılmaz'ı engelleyebilmek için harekete geçti
Ret arayışıfireUbaşladıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL ortaklan. ANAP Genel
Başkanı Mesut Ydmaz'ın hükümeti
kurmasmı engelleyebilmek için harekete
geçti. Yılmaz hükümetine güvenoyu
verilmeyeceğinin deklare edildiği metin
RP-DYP ve BBP milletvekillennin
imzasına açıldı. RP Grup Başkanvekili
Salih Kapusuz, imzalan fıresiz olarak
tamamladıklannı açıklarken, İstanbul
Milletvekili Fuat Fırat," Yümaz
hükümetini desteklemem. ama oyumu
ipotek alüna akürmam"1
diyerek mctnı
imzalamadı. DYP grubunda da 'imza
ahnması' bazı milletvekillerinin tepkisine
yol açarken metne imza atmayan
Eskişehir Milletvekıli Detnir Berberoğhı,
"Geisinler de alsınlar imzayı. Siyaset
zorbahk değDdir" dıye konuştu.
DYP'de muhalefet
Hasan
Denizkurdu'na
ihraç yolu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Grup Yönetim Kurulu (GYK.), parti
disiplin ve ciddiyetine aykın tutumunu
gerekçe göstererek, Izmir Milletvekili
Hasan Denizkurdu'nu "tedbirü kesin
ihraç istemiyle*' Müşterek Disiplin
Kurulu'na sevk etti. GYK'ye savunma
göndermeyeceğini bildiren Denizkurdu,
durum değerlendirmesinin ardından
istifasına karar vereceğini söyledi. İhraç
istemine karşı çıkan Eskişehir
Milletvekili Demir Berberoğlu toplantıya
karılmadı. DYP GYK dün yaptığı
toplantıda, eylem ve davranışlannı parti
tüzüğüne ve grup iç yönetmeliğine aykın
buldugu Izmir Milletvekili Hasan
Denizkurdu'na ihraç yolunu açtı. DYP
Grup Başkanvekili Saffet Ankan
Bedük'ün başkanlığında toplanan GYK.
ihraç istemli karannı oybirliğiyle aldı.
Toplantının sonuna doğru GYK'ye gelen
Eskişehir Milletvekili Berberoğlu, karara
imza atmadığını belirterek "Bu nedenle
geünedim. Doğru bulmuyorum" dedi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan
Denizkurdu, savunma vermesini
gerektirecek bir durum görmediğini
kaydederek "Yanna (bugün) kadar
bekteyeceğim. Öncelikk arkadaşlanmla
bir durum değeriendirmesi vapacağun.
Ne yapıp ne yapmavacağıma ondan sonra
karar vereceğHn" dedı. Bir süre önce
partiden ihraç edilen eski Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yabm Erez'e yakınlığıyla
bilinen Denizkurdu'nun istifa etmesi
durumunda DYP'nin TBMM'deki
sandalye sayisı 114'e düşecek.
Milletvekillerinin metni imzalamalannın,
REFAHYOL hükümetine güvenoyu
verecekleri anlamına gelmediğine dikkat
çekildi. Yılmaz'ın hükümeti kurması
durumunda güvenoyu aşamasında fire
verebilecekleri endişesini taşıyan
REFAHYOL ortaklan. kurulacak
hükümetin güvenoyu alamayacağını
sayısal olarak ortaya koymak için
milletvekillerinden tek tek imza
toplamaya başladı. Başbakan Necmettin
Erbakan, RP Grubu'nun basma açık
bölümünde 280-283 milletvekilinin
Yılmaz hükümetine ret oyu vereceğini
savunarak. "MiUetveldleri kendi
iradelerini peşinen ortaya koyacaklardır.
280'den fazla milletvekili imzalı olarak
güvenovu vermeyeceklermi açıkladıklan
zaman Yılmaz'ın görevi iade etmekten
başka yolu kalmaz. Demokrasi varsa,
TBMM varsa, bundan başka yapacağı bir
şey yoktur. tnanıyonım ki bugün
(dün)veya yann bu tecelli edecek ve Yılmaz
görevi geri verecek" dedi. RP Grubu'nun
basına kapalı bölümünde
milletvekillerinden imza toplandı. Daha
önce Yılmaz hükümetine önyargılı
yaklaşmadığını açıklayan Ankara
milletvekili Şaban Karataş'ın da imza
koyduğu metne RP'li Fırat tepki
gösterince, RP Grubu'ndan 154 imza
toplandı. Grupta, imzalann noter onayıyla
mı, Meclis kanalıyla mı iletileceği
tartışıldı. Noterin devreye girmesi
durumunda sorun yaşanacağı görüşü
agırlık kazanınca. toplanan imzalar,
milletvekillerinin imza sirküleri ile
karşılaştınlması için TBMM
Gergin görüşme formaliteydi
Cumhurbaşkanı Denıirel'den hükümeti kurma görevini alan ANAP lideri, DYP li-
deri Çiller'le 20 dakika kadar süren gergin bir görüşme yaptı. Sıkıntüı görünen Çil-
ler'i Yılmaz sakinleştirmeye çahşu. Görüşmeden beklenildiği gibi bir sonuç çıkmadı.
Başkanlığı'na verildi. Grupta Erbakan'ın,
"DYP grubu sağiam duruyor, Yılmaz
güvenoyu alamaz" dediği öğrenildi.
'Siyasette zorbahk olmaz'
Çiller' in, milletvekillerinden tek tek imza
istemesi grupta tepkilere neden oldu.
Bursa Milletvekili An Osman Sönroez'in,
"Bizim tavrunız bilinmiyor mu, bize
güvenilmiyor mu?" diye tepki göstererek
metni imzalamadığı bildirildi. Meme imza
koymayan Demir Berberoğlu, grup
salonunu terk etti. DYP Grup
Başkanvekili Mehmet Gözlükaya, salona
dönmesi için Berberoğlu'nun peşinden
koştu. Berberoğlu. uygulamaya tepkisini
"Ben buna imza atmam. GeMnler de
atbrsınlar. Siyasette zorbahk olmaz"
görüşüyle dile getirdı. DYP'li Sedat
Aloğlu ise, hazırlanan metnin 'Yılmaz'ın
kurduğu' biçiminde kaleme alınmasına
itıraz etti. Aloğlu, "Yılmaz daha hükümeti
kurmadı kL Neden böyle yazüdı?" dedi.
Bağlayıcı grup karannın ardından imzaya
açılan metın şöyle: "Mesut Yılmaz'ın
DYP'siz kurduğu hükümete ret oyu
vereceğuni deklare ederim."
Gûreş ve Saygın korkusu
Gruba katılmayan bazı milletvekillerinin
'vekâietie' metne imza koyduğu
bildirilirken, toplantıda bulunmayan
Doğan Güreş ile Işüav Saygın korku
yarattı. Hayri Kozakçrağhı, iki gün önce
Güreş'le bir görüşme \aptığını
vurgulayarak "Karara imza atacağını
saıuyorum" dıye konuştu. DYP
yönetıçilerinin Saygın'la ilgili çekince
koymalan dikkat çekerken kulislerde
istifa söylentileri yayıldı. DYP grup
toplantısma katılmayarak vekâletle imza
veren milletvekilleri şunlar: Yaman
Törüner, Bahattin YüceU Cevher Cevheri,
Osman Berberoğlu, Ufuk Smlemez.
Metne imza koymayan milletvekilleri ise
şunlar: Detnır Berberoğlu, Esat
Kıratboğlu (toplantıya katılmadı), Doğan
Güreş (katılmadı), Ali Osman Sönmez,
Sedat Edip Bucak (katılmadı ).• Işılay
Saygın (katılmadı), Zeld Ertugay
(katılmadı). Kanal 7 televizyonunun haber
bülteninde sorulan yanıtlayan Çiller,
toplanan imzalann pazartesi günü
Cumhurbaşkanı Demirel'e
gönderileceğıni kaydetti. Çiller,
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le
yaptığı görüşmede Demirel'in kendısine,
"282 mUletveldli arkamızda var demek
milletvekilleri üzerinde ipotek oluştunır.
Kimin nereye oy vereceğini bilemezsiniz,
Hür irade ortaya konmab. Yıhnaz
hükümetine güvenoyu verenler de olabilir"
dediğinı anlattı. Grubuna, "tradeye ipotek
konulmadığını gösterroemiz lazım. Bu,
iradenin tescili olacaktir" diye seslenen
Çiller, RP'nin dışlanmasının 6 milyon
oyun sistemin dışma çekilme tehlikesi
doğuracağını belirtti.
RP ve DYP, bakanlıklann devir tesliminin güvenoyu sonrasma bırakılmasını istiyor
REFAHYOL koltuğa sanhyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP
ile DYP, iktidar sürecini uzatmak
amacıyla bakanlıklann devir
tesliminin hükümetin güvenoyu
almasından sonra yapılması için
anayasaya aykın bir yasal düzenleme
arayışına girdi. RP Grup Başkanvekili
Salih Kapusuz "Bu tip düşüncelerin
var olması değil, parlamentoya
taşınması önemudir" diyerek arayışlan
doğrularken; DSP Trabzon Milletvekili
Hikmet Sami Türk, "Böyle bir
düzenleme anayasaya aykın olur" dedi.
RP ve DYP'li hukukçulann hazırladığı
yasa önerisi taslağının gerekçesinde,
anayasanın "Bakanlar Kurulu'nun
kuruluş ve göreve başlaması" ve
"güvenoyu" başhklı 109. ve 110.
maddelerinin bakanlann ne zaman
göreve başlayacağına ilişkin açık bir
hüküm ıçermediği görüşüne yer
verildi. Hazırlığı yapan
milletvekilleri, bakanlann devir
tesliminin teamüllere göre
yapıldığını, boşluğu giderecek bir yasal
düzenleme gerektiğini savundular.
Kapusuz dün düzenlediği basın
toplantısında, Bakanlar Kurulu
listesinin hazırlanması ve
onaylanmasının kesinlikle söz konusu
olmaması gerektiğini bildirdi. Kapusuz
"Devir teslimle ilgili yeni bir yasal
düzenleme hazırhğı var mı" sorusuna,
"Bu tip düşüncelerin var olması değil,
parlamentoya taşınması önemli. Şu
anda da böyle bir şey söz konusu değil"
yarutıru verdi. Anayasada
cumhurbaşkanmın bu konudaki
yetkisinin açık olduğuna dikkat
çekilirken Hikmet Sami Türk "Böyle
bir düzenleme anayasaya aykırı olur.
Atama, yer değiştirme anlanuna gelir,
devir teslimin olması için güvenoyu
beklenemez" dedi.
R E F A H Y O L ' u n b i r y ı l l ı k i c r a a t ı
ötstanbul Haber Servisi - RE-
FAHYOL yaklaşıkbir yıl süren ik-
tidan döneminde, içte ve dışta
"yolsuziuklan örtme" gayretiyle
tanındı. Yolsuziuklan örterek ha-
yat bulan REFAHYOL, Susurluk
çetesi bağlantılı dokunulmazlık
fezlekelerini rafa kaldırarak yaşa-
mını sürdürmeye çalıştı. Yoğun si-
yasi kadrolaşma, hukuk tanımaz-
lık, yağma, toplumu kutuplaştıran
ve laiklik karşıtı akımlara cesaret
veren uygulamalanyla ülkeyi kısa
zamanda büyük bir bunalımın içi-
ne sürükleyen Erbakan-Çiller or-
taklığı, dış politikada ise yönünü
doğuya çeviren yaklaşımlar ve
skandala dönüşen dış gezileriyle
dikkatleri çekti.
Tüm bu olumsuzluklann
her gün içten içe kemirdiği
REFAHYOL hükümeti, 18
haziran günü tükenişini res-
men ilan etti; bir 10 günlük
yönetme gücü daha olabil-
seydi 28 haziranda 1. yılını
kutlayacaktı.
REFAHYOL, RP ve DYP
kurmaylannın, DYP lideri
Tansu Çilleri Yüce Divan'ın
eşiğine getiren "MaKarbğı,
TEDAŞ ve TOFAŞ" soruş-
turma önergelerinin TB-
MM'de reddedilmesi konu-
sunda anlaşmalan sonucu 28
Haziran 1996 tarihinde ku-
ruldu. Parlamento içi ve par-
lamento dışı muhalefet, hüküme-
tin "ahlak dışı anlaşmalar" sonu-
cu kurulduğu yönünde açıklama-
lar yaptı. Bu görüş, Batı'da yeni
hükümete ilişkin yapılan ilk de-
ğerlendirmelerin de ortak noktası
oldu. O günlerde ABD ve Fran-
sa'da yapılan iki açıklamada şu ifa-
deler yer almıştı:
Alan Masovsky (VVashington
Institute-Türldye uzmanı): Çiller,
Meclis'te 3 yolsuzluk suçlamasıy-
la karşı karşıya. Açıklanmamakla
birlikte, Erbakan'ın, başbakan ol-
ma düşünü gerçekleştirmenin be-
deli olarakÇıller'i bu soruşturma-
lardan kurtaracağı belirtiliyor.
