23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 1997 PERŞEMBE HABERLER Bektrik iıalesine soru önergesi • ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - CHP lzmir Milletvekıli Bırgen Keleş, Gürcistan'in Türkiye'ye 1.5 milyar kilovatlık elektrik borcu olmasma karşın bu ülkeden özel şirketler aracılığıyla 2.1 milyon dolar ödenerek elektrik ahndığını belirtti. Birgen Keleş, Enerji ve Tabii Kaynak Bakanı Recai Kutan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bu konuyla ilgili bir soru önergesi verdi. İsmet Uçuran toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in kayınvalidesi İsmet Uçuran. dün Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Başbakan Necmettin Erbakan ve Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yanı sıra. hükümetin DYP'li bakan ve milletvekilleri katıldı. tsmet Uçuran'ın cenazesi, dün saat 11.00 sıralannda Karacaahmet Gasilhanesı'nden alınarak Erenköy Galippaşa Camii'ne getirildi. Tansu Çiller, eşi Özer Uçuran Çiller, çocuklan Mert Çiller ile Berk Çiller, saat 12.30'da, Başbakan Erbakan ise daha sonra camiye geldiler. Çiller, eşi ve çocuklan burada, cenaze törenine katılanlann taziyelerini kabul ettıler. Erten, M ) Genel Başkanı • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomı Muhabirleri Derneği (EMD) Genel Başkanhğı'na Taylan Erten seçildi. EMD'nin olağanûstü genel kurulunda seçilen yeni yönetim kurulu, görev dağılımı yaptı. Yönetim kurulu başkanlıgına Taylan Erten getirilirken Muzaffer Gençdoğan'ın başkan yardımcısı, Metin Türkyılmaz'ın genel sekreter, gazetemiz muhabiri Esra Yener'in malı sekreter olarak görev yapmasına karar verildi. Akgüner için temyiz kararı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), görevinden düşûrülmesine ilişkin uygulamaya yargıdan "iptal" karan çıkaran eski TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner'in durumuyla ilgili olarak yeniden temyize gidiyor. RTÜK, Tayfun Akgüner'in durumu konusunda yaptığı toplantıda, "hukuk kurallannın emrettiği yasal prosedürlerin yerine getirilmesi için gereken işlemlerin yapılmasuıa" karar verdi. İP'den Doğu'ya yatırım önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işçi Partisi (İP) lideri Dogu Perinçek, bölgelerarası dengeyi sağlamak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini ekonomik yıkımdan kurtarmak için, kamu yatınmlanna yönelinmesi ve "devletçi" politikalar uygulanması gerektiğini söyledi. İHÖ davası • İstanbul Haber Servisi- Gazeteci Çetin Emeç ve Turan Dursun ile Iranlı Ali Ekber Gorbani'nin öldürülmesi olaylannın da aralannda bulunduğu çok sayıda eylemi gerçekleştirdiği öne sürülen yasadışı lslarru Hareket Orgütü davasma devam edildi. Duruşmaya örgütün "icra şûrasf' üyelen İrfan Çağıncı ve Ekrem Baytap katılmadı. istanbul 3 No'lu DGM'de yapılan duruşmada, sanık avukatlannın, mahkeme heyetini kastederek "lmam bunu yaparsa cemaat ne yapar" sözüne mahkeme başkanı tepki gösterdi. Avrupa ve Türkiye'de giderek daha iç içe geçen çete-siyaset ilişkisinin demokrasiyi tehdit ettiği vurgulandı 'Çeteler karanfak ortamı seviyor'İstanbul Haber Servisi - "Çetelerve Siyaset" konulu sempozyumda, organize suç örgütle- rinin "karanlık" ve "sessiz" ortamlan sevdik- leri belirtildi. Çetelere karşı ahnması gereken önlemlerin de tartışıldığı sempozyumda, dev- letle ilintili ve uluslararası bağlantılan bulu- nan çetelere karşı en etkili önlemin açıklık, ka- muoyu baskısı, yargı bağımsızlığı ve gizli he- saplar üzerindeki hukuksal korumacıhğın kal- dınlması olacağı vurgulandı. Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu ve İstanbul Bilar'ın ortaklaşa düzenledikleri "Çeteler veSiyaset" konulu sempozyumun ilk bölümünde, Avrupalı parlamenterler; Italya, Belçika lspanya ve Almanya'daki suç örgüt- lerine karşı verilen mücadelede elde edilen deneyimleri anlattılar. Sempozyumun ikinci bölümünde ise Türkiye konuşuldu. AP Yeşil- ler Grubu Eşbaşkanı Claudia Roth, sempoz- yumda yalnızca Türkiye'deki değil. diğer Av- rupa ülkelerindeki çetelerin de tartişılacağını anımsatarak "Sadece, insan haklan ihlalleri • 'Çeteler ve Siyaset' konulu sempozyumda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi istanbul Milletvekıli Ercan Karakaş, organize suçlara karşı alınacak en etkili mücadele yönteminin açıklık, kamuoyu baskısı, yargı bağımsızlığı ve gizli hesaplar üzerindeki hukuksal korumacılıgın kaldırılması olacağını belirtti. ve çetelere karşı ortak çözüm için buradayızT> dedi. Avrupa ve Türkiye'de giderek daha iç içe geçen çete-siyaset ilişkisinin demokrasiyi teh- dit ettiğini anlatan Roth, çeteleri açığa çıkar- mada daha fazla ışık, kamuoyu baskısı ve si- yasal açıklığm rolünü vurgulayarak bu açıdan medyamn görevinin çok önemli olduğunu söyledi. AP Yeşiller Grubu üyesi, Palermo Beledi- ye Başkanı ve mafyaya karşı verilen mücade- lenin sembolü olan Leoluca Oriando, sıradan organize suç örgütleri ile mafyanın ayırt edil- mesinin önemine değînerek mafyanın devle- te karşı, ama devletin içinde, kiliseye karşı, a- ma kilisenin içinde, sivil topluma karşı, ama sivil toplumun içinde bulunduğunu belirtti. Mafya çetelerinin karanlık ve sessiz ortamla- n sevdiğini belirten Oriando, köktendinci ha- reketlerin de bu açıdan mafyaya benzerlik gös- terdiğini vurguladı. Palermo'da mafya kültü- rünün artık bir azınlık kültürü durumuna gel- diğini vurgulayan Oriando şöyle konuştu: "Palermo eskiden mafyanın başkentiydi A- ma artık azınlık bir kültür durumunda. Bu nedenle mafv a sermayesi Palermo'yu terk edi- yor. Ama işsizler terk etmiyor. Biz kuşkusuz zengintik istiyoruz, ama "özgürlük' içinde.'' Orlando, gizli hesaplar üzerindeki dokunul- mazlık zırhının kaldınlmasını da isteyerek "Belki benim de hesabım incelenecek, ama ge- ce yatağunda rahat uyuyacağun" diye konuş- tu. lspanya'daki durumu anlatan AP Yeşiller Grubu Genel Sekreteri Juan Behrend de, dev- let terörünün en önemli sonın olduğunu söy- ledi. Belçikalı gazeteci VValter Bock ise Bel- çika'da siyasal iktidarlannjandarmanın yetki- sini arttırmalan sonucunda yargırun artık gü- venlik güçlerini kontrol edemediğini belirte- rek bu yöntemin sakıncalanna dikkat çekti. Türkiye'de devlet bağlantısı Cumhuriyet Halk Partisi istanbul Milletve- kıli Ercan Karakaş, tüm eksikliklerine karşın Susurluk Komisyonu raporundan sonra çete- devlet bağlantısı tartışmalannın artık geride kaldığını söyledi. Yüksekova ve Susurluk çe- teleri ile ilgili bilgiler veren Karakaş, çetenin Gladıo bağlantısıyla, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "PKK'yeyardım eden isadam- lannı betirledik'' sözünden sonra peş peşe iş- lenen cinayetlerin araştınlmaması nedeniyle komisyonu eleştirdı. Karakaş, çetelere karşı etkin mücadele yöntemi olarak 'halk vk- danının isyanı' ve 'yargı bağunsızlığım' gös- terdi. Ekonomist Veysi Seviğise mafyanın devleti ele geçirme aşamasını geride bıraktığmı, şim- di ekonominin tamamını ele geçirmeye çalış- tığını. işadamlannın yükselen fer>'adının ne- deninin de bu olduğunu savundu. Türkiye'de, olması gereken dövizin yüzde 60 fazlasının bulunduğunu, bunun uyuşturucu ticaretinden geldiğinin açık olduğunu söy- leyen Seviğ. Susurluk'ta kaza yapan 26 mil- yar lira değerindeki Mercedes'in. açıklandıgı gibi Sedat Bucak adına kayıtlı olmadığını savunarak kimin üzerine kayıtlı olduğunun açıklanmasım istedi. Avukat Ergin Cinmen ise çetelere karşı verilen mücadeleden umut- lu olduğunu anlattı. Atak'ı öldürdükleri iddia edilen Polat ve Ulaş tutuklanarak cezaevine gönderildi Barmenin cenazesinde natnaz krizi GöRÜŞ • Bebek Camii imamı Seyfettin Çetin, barmen Atak'ın cenaze namazını kıldırmayı reddetti. Bunun üzerine cenaze namazını kıldırmak için Beşiktaş Belediyesi tarafından bir imam görevlendirildi. İstanbul Haber Ser- visi - TGRT televızyo- nu tarafından eleştiril- dikten sonra öldürülen barmen Oğuz Atak'ın cenazesi. Bebek Ca- mii'nde kılınan na- mazdan sonra toprağa verilmek üzere tzmir'e gönderildi. Bebek Ca- mii imamı Seyfettin Çetin, Atak'ın cenaze namazını kıldırmayı reddedince, cenaze na- mazını Beşiktaş Bele- diyesi'nce görevlendi- rilen başka bir imam kıldırdı. Atak'ı öldür- dükleri belirlenen Ala- attin Polat ve Hüseyin Ulaş ise tutuklanarak Bayrampaşa Ceza- evi'ne gönderildi. Beşiktaş She Bar'da çalışan ve vücudunda Arapça Allah yazısı bulunan Oğuz Atak, televizyondaki görün- tülerin ardından öldü- rülmüştü. Atak için dün Bebek Camii'nde kılınacak namaz önce- sinde cami imamı Sey- fettin Çetin. "Bu bizim görevimiz değil. Önce- den Mezaıiıklar Mü- düriüğü'ne bildirilme- li ve oradan bir imam geunetiydr diyerek na- mazı kıldırmak iste- medi. Atak'ın arkadaş- lan Beşiktaş Belediye- si'nden cenaze nama- zının kıldınlması için imam istediler. Beledi- ye tarafından görev- lendirilen imam da ga- zetecilerin avludan dı- şan çıkanlmasını, aksi takdirde namazı kıldır- mayacağını söyledi. Basın mensuplannın dışan çıkanlmasından sonra imam. cena- ze namazını kıldırdı. Cenaze törenine Ka- dir tnanır, İzzetOz, Mustafa Alüoklar. Bed- ri Baykam, Yıkhz TQbe, Metis Sökmen, Si- bel Cökçe, Ayşegül Aldinç, Sibel Tüzûn ve Levent Erim gibi tanınmış isimler de katıl- dı. Alkışlar arasında ambulansa yerleştiri- len Oğuz Atak'ın cenazesi, toprağa veril- mek üzere tzmir'e gönderildi. Din lşleri Yüksek Kurulu üyesi Musta- Barmen Oğuz Atak'ın katil zanhlan Polat ve Ulaş çıkanküklan mahkemeee tutuklandı. Çok sayıda ünlünün kaüldığı cenaze töreninin ar- dından Oğuz Atak'ın cenazesi, toprağa verilmek üzere İzmir'e gönderildi. (Fotoğraflar: SAADET USLU KADER TUĞLA) / BEDRİ BAYKAM Oğuz Atak, Be- bek te köpeğini gezdi- rirken bir gün önce TGRT'de tahrik dolu anlamsız haberi izleyen iki zavallı cani ta- rafından öldürüldü. Cinayetin gerekçesi tamamen siyasi idi. Türkiye'yi bir örümcek Ortadoğu ülkesi yapmak isteyen beyni çü- rümüş şeriatçı yobazlann, yıllar- dır ülkeyi taşımaya çalıştıklan noktanın doğal bir sonucu Oğuz'un kaybı. Gümüşhane Barosu Başka- nı'nın 'malum medya' tahriki ile öldürülmesinin ardından Oğuz Atak'a sokak ortasında yapılan infaz, bu olaylann nasıl iğrenç bir 'provokasyon-gerilim-cinayet- defter kapama' sistematiğihe gittiğini gösteriyor. Oğuz, yakın bir arkadaşımdı. Yüzlerce, beiki binlerce insanın dostuydu. Insanlara sevgi ve an- layışla yaklaşıyordu. Kendi dün- yasını kurmuş, küçük, dev bir adamdı. Filozof bir yanı vardı. Bunu, insanlan etkileyip hava basmak için değil; kendi düşün- celerinde filizlenen manevi bü- tünlüğün, banşçılığın, varoluşçu- luğun doğal yaşama geçişinin, çevresine de ısrar etmeden yan- sımasını istediği için devreyeso- kuyordu. Oğuz, her şeyden önce bir in- Vatandaş Oğuz'un Siyasi Ölümü... sandı. Arkadaşlan ile çocuğu gi- bi sevdiği köpeği Antle ile geçir- diği hersaniyenin değerini bilen, dünyada bizi ısrtan her güneş ışı- nının bile hakkını veren, kimseye kazık atmayan, hiçbir çıkar ilişki- sinde gözü olmayan, dürüst, in- sarvcıl, saygılı, güvenilir bir 'adam gibi adamdı.' Oğuz, sokakta gördüğümüz insanlar gibi giyinmezdi, kalıpla- ra önem vermezdi. Gece, She- Bar'da suratını ilginç figürlere boyayıp servis yapardı, küpe ta- kardı, makyaj yapardı. Türki- ye'nin tutucu, tıkanmış damarla- nnın anlayamayacağı bir kişisel özgürlük yaşıyor, çalıştğı ban bir tiyatro mekânı gibi görüyordu. Bu medya cinayetine karşı gü- zel bir yazı yazan sevgili Emin Çölaşan müsterih olsun. Kimse Öğuz'u She-Bar'dazoriaçalıştır- madı. Orada dostlanyla her ak- şam buluşmaktan sonsuz bir ke- yff alırdı. She-Bar, Şavaş Ay'ın- dan Ali Kırca'sına, Özkan'ından Ayşegül Aldinç'ine, İzzet Öz'den Mustafa Altıoklar'ına kadar birçok medya ve sanat dünyasının bilinen isminin de git- tiği, her kesimden insanı bir ara- ya getiren barlar arasında sivril- miş biryerdir. Patronlan, özellik- le mafya tiplerin, uyuşturucu ba- ğımlılannın, kavgacılann buraya girmemesine önem verirdi. Yine Emin Çölaşan'ın içi rahat etsin, She-Bar 'para babalannın gitti- ğiyoz biryer 1 değildi. Oğuz ora- da severek çalışıp müdavim dostlan ile hızlı sohbetlere dalar- dı. Arabayla gittiğimiz politik ge- zilerden gecenin köründe yor- gun argın döndükten sonra, o- nun güleç, candan, sevimli sura- tıyla sunduğu bir kadeh rakıyı uy- kudan önce içip yatmak insanı rahatlatırdı. Gerekçe iğrenç: Vücuduna Al- lah'ın adını yazdırmak... Peki, ay- nı kafa, yann Allah adını kolyede taşıyan insanlan da suçlu görüp öldürmeye kalkarsa ne olacak? Her gece kulübü, içki içip üzerin- de dini ibareler yazılı takılar taşı- yan insanlaria dolu değil mi? Oğuz'un kendi inançlan doğrul- tusunda bunu sırtına yazmış ol- masından kime ne zarar geliyor, bu nasıl bir mantık? Üstelik, sen kim oluyorsun da o kuş beynin- le yorumlar yapmaya kalkıp ken- dini Allah'ın savcısı ve celladı i- lan ediyorsun, sen kimsin? Işte buyrun size ılımlı şeriatçı liboş- lar... "Islamda şiddet yoktur" diye işinize gel- diğinde hemen dayatır- sınız... Hadi bakalım, bu canileri de nasıl savunacağınızı görece- ğiz. Bunu yapanlann, sakalını ke- senleri öldüren Talibanlar'dan ne farkı var? O iki saldırgan, Ecevrt'in bize reva gördüğü, solun yok olup gittiği 12 Eylül sonrası dönemin yetiştirdiği ve o tiksinç, tahrik do- lu medya ile gözünü kan bürü- müş iki maşadan ibaretti. TGRTnin bu ortamda yangına körükle gidip Oğuz'un savunma- sını bile almadan, onu 'yargısız infaz'la, kuş beyınli yorumîarla köşeye sıkıştırmış olması ve he- def tahtasına dönüştürmüş ol- ması ise katillerin ağzından açık- ça kanıtlanıyor. Bizi, aile kaprisleri yüzünden bu ortama mahkûm eden şeref- sizlere yazıklar olsun. Sade va- tandaş Oğuz, anılan ve kahkaha- lan ile gitti... Bu toplum, yalnız yazarlan, siyasileri ve kitlesel ön- deıierini değil, haksızlığa kurban gitmiş her bir insanına aynı ka- rarlılıkla sahip çıkmalı. Siyasi partileri 'sade vatandaş Oğuz'un anısına sahip çıkmaya ve bu olaydan oportünist bir tavıria kaçmamaya davet ediyorum. Seni çok özleyeceğiz Oğuz... fa Ateş. Bebek Camii imamı Seyfettin Çe- tin'in namaz kıldırmama gibi bir yetkisi olmadığını belirterek "Çetin hakkında so- ruşturma açılabilir. Cenaze namazını kıl- dırması gerekirdi'* dedi. Katil zanhlan Alaattin Polat ve Hüseyin Ulaş. dün sabah İstanbul Adliyesi'ne geti- rilerek soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Oteay Seçkin'e ifade verdi. Ülkücü baba Sedat Peker'in yüzden fazla adamı, Polat ve Ulaş'a destek vermek için adliye- de bekledi. Savcı Seçkin, Ulaş ile Polat'ı tutuklanmalan istemiyle nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Po- lat ve Ulaş, tutuklanarak Bayrampaşa Ce- zaevi'ne konuldu. lslamcı basında dün yer alan haberlerde ise iletişim bilimciler ve kamuoyu tarafın- dan "barmeni hedef gösterdiği'' gerekçe- siyle eleştirilen TGRT'ye destek verildi. Akit gazetesinde yayımlanan "TGRT'ye destek, ilginç bir haberdr başlıklı haberde. yurttaşlann haberi ilginç bulduklan ve TV kanalının yayınını onayladıklan belirtildi. Haberde, Atak'ın yakın arkadaşı olduğu ileri sürülen "R.T."nin, "Atak'ın esrar sat- bğı ve katil zanhlannın da uvııştunıcu tica- retiyle ilgilendiği*' iddialanna da yer veril- di. Yine aynı gazeteye ilan veren Mehmet Kuğu da TGRT'nin yayınını tebrik ettı. Maliye Bakanı Şener imzalamayınca 280 bin sözleşmeli personel zamlı maaş ve farklannı alamadı Katnu çahşanları hakkını istiyor ANKAR4 / İSTANBUL (Cumhurrvet) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul Akay, sözleşmeli personele ek artış verilmesine ilişkin Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karan- nı imzalamayan Maliye Bakanı Abdüllatif Şener c tepki göster- di. Akay, "Maliye Bakanı, me- mur düşmanı olduğunu bir kez daha ilan etmiştir'' dedi. Sözleşmeli personelin bugün faks eylemiyle Şener'in tutu- munu protesto edecekleri bildi- rildi. Maaş farkı. 4 aylık yemek, tasarruf teşvik fonlannı ve bay- ram ikramiyelerini alamayan • Küçükçekmece Belediyesi'nde çalışan 200 kamu çalışanı, maaş farkı, 4 aylık yemek, tasarruf teşvik fonlannın ve bayram ikramiyelerinin ödenmemesini protesto etti. Çalışanlar, îçişleri Bakanlığı'na dilekçe gönderdiler. Başkan Şen ise belediyenin ekonomik sıkıntı yaşadığını söyledi. Küçükçekmece Belediyesi ça- lışanlan da dün eylem yaptılar. Türkiye Kamu-Sen Genel Baş- kanı Akay, dün düzenlediği ba- sın toplantısında, Maliye Baka- nı Şener'in vaadine karşın 280 binı aşkın sözleşmeli personelin zamlı maaşlan ve farklannın ödenmediğini kaydetti. Devlet Personel Başkanlı- ğı'nın KlT'lerde çalışan sözleş- meli personele yüzde 20-40; Başbakanhk, Hazine, DPT ve TRT gibi kuruluşlarda çalışan sözleşmelüerin maaşlanna da yüzde 10-40 arasında artış ya- pılmasını öngören çalışmayı ni- san ayı başında YPK'ye gön- derdiğini belirten Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, Ma- liye Bakanı'nm YPK karannı imzalamadığını söyledi. Akay, sözleşmeli personel olarak çalışanlann bugün çeke- cekleri fakslarla Maliye Baka- nı 'nı protesto edeceklerini; An- kara'da da Gar PTT'si önünde toplanılarak Şener'i kınayan mektuplann gönderileceğini kaydetti. Tüm Belediye Memurlan Sendikası'na (Tüm Bel Sen) üyc Küçükçekmece Belediyesi kamu çahşanları da maaş farkı, 4 aylık yemek, tasarruf teşvik fonlannın ve bayram ikramiye- lerinin ödenmemesini protesto etti. Tüm Bel Sen 1 No'lu Şube Başkanı Hıdır Şen, sorunlann çözümüyle ilgili olarak beledi- yeyle yapılan hiçbir görüşmeye yanıt verilmediğini belirtirken Küçükçekmece Belediye Baş- kanı Nurettin Şen, belediyenin ekonomik zorluklar içinde ol- duğunu söyledi. Alacaklannın verilmesi için Küçükçekmece Belediyesi önünde toplanarak Küçükçek- mece Postanesine sloganlar atarak yürüyen yaklaşık 200 ka- mu çalışanı, îçişleri Bakanlı- ğı'na dilekçe gönderdi. Sanayi Bakanlığı ' Promosyonzedeler gazeteye dava açsm' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Tıcaret Bakanlığı Tüketicinın ve Rekabetin Korunması Ge- nel Müdürlüğü, gazetelerin kupon karşılığı dağıttığı mallar için gazete fıyatından daha yüksek bedelle sertifi- ka yöntemine dönmesi ko- nusunda şikâyette bulunan- lara. "Uygulama yasaya a>- kındır. Ancak bizim dava aç- ma yetkimiz yoktur. Dava açm" yanıtını verdi. 'Mehmet Çınka adlı bir tüketici, Sabah ve Milliyet gazetelerinin kupon karşılı- ğı mal dağıtımına ilişkin kampanyalan için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na şikâ- yette bulundu. Çınka. 8 Nisan 1997'de bakanlığa gönderdiği dilek- çede, Sabah ve Milliyet ga- zetelerinin televizyon kam- panyalan için kupon bırik- tirdiğini, ancak bu iki basın kuruluşunun kupon sistemi- ni gazeteden daha yüksek fi- yatla senifika dağıtımına dönüştürdüğünü belirtti. Sertifikanın fiyatının "fa- hiş" mıktarda arttığını belir- ten Çınka, sertifika fiyatı- nın arttınlmasının ve bu kampanyanın bu yöntemle sürdürülmesinin önlenmesi- ni istedi. Çınka, 24 Nisan 1997 ta- rihinde yine bakanlığa yaz- dığı başka bir dılekçede de Sabah gazetesinin lap-top bilgisayar kampanyasının bitmesine karşın, ürünü 15 günlük sürede dağıtmadığı- nı bildirdi. Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı Tüketicinin ve Rekabe- tin Korunması Genel Müdür Vekili Mehmet Akif Ersin tarafından Çınka'ya 1 Ma- yıs 1997'de gönderilen ya- zıda, televizyon kampanya- sının, 10 Temmuz 1996 ta- rihli promosyon uygulama- larını düzenleyen tebliğden önce başladığı belirtildi. Bakanlık. Çınka'nm tele- vizyon kampanyası ve serti- fika uygulaması için yaptı- ğı şikâyet konusunda Sabah gazetesinin televizyon kam- panyasına başlarken tüketı- cıye, kampanya sırasında gazetenin olağan fıyatı dı- şında yeni bir yükümlülük ^klemeyeceği garantisi verdiğini ve tüketiciyle ga- zete arasında bu yönde yazı- lı olmayan bir anlaşmanın oluştuğunu vurguladı. Gazetenin kampanya sı- rasında, "büyûk gazetenin istikrarh fıyat garantisryle" biçiminde reklam yaptığı anımsatılan yazıda. sertıfı- ka yöntemiyle sürdürülen ve fıyatı her gün arttınlan kam- panyayla bu anlaşmanın ih- lal edildigı belirtildi. Sanayi Bakanlığı, yazıda, bu koşullara karşın gazete hakkında bakanlığın dava açmaya yetkisi bulunmadı- ğını belirtirken kuponzede- lerin dava açmalan gerekti- ğini bildirdi. Tayan Erbakan'a isyan etti Haber Merkea-Mü- li Savunma Bakanı Turhan Tayan, Başba- kan Necmettin Erba- kan'ı sert bir dille eleş- tirerek, toplumda orta- ya çıkan hass'aslye'tfn, 'Erbakan'ın başbakan gibi değiL RP genel baş- kanı gibi davranmasın- dan' kaynaklandığını söyledi. Yaiun Erez ve Yddı- nm Aktuna'nm bakan- Iıktan ıstifalannın ar- dından Milli Savunma Bakanı Turhan Ta- yan'ın dün NTV'ye yaptığı sert açıklama, REFAHYOEdakitansi- yonun yükseldigini bir kez daha gözler önüne serdi. Başbakan Erbakan'a sert eleştiriler yönelten Tayan, toplumda yaşa- nan gerginliklerle ilgili olarak Refah Partisi'ni ve lideri Erbakan'ı suç- ladı. Tayan, "Erba- kan"ın başbakan gibi değil de RP genel baş- kanı gibi bir yönetimi tercih ermesi, özeDikle yılbaşından sonra parti söyiemterini, yaklaşun- laruu ön plana çıkar- ması tophımda birta- kım hassasiyetiere ne- den olmuştur" dedi. Türkiye'de cumhuriye- tin temel ilkelerine yö- nelik 'yan açık, vun ka- pah' birtakım saldınla- nn yoğunlaştığı bir gündemin bulunduğu- nu kaydeden Tayan, bu saldıniann RP 'den kay- naklandığmın açıkça ortaya çıktığını da söy- ledi. Duruşmaya gelmedi Müslüm Gündüz'den kıyafet pazarlığı - ; İstanbul Haber Servisi - "Bölücülük'' yaptığı iddi- asıyla istanbul DGM'de yargılanan Aczmendi tari- katı lideri Müslüm Gün- düz, sank ve cüppesini çı- karmak istemediği için du- ruşmaya gelmedi. Milliyet gazetesi muha- biri Murat Sabuncu ve so- rumlu Yazıişleri Müdürü Eren Güvener'le yaptığı röportajmda TCY'nin 312. maddesi uyannca "halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklüığı gözeterek kin ve düşmanuğa açıkça tahrik ettiğj" iddiasıyla üç yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Gündüz ile il- gili davaya 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme Gündüz hakkında, birson- raki oturumda kılık ve kı- yafet yasalan gereğince sa- nk ve cüppesinden anndı- nlmış olarak mahkemede hazır bulundurulmasını, bunu sağlamayanlar hak- kında yasal ışlem yapılma- sını istedi. Gündüz'ün, ce- zaevi aracıyla DGM bina- sı önüne kadar geldiği ve kılık kıyafetindî değışik- lik yapmadan mahkemeye gelmek istediği, bunun ka- bul edilmemesi nedeniyle de araçtan çıkmadığı öne sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle