Katalog

2 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tutuklanan vakıf yöneticileri • ANKARA(UBA)- Ankara DGM'de yargılanan ve Aczmendilere yardım ettikleri gerekçesıyle tutuklanmalanna karar verilen Vahdet Vakfı yöneticılerinden başkan Hüsnü Aktaş, avukat Yusuf Akmaz, Ahmet Töret, İbrahim Koca ve M. Emm Bostancıoğlu, Ulucanlar Kapalı Cezaevi'nde bulunan eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın koğuşuna yerleştirildiler. Vahdet Vakfı Başkanı Hüsnü Aktaş, olaya tepki gösterirken Selim Edes ile Engin Civan'a "Türkiye onlann Türkiyesi olmuş" dedi. MHP kongresine soruşturma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP kongresinde "illegalite" çağnsı yaparak Başkanlık Divanı kürsüsünü ve sandıklan dağıtan eski Ülkü Ocaklan Genei Başkanı Azmi Karamahmutoglu hakkında soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısi tlhan Mesutoğlu. Karamahmutoglu hakkında Türk Ceza Yasasf nın 312. maddesi kapsamında soruşturma başlatıldığını ve ifade vermesi için kendisine davetiye gönderildiğini bıldirdi. Mesutoğlu. Karamahmutoğlu' n un gelecek günlerde ifadesinin alınacağını, ifade vermeye gelmememesi durumunda hakkında gıyabi tutuklama karan çıkanlacağını belirtti. Okçu: Harp yapıyoruz • BATMAN (Cumhuriyet) - Il teşkilatının aylık divan toplantısında konuşan RP Batman Millervekilı Musa Okçu. "Biz harp yapıyoruz. Bizim harbimiz kan dökmek değıl, göğüs göğüse vuruşmak değıldir. Her birimiz ve insanlığın kurtuluşu içindir" dedi. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın RP'yi kapatma girişiminin partiye daha da güç kattığını öne süren Savaş, "RP'nin iktidara gelmesiyle dağdaki çoban bile Milli Güvenlik Kurulu'nun görevini öğrenmiş oldu. Yine de olası erken seçimden en kârlı çıkacak parti RP olacaktır" dedi. Türk Eğrtim-Sen 8 • ERZURUM (AA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan. 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin Doğu Anadolu Bölgesi'nde büyük sıkıntılara yol açacağını öne sürerek, bu uygulamaya karşı olduklannı bildirdi. Özcan, "Söz konusu uygulama özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde kaynak açısından büyük sıkıntılara neden olabilir. Biz, 6-3-3 uygulamasından yanayız" dedi. Göniil: Taraflı değiiim • TRABZON(AA)- Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Rıza Gönül, bazı gazeteler hakkında bakanhk olarak yaptıklan suç duyurusunun tamamen yasalara dayalı olarak gerçekleştırildiğini belirterek "Hiçbir basın organına karşı önyargılı ve taraflı değılim"' dedi. Asker otobüsüne • KAHRAMANJVIARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ta. askere giden gençleri taşıyan yolcu otobüsü önceki gece silahla tarandı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Askere giden 40 gencı taşıyan yolcu otobüsüne, Göksun ilçesi yakınındaki Püren Tüneli çıkışında bir grup bölücü terörist tarafindan silahlı saldında bulunuldu. Çapraz ateşe alınan. ancak yoluna devam eden otobüsün camlan kınldı. Kınlan camlan Göksun • ilçesinde değiştirilen otobüs, daha sonra yoluna devam ederken. bölgede operasyonlann sürdürüldüğü bildırildi. Deniz Baykal 'merkeze kayma' iddialannı yanıtladı • "Sosyal demokrasinin, Türkiye'nin siyasi ekseni olma şansı ortaya çıktı. Yeni bir konjonktür geliyor. Bu konjonktür sosyal demokrasiyi temel siyasi akım haline getiriyor. Bu şansı kullanacağız. Türkiye'nin siyasi merkezini sosyal demokrasiye çekeceğiz." • CHP lideri Deniz Baykal, " 1995'ten bu yana hatasız geldiklerini" savunurken kurultay takviminin başlatılmamasıyla ilgili olarak da "Partimizin yükseleceğini planladık. Partimize yönelik ilginin getireceği kadrolan değerlendirmek istiyoruz" açıklamasıru yaptı. 6 Sağa kayınıyoruz, merkezi sola doğru çeldyoruz'TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL "merkezin en güçlü partisi olma. merkezi biraz sola. CHP'yi biraz merkeze kaydırma" hedefiyle ilgili eleştinlere "Sa- ğa kaymıyonız. merkezi sosyal demokrasiye celdyoruz" karşılığını \erdı. Sağtn bunalım- lann kaynağı haline dönüştüğünü, radıkal dinci çızgide toplandığını vurgulayan Bay- kal. "Sağda telaş ve panik var. Bunu hızlan- dırmak istryoruz, hızlandırırken de sağı sos- yal demokratmerkezeçekiyoruz" dedi. Bay- kal, -1995'ten bu yana hatasız gddiklerini" savunurken; kurultay takvırmnm başlatılma- masıyla ilgili olarak da '"Partimizin yükse- leceğini planladık. Partimize >öneiik ilginin getireceği kadrolan değerlendirmek isth^-o- ruz" açıklamasını yaptı. CHP lideri Baykal. son grup toplantısın- da partisini "sadece merkez solun değil, mer- kezin de en güçlü partisi" ılan ederken, da- ha sonraki günlerde de "merkezi biraz sola. CHP'yi biraz merkeze kaydırma" hedefıni ortaya koydu. Bu açıklamalar CHP içınde "Parti sağa mı kayacak" sorusunun yaygın- laşmasına yol açarken. CHP lideri Baykai. bu konudaki sorulanmızı yanıtladı. Baykal. -Bu sözler hedef tabanın yaygınlaştınlması mL yoksa partinin biraz sağa çekilmesi anla- mına mı geliyor" sorusuna şu yanıtı \erdı: "Sağa kayma söz konusu değil. Merkezi sosyal demokrasiye kaydıracağız. Sosyal de- mokrasinin, Türkiye'nin siyasi ekseni olma şansı ortaya çıktı. Yeni bir konjonktür geli- yor. Bu konjonktür sosyal demokrasiyi temel siyasi akım haline getiriyor. Bu şansı kullana- cağız. Türkiye'nin siyasi merkezini sosyal de- mokrasiye çekeceğiz. Gecen seçimde merkez sağa verilmiş bazı oy lar \ar. onlar y u vay a dö- necek. 1991 "de ödünç oy istenmişti tabanı- mızdan, onlan geri alacağız. RP'yi biz önle- riz diye A!NAP ve D\ P'nin aktığı oylar \ar. Bu liberaL demokrat oylan geri alacağız. Merkez sağın Türkiye'nin karşı karşıya ol- duğu krizlere çare olmadığı görüldü. Mafya, enflasyon. çeteler, RP merkez sağın eseri. Şimdi bir çıkış yolu aramyor. Çıkış yolunda sosyal demokrasi dunıyor." Yükselen akımın sosyal demokrasi oldu- ğunu vurgulayan Baykal, "Sosyaldemokra- sinin insanlan kucaklaması gerekiyor. Ama o insanlan ideoloji değiştirmiş gibi bir duy- guJcinekoymamaklazım"dedı Sağın buna- lımlann kaynağı haline dönüştüğünü. Türki- ye'yi çağa, dünyaya sosyal demokrasinin ta- şıyacağını savunan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağ, radikal dinci sağda toplan- dı. o da Türkiye'yi büyük derde soktu. Sonuç, Türkiye'nin siyasi merkezi sosyal demokra- siye kayıyor. Bizim 3 aşamalı stratejimiz var. Bunun ilk adımı merkez solda birinci parti olmakn,olduk. Şimdi merkezin en güçlü par- tisi olma hedefımiz var. oluyoruz. Bundan sonra RP ile Türkiye nasıl hesaplaşryor. gö- rülecck. Sağda telaş ve panik var. Bunu hız- landırmak istiyoruz, hıziandınrken de sağı sosyal demokrat merkeze çekiyoruz. Radikal sağla merkez sağın Türkiye siyasetini götür- dükk'ri bir dönemde, merkez sağı biraz eri- terek ortaya çıkıyoruz ve siyasetin merkezi- ne oturuyoruz. DYP'yi geçtik, ANAP'ı geç- tik. ama geçtiğimizi herkese gösteremedik. Bunu gösterdiğimiz zaman Türkiye, CHP ile RP karşı karşıya diyecek." Baykal.yeni hedefleri doğrultusunda par- ti programı \e tüzüğünde değişiklik yapılıp yapılmayacağı sorusuna. "Hayır. Çok mü- kemmel bir programımız, tüzüğümüz var. Bunu somutlaştırmak gerekir. Bazı yeni vur- gulamalar olabilir" yanıtını verdi. Çizgile- rinin birdenbire bir "cazibe merkezi" haline geldığini belirten Baykal. "Ana muhalefet partisi çöküyor. En asağtdan gelen parti aklı başınıgidiyor. Bugüne kadar parlamentoda- ki en küçük parti. sonraki seçimde en büyük parti oldu. İ991 öncesinde en küçük parti DYP'ydi, 1991'de en büyük parti oldu. 1991- 95'te en küçük parti RP'ydi, 1995'te RP en büyük parti oldu. Şimdi CHP oraya geçiyor. Tabii bu. işin şakası. ama böyle tarihi bir şey var"dedi. Baykal. "laik demokratik rejime dönük tehlikelerden puan toplamaya çalıştıklanna" ılışkın eleştinlere. "1995'ten berihatasızge- liyoruz. Sayın Ecevıt'e bakın. dün nesöylü- yordu. bugün ne söylüyor? ANAP, bozduğu hükümeti anyor" karşılığını verdi CHP lideri, "Kongreler başlamadı, ku- rultay takvimi ne zaman başlay acak" soru- suna. "Partimizin yükseleceğini planladık. Bu, partimize yönelik ilgiyi artıracak. Bu il- ginin getireceği kadrolan değerlendirmek istiyorum" yanıtını verdi. Refah 13 üyelik kazandı Belde seçimlerinde DYP kârh çıktı • Çeşitli nedenlerle boşalan belediye meclisi üyelikleri için yapılan seçimlerde 54 üyelikten 19'unuDYP, 13'ünüRP, 12'sini ANAP, 6'sını da CHP'li adaylar kazandı. Haber Merkezi - Çeşitli nedenlerle boşalan belediye meclisi üyelikleri için dün 1 ilçe ve 5 beldede yurttaşlar sandık başına gitti. Resmi olmayan sonuçlara göre, seçim yapılan 54 üyelikten I9'unuDYP. 13'ünüRP. 12'sini ANAP. 6sını da CHP'li adaylar kazandı. MHP ve BBP'li 2"şer aday da meclis üyeliklerini elde etti. Olaysız geçen seçimlere HADEP. İP. YDH hiçbir yerde; BBP 5. MHP 3. CHP de 2 merkezde katılmadı. DSP ise oy pusulasında yer almadı. Bartın'ın Amasra ilçesinde 3199 yurttaş oy kullandı. Geçerli3010 oydan 998'ini alan ANAP, 5 meclis üyesı çıkardı. 869 oy alah CHP 3 üye. 616 oy alan DYP ise 1 üyelik kazandı. Seçimde RP 433, MHP 94 oy aldı. Toplam 1024 seçmenin bulunduğu Elazığ- Ancak'ın Bükardı beldesinde 707 kişi oy kullandı. Geçerli sayılan 618 oydan CHP 5, ANAP 67. RP253, DYP293'ünü aldı. Böylece RP 4, DYP 5 belediye meclis üyesi çıkardı. Ankara Çubuk'un Sirkeli beldesinde 883 kişi sandık başına.gitti. Atilan oylardan 818'i geçerli sayıürken ANAP 2. BBP 2. RP 3. MHP 2 meclis üyesi çıkardı. Partilerin oy dağılımı ise şöyle oldu: ANAP 150. BBP 153, RP 224, DYP 94. MHP 197. Denizli Baklan'ın Dağal beldesinde 770 oy kullanılırken geçerli 687 oyun29TinialanDYP4 üye çıkardı. 3 üyelik kazanan CHP 246. 1 "er üyelik kazanan ANAP 77, RP 73 oy aldı. Çorum'un Seydım beldesinde 784 kişi oy kullandı. Geçerli oy sayısı 759 olurken 325 seçmenin tercih ettiği DYP 5,321 seçmenin tercih ettiği RP 4 üyelik çıkardı. Seçimde CHP 44, ANAP 38, MHP 31 oy aldı. Giresun Görele'nin Aydınlar beldesinde de ANAP 4. DYP 4. RP 1 üyelik kazandı. Geçerlı 335 oydan 139'unuDYP, 132'sini ANAP, 64'ünü de RP aldı. Aynı beldeler baz alındıgında, 27 Aralık 1994 seçimlerinden sonraki durum, partiler ve meclis üyeliklen açısından şöyleydi: ANAP: 24. DYP: 14, CHP: 9, RP: 5. BBP: 2. Tı Yılmaz,ŞişliBelediyesi tarafindan HabitatParkı'ndayaptınlan, tarihtekurulan 16 I ürkdevletininbaşkan- lan ile Atatürk'ün büstlerinin bulunduğu sergi alanını açö. (Fotoğraf: SAADET USLLJ) 'Merkezden yönetmı kalksm' ANAP lideri Yılmaz yerel yönetimlere ağırlık verilmesini istedi tstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. ülkenın bugünkü aşın merkezıyetçi sısteminden geçiş yapılması gerektiğini belirterek "Demokratik yerelleştirme yapılmalı" dedi. Tarihte kurulan 16 Türk devletinin başı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'in büstlerinin yer aldığı Nişantaşı Habitat Parkı'ndaki sergi alanı. dün Musut Yılmaz tarafindan açıldı. Açılışta konuşan Yılmaz. ülke yönetiminin aşın merkeziyetçilikten demokratik yerelleşmeye geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak "Bugünkü iktidar bunun tam tersine uyma gayreti içinde. Artık çağdışı olmuş merkeziyetçi iktidann hâkim olmasına çalışıyoriar" dedi. 'Çağdışı belediyecilik' Şişlı Beledıyesi'nde gecekondulaşmaya karşı başlatılan çalışmalara da değınen Yılmaz. RP'li belediyelerin önce gecekondu ızni verip sonra yıkmasını da çağdışı belediyecilik olarak niteledi. Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ da son günlerde ümmet ve millet kavgası yapıldığını belirterek "Biz büyük Türk müietinin yanındayız. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidarolacaktır"dıye konuştu. Folklor gösterılenn de yer aldığı törende. Atatürk'ün büstü açıldı. Tören sırasında gazetecilerin sorulan üzerine RP Milletvekili Şevki Yılmaz'ın sözlerine değinen Yılmaz, "Bu, böyle bir park açılışında konuşulacak adam değil. Yılmaz. RP'nin takıyyesiz gerçek yüzü. RP. Şevki Yılmaz'ı milletvekili yaparak korumuştur. Ancak kamuoyunun tepkisinden korkarak cezalandırmaya çalışıyor. Iakıyye yapıyorlar" diye konuştu. IRMIKI AYDEV ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Soldaki altüstlük, adres ara- yışları bugünlük bir yanda dur- sun. DSP'si, CHP'si, ÖDP'si ile sol daha kapsamlı. daha derin- lemesine ele alınsa gerek. Gelelim sağ'a. Eskiden kolaydı. "APmerkez sağın ana partisi, MHP ırkçt-fa- şist ucu, MSP de dinci ucu" de- nir, çıkılırdı işin içinden. AP sağın lokomotifi, hem de güçlü ve geniş bir toplumsal destekli lokomotifi olduğundan, ne laikliğe yönelmiş güncel bir tehlikenin tedirginliği yaşanırdı, ne çağdaş yaşam biçimine yö- nelmiş doğrudan bir tehlikeden ürkülürdü. 12 Eylül, iç dinamikieri, Sov- yetler Birliği'nin dağılıp, sosya- lizm denemesinin başansız ka- lıp, sosyalist sistemin çözülme- si dış dinamikieri alışılmadık öl- çüde hareketlendirdi. Yeryü- zünde yaşanan büyük altüstlük Türkiye'de daha derinden du- yuluyor, yaşanıyor. Önce dış dinamiklere bir göz atalım. Iki kutuplu dünyadan ABD'nın kesin güdümündeki "yeni dünya düzeni"r\e geçilin- ce, Akdeniz'in biryeş///cuşa>c'la sarmalanması denemesi de hız Evli Evine, Köylü Köyüne (2) kazandı. ABD, petrole dayalı enerji kaynağının anayurdu Or- tadoğu'daki kördüğümü ılımlı bir Islamla çözebileceğini dü- şündü. Bu hesap bugün çöktü. Ne siyasallaşan Islam -doğası gereği- ılımlı olabiliyor, ne siya- sal istikrarı sağlayabiliyor. Tersi- ne zaten fokur fokur kaynayan Ortadoğu kazanının altına ha bire odun sürüyor; bununla ye- tinmiyor, elde körük ateşi daha da yaygınlaştınyor. Ne ki ok da yaydan çıkmış ol- du. Iran, Cezayir. Sudan ve Tu- nus'tan sonra sıyasal Islam (şe- riat devleti hedefi) Türkiye ve Mısır"da da tırmanışa geçti. Mı- sır'daki sılah zoruyla ve ödün- lerle, yaygın deyimiyle "havuç ve kırbaç" politikalanyia şimdi- lik dizginlenebiliyor. 50 yıllık bir parlamenter de- mokrasi geleneğine yaslanan Türkiye'de bu, bu kadar kolay değil. Ustelik iç dinamikler diye sı- nıflandırabileceğimiz başka ve Türkiye'ye özgü etkenler de var. 12 Eylül generallerinin tahrip et- tiği siyasal yapılar, Güneydo- ğu'da süregelen savaşın Türk ırkçılığını kabartıp, sosyal taba- nını genişletmesi, ekonomik ne- denlerin zorladığı, siyasal ne- denlerin (köy yakmalar filan ya- ni) katmerlendirdiğı ıç göçün ül- kenin nüfus dengesini altüst edişi, siyasal Islamın dayanabi- leceği çok geniş bir sosyal düz- lem de yarattı; hem köktendin- ci, hem ırkçı-faşist örgütlenme- lerin önünü açtı. Bu denli güçlü iç ve dış dina- miklerin yarattığı altüstlüğü, sağda AP şemsiyesi altında bir siyasal temsille karşılamak artık mümkün değildi. 12 Eylül'ün yapay örgütü ANAP'ın sefası ise birkaç yılı aşmadı. Bugün ne AP'nin mirasçısı kabul edilen DYP, ne dört eğilimi çatısı altın- da toplayıp, sağda siyasal istik- rarı sağlayabileceği sanılan ANAP, merkez sağı temsil ede- miyorlar... Sağdaki siyasal partiler çok kaypak birtoplumsal duzlemde habıre değişiyor, dönüşüyor, güçleniyor, çürüyor, parçalanı- yor, bölünüyor, birleşiyor, yeni- den dağılıyor... Parlamentodaki milletvekili transferlerini salt "mebus pa- zarlan" ile salt kişısel çıkar hır- sıyla kirlenmiş politikacıların y- er değiştirmeteriyle açıklayama- yız. ANAP'tan kopan Sadi So- muncuoğlu, İsmail Ünlü, DYP'den kopan Yalım Erez, Yıldınm Aktuna buzdağının sadece suyun üstündeki uçla- rı. Örneğin Ali Coşkun, Abdul- kadir Aksu, Korkut Özal, Ce- mil Çiçek gibı politika erbabı- nın bugün olmaları gereken par- tıde olduklarını söylemek müm- kün mü? DYP'nin geleneksel çizgısın- den gitgide daha hızlı sapıp ırk- çı-milliyetçi-militarist-faşıst kadrolarla beslenerek aşın sağa yönelmesi Tansu Çiller'in ilke- sizliğı. belkemiksizliği, gözünü kişısel ıktıdar hırsının bürüme- siyle açıklanamaz. Mesut Yıl- maz'ın Budapeşte'de burnu- nun ustüne inen yumruk, ANAP içindekı ırkçı-faşist çizginin bu partideki iğretiliğinin bir kanıtı. Cefi Kamhi'nin, Yıldınm Ak- tuna'nın DYP'den kopuşu, MHP yetiştırmesı, katil sanığı Celal Adan'ın Istanbul il başka- nı oluşuna giden siyasal yöne- lımden çok da bağımsız değil. Merkez sağda yeniden bir to- parlanma mümkün olabilecek mi bilemiyoruz. Merkez sağın eriyip, tabanın ve tavanın aşırı- laşması, ırkçı ya da köktendin- cı çizgilere kayması son derece cıddı bir olasılık. Merkez sağın ANAP ile DYP arasındaki birliği engelleyen önderlerin saf dışı bırakılmasıyla çözülebileceğini umanlar Türkiye'nin yaşadığı büyük altüstlüğün farkında de- ğiller. Zorla bir ANAP-DYP nikâ- hı kıyılsa, ANAYOL kurulsa bile tabandakı kaynaşma, sağdaki kaypak düzlem sürecek. Sağda bu kaynaşma sürdükçe siyasal istikrar özleyenler epey üzüle- cekler. Bir halk deyişi. "Denizler du- rulmaz dalgalanmadan" der. Sağda deniz çok dalgalı Türki- ye gemısını batıracak kadar çok dalgalı... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tarikat Desteği... Fethullahçılar ne oldu da birden REFAHYOL'un devamı ve Tansu Hanım'ın başbakanlığında erken seçım için karar aldılar? Oysa Fethullah Gülen, gazeteci Yalçın Doğan'a Kanal D'de üstü kapalı olarak Başbakan Necmettin Erbakan'ı eleştirmiyor muydu? Anlatalım bu değişimi: Enişte devreye girmiş, yurtiçinde ve yurtdışında 200'e yakın özel okulu, 2 bine yakın yurdu, dersha- neleri, finans ve sigorta kuruluşlan bulunan Fethul- lahçılara sert çıkmıştı. Eh, Enışte sert çıkınca da DYP içındeki Fethullah- çılar harekete geçmiş, REFAHYOL'un yıkılmaması için kollan sıvamışlardı... Milli Eğitim ve Dışişleri bakanlıkları DYP'nin elinde olduğuna göre Fethullahçılar hemen REFAHYOL'a sanldılar... Dediler ki: "Aman okullanmıza, finans ve sigorta kurumlanmı- za dokunmayın, biz ne isterseniz yapanz..." Enişte, banka patronu televizyonculara da daha önce aynı gözdağında bulunmuş, onların "hızaya" gelmelerini sağlamıştı... işte eski Çevre Bakanı ve DYP Manisa Milletvekili Rıza Akçalı bu gelişmelerden sonra devreye gırdi. "Refah - Doğru Yol" birlikteliğinın ileriye dönük işbır- liğinde ılk adımı attı... Artık Enişte çok rahattı... Milli Eğitim ve Içişleri bakanlıklarının kilit noktala- rında bulunan Fethullahçı bürokratlar da soluklan- mıştı... Âcaba bu gelışmeler olurken Atatürkçü, laik Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam ne yapıyordu? Sanınz o da rahatlamıştı... Ama askerler rahat değildi. Özellikle de şeriatçı va- kıflarla ilgili dosyalarda, askerlerın tüylerini diken di- ken eden belgeler vardı. Askerler bu bılgilerı değer- lendirirken şöyle diyorlardı: "Dipten gelen şeriat dalgası..." Fethullahçılara sempatiyle bakan Sabah gazetesi. bizlerin öteden berı üzerinde durduğu bir ilişkiyi man- şetten verdi: "Tarikatlar devrede..." Rıza Akçalı'nın Fethullah Gülen'le yan yana fotoğ- raflannı yayımlayan Sabah şöyle diyordu: "Erken seçimin ve başbakanlığın Çiller'e geçme- sinin gündeme gelmesiyle DYP Milletvekili Rıza Ak- çalı bir anda ön plana çıktı. Son birkaç güne kadar adı fazla anılmayan Akçalı'nın, Erbakan'la Çıllerara- sında arabuluculuk yapmasının ardında, Nur cema- atinin lideri Fethullah Gülen 'e yakınlığının yattığı be- lirtiliyor." Eski Siirt Valisi Atilla Koç'un Başbakanlık Müste- şar Vekilliği'ne atanmasını ise Sabah gazetesi şöyle yorumluyordu: "Fethullah Gülen tarikatma yakınlığıyla tanınan Koç 'un tarikatlara taviz sonucu göreve getirildiği be- lirtiliyor." • • • Zaman gazetesine göre hem Rıza Akçalı hem de Atilla Koç, Sabah'ın Ankara Temsilcisi Fatih Çekir- ge'ye açıklama gönderip haberin düzeltilmesini ıste- diler... Akçalı ve Koç'un düzeltmeleri dün, Sabah'ta "min- nacık" biçimde yayımlandı... Fethullahçılar kendilerini eleştıren her haber ve ya- zıyı yalanlarlar... Örneğin Fethullah Gülen'in avukatlan, bi2irri'Wn- yazımıza yalanlama gönderip ardrndarr dava açariar..-. Yöntemlerı şudur: Gazeteciyi yıldırmak... Fethullah Gülen'in bizim aleyhimize açtığı dava sa- yısı, avukatım Fikret llkiz'e göre 70'ın üzerindedir... Sabah gazetesinın onceki günkü haberi, bıze gö- re çok ilginçti. Haber, Ankara'dan verilmişti: "REFAHYOL'u 'Cumhuriyet tarihınin en büyük kut- sal ittifakı' olarak niteleyen tarikat lıderleri, hüküme- ti kurtarmak için harekete geçti..." Haberde ANAP Milletvekili ismail Durak Ünlü'nün Nakşıbendi Şeyhı Esad Coşan'la gorüştükten son- ra istrfa ettiği de yer alıyor; Atilla Koç'un daha önce "şeriatçı faaliyetler" nedeniyle Merkez Valiliği'ne alın- dığı yazıyordu... Sabah'ın Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge, Yeni Asır'da çalıştığı dönemde özellikle Fethullahçıları çok yakından tanır, Fethullah Gülen'le görüşür ve 1 -1.5 yıl önceye dek Fethullah Hoca'nın sadece 3-5 gaze- teciyi çağırdığı toplantılara katılırdı... Ben, Sabah'ta yayımlanan haberin doğruluğuna bu nedenle inanıyorum... • • • Enişte devreye girince Fethullahçılarda panik baş- lıyor... Bunca okul, yurt, şirket,finanskuruluşu, sigorta şir- ketleri bir denetlenirse neler çıkar dersiniz? Sahi. bir de tekstil, otelcilik. özel hastane işiyle uğ- raşanlar var... Bakın aklıma gelmişken söyleyeyim: Abdullah Çatlı Fethullahçı olmuştu Türkiye'ye döndükten sonra. Halen aranan Erzurumlu Haluk Kırcı da Fethullahçıdır... Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döne- minde Fethullahçılara bir hayli "kıyak" çekilmiş. dos- yalar kapatılmıştır... Ya vakıflara gelen paralar? Fethullahçılar sıkıntıda. Enişte bastınyor: "Kutsal ittifaka destek verin..." Fethullahçılar da desteği veriyor; çünkü elleri mah- kûm!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR BBP seçimin 1998'de yapılmasını istiyor KADtRLİ (AA) - BBP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kavuncu. "Ekim- kasım ayinda seçim yapa- cak REFAHYOL hükü- metine girmemiz bizim için intihar olur" dedi Kavuncu, partisinin Os- maniye'nin Kadirlı ilçe kongresinde yaptığı ko- nuşmada. seçim yasalann- da değişiklik yapmadan, seçmen kütüklerini gün- celleştirmeden yapılacak bir seçimin "baskın seçim" olacağını söyledı. Böyle bir seçimin kendileri için "intihar" olacağını ifade e- den Kavuncu, "Biz de inti- har etmeyiz. iktidar ortak- lannın otunıp görüşüp, bunu dikkate almalan ge- rektiğini düşünüyonız. Bu- nu çok açık ve seçik söylü- yorum" dedi. Türkiye'de bugune ka- dar alışıfagelmiş klasik ık- tidar-muhalefet polıtıkala- nnın dışında bir politika iz- ledıklenni anlatan Kavun- cu şunlan söyledi: "Bu hükümeti bizde be- ğenmiyoruz ve daha iyisini arzu ediyoruz. Ama, bu hü- kümeti düşürme gayretle- rine bizde kadhrken işte bu ötçüyü muhafaza ediyoruz. Bu hükümet gitsin. Ama, yerine gelecek olan ne? Dimyat'a pirincegiderken, evdeki bulgurdan olmak da var." TSK'nin, 65 milyonun ordusu olduğunu anlatan Kavuncu. milletleordunun banşık olması gerektiğini söyledi. Kavuncu. "Ancak, hükümetin başı, bu tarafa döndüğü zaman şöyle ko- nuşuyor, kendi seçmenine döndüğü zaman böyle ko- nuşuyor. Orduyia halk ara- sındaki aynlıklan azalt- mak niyetini taşıyor dahi olsa, bu tav ny la orduy la \a- tandaş arasındaki aynlık- lan arttınr birgörüntü ser- güemektedir" dedi.