29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURJYET SAYFA HABERLER Kadıntarm ses duyurma isteği • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Demokrasi Için Kadın Platformu'nun (DİKAP) düzenlediği "Demokrasi içın konuşalım" konulu panele katılan avukat Şenal Sanhan, Ankara'da düzenlenen "Şeriata karşı kadın yürüyüşü"nün ardından siyasal Islam tehlikesinın daha iyi görüldüğünü söyledi. Laik ve demokratik bir ülkede yükselen seslerin "birbirini bulduğunu" belirten Sanhan, "Bugün demokrasi için de sesimizi duyurmak istiyoruz" dedi. MHP'de seçim hazınlığı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Genel başkanlık yanşı nedeniyk parti içi mücadeleye yoğunlaşan MHP, erken seçim hazırlıklannı da başlatmaya karar verdı. MHP Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK.) dünkü toplantısmda. partinin bütün faaliyetlerinin genel başkanlık seçimine endekslenemeyeceği vurgulandı. İstanbul'da operasyon • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, "Nuri" kod adlı Mehmet Günserinliderliğinde, "4. Sol Inşa Orgütü" adı altında örgütlenmeye girdiği ileri sürûlen 11 kişi yakalandı. Bu kişilerin kaldıklan evlerde yapılan aramalarda bilgisayar. fotoğraf tab makinesi, ultrason cihazı ve jeli, daktilo, pankart ve örgüt adına bağış makbuzlan. örgütsel yayın ile dokûman elde edildiği bıldirildi. Deniz Kurdu '97 tatbikatı • LEFKOŞA(AA)-Türk Deniz Kuvvetlen'nın planlı tatbikatlarmdan olan Deniz Kurdu"97 tatbikatı çerçevesinde Donanma Komutanlığı Harp Filosu Komutanlığı'na bağlı harp gemileri, bugün Gazimagosa ve Girne limanlanna gelecek. Burada demirleyecek gemiler. 19 hazirana kadar 14.00-16.30 saatleri arasında halkın ziyaretine açık olacak. Gemıler 20 haziranda KKTC limanlanndan aynlacak. Nakliyat-İş'm açıklaması • Istanbul Haber Servisi - Kartal Belediyesi'nin çöp toplama işini yürüten Albayrak AŞ'nin işten çıkaıdığı 80 işçinin, ailekriylebirlikte başlattıklan eylem sürüyor. Naklıyat-lş Sendikası'ndan yapılan yazılı açıklamada, önceki gün yapılan basın açıklamasından sonra 5 işçimn daha gerekçesiz olarak polis tarafindan gözaltına alındığı ileri süriüdü. Açıklamada, halen toplem 10 işçinin gözaltında tutulduğu beliıtildi. H0 genel kurulu • Istanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakını Necati Çelik, Türkiye'nin. ILO tarafindan kabü edilen ve insan haklınyla ilgili toplam 7 sözleşmeden beşini kabul ettiğıni hatırlatarak kalan ikishin de en kısa zamanda TBMM'den geçeceğini söyfedi. 'ILO 85. Uluilararası Çalışma lCorferansr dönüşü Atatürk Havüimanı'nda bir açıkama yapan Çelik, koneransta ağırlıklı olarak küreselleşmenin sosyal gelime üzerindeki etkileri ile tşkilatın bu alandaki roliiüzerinde dumlduSunu bildrdi. DSP'de istifa • ANKARA (Cumhuriyet Bünsu)- DSP Etimesgut llçeOrgütü'nde. yönetim kunlu üyeleri ve delegeler toplıca istifa ettiler. YöKtim kurulu adına açıkama yapan Abbas Kjrn, örgütüne güvnmeyen bir partinin heöflerine ulaamayacağını belirterek ~ Bdere güvenmeyen parti v e vineticilerle artık çalımak istemiyoruz" dedi. Orgeneral İsamil Hakkı Karadayı başkanlığında toplanan askerler görev sürelerini tartıştı Komutaıılanıı üç fomıiiKiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Kuvv et komutanlannın, Genelkurmay Başkanı Or- general İsmail Hakkı Karadayı başkanlığın- da, Antalya'da yaptıklan "değerİendinne- de", üst riitbeye yükselecek subaylar ile iç- lerinde görev süresı dolanlann durumunu ele alındıklan öğrenıldı. Genelkurmay yet- kilileri, ABD yönetiminin, "anayasa ve laik- Bk" kaygılanru dile getırdığıni \ urgulaya- rak, "Bizim de farklı bir değerlendirmemiz yok" dediler. Denizkurdu '97 tatbıkatmın ardından. Or- general Karadayı, Kara Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Hikmet KöksaL Hava Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya. Antalya Karpuzkaldrran tesislerin- de bıraraya geldiler. tki gün süreyle çeşitli konularda durum 1- Komutanlar risk aldı. Tümünün görev süresi bir yıl daha uzatılabilir. 2- Sadece yaş haddinden emekli olması gündeme gelen Kara Kuvvetleri Komutanı değiştirilebilir. 3- Normal prosedür işler; Karadayı dışında tüm komutanlar emekli olur. değerlendirmesi yapankomutanlar, ağustos- sma katkıda bulunmaz. ta yapılacak Yüksek Askeri Şûra öncesi bir üst riitbeye vükselecek üst rütbeli subayla- nn durumunu da ele aldılar. Kuvv et komutanlannın görev süresi bu yıl doluyor. Askeri çevrelerden edinilen bilgiye göre, bu konuyla ilgili olarak şu değerlendir- meler yapılıyor. - Kuvvet İcomutanlan 28 şubat kararlan- nın ardından üzerlerine bir risk aldılar. Bu nedenle, dördünün de görev süresinin bir yıl daha uzatılması gündeme gelebilir. Birinin ya da ikısınin uzatılıp, diğerlerinin uzatıl- maması, alınan riskın olumlu sonuçlanma- - Köksal'ın durumu ötekilerden farklı. Köksal. yaş haddinden emekli olacak. Bu yüzden, sadece Köksal'ın emekli olması, öteki komutanların görev süresinin l yıl da- ha uzatılması gündeme gelebilir. Köksal'ın yerine en yakın isim, Birinci Ordu Komuta- nı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu. - Dört kuvvet komutanın da görev süresi uzatılmaz. normal prosedür işler. Bu durum- da, Kara Kuvvetleri Komutanlığf na atana- cak Orgeneral Kıvnkoğlu'nun yanısıra De- niz Kuvvetlen Komutanlığf na da Donanma Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu en >a- km isim olarak ön plana çıkıyor. Yasaya göre kuvvet komutanlannın ata- ması her yıl ağustos ayında yapılan Yüksek askeri terfîler. Yüksek Asken Şûra (YAŞ) toplantısmda ele alınıyor. Atamalar, Genel- kurmay'ın önerisı, Başbakan ve Cumhur- başkanı'nın onayıyla gerçekleşiyor. Görev süresinin uzatılmasıyla ilgili prosedürde ise Genelkurmav Başkanı, Milli Savunma Ba- kanı'na öneriyi götürüyor. Mıllı Savunma Bakanı bunu Başbakan'a iletiyor. Başbakan Bakanlar Kurulu'na getiriyor ve Bakanlar Kurulu karanyla işlem gerçekleşiyor. ABD Dışışleri Bakanı Madeleine Albrighfın ve Dışışlen Sözcüsü Nkholas Burns'ün değer- lendırmelerinın yenı bir durum olmadığını belirten Genelkurma> >etkilileri. "Bizün kavgımı/ da anavasada belirtilen laiklik ilke- sinin korunmasıdır" dediler. Yılmaz: Sol bir partiyi öne çıkarmakla kriz çözülmez LEVENTGENCELLİ BLRSA-AN AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, merkez sağın birleşmesı- nin önündeki en büyük engelin Çilterailesi oldu- ğunu savundu. Çiller'li yeni hükümet formülleri- nin Türkiye'nin bugün yaşadığı sıkıntılan çöz- meyeceğini söyleyen Yıl- maz. merkez sağdaki da- ğınıklığın gidenlmesının. 'hastahktan' kurtulmanın tek ilacı olduğunu ifade etti Yılmaz, u bu hastau- ğı tank ve topla çöznıenin mfimkün olmadığını, bir sol partryi suni olarak ön plana çıkarmanın da işe yaramayacağınr kaydet- tı. Üç günlük Bursa gezi- si sırasında çok sayıda açılışa katılan veyüzlerce kişiyle tokalaşan Yıl- maz'ın sağ omzu çıktı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, dün parti- sinin MKYK toplantısına katıldıktan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Yıl- maz, Türkiye'nın en önemli meselesinin de- mokrasinin korunması ve yaşatılması olduğunu kaydederek, bu konuda herkesın üzerine düşen görevi eksiksiz yerine ge- tırmesi gerektiğini söyle- di. Yılmaz. "Ülkeyi istik- rarsızbğa, milleti kutup- laşma ortamına. gerginli- ğe sürükleyen REFAH- YOL hükümeti'nin hiç za- man kaybetmeden işba- şından çeldlmesi veya de- mokratik yollardan uzak- laştuTİması" gerektiğini savundu. Hükümetın. Dı- şişleri Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- leT'in başbakanlığında de- vam etmesinın 'cözüm de- ğiL, daha fazla problem ge- tireceğini* ıddıa eden Yıl- maz, hiç kımsenın bövle bir formüle "bel bağtema- ması" gerektiğini kaydet- ti. Hükümetin işbaşından uzaklaşmasından son- ra,"RP ve Çiller aüesini dışta tutarak" geniş ta- banlı bir uzlaşma hükü- meti kurulması gerektiği görüşünü yineleyen Yıl- maz, uzlaşma hükümeti- nin, toplumdaki gergınli- ği ortadan kaldıracak ted- birleri almak zorunda ol- duğunu söyledi. Şeriat tartışması Yılmaz. önceki gün de Bursa'daki sivil toplum kuruluşlan, sendikalar v e meslek odalan temsilcile- ri ile muhtarlann bulun- duğu bir toplantıya katıl- dı. Uludağ Üniversitesi Dekanı Hüseyin Ajdm'ın şeriatı anlattığı konuşma- sı sırasında tartışma çıktı. Aydın'ın, "Türkiye'yeşe- riat geldiği takdirde sosyal ve ekonomik yaşamın av- nen dcvam edeceği'" yö- nündekı sözleri dinleyici- lenn tepkısini çekti. Bu- nun üzerine Aydın, şeriat düzeninin gelmesi yönün- de bir isteği olmadığını kaydederken, "Ancak şe- rian tarüşmak sokaktaki siyasetçinin görevi degil- dir" dedi. Aydın, Türkı- ye'de laik ve Atatürkçü ın- sanlann sağlıklı din eğiti- mınden yana olduklannı söyledi. Tartışmaya mü- dahale etmeyen Yılmaz ise konuşmasında Türki- ye'de şeriat tehlikesi ol- madığını belirtti. RP'nın anayasanın te- mel ılkelerine inanmadı- ğını kaydeden Yılmaz, "Böyle bir partinin ana- yasamıza göre faaliyet hakkı \okrur" dedi. ANAPGenelBaşkanıYılmaz,Bursa'da»çılı- Ş I I U V aptığıparktapota\abasketattı. Yılmaz. dünkü MKYK toplantısından sonra >apüğı açıklamada, Türkiye'de sağın birleşme- si dahil her şeyin önündeki engelin Çiller ailesi olduğunu söyledi. İşlerin topla, tüfek- le çözülemeyeceğini saounan Yılnıaz. merke/ sağdaki dağınıklığın ortadan kaldınl- masıyla bu kri/den çıkılacağını söyledi. (Fotoğraf: AA) Erbakan'm aranan koruması D-8'de Haber Merkezi - Genelkurmay Başkanlığı"nın yakalanarak kendilerine teslim edilmesini istediği Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Savclığf nca haklannda soruşturma açılan Başbakan Necmettin Erbakan'm 3 korumasından Abdurrahman Akyüz Istanbul'da yapılan D-8 zirvesınde görev yapmaya devam etti. Genelkurmay Başkanlığı İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazıda. Gölcük'te donanmaya aıt gemilerin denize indinlme töreni sırasında, askere mukavemet ve hakaret ettıkleri gerekçesıyle 'Sakaryahlar Grubu 1 olarak bilınen gönüllü korumalar Abdurrahman Akyüz. Nttsrettin Akm ve Fuat Santaş hakkında soruşturma açıldığını bildiımiş ve bu kişilerin yakalanarak kendilerine teslim edilmesini istemişti. Korumlardan Nusrettin Akın ve Fuat Santaş, bu haberin duyulmasından sonra ortalıkta gözükmezken Abdurrahman Akyüz görev ıne devam etti. İstanbul'da yapılan kalkınmakta olan islam ülkelen zirvesınde Akyüz'ün Başbakan Erbakan'm yanında dolaştığı görüldü. DYP l i d e r i Ç i l l e r , ö r t ü l ü b l c i m d e o r d u y u h e d e f a l d ı 4 Başıma çorap örtnek istiyorlar' BAHAR TANR1SE\TR AKŞEHİR-DYPGenel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇiDer. hükümete açıkça tavır alan orduya, örtülü bi- çimde yönelttiği eleştirilerini seçim meyda- nında ağırlaştırdı. Çiller, bazı güç odaklannm yönetimi ele geçirmek istediğlni söyleyerek, "Bu bacuıızın başına çorap örmek isteyenkr \ı ar" dedi. Çiller, dün Akşehir'in Cankurtaran Yayla- sı'nda düzenlenen 1. Yörük Şenliği'nde yap- tığı konuşmada, yörüklerin Türk milîetinin "asH parçasL, tarihi" anlamına geldiğini söy- ledi. Çiller, "Bu milletin öniine duvar çekmek is- teyenler var. Bu bacınızın başına çorap örmek isteyenkr var. Ama si/in iradeniz üzerinde iıiç- Hr güce geçit vermeyiz'' dedi. Tekelci sermaye ve güç odaklannm "yörûk- lerden daha iistün" olduklannı sa\ unarak ül- keyi yönetmek istediklerini belirten Çiller şöy- le devam etti. u Bu bacınu buna 'hayır' dhrTjr. Bu bacuuz emaneti sizden akü. Sizden başka- sına teslim etmez. Sandığı koyar, emaneti sizc teslim eder. Bu milletin sağduyusuna güven- meyenler var. Açıkça söyiüyonım. Benim mü- letimin sağduvıısu hiçbir millette yoktur." Yörüklerin Anadolu'vu Türk ve Müslüman yaptıklannı kaydeden Çiller, u Şimdi büyük vürüyüşümüz var. Atatürk'ün hedefkrine bü- yük yürü.vüşümüz var. Bayrağınıızla. dinimiz- le, camimizle Avnıpa'ya ^deceğiz" dedi. Çiller. yörük şenliğine katılanlara, "Bu ül- kenin tapusunu size emanet ediyorum. Yörfik- ler miOetin asü parçasıdır" diye seslendi. Şenlikte Çiller'e, yörüklerin tarihini anlatan bir kitapla, işlemeli bakır tabak armağan edil- di. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (« planet.com.tr Akşamdır. Radyodan yük- selen fasıl, apartman dairesi- ne de hapsedilse sevinçler kokan fesleğen, biraz beyaz peynir, üç parmak rakı, iki di- lim kavun. Hak edilmiş bir kü- çük mutluluğu yaşamanın tam da sırasıdır. Bütün gün yazıişlerine akan haber selle- ri içinde "o gün ne olup bitti- ğini" izlemişsinizdir. Televiz- yonların haber büttenlerinde en azından sizin için ilginç bir şey kalmadığını bilmektesi- niz. Ama... Rakının buzu çoktan eridi. llık rakının ne tadı var, ne key- fi. Kavunun üstünde uçuşan sineği bile kovalamazsınız. Elinizde uzaktan komuta ay- gıtı, kanallar arasında, bir ha- ber programından ötekine at- layarak dolanırsınız. Nedir aradığınız? Bir umut? Haydi canım sen de! Bir sevinç? Tam da Sırasıdır... Kim kaybetmiş ki sen bula- sın! • • • Bir ülke ağlamakta. Kanal- lardaki haberler bir ülkeyi, utancın kıskacında için için ağlatmakta. Mollalar yıllar sonra elleri- ne geçen fırsatı sonuna dek kullanmak için çabalıyor. Ken- di ilkel yaşam biçimlerini ve ideolojilerini sana dayatmanın gözüdönmüşlüğünde iğrenç siyasal manevralaryapıyor ve gözlerinin içine baka baka ya- lan üstüne yalan söylüyor. Hırsızlar yapıştıklan koltuğu bırakmamak için koyun göz- leri ve yapay gülücükleri ile gözünün içine baka baka ya- lan söylüyor. Katiller toplum- sal belleğin unutkanlığına sı- ğınmış, kendini vatansever bir siyasetçi olarak yutturma ça- basında, gözünün içine baka baka yalan söylüyor... Üçü el ele vermiş, bu ülke- nin sorunu sanki bir hükümet kurmak ve bunun aritmetik desteğini sağlamaktan ibaret- mişçesine, ekranlardan sana sesleniyorlar. • • • Bir ülke ağlıyor. Cılız demokrasi fıdanı bo- ğuldu boğulacak. Hukuktanı- mazlığı, bir başka hukuk tanı- mazlıkla alt etme yanlışlığına karşı seslerini yükseltenler sövgü ve yergi yağmuru altın- da sınlsıklam. "Molla-Hırsız- Katil" üçlüsünü durdurabile- cek olanlar "Demokrasi mi la- iklikten çıkar, laiklik mi de- mokrasiden" kördövüşüne batıyorlar. Ağlayan bir ülkede dizginle- rinden boşanmış bir çözüm- süzlük, hoşgörü bir yana, bir- birini anlama yetisini de körel- tiyor. Doğru bildiğin ilkeleri sa- vunmakerdemdeğil, "onlann değirmenine" su taşımak sa- yılabiliyor. En yakınların bile seni sakin olmaya. hiç olmaz- sa bir süre çeneni tutmaya ça- ğırıyorlar. ••• Tam da sırasıdır işte. Sa- vunduklannı, doğru bildikteri- ni inatla ve belki de daha yük- sek sesle yinelemenin tam da sırasıdır. Hallac-ı Mansur bir kahra- mandır elbet. Ama "Enel hak" dediği için değil. Bir Doğu kentinde, Bağdat'ta binlerce müminin(!) gözleri önünde, di- ri diri derisi soyulurken de "Enel hak" dediği için kahra- mandır. Giordano Bruno'yu kahra- man yapan, kilıseye aykırı gö- rüşler taşıması değil, bir Batı kentinde, Roma'da binlerce müminin(!) gözleri önünde di- ri diri yakılırken görüşlerinden, inançlarından, bilimden dön- meyi reddettiği için kahra- mandır o. Galileo Galilei büyük bir bilgindir evet. Ama koşullar el- verişsizleştiğinde, can korku- su yüreğine düştüğünde tü- kürdüğünüyaladığı, Papa'nın önünde diz çöküp "Dünya dönmüyor. Siz haklısınız" de- diği için tarihin kahramanlar için ördüğü çelengi taşıma onurunu sonsuza dek yitirdi. Tam da sırasıdır işte! Direnmenin, doğru bildiğini korkmadan, geri adım atma- dan yinelemenin, sesini yük- seltmenin tam da sırasıdır: Üstümüze çöken karaba- sandan kurtuluşu demokrasi- ye, özgürlüğe, laikliğe sımsıkı bağlı olanların kendi elleriyle sağlayacağını; bir başka güce ihale etmeden bu karanlığı yır- tabileceğini inatla yineleme- nin tam da sırasıdır... POLİTİKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Milli Görüş... islam Toplumu Milli Görüş Örgütü'nün (İTMG) 3. Kurultayı'na kimler katıldı? Kürtür Bakanı ismail Kahraman. Devlet Bakanı Cemil Tunç, belediye başkanları Recep Tayyip Er- doğan, Melih Gökçek ve çok sayıda Refah Partili... Almanya'nın Dortmund kentindeki ünlü VVestfallen Stadı'nı yaklaşık 30 bin kişi dolduımuş... Milli Görüş, RP'nin bir yan kuruluşu mu? Evet!.. Milli Görüş, aynı zamanda RP'nin parasal gücünü mü sağlıyor? Ona da RP'liler yanıt vermeli... RP'Iİ konuşmacılar, Almanya'dan Türkiye'ye me- sajlar verdiler 'Banş ve Kültür Şenliği' adı aftındaki toplantıda. isim vermeden askerlere çatan konuşma- cılar, banştan ve sevgiden söz ederlerken bakın ne diyorlardı: "Diller belki sustunılabilir, ama gönüller asla sus- turulamaz..." Idris Kahraman adlı bir konuşmacı da şöyle ses- leniyordu: Ufka bakyiğıdim, milli görüş inkılabına az kaldı..." Ne demek istiyordu Idris Efendi: "İslam devrimine az kaldı!.." Örgütün başkanı Ali Yüksel de şunları söylüyor- du: "Her birimızyaşayan Kuran olmakzorundayız..." Şevki Yılmaz Hamburg'daydı ve karayoluyla 5 saatlik uzaklıktaki Dortmund'a gelmemişti. Yılmaz, 'mesaj' iletmekle yetinmişti... Şöyle diyordu: "Medyanın ve bazı çevrelerin oyununa gelmemek için toplantıya bedenen iştirak edemiyorum. Fakat ruhen ve kalbenyanınızdayım. Inandığımızyolda de- vam edeceğiz..." Arapça yazılar bulunan yeşil bayrak altında kutla- nan neydi Almanya'da? Banş ve Kültür Şenliği mi, yoksa İslam devrimine az kaldığının mesajı mıydı? RP'li Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Recai Kutan'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Kanal- 7'den izledim Almanya'daki toplantıyı... Izlerken de şöyle düşündüm: "Istanbul Beıediyesi 25 bin öğrenciye burs veri- yordu. Bu burs paralan, yani trilyonlann kaynağı ger- çekten nereden geliyordu?" • • • Milli Görüş, Almanya'da RP destekli gövde gös- terisi yaparken komutanlar da Antalya'da Genelkur- may Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın başkanlığında toplantı halindeydiler... Toplantının ana başlıkları şuydu: 1- Irtica brifing- lerinin kamuoyundaki etkisi. 2- Erken seçim konu- sunda hükümet hazırlıklannın değerlendirilmesı. 3- Ağustos ayında yapılacak olan askeri şûra... Askerler. Türkiye'deki siyasal gelişmeleri politika- cılardan daha iyi gözlüyoriar. Gazeteleri, televizyon haberlerini, tartışmaları yakından izliyorlar... Milli Görüş'ün RP destekli Almanya şovunu da ko- mutanlar televizyondan izlediler... Genelkurmay Ikınci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in, New York Times'a verdiği demeç sizce önem- li değil mi? Ne diyordu Orgeneral Bir: "Cumhuriyetin tehlıkede olduğunu görüyoruz, o- nun içın harekete geçmeye mecburuz..:" Tehlike nedir? Irtica!.. Yani Necmettin Erbakan'm ve diğer RP'lilerin de- yişiyle "sun'i tehlike" değil irtica. Devlet içindeki 'irtica örgütlenmesi'ni havada uçan kuş bilegörüyor... Ya görmeyenler? Tansu Çiller!.. Ülker Gıda Sanayii'ne soru sordum, hangi okulla- n açtıklannı, milyariarca lirayı hangi vakıflara verdik- lerini açıklamalarını istedim, ama hâlâ yanıt alama- dım... • • • Ikinci cumhuriyetçi kimi dönekler bakın neler ya- zıyoriar: "Cumhuriyeti değil, demokrasiyi korumalıytz..." Cumhuriyeti korumazsak demokrasiyi nasıl geliş- tireceğiz? Bunun yanıtı yok!.. Demokrasi bir yaşam biçimidir... Şeriatçılar demokrasiyi araç olarak kullanıyorlar... Işlerine geldiğinde "demokrasi ve insanhakian" di- yorlar, işlerine gelmediğinde de "gulu gulu dansı" de- yip bildiklerinı okuyorlar... Laik, demokratik Cumhuriyet'in Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve yardımcısı, D-8'in konsey toplantısını 'oesme/e'yle açamaz; bir öğretmen, derse 'besme- /e'çekerek başîayamaz; polis, öğrencilerin üzerine "Ya Allah, bısmillah, Allahuekber" diye gidemez... Çünkü Türkiye bir İslam cumhuriyeti değildir... Şimdi askerler bunu eleştirseler, siyasete karışmış mı olacaklar? Sen, asker PKK ile savaşırken alkışlayacaksın, Ir- tica var' dediğinde ise "Siyasetten elını çek" diye- ceksin!.. 50 yıldır "besmele çeken" politikacılar irticaya des- tek vermedi mi? 50 yıldır "Bu halkın yüzde 90 'ı Müs- lüman " diyenler irticanın örgütlenmesine destek ver- medi mi? Kim, kimi kandırıyor?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR DSP Grup Başkanvekili Uluğbay 'Kaddafi'ye cesareti Erbakan verdV ANKARA (Cumhuri- yet Biirosu) - DSP Grup Başkanvekili Hikmet U- luğbay, Libya lideri Mu- ammer Kaddafi'nın Tür- kiye'ye yönelik hakaretle- nnı son dönemde arttır- masma değinirken "Kad- dafi'ye gereken cevap ay- lar önce hak ettiği dozda vcrilmiş olsaydı. sorun o gün çözülürdü" dedi. Uluğbay dün yaptığı yazılı açıklamada, Libya Devlet Başkanı Muam- mer Kaddaffnın Türki- ye'ye karşı saygısız tavn- nı daha önce de birçok kez sergilediğini anımsattı. Kaddafi'nın bızzat Başba- kan Necmettin Erba- kan'ın yüzüne karşı da çok ağır bir dille konuşa- bilme cüretini sergilediği- ni kaydeden Uluğbay, "Erbakan'ın bu densizÛ- ğe orada tepldsiz kalnıası, Kaddafı'nin cüretini art- tırmış ve ülkemize v önelik yeni yeni saygısızlıklara özendirmiştir" diye ko- nuştu. Bu olaylarkarşısın- da Erbakan'm sessiz kal- dığını vurgulayan Uluğ- bay, "Bu sessizlik acaba herhangi bir diyetin öden- mesi midir" diye sordu. Hikmet Uluğbav. RE- FAHYOL hükümetı döne- minde Tahran Büyükelçi- sı Osman Korutürk' ün de gen çekilmek zorunda ka- lındığını anımsatırken, bu iktidann "dış ilişkiler açı- sından bir karabasan ve haürlanmak dahi istenme- yecek bir dönem olduğu- nu" söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle