Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
13
İnce ayar
Posta İşletmeleri
Genel Müdürlüğü'nde
maaşlara "skala
ayariaması" adı
altında yüzde 15 zam
yapıldı. Ancak, ayarda
bir ayarsızlık olduğu
bordrolar gelince
anlaşıldı; memurtann
yüzde 1, şef ve
amirlerin yüzde 14
zam aldığı görüldü...
Personel arasındaki
ücret dengesizliğini
daha da arttıran bu
"ince ayar"ın
Posta'daki memurlan
istifa ettirip
özelleştirmenin yolunu
açmak için yapıldığı
sanılıyor.
Siyanür
Halkın tepkisine
karşın
Bergama'da
siyanürie altın
aramak isteyen
Eurogold şirketi,
propaganda amacıyla
Izmir'de yayımlanan
aylık bir yerel "çevre"
gazetesi "Toprak
Ana"ya kendisi için
özel sayı hazıriattı.
"Çevreci" gazetenin
ilgilileri, bu işi para
için yapmadıklannı
söylerken TEMA
Vakfı'nın ilanlanm
kullanmalan da dikkati
çekti. TEMA Vakfı
yöneticileri ise böyle
bir propagandadan
haberleri olmadığını
belirterek,
"Siyanürcülerin değil
halkın yanındayız"
dediler.
Irttemet: http: / / www.planet.com.tr / Xn Etektronflc posta: Deniz^om©ptanetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Koltuk aidince Erbakan'ın
sakallı koruması kaçmış...
"Hoca'nın koltuk altına
saklanmıstır!"
Milli mutabakat hükümeti mi?
B
ugünü anlamak için geçmişi anımsamak-
ta yarar var. Öyle uzun yıllar öncesine de-
ğil, 1990'ların hemen başına dönelim. Yi-
ne bir bunalım ortamında iktidarda yıpran-
mış ANAP'tan muhalefetteki DYP'ye "milli mutaba-
kat hükümeti" önerisi yapılmıştı. Süleyman Demi-
rel DYP'nin başındaydı:
"Niye bir milli mutabakat hükümeti? Böyle bir hü-
kümet, aslında hiçbir şeyi halledemeyen bu hükü-
met kadar bile müessir olamaz."
Demirel'in, ANAP'a bakışı alaycıydı:
"Her gün hakkında hikâyeler uydurulan bir hükü-
met. Böyle bir hükümet dünyanın hiçbir yerinde yok.
Alaya alınan, takazaya alınan bir hükümet, halkın di-
linde, halkın nazannda itiban düşmüştür."
Hükümetin değişmesini öneriyordu:
"Her zaman söylerim, siyasi iktidar şapka gibidir.
Devlet baş gibidir. İktidar eskimişse, şapka eski-
miştir. Değiştirirsiniz. Siyasi iktidar şapkanın eskidi-
ğini fark etmediyse işte o zaman baş eskir. Devleti
eskitmeden şapkayı değiştirmek gerekir."
Hemen seçim istiyor, kötü bir tablo çiziyordu:
"Türkiye kan kaybetmektedir, zaman kaybetmek-
tedir. Bir an önce millete gidilmelidir. Halk fukara-
laşmış, sosyal devletten eser kalmamış, menfaat-
çilik, fırsatçılık, himayecilik siyasetin içine sokul-
muş."
Tehlike sinyallerinden söz ediyordu:
"Fukara halkın günlük ekmeğini ihtiyaç maddele-
rini tedarik etmek durumunda bulunan halkın, dev-
let karşısında risk edeceği çok şeyi yoktur. Bıçak ke-
miğe dayanmadan halk devletten kopacaktır."
Tek başına iktidar istiyor ama seçim sonrası ko-
alisyon kapısını da açık tutuyordu:
'Koalisyon keşke olmasa, ama koalisyon olmasın
diye böyle bir idareye razı olmak da çok yanlış. Böy-
le bir idare bana göre en kötüsü. Koalisyon Türki-
ye'nin işini çözemiyorsa, o koalisyon çabuk çöker,
yenisi kurulur. Ben koalisyonları savunmuyorum,
koalisyonlar iyidir de demiyorum."
ANAP'ın "milli mutabakat hükümeti"ni elinin ter-
siyle iten Demirel, bir yıl sonra amacına ulaştı; ikti-
dara geldi ancak koalisyon kurmak durumunda kal-
dı.
Vaatleri için vade istedi...
Sonra da siyaset meydanlarında verdiği vaatleri
yerine getirmeden bu dünyadaki vadesini tamam-
layan Turgut Özal'ın yerine Çankaya'ya çıktı.
Demirel şimdi bunalım çözücü...
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Münferit hadiselere yetkili kurullar
Ankara Büro'dan arkadaşımız Can
Gazalcı, siyasi edebiyattaki bazı klişe
lafların anlamını araştırdı...
Münferit hadiseler: Saklan-
ması olanaksız, açığa çıkmış
olaylardır. Ortaya dökülen kir-
li ilişkilerin. iktidarla hiçbir
bağlantısının bulunmadığını
belirtmek için kullanılır. Zaman zaman,
devlet adına iş yaptığını söyleyen ve her
fırsatta vatanseverliğini hatırlatan çev-
relerce de kullanıldığı görülür.
Yetkili kurullar: Bir sorun karşısında
ne yapılması gerektiğine karar verile-
mediği anlarda kullanılır. Genellikle, par-
tilerin üst düzey yöneticilerince "Konu-
yu partinin yetkili kurullarında görüş-
tükten sonra..." şeklinde söylenir. Bu-
nun iki anlamı vardır; ya genel başkan
daha ne yapılacağına karar verememiş-
tir ya da açıklamayı yapan yetkili genel
başkanla arasını bozacak bir şey söy-
leme riskini göze alamamıştır.
Bir kısım medya: iktidardakilerin
yanlışlarını sergileyen bütün basın ku-
ruluşlan için kullanılır. Basında yer alan
iddialara karşı tutarlı yanıtlar vermek ye-
rine, iddiaların hepsinin bir kısım med-
yanın uydurması olduğunu söylemek
yeterlidir.
Halkın yüzde 99'u: Laıklik
ilkesini çiğnemek için üretil-
miştir. Uzun yıllardır başanyla
kullanılmaktadır. Din adına gi-
rişilen her hareketin temel çıkış
noktasıdır.
PALAS PANDIRAS Sayısal Loto'nun hasılatı düşüyormuş... Normaldir;
çünkü şu sıralaren büyük ikramiyeyi "Siyasal Loto" veriyor...
MüfitBozact
AYDINLANMA ATEŞİ
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Solda güçbirliği için
Istanbul Cumok
görüşmelere başladı
tstanbul Cumok. Sivil Toplum
Kuruluşları Birliği'ne 'solda
güçbirliği' konusunda destck
verirken kendi bünyesinde
oluşturduğu bir komiteyle
Kadıköy ilçesi CHP-DSP-ÖDP
ve tP ile görüşme karan aldı.
tstanbul Cumok
Oya Özgüven bildiriyor:
"Yaz boyunca yapacağımız
etkinlikler ve eylemler gündemli
toplantımızda;
1)STK ile birlikte solda
güçbirliği için baskı
oluşturulması, bu bağlamda her
partinin kendi çizgisini koruyup,
ortak paydalan vurgulayacak bir
senteze ulaşılmasına katkıda
bulunmak üzere Kadıköy ilçesi
CHP- DSP-ÖDP-tP ile Cumok
olarak ön görüşmeler yapmak
üzere komiteler oluşturulmasına
karar verildi. Bu komitelerde
görev almak isteyenler; Nurten
Gençalp, Ülkü Ozkaya. Alper
Akgün, Oya Özgüven, Fatoş
Bilir, Aysel Geyran. Birsen
Kütan ve Arzu An Demirkaya
kendi aralarında toplanarak bir
program oluşturup partileri
ziyaret edecekler.
2) 13Haziran 1997günkü
gazetenin 2. sayfasında
yayımlanan Doğan Kuban'ın
'Sayın Ecevit'in Kapısı' başlıklı
yazısının altını tüm Cumok'lann
imzalayarak Sayın Ecevit'e
fakslaması ve bu hususta önce
Doğan Kuban'dan izin alınması
kararlaştınldı.
3)Seçim sistemi, partiler yasası,
seçmen kütükleri ve demokrat sol
oylara sahip çıkmak amacıyla
sandık müşahitliği gibi konular
tartışıldı ve 26 haziran saat
19.30'da aynı gûndemle Aysel
Geyran başkanlığında
toplanılmasına karar verildi."
İzmir / Karşıyaka Cumok
"Cahit Kiilebi. artık, yalnızca
anılanmızda var. O
duyarlılığımızın harcını
oluşturanlardan biriydi. Büyük
şairi, aydınlık ve güzel
Türkiye'nin gelecek kuşaklan da
tanıyıp sevecektir. Başımız
sağolsun. 50 kişilik bir grupla
Kemalpaşa yöresine piknik
hazırlığındayız. Toplantımız 26
haziran saat 18. 30'da Ege Sanat
Merkezi'nde."
Trabzon-Rize Cumok
Celalettin Çifti bildiriyor:
"1) 22 haziran sezon sonu
yemekli buluşmamizı 70 kişi ile
yaptık. Şiir-söyleşi-müzik ve
horon ile coşarak geç saatlere
•kadar birlikte olduk.
Aynı zamanda birer Cumok olan
Rize ve Sürmene ADD'lerin yanı
sıra dört yeni katılım bizleri çok
mutlu etti. Birlikte gelecek
sezonun çalışmalannı da
• planladık.
'2) Bu yılki 'Büyük Bahar
Pikniği'ni geciken yaz nedeniyle
29 haziranda geçen yıl
gerçekleştirdiğimiz Sürmene
Koyun Yatağı piknik alanında
yapıyoruz. Saat 10.00'dada
Trabzon Belediyesi önünden,
10.30'da da Sürmene Orman
Işletmesi önünde buluşarak
topluca yola çıkacağız. Ve tabii
önce geçen yıl diktiğimiz
fidanlanmızla buluşacağız.
(Cumhuriyet Ormanı-1)
Arabası olmayan dostlar için
Midibüs temin ediyoruz. Yalnız
herkes kendi piknik sepetini
getirecek. Her zaman olduğu gibi
sadece Cumok"lar değil; kendini
Cumhuriyet'e yakın duyumsayan
herkcsin katılımını bekliyoruz.
Bu etkinliklerimiz.
aydınlarımızın buluşması ve
tanışmasına zemin hazırlama
olayıdır. Bu nedenle katılımın
yüksek tutulması için tüm
Cumok'lann özel çabasını
bekliyoruz"
Tokat CUMOK
Yusuf Işık bildiriyor:
"26 haziran Atatürk'ün Tokat'a
geliş yıldönümü. Bu nedenle
Tokat Valiliği ve ADD'nin
düzenlediği program
çerçevesinde. Tokat Özel İdare
Müdürlüğü'nde Prof. Dr. Halil
Çivi'nin 'Atatürk. Laiklik ve
Çağdaşlaşma' konulu konferans
saat 16. 00'da yapılacak. Saat
18.00'de valiliğjn düzenlediği
geleneksel yürüyüş, saat 20.00'de
ise ADD'nin düzenlediği Gıj Gıj
Restorandaki yemeğe Tokat ve
civanndaki tüm Cumok'ları ve
Atatürkçü'leri bekliyoruz."
İstanbul Cumok /
Kûltûr ve Sanat Kolu
Mine Şengezer bildiriyor:
"Bodrum kalesinin şer güçlerce
fethedilmesine karşı çıkan
Bodrum Belediye Başkanı
Tuğrul Acar başkanlığındaki
yurttaş inisiyatifini destekliyor
ve halkımızdaki bu çağdaş
duyarlılığı alkışlıyoruz. Şapelin
ve içindeki Roma Batığf nın
bizim olduğu gibi bütün dünya
insanlarının da ortak olduğu bir
kültür birikiminin parçası
olduğuna inanıyoruz. Nemrut
Dağı'ndaki tarihi eserlere gâvur
kalıntılan diyerek onlan yok
etmeye yönelik çarpık düşünceye
bir çift sözümüz var: onlar.
gelecek nesillere emaneten bizde.
onlan anlamak ve gizini çözmeye
çalışırsak bir sevgi sürecinin
başlayacağını biliyoruz. Dünyayı
sevelim. bu nefret niye...
28 haziranda Caddebostan Kültür
Merkezi'nde saat 20.30'da
anlatılı müzik etkinliklerimizin
sonuncusunda Evin İlyasoğlu
çağdaş Türk müziğini
örneklenyle dinleterek anlatıyor.
Klasik gitar etkinliğimizdeki
seçkin CUMOK'ları aramızda
görmek dileğimiz. Sunu: Arzu
An Demirkaya. 29 haziran saat
13.00'de Kadıköy Halk Egitim
Merkezi Tiyatro Salonu'nda
sanat kolu arkadaşlanmız Fügen
Kıvılcımer. Erol Bilgin ve
Atalay Yılmaz kurs sonu
oyunlan 'Tiyatronu Serüveni'ni
doğaçlama ile sergiliyorlar."
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMtH POROY
bU MEMLEKFTM H4Lİ ?
/
/
^0;
MIRMIRLAR VĞUR DURAK
SENJ!.. TA -TA Ge&ER y HAKıKM&E-
N>İN\. EUE/ HE!
BÖTÜM
UARA BAKfiM-.
$İ1>DET»Kİ
Az OUDU6Ü K A N A L
NE &ÎZİM SoK>\glN KA
TARİHTE BUGÜN MIIMTAZ ARIKAS 25 Haziran
* KAPTAN-IDBRYA KIUC ALİ PAŞA'NIN ÖLUMÜ..
/5g? 'tff 8UGÜN, ÜNLÜ OSMANLI KAP7HN-I OEeyASI KfLfÇALİ PAŞA ÖLMÛf-
TÛ. GÖS7-E&&G/ ÇEfrrZ./ MEA&UKlA/ZDAN SONKA CSZAYİG BEY-
Leeeey/ OLMUŞ, KAPTAN-( oeeyA MÜEZZİH2AÛE ALJ P*ŞA 'N/N
-"~"-0e KATTLOIĞI İHeSAHTt SAISAÇ/ SOUUHPA YENİLEN <X-
MANU DOHANA4ASININ ÖNEMLİ BİR KiSMIMt KUf>7*RA -
GAK PAûffAHJT. SELİM'İM DİKKATİMİ ÇGKMİfrİ. PAHA SON_
RAj KAP7XN-I DEGMLfĞt OK/A Ve&SU ÎT-SELİMj APl-
Nl DA ULUÇALİ 'Û£A/ KILIÇ AU '>"£" DEĞİÇTİ&MİŞ7İ.
KIUÇ ALİ PAŞA ZAMANINDA,AKOEHİZ-'iN EG£MEM-
Lİ6İ H£P OSMAMLI DONANMASl'hlA BASll /VfÜifffTT.
-I KILIÇ ALİ fHŞA'A/fN ÖLÜMÜfiJÜ, 7X&HÇj S'ELANİkuJ
EFEHPİ ŞöyLS ANLATIYOtS: yAff OCKSW OL-
|?T^\j PU6Ü HALDE
==ss Aft/efr PEertz mvs/yESfNi &NiEM£yip B/'R
:- CÜM&ÜfE BAÇIAYINCA,ffUHUS£D€NÎNP0J AHİZ6TB UÇ7U. *
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Dilimizin Ustasıydı
Dilimizin ustalanndan Cahit Külebi'yi yitirdik. Bir
olgun meyve dalından düştü. Şiirimizin öyküsüy-
dü şair, dizeleri dizerken öykü yazar gibiydi.
ilk şiirini okurken bir öyküye başlamış gibiydim:
"Kamyonlar kavun taşır"ö\.
Kamyonlar neden kavun taşırdı?
Bilmem. '
Şiirimizin belirgin vadisinde ilk parlamaya başla-
yan şairler, daha ilk dizelerde kendilerini göstermiş-
lerdir. Kendilerine özgü davranışları vardır.
Alalım "Hikâye" şiirini; hem şiir, hem hikâye:
Senin dudaklann pembe
Ellerin beyaz
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçlan yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz.
Benim doğduğum köylerde
Buğday tahalan yoktu
Dağıt saçlannı bebek
Savur biraz.
Bundan sonra bu özlem sürer gider..
Titizlikle bakacak olursak cumhuriyetten sonra
gelen şairler "Aydınlar, devrim " içinde yer almışlar-
dır. Bakın bu şairlere, birer devrim çiçeğidir.
• Yaşam ortağı ortamda filizlenmiştir.
Bu şairler arasında zaman zaman şaşıranlar ol-
muşsa da düzlüğe çabuk çıkmışlardır.
Külebi, bir köy çocuğudur. 1917'de Çeltekkö-
yü'nde doğmuştur.
Edebiyatla gözünü açmıştır.
Sıvas Lisesi'ni, yükseköğretmen okulu öğrenci-
si olarak Edebiyat Fakültesi'ni bitirmiş, öğretmen-
lik yapmış; uğraşında kültür müsteşariığına kadar
yükselmiştir.
Türk Dil Kurumu Yasası, 12 Eylül'de degiştirilip
kurumun mallanna el konunca kuruma genel sek-
reter olarak el koymuştur.
Cahit Külebi, son aylarda hasta yatıyor, neredey-
se ölümü bekliyordu.
Mustafa Ekmekçi'nin acı ölümünden sonra biz
birtjirimize, "Cahit'ten nehaber" diye sorarolmuş-
tuk. Sonunda acı haber gelip çattı.
Cahit Külebi, Gebeci Konservatuvan'nda öğret-
menlik etmiştir. Cebeci Köprüsü için yazdığı şiiri:
Cebeci Köprüsü'nün üstû
Kannca yuvasına benziyor
Hamallar, körier, topallar
Oturmuş nasibini bekliyor
Cebeci Köprüsü yüksek
Altından tren geçiyor
Ya benim aklımdan neler geçiyor
Kimse bilmiyor.
Cahit Külebi'nin Paris şiiri de şöyle: Eskiler der-
ler ki Paris'i görmeyen şair sayılır mı?
Işıkiar kadehlerde
fçilmeyi bekler kapkara
Su katılmamış rakı gibi duman
Çöker mi üstelik sokaklara
Şöyle bağlıyor:
Kalıcı değiliz şu dünyada
Düşünmek acı..
Dilimizin büyük ustalanndan birini daha yitirdik:
Ne acı!
BULMACA SEDAT YAŞAYAS
SOLDAN SAĞA:
1/ Özellikle
Trakya yöresin-
de yetiştirilen,
sulu ve hoş ko-
kulu kavun cin- 3
si. II tşsiz, ay- A
lak... Deriden
sızan sıvı. 3/
Ahmet Ra-
sim'in, çocuk-
luk ve okul anı-
lannı içeren ya-
pıtı... Bir nota. 8
4/ Karakter... g
Aruz ölçüsün-
de, kısa okunması gere-
ken bir heceyi kalıba
uydurmak için uzatma.
5/Türkhalkmüziğinde,
bağlama ailesinden çal- 3
gılann en küçük boylu- 4
su... Yabancı. 6/ Kuru
soğuk... "Çok yuva
bekledım cücük çıkma-
dı / — yuva beklemiş
yozkuşadöndüm" ((Pir
SultanAbdal).7/Birtür
erkek deve... Bit, tahta-
kurusu gibi asalak böceklerin yumurtası. 8/ Iran'ın pla-
ka işareti... Üstü kapalı pazar yeri... Yiğit. 9/ Labada da
denilen ve yapraklan sebze olarak kullanılan bitki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Seyrek taneli, kalın ka-
buklu ve büyük taneli bir üzüm cinsi. 2/ Halk dilinde seb-
ze bahçesine verilen ad... Bir bölgenin belli bir yer ve çev-
resini kapsayan sınırlı bölümü. 3/ Üstünde ölü yıkanan
kerevet. 4/ Bir etkinliğın geçici olarak durdurulduğu sü-
re... lyi, güzel... Asaf Halet Çelebi'nin bir şiir kitabı. 5/
İslam inancına göre, ölüleri mezannda sorguya çekecek
olan iki melekten biri... Tabut. 6/ Birparçanın sevimli ve
cana yakın çalınacağını belirten müzik terimi. 7/ Birgı-
damaddesi... Müstahkem yer. 8/Kent dışında. baştaeği-
tim olmak üzere özel arnaçlar için kurulan yerleşme bi-
rimleri; kampus. 9/ Gerçek... Bir işi yaptırabilme gücü.
ANTALYA 2. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1995/34 E.
1996/835 K.
Davacı Salim Güllüpınar vekili Av. Osman Üner ile
davalılar tbrahim Beypınar vd. vekili Av. Hatice Beypı-
nar arasındaki izale-i şuyu davasının duruşması sonun-
da: Dava konusu Antalya Duraliler köyü 4251 ada I
parselde kayıtlı taşınmazın izalei şüyu davasında taşın-
mazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş
olup, davalılardan Ethem Demir'e çıkartılan tebliğ (ka-
rar tebliği) bila tebliğ iade olunmuştur. Taraflann kanu-
ni sürede temyiz etmedikleri takdirde kararın kesinle-
şeceği karar tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu-
nur. 30.5.1997
Basın: 27201