Katalog

2 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 sanık hakkında 5-9 yıl arasında hapis cezası istenilen davaya bugün başlanıyor Susurhık samldaıı yargıdaIstanbul Haber Senisi - Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasından sonra ortaya atılan iddialarla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde haklannda "ciirüm işlemek için silahlı teşekkül ohış- turmak" \e "hakkında tevkif veyakala- ma müzekkcresi bulunan kişileri yetkili mercflere habervermemek" suçlanndan dava açılan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de arala- nndabulunduğu 10'ututuklu 11 sanığın yargılanmasına, bugün başlanıyor tstanbul 6 No'lu DGM'de görülecek davanın iddianamesinde, halen Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili lbrahim Şahin, Özel Harekât'ta görevli polis me- murlan Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Er- can Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Enver Uhı, Mustafa Aftunok ve Ziya Bandırmaboğ- lu, DYP Şanhurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızıl- kaya. uyuşturucu kaçakçısı YaşarÖz ile tutuksuz sanık, eski MtT görevlisi, emekli yarbay Mehmet Korkut Eken' in. TCK'nin 313. maddesinin 2 ve 3. fikra- lan ile 296. maddesi gereğince cezalan- dınlması isteniyor. tstanbul DGM savcı- • DGM savcılan Aykut Cengiz Engin, îrfan Özliyen ve Ahmet Gürses tarafından hazırlanan 42 sayfalık iddianamede, Yaşar Öz dışındaki tüm sanıklann, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak" ve "hakkında tevkif ve yakalama müzekkeresi bulunan kişileri yetkili mercilere haber vermemek" suçlanndan toplam 5 ile 9 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınlması öngörülüyor. lan Aykut Cengiz Engin. trfan Ozhyen ve Haluk Kıreı'nın olduğu. ancak bu kişi- Ahmet Gürses tarafından hazırlanan 42 nin hemen olay yerinden aynldığı için sayfalık iddianamede, Yaşar Öz dışında- ki tüm sanıklann. "Cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak" ve "Hak- kında tevkif ve yakalama müzekkeresi bulunan kişileri yetkili mercilere haber vermemek" suçlanndan toplam 5 ile 9 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınl- ması öngörülüyor. Yaşar Öz hakkında ise "Cürüm işlemek amacıyla oluşruru- lan teşekküle üye olmak*7 suçundan 2 ile 4 yıl arasında ağır hapis cezası talep edi- liyor. İddianamede. MtT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün beyanına göre. kaza sırasında arkadan gelen 06 VCT 61 plakalı başka bir otomobilde de Bucak'ın korumalannın dışında idam cezasına hükümlü olması nedeniyle ha- kında gıyabi tutukluma karan bulunan yakalanamadığı belirtildı. tddianamede, 06 AC 600 plakalı araçta kazadan sonra jandarma tarafından yapılan aramalarda bulunan silahlann özellikleri anlatıldı. Polis memurlan Ercan Ersoy, Musta- fa Altunok. Enver Ulu. şoförü ve sivil koruması Abdülgani Kızılkaya ile 27 Ekim 1996'da Ankara'danlstanbul'age- lerek Hilton Oteli'ne yerleşen Sedat Edip Bucak'ın. ayn ayn otele gelen Çat- lı ve Kocadağ ile bir süre görüştüğünün kaydedildiği iddianamede. Kocadağ'ın lzmir'de buluşmak üzere bu gruptan ay- nldığı, diğer kişilenn de 2 gün sonra 06 VCT 61 plakalı başka bir Mercedes mar- ka otomobille önce Yalova Termal Ote- li'ne daha sonra dalzmirPrincessOtere gittikleri anlatıldı. Princess Oteli'ne yer- leşildikten sonra Kocadağ ve Gonca Us ile buluştuklannın belirtidiği iddiana- mede, 1 kasımda Kuşadası'na geçerek Onura Otel'de isimlen ve sayılan belir- lenemeyen bazı kışılerle görüşmelerya- pıldığı. 3 kasıma kadar Kuşadası'ndaki eylem ve faaliyetlerinin tespit edileme- dıği bıldirildi. tl koruma kurulunun Sedat Edip Bu- cak'a bir polis memurunun koruma ola- rak verilmesini uygun görmesıne rağ- men. hakkında çeşıtlı soruşturmalar yü- rütülen 6 polis memurunun Bucak"a ko- ruma olarak verildiğinin anlatıldığı iddi- anamenin sonuç bölümünde de şu tespit- lereyerverildi: "Gerçek kimliğini bilerek Türkiye'de katliam sanığı olarak gı>abi tutuklama karan, yurtdışında da uvuştunıcu ka- çakçılıgı ve cezaevinden firar etmesi ne- denhle Interpol tarafından kırnıı/j bül- tenle aranan silahü bir eviemci ile bu ki- şiyi yakalamakla görevli üst düzey bir emniyel mensubu ve bir millervekilinin aynı ortamda biıiikte olmalan dikkat çe- kicidir. Ruhsatlı silahlannın yanısıra saJ- dın. suikast vegizli cinavet işlemekte kul- lanılabüecek, vahim nitelikle çok sayıda silah v* mermiler ile koruma amaçlı ol- mayan 34 NUK 63 nolu sahte plakayı ve birçok sahte belgeyi yanlannda bulun- durmalan göz önüne alındığında, bu ki- şilcrin son ola> daki berabeıiiklerinin ba- sit bir tatil ge/isi veva başsağlığı zivareti ile izah edilmesinin inandıncı görülme- diği veyasalara aykın silahlı bir eylem ha- zırlığında bulunduklan görülmektedir. _. Ele geçirilen silah ve mermüerden bir bölümünün Özel Harekât Daire Baş- kanlığı kaynakh olması. bunlann İbra- him Şahin'in talimat ve bilgisi dahilinde alındığını ortaya çıkarmaktadır. İstan- bul'da gözlem altına ahnan diğer emni- yet amiri başkomiser ve komiser rutbe- lerindeki emnijet görevlileri ile ilgilen- meyen İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nün Çarkın. Ersoy ve Yo- rulmaz"ı Ankara'ya aldırması ve Bu- cak'a koruma olarak vermesi de dikka- te değerdir." Yekta Güngör Özden Tokat'ta konuştu 'MemleUet kimsenin babasının malı değil' HÜSEYtN KALKAN TOKAT - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. Türkiye'deki aydınlann yeterince uyandridanna ve uyan görevıni yerine getirdikleri- naİNMHIKUğını söyle*. -•«»«» - -. - Gazi Osman Paşa Lisesi'nin 50. kuruluş yıldö- nümü kutlama törenlerine katılmak üzere. Anaya- sa Mahkemesi üyelen ile birlikte To- kat'a gelen Yetka Güngör Öz- den,Cumhuriyet'ın sorulannı yanıt- ladı. Politikacıların eylemlen, dü- şüncelen, görüşleri konusunda yo- rum yapmaktan hep kaçındığmı söy- leyen Özden. "Ânayasa Mahkemesi gibi özgün bir kurumun, yansu bir organın üzerine gölge duşmesin. toz konmasın. Bu duyarlılıgu özeni biz göstermezsek Türkiye'de birçok de- ğeıier bozulur, birçok kavramlar >> kıkr, birçok kurumlar da yıpranır" dedi. Özden, Türkiye'de aydınlann tep- kisinin. çağın gereklerine. demokra- sınin beklentilerine uygun düzevde olmadığını savunarak "Ben aydınla- nmmn rümüv le uyandıklaruıa, uya- n görevlerini yerinegetirdiklerine inanmıyorunTdi- ye konuştu. Özden. siyasetçiler için de şu değerlendirmeyi yaptı: "Siyasetçilerin aydınlardan çekindiklerini sanmıyonım. Siyasetçilerin çekindikleri güçlerin ne olduğunu söylemek de bana düşmüvor. Bazı geciş- tirici sözlerie. aldatmacalara başvuruyorlar. onlann karakteri durumuna gelmiş olan kendi koşullan- mışhklarından ve önyargılanndan uzaklaştığınL, anndıklannı sanmrvorom. Bu bakımdan kimi srva- Türk Hava Kuvvetleri'nin 86. kuruluş yıldönümü 'Çelikten duvar olacağız9 • Özden, Türkiye'de aydınlann tepkisinin, çağın gereklerine, demokrasinin beklentilerine uygun düzeyde olmadığını savunarak "Ben aydınlanmızın tümüyle uyandıklanna, uyan görevlerini yerine getirdiklerine inanmıyorum" diye konuştu. setçilerin hukuku shasallaştırdığı inancındayım. Halbuki. siyaseti hukuksallaştırmalan gerekir." Hiçbir siyası akıma yandaşlığı veya karşıtlığı ol- madığını söyleyen Özden. son günlerin olaylannı duyduğunu. ama bir süredır TV ızlemediğinı. ga- zete de okumadığını, kendıstne iletitentere gükq> geçtiğini ifade etti. "Bu memleket kimsenin babasının malı değil. Kimsenin çiftliği veçöplüğü olamaz" diyen Yekta Güngör Özden sözlen- nı şöyle sürdürdü: "Şimdi bir milletvekili olan kişi- nin önceki konuşmalannı diniedim. Tüylerim diken diken oldu. Bu dü- zeyde, nitelikte. bu anla\ ışta insanla- nn Mectisimizde bulunmasından u- tanç duvuvorum. Sanmıyorum ki bunlar bir tane olsun. Öyle birçok kimse var ama, sırası geidikçe kum- dan başlarını çıkanyorlar." "Halk arasında bir sözvardır,öncesolucan- lan salarlar. yılanlar bekler" dıyen Özden. çok dikkatli olunmasını ıste- di. Sözü Atatürk'e ve arkadaşlanna getiren Özden, konuşmasını şöyle tamamladı: "BUmiyorlarkiAtatürk ve arkadaşlan olmasaydı bu camile- rin hepsi kUiseydi. Belki biziAmerikalı kadın asker- ler beklerdi. tslamiyet yalnız Türkiye'de dindir. Ba- zı İslam ülkelerinde yaşam biçimL bazılannda ise po- litikadır. Bu adamlar yokken biz Allah'ın birliğine. variığına inanmıyor muyduk? Peygamberimizi ta- nımıyor muvduk? Kuran'a sa> güı değil miv dik? Bu kadar cami nasıl yapıldı? Kim yaptı? Bunlar mı vaptı? Bunlan, laikliğin dinsizlik oiduğunu. Ata- riirk'ün dinsiz olduğunu söyleven kimi aymazlar. bağnazlar. kimi vobazlar için söylüyorum." Haber Merkezi - Hava Kuvvetleri Komutanlı- ğı'nın 86. kuruluş yıldö- nümü, Ankara. Eskişehir, Diyarbakır ve Adana'da düzenlenen törenlerle kutlandı. Törenlerde. Ata- türk ilkelerinden tav iz ve- nlmeyeceğı vurgulandı. Eskişehır'de, 1. Taktik Hava Kuv\et Komutanlı- ğı'nda düzenlenen tören. Teğmen Bülent Altun ve Astsubay çavuş Bekir Akayoğlu'nun yaş kütü- ğüne uçak maketini çak- malanyla başladı. Tören- de. Hava Pilot Kurmay Binbaşı Halit Yılmaz'ın Türk Hava Kuvvetlen'nı tanıtıcı konuşmasından sonra bando, konser ver- Havacılık Ökulu'na bağlı 3 uçağın gösteri uçuşundan sonra açık ha- vada hazırlanan uçak ve silah sergisi gezildi. Törene 1. Taktik Hava Kuvvetı Komutan Yar- dımcısı Tümgeneral tbra- him Fırüna. Büyükşehir Belediye Başkanı Aydın Arat Anadolu Üniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Akar Öcal, yüksek rütbe- li subaylar ile vatandaşlar katıldı. Diyarbakır'da. 2. Taktik Hava Kuvvet Ko- mutanlığı'nda düzenle- nen törende konuşan Gs- teğmen Murat Polat. Ha- va Kuvvetleri'nin Ata- türk ilke ve inkılaplannm ışığında. üstün bir vazife anlayışı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kol- lama görevine devam ettiğinı söyledi. Adana'da gerçekleştirilen törende konuşan Birle- şik Görev Kuvveti (BGK) Komutanı Tuğgeneral Sa- vaş Şanlıtürk. kuruluşlanndan bu yana dünya ban- şı için mücadele ettiklerini belirterek. "Atatürk il- kelerinden taviz vermeden iç ve dış banşı sağlayaca- ğız. L Ikemizin içerisinde ve dışında bulunan karan- lık güçler karşısında çeiikten bir duvar olacagız"dc- di. Ankara 4. Ana Jet Üssü'nde düzenlenen tören- de Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çö- rekçi, Türk hava gücünün. bölgenin en büyük hava ulaştırma ve tanker fılosuna sahip olma yolunda bu- lunduğunu belirtti. Çörekçi. Hava Kuvvetleri'nin. 86 yılda Türk vatanına ve Türk mılletine havadan gelebılecek tehdit ve tehlıkelerin önlenmesi. muh- temel düşmanın saldırgan nıyetinden caydırılması ve banşın korunmasında daima etkın bir rol oyna- dığını söyledi. Kutlamalara. MGK Genel Sekreteri Hava Orgeneral tlhan Kılıç da sivil kıyafetleriyle katıldı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Bir 'Ortak Payda' Arayışı Son haftalarda çok yoğun bir konferans trafiğı ıçın- deyım. Aslında bunun özel bir yanı yok. Bütün yaşa- mım boyunca, bırhamal gibi, bilımsel sempozyumlar- dan parti seminer ve panellerine, gençlık toplantılann- dan sendika eğitimlerine koşturup durdum. Gençliğe ve insanlara verecek mesajlanm olduğu- na, yani başkalarının söylemediği ya da yanlış söyle- diği şeyleri vurguladığıma ınandığım sürece de, bu işi sürdüreceğim. Mesleğım zaten hocalık. Bu nedenle her toplantı, her eğitim, her konuşma "yaşamımın an- lamı" bakımmdan bence önemli. Çünkü yaptığım iş "sevgiye ve üretime" dayalı. Toplantılarda, genellikle dört konuda konuşmam is- teniyon 1) Demokrasi. 2) Laiklik. 3) Küreselleşme. 4) Atatürk- çülük. • • • Bu toplantılarla ılgilı üç gözlemimı değerli okuycu- larımla paylaşmak istıyorum: Birinci gözlemim gençlerle ilgili. Gençlerde, özellıkle ünıversrteli gençlerde, müthış bir açlık gözlemlıyorum. Gençler ülke sorunlarına çözüm arıyor. Sıyasal partiler bu çözümleri üretmekte başarısızlı- ğa uğradıkça, hatta, çözüm üretmek yerine sorun ya- ratan bir konum sergiledıkçe, gençler "partilerdışı" ve dolayısıyla, demokrasıye pek de uygun olmayan ara- yışlan yansıtan eğilımlere yonelıyor. Bu gelişmeyı son derece tehlıkeli buluyorum. Ihtiraslan ve çıkarlan, ülke yarannın önüne geçen po- litikacılar, sadece kendı kuyularını kazmakla kalmıyor, tüm ülkeyi karanlıklara sürükleyebilecek oluşumlara da çanak tutuyorlar. Ikinci gözlemim, aydınlarla ilgili. Soldakı dağınıklık, tekılcilık ve hızıpçilik onlan çok etkilemış. Aydınlarda siyasal partılerden umut kesmiş durumdalar. Ülkenın ufuklarını karartan "teokratık to- taliterrejım"hevesleri ve bu heveslerin gücü, onları da karariı ve güçlü başka alternatıfler aramaya yönettiyor. Üçüncü gözlemim, CHP, DSP, ÖDP ve İP gıbı par- tilerie özdeşleşmış ve kendılerini solda gören ınsan- laıia ilgili. Bu insanlar ki, onlara kısaca "partilıler" dıyebilirim, yukandaki ıki oluşumun da taşıdığı olumsuzluklann bilincinde. Bu oluşumların, hem ülke bakımmdan teh- likelı olduğunu görüyor hem de "demokrasi dışı çö- zümlerin" aranmasına karşı, bütün çabalarıyla "bir şeyler yapmak" istiyorlar. Bu "bir şeyler yapmak" ıstegı, bir yandan etkinlik- ler ve çözüm önenlen oluşturma açısından mensup ol- dukları "partinin içıne", bir yandan da ıttifak arama ve ortak eylem yapma açısından, "partinin dışına" yöne- liyor. • • • Görüldüğü gibi, mevcut bunalımın aşılması ıçın, en sağlıklı tepkiler yıne, "siyasal parti mensuplanndan ya da yandaşlanndan" geliyor. Bunlar esas olarak "vatan- daş girişimine" yani "sıvıl toplum orgütlerinın gücu- ne" ınanıyor. Pek dogal olarak, benım "gençler", "aydınlar" ve "partıliler" olarak, kabaca yaptığım ayrım, btrbırlerini dışarda bırakan ınsanlardan değil, tam tersine bırbi- riyle çakışan gruplardan oluşuyor. Yani üç grup ara- sındakı ayrım kesın çızgılerle belırlenmış değil. En azın- dan benim çevremde, her ikı ya da üç grupta birden, yer alan pek çok kişi var. . ! J Günümüzün sorunu, bu gruplardaki insanlan birleş- tirecek "ortakpaydayı" bulma sorunudur. Benim "ortak payda" dedığim husus bırleşmeye değil, "ıttıfaka" yönelık bir noktadır. Kanımca, Ecevrt, birleşme konusundakı olumsuz- luğunda ne denlı gerçekçıyse, Baykal da, ittifak ko- nusundaki önensınde o denlı haklıdır: Yanı partiler ve öteki kesimler arasında "birleşme" değil ama, "seçim ittifakı"da gündemde olmak kaydıyla bir "ittifak", bu- günkü bunalımı aşma konusunda da, uzun dönemde Türkiye'yı aydınlıklara taşıma konusunda da işlevsel olabilir. Benbu "/ff//a/c"sürecindeki "ortak payda "nın, demokrasi, sosyal hukuk devleti ve Atatürkçülük ola- rak üç ana kavram çerçevesınde oluşan bir çizgide bu- lunabileceğıne inanıyorum. Devamı haftaya. Medya notu: Ali Kırca, bence hem Türkçeyi kullan- ma açısından, hem de genel tutum ve davranışları ile çok değerli bir medya mensubu. Ben onu Amerikalı- ların unlü Walter Cronkite'ına benzetırım. Siyaset Meydanı da çok güzel bir program. Fakat bütün bun- lar, sosyal demokrasi konusunun tartışıldığı oturuma, TÜSES adlı "sosyal demokrat" vakfın (ve tabıi öteki sosyal demokrat vakıfların da) çağrılmamış olmasını bağışlatmıyor. Üstelik, TÜSES'in Başkanı Prof. Taner Berksoy, program sırasındaki sataşmalara yanıt ver- mek için Ali Kırca'yı aradığında, kendisiyle bağlantı yapılamamış olması, bu programı düzenleyenlerin ni- teliklenyle hıç bağdaşmıyor. BÎRÇOK MtLLETVEKİLİ VE BELEDÎYE BAŞKANIÎVIN BELEDİYELERDEN MADDt KAYNAK SAĞLADIĞI BELİRLENDİ , devleti zengiııleşıne aracı yaptı' J MERCK SHARP& DOHME BAMJ SALMAN ANKARA - RP'liler, Ankara Anakent Belediyesi'ni kullanarak "devleti zenginlik aracı"haline getirdiler. RP'lı Ankara Ana- kent Belediye Başkanı Melih Gökçekin göreve gelmesinin ardından, aralannda RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asfltürk. Ge- nel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. mil- letvekilleri Ömer Vehbi Hatipoğlu. Temel Karamollaoğlu ve İbrahim HaUl Çelik'in de yer aldığı RP'lilerin belediye ve şirket- lerinden maddi kaynak sağladıklan ortaya çıktı. Ankara Anakent Belediye Meclisi ba- ğımsız üyesi MuzafFer Saraç. RP'yi "ild- yuziü bir parti" olarak nitelendirerek " Halkın triKonlan kanunlara avlan olarak aktarüıyor. Bunlar Ankara'nın yeni zen- guıleri Ne kadar vergi verdikleri de bilin- mhor. Bunlar irtkaya kaynakhk yapmak- tadırlar" diye konuştu. Din adına "iğrenç bir soygun" sürdürüldüğünü söyleyen Sa- raç, "Ankara Beledhesi'nde 50 tane İSKİ vardır. İçişleri. Sa>ıştav teslim ahnmıştır. Valilikmücadele kabiliyetini kaybetmiştir~ dedi. Yerel seçimlerden sonra RP Genel Baş- kan Yardımcısı Rıza Ulucak'ın oğlu Sey- fettin Ulucak'ın ASKl'ye lşletme Daire Başkanı yapıldığı ortaya çıktı. Saraç. RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'ün akrabası olan ve daha önce Hak-Iş Konfe- derasyonu'nda uzman olarak çalışan A. Celal Asiltürk'ün önce EGO'ya, buradan da Vakıflar Bankası Genel Sekreter Yar- dımcılığı'nagetirildiğini belirtti. Belediye- den yasaya aykın olarak iş alan Poyraz In- şaat AŞ'yle ilişkisi olduğu ilen sürülen Ce- lal Asiltürk'ün kuruculan arasında yer al- dığı Antant Inşaat Danışmanlığı Taahhüt Limited Şirketi. EGO'dan "özeDeştirmede damşmanbk" için iş aldı. lşe başlamadan Grup Başkanvekili Temel Karamollaoğ- lu'nun Sayıştay'da belediyeyi denetlemek- le görevli biriminde denetçi olarak çalışan oğlu Ömer Karamollaoğlu na beledıyenin Beldes Konut Yapı Kooperatıfi'nden arsa tahsis edıldiği ortaya çıktı. Belediyeyi de- netleyen Sayıştay biriminde grup şefi ol- duğu belirtilen Erol Uğurlu, damadı ve oğ- luyla birlikte Ömer Karamollaoğlu'nunda • Ankara Anakent Belediye Meclisi bağımsız üyesi Muzaffer Saraç, RP'yi "ikiyüzlü bir parti" olarak nitelendirerek "Halkın trilyonlan kanunlara aykın olarak aktanhyor. Bunlar Ankara'nın yeni zenginleri. Ne kadar vergi verdikleri de bilinmiyor. Bunlar irticaya kaynakhk yapmaktadırlar" diye konuştu. Din adına "iğrenç bir soygun" sürdürüldüğünü söyleyen Saraç, "Ankara Belediyesi'nde 50 tane İSKI vardır. İçişleri, Sayıştay teslim ahnmıştır. Valilik mücadele kabiliyetini kaybetmiştir" dedi. 1 milyar 153 bin liralık avans verilen bu fir- mayla belediyenin mahkemelik olduğunu anlatan Saraç. "Bugünküdeğerle25mil>"ar lirahk iş verildi. Fizibilite raporu beğenil- medi. Mahkemelik olduklan bu firmaya Keçiören Bademlik'teki kömür deposu 1996 yıhnda niye verildi" diye sordu. Sa- raç. Antant şirketinin ortaklan olan Celal Asiltürk, Macit Zeren, Hayri Çağır. Şahin Gökçen'in kurucusu olduğu As-Yamaç Konut Yapı Kooperatifi'ne belediyeden 7 bin 191 metrekarelik arsanın 1994 yıhnda verildiğini bildirdi. Sıvas katliami sırasın- da bu kentte belediye başkanı olan RP yer aldığı 84 ortağa Beldes Konut Yapı Ko- operatifi'nden 7 bin 603 metrekarelik, 16 bin 144 ada tahsis edildi. Temel Karamol- laoğlu'nun. adı Ali Kalkancı'nın müritle- ri arasında geçen diğer oğlu Zahit Kara- mollaoğlu da belediyenin Buğsaş şirketin- de teknik eleman olarak çalışıyor. Temel Karamollaoğlu'nun damadı olan Salih Zeki Pbyraz'ın sahibi olduğu ve Mu- radiye Vakfı'yla da ilişkili olan Poyraz ln- şaat AŞ'ye Kocatepe Camisi yanındaki otopark inşaatı yasalara aykın olarak iha- lesiz verildi. Bağımsız Belediye Meclis üyesi Muzaffer Saraç, "Daha önce yüzde 35 kıranla bu işi yapan firmav ı tasfiyeden sonra bu firmaya işin yüzde 95'i emanet usulüvle verildi. Tasfiyeden önee işin yüz- de 5'i bitirümişti. \asava göre işin yüzde 3- 4'ü emanet usulüvle verilebilir. Yoksa iha- le yapılması gerekir" dedi. Saraç. RP Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun EGO Genel Müdü- rü olduğu dönemde çıkardığı "Panel" ad- lı dini derginin yönetildiği yerle EGO'nun çift katlı otobüslerini işleten As-Mengen fırmasının aynı adreste bulunduğuna dik- kat çekti. As-Mengen firmasının EGO">a 30 Kasım 1996 tarihi itibanyla 154 milyar lira borcu bulunduğunu kaydeden Saraç. "Şu anda bu borç 200 miharı aşmıştır" de- di. Saraç, Hatipoğlu'nun EGO'nun ola- naklannı milletvekili olmak için kullandı- ğını ileri sürdü. Muzaffer Saraç, RP Ankara Milletveki- li Hasan Hüseyin Cejlan'ın Altınpark'ta- kı ANFA'ya genel müdür yapıldığını be- lirtirken "Milletvekili masraflannın AN- FA'dan çıktığmı iddia ediyorum. Ne devte- te ne Meclis'e hesap vermeden 2 vıl genel müdüıiük vaptı. Hayali ihalelerle ANFA'yı çiftlik gibi yönetti. Öbür dünyada değil, bu dünyada hesap vermelidir" diye konuştu. ANFA'nm 31 Aralık 1996 tarihli faalı- yet raporuna göre parkta 212 kişi çalıştın- Iıyor. Saraç. 212 kışiden 33'ünün yalnızca personel bölümünde çalıştıgına dikkat çe- kerek "Bir parkta bu kadar insan çalıştın- Irvor. Bunlann hepsi militan"dedı. YENİ OFISINE TAŞINIYOR! YENİ ADRESIMİZ Merck Sharp ve Dohme İlaçları A.Ş. Gazeteciler Mah. Yazarlar Sok. No: 30 Esentepe 80300 İSTANBUL Tel: (0212) 2,3 58 00 (pbx) Fax:(0212)213 58 13