Liberatjongazetesi-Fransa Ör-
tülü ödenektıiikümeti. Koalisyon
ortağı iki lider de Yüce Divan'dan
kurtuldu.
REFAHYOL'un öncelikli icra-
atı, beklendiği gibi Çiller hakkın-
daki soruşturma dosyalannı ka-
patmak oldu. Oysa Çiller'e Yüce
Dıvan yolunu açan soruşturma
önergelerini bizzat koalisyon orta-
ğı RP vermişti. Dosya kapatma,
Çiller'in kuşkulu malvarlığının
araştınlmasıyla ilgili önergenin
RP'li ve DYP'li üyelerin oylanyla
reddedilmesiyle başladı; TEDAŞ
ve TOFAŞ dosyalanntn Meclis'te
kapatılmasıyla sürdü. Buna, TUR-
BAN Genel Müdürlüğü dönemin-
deki trilyonluk yolsuzluk sorustur-
masından Çiller'in milletvekili ya-
parak kurtardığı ÖmerBflgin(Piş-
kin Ömer) hakkındaki dosyanın
rafa kaldınlması eklendi. DYP'nin
sayısal olarak epeyce önde olduğu
dosya kapatma icraatından RP de
nasiplendi; Bosna için toplanan
trilyonlan "cebe indirdiği" iddi-
asıyla halen yargıda bulunan
"Mercümek Dosyası"nın. Meclis
denetimınden geçmesi önlendi.
Susurluk'ta 3 Kasım 1996 günü
meydana gelen trafik kazası, ülke-
nin demokrasi yanlısı çoğunluk
nüfusu tarafından, "Demokratik
Türkiye" için bir şans olarak nite-
lendirildi. Zira kazanm bıraktığı
kanıtlar, devlet mekanizmasım
RP'li Doğan'a savcılık incelemesi
KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet)-RP
K.ahramanmaraş Milletvekili Avni
Doğaa'm, "Darbe yapamazlar ise
onlardan adi ldmse yok" seklındeki
konuşmasını yayımlayan
Elbistan'ın Sesi gazetesi toplahldı.
Savcılık, Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne hakaret edildiği
gerekçesiyle Doğan'ın
konuşmasıyla ilgili inceleme
başlattı.
RP Milletvekili Avni Doğan'ın
BBP Elbistan tlçe Kongresi'nde
yaptığı ve TSK'ye hakaret iceren
konuşması 17 haziran tarihli
Elbistan'ın Sesi gazetesinde
yayımlandı.
Doğan'tn, TSK'yi kastederek,
"Darbe yapamazlar ise onlardan
adi ldmse yok. Bu miUetin sabnnı
taşırmasuılar. Bize silah gösterenkr
unutmasınlar ki o silahı
kendilerinin eüne bu millet v-jrdi"
biçimindeki sözlerinı ihbar kabul
eden Elbistan Cumhuriyet
Savcılıği soruşturma başlattı.
Savcılık, Elbistan Sulh Ceza
Mahkemesi'ne başvurarak,
Doğan'uı sözlermi yayımlayan
gazetenin toplatılmasını
sağiadı.
Cumhuriyet Savcıhğı'nda ikincı
kez ifadesi ahnan Elbistan'ın Sesi
gazetesi sahibi Mehmet Göcer,
"Haberimizde katkı ya da eksik
bDgi yoktur. Konuşmayı aynen
yayınıladık. Konuyla ilgüı video ve
teyp kasetleri eliınizdedir" dedi.
örtmekirli ilişkilerden anndıracak, faili
meçhul cinayetleri aydınlatabile-
cek ve hukuk devleti önündeki
gizli engelleri gösterir nitelıktey-
di:
Uzun yıllardır katliam sanığı
olarak aranan uyuşturucu kaçakçı-
sı Abdullah Çatiı, korucubaşı mil-
letvekili Sedat Bucak ve üst düzey
güvenlik görevlerinde bulunmuş
Emniyet Müdürü Hüseyin Koca-
dağ birlikteliği kanıtlanmış; kaza
yapan otomobilde suikast amaçlı
silahlar, devlet tarafından verilen
sahte yeşil pasaport ve özel silah
taşıma ruhsatı ile bir miktar uyuş-
turucu bulunmuştu. Sonraki gün-
lerde kanıtlar daha da çoğalmış;
Çatlı ile özel tim şefi tbra-
him Şahin ve bazı özel tim
görevlilerinin ilişkisi, fotoğ-
raf ve görüntülerle belgelen-
mişti.
Olayı araştırmak üzere ku-
rulan Meclis Araştırma Ko-
misyonu, çetenin varhğını
kanıtladı. Komisyona bilgi
veren devlet görevlileri ise
çetenin cinayet ve uyuşturu-
cu ticareti dahil pek çok ya-
sadışı olaya kanştığını anlat-
tı. Daha da önemlisi Türkiye
tarihinde ilk kez halk, çete-
nin açığa çıkanlması için
evinden katıldığı "sivil itaat-
sizlik" eylemini gerçekleştir-
dı.
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Şeyh Said Vakfı...
Scheich Said Stiftiung...
Türkçesi Şeytı Said Vakfı...
Vakrf, 27 Eylül 1996 yılında Almanya'nın başken-
ti Bonn'da kurulmuş...
Kurucu üyeler şunlar Ali Homam Ghazi (Baş-
kan), Abdurrahman Durre (Sayman), Adnan Din-
dar (Yazman), Angelika Graf (Alman Parlamento-
su üyesi), Hans Branscheidt, Heinrich Lummer
(Alman Parlamentosu üyesi, eski Berlin Eyaleti Içiş-
leri Senatörü), Chriastoph Monzel (Yayıncı).
Bonn'da 1996 yılında kurulan Şeyh Said Vakfı'nın
yönetim kurulu üyelerinden Heinrich Lummer'i Türk
kamuoyu iki yıl önce Abdullah Öcalan'layaptığı iki-
li görüşmelerden tanıyor...
Şu anda Almanya Federal Parlamentosu'nda Dış
llişkiler Komisyonu üyesi olan Lummer hakkında ki-
mi iddialann olduğu biliniyor.
Bunlardan en önemlisi Lummer'in uluslararası
gizli servislerle yoğun ilişki içinde olduğu yolunda-
dır...
Acaba Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın ama-
cı nedir?
Elimizdeki belgeye göre vakfın yapacağı işler şöy-
le sıralanmıştır: 1 - Islam, Hıristiyan ve Yahudi cema-
atleri arasında güven, anlayış ve toleransın geliş-
mesını sağlamak. 2- Almanya'da yaşayan tüm
Müslümanlar için dini, sosyal ve kürtürel hizmet-
ler sağlamak. Bu kapsama, dini nikâh, kutsal ülke-
lere gezi de girmektedir. 3- Daha yoğun bir enfor-
masyon akışı sağlayarak Kürt halkının kendi için-
de, Kürt halkıyla Alman ve Avrupalı halklar arasın-
da diyaloğu geliştirmek. 4- Parasal, tıbbi ve sosyal
olarak Kürdistan'dakı savaş kurbanlanna, yer
sarsıntısı, sel gibi doğal felaketlerden zarar gören-
lere destek sağlamak ve bu ailelerin çocuklannın
eğitimiyle ilgilenmek. 5- Almanya'da yaşayan Kürt-
lerin yaşam standardının yükselmesi için çaba har-
camak, onlann moral ve dini eğitimleriyle ilgilen-
mek. Bu amaçla sosyal ve kürtürel organizasyonla-
ra girmek, sportif faaliyetler düzenlemek, Kürt ço-
cuİclan ve gençleri için gençlik örgütleri kurmak. 6-
Enformasyon akışı ve eğitim için kitap, gazete, film
ve video gibi araçlan kullanmanın yanı sıra, elekt-
ronik medyanın da kullanılmasını sağlamak. Uz-
manlann gözetiminde seminer, konferans ve tartış-
malar düzenlemek.
•••
Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın adresi şöy-
le:
"Bonn, Gebrûder Wright Strasse 59"
Vakrf, üyelerinden her ay 20 mark bağış alıyor...
Şimdi Şeyh Said kimdir, bilmeyenler için anım-
satalım:
Şeyh Said, 1925 yılında Diyarbakır'ın Piran Kö-
yü'nde Kürt isyanını başlatmıştır.
Halkı, Islam dini adına ayaklanmaya çağıran Şeyh
Said, Mistan ve Botan aşiretlerinın desteğini ala-
rak Genç-Çapakçur üzerinden Diyarbakır'a yürü-
müştür.
Daha sonra ordu biriikleri isyancılann üzerine yü-
rümüş, Şeyh Said, Çarpuh Köprüsü'nde ele geçi-
rilmiştir...
Şeyh Said, Diyarbakır'daki 'Şark Istiklal Mahke-
mes/'nin karan ile 28 isyancıyla birlikte idam edil-
miştir...
Işte Almanya'da kurulan Şeyh Said Vakfı bu ne-
denle çok önemlidir. Aralannda Federal Parlamen-
to üyelerinin de bulunduğu bir vakfın Almanya'da
yaşama geçmesi düşündürücüdür...
Şeyh Said, Güneydoğuda 'Islam dini' adına Kürt
isyanını 1925'te başlattı, 1996 yılında ise Alman-
ya'da Şeyh Said Vakfı kuruldu.
Neydi vakfın amaçlan?
Kürtlerin yaşam düzeylerini yükseltmek, Güney-
doğu'daki savaş kurbanlanna destek sağlamak,
Müslümanlar için dini, kürtürel, sosyal hizmet ver-
mek!..
Bu laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne yö-
nelik yeni bir tezgâh değil mi?
•••
Cumhuriyetin ilan edilip halifeliğin kaldınlmasın-
dan iki yıl sonra başlayan Şeyh Said isyanı, bir 'kar-
şıdevrim' hareketiydi. Nakşıbendi olan Şeyh Said'in
amacı cumhuriyeti yıkmaktı.
15 Şubat 1925 Pazar günü Piran'da patlayan si-
lahlar 'Şeyh Said /syan/'nın işareti oldu...
1997 Türkiyesi'nde durum nedir?
Almanya'nın başkenti Bonn'da kurulan Şeyh Sa-
id Vakfı; laik, demokratik cumhuriyetin içeriden ve
dışandan nasıl kuşatmayaalındığının göstergesidir.
Bunun için kendilerini 'demokrat' sanan kimi zi-
bidilerin ne olup bittiğini göımeleri gerekir.
Din bezirgânlannın Güneydoğu'da Hizbullah ve
Islami Hareket gibi yasadışı 'şeriatçı örgütler'\e
olan ilişkilerinin boyutunu düşünürsek, hesaplannın
nereye yönelik olduğunu saptayabiliriz...
Elbet iş işten geçmeden...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
Email: Hikmet .Cetinkaya (a PlaneLcom.TR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
'Asiltürk'e çift
görev yasaya aykın'
ALPERBAUJ
ANKAR.4-RP, Siyasi
Partiler Yasası'na (SPY)
aykın uygulamalanyla
yine yargının uyansına
hedef oldu. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı. parti yöneticilerinin
aynı anda 2 görev alama-
yacağını belirterek,
RP'nin genel sekreterliği
ve grup başkanvekilliği
görevlerini birlikte yürü-
ten Oğuzhan Asiltürk'ün
30 gün içinde bir göre-
vinden ahnmasını istedi.
CHP Muğla Milletve-
kili Zeld Çakıroğlu. 1 ay
önce Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığf na baş-
vurarak, Asiltürk'ün ge-
nel sekreterlik ve grup
başkanvekilliği görevle-
rini bir arada yürüttüğü-
nüanımsattı.
Asiltürk'ün her iki gö-
revi bir arada yürütmesi-
nin Siyasi Partiler Yasa-
sı'nın 32. maddesine ay-
kın olduğunu belirten
Çakıroğlu, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı 'nın gerekli işlemleri
yapması için suç duyuru-
sunda bulundu.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, Çakıroğ-
lu'nun baş\ıırusu üzeri-
ne, TBMM Başkanlı-
ğı'ndan Asiltürk'ün RP
Meclis Grubu'ndaki gö-
revinin bildirilmesini is-
tedı. Başsavcılığagönde-
rilen yanıtta, tutanaklar-
da yapılan inceleme so-
nunda, Asiltürk'ün
RP'nin TBMM Grup
Başkanvekili olduğu
kaydedildi. Bu bilgi üze-
rine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca RP Ge-
nel Merkezı'ne gönderi-
len yazıda. Asiltürk'ün
yasaya aykın konumu-
nun giderilmesi uyansın-
dabulunuldu. RP'ye. ya-
sadışı işlemin düzeltil-
mesı için 30 gün süre ve-
rildi.