Katalog

HAZİRAN19S7 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 Tu mturj 19 Sinop B 18 Adana 20 Samsun B 16 Mersin Çana-ole 3 22 Trabzon Y 12 Dıyarbakır A Kocaeı 3 23 Gıresun Y 14 Şanlıurfa Izmır 24 Ankara B 20 Mardın Mansa A 2 7 Konya B 20 Siırt Aydr A 29 Eskışehır B 22 Hakkârı B 22 Deniz 27 Sıvas Zong.dak 3 2 0 Antalya B J 6 Van 27 Kars B 24 Y 15 Yurdun kuzeydoğu kesımlen çok bulutlu, Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun ku- zeyı sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutiu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun doğu kesımlerınde azala- cak. aığer yerterde bı- raz artacak. Ruzgâr, kuzey ve batı yonler- den hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. AVRUPA Londra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel A B Y B A Y B Y 23 24 26 20 19 22 15 18 Budapeşte B 16 Münih Atina Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn B Y A A A B B B 22 26 21 20 18 15 13 25 B 18 Taşkent A5YA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflîs Kahıre Y A Y Y B Y Y A 18 36 31 32 21 32 20 32 Şam 28 Par;al bulutiu 3ult-'u ^ Çok bulutlu > Yağmurtu Kartt Gok gurultulu G U 1 N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Btştarafı 1. Sayfada türk'e sövenlen (örneğin imamları) ödüllendirme - pezevenklere kol kanat germe vs. vs. • Orta sağdan şeriatçı basına kadar hemen her ya- yın organında, özel TV'lerde daha ilkgünden itiba- ren "Anlaşamayacaklar" dıye özetlenecek bir yar- §ıya<astladınızmı? Elbette hayır! Zira siyasal, partisel ve nihayet ki- şisel yararian birbiri ile örtüşen iki partinin anlaşa- rrıayacaklannı varsaymak oîanaksızdı. ' Anlaşacaklardı. Anlaştılar. Ufak tefek pürüzleri çözduler, çözmek üzereler. "Dûrüst ve adil bir seçim" Şaibe ile Takkeli'nin umurjnda mı? • BBP'nin "baskın seçime karşı çıkışı", yeni bir se- çim yasası arayışlan, nüfus sayımı ile seçmen kü- tüklennin gerçeği yansıtır hale getirilmesi... Şöyle ya da böyle, önemli öğelerin hemen hepsi geride kalıyor. İki kere ikı: Elde var bir koltuk! DYP'yegöre, heleŞaibe'ninağzındandüşmeyen "halka gitmek" söz konusu olunca akan sular du- ruyor. Eskı seçmen kütükleri ile dönüp dolaşıp ay- nı pariamenter arıtmetiğıne gelinecekmiş, önemse- necek sorun mudur yani? RPye bakalım: Seçim Allah'ın emri ise Takkeli'nin Şaibe'yi Başbakanlık'ta birkaç aylığına "konuk" ey- lemesı elbette gerekli. Sandıktan ne çıkar? Nedenıni, niçinini aramayın: Başbakanlığı, içı kan ağlayarak zar zor teslım edecek olan Genel Baş- kan Takkeli; kendını ilk gün sokağa atacak. ll, ilçe, kasaba ve köy, bir elinde paratorbası. öteki elinde Allah'ın buyrukları diye yığınlarla saçma, dolaşacak. Söylemediğini bırakmayacak, etmediğı vaat kal- mayacak! Nüfus sayımı yapılmaz, seçmen kütükleri son nü- fusa göre yenıden düzenlenmezse... Şaıbe'nin dörtte bir aklıyla yola çıkan demokrasimiz ile ötekı partiler, RP'den yenı bir ders daha alacak. Eski kütüklere seçmenliği gelmiş yeni ısimlerya- zılması istenilince; RP örgütü harekete geçecek, mahallesinde, köyünde ne kadar yandaş görünen kişi varsa, seçmen kütüklerine yazdıracak. Öteki partiler mi? Bir şarkı, birkaç slogan, bir se- çim beyannamesı, aday saptamasındaki kavgalar- la dolup taşacaklar. Derken, sandıktan daha da semirmiş takkeli, sa- kallı, sarıklı sırıtkan bir baş çıkıp karşımıza dikilecek. Öylesine dörtnala gidıyoruz ki seçime; adı bile ko- nulamıyor. Erken, hemen, acele seçim... Yeni birad daha bulundu: Alaminüt seçim! • Doğrusu da sonuncu olan isim. Seçmenlik hak- (bHd uteşrriış en azıhden yedı-sekız milyon bıreyin oy kullanamadığı bir seçim başka türlü nasıl tanım- lanabılir ki... Ne "malum korku" kaldı. Ne de kesintisiz 8 yıl... Kuran kurslan... RP kadrolaşmasınaönlemler. "Hal- ka gidiyoruz" ya, halkın yaranna her şey. Bir varmış bir yokmuş diye anılara karışıyor. Çünkü evet, evet. Göğsümüzü gere gere yinele- yelim: Seçim var seçim. Ucunda geçim! Halka gi- diyoruz, halka! Var mı Şaibe'me, Takkeli'me yan bakan, hayttt! Yabancı odak noktalannın düşünce ve görüşle- rini saptamakta bir numaralı usta yazar Sami Ko- hen, son durumu "Açıkçası bu çevrelerde (yaban- cı çevrelerde) erken seçimlehn Refah 'ın işine ya- rayacağı, bunun ise askerle sürtüşmeleri kızıştıra- bileceği ve Türkiye'nin böylece kanşık ve istikrar- sız bir döneme girebileceği görüşü hâkim" diye açıklıyor. "Yabancı"nın öngördüklerı "yerlilerin" de yargı- sı, kanısı. Dinleyen yok ki... Şaibe'nin kafayapısıyla karakteri üzerinde olum- suz içerikteki yazılara burun kıvıran, hatta alaylı do- kundurmalarla eleştiren Yıldınm Aktuna, istifa ederken Şaibe için "katiller" diye nıtelediği BBP'yi "Şimdi hangiyüzle hükümete sokacak" diye soru- yor. 1993/1997... Dört yıl! Aklı neredeydi Aktuna'nın? Türkiye; türlü çeşit uyarılara karşın gülümseyen bir suratla yumuşak ellere teslim olan Erez'lerle, Ak- tuna'larla. Ekinci'lerle, Cevheri'lerle vs. bugünle- re geldi. Ne kadar ıftihar etseler... • Ne kadar övünseler... Hakları. Hasan Hüseyin Ceylan'ın da bir kasedi ortaya çıktı GUNDEM m STAFA BALBAY Haber Merkezi - Refah Partisi'nin. mılletvekillerinin yaptıgı konuşma- lardan dolayı başı dertten kurtulmu- yor Rıze Millenekili Şevki Yü- maz'dan sonra Ankara MıUetvekıli Hasan Hüseyin CeylaıTın yaptığı bir konuşma da ortaya çıktı. Ceylan. ko- nuşmasında. Refah Partısi ıçin çalış- mayı 'cihat" sayarken tsmet İnönü've hakaret etti. Aydın Menderes'i ABD'nin ürettiği senaryonun birpar- çası olmakla suçlayan Ceylan, Süley- man Demirelı de 'masonikkafa' ola- rak nıtelelendırdı. Show T\'"nin dünkü haber bülte- nınde Hasan Hüseyin Ceylan'ın 1992 yılında Fransa'da vaptıgı bir konuş- ma banttan yayımlandı. RP ıçin çalış- mayı % cihat"a benzeten Ceylan. "Bu Refahçıhk öyle bir hastahk ki şifası yok bunun. Ahirette cennettir bunun karşılığı Allah'ın izniy le. Cihattır çün- kü bunun makamı" diye konuştu. Ikinci Cumhurbaşkanı Ismet İnö- nü'yü de ağırbir dılle suçlayan Ce>- lan. şunlan sövledı. *24 Temmuz 1922'de Lozan'da çağı değil ipi bilc at- lay ama> an geri zekâlı insanlann otur- duğu masada. İngiliz dört lordun kar- şısında oturduğu zaman İnönüler. Rı- zaNurMar, Hasan Saka'lar.Kıbnsbe- ninıdi bevler, Kerkük benimdi bevler. Musul benimdi beyler. Batunı bendey- ken Lozan'a gidiyor bizim İsmetler. Sağır adamlar hiçbir şey duymadığı için garibanlar Batum. Kerkük. Mu- sul bizdeyken masayagidi>oruz, aynl- mışız. Kaç gün sürüyor biliyor musu- nuz bu şörüşmeler, tam 171 gün sür- müştür Ismet İnönü'nün Lozan gün- Cevlan. o dönemde Keraal Ka- çar'la ıyı bir iletışim kurduğunu sö\- leyerek Islami gruplan ve mezheple- n bir araya getirmeye çalıştıklan an- dayenı bir senarvonun ortaya çıktığı- nı ileri sürdü. Aydın Menderes"ı se- narvo üretmekle suçlayan Ceylan şöy- le konuştu- "Tam kucaklaşma noktasına geli- \oruz. Fethullah Gülen hocalarla gö- rüşmeye çalışıyoruz. Melıh Gökçek'i Keçiören Belediyesi'ndedesteklemeye başlıyorlar. Geüşmeler iyi di>oru2. 1983'te nasılÖzal senaryosugündeme geldiyse Menderes senaryosu günde- megeliyor. Bir bakıyorsun Kemal Ka- çar. Menderes'in yanında. Fethullah Gülen. Menderes'in yanında, filan ta- rikat Menderes'in yanında. Tam bir ara>a gelmek üzere> ken. Onlann bir senaryosu. hüesi \arsa Allah'ın da bir senanosu. bir hilesinin olduğuna ina- nıyoruz ve senar\olannın tepetaklak olacağına inamyoruz. Allah hifeyi bo- zacak >a. tam başarılı olacağı anda Al- lah buna bir evlilikyaptırdı kendinden 13 yaş büyük. Semra Özal'dan daha papatya. 24 \aşında bir oğlu> la bera- ber gekli A\dm Be> "e. Aydın Bey evli- lik yapınca çiftliklerindeki 54 yıllık kâhya da gazetelere demeç >-erdi;" Bu çocuktan adam olmaz. Babasına iha- net ettı' dije." Turgut Ozal'ı cumhurbaşkanlıktan ındirmek ıçin Necmettin Erbakan ile Süleyman Demirerın bir araya geldi- ğini belirten Ceylan. konuşmalar sıra- sında Aydın Menderes'i cumhurbaş- kanı olarak teklif ettiklennı söyledı. "Bunu duyunca Aydın Bey hoşaf ol- du" dıyen Ceylan, Menderes'in bun- dan sonra Erbakan'a "Muhterem ho- cam" diye hitap ettiğini belirttı. Cey- lan, Menderes'i ıdare edeceklennr söyleyerek "Çünkü bu ABD senaryo- sudur ben bilivorum. Özal cuma na- mazıyla beş vakti iki vakte indirerek arada bira ve şarapla idare ediyordu. Aydın Menderes'te şarap da yok bira da yok. Namaz da var. Kültür de var. Halk daha kolay inanacakşimdi. Özel- likle kö>lüler. Bunun için Aydın Bey'i takip etmek gerekiyor. Biı de o \azife- \i en kralından \apı\oruz Allah'm iz- nivle'" dedı. ANAP Bitlis Milletvekili Kamran inan ^Türkiye NATO'nıın kıyısına itilebilir9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Bıtlıs Mıl- let\ ekılı Kamran İnan. K.af- kasya kanat bölgesinde kon- vansıyonel sılahlannı arttır- maya hukuki dayanak sağ- lavan Rusya'nın doğrudan doğruya Türkıye'yi tehdıt edebileceğıni belirttı. İnan. "NATO'nun geniş- lemesi veto edilmeli. Milli menfaat söz konusu oldu- ğunda Türkiye 'hajır' de- meyi öğrenmeli. Türkiye, NATO üyesi, ama \\rupa Birüği'ne (AB) ahnmıyor. Bu gidişle NATO'nun da kı- yısına itilmek gibi bir tutum- la karşı karşıya kalacak" de- dı. Cumhuriyefin NATO'- nun genışlemesıne ılışkın sorulannı yanıtlayan Kam- ran İnan. Almanya ıle ABD'nin yanş durumunda olduklanna, Sovyetler Birh- ği'nin yıkılmasının ardın- dan Almanya'nın Avrupa kıtasında tek güç olarak kal- dıŞına dıkkat çektı. İnan. "Almany^eskiSov- yet denklerini. Orta ve Doğu Avrupa niemleketlerini eko- nomik bakımından kanadı aitına aldı. Bunlann AVTU- pa BirliğTne girmesi için zorladı \e başaracak. Bu da AB'de olmayan Amerika'yı uzaktan rahatsız etti. Ame- rika, -Bu ülkelen NATO'ya almak suretıyle güçleri den- gelemek v e gözaltına almak mümkünolur' diyedüşünü- >or'* görüşünü dile getirdi. Rusva Federasyonu'nun CUMHURtYETTEN OKURLARA ORH.4N ERİNÇ • Baştamfı 2. Sayfada Dış kredi alamayan, iç piyasadan yüksek faizli borç bulabilen Hazi- ne'nin, açığı kapatmak amacıyla ban- kalardan yardım istediği toplantının perde arkasını Esra Yener yazdı. , • Erken seçim hesapları ve yeni hü- kümet oluşumunda kıyasıya pazartık- ların yaşandığı Ankara kulislerinde RP toplantılarının perde arkasını Seba- hat Karakoyun, DYP'deki gelişmele- ri Ayşe Sayın ile Hülya Karabağlı, ANAP'taki trafiği Dürdane Kocaoğ- lu aktardı. Parlamento büro şefimiz Türey Köse, sol partilerin ekseninde- ki gelışmeleri çeşitli boyutlarıyla yaz- dı. • VGksek Seçim Kurulu'nun erken se- çirn hazırtıklarını ve sağlıklı bir seçim için gerekli olan süreyle diğer gerek- sininlerini Alper Ballı haberleştirdi. • REFAHY0L hükümetinin birçok alarda cıddt sorunlar yaratan dış po- litiKa fıyaskosuyla, Avrupa Güvenlik ve İsbırliği Teşkilatı'nın Türkiye'ye or- du ibRPkonusundaverdiğiciddime- şajlüi Lal« Sanibrahimoğlu yazdı. • DSK Gienel Başkanı Rıdvan Bu- dak'ın. Türk-iş ve Hak-!ş'e "5 yıl sü- reyle rekabetı durduralım, örgütlen- meye hız verelım" şekhndeki tarihı çağrısını Ali Er haberleştirdi. • Gündüz İmşir ıle Saadet Uslu yap- tıklan araştırma-haberde. özel sağlık hizmetlerinde istanbul, Izmir ve An- kara'da patlama yaşandığını gözler önüne serdi. Haberde 3 büyük kentte son beş yıl içinde 48 özel hastane ve 779 özel poliklinik açıldığına yer verilir- ken, yapılan denetımlerde son derece başarısız sonuçlar alındığı vur- gulanıyor. • Foça kazılarının durdurulmasıyla il- gili gelişmeleri ve kazı başkanı Prof. Dr. Omer Özyiğit'in Danıştay'a baş- vurusunu Asuman Abacıoğlu haber- leştirdi. • Çevre Bakanı Ziyattin Tokar'ın, çevreye yönelık duyarlılıkiarı "kışkırt- ma" olarak nitelemesınin ardından çevrecilerin tepkisini Özcan Özgür duyurdu. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. NATO'nun genişlemesine karşı çıkmakta haksız olma- dığını belirten inan. şöyle konuştu: "Bugün Bah\ la dhaloğu birçok NATO memleketin- den daha i\i olan Rusya so- ruyor: 'Benı tehdit olarak mı görüyorsunuz. voksa sız benim sınırlanma dogru ge- nışleyerek. bana tehdıt olu$- turmak mı ıstiyorsunuz" di- ye. Bu haklı bir soru." NATO'ya üye olmak için başvuran İ 2 ülkeden Polon- ya. Macarıstan ve Cek Cumhunyeti"neöncelik\e- nldiğını anımsatan İnan. dı- ğer dokuz ülkenin "güven- Bkbölgesi" olarak kalacağı- nı belırterek. "Rusya. bir- çok uluslararası kuruluşlar- da, NATO'nun genişlemesi durumunda. sınır bölgele- rindeki memleketier üzerin- de baskısını arttıracağım. bu bölge içinde Türkiye'nin de bulunduğunu açıkça ifade ettTdedi. Rusya'nın. Pans Senedi ve yürütülen AGİT çalışma- lan ile kanat bölgelerinde konvansıyonel silahlannı arttırabilmesine hukuki da- yanak sağlandığını kayde- den İnan. "Bu doğrudan doğruya Türkiye'ye >önelik bir tehlikedir* 4 dedi Üye ülke parlamentoları- nın onayına sunulmaması- nm. ParisSenedı'nınbüyük' bir zayıflığı olduğunu vur- gulayan İnan. NATO'nun genışlemesinın birçok ülke- de tartışılmasına karşın Tür- G.Kore'de öğrenci ve polis çatışnıası • Baştaraft 1. Sayfada kadar öğrenci ise metro tünelierine girerek ulaşımı engelledi. Üni\ ersite kampusunda kalan öğrenci liderleri ise barikatlarla girişı engelledikleri bir binanm çatısından aşağıdaki pohslere molotofkokteylleri atarak bir operasyona girişmelennı engellediler. Yonhap haber ajansı son üç günde meydana gelen çatışmalarda 530 kişinin tutuklandığını. bunlarda 210'unun daha sonra salıverildiğini duyurdu. Öğrenciler. seçim kampanyasında Hanbo şirketinden yasadışı para yardımı aldığı öne sürülen, ancak bu konuda hâlâ bir açıklama yapmayan G. Kore Devlet Başkanı Kım'ın istifa etmesini istivorlar. kiye kamuoyunda hiç görü- şülmedığini belırterek "Bu konuyla ilgili üç hafta önce genel görüşme önergesi ver- dim. Daha gündeme bile alınmadı" dedı. Kamran İnan. NATO'ya girmeleri beklenen Maca- ristan. Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nin 27 hazi- randa Amsterdam'da AB'ye gınş müzakerelerinin de başlayacağını vurgularken buna karşın NATO üyesi Türkiye'nin AB'ye alınma- dığına dikkat çekti. İnan. "Türkiye, bu gidişle NA- TO'nun da kıyısına itilmek gibi bir tutumla karşı karşı- ya kalacak" dıye konuştu. I Baştarafı 1. Sayfada başlığındaki şekle dönüştürdü: - Kın ve cüzdan ozgürlüğü... RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın 199O'lı yıllar boyunca yaptığı konuş- malar pıyasaya çıktı. Demek ki uzun süre, "kullanım tarihinin" başlaması beklendi. Buyanınıgeçelim. Durumagetelim... Yılmaz'ın konuşmaları kanal kanal geziyor. Burada üç noktanın altını çiz- mek gerekiyor: - Yılmaz tek başına hareket eden, si- nirlendiği için arada bir öyle konuşan kişi değildır... - Yılmaz kasetlerı enflasyonu başlar- sa ış sulanır... - Yılmaz'ın küfürleri değil, küfürara- lannda söyledikleh daha ciddi tehlike- dir. Kasetlerden bırine Yılmaz'ın konuş- masının dışına da çıkarak bakalım. 23 Ekim 1994... Yer: Sıvas 4 Eylül Spor Salonu... Salon beş bin kışilik, yedi bin kişi var. Üçte ikisi kadın. Üç konuşmacı var: Dönemin RP Milletvekili, bugünün Tarım Bakanı Musa Demirci, döne- min Sıvas Beledıye Başkanı, bugünün Sıvas Milletvekili Temel Karamolla- oğlu ve malum Şevki... llksözü Demirci alıyor: "Sıvas'ın köylerine RP'yi anlatmak için gittığimde köylüler bana, 'Biz RP'yi Şevki Yılmaz'ın kasetlerinden ta- nıyoruz. Siz başka köylere gidin' dedi- ler. Kendisini kutluyorum." Ardından Karamollaoğlu konuşuyor. Dönemin Rize Belediye Başkanı Şev- ki Yılmaz'ı, Rize'yı değiştirdiği için kut- luyor. Daha sonra kürsüye gelen Yılmaz, televizyonlarda izlediğiniz konuşmala- rı yapıyor. Yılmaz'ın konuşmasmdan, izleyebildiğim kadanyla televizyonlara da yansımayan birkaç tümce aktara- lım: "Atatürk'e saygı duyanlar zihinsel özüriüdür..." "Askerdeki oğlunuzdan çok Kuran'ı özlemediyseniz iki yakanız bir araya gelmez." "İki nikâh vardır: Biri Roma nikâhı, öteki Allah 'ın nikâhı. Bir insanı düşü- nün, Istanbul'da oturuyor. Birkaç ay- lığına Anadolu 'da bir kente gitmiş. Kı- sa sürede kansını, çocuklarını oraya götüremeyeceğine göre, ıhtiyaçlannı nasıl karşılayacak. Bunu Roma nikâhı çözemez, ama Allah 'ın nikâhı çözer..." Bu konuşmayı salonda izleyen bir kişi gözlemlerinı şöyle aktardı: "özellikle nikâha ilişkin sözlennden sonra Yılmaz'ı en çok kadınlar alkışla- dı. Dakikalarca ayakta alkışladılar." Şevki, teknolojinin son numarası Bu tablonun anımsattıklan şunlar: - Şevki Yılmaz bir sonuçtur. Sadece onu etkisiz kılmak sorunları çözmeye- cektir. Eğitimsizlik bu kafayı alkışlaya- bilecek bir kitlenin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ya da bu kitle böyle insanları ortaya çıkarmıştır... - Yanılabiliriz, ama görünen o ki RP, Yılmaz'ı feda etmeyecek, edemeye- cek. Hâlâ, "Eğer söylemışse" diyor- lar... Yılmaz'ın tutumu ise RP gibi. Ne "Demedim" diyor ne "dedim"... Son savunması şu: "Teknoloji gelişti. Monte etmişler. Bu teknolojinin işı..." Bu mantıkla bakarsak şöyle diyebi- liriz: Şevki Yılmaz, teknolojinin son hari- kası... Kendinden olmayana iki yolla bakan bir mantıkla karşı karşıyayız: Kinle ve cüzdanla... Milletvekili ve partı desteği piyasa- sında konuşulan rakamların sıfırı çek defterini zorluyor. Böylesi birortamda hükümetin çıkış yolu olarak seçımi göstermeye kalk- ması, kokmuş aşın suyunu değiştir- mektir. Tencereyı pislediler... Yemeği kokuttular... "Suyunu değiştirirsek taze olur" di- yorlar... Taze olmaz, kepaze olur... V*. TRT'nin yaytncılar için hazırladığı îrlilT MEVZUATIna m büyük... Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu nun hazırladığı ve 4 ciltten oluşan "TRT MEVZUATI" talep eden ya- yıncı kurum ve kuruluşlar için saüşa çıkanldı. TRT MEVZUATInda; T.C. ANAYASASI, KANUNLAR ve KARARNAME- LER, ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ve TÜZÜK- LER, RADYO ve TELEVİZYON ÜST KURULU'nun YÖNETMEÜKLERİ, DİĞER YAYINdUKLA İLGİLİ YÖNETMELİKLER ve TEBÜĞLER yer alıyor... Özel Radyo ve Televizyon Kuruluşlan ile Reklam Ajans- lan tarafindan büyûk ilgi ve beğeni kazanan ve sınırlı sayıda saûşa sunulan "TRT MEVZUATrnı alabilmek için, T.tŞ BANKASI BAŞKENT ŞUBESİ'ndeki 184174 No'lu hesaba 28.750.000.- TL.sı yatınp. Banka Makbuznnu ve isteme adresinizi 0-312 490 93 03 No'lu faksa veya aşağıdaki yazışma adresine gönderdiğiniz takdirde, "TRT MEVZUATI" adresinize faturasıyla biıiikte taahhütlü olarak postayla gönderilecektir. "TRT MEVZUATFnda 1997 yüı içinde yapılacak değişiklikler, ücretsiz olarak adresinize gönderilecektir... Sİ VE VAZIŞMA ADRESİ TRT GENEL MtJDÜRLÜĞİJ GENEL SEKRETERLIK BASIN HALKLA tÜŞKlLER ve PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TRT SİTES! A BLOK KAT:4 • OR-AN / ANKARA : 0-312 490 11 19 0-312 490 10 74 FAX : 0-312 490 93 03