23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 İnce ayar Posta İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde maaşlara "skala ayariaması" adı altında yüzde 15 zam yapıldı. Ancak, ayarda bir ayarsızlık olduğu bordrolar gelince anlaşıldı; memurtann yüzde 1, şef ve amirlerin yüzde 14 zam aldığı görüldü... Personel arasındaki ücret dengesizliğini daha da arttıran bu "ince ayar"ın Posta'daki memurlan istifa ettirip özelleştirmenin yolunu açmak için yapıldığı sanılıyor. Siyanür Halkın tepkisine karşın Bergama'da siyanürie altın aramak isteyen Eurogold şirketi, propaganda amacıyla Izmir'de yayımlanan aylık bir yerel "çevre" gazetesi "Toprak Ana"ya kendisi için özel sayı hazıriattı. "Çevreci" gazetenin ilgilileri, bu işi para için yapmadıklannı söylerken TEMA Vakfı'nın ilanlanm kullanmalan da dikkati çekti. TEMA Vakfı yöneticileri ise böyle bir propagandadan haberleri olmadığını belirterek, "Siyanürcülerin değil halkın yanındayız" dediler. Irttemet: http: / / www.planet.com.tr / Xn Etektronflc posta: Deniz^om©ptanetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Koltuk aidince Erbakan'ın sakallı koruması kaçmış... "Hoca'nın koltuk altına saklanmıstır!" Milli mutabakat hükümeti mi? B ugünü anlamak için geçmişi anımsamak- ta yarar var. Öyle uzun yıllar öncesine de- ğil, 1990'ların hemen başına dönelim. Yi- ne bir bunalım ortamında iktidarda yıpran- mış ANAP'tan muhalefetteki DYP'ye "milli mutaba- kat hükümeti" önerisi yapılmıştı. Süleyman Demi- rel DYP'nin başındaydı: "Niye bir milli mutabakat hükümeti? Böyle bir hü- kümet, aslında hiçbir şeyi halledemeyen bu hükü- met kadar bile müessir olamaz." Demirel'in, ANAP'a bakışı alaycıydı: "Her gün hakkında hikâyeler uydurulan bir hükü- met. Böyle bir hükümet dünyanın hiçbir yerinde yok. Alaya alınan, takazaya alınan bir hükümet, halkın di- linde, halkın nazannda itiban düşmüştür." Hükümetin değişmesini öneriyordu: "Her zaman söylerim, siyasi iktidar şapka gibidir. Devlet baş gibidir. İktidar eskimişse, şapka eski- miştir. Değiştirirsiniz. Siyasi iktidar şapkanın eskidi- ğini fark etmediyse işte o zaman baş eskir. Devleti eskitmeden şapkayı değiştirmek gerekir." Hemen seçim istiyor, kötü bir tablo çiziyordu: "Türkiye kan kaybetmektedir, zaman kaybetmek- tedir. Bir an önce millete gidilmelidir. Halk fukara- laşmış, sosyal devletten eser kalmamış, menfaat- çilik, fırsatçılık, himayecilik siyasetin içine sokul- muş." Tehlike sinyallerinden söz ediyordu: "Fukara halkın günlük ekmeğini ihtiyaç maddele- rini tedarik etmek durumunda bulunan halkın, dev- let karşısında risk edeceği çok şeyi yoktur. Bıçak ke- miğe dayanmadan halk devletten kopacaktır." Tek başına iktidar istiyor ama seçim sonrası ko- alisyon kapısını da açık tutuyordu: 'Koalisyon keşke olmasa, ama koalisyon olmasın diye böyle bir idareye razı olmak da çok yanlış. Böy- le bir idare bana göre en kötüsü. Koalisyon Türki- ye'nin işini çözemiyorsa, o koalisyon çabuk çöker, yenisi kurulur. Ben koalisyonları savunmuyorum, koalisyonlar iyidir de demiyorum." ANAP'ın "milli mutabakat hükümeti"ni elinin ter- siyle iten Demirel, bir yıl sonra amacına ulaştı; ikti- dara geldi ancak koalisyon kurmak durumunda kal- dı. Vaatleri için vade istedi... Sonra da siyaset meydanlarında verdiği vaatleri yerine getirmeden bu dünyadaki vadesini tamam- layan Turgut Özal'ın yerine Çankaya'ya çıktı. Demirel şimdi bunalım çözücü... SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Münferit hadiselere yetkili kurullar Ankara Büro'dan arkadaşımız Can Gazalcı, siyasi edebiyattaki bazı klişe lafların anlamını araştırdı... Münferit hadiseler: Saklan- ması olanaksız, açığa çıkmış olaylardır. Ortaya dökülen kir- li ilişkilerin. iktidarla hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirtmek için kullanılır. Zaman zaman, devlet adına iş yaptığını söyleyen ve her fırsatta vatanseverliğini hatırlatan çev- relerce de kullanıldığı görülür. Yetkili kurullar: Bir sorun karşısında ne yapılması gerektiğine karar verile- mediği anlarda kullanılır. Genellikle, par- tilerin üst düzey yöneticilerince "Konu- yu partinin yetkili kurullarında görüş- tükten sonra..." şeklinde söylenir. Bu- nun iki anlamı vardır; ya genel başkan daha ne yapılacağına karar verememiş- tir ya da açıklamayı yapan yetkili genel başkanla arasını bozacak bir şey söy- leme riskini göze alamamıştır. Bir kısım medya: iktidardakilerin yanlışlarını sergileyen bütün basın ku- ruluşlan için kullanılır. Basında yer alan iddialara karşı tutarlı yanıtlar vermek ye- rine, iddiaların hepsinin bir kısım med- yanın uydurması olduğunu söylemek yeterlidir. Halkın yüzde 99'u: Laıklik ilkesini çiğnemek için üretil- miştir. Uzun yıllardır başanyla kullanılmaktadır. Din adına gi- rişilen her hareketin temel çıkış noktasıdır. PALAS PANDIRAS Sayısal Loto'nun hasılatı düşüyormuş... Normaldir; çünkü şu sıralaren büyük ikramiyeyi "Siyasal Loto" veriyor... MüfitBozact AYDINLANMA ATEŞİ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Solda güçbirliği için Istanbul Cumok görüşmelere başladı tstanbul Cumok. Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'ne 'solda güçbirliği' konusunda destck verirken kendi bünyesinde oluşturduğu bir komiteyle Kadıköy ilçesi CHP-DSP-ÖDP ve tP ile görüşme karan aldı. tstanbul Cumok Oya Özgüven bildiriyor: "Yaz boyunca yapacağımız etkinlikler ve eylemler gündemli toplantımızda; 1)STK ile birlikte solda güçbirliği için baskı oluşturulması, bu bağlamda her partinin kendi çizgisini koruyup, ortak paydalan vurgulayacak bir senteze ulaşılmasına katkıda bulunmak üzere Kadıköy ilçesi CHP- DSP-ÖDP-tP ile Cumok olarak ön görüşmeler yapmak üzere komiteler oluşturulmasına karar verildi. Bu komitelerde görev almak isteyenler; Nurten Gençalp, Ülkü Ozkaya. Alper Akgün, Oya Özgüven, Fatoş Bilir, Aysel Geyran. Birsen Kütan ve Arzu An Demirkaya kendi aralarında toplanarak bir program oluşturup partileri ziyaret edecekler. 2) 13Haziran 1997günkü gazetenin 2. sayfasında yayımlanan Doğan Kuban'ın 'Sayın Ecevit'in Kapısı' başlıklı yazısının altını tüm Cumok'lann imzalayarak Sayın Ecevit'e fakslaması ve bu hususta önce Doğan Kuban'dan izin alınması kararlaştınldı. 3)Seçim sistemi, partiler yasası, seçmen kütükleri ve demokrat sol oylara sahip çıkmak amacıyla sandık müşahitliği gibi konular tartışıldı ve 26 haziran saat 19.30'da aynı gûndemle Aysel Geyran başkanlığında toplanılmasına karar verildi." İzmir / Karşıyaka Cumok "Cahit Kiilebi. artık, yalnızca anılanmızda var. O duyarlılığımızın harcını oluşturanlardan biriydi. Büyük şairi, aydınlık ve güzel Türkiye'nin gelecek kuşaklan da tanıyıp sevecektir. Başımız sağolsun. 50 kişilik bir grupla Kemalpaşa yöresine piknik hazırlığındayız. Toplantımız 26 haziran saat 18. 30'da Ege Sanat Merkezi'nde." Trabzon-Rize Cumok Celalettin Çifti bildiriyor: "1) 22 haziran sezon sonu yemekli buluşmamizı 70 kişi ile yaptık. Şiir-söyleşi-müzik ve horon ile coşarak geç saatlere •kadar birlikte olduk. Aynı zamanda birer Cumok olan Rize ve Sürmene ADD'lerin yanı sıra dört yeni katılım bizleri çok mutlu etti. Birlikte gelecek sezonun çalışmalannı da • planladık. '2) Bu yılki 'Büyük Bahar Pikniği'ni geciken yaz nedeniyle 29 haziranda geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Sürmene Koyun Yatağı piknik alanında yapıyoruz. Saat 10.00'dada Trabzon Belediyesi önünden, 10.30'da da Sürmene Orman Işletmesi önünde buluşarak topluca yola çıkacağız. Ve tabii önce geçen yıl diktiğimiz fidanlanmızla buluşacağız. (Cumhuriyet Ormanı-1) Arabası olmayan dostlar için Midibüs temin ediyoruz. Yalnız herkes kendi piknik sepetini getirecek. Her zaman olduğu gibi sadece Cumok"lar değil; kendini Cumhuriyet'e yakın duyumsayan herkcsin katılımını bekliyoruz. Bu etkinliklerimiz. aydınlarımızın buluşması ve tanışmasına zemin hazırlama olayıdır. Bu nedenle katılımın yüksek tutulması için tüm Cumok'lann özel çabasını bekliyoruz" Tokat CUMOK Yusuf Işık bildiriyor: "26 haziran Atatürk'ün Tokat'a geliş yıldönümü. Bu nedenle Tokat Valiliği ve ADD'nin düzenlediği program çerçevesinde. Tokat Özel İdare Müdürlüğü'nde Prof. Dr. Halil Çivi'nin 'Atatürk. Laiklik ve Çağdaşlaşma' konulu konferans saat 16. 00'da yapılacak. Saat 18.00'de valiliğjn düzenlediği geleneksel yürüyüş, saat 20.00'de ise ADD'nin düzenlediği Gıj Gıj Restorandaki yemeğe Tokat ve civanndaki tüm Cumok'ları ve Atatürkçü'leri bekliyoruz." İstanbul Cumok / Kûltûr ve Sanat Kolu Mine Şengezer bildiriyor: "Bodrum kalesinin şer güçlerce fethedilmesine karşı çıkan Bodrum Belediye Başkanı Tuğrul Acar başkanlığındaki yurttaş inisiyatifini destekliyor ve halkımızdaki bu çağdaş duyarlılığı alkışlıyoruz. Şapelin ve içindeki Roma Batığf nın bizim olduğu gibi bütün dünya insanlarının da ortak olduğu bir kültür birikiminin parçası olduğuna inanıyoruz. Nemrut Dağı'ndaki tarihi eserlere gâvur kalıntılan diyerek onlan yok etmeye yönelik çarpık düşünceye bir çift sözümüz var: onlar. gelecek nesillere emaneten bizde. onlan anlamak ve gizini çözmeye çalışırsak bir sevgi sürecinin başlayacağını biliyoruz. Dünyayı sevelim. bu nefret niye... 28 haziranda Caddebostan Kültür Merkezi'nde saat 20.30'da anlatılı müzik etkinliklerimizin sonuncusunda Evin İlyasoğlu çağdaş Türk müziğini örneklenyle dinleterek anlatıyor. Klasik gitar etkinliğimizdeki seçkin CUMOK'ları aramızda görmek dileğimiz. Sunu: Arzu An Demirkaya. 29 haziran saat 13.00'de Kadıköy Halk Egitim Merkezi Tiyatro Salonu'nda sanat kolu arkadaşlanmız Fügen Kıvılcımer. Erol Bilgin ve Atalay Yılmaz kurs sonu oyunlan 'Tiyatronu Serüveni'ni doğaçlama ile sergiliyorlar." KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMtH POROY bU MEMLEKFTM H4Lİ ? / / ^0; MIRMIRLAR VĞUR DURAK SENJ!.. TA -TA Ge&ER y HAKıKM&E- N>İN\. EUE/ HE! BÖTÜM UARA BAKfiM-. $İ1>DET»Kİ Az OUDU6Ü K A N A L NE &ÎZİM SoK>\glN KA TARİHTE BUGÜN MIIMTAZ ARIKAS 25 Haziran * KAPTAN-IDBRYA KIUC ALİ PAŞA'NIN ÖLUMÜ.. /5g? 'tff 8UGÜN, ÜNLÜ OSMANLI KAP7HN-I OEeyASI KfLfÇALİ PAŞA ÖLMÛf- TÛ. GÖS7-E&&G/ ÇEfrrZ./ MEA&UKlA/ZDAN SONKA CSZAYİG BEY- Leeeey/ OLMUŞ, KAPTAN-( oeeyA MÜEZZİH2AÛE ALJ P*ŞA 'N/N -"~"-0e KATTLOIĞI İHeSAHTt SAISAÇ/ SOUUHPA YENİLEN <X- MANU DOHANA4ASININ ÖNEMLİ BİR KiSMIMt KUf>7*RA - GAK PAûffAHJT. SELİM'İM DİKKATİMİ ÇGKMİfrİ. PAHA SON_ RAj KAP7XN-I DEGMLfĞt OK/A Ve&SU ÎT-SELİMj APl- Nl DA ULUÇALİ 'Û£A/ KILIÇ AU '>"£" DEĞİÇTİ&MİŞ7İ. KIUÇ ALİ PAŞA ZAMANINDA,AKOEHİZ-'iN EG£MEM- Lİ6İ H£P OSMAMLI DONANMASl'hlA BASll /VfÜifffTT. -I KILIÇ ALİ fHŞA'A/fN ÖLÜMÜfiJÜ, 7X&HÇj S'ELANİkuJ EFEHPİ ŞöyLS ANLATIYOtS: yAff OCKSW OL- |?T^\j PU6Ü HALDE ==ss Aft/efr PEertz mvs/yESfNi &NiEM£yip B/'R :- CÜM&ÜfE BAÇIAYINCA,ffUHUS£D€NÎNP0J AHİZ6TB UÇ7U. * POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Dilimizin Ustasıydı Dilimizin ustalanndan Cahit Külebi'yi yitirdik. Bir olgun meyve dalından düştü. Şiirimizin öyküsüy- dü şair, dizeleri dizerken öykü yazar gibiydi. ilk şiirini okurken bir öyküye başlamış gibiydim: "Kamyonlar kavun taşır"ö\. Kamyonlar neden kavun taşırdı? Bilmem. ' Şiirimizin belirgin vadisinde ilk parlamaya başla- yan şairler, daha ilk dizelerde kendilerini göstermiş- lerdir. Kendilerine özgü davranışları vardır. Alalım "Hikâye" şiirini; hem şiir, hem hikâye: Senin dudaklann pembe Ellerin beyaz Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçlan yoktu, Ben bu yüzden serinliğe hasretim Okşa biraz. Benim doğduğum köylerde Buğday tahalan yoktu Dağıt saçlannı bebek Savur biraz. Bundan sonra bu özlem sürer gider.. Titizlikle bakacak olursak cumhuriyetten sonra gelen şairler "Aydınlar, devrim " içinde yer almışlar- dır. Bakın bu şairlere, birer devrim çiçeğidir. • Yaşam ortağı ortamda filizlenmiştir. Bu şairler arasında zaman zaman şaşıranlar ol- muşsa da düzlüğe çabuk çıkmışlardır. Külebi, bir köy çocuğudur. 1917'de Çeltekkö- yü'nde doğmuştur. Edebiyatla gözünü açmıştır. Sıvas Lisesi'ni, yükseköğretmen okulu öğrenci- si olarak Edebiyat Fakültesi'ni bitirmiş, öğretmen- lik yapmış; uğraşında kültür müsteşariığına kadar yükselmiştir. Türk Dil Kurumu Yasası, 12 Eylül'de degiştirilip kurumun mallanna el konunca kuruma genel sek- reter olarak el koymuştur. Cahit Külebi, son aylarda hasta yatıyor, neredey- se ölümü bekliyordu. Mustafa Ekmekçi'nin acı ölümünden sonra biz birtjirimize, "Cahit'ten nehaber" diye sorarolmuş- tuk. Sonunda acı haber gelip çattı. Cahit Külebi, Gebeci Konservatuvan'nda öğret- menlik etmiştir. Cebeci Köprüsü için yazdığı şiiri: Cebeci Köprüsü'nün üstû Kannca yuvasına benziyor Hamallar, körier, topallar Oturmuş nasibini bekliyor Cebeci Köprüsü yüksek Altından tren geçiyor Ya benim aklımdan neler geçiyor Kimse bilmiyor. Cahit Külebi'nin Paris şiiri de şöyle: Eskiler der- ler ki Paris'i görmeyen şair sayılır mı? Işıkiar kadehlerde fçilmeyi bekler kapkara Su katılmamış rakı gibi duman Çöker mi üstelik sokaklara Şöyle bağlıyor: Kalıcı değiliz şu dünyada Düşünmek acı.. Dilimizin büyük ustalanndan birini daha yitirdik: Ne acı! BULMACA SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/ Özellikle Trakya yöresin- de yetiştirilen, sulu ve hoş ko- kulu kavun cin- 3 si. II tşsiz, ay- A lak... Deriden sızan sıvı. 3/ Ahmet Ra- sim'in, çocuk- luk ve okul anı- lannı içeren ya- pıtı... Bir nota. 8 4/ Karakter... g Aruz ölçüsün- de, kısa okunması gere- ken bir heceyi kalıba uydurmak için uzatma. 5/Türkhalkmüziğinde, bağlama ailesinden çal- 3 gılann en küçük boylu- 4 su... Yabancı. 6/ Kuru soğuk... "Çok yuva bekledım cücük çıkma- dı / — yuva beklemiş yozkuşadöndüm" ((Pir SultanAbdal).7/Birtür erkek deve... Bit, tahta- kurusu gibi asalak böceklerin yumurtası. 8/ Iran'ın pla- ka işareti... Üstü kapalı pazar yeri... Yiğit. 9/ Labada da denilen ve yapraklan sebze olarak kullanılan bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Seyrek taneli, kalın ka- buklu ve büyük taneli bir üzüm cinsi. 2/ Halk dilinde seb- ze bahçesine verilen ad... Bir bölgenin belli bir yer ve çev- resini kapsayan sınırlı bölümü. 3/ Üstünde ölü yıkanan kerevet. 4/ Bir etkinliğın geçici olarak durdurulduğu sü- re... lyi, güzel... Asaf Halet Çelebi'nin bir şiir kitabı. 5/ İslam inancına göre, ölüleri mezannda sorguya çekecek olan iki melekten biri... Tabut. 6/ Birparçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını belirten müzik terimi. 7/ Birgı- damaddesi... Müstahkem yer. 8/Kent dışında. baştaeği- tim olmak üzere özel arnaçlar için kurulan yerleşme bi- rimleri; kampus. 9/ Gerçek... Bir işi yaptırabilme gücü. ANTALYA 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1995/34 E. 1996/835 K. Davacı Salim Güllüpınar vekili Av. Osman Üner ile davalılar tbrahim Beypınar vd. vekili Av. Hatice Beypı- nar arasındaki izale-i şuyu davasının duruşması sonun- da: Dava konusu Antalya Duraliler köyü 4251 ada I parselde kayıtlı taşınmazın izalei şüyu davasında taşın- mazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olup, davalılardan Ethem Demir'e çıkartılan tebliğ (ka- rar tebliği) bila tebliğ iade olunmuştur. Taraflann kanu- ni sürede temyiz etmedikleri takdirde kararın kesinle- şeceği karar tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. 30.5.1997 Basın: 27201
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle