Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
John Ashbery, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncıhk'ın davetlisi olarak İstanbul'daydı
'Biçim içerîktir, içerik biçımdir'Kültür Servisi - Amerika'nın yaşa-
yan en büyük şain olarak kabul edilen
John Ashbery, Yapı Kredi Kültür Sa-
nat Yayıncılık'ın davetlisi olarak îs-
tanbul'a geldi.
Önceki gün The Marmara'da okur-
lanyla buluşan Ashbery. 'Setf Pörtra-
it in a Convex Mirror - Dışbükey Ay-
nada Otoportre' ısımli kitabında yer
alan şiirlerini okudu. Aynca Yapı Kre-
di Yayınlan tarafından Türkçeye çev-
rilecek olan kitabından şiirler okudu.
Self Portrait in a Convex Mirror, As
we Know, A Wave. April Galeons ve
Flow Chart gibi şiir kitaplan olan.
Amerika'nın belli başlı ödüllerini al-
mış olan John Ashbery, aynı zamanda
sanat eleştirileriyle de ün yaptı. Post-
modernist şiirin en önemli temsilcisi
sayılan şair, 1983 yılında American
Academy of Arts and Sciences'a se-
çildi.
Ingiliz şair John Ash'ın aracılığıyla
tstanbul'a gelen Ashbery'nin okuma
gününe. John Ash ve Yapı Kredi Ya-
yınlan Genel Yayın Yönetmeni Gü-
ven Turan da katıldı.
Uzun şiirlerin şairi
John Ash. Ashbery'nin yalnızca iyi
bir şair değil, aynı zamanda da harika
bir insan olduğunu söyley erek "İnsan
büyiik bir şairin yanındayken farklı
duygular yaşıyor" diye konuştu. Bir
eleştiride *Ashbery'nin şiirlerini oku-
duktan sonra bir dizesini bile hatıria-
mazsınız" denildığini belirten Ash.
uzun şiirlere imza atan Ashbery'nin
bir dizesini ezberden oku> arak bu id-
diayı çürütmüş oldu. Aynca böyle bir
okuma günü düzenledıkleri için Yapı
Kredi Yayınlan'na, Güven Turan"a ve
Enis Batur'a teşekkür etti.
Güven Turan ise Ashbery'nin şiir-
lenni tanıtıcı bir konuşma yaptı. Ko-
nuşmasında, eleştirmenlerle akade-
misyenlerin pek iyi geçinemediğini
söy leyen Turan. eleştirmenlerin büyük
çoğunluğunun aynı zamanda akade-
misyen olduğu Amerika'da bıle bunun
böyle olduğunu belirterek Amerika'da
her iki tarafın da John Ashbery'nın
Amerika'nın yaşayan en büyük şairi
olduğu konusunda hemfikir oldukla-
nnı söyledı.
1927 yılında New York'ta doğan
af
nceki gün The
Marmara'da
okurlarıyla buluşan
John Ashbery,
'SelfPortraitina
Convex Mirror -
Dışbükey Aynada
Otoportre' ve Yapı
Kredi Yayınlan
tarafından
Türkçeye çevrilecek
olan kitabından
şiirler okudu.
Amerika'nın belli
başlı ödüllerinin
sahibi olan
Ashbery, Post-
modernist şiirin en
önemli temsilcisi
sayılıyor.
(Fotoeraf: KADER
TUĞLA)
Ashbery. şu anda 70 yaşında. Onive-
site öğrenimini Harvard College'da ta-
mamlayan Ashbery, Colombia Üni-
versitesi'nden de master derecesi alır.
llk kitabı Some Trees (Bazı Ağaçlar).
zamanında genç şairler arasında gizli
bir yanşma konusu olan Yale Younger
Poet dizisinden çıkar.
Yoğun görseüik
1955-1966 yıllan arasında Paris'te
yaşayan Ashbery. bir dönem Herald
Tribune gazetesinde sanat eleştirmen-
lığı yapar. Güven Turan. Paris'in ve
sanat eleştirmenliğinın Ashbery'nin
şiirlerindeki etkisinin yalnızca coğraf-
ya ile sınırlı kalmadığını, aynı zaman-
da doğrudan şiınnı etkilediğini belir-
terek Ashbery'nin Paris'te yaşadığı
dönemde Ravmound RousseL Pierre
Reverdy. Ma\ Jacobgıbı şaırlerden et-
kilendiğini ve şiirinin köklü bir deği-
şim geçirdiğini sövledi.
Ashbery'nin 1962 yılında yayımla-
nan ikinci kitabı 'The Tennis Court
Oath" ortalığı bir anda kanştırır. Tu-
ran. Ashbery'nın bu kitabında cut-up.
kesip yapıştırma tekniğini kul landığı-
nı, rastgele izlenımi taşıyan bir bolük
pörçükle kurulduğunu anlattı.
Özellikle Europe- Av rupa adlı uzun
şiirinde bu yöntemi en uç noktaya ge-
tırdiğinı. Ashbery'nin destekçıleri da-
hil herkesin bu şiirlere karşı çıktığını.
Herald Blumegibi Ashber>- hakkında
olumlu yazan eleştirmenlerin bıle bu
kitabı 'ürkütücü bir facia" olarak ad-
landırdığını belırttı.
Aynca Ashbery'nın bu durum kar-
şısında "Şiirin nasıl işlediğini anlanıak
içinparçaladımonu" vanıtını anımsa-
tan Turan. bu girişimin o zamanlar adı
konulmasa da şiirde postmodern yak-
laşımın temelını atan bir girişım oldu-
ğunu söyledi. 1966 yılında yayımladı-
ğı "Riversand Mountains" adlı kitabın-
da şıirı yeniden bir araya getiren Ash-
bery, 1970 yılında 'TheDoubteDream
of Spring* adlı kıtabını çıkanr. Bu ki-
tap adını Giorgio de Chirico'nun bir
resmınden almıştır.
"Self Portrait in a Con>e\ Mirror'
adlı kitabında ise Parmigianio'dan et-
kılenen Ashbery'nin resımle kesişme-
si v alnızca kitap adlarında kalmaz. şi-
ırlerinde betimsel olmayan yoğun gör-
selliğin etkisi vardır.
'Self Portrait in a Convex Mirror'
çıktığında bütün eleştırmenlerce gök-
lere çıkanldığını ve Ashbery'e Ame-
rika'nın en önemli üç ödülünü; 'Pulit-
zer Prize", 'The National Book Avvards,
The National Book Critics Circle'ı ka-
zandırdığını anımsattı. Aynca kıtaba
adını veren şiirin Ashbery'nın en faz-
la antolojileşmiş şiiri olduğunu da söz-
lerine ekleyen Turan. "Antolojik şiir-
lere şairierin \erdiği tepkiyi Ashbery
de göstermiş ve bu şiiri sevmediğini,
neden bu kadar ilgi çektiğini anlama-
dığını. kitapta çok daha iyi şürlerinin
olduğunu söylemiştir" dedi.
Çağdaş ahlak bilinci
1975 vılından sonra. 85 yılında seç-
me şiirlerini çıkarana dek Ashbery'nin
üç oyundan oluşan bir kitap da dahil
olmak üzere altı kitabının yayımlandı-
ğını söyleyen Turan, Ashbery'nin
1987'de yayımlanan 'April Galeons'
ve 1991 yılında yayımlanan 'FUm
Chart' isımli kitaplanyla büyük ilgi
çektiğini. özelükle Flovv Chart'ın. 216
sayfalık bu kitabın bir şiirden oluşru-
ğunu belirttı ve bu kitabın fars havası
taşımakla birlikte, çağdaş ahlak bilin-
cinin ve ınsanın yaşam deneyimlerinin
karmaşasını anlattığını söyledi.
Ashbery şiir yazmayı ve yayımla-
mayı sürdürüyor. halen Brooklyn Col-
lege'da yaratıcı yazın dersleri veriyor.
Newsweek'de sanat eleştirmenliği ya-
pıyor ve The Ne\v Yorker'da yazıyor.
Güven Turan. Ashbery'nin 1984 yı-
lında Poetry Review'da yayımlanan
sözlerinı anımsatarak konuşmasını ta-
mamladı:
"Şiirlerimin içeriğinin ne olduğunu
bUmiyorum. biçiminin ne olduğunu da
bümiyonım. Hiçbir şey bilmeden baş-
lanm ve bittiğini hissettiğimde de yaz-
mayı keserim. Biçim denilen şev bana
göre içeriktir. içerik denilen şey de bi-
çimdir."
Güven Turan'ın Ashbery'nin şiirle-
rini tanıtıcı konuşmasından sonra.
Ashbery kendı şiirlenni okudu.
Ashbery şiirlenni okumadan önce
yaptığı konuşmada, buraya geldiğın-
de hiç şaşırmadığını. çünkü zaten da-
ha önce burada olduğu hissine kapıl-
dığını söyledi:
"İstanbul'a daha önce hiç gelmesem
de kendimi buraya airmişim gibi hisse-
divorum."
Misha
Rachlevsky
yönetimindeki
Kremlin Oda
Orkestrası
' bugün saat
19.00'da Aya
Irini'de bir
konser verecek.
Mürikteyeni
Moskova ekolüKültür Servisi - Istanbul Kültür
v e Sanat Vakfı tarafindan düzente-
nen 25. Uluslararası Istanbul Mü-
zik Festivali kapsamında bugün sa-
at 19.00"da Aya trini'de Misha
Rachlevsky yönetimindeki 'Krem-
lin Oda Orkestraa'nın (KOO) kon-
seri yer alıyor.
1991 yıhnda, Misha Rachlevsky
önderliğinde Moskova'nın seçkin
müzisyenlerinin bir araya getiril-
mesiyle kurulan KOO kısa sürede
yüksek müzik standartlanna sahip
Moskova'da ilgi odağı oldu.
1976 yılında ABD'ye yerleşerek
sanat yaşamını sürdüren Rach-
levsky, 1991 yazındalsviçreliplak
şirketi Claves'nin getirdiği teklifi
değerlendirerek uzun süredir plan-
ladığı Moskovalı müzisyenlerle
Rus repertuvan kaydetme projesi-
ni gerçekleştirdı. KOO'nun kadro-
su bu aşamada ortaya çıktı.
KOO'nun müzik kayıtlan kurul-
duktan hemen sonra çalışmalara
başlandı. 1992 yılında biri Çay-
kovski,diğeri Şostokoviç'in eserle-
rini içeren iki CD çıkaran topluluk,
kayıtlann hemen ardından Ispan-
ya'da on iki konseri içeren bir tur-
neye çıktı. KOO. tspanya'nın yanı
sıra Fransa, Portekiz, Finlandiya ve
Isviçre'de çeşitli konser ve turne-
lerle dinleyicılenne ulaştı. Orkest-
ra. ihtiyaç oldugunda çoğaltılan 17
yaylı çalgıdan oluşuyor. Barok ve
klasikrepertuvarı vorumlamasının
yanı sıra 19. ve 20. yüzyıl repertu-
vanna da yer veriyor.
Kremlin Oda Orkestrası, bu ak-
şam Aya Irini'de Rossini'nin 'Yay-
lı Çalgılar İçin Sonat, No: 5', Stra-
vinsky'nın "Re Tonunda Konçer-
to\ Devienne'in 'Flüt Konçertosu,
No: 2 Re Minör' ve Çaykovski'nın
'Souvenir de Florence Op. 70' baş-
lıklı yapıtlannı seslendirecek.
KOO'ya konserde, Almanya Tros-
singen Müzik Akademisi'nde gö-
revîi olan Prof. GülşenTatuflütüy-
le eşlik edecek.
Festivalde bu akşam aynca, ge-
leneksel müziğimizın modern
formlarda yorumlanacağı bir kon-
ser yer alıyor. Aziz Şenol Filiz ve Bi-
rol Yayla'mn önderliğındeki toplu-
luğun "Yansımalar'dan Bab-ı Es-
rar'a" başlıklı konseri saat
21.30'da AKM'de gerçekleşecek.
Temelde akustik bir tınıya sahip
topluluk. Klasik Türk Müziği ge-
leneğinın çağdaş çizgiler içinde
vurgulanmasını öngören, gelenek-
sel müziğimizden yola çıkarak gü-
nümüzü yansıtan ve geniş bir yel-
pazeye açılabılen dingin bir müzik
anlayışı benimsiyor.
Topluluk konserde Bulutlar,
Göç, Serzeniş-Yabangülü-Son Kuş-
lar, Sardunya, Akl-u Hikmet. Soh-
bet-i VTsaL Ferahfeza, Geçiş Taksi-
mi, Muhayyer Saz Semaisi, Taksim,
Muhayyer Tekke Semaisi, Akde-
niz-Yollarda-17/8, Türkü, Günev
adlı parçalann yanı sıra ve bir de
aronim beste yorumlayacaklar.
Çocuk gözüyle anlatılan gerçekler
ESRA ALİÇAYUŞOĞLU
Tarihı Darphane-ı Amire bi-
nalanndaki kültür ve sanat et
kinlikleri. kapılannı bu kez ço-
cuklar için açtı. 5 ile 7 yaş. ara-
sında İstanbul'da yaşayan ço-
cuklann çalışmalanndan olu-
şan 'Aile Bağlan - Dün, Bugün
Vaşadığımız Mekân" başlıklı
sergi. içinde yaşadığımız dün-
yanın gerçekliğıne ayna tutuyor
küçücük parmaklann tuttuğu
fırçalarla... Sergıyi gezdiğıniz-
de, aılenın, yaşamın ve dünya-
nın ancak bu kadar güzel ve
gerçek anlatılabileceğinı düşü-
nüyorsunuz. 1.5 ay açık kala-
cak olan sergı: Tanh Vakfı. Ka-
dın Emeğinı Değerlendirme
Vakfı. EKKA Okullan ve Özel
Ortadoğu Lısesi işbirliğiyle
gerçekleştinlen 'Çocuk Sanat
AtöKesi' kapsamında açıldı.
Çocuk Sanat Atölyesi. ço-
cuklara kalıplaşmış estetik an-
layış. hazır düşünceler sunmak
yerine. onlara sadece ortam.
malzeme ve teknık bilgi suna-
rak çocukların içinde bulunan
yaratıcılığı çıkartmayı amaçlı-
vor.
Sergiye, Kocasinan Beledi-
yesi Çocuk Ev ı. Pendik Beledi-
yesi Çocuk E\ i, Güngören Be-
lediyesi Çocuk Evı, Esenyurt
Belediyesi Çocuk Evi, ENK,\
Okullan Anaokulu ve Ilkokul
1. Sınıfı. Özel Ortadoğu Lısesi
Anaokulu ve Ilkokul 1. Sınıf
öğrencileri katılıyor.
ENKA Okulları Sanat Da-
nışmanı Leyla Sakpınar, Sonja
Böhlanderfannse>er,Özel Or-
SergûSakpınar, ^'azar ve Tannsever'den oluşan eğitmen kadrosu denetiminde oluşturuldu.
tadoğu Lısesi Anaokulu Sanat bağlı olarak gelıştiğını, geçen larlaberaber, benzerşeylenhis-
Danışmanı Pelin Yazar'dan olu-
şan eğitmen kadrosu deneti-
minde oluşturulan sergide. ço-
cuklann yaşama nasıl baktıkla-
n. çızgı. resim. baskı. kolaj ve
3 bovutludenemeleriyleçocuk-
ların aıle bağlan konusundaki
deneyimleri. beklentileri ve sor-
gulamalan vansıtılıyor. Kentsel
sorunlar, göç ve yerleşim değı-
şiklikleri gibi yaşamsal süreçler
de çocuk gözüyle sergide ver
alıyor.
Çocukları bir araya getirerek
onlara resım sanatının dünya-
lannı açan Lev la Sakpınar. Son-
ja Böhlander Tannsever ve Pe-
lın Yazar. böyle bir sergi düzen-
leme düşüncesinin tesadüflere
Vedat Günyol, serginin açılışında çocuklarla birlikte.
v ıl Tarih Vakfı'nın Darphane'de
düzenlediği tstanbul Dünya
Kenti Sergisi ve Anadolu'da
Konut ve Yerleşim - Tarihsel
Bir Perspektıf adı altındaki ser-
givle bu serginin bütünleşece-
ğinı düşündüklerinı belirtiyor-
lar.
Ozgür bir atöhe ortamı
Aynca, Istanbul çocuklan
için kendilerini özgür hissede-
bılecekleri bir atölye ortam ör-
neği oluşturmanın. projenin ana
hedefı olduğunu da ekliyorlar.
Le>la Sakpınar: 5-
7
yaşgru-
bu çocuklann çok cıddiye alın-
mayan bir yaş grubu olduğunu,
özellikle Türkiye'de çocuklara
yönelik faaliyetlerin olmadığı-
nı belırtirken, böyle bir sergi ile
Istanbul'un çeşitli kesımlerin-
den çocuklan bir araya topla-
dıklarını belirriyor.
Sonja Böhlander Tannsever.
"Bu sergiyi oluşturduklannda
çocuklar. vaşavan şimdiyi vege-
leceği tcmsil etmiş olacaklardT
diyor: "Onlannçizgiçahşmala-
nnda saf yürekli grafik dilleri
ile başka dilleraracılığıylaakta-
nlması mümkün olmayan dü-
şünce ve duvgulannı yansıtan
anlatımlan karşısında, biz yc-
tişkinlerde bir ihtimal. kendiço-
cukluğumuzu sezebUiriz."
Sergide çalışılan konu başlı-
ğı Tarih Vakfı'nın önerisiyle ol-
muş. Öncelikle burada bir fo-
toğraf sergisi düşünülüyoımuş
aile albümlerinden oluşan. Fa-
kat sonra çocukların çalışmala-
nndan oluşan serginin daha an-
lamh olacağına karar verilmiş.
Pelin Yazar, sergı>i birçok
farklı okulla ortaklaşa yapma-
ya çalıştıklarını belirterek so-
nuçta. çocukların hangı mekân-
da yaşarlarsa yaşasın. farklılık-
settıklenni. gördükjerini söylü-
yor. Çalışmada yer alan çocuk-
lann hiçbirinde özel bir yetenek
aranmamış. Önemli olan çocuk
gözüyle dünyayı, yaşadığımız
çevreyı renk ve çızgilerle aktar-
mak olmuş.
Lev la Sakpınar, kendi çocuk-
lannın da yer aldığı çalışmalar
ıçm "Çocuklarlaçaltşniayabaş-
ladığımız andan itibaren onlan
özgür bırakmavı ana hedefola-
rak belirledik. Çünkü önemli
olan, onlann neyi nasıl anlat-
mak istedikleriydL Mümkün ol-
duğu kadarözgür bir ortam ya-
ratmava çalıştık çocuklara" di-
yor.
Tannsever, çocuklann istedi-
ği şeyi ıstediğı biçimde söyle-
yebıldıği zaman estetiğin de or-
taya çıktığını belirtiyor Çalış-
malann geleneksel anlamda bir
resim dersi olmadığına değinen
Pelin Yazar. çalışmalann bütün
çocuklara açık olduğunu.
önemli olanın anlatmak istedi-
ği şeyı anlatabilmesi ve malze-
meyi kullanması olduğunu söy-
lüyor.
Bu yaş grubuna aıt çocuklar
için her şeyin mümkün olduğu-
nu söyleyen Sakpınar. çocukla-
nn bakış açısının çok farklı ol-
duğunu belirtiyor: "Çokdirekt
bir katilım oluyor çocuklar ta-
rafindan. tçinden ne geliyorsa.
hangi malzemeler varsa onlan
kullanıyor. Çoğu kolektif çalış-
ma zaten." Pelin Yazar, grup ça-
lışmalannda ilkokuldaki gibi
belli bir öğretınin var olmadıği-
nı belırtirken çocuklann ne is-
tediklenni büyüklerden daha
ıyi bildıklenni söylüyor: "Bas-
kı yok. sanki bir oyunmuş gibi.
Oranı kirtetme, buranı kirletme
gibi sorunlar vok. Çocuklar. çok
rahat ve özgürier.J"
BU AŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKÜL
Zorunlu Yinelemeler
Laik cumhuriyet karşıtları yok sayıyorlar kaç yüz-
yılın kültür birikimini.
Bu birıkim ki, getirdikleri yaşamda doğrulanmış
bir evrim sürecinin ürünüdür, eski kurumlar düze-
nini silip süpürmeyı başardı tarih sahnesinden.
Ne kağşamış medrese,
Ne padişah kulluğu, ne halife saltanatı.
"Hurafe"den üniversite kafasına.
Tespihten pergeie. Bilimsel bilgiye.
Yaşam damarlanmızı yenilemenin özünde ulusal
bilinç.
Ulusal bilincin özünde aydınlanma.
• • •
Bilmez misiniz, erken cumhuriyetin dinibütün ay-
dınlanndan Dr. Şefîk Hüsnü, Behice Boran gibi
Marksistlere kadar XX. yüzyıl kuşağının uygarlık öl-
çütü saydığı beş sözcüğü var Mustafa Kemal imi-
zin:
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir."
Bir anlamda laik cumhuriyetin kültür politıkasını
simgeleyen bu düşünsel meydan okuyuşa dün giz-
li kapaklı tepkı gösteren şeriatçı kafa, bugün örgüt-
lü saldınya geçmiştir.
Örgütlü saldırı Arap abecesınin kullanıldığı, eza-
nın Arapça okunduğu, hilafet ve şeyhühslamlık ku-
rumlarının tepemizde tutulduğu 31 Mart'larda, ya-
nm buçuk anayasal hakların karşısına çıkmıştı.
1945'te birden fazla partı kurulması yasağı kal-
dınldığı zaman demokrasi gösterip sağ vurmaya
başladı.
Yaylım ateşin hedefı, laiklik ve bilim.
• • •
Erken cumhuriyet döneminde Osmanlı'dan kal-
ma "maddi üretim araçlannı elinde bulunduran
katmanlara" dokunulmadığı için bilimi öncü olarak
kabul eden yenı güçler açmazda kaldı. Dönemin
oluşturduğu / geliştirdiği "yenı sınıf" da Kemalizm
gösterip sağ vurma becerisini kazanmıştı çünkü.
Tek parti dönemı eğitıminin 1946'ya kadar iğneyle
kuyu kazar gibi sağladığı birıkimın, imam - hatîp
okullarının açılmasıyla güç yıtimine uğraması bun-
dandır.
Yoksa Hasan Âli Yücellere, Hakkı Tonguç'la-
ra karşı Reşat Şemsettin, Tevfık lleri gibilerinin
barınması mümkün olur muydu bu ülkenin eğitim
politıkasında?
Adnan Menderes gibi "Sizistersenizhilafeti bi-
le getirebılirsiniz" diyebilen yalancı pehlivanlar, Ke-
nan Evren gibi çağdışı eğitim şampiyonları barı-
nabilirler miydı?.
• • •
Bu sürüp giden işkenceyı yalnızca "tarihsel ko-
şullar"a bağlamak olası değıl.
Çünkü en karamsar olanlarımızın bile yadsıya-
mayacağı bir iç dinamik var bu ülkede. Varoluşu-
nu arama sürecinden çıkarmadığı için yıllar yılı ka-
famıza çengel atan soru değişmedi:
- Demokratikleşmenın neresindeyiz?
Dün değışik yorumlara bağlıydı yanıt arayışları.
Bugün iki sözcük yeterli görünüyor:
- Hırsızlık döneminde..
Toprak ağalarıyla liman burjuvazisinin ortak ikti-
darı Demokrat Partı, sömürüyü yasallaştırmak is-
temişti. Bu nedenle temel amacına aykın gördüğü
düşün ve edebiyat adamlarının önünü kesmeye
çalışıyordu.
Günümüzde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
egemen olan kimı partıler, açık soygun düzenine
ideolojik kılıf arıyor.
Evet, laik cumhuriyet karşıtları silmeye çalışıyor-
lar kaç yüzyılın kültür birikimini.
Başarabileceklerinı mi sanıyorlar?..
Andrej Sergeyey ve Sergey
Gandlevsky'e ödül
• Kültür ServTsi - Rus yazar Andrej Sergeyev "in
romanı 'Albumdlja Marok" (Pul DefteriJ. Rusya'nın
en önemli edebiyat ödülii olan Booker Ödülü'ne
layık görüldü. Beş >ıldır verilmekte olan bu ödülün.
'Yılın En tyı Romanı' dalında verilenıne layık
görülen romanda. bir kişinin, 1936-1956 yıllan
arasındakı yaşamından günlük kesıtler yer alıyor. llk
Roman dalında verilen Booker Ödülü'nü ise
'Trespanati ja Tjerepa' (Kalp Amelıyatı) adlı
romanıyla Sergey Gandlevsky kazandı. Bu romanda
da günlük, sıradan olaylar konu edinıliyor.
Kuzey'in kültür bakanlarından
uyapı
• Kültür Servisi - tsveç'in Kalmar şehrinde bir
araya gelen İskandınav ülkelennin kültür bakanlan,
radyo ve telev izyondakı özelleştirmelerin kaygı
doğurucu boyutlara ulaştığını, aynca her ülkenin
kendi ulusal radyo ve televizyon kanallanna çok iyi
sahip çıkması gerektiğini bildırdiler. AB ülkeleri için
de bu konunun önemıni vurgulayan bakanlar.
örneğin Norveç'te hiçbir medva şirketinin yazılı,
sesli ve görsel medya organlannın ülke çapındaki
toplamının üçte birınden fazlasını kontrol altında
tutamadığında görüş birlığine vardılar. Kültür
bakanlan, medyadaki tekelleşme konusunda da
uvanda bulundular.
4. Aspendos Opera ve Bale
Festivali'nde bu hafta
• Kültür Servisi- Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü tarafından düzenlenen Aspendos Opera
ve Bale Festivali kapsamında 17 haziran salı günü
Ankara Devlet Opera ve Balesi; G. Verdi'nin 'Üç
Silahşörler' balesini. 19 haziran perşembe günü, G.
Puccini'nin 'Toska' operasını. 22 haziran pazar
günü G. Verdi'nin 'Maskeli Balo' operasını
sergileyecek. Festival 24 haziran salı günü Şef
Antonıo Pırolli'nin yöneteceğı Ankara Devlet Opera
ve Balesi Orkestra ve Korosu'nun seslendireceği
'Gala Konseri' ile sona erecek. Festivalle ilgili
aynntılı bilgiler Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü'nden (0312-3091409) ve Festival
Ofisinden (0242-2436155-2480121) almabilır.