Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MAYIS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Gübre
desteğinden
vazgeçjliyor
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Devlet,
10 trilyon liralık
vurgundan sonra, gübre
sübvansiyonu
uygulamasından
vazgeçiyor. Hazine
Müsteşarlıgf nın itirazı
üzerine, Tanm ve
Köyişleri Bakanlığı
tarafından hazırlanan son
kararname taslağında
yüzde 50 oranındaki
sübvansiyondan
vazgeçilirken,
sübvansiyon miktarlan
nominal olarak belirlendi.
Sübvansiyon miktan.
gübre satış fiyatlan
dikkate alınarak yüzde 50
sübvansiyona denk
gelecek şekilde,
ki!ogram-TL olarak
belirlendi. Kararname bu
haliyle çıkarsa gübre
fiyatlan düşecek ve
böylece gübre
sübvansiyon uygulaması
da ortadan kalkmış
olacak.
Tüketici mevzuatı
yetersiz'
• Ekonomi Servisi -
Avrupa Birliği
Komisyonu üyesi Daniele
Dotto, "Avrupa Birliği
Komisyonu'nda
hazırlanan Tüketici
Mevzuatı yeterli değil"
dedi. MİHA ajansının
verdiği bılgilere göre
lstanbul Ticaret
Odası'nda düzenlenen
Avrupa Birliği'nde
Tüketiciyi Koruma
Politikalan Semineri'ne
katılan Dotto. herkesin
tüketici olduğunu, ama
kimsenin derneklere üye
olmadığını vurgulayarak
"Tüketiciler zayıf bir
grup. O nedenle bunlann
iyı temsıl edılmesi
gerekıyor" diye konuştu.
Banka
kârları 1yi'
• Ekonomi Servisi-
Yılın ilk üç ayı ıçin Iş
Bankası 16.4. Garanti
Bankası 11.7 trilyon lıra
net kâraçıkladı. Iş
Bankası'nın net kânnda
geçen yıla göre yüzde
222 oranında bir artış ' ' *
olduğuna işaret eden
yetkihler. brüt kânn 25.1
trilyon olduğunu
belirttiler.
GaranH Bankası
yetkilıleri ise ilk üç aylık
döneminde 11.6 trilyon
lira net kâr elde edildiğıni
açıkladılar. Garanti
Bankası'nın net kân
geçen yılın aynı
dönemıne göre yaklaşık
2.5 kat artarak 11 tnlyon
669 milyar lira oldu.
Garanti Bankası geçen yıl
aynı dönemde 3 trilyon
11 milyar lira net kâr
sağlamıştı.
Yaşar Grubu
ilk yüzde
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Biirosu) - Yaşar
Topluluğu'nun 11
şirketinin kurumlar
vergisinin ilk yüz
sıralaması içinde yer
aldığı bildirildi.
Yaşar Holding'den
yapılan açıklamada.
Izmir'de en yüksek
kurumlar vergisi ödeyen
kuruluşlar arasında Yaşar
Topluluğu'nun 11
şirketinin bulunduğu
belirtildi. 35 bin 641
mükellef arasında Yaşar
Holding'e bağlı 11
şirketin ilk 82'ye girdiği
de duyuruldu.
Yaşar Holding'in ilk
100'e giren 11 şirketi.
Izmir Defterdarlığı
rakamlanna göre 1 trilyon
46 milyar 796 milyon lira
vergi tahakkuku
bulunuyor.
Kaçak işçi
cennetiyiz
• ANKARA (AA) -
Toplam nüfusu 6O
milyonu aşan Türkıye'de,
4 milyon 5 0 0 bin işçinin
SSK'ye kayıtlı olduğu, 4
milyon 5OO bin işçinin
de sigorta sistemı dışında
kalarak kaçak çalıştığı
bildirildi. Eski SSK
Genel Müdürü Kemal
Kılıçdaroğlu'nun
"Kayıtdışı Ekonomi"
konulu araştırmasına göre
sık olarak çıkanlan
borçlanma yasalan, işçi
ve işverenı kaçak
çalışmaya özendiriyor.
Araştırmada. sigortalı
çalışan bir işçinin
kesintisiz 3O gün çalıştığı
halde, çalışma süresinin
SSK'ye lOveya 15 gün
olarak beyan edildiği
belirtildi.
İzmit Körfez Geçişi ihalesinde Avrupalı şirketler, hükümetlerini devreye sokabilir
Otoyolda trafîk karıştı• Türk-Japon konsorsiyumu lehine sonuçlanan 1.5 milyar dolarlık
ihale için Avrupa hükümetlerinin devreye girmesi beklenirken
konuyla ilgili usulsüzlük iddialannın da ardı arkası kesilmiyor.
SEDA OGUZ
Türkiye'nin en büyük yap-işlet-devTet
projesi olarak kabul edilen 1.5 milyar do-
iarlık (yaklaşık 200 trilyon lira) İzmit Kör-
fez Geçişi ihalesinin ENKA Grubu'nun yer
aldığı Anglo-Japanese konsorsi>r
umu le-
hine sonuçlanmasından sonra. Türk-Avru-
palı firmalardan oluşan IBKO konsorsiyu-
mu. hükümetler düzeyinde itiraz yapma-
ya hazırlanıyor. Ihaleye teklif veren Bo-
uygues-Vinsan konsorsiyumu ise hafta ba-
şında Danıştay'a ve Yüksek Planlama Ku-
rulu'na başvurmuştu.
Cumhuriyetin en büyük projelerinden bi-
ri olan ihaleyle ilgili iddialar sürüyor. Bo-
uygues-Vinsan ve IBKO konsorsiyumla-
n tarafından şefFaf olmamakla eleştirilen
ihalede "bağış ve komisyon"lann etkıli
olması. teklifleri değerlendiren Delcan
DAP ortaklığımn tarafsız kalmaması gibi
iddialar ortaya atılırken, Karayollan Ge-
nel Müdürü Yaman Kök'ün de konuyla
ilgili ifadesine baş\Tjrulduğu öne sürüldü.
Genel Müdür Kök'ün ifadesinin, "tzmit
Körfez Geçişi ihalesinde Karayollan
Genel Müdürİüğü'nün danışman olarak
seçtiği Delcan DAP firmasının 30 mil-
yon dolar tutarında rüşvet aldığı"na
ilişkin cumhuriyet savcılığına yapılan suç
duyurusu üzerine ahndığı iddia edildi.
Diğer yandan tzmit Körfez Geçişi tha-
le Komisyonu Başkanı, Karayollan Ge-
nel Müdür Yardımcısı Çetin Fırat'ın, iha-
le sonucunun açıklanmasından bir gün ön-
ce bir aylık izne aynlması da anlamlı bu-
lunuyor. Çetin Fırat'ın izne çıkmasının ne-
deni. Anglo-Japanese lehinde alınan kara-
nn tartışmalanndan uzak kalma isteğine
bağlanırken, izin dönüşünde özel sektöre
aıt bir inşaat fırmasında işe başlayacağı öne
sürüldü.
Tekfen ve Doğuş gruplan dışında Fran-
sız Campenon, îtalyan Impregilo, Ispan-
yol Dragados fırmalanndan oluşan IBKO
konsorsiyumunun, Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne üyeliği gündemdeyken, karann
Japonlar lehine verilmesinden büyük ra-
hatsızlık duyduğu belirtiliyor. Konsorsiyum
yetkilileri, Banş Partisi kurucusu Ali Hay-
dar Veziroğlu'nun Yönetim Kurulu Baş-
kanı olduğu Vinsan firmasının Bouygues'le
oluşturduğu konsorsiyumun, Danıştay ve
nihai onay makamı olan YPK nezdinde
yaptığı girişimlerden sonra, kendilerinin
de konuyu uluslararası düzeyde gündeme
getireceklerini kaydettiler. Yetkililer, Av-
rupalı hükümetlerin bakanlan ve büyü-
kelçileri kanalıyla Türk hükümetıyle bağ-
lantıya girerek karann yanlışlığını anlata-
caklannı ifade ettiler.
Japon grubunun köprü dışında otoyol
yapmak istememesinin değerlendirmede
gözardı edildiğini belirten IBKO konsor-
siyumu, aynca tekliflerinın Japonlara gö-
re daha ucuz olduğunu ve en kısa işletme
süresi ile en düşük geçiş ücretlerinin ken-
dileri tarafından verildiğini savunuyor.
Diğer tekliflere göre devlete rftilyonlar-
ca dolarlık avantaj sağladıklannı savunan
Vinsan-Bouygues konsorsiyumu yetkilı-
leri ise, hükümet yetkilileri ve bürokratla-
nn ihaleyle ilgili herhangi bir açıklama
yapmamalanndan duyduklan rahatsızlığı
dile getiriyorlar. Konsorsiyum yetkilileri,
Bayındırlık ve Iskân Bakanı Cevat Ay-
han ve Karayollan Genel Müdürü Yaman
Kök'e yaptıkları yazılı başvurulardan
bugüne kadar hiçbir yanıt almadıklannı
belirttiler.
Dördüncü kaynak paketinde de umut iç borçlanma ve özelleştirme
Hoca bulduğunu satacak
• Ekonomideki
olumsuz tablo üzerine
paniğe uğrayan
Başbakan Necmettin
Erbakan, RP'nin önceki
günkü TBMM grup
toplantısında yaptığı
konuşmada, basını ve
muhalefeti, siyasetteki
gelişmelerle "suni
gündem" yaratılarak
gelir kaybına yol
açmakla suçladı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümetin, ekono-
mide arka arkaya açıklanan
olumsuz verilere karşı kamu-
oyunu etkilemek için hazırla-
dığı son kaynak paketinin te-
melini, yine borçlanma ve özel-
leştirme oluşturuyor. Hazırla-
nan son projelere göre hayat
sigortalannın yanı sıra. banka-
lara da 2 yıl vadeli borç tahvil-
leri alınması ıçin zorunlu dü-
zenlemeler getirilecek. Kamu.
arsa ve arazilerinin satışı ile
petrol sektöriindeki özelleştir-
me paket içinde yer alacak.
Ekonomideki olumsuz tab-
lo üzerine paniğe uğrayan Baş-
bakan Necmettin Erbakan,
önceki günkü RP'nin TBMM
grup toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, basını ve muhalefe-
ti siyasetteki gelişmelerle "su-
ni gündem" yaratılarak gelir
kaybına yol açmakla suçladı.
Gerçekleşmeyen kaynak pa-
ketlerinden mart-nisan aylann-
da 9 milyar dolar gelir beklen-
diğini savunan Erbakan, suni
gündemler nedeniyle bu gelı-
nn 1.5 milyar dolara düştüğü-
nü söyledi. Suçu yine basına
Başbakan Necmettin Erbakan bütçe tıkanıklığının nedenini de basına bağladı.
yükleyen Erbakan, yaklaşık 50
milyar dolarlık Türkiye bütçe-
sinin yüzde 10'u kadar bir kay-
nağm 1 ay .içınde siyasetteki,,
gelişmelerden nasıl etkilenip,
tıkandığını ise açıklamadı.
Erbakan'ın, enflasyonun
yüksek gerçekleşeceğinin an-
laşılması, bütçenin açık verdi-
ğinın ortaya çıkması ve döviz
kurlan ile faiz oranlannın hız-
lı yükselişe geçmesi üzerine,
suçu yine muhalefet ve basına
atarken daha önceki projeleri-
nin borçlanma dışındakilerı
gerçekleşmeyen danışmanla-
nna yeni bir paket daha hazır-
lanması talimatı verdiği öğre-
nildi.
Paket çerçevesinde, iç borç
yükünün geri ödeme dönemle-
rini uzun vadeye yaymak için
tüketici fiyatlanna endeksli 2
yıl vadeli TÜFE kâğıtlannın
zorunlu olarak finans kuruluş-
Jarına satılmasının program-
landığı öğrenildi.
Projelere göre hayat sıgor-
tası şirketlerinin yanı sıra ban-
kalara da mevduatlannın belli
bir oranında disponibl karşıhk
olarak tuttuklan devlet kâğıt-
lan için 2 yıl vadeli TÜFE tah-
vili alınması zorunluluğu geti-
rilecek. Hükümet, buyolla yak-
laşık 750 trilyon-1 katrilyon lı-
ralık bir borçlanma yapacak.
Kaynak paketindeki diğer
proje gruplannı da yine kamu
arazilerinin satışı oluşturacak.
Alınan bilgilere göre bu paket-
te de kıyı ve orman arazilen
ile tarihi eser değeri taşıyan ba-
zı yalı ve köşklerin satılması
planlanıyor. Hükümetin bu yol-
la 750 trilyon liralık kaynak
beklediği kaydedildi.
Diğer gelirlerin basını pet-
rol sektöriindeki özelleştirme
uygulamalannın oluşturacağı
öğrenildi. Kaynak paketine gö-
re. Petrol Ofisi'nin birbölüm
hissesi uluslararası piyasalarda
satışa çıkanlacak. Petkim'in
satışı için ihale açılacak.
DYP Genel Başkanı, Başba-
kan Yardımcısı ve Dışişleri Ba-
kanı Tansu Çiller de ekonomi-
deki bu olumsuz gelişmeleri
kapatabilmek için, Uluslarara-
sı Para Fonu (IMF) ile bir gö-
rüşme yapılmamasına, hiçbir
kesin sonuç ahnmamasma kar-
şın. "IMF 3 milyar dolar kredi
verecek'" diyerek kamuoyunu
yanıltmaya çalıştı.
Limanlann
ipi çekildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK),
Türkiye Denizcilik Işletmeleri'ne ait,
Hopa, Giresun, Sinop, Rize, Antahya ve
Tekirdağ limanlannın satış kararını
onayladı. Dış ticaret ve gümrük kapı-
sı olmalan açısından da önem taşıyan
çok sayıda Karadenız limanı, devletin
elinden çıkanlmış oldu. Muhalefettey-
ken özelleştirme uygulamalannı "peş-
keş" suçlamalanyla eleştiren RP'nin,
limanlar gibi ülke çıkarlan açısından
stratejik önem taşıyan kamu varlıkla-
nnı da elden çıkarmakta sakınca gör-
mediğine dikkat çekildi. Özelleştirme
tdaresi Başkanlığf ndan dün yapılan
açıklamada. ÖYK'nin, 7 limanın sa-
tış karannı onayladığı bildirildi.
Karar çerçevesinde, Tekirdağ Lima-
nı'nın işletme hakkı 30 yıllığına 104 mil-
yon 923 bin 599 dolara Aksu Iplik Do-
kuma AŞ'ye, Antalya Limanı'nınkı
102 milyon 520 bin 769 dolara Link
lthalat thracat ve Gıda San. AŞ'ye, Ho-
pa Limanı'nınki 4 milyon 4 bin 718
dolara Park Holding AŞ'ye, Rize Li-
manı 'nmki de 5 milyon 606 bin 605
dolara Asım Çillioğlu Ortak Girişim
Grubu'na verildi.
Aynı karar çerçevesinde Giresun Li-
mam'nın işletme hakkı 3 milyon 203
bin 774 dolara, Ordu Limanı'nın işlet-
me hakkı 1 milyon 607 bin 887 dola-
ra, Sinop Limanı'nın işletme hakkı 30
yıllığına 800 bin 944 dolara Çakıroğ-
lu AŞ'ye devredildi.
Açıklamaya göre, özelleştirmeleri
amacıyla ilk aşamada ihale açılacak iş-
letmeler şöyle: "Meybuz AŞ, Sümer
Holding AŞ'ye ait 8 işletme, Orüs'e
ait S işletme, Et ve Balık Ürünleri
AŞ'ye ait 6 kombina ve bir işletme,
Kurtalan Çimento Sanayi ve AŞ,
Bozüyük Seramik Sanayi AŞ, Sıvas
Demir Çelik İşletmeleri AŞ, Kara-
deniz Bakır İşletmeleri AŞ'de bulu-
nan kamu payı."
ÎŞÇtNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
f
Sevgi Dolu Bir İnsan'
TGRT'de Arapça dövmeleri nedeniyle "Dinlealayedi-
yor" yorumu ile görüntülendikten sonra Bebek'te öldü-
rülen barmen Oğuz Atak'ı anlatan arkadaşları öyle di-
yorlar. Ona kurşun sıkanların, onu tanımalan. içindeki
Allah sevgisini bilmeleri halinde ellerinin tıtreyeceğini, yıl—
larca dağ tepedemeden Yunus Emre'nm mezarını ara-
dığını, evınde Kuranıkerim, duvara yazılı Allah yazısı ve
asılı bayrağı göstererek anlatıyorlar. Kucağında bir kö-
pekle çekilmiş fotografı da sadece insanlara değil, bü-
tün canlılara olan sevgisini fazlası ile açıklıyor.
Sevgiyi tanımamış, düşmanlıkla beslenmiş, yok etme-
ye, öldürmeye koşullanmış, seygiye düşman insan sev-
giyi nasıl anlasın? Allah sevgisinı, insan sevgisi, dünya-
daki bütün canlıları ve dogayı sevmek olarak yorumla-
mış Yunus Emre ile, dini sıyaset, çıkar, öidürme, yok et-
me aracı olarak gören, kinle beslenen hasta kafalar ara-
sında nasıl bir iiişki kurulabilir ki?
Önceki gün CHP Bahçelıevler llçesi'nın, Deniz Gez-
miş'lerin ıdamlarının 25. yıldönümü toplantısına gitmek
üzere bindiğim otobüste, Deniz'in donmuş yaşı ve fizi-
ği ile ona benzeyen, okuduğu kitaba dalmış bir genç dik-
katımı çekti. Yanıbaşında ayakta çok yaşlı bir kadın du-
rurken, kendisi gibi sakallı orta yaş bir adama yer ver-
mek üzere kalkışı daha da dikkat çekici idi. Kadınlara
yakın olmamak üzere gösterdiği özenden sonra, elin-
deki kitabı iyice merak ederek eğildim. "Cihad Ders/e-
ri 1" ana başlığının üstünde, şehit sıfatı kullanılmış bir
Arap yazar ismi vardı.
Tanıdığım Deniz ile otobüsteki benzeri arasındaki uçu-
rum içimi ürperttı. Idamlannın 25. yılında Deniz Gezmiş
ve arkadaşları, 68'liler, Türkiye'de yaşanan kaos ve kar-
maşada belki de ilk kez daha ciddi, sevgi ile, daha bir
anlaşılır olarak anıldılar. Bu durum elbette bir rastlantı
değif. Daha yeni yeni, hiç insan öldürmemiş üç genç in-
sanın, nasıl haksız bir biçimde asılabildiklerinı sorgulu-
yor, bir dönemi ve uygulamalannı en azından kamu vic-
danında yargılamayı düşünebiliyoruz. Deniz'lerin o ta-
rihlerde idam edilmesine doğrudan veya dolaylı onay
vermiş olanlar, utanmayı ögrenmişler, "haksızlıktan, özel
koşullardan.." falan söz ediyorlar.
Ama öyle göstermeye çalıştıkları gibi de bir genel gi-
dişte işlenmiş sıradan bir günah değil bu. Deniz Gez-
miş'ler boşuna ıdam edılmediler. 1960'ın demokrası or-
tamında, Türkiye'nin gelişmesinde doğal olarak çızilen
rotayı değiştırmek üzere öıdürülduler. Toplumsal gelişim-
de önemîi bir yeri ve saygınlığı olan gençlik, idealist, ay-
dınlanmacı, bağımsızlıkçı ve sosyal, sol kimliği ile, sö-
mürünün çıkar cephesi ıçin çok tehlikeli, yok edilmesi
gereklı öncü güç odağını oluşturuyorlardı.
Mustafa Kemal'in Bursa Nutku'nda verdiği görevi üst-
lenmiş, ülkeyı kurtarmaya kendilerıni adamış gençliğin
liderlerı asılmalıydı kı gençliğin bu öncülük işlevi yok edi-
lebilsin. 25 yıl sonra, bugün 12 Mart'ın amacınatam ola-
rak ulaşıp ulaşmadığına baktığımızda, Türkiye'nin geli-
şim rotasının istenilen ölçülerde geriye çevrilemediğini,
ancak gençliğin toplumsal gelişimdeki, olumlu, aydın-
lanmacı, etkili, öncülük işlevinden çok şeyin alınıp gö-
türüldüğünü, en önemlisi de idealist, insan sevgisi do-
lu. yapıcı kımliğınin yok edildiğini söyleyebilırız.
Türkıye'nın rotası 12 Mart ile geriye çevrilemediği
içindir ki 12 Eylül geldı. 12 Eylül demokratik, aydınlan-
macı, sosyal devlet doğrultusundaki çızgiyi tümden ge-
riye çevıren, solu sılindir gibi ezıp geçen bir darbe ol-
du. Sonra ne oldu? Demokrasiden, insan haklarmdan,
sosyal devletten, toplumsal ne değer varsa, hepsinden
birden verilen ödünlerle, 'Özalizm ile başlayan, bugün
'Çillerizm've 'Erbakanizm' olarak devam etmekte olan,
her tür değersizliğin geçerli olduğu, yükselen değerler
ile bu boşluk dolduruldu.
Şimdı aklı başında herkes otumnuş, kara kara düşün-
mekte. Akıl almaz bir yoksullaşma, kimlik erozyonu,
soldaki boşluğun. hortlayan şeriatçı, ırkçı, militarist,
mafyacı, çeteci, vurguncu, talancı, aşiretçi, tarıkatçı.. il-
kel, insanlık dışı bir yapılanma ile doldurulmasını kaygı
ile izlemekte. Yaşananların ürkütücü boyutlan, saldırı
odaklarının gücü ile, rejimı, demokrasiyi. Cumhuriyeti,
laikliği en ait sınırları ile korumak üzere alınmakta olan
toplumsal önlemlerin kısırlığı arasındaki çelişkiyi görüp
daha da fazla korkmakta.
Elinde 'Cihad Dersleri 1' el kitabı ile, bu ülkenin in-
sanlarına karşı savaş açmak üzere eğitilen, kadınları
zararlı mahlukattan gören, sevgiyi tanımamış, nefretle
beslenmiş gençten, ülkesini, insanlan, yaşamı seven, ay-
dınlanmacı bir gencı yeniden yaratmak öyle kolay bir ış
değil.
Şeriat cephesi ve Refah'ın 8 yıllık kesintisiz eğitime
bu cephe açışı, şiddetle karşı çıkışı hiç de öyle basit bir
prestij ve inat meselesi değil. Ama bugünkü konumuz
eğitim değil. Bugün Deniz Gezmiş simgesinde, her ye-
rinden kirlilik akan bir düzende, aydınlanmacı, dürüst,
inançlı, yüreği sevgi dolu insanlan özlemle anıyor ve
arıyoruz...
Pinochet döneminin özelleştirme sorumlusu Türkiye'de
Şili modeli, işverenle
çalışatıın arasını açacak
FİLİZGÜMÜŞ
Şıli'nin sosyal güven-
likte özelleştirme mode-
li, Türkiye'de de çalışan-
lar ile işverenler arasın-
da önümüzdeki günlerin
tartışma konusu olacak.
Sosyal güvenliğin sağlık
bölümünün özelleştiril-
mesine yönelik yasa ta-
sanlan, 1992 >ılrndan be-
ri Sağlık Bakanlığı'nca
sürdürülürken emeklılık-
te özelleştirme de Şili
diktatörü Augusto Pi-
nochetdöneminde Şi-
li'nin sosyal güvenlik sis-
teminın özelleştinlmesi-
nin başmiman Dr. Jose
Pinera'nın Türkiye'deki
işadamlanyla görüşme-
siyle gündeme geldi. Pi-
nera. TÜSLAD üyeleri-
ne hazırladıklan "1997
Sosyal Güvenlik Rapo-
ru" için önemlı bılgiler
verirken Kamu Emekçileri Sendıkalan Kon-
federasyonu Genel Başkanı Siyami Erdem
ile Emekli-Sen Genel Sekreteri Rasim Öz
de Şili modelinin, çalışanlann birikimleri-
nin sermayede kullanılmasından ibaret ol-
duğunu ve bu sistemle devletin sosyal dev-
let olmaktan çıkanlacağını belirttiler.
ABD'de bulunan Cato Enstitüsü'nün Sos-
yal Güvenlik Sistemi Özelleştirme Projesi
Başkanı, Dünya Bankası'nın yan kuruluşu
Uluslararası Finans Kurumu'nun Danış-
manlık Kurulu üyesi ve Şili'deki özelleştir-
meden sonra Peru, Arjantin. Kolombiya,
El Salvador, Bolivya ve ABD gibi ülkeler-
de özelleştirme sistemi çalışmalan yapan Dr.
Jose Pınera. Global Menkul Değerler AŞ'nin
daveti üzerine Türkiye'ye geldi.
TÜSİAD yöneticileriyle görüştükten son-
ra IMKB'de önceki akşam işadamlanna bir
• Sosyal güvenlikte
özelleştirme, Şili diktatörü
Augusto Pinochet
döneminde Şili'nin sosyal
güvenlik sistemini
özelleştiren Jose
Pinera'nın, Türkiye'deki
işadamlanyla görüşmesiyle
gündeme geldi.
konferans veren Jose Pi-
nera, ülkesinde, getirdiği
sistemi kabul etmeyen as-
kerler ve polis teşkilatı
dışında, tek sivil "gene-
tik sosyalisf'in de emek-
li olmasıyla "geçerken
öde" sisteminin bitece-
ğini söyledi. Pinera. Şi-
li de "genetik sosyalist"
olmadıkları "aşikâr"
olan askerler ve polis teş-
kilatının bu yeni sisteme
geçmemelerini de "Ta-
bii onların cephaneleri
var" diyerek açıkladı.
Pinera, ülkesinde 15
yıldır jiirürlükte bulunan
sosyal güvenlik özelleştir-
me sistemıyle. si\ il çalı-
şanların maaşlarının en
az yüzde 10'unun özel
şirketlerde açdan "Emek-
lilik TasarrufHesabı"na
yatınldığını ve devletin
sadece denetlediğini söy-
ledi. Çalışanlann birikim-
lerinde "bileşik faiz sihri" yaşandığını
kaydeden Pinera. "Yeni sistem, sermaye ve
işgücü piyasalarının gelişmesini sağladı.
Ancak bunlar. çalışanlardan yana ama-
cın yan sonuçlarıdır" dedi.
Sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilme-
siyle ılgılı Cumhunyet'in sorulannı yanıt-
layan Siyami Erdem ise "Sermaye bu sis-
temle emekçilerin ücretleri üzerinden si-
gorta adı altında yeni birikimlere sahip
olmak. yeni kâr alanlan yaratmak isti-
yor" diye konuştu. Emekli-Sen Genel Sek-
reteri Rasim Öz de şunlan söyledi: "Çalı-
şanlar kendi birikimlerini. kendi sosyal
güvenlikleri ve gelecekleri için en iyi şe-
kilde kullanabilme becerisine sahipken
ne 'gcnctık kapıtalıst' bürokratlara ne de
onların vurguncu sermayedarlanna bı-
rakmavacaktır."
Bilginin kaynağı giderek çoğalıyor...
zmır
Bank Kapita
açılıyor.
Bilgi için:
BANKAPİTAL
Bılgı Kaynaklanna bıryenısi eklenıyor İzmır'de
tanımlara sığmayan, alrşılnış katıplan
zorlayan bir banka hızmet vermeye başlıyor
Izmır Bank Kapıtal .
8 Mayıs 1997, 1030, Bank Kapıtal
Cumhunyet Bulvarı No 68 Izmır