05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MAY1S 1997 PERŞEMBE HABERLER DYP, 'çete oluşturmak'la suçlanan Ağar ve Bucak'm fezlekelerini askıya almanın yolunu anyor Fezleke yine gün sayacak• Meclis, ikinci kez 'çete' sınavı verecek. Hükümet pazarlığının bir parçası haline gelen fezlekenin kaderini RP belirleyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Susurluk kazasının ar- dından ortaya çıkan devlet için- deki yasadışı örgütlenme savla- nnın siyasi ayağmı oluşturan DYP Elazığ Milletvekili Meh- met Ağar ve Şanlıurfa Millet- vekili Sedat Edip Bucak hak- kındaki dokunulmazlık fezleke- si, 3 ay beklediği Başbakan- lık'tan sonra TBMM'de gün saymaya başladı. TBMM Baş- kanı Mustafa Kalemli'nin, bek- letmeksizin işleme koyduğu fezleke konusunda hükümetin DYP kanadı, "oyalama" taktiğı uygulamaya çalışırken. muha- lefet, bu konunun hükümet or- taklan arasında "pazarük ve şantaj unsuru" olarak kullamla- cağı kuşkusunu dıle getirdı. RP Genel Başkan Yardımcısi Ab- dülkadir Aksu ise fezleke ko- nusunda. "gereğjyapıiacak" di- yerek tavırlan konusunda net görüş ortaya koymaktan kaçın- dı. 19. dönemde, "bölücülük" yaptıklan gerekçesiyle DEP milletvekillerinin Meclis'ten at- tınlmasında etkin olan DYP, Is- tanbul Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nin (DGM), somut olay- lara dayanarak, "cürüm işlemek için silahlı çete oluşturmakla" suçladığı 2 milletvekilıni koru- mak için Meclis'te oyalama tak- tiğı izleyecek. Fezlekenin sevk edildiği Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'nun DYP'li Başka- nı Ahmet İyimaya. konunun ne zaman gündeme alınacağı ko- BEN DE ÇİZDİM ZAFERTEMOÇtN nusundaki yetkinin kendisine ait olduğunu ve bu konuda içtü- zükte süre sınırlaması bulunma- dığını açıklayarak. "oyalama taktiğT ızleyeceklen mesajını verdi. Fezleke Meclis'e sev ke- dildıkten sonra, net bir tavır ser- gilememeye özen gösteren RP'nin bu konuyu "hükümet pazarhğT unsuru olarak kulla- nacağı belırtilirken. muhalefe- tin de konuyu sürekli gündem- de tutarak hükümete dolaylı baskı yapma taktiği izleyeceği bildıriİdi. ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz. Başbakan Er- bakan'ın 3 ay süreyle fezlekeyi "gaspettiğinr belirterek, "Ne Adalet Bakanı'nm ne de Başba- kan'ın fezlekeyi bekletme hakkı yok. Çünkü inceleme ve araşar- ma yetkileri yok. Bu olayın pa- zarhk konusu haline getiriune- sinden üzüntü duvuyorum" de- di. Ecevit'in karygısı DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, hükümet ortaklannın konuyu pazarlık ve şantaj ko- nusu yapmamalan dileğinde bulundu. Meclis'in bu konuyu "savsaklamamasnu" isteyen Ecevit, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Bu fezleke yanı başunızdaki Başbakanlık'tan aylar sonra Meclis'e ulaşabildi. Milletvekil- leri üe ilgüi kklialar 6 ay önce or- taya çıktL Once Adalet Bakanı Şevket Kazan engelledi, sonra Başbakan 3 ay çekmecesinde sakladı. Aynı savsaktama Mec- lis'te de sürerse, halkın Meclis'e güveni sarsılır. Bunun ortaklar arasında şantaj ve pazarlık ko- nusu olmayacağını umarun." RP Genel Başkan Yardımcı- sı Abdülkadir Aksu ise fezleke- nin, 8 yıllık temel eğitime karşı pazarlık konusu olduğu yorum- lannın anımsatılması üzerine, "Pazarhk diye bir şey yok. Fez- leke Başbakanlık'ta incelendi ve TBMM'ye gönderildi" dedi. Ağar ve Bucak'la ilgili sürecin başlaması için Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'nun günde- fhine fezlekenin alınması gere- kiyor. Komisyon Başkanı lyi- maya'nın "gündeme alma be- nim takdirimde" demesine kar- şın. ıçtüzük gereği komisyon üyelerinin üçte birinin ımzasıy- la fezleke gündeme alınabiliyor. Içtüzük gereği, komisyon baş- kanının konuyu gündeme alma- sı dunımunda, fezleke için 5 üyeli bir hazırlık komisyonