Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l:
I
t
16 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eğitim-Sen, uygulamayla öğretmenlerin topluma 'potansiyel suçlu' gibi gösterildiğini bildirdi
RP• Eğitim-Sen
Genel Örgütlenme
Sekreteri Alper
Öztürk, eğitım
emekçilerinin
REFAHYOL
hükümetinin tüm
baskı, sürgün ve
cezalandırma
uygulamalanna
karşın giderek
güçlendiğini söyledi.
Öztürk "Sorumlular
hakkında suç
duyurusunda
bulunacağız" dedi.
NECATİ AYGIN
İZMİR- REFAHYOL
Hükümeti'nce öğretmenle-
rin "fîşlenmesi" Eğitim-Sen
tarafindan tepkiyle karşılan-
dı. Eğitim-Sen Genel Örgüt-
lenme Sekreteri Alper Öz-
türk, uygulamayla öğret-
menlerin topluma "potansi-
yel suçlu" gibı gösterildiği-
ni belirterek,"Sorumlular
hakkında suç duyurusunda
bulunacağız" dedi.
Alper Öztürk. eğitim
emekçilerinin REFAHYOL
hükümetinin tüm baskı. sür-
gün ve cezalandırma uygu-
lamalanna karşın giderek
güçlendiğini söyledi. lkti-
dann dayatmalarını kendi öz
gücü ile aşan eğitım emek-
çilerinin, artık işyerlerinde
I-M •etmenleıifişByor
Seniye
Turaç
Kız
Öğrenci
Yurdu
açılıyor
tstanbul Haber Servisi -21. Yüzyıl
Eğitim ve Kültür Vakfı tarafindan
yaptınlan "GençHk Evieri" zincirinin ilk
halkası olan Seniye Turaç Kız Öğrenci
Yurdu. 19 haziran perşembe günü
düzenlenecek bir törenle açılıyor. 1996-
1997 yılmda 730 ögrenciye eğitim bursu
veren vakfin yaptırdığı yurtta,
Anadolu'dan gelen üniversiteli kız
öğrenciler kalacak.
Vakıf Başkanı Avukat Gülbin Sözen.
vakfin amacının ülke beklentilerine
cevap verebilecek, çagın getirdiği
yeniliklere açık, hür ve bilimsel
düşünceye sahip. bilgili, kültürlü ve
sorumlu gençliğe ulaşmak olduğunu
söyledi. Sözen, vakfin hedefmin
eğitim programlannın siyasi ideolojiler
yerine bilimsel verilere göre
hazırlanması ile kaynak ve imkân
kullanımında önceliğin egitime aynlmast
olduğuna dikkat çekerek herkesi bu
eğitim seferberliğine katılmaya çağırdı.
Vakfin burs ve eğitim hizmetlerinin yanı
sıra ücretsiz sağlık hizmeti ve ilaç temini,
her ay ücretsiz tiyatro izleme olanağı, her
tür giyim ihtiyacmın karşılanması ve
psikolojik danışmanhk ve rehberlik
hizmetleri de sunduğunu ifade eden
Sözen. "Her şeyden önemBsi, gençlerie
Oetişinıin sağlanması, karşılıklı sevgi ve
saygı ortamının yaratılmasıdır" dedi.
Sözen, 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür
Vakfı'nın burs hizmetleri
kapsamında her ay verilecek iki milyon
liranm bir gence ışık tutacağını
belinerek "Bu gençjerin yanmda
olmazsak. onlan toplumumuza musaliat
olan zaraıiı odaklar, 'öcüler' kapacak*
dıye konuştu.
Gençlerin eğitsel, kültürel, sosyal ve
fıziksel gelişmesine katkıda bulunmak
amacıyla yola çıkan vakfin yönetim
kurulunu Hikmet Güngör, Mustafa
Sever, Tülay Erkan, Zehra Akın, Gönül
Lzman, Hilal Uz, Ergiz Canhsoy, Sema
Şaman, Seima Güçsav ve Sunday Bilgin
oluşturuyor.
değil, alanlarda onbmlen bu-
lan güçleriyle seslerini ikti-
dara \ e kamuoyuna duyur-
maya başladığını vurgula-
yan Öztürk. görüşlerini şöy-
ledile getirdı:
"Sürgün ve cezalandırma
ile engellenemeyen eğitim
emekçilerişimdi. parmakiz-
leri, saç rengi,bo> ve kilo bil-
gilerine kadar fişlenmeye ça-
bştlıyor.
Kısacası potansiyel suçlu
gibi görülmek isteniyor. Bu
uygulama kaliteli. demokra-
tik. bilimsel, laik eğitim mü-
cadelesi veren eğitim emek-
çilerine göz dağı olarakalgı-
lanabiür. Fışlenmesi gereken-
ier eğitim çalışanlan değil,
Susurluk ola> ıyla ortaya çı-
kan kirlenmiş çete ilişkileri
içinde olanlardır"
Üyelerini fişlemeye çalı-
şan yöneticiler hakkında suç
duyurusunda bulunacakla-
nnı belirten Öztürk. sözlerı-
ni şöyle sürdürdü:
"Fişleme uygulaması bi-
ze ulaşan bügüere göre, İz-
mir'in Ödemiş ilçesi. Çorum
ve Tekirdağ'da uvgulanma-
ya konulmak istendi. Bunun
karşısında her zaman dene-
nen önce lokal uygulamaiar
daha sonra genelleştirilerek
tüm Türkiye genelinde uy gu-
lanması amaçlanmaktadır.
Bu konuda TBMM'ye \eri-
len soru önergeleri, sendika-
mızm gösterdiği tepki ve ka-
muoyunun hassasiyeti üze-
rine uygulamanın hayat bul-
ma şansı azaldı. REFAH-
YOL hükümetinin eğitim
emekçilerine y önelik fişle-
me u\ gulamasının, hukuk,
kamuoyu düzleminde ta-
kipçisi olacağız. Bu antkle-
mokratik, keyfi, baskıcı,
militarist uygulamanın kar-
şısında olacağız. Fişlenen
üyelerimizin hakkını hu-
kuk yoluyla arayacağız.
Kendilerini öğrencilerine
adayan ve büyük bir özve-
ri ile çalışan öğretmenleri
topluma potansiyel suçlu
gibi göstermeye kimsenin
hakkı voktur."
Uluslararası Susurluk Konferansı'nın ikinci günü
'Emlakbank kara para
transfer merkezi yapıldı'
_.",., ; fstaobul Haber
Servisi - Akdeniz
Üniversitesi Öğretim
Oyesi Prof. Dr. Çetin
Yetkin. Irangate
skandalında CIA'nın
tran'a silah sevkıyatı
operasyonlan için
Kemal Horzum'un
bir havayolu şirketi
kurduğunu savunarak
bu şirketin ortaklan arasında bazı
emekli eenerallenn de yer aldığını öne
sürdü. lşçi Partisi Genel Merkezi'nde
düzenlenen "l luslararası Susurluk
Konferansı"nın ikinci gününde
"Uyuşturucu, Kara Para Trafigi ve
Türİdye" konulu oturumda konuşan
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Çetin Yetkin. "trangate ve
Türkrye" bağlantısım anlattı. Yetkin,
"İrangâte" olayıyla ilgili 1985 yılında
OTlM'de düzenlenen "Türkiye'de
Teröristlerin Rehabilitasyonu" konulu
toplantıya, C1A yetkılısi Paul
Haoze'nin yanı sıra Türkiye'den de
bazı ülkücülerin katıldığmı söyledi.
. - • Gazeteci Enis
Berberoğlu, çetelerin
devletle eklemlenmesinin
hayali ihracatla
başladığını belirterek
kayıt dışı ekonominin
1980'lerin ikinci yansında
geliştiğini söyledi.
"İrangate* olayında
Emlakbank'ın kara
para transfer
merkezi olarak
kullanıldığını
savunan Yetkin,
Kemal Horzum'un,
CIA'in Iran'a silah
sevkıyatında
kullanılmak üzere
bir havayolu şirketi
kurduğunu savundu. Gazeteci Enis
BerberoğJu da çetelerin devletle
eklemlenmesinin hayali ihracatla
başladığını belirtti. Kayıt dışı
ekonominin özellikle 1980'lerin ikinci
yansında geliştiğini söyleyen
Berberoğlu, çetelerin devlet tarafindan
teşvik edılmesini sağlayan
mekanizmaların da bu dönemde
kurulduğunu vurguladı. Devletin kayıt
dışı ekonomiyi ortadan
kaldırabıleceğinı vurgulayan
Berberoğlu, kayıt dışı ekonomı
kayda ahnmadan kara paranın
kaynağı ile çetelerin ortadan
kaldınlamayacağını belirtti.
Ünîversitelerde anket
Öğrenciler
hoşnut değilISTANBİL(AA)-Uni-
versite öğrencileri arasın-
da yapılan bir ankette. ünı-
versitelilerin yüzde 67'si-
nın kayıtlı olduklan fakül-
teden memnun olmadığı or-
taya çıkarken. sadece yüz-
de l'inin "üniversiteden
beklentilerinin tam olarak
gerçekteşngi" anlaşıldı.
TBMM Oniversıte So-
runlan Araştırma Komis-
yonu'nun öğrenci eğitim ve
öğretim sorunlanna ılışkin
olarak birsüre Önce Vlarma-
ra Üniversitesi Göztepe
Kampusu ile Ankara Uni-
versıtesi Siyasal Bilgilerve
Hukuk fakülteleri öğrenci-
leri arasında yaptırdığı an-
kette. 400 öğrenci ile yüz
yuze görüşüldü.
Ankete yanıt veren öğ-
rencilerin yüzde 86'sı. ünı-
\ersiteye girebilmek ıçin
bir özel dershaneye de\ am
etti^ıni kaydertı.
Öğrencılerin yüzde 67 sı,
böylesine maddi fedakâr-
lıklarla girebıldıklen ünı-
versitelerde "ka\ıt olduk-
lan faküiteden memnunol-
madıklarını" dile getırır-
ken. devam etmekte olduk-
lan fakülteyı değıştırmeyı
düşündüklennı de belirtti.
Ankete katılan öğrenci-
lerden sadece yüzde l"ı
"ünKersiteden beklentile-
rinin tam olarakgerçekleş-
tiğini'' ifade ederken. bek-
lentilerinin "oldukça'* ve
"yeterince1
" gerçekleştiği-
nı bildırenlerin oranı ıse
yüzde 30'da kaldı. .Ankete
yanıt veren öğrencilerin
yüzde 50"si.beklentılennin
"çok az bir bölümiinünger-
çekleştiğini". yüzde 19"u
ise "hiçgerçekleşmediğini''
vurguladı. Öğrenciler, üni-
versiteden beklentilerinin
gerçekleşmemesinın temel
nedeni olarak "özgür üni-
versiteortamından yoksun-
\\AC gerekçesıni öne sürü-
yorlar. Ünıversıteöğrenci-
len. beklentilerinin gerçek-
leşmemesinı aynca "eğitim
ortamının yetersizliğine".
"ünKersitelerdeproje ağır-
lıklı çalışmalann yeterince
yapılmamasına" \ e "teorik
derslerin gerçek \aşam ile
gerektiği ölçüde bağlantı
kunııamasına"bağlıvorlar.
KANAL 6DA
HER PAZARTESİ
18:10 HUOO
19:00 KANAL 6 ANA HABER
19:50 ALTINAHUCUM
21:10 MORENO İLE HARİKA
MASALLAR
21:25 BİNBİR GECE SHOW
TÜRKİYE
EKRANI
En büyük işçi eyleminin yıldönümü
Haziran' işçi eylemlerinin yıldönümünü. eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in Topkapı Mezarlığı'ndaki
kabrinde andılar. CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Özpolat burada vaptığı konuşmada. 27 yıl önce dönemin
egemen güçlerinin. sendika, grev ve toplusozleşme yasalannda yapacaklan değişiklikleıie emeğin örgütlü giicünü
yok etmek istediklerini ancak bu girişimlerin, işçi sııunnın direnişiyle karşüaştığını belirtti. CHP İstanbul Millek-
vekili Ahmet Güryüz Ketenci de, '15-16 Haziran' olaylannın düzene ve sömürüye başkaldınnın yansıması oldu-
ğunu v urgulayarak, Kemal Türkler'in bu başkaldınnın, emekçi ve ezilen sınıflann-siyasi önderi olduğunu ifade et-
ti. DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal da. 15 Haziran'ın işçi sınıfının sendikal mücadele tarihinin en büyük e\-
lemi olduğunu ve bunda Türkler'in de büyük payı olduğunu söyledi. (Fotoğraf: tPEK YEZDANl)
CHP Kartal İlçe Örgütü'nden 'Düşünen, üreten işçiler' konferansı
6
Sol partiler ittilalv yapmah'
İstanbul Haber Senisi - DİSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak. şikâyet
ve eleştin döneminin artık önemini yi-
tirdiğini belirterek demokratlann "Adil
seçim ve sol iktidar için" önümüzde-
ki 1-1.5 yıllannı eyleme, mücadele-
ye adamalanm istedi. CHP İstanbul
Milletvekilı Mehmet Moğultav da ha-
zırlıksız birerken genel seçimin yeni
bir "tuzak" olduğunu vurgulayarak
"Güç biriiği yapılmadan seçime gi-
dersek sandıktan yine RP çıkar" de-
di. Türkiye işçi sınıfının 27 yıl önce
gerçekleştirdiği en büyük
direnışi olan "15-16 Ha-
ziran" direnişinin anısı-
na CHP Kartal İlçe Ör-
gütü dün KartaFdaki Ha-
san Ali Yücel Kültür Mer-
kezi'nde "Düşünen, üre-
ten işçüer"1
konulu bır kon-
ferans düzenledi. İşçi Par-
tisi Genel Başkan Yardım-
cısı Tayfun Tabakoğlu v e
pek çok sendika temsilcisinin de ilgi
gösterdiği konferansın açılışında ko-
nuşan CHP Kartal İlçe Başkanı Bah-
tiyar Kuru, artık solculann birbirle-
rine burun kıvırmaya haklannm olma-
dığını savxındu. Kuru, "Adında işçi,
emek, soL halk, özgürlük, banş olan
tüm partiler bugün ittifak yapmakzo-
rundadu-" diyerek sol partilerin tüm
ilçe başkanlanna ve sivıl toplum ör-
gütlenne birlık olma çağnsında bulun-
du. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak ise konuşmasında "15-16 Haaran1
"
direnişinı anımsatarak örgütlü işçinin
salt kendi haklan için değil ülke de-
mokrasisı için de bir teminat olduğu-
nun altını çizdi. Budak, 1980"de sen-
dikalı işçi sayısının 2 milyon 300'den
bugün 1 milyon lOObine düşmesini.
laikliğin tehlike altına girmesinin
önemli nedenlerinden biri olarak gös-
tererek "Bugün irticayı nasılönleri/di-
ye düşünenler aslında sola her fırsat-
ta darbevuranlardır; işçiyiezenlerdir.
Bizler bu gerçeği bugün sağcılara hay-
kırmak, ama bir yandan da yeniden
• Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi"nde
düzenlenen konferansta konuşan CHP Kartal
îlçe Başkanı Bahtiyar Kuru, artık solculann
birbirlerine burun kıvırmaya haklanmn
olmadığını savunarak, "Adında işçi, emek. sol,
halk, özgürlük. banş olan tüm partiler bugün
ittifak yapmak zorundadır" dedi.
örgütlenmenin solun îşi olduğunu bil-
mekzorunda\TZ~diyekonuştu. Laik-
liğin demokrasinin "altbaşhğı" oldu-
ğunu savunan Budak. "aç insanlar"
için laikliğin hiçbir öneminin bulun-
madığını, önce işçiyi desteklemek ge-
rektiğini kaydetti. Budak, salon top-
lantılan. paneller düzenleme dönemi-
nin kapandığını söyleyerek tüm de-
mokrat vurttaşlan, önümüzdcki vak-
laşık bır buçuk yıilık bir zaman için-
de fedakârlık yapmaya çağırdı. Kah-
\elerde, mahallelerde, işyerlerinde sol
ittıfakın tohumlannın atılması ve mey-
danlarda yapılacak eylemlerle adil bir
seçim sisteminin TBMM'den geçiril-
mesini isteyen Budak. "Önümüzde-
ki hafta sonu TBMM'nin 300 metre
uzağında bir piknik yapacağız. Çağır-
sak, gelir misiniz" diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekilı ve eski
Calışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay da güç birliğine
gıdilmeden ve seçim sistemi değişti-
rilmeden yapılacak seçimin ruzak ol-
duğunu bildirdi. RP'nin. ülkenineği-
tımsiz kalmasından, sos-
yal güvenlıği ve eşit ge-
lir dağılımının olmama-
sından "hoşlandığını"
vurgulayarak "RP'nin
oyunu arttıran unsurlar
bunlardırçünkü. Eşit ge-
lir dağılunı olan, eğitimli
bir ülkede kim RP'ye oy
verir ki" dedi.
Konferansta "15-16 Ha-
ziran" direnişinin önderi olan eski
DİSK Genel Başkanı Kemal Türk-
ler'in eşı SabahatTürkler ve Türk-Iş
1. Bölge Başkanı FarukBüyükkucak
da birer konuşma yaptılar.
Cumhuriyet Güney İlleri Büro-
su'nun haberine göre de Tekstil İşçi-
leri Sendikası dün Adanada "15-16Ha-
zjran'direnişininnan bir toplantı dü-
zenledi Toplantıda isTnu^an DİSK
Genel Merkez yönetıcılerinden Çe-
tin Uygur direnişi ve darbe ya da şe-
nat tehdıdıni değerlendirdi.
AYDEVLANMA
EMRE KONGAR ._
"Sol'un Yenilenmesi ve
AtatÜPkçülük
Güncel bunalım sizi hiç şaşırtmasın.
Ülkeyi bu noktaya "sağ" politikalar getırdi. Do-
layısıyla çözüm "sol" politikalarda.
Adına ister "yeni" deyin ister "eski", ülkemizin
ve dünyanın bugünkü koşullannda, "so/"un yeni-
den gözden geçirilmesi gerektiği açık.
'Sol'un yeniden gözden geçirilmesini gerekli kı-
lan dünya koşulları tek kelimeyle, "küreselleş-
me" diye, ifade edilebilir.
'Sol'un yeniden gözden geçirilmesini gerekli kı-
lan ülke koşulları ise en azından iki tane:
1) 12 Eylül'ün getirdiği, toplumun gerisınde kal-
mış olan baskıcı hukuksal, siyasal ve ekonomik ya-
Pi-
2) Rejimin karşt karşıya olduğu bölünme, soy-
gun ve irticatendidi. (Kısaca, bugünkü "bunakm".)
* • •
Dünya koşullannın dayattığı "revizyon", kü-
reselleşme sürecinı önlemek ya da bu süreci yok
saymak olanaklı olmadığı için, onunla başaçıkma-
yı sağlayıcı önlemlerin alınmasını zorunlu kılmak-
tadır.
Nedır bu önlemler?
1) "Uluslararası sermaye" karşısında "ulusal
sermaye"ye destek vermek.
2) "Uluslararası örgütlenmeler" açısından, bu ör-
gütlenmelerin dışında kalmamaya, ama içlerinde
de haksızlığa uğramamaya özen göstermek.
3) İster uluslararası örgütlenmelerin içinde, is-
terse dışında, "küreselleşmenin" saldırısına kar-
şı, geniş halk kitlelerinin refahını ve kültürel kimli-
ğıni korumaya çalışmak.
Ülke koşullannın dayatbğı revizyon ise, bir yan-
dan laik ve demokratik sosyal hukuk devleti kim-
liğıne dayalı rejimı, sivil toplum örgütlenyle ittifak
halinde koruyarak geliştirmek, öte yandan, bu gö-
rüşleri fırsat eşitliği ekseninde, eğitim, sağlık ve sos-
yal güvenlik hizmetleri çerçevesinde geniş halk kit-
lelerine mal ederek, iktidara yürümektir.
• • •
Bu "iç ve dış koşulların" dayattığı önlemlerin, ba-
zı kesişme noktaları var. Bu noktaları saptadığımız
takdirde solun revizyonunda kurumsal olarak ne
yapılacağı ortaya çıkıyor:
1) "Uluslararası sermaye" karşısındakı rekabet
gücünü kuvvetlendirmek için "ulusalsermayeye"
verilen herteşvıki. geniş halk kitlelerinin refahı-
nı ilgilendiren emekçi kesimlerin haklan ile il-
gili olarak, belli koşullara bağlamak. (Şu anda
işçi ve ışveren örgütlen arasında, demokratik re-
jimi korumak için geliştirilmiş olan işbiriiği, bu ko-
nudaki önerimin hiç de '7ıaya/c/"olmadığının en gü-
zel kanıtıdır.)
2) Hem ekonominin uluslararası rekabet gücü-
nü arttırmak hem de siyasal hırsızlıkları önlemek
için, tüm bankaları (Ziraat Bankası dahil) özelleş-
tirmek. Ötekı özelleştirme projelerini de birinci
maddedeki ilkeye göre, verimlilik ile birlikte is-
tihdam konusunu da dikkate alarak, yeniden
gözden geçirmek.
3) Ülkenin kültürel kimliğini ve siyasal bütünlü-
ğünü, "m;7/ı'ye(ç/7/k"yada "d(ncı7/k"gibi "şovenız-
me" açık kavramlarda aramak yerine. anayasa-
ya dayalı vatandaşlık ve "anayasal vatansever-
lik" kavramı çerçevesinde yeniden gözden geçir-
mek. (Cumhurbaşkanının bile bu öneriyi getirdiği-
ni ve şoven yaklaşımları reddedici bır tutum için-
de olduğunu anımsayalım.) Insan haklan ihlalleri
konusunu da bu çerçeve içinde çağdaş standart-
lara göre yeniden ele almak ve böylece hem AB
ile bütünleşme sürecini hem de "Güneydoğu so-
runu"nun çok önemli birboyutunu, ülkeçapında-
ki düzenlemelerie, genel yaklaşım içinde halletmek.
Bu uç öğe, iç ve dış"dayatmalann" getirdiği so-
runların çözümünde "kesişen" noktalar.
Bunların temelinde ise, sosyal demokrasinin
"olmazsa olmaz" ilkesı olan "fırsat eşitliği" ve bu
ilkeyi yaşama geçirecek olan eğitim, sağlık ve sos-
yal güvenlik hizmetleri yatmaktadır.
Peki Atatürkçülük bu modelin neresinde?
Hatta, neden "Atatürkçülük"?
Atatürkçülük, en kısa tanımıyla ve O'nun deyi-
miyle, "asri (çağdaş) olmak"; "asriolmak" ise yi-
ne O'nun tanımıyla, "adam olmak" da, onun için
Atatürkçülük.
Sanayi devrimini kaçırmış birtoplumu sanayi son-
rası toplum aşamasına sıçratabildiği ve yannın bil-
gi toplumuna da aynı biçimde geçebileceğimiz
için, Atatürkçülük. (Konunun meraklılan, Devrim
Tarihi ve Toplumbilim Açısından Atatürk adlı ki-
tabıma bakabilirter.)
Siyasal partilerin fırsatçı, çıkarcı ve beceriksız uy-
gulamaları sonunda, vatandaşlar, binlerce kişi ha-
linde, Atatürkçü Düşünce (ADD) ve Çağdaş Ya-
şamı Destekleme (ÇYD) demekleri çerçevesin-
de örgütlendikleri ve politikaya ağırlık koymak
istedikleri için, Atatürkçülük.
"Çağdaş uygarlık" kavramı, "demokratik ve
laik, sosyal hukuk devletini" işaret ettiği için,
Atatürkçülük.
Medya notu: Star'da, 14 Haziran Cumartesi
günü gece ana haber bülteninden sonra, "Süper
Frikik" dıye bir programın anonsu vardı. Bu anons-
ta, "Görünen köy kılavuz ıstemez" özdeyişini, bir
manken eviadımız "Gözle görünen, köyde kılavuz
istemez" biçiminde söyledi. Önce bu kızımızın üs-
tün kültürünü övmeyi düşündüm. Sonra vazgeç-
tim. Çünkü bu işi ondan daha iyi yapan politika-
cılarımız var.
Orhan Yavuz aruldı
A\K\RA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Erzurum
Atatürk Üniversitesi Fen
Fakültesı Öğretim Üyesı
Doç. Dr. Orhan Yavuz,
faşıstlenn saldmsı sonu-
cu öldürülmesinin 20. yıl-
dönümündeanıldı.
Mülkiyeliler Biriiği.
Türkiye Yazarlar Sendi-
kası (TYS) ve Toplumsal
Dönüşüm Yayınlan'nca
Orhan Yavuz için düzen-
lenen anma toplantısında
konuşan kardeşi Metin
Yavuz, 1977 yılında ger-
çekleşen cinayete karşın
ağabeyinin katillerinin hâ-
lâ bulunamamasına tepkı
gösterdi. TYS Genel Eaş-
kam Ataol Behramoğlu,
aradan geçen 20 y ılın so-
nunda "milliyetçr olduk-
lannı söyleyen saldırgan-
lann "profesyonel katiP
olduklannın ortaya çıktı-
ğını ve bu kişilerin devlet-
ten himaye gördüğünü be-
lirtti. Behramoğlu. "Ger-
çek müliyetçiler KcmaM-
lerdir, solculardır, hiima-
nistlerdir. aydınlanmacı-
lardır, gerçek \ uı tse%w-
lerdir. Gerçek milliyetçilik
Orhan Yavuzgibi olmak-
nr" dıye konuştu