23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Eıdirne Çanakkale Kocaelı Izmir Manisa Aydın Denizli A A A A A A A 30 3Ü 28 34 35 35 34 Zpnguldak A 27 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskışehir Sıvas PB PB PB A A A A 25 25 25 27 29 28 24 30 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van A A A A A PB PB 26 34 34 31 32 28 25 2C Doğu Karadenız ile Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu sağa- nak ve yer yer gök- Londra AVRUPA Y 18 Atina PB 29 gürültülü sağanak yağışlı. öteki yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Havasıcaklığın- da önemlı bır değı- şıklık olmayacak. Rüzgâr kuzey ve ba- tı yonlerdGn hafif ara sıra orta kuvvette Pans Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y PB PB PB PB PB PB 23 29 22 21 29 26 21 Milano Oslo Helsinkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn PB Y Y Y PB Y Y 26 19 21 19 28 24 29 esecek. Budapeşte PB 25 Münih PB 22 TaşKent •Tahran Moskova Y 26 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A Y Y Y PB *Y A 29 31 34 27 32 27 35 Şam 32 Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu • Yağmuriu iKariı Sulu kar b GoK gurjıîulıj G U N C E L CÜNEH ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada "Lütfen hükümetinize bildiriniz. Kurmakta oldu- ğumuz D-8'lerle işbirliği yapmak için Fransız Cum- hurbaşkanı Chirac ile Alman Başbakanı Kohl bir- biriyle yanşıyorlar. Ama benim gönlüm sizde. Was- tVhgton ilgilenirse D-8'ler derhal ABD ile işbirliği- rte gidecektir" diyor. Grossman bu sözleri ne kadar ciddiye aldı, bile- mem. 1 Oysa, ne Chirac var ortada, ne de Kohl. Üstelik KohFün Şaibe ile Takkeli'nin adlarını duyunca tüy- leri diken diken oluyor. Olaya inanmayacaklara işte kanıt: Takkeli'nin D-8'leri icat ettiği günlerde -yazıldığı gibi aktarıyoruz- "Refah Partisi'nin dışişleri uzma- m Abdullah Gül, 'Al-Ahram VVeekly'ye verdiği de- meçte, D-8'in iyi bir başlangıç olması ihtimali mev- duttur" diyor. " Refah Partisi kaynaklarına göre "Erbakan, özel- likle Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Al- manya Başbakanı Helmut Kohl olmak üzere Batılı liderlerin desteklerine mazhar olmuştur. Mezkûr (adı geçen) liderlerin herikisi, D-8 ile G- 7 (Batılı zen- gin yedi ülke) arasındaki diyaloğu desteklemeye hazır olduklannı ifade etmiştir." ' Takkeli'yi yakından tanıyan kimi siyasetçilerin J Hoca'nın rüyasında gördüklerine önce gerçek- miş gibi inandığını, sonra da doğru diye heryerde aplattığını" içeren saptamalannda fazla yanlışlık ol- masa gerek! Ama gerçek D-8'ler, Şaibe Hanım'ın düşlerindeki koltuğa bir an önce kavuşmasım engelledi. Zira; Takkeli, baş- bakanlık sıfatını üzerinde taşıyacağı 15 haziranda- ki D-8 zirvesine kadar. asla ama asla istifa etmeyi kabul etmeyecekti ve etmedi. . Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek gelmiyor. Nijer- ya'da kargaşa çıkmış, orası da ikinci sınıf birini gön- deriyor. Olsun, hiç fark etmez. Takkelim, Istanbul'da dünyayı fethedecek dosta düşmana inat, D-8'leri bir araya getiriyor ya; top- lantı yeter de artar bile. Ne brifingler ne hükümet şorunu ne de başka bir olay. Duymaz, ilgilenmez İakkelim. Ne var ki gelen bilgiler, D- 8'lere katılan heyetle- rin vücutlarıyla Istanbul'da, ama kulak ve gözleriy- le Ankara'da olduklan izlenimini veriyor. Çünkü, Takkeli ne kadar umursamazsa umarsa- masın, sadece Türkiye'nin değil, başta ABD ile Av- rüpa'nın dikkatleri "gidici REFAHYOL" ile "gelici sayılan YOLREFAH"\a. i,D-8 heyetlerinin bir kaygısından da söz edildi. Türk diplomatlan, "hükümet değişikliğinın D-8'in lar • Doğal olarak yabancı diplomatlann en önemli en- dişesi, "Ankara'da yeni bir hükümet işbaşına ge- lirse D-8 ne olacak" sorusunda toplanıyor. Giderek "yaşıyor ile yaşamıyor arası" bir konu- ma gireceği kuşkusuz. ' Bir yazar diyor ki: "D-8'e ne olur bilemiyoruz a- ma, D-8'dekilere ne olduğunu az çok biliyoruz. D- 8'in ortak özelliği yoksulluk!" Ne eksiğimiz var diye sormuş savaştan önce; "banrt" demişler. Yanıt ve tepki gerçekçi: "Arkasını söyleme!" • D-8'ler de o hesap. Ortak özellik yoksulluk. Bı- rak gerisini. • Uçak, lokomotif, savaş gemisi, helikopter... • Hepsi yapılacak D-8'lerin işbirliğiyle ve elbette, düşlerin gerçekleştiği bir dünya keşfedersek.. o za- rfıan. 1 Rakamlar; D-8'in, bir Italya etmediğıni kanıtlıyor. ' Italya'da kışi başına dolar 19.020. _ 8 ülkede toplam 979 dolar. , Ört ki ölerr. Takkeli'den yoksun kalınca güldürü hazinemiz zayıfla/acak 8 yıl resmen f afa kaldırıldı • Bctgarafi 1. Sayfada mamlanadığı için. ilkokul- dm truzun okn öğrencilere diplomılan cuna günü ve- rilmeyı başlauyor. Mill Eğium Bakanh- ğı'ndaı bir yetkili, 8 yıllık zörunlı kesirtisiz eğitimin ilan edlmemöinden dolayı bu yılMilli Eğitim Temel Yasası na göre ilkokul ve or- taokulöğrenderine diplo- malanu verrrck zorunda ol- dlıklamıbelitti. 'Yasd degbiklik yapıInalT 8 yı ık kesntisiz zorunlu eğitim gerelj yasal deği- şiklikirin yaıılması ile ge- çilebiiceğin vurgulayan yetkil "Bu sonu basında çok isfcmar eiildi. MiDi Eği- tim BKanlıgı8>ilırafakal- d u m d ı . bu bnm dışımızda. Bakaıık. ge-rkli yasal deği- şikliği>eldiy<r. Eğer konuya ilişklı yast değişikliği TRVH'den «gcseydi, bu yıl ilkoUii meznnlanna diplo- m a l a ı verilneyecek. orta- okul lenınlaina da 8 yıllık ilkögıtira çtrçevesinde U- kSğrTom di(k>ması verile- cekti'iiye knuştu. , Yeıili. bu ıl mezun ola- cajc S ? bin 75 ortaokul ile 1 jnilbn 205 ıin 331 ilkokul öğn&risıne an ayn diplo- ma snleceıni bildırdi. Tüm ilköğretim okullannın 20 haziran cuma günü tatile gireceğini anımsatan yetkili, "Bu haftanın sonu itibanyla diplomalar verilecek. Her okul kendi yasal zorunluhığu içinde diplomalannı vere- cek" dedi. 286 trilyon gerekli Gerekli yasal değışiklik- lerin yapılmamasi nedeniy- le 8 yıllık kesintisız zorunlu egitime geçemeyen MEB'ce hazırlanan raporda, ilköğre- timin 8 yıla çıkması için ge- reken kaynak. ihtiyacının 286 trilyon olduğu bildiril- dı. Raporda. 8 yıllık zorun- lu öğretime geçilememesi- nin önemli bir eksiklik oldu- ğu vurgulanarak şu görüşle- re yer verildi: "Okdl önccsi egitimin ya- yılmamış olması. ilkokul dersliklerinde iç göçten do- la\ı dengesiz dağüım ve 8 yıl- lık zorunlu öğretime geçile- mcmiş olması bugün önemli bir eksikliktir. 8 >ıllık eğilimi tesvik amacıyla. 657 sayüı Devlet Memurlan Yasa- sı'nda ve kanıuda istihdam- la ilgili diğer me> zuatta deği- şiklikyapılarak ortaokul me- zunu olmayan kimsenin ka- mu kesiminde ve Kamu İkti- sadi Teşebbüsleri'nde (KİT) memur, hizmetli. işçi olarak çalışOnlma>acagı hükmü ge- tirilmelidir." ^Çiller başbakan olamaz9 HÜLYA 1C\R.\BAĞLI .\NKARA - DYP grubundakı ıs- yanın büyümesi. DYP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Tan- su Çiller'ın. REFAHYOLu kendi başbakanlığında devam ettirmek için Çankaya Köşkü'ne bağlı olarak gelişrirdiği planı altüst etti. Çiller'e bağlı son kurmaylar arasında yer alan DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Gölhan da u Yeni hükii- mete güvenoyu vermeyecekler var. Bunu görmezden gelemeyiz. DYP grubu yok derse kimden o\ isteye- ceğiz?'" diyerek Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın istifasının ardından görevın DYP liderine venlemeye- ceğini ima etti. Hakkâri Milletveki- li Mustafa Zevdan. "Erbakan an- laşok dese bile Sa> ın Cumhurbaş- kanı Çiller'e vermez. Crubun yüz- de 50'si deyeni hükümeti istemiyor" görüşünü dile getirdi. Genel Başkan Tansu Çiller'in kendi başbakanlığındaki hükümete destek istemıni "Bize psikolojik baskı uyguladı" biçiminde değer- lendiren DYP millletvekilleri. RP'siz hükümet için umutlarını Köşk"e bağladılar. DYP'de. RE- FAH\'OL"u uzun süre savunmasıy- la dikkat çeken Çiller'in en yakın kurmaylanndan Mehmet Gölhan, dün düzenlediği basın toplantısın- da. Çiller'in planının ışlemeyece- ğini itiraf etti. Gölhan, sistemin dü- zelmesinin başbakanlıktan daha önemli olduğunu vurgulayarak "DYP ve RP grubunun istemediği bir hükümeti çıkarmak miimkün değildir. Gruplann hazmedemediği hükümet çıkmaz. O nedenle grup hangi istikamette karar verirse o olacaktir" dedi. Gölhan. DYP gru- bunun son toplantısında Çiller'e "erken seçim ve başbakanhk" koşu- luyla destek verildığınin anımsatıl- ması üzerine. "Grup sözverdi, ama o geçen haftavdı. Çiller'in başba- kanlığında erken seçim dendi, ama o geçen haftavdı. Bugün durum farklı. Siyasette 24saatçok u/un za- mandır" diye konuştu. REFAH- YOL'un gü\eno\lamasında DYP kanadının 15 fire verdiğini kayde- den Gölhan. "Bugün DYP'deseçim istemeven. >eni hükümeti istemeyen ve istemediklerini açıkça belli eden arkadaşlanmız var. RP tarafı da Refah Partisi'nde huzursuzluk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iktidar partileriyle olan pazarlığını sürdüren BBP'nin, erken seçimin gelecek yılabtrakılması konusunda- ki ısrannı sürdürdüğü ve partilerin kimliklerini konıyarak ittifak yapa- bilmelerine olanak tanıyan düzenle- menin yapılmasını istediği bildiril- di. "Hükümetin sopayla, askerle ko- valanmasına karşıyız" diyen BBP li- deri Muhsin Yazıcıoğhı ve ekibınin hükümete dışandan desteğe devam edeeeği öğrenildi. RP içindeki ra- hatsızhk da tırmanırken farklı tavır- lar sergileyen Aydm Menderes eki- binin, gelecek günlerde bir çıkış ya- pabileceği kulislerde dile getirildi. tktidarpartiJerinin yanı sıra muha-. lefetle de temas halinde olan BBP'nin, bu hafta içinde tavnnı net- leştirmesi bekleniyor. BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Seçiınegi- denbirhükümetteytralmavTz" söz- leri "BBPhükümetegjrmeyecek.an- cak RP'li hükümeti dışandan des- tektejiecek'' yonunlanna neden ol- ..dUi Muhalefet partilerioin RP"s«g©»i ûiş tabanlı hükümet formülüne kar-' : şı çıkan BBP'nin bu tavnnın. ittifak arayışından kaynaklandığı ka>'dedil- di. BBP'nin olası birerken seçimde RP ile ittifak yapacağı dile getirildi. Ancak, BBP'nin tavnnı henüz net olarak ortaya koymamasının nedeni- nin erken seçimin gelecek yıla bıra- kılması konusundaki ısranndan kay- naklandığı belirtildi. Bu konudaki pazarlığını sürdüren BBP'nin, olası bir seçimde partisine tanınacak mad- . di olanaklann da artınlmasmı istedi- ği öğrenildi. BBP lideri Yazıcıoğlu. partisinin Ankara il kongresi öncesi ve sonra- sında gazetecilerin sorulanna ver- diği yanıtta. hükümete kesinlikle girmeyeceklerini yinelerken "Ama, 18 hazirandan sonra oluşacak duru- ma bakıp yeni hükümete güvenovıı verip vermeme>i kararlaştıracağız. Şu anda güvenoj u \erip vermemeyi kararlaştırnıış değfliz" dedi. Yazıcı- oğlu, kongredeki konuşmasındada, DYP'de meydana gelen isitfalann REFAHYOL hükümetinin dönüşüm yaparak yoluna devam etmesi konu- sunda kaygı doğurduğunu söyledi. ••Vkzıcıoglu. "Devani etmek istejen ' hükümet biznn arzu ertiğimiz hükü- met değil. srvil otoriteyi kuramamış bir hükümettir.Ama, karşısında mu- halefet partilerinin kuracagı hükü- met de sivü otoriteyi sağla>abilecek bir hükümet olmayataktır. Bunu ANAP'ın, DSP'nin özellikk de CHP'nin tavnndan göriiyoruz'' de- di. Muhsin Yazıcıoğlu, mevcut hükü- metin varlığını korumaya yönelik bir çaba içinde olmadıklannı. ancak millet iradesiyle sandıktan çıkmış bir hükümetin de sopayla, askerle, entrikayla kovalanmasma karşı çık- tıklannı söyledi. 2k>rlu bir hafta ge- çirecek olan iktidann büyük ortağı RP'de de rahatsızlık büyümeye baş- ladı. Genel seçimlerden bu yana ge- çen hafta ikinci firesini veren RP'den yeni istifalann olabileceği savunul- du. ANAP yetkilileri, RP'den 2 mil- levekilinin daha istifa edeceğini be- lirttiler. DYP ve ANAP'h milletve- killerine gönderdiği mektupla ortak hareketedilmesini isteyen Menderes ekibinden Ankara Milletvekili Şa^ ban Karataş'ın da gelecek günlerde istifa edebileceği kaydedildi. Bu ekİRleşıOevİet Bakanı Gürcan Dağ- daş ile diğer milletvekillerinin de Er- bakan'a karşı bir çıkış yapabüeceği belirtildi. hem seçim karan çıksuı henı de ya- sa çıksuı diyor. Yi)k öyle şey. Meclis matematiği çok hassas. Siyaset de- ğişiyor, çabucak şekilleniyor. Grup' istemezse kimden oy alacağız?" di- ye konuştu. Gölhan. Çıller'ın baş- bakanlığındaki hükümetin de uzun ömürlü olmayacağını belirterek "5 avdan daha fazla gitmez" dedi. Bir gazetecinin. "Grubun kara- nnı düşünerek mutlaka bir altyapı hazırlamışsınızdır. \eni hükümetse- çeneği mi >ar" sorusuna Gölhan, "Ben 18'inde yapılacak DYPgrubu- na endeksliyim. Ya ikna edeceğiz ya da ikna olacağız. Bu iş o gün belli olur. Bazı altematifler varsa da ön- ceden açıklayamam. Azınuk hükü- meti de olur, başka modellerde. Şa- hıslarla uğraşılacak dönem değil. Ancak Sayın Erbakan, aynı gün saat 10.00'da istifasını açıklayacak" dedi. DYP'de, BBP destekli hü- kümet kurulmaması, kurul- sa bile gmenoyu almaması için milletvekillen dirsek te- maslannı sürdürüyorlar. Ih- racına karşın DYP ile bağla- nnı kopaımayan eski Sana- yi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez. DYP içinde olaylara doğru teşhis koyan milet\e- killeri bulunduğunu belirte- rek "Çiller, yeni hükümet için bağlayıcı grup karan al- dırsa bile güvenoyu alına- maz" dedi. Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın başba- kanlıktan aynlmasının top- lumu rahatlatmayacağını vurgulayan Erez. "Bu \Iec- lis'ten yeni hükümet çıkar. Sayın Yılmaz'ın da eyleme geçmesi gerekir" diye konuş- tu. DYP Hakkâri Miletveki- li Mustafa Zeydan. Çiller'in başbakanlığındaki RPhükü- metine gruptan destek çık- mayacağını kaydederek "Grubun yüzde 50'si böyle düşünüyor. Sayın Cumhur- başkanı. Erbakan 'Ortağız'' dese bile hükümet kurma gö- revini Çiller'e vermez" görü- şünü dile getirdi. Doğu'da 58 PKK'li öldürüldü • Baştarafı I. Sayfada roketatarlı saldın düzenledi. Saldı- nda. 2 er şehit olurken 4 er de ya- ralandı. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklama- da, 11 haziranda Bingöl'e bağlı Adaklı ilçesinin Sırasöğütler Köyü yakınlannda bır grup terörist tarafın- dan Jandarma Asteğmen Hasan Acar ve 4 erin şehit edılmesi üzeri- ne başlatılan operasyonun dün ta- mamlandığı bildirildi. Açıklamada şöyledenıldı: "Operasyonda, aralannda 1997 yılı başmdan bu yana çok ağır ka\ıp- lar veren ve tasfiye sürecine giren söz- de Dersim ve Erzurum eyaletinin ye- ni sorumlulan olarak görevlendiri- len Rubar kod isimli Abbas Yokuş, Serdar ve Haydar kod isimli terörist- lerin de bulunduğu 58 terörist gü- venlik kuvvetlerinden gasp ettikleri silah \e malzemeler de dahil olmak üzere bol miktarda silah ve malzeme ile birlikte ölü olarak geçirilmiştir.'' Kuzey Irak operasyonu Kuzey Irak'ta devam eden asken harekâtta özellikle Zap \e Haftanin ile İran-Irak sınınnda çatışmalann oldukça yoğunlaştığı bildirildi. Kür- distan Demokrat Partisi (KDP) kar- şısında. Iran sınınndaki dağlık böl- gelere doğru kaçan PKK'lilerin bu- rada üstlendikten sonra saldınya geçtiği kaydedildi. Çatışmalann yo- ğunlaştığı İran-Irak sınınndaki Ha- cümran bölgesinde PKK'ye Hizbul- lah'ın da destek verdiği belinilirken 11 KDP'li bu bölgedeki çatışmalar- da yaşammı yitirdi. Bu arada yaklaşık bir haftadan be- ri Habur'dan yüze yakın otobüsün Kuzey Irak'a geçmesi ve askerleri yavaş yavaş geri getirmeye başlama- sı üzenne. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin harekâta son \ereceği iddia edildi. Kuzey Irak'tan dönen Mardin 70. Zırhlı Tugayı'na bağlı bir askeri aracın Idil yakınlannda şarampole NTivarlandı. Kazada bir astsubay ve bir er yaşamını yitirirken 5 er de ya- ralandı. Öte yandan bir grup terönst, Ela- zığ-Tat\an seferini yapan yük treni- ne, Bingöl'ün genç ilçesi Suveren istasyonu yakınlarında roketatarlar- la saldırdı. Saldında yük treninin gü- venliğini sağlayan askerlerden 2'si şehit oldu. 4 er yaralandı. Yük treni raydan çıkarken. demiryolu da ula- şıma kapandı. Teröristler. Devlet Demiryollan'na aıt haberleşme sis- temini de kesti. Saldırı sonrası böl- gede geniş çaplı operasyonlann baş- latıldığı bildirildi. Ek ödenek 129 trilyon lira Başbakanhk Müsteşar Yekılı Atil- la Koç Başbakan Necmettin Erba- kan adına Cumhuriyet'e gönderdı- ğı yazılı açıklamada. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) hükümetten Kuzey Irak'taki harekât için istediği ek ödeneğin 129 tnlyon lira olduğu- nu bildirdi. "TSK'nin önceelindeki mevcutlan harcaması gerektiği. \lil- li SaMinma Bakanhğı'nın (MSB) elinde mayıs sonu itibanyla 128 tril- yon lira kullanılmamış ödenek bu- lundüğunun" kaydedildiğı açıkla- mada. "MSB'nin ek ödenek taleple- rinin genelde çok yüksek olduğu- nun" belırtılmesi dikkat çektı. Başbakan Erbakan. gazetemizde 8 haziran pazar günü "Ödenekte Gü- ven Krizi" başhğıyla manşetten ya- yımlanan haberle ilgili olarak yazı- lı bir açıklama gönderdi. Başbakan- hk Müsteşar Vekili Atilla Koç tara- fından "Başbakan adına" gönderi- len açıklamada. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral ÇevikBir'in Ma- liye Bakanlığı'na güvenmediğini belirterek "Erbakan'la yaptığı gö- rüşmede yazılı güvence istemesi"ne atfen kullanılan başlığın ve haberin içenğinin gerçeklerı yansıtmadığı öne sürüldü. MSB bütçesinın en önemli prog- ramının "sa^unma gücü ve lojistik desteği" düzenleyen "millisavunma hizmetleri" olduğu kaydedilen açık- lamada şu görüşiere yer verildi: "Ocak ayında MSB, Genelkur- may ve kuvvet komutanlıklan ara- sında ihtiyaçlarına göre planlanıp dağıtılmaktadır. Dağıtım Milli Sa- vunma Bakanlığı \e kuvvet komu- tanlıklarınca kendi aralannda yapıl- maktadır. Bu ödeneğin dağıtun me- kanizmasu kendi iç bünyeleri ile ilgi- li olup Maliye Bakanuğı'nca herhan- 0 bir müdahale söz konusu değildir." Açıklamada, MSB'nin yıl içinde ortaya çıkabilecek plan dışı gereksi- nimlerini. var olan stoklanndan ya da ödeneklennden aktarımlar yapa- rak karşılamasının yasal açıdan mümkün olduğu kaydedilirken ma- liyetin. daha sonra çıkanhp ek öde- nek istendiği anlatıldı. Bu tür işlem- ler için Maliye Bakanlığı'na başvu- ruda bulunulmasına gerek olmadığı Demirel'in yoğun günü g dün D-8 zirvesinde yoğun bir gün geçirmesine karşın açılış tören- lerine katılmayı ihnıal etmedi. Ikitelli'de Marmara Küçük Sanayi Sitesi \apı Kooperatifleri'nin açılış ve anahtar teslinı törenine ka- tılan Demirel, İkitelli Sanayi Siteteri Kooperatifleri Bölge Bûiiği Baş- kanı Bedrettin Dalan'ı çalışmalanndan dolavı tebrik etti. Demirel daha sonra Male/va Başbakanı Mahathir Bin Muhammed ile bir- likte Türk ve Malezva firmaları ortaklığıy la kurulan Masel AŞ ta- ranndan Le\ent'te vaprırılacak olan Metrocity Alışveriş Merke- zi'nin temel atma törenine katıldı. (HATİÇE TL'NGER) kaydedilen açıklamada şöyle devam edildi: "MSB'nin ek ödenek talepleri ge- nelde çok yüksek olduğundan. Ma- liye'nin kendi genel yedek ödeneğin- den karşılanması mümkün olma- makta vebu ihriyaç genelde yıl sonu- na doğru ek ödenek kanunu ile kar- şılanmaktadır. MSB, ek ödenek ta- leplerini genelde haziran ayında tes- pitedip Maliye Bakanuğı'nagönder- mektedir. Takip eden günlerde yapı- lan görüşmelerde, ihtivaçlar tam be- lirlenmekte. bir kısmı kendi bütçele- rinin içinde yapılan aktarmalarla. bir kısmı Maliye'nin yedeğinden ve bir kısmı da ek bütçe kanunu ile kar- şılanmaktadır." Açıklamada, Genelkurmay Baş- kanlığı'nın Kuzey Irak'a yönelik sı- nır ötesi operasyon için Başbakan- hk'tan 129 trilyon lira ödenek ıste- minde bulunduğu belırtilerek bu ko- nuda Maliye Bakanhğı'nın yanıtıy- la ilgili olarak şöyle denildi: "MSB'ye 1997 Mali \üı Bütçe Ka- nunu ile 449.3 trilyon TL, 'diğer ca- ri' olmak üzere toplam 647 trilyon TL ödenek tahsis edildiği ve savun- ma ihtiyaçlan yönünden en önemli kalemi teşkil eden 4493 trilyon TL tutanndaki diğer cari ödeneğin yüz- de 60'ının bakanlıklannca serbest bı- rakıldığı, geri kalan yüzde40'lık öde- neğin söz konusu ihtiyaçlar için ha- zır durumda bulunduğu, serbest bı- rakılan ödeneğin yeterli görülmeme- si veya ilgili tertibinde ödeneğin kal- maması gibi hallerde bakiye ödene- ğin yeterli oranda derhal serbest bı- rakümasmm her zaman mümkün ol- duğu, yeni görev lendirmeler, acil ih- tiyaç. maaş ve ücret artışı gibi neden- lerie ilave ödeneğe ihtiyaç duyulma- sı halinde yıl içinde ek ödenek temj- ni cihetine gidileceği belirtümiştir." Açıklamada. ödeneğin serbestbı- rakılan yüzde 60'lıkdiliminden 128 trilyon liranın mayıs ayı sonu itiba-. nyla kullanılmadığı kaydedilirken hükümetin TSK'ye gerekli ödeneği vermemesinin söz konusu olmadığı savunuldu. Hürriyet gazetesi yazan Emin Çö- laşan da köşesinde. Millı Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın Erbakan'a sunduğu. "TSK'nin bazı araç gereç, silah, mühimmat ve yatırım gereksi- nimine ilişkin kararname taslağını" gündeme getirdi. Çölaşan. Tayan'ın yazısının RP'li Devlet Bakanı Fe- him Adak tarafından tutulup tutul- madıgınm vanıtlanmasını istedı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Telaştalar... Ne "Hayır, kesinlikle bizim o tür düşüncelerimiz yoktur" diyebiliyoriar ne de "Evet, biz böyle düşü- nüyoruz. Hedefimiz de budur" diyebiliyorlar... Ikisi arasında gidip geliyorlar. ikinci cumhuriyetçiler de şaşkın. Yıllarca, siste- min içinde gördükleri RP'nin gerçek yüzünün orta- ya çıkmasıyla bu kez gözlerini ABD'ye çeviriyorlar: "Bakın, ABD darbe istemiyor. Onlar destekle- mezse bu iş olmaz..." "Sadece ABD değil, Avnıpa da bunun karşısın- da..." Ne diyelim. En iyisi Fuller'e seslenelim: "Yetiş Graham Fuller... Soluyor senin güller..." Irtica brifingini kimileri, "muhtıra gibi..." biçimin- de yorumladı. Muh deyince muhtıradan anlayan Demirel, "Hayır"dedi, "muhtıranıngibisiolmaz..." Kimilerine göre de gibisi fazla gibiydi, bal gibi muhtıraydı. Brifingde altı çizilen konular, günlük kısır çekiş- melerin dışında değerlendirildiğinde şu saptama- lar ön plana çıkıyor: - 75 dakikalık brifingdeki bilgiler, kaygılar, sapta- malar, bu hükümetin gidişiyle ortadan kalkacak şeyler değil... - Durumdan çıkanlan vazife, iktidarı değiştirme- yi değil, Türkiye'deki gidişi değiştirmeyi hedefliyor... - Verilen rakamların hiçbiri yeni değil, ama Genel- kurmay'ın bu rakamlara bakışını açıklaması yeni. - Irticanın kökleri, üç-beş yıl öncesine ya da bir- iki askeri dönem öncesine değil, Kurtuluş Savaşı sonrasındaki isyanlara kadar dayandırılıyor. - Sekiz yıl kesintisiz temel eğitimden vazgeçile- meyeceği, Genelkurmay'ın dine karşı olmadığı, a- ma eğitimde dinselleşmeyi kabul etmediği vurgu- lanıyor. Saptamaları uzatmayalım. Bu saptamalardan çı- karmalar yapalım: - Türk ordusuna Şırnak'ta güvenip Konya'da gü- venmemek ikiyüzlülüktür. - Irtica tehdidinin başta yargı olmak üzere toplu- mun tüm duyarlı kesimleriyle paylaşılması olumlu bir adımdır. - Nasıl ki, PKK terörüne karşı, sadece askeri ön- lemlerin yeterli olamayacağı demokrat kesimin ge- nel kabulüyse irtica tehdidi de sadece askeri ön- lemlerle ortadan kaldırılamaz. - O zaman sorunun çözümü salt Genelkurmay saptamalarına bırakılmamalı. Brifing notları, bağ- nazlığa sırtını dönmüş, demokrasiye, çağdaşlığa gönül vermiş, merkezin sağında ya da solunda bir partinin programı olabilecek kadar net ve hedefle- ri belli bir çalışmadır, ; - Türkiye'de demokrasinin artık kesirrtiye uğra- mamasını isteyen, irticanın kol gezdiği bir ülkede yaşamak istemeyen kesimlerin cesurca, "Evet, bu saptamalar doğrudur. Şurası biraz ileridir, burasıbi- raz geridedir. Ama bu sorunu biz çözeceğiz. Prog- ramımız da şudur" diyebilmesi gerekli... Toplumla ve aydınlarla temas... Yukarıda sıraladığımız çıkarmaları yapan pek çok kesim var. CHP kadrosu, DSP'de Mümtaz Soysal, İsmail Cem'in çıkışıyla canlanan yeni arayışlar. ANAP'ta durumun Yılmaz-Çiller kavgasından öte olduğunu gören milletvekilleri, DYP'de artık RP'ü hükümete güvenoyu yok demeye başlayan cılız çı- kışlar bunun göstergesi... Şu çok net ortaya çıkmıştır: RP iktidara gelince, Türkiye gerçeğini kabul et- mek yerine, kendi gerçeğini Türkiye'ye dayatmaya girişti... Bugünkü güçleriyle Fatih Sultan Mehmet'in 550 yıl önce yazdığı. "şaraplı" şiirini gündeme getiren- lerle kavgaya tutuşmaya kalkanların, yarın ne ya- pacağını öngörmek zor değil... Bu tehlikeye karşı, toplumun tüm kesimlerini de- mokrasi sınavı bekliyor... Yazıyı, 1960'ın etkinlerinden bir kişinin, geçenler- de ayaküstü sohbet ederken söylediği sözle nok- talayalım: "27 mayısta aydınlarla ve toplumla dirsek tema- sımız olmasaydı, faşist olurduk..." ADD'nin kurultayı ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşün- ce Derneğfnin (ADD) kü- çük kurultayında, toplumun üzerindeki siyası baskının kaldınlması istenirken Mus- tafa KemalAtatürkün "Ay- ncalıksız, sınıfsız. kaynaşmış bir kitle olacağız" sözünün Türkiye'nin doğrultusu ol- ması gerektiği vurgulandı. ADD'nin. 14-15 haziran günlerinde yapılan küçükku- rultayında yayımlanan sonuç bildirgesinde: demokrasi ve cumhuriyet karşıtı güçlerin, Atatürk devrim ve ilkelerine, sosyal hukuk dev letine, laik- liğe karşı şeriatçı örgütlen- mesinin iktidara taşındığı bir dönemden geçildiği bildiril- di. Bildirgede. Türkiye'nin içine düştüğü bunalımdan çı- kanlmasına yönelik olarak şu çözüm önerilerine yer veril- di: - TBMM. Türk halkının özfem ve istemlerine yanıt ve- rebilecek bir niteliğe kavuş- turulmalıdır. - Vergi ve toprak reformu gibi düzenlemelerle. gelırın eşit dağıtılması sağlanmalı- dır. Bölgelerarası kalkınma ve gelişme farklılıklan azal- tılmalıdır. - Sekiz ydhk kesintisiz ve seçmeli derssizzorunlu temel eğitim, 1997-98 döneminde mutlaka başlaülmabdır. -Eğitim ve sağlık başta ol- mak üzere sosyal devletin asıl görevieri tüm Türk halkı- na eşit olarak ulastmlmalıdır. 6 Bana iyi sahip çıkın' • Baştarafı I. Sayfada bugünün 'Babalar Günü' olduğunu anımsatmalan ve herhangi birmesajı olupol- madığını sormalan üzerine. "Sağ olun... Babalara iyi sa- hip çıkın. Herkes babasma iyi sahip çıksuı. Madem ba- na da 'Baba' diyorsunuz, bana da iyi sahip çıkın" de- di. Başbakan Necmettin Er- bakan da Türk toplum ya- pısının temel taşlanndan bi- rinin sağlam ve üyumlu ai- le olduğunu belirterek aile kurumunun belkemiği olan babalann değerinin bir gün değil, hergünbilinmesi ge- rektiğini belirtti. Erbakan, mesajında, Türk toplumu- nun dayanışma. yardımlaş- ma, keder ve kıvançları paylaşma erdemlerine uyan fertlerin oluşturduğu aile yapısına sahip oluşunun. pek çok ulus tarafından gıp- ta ile izlendiğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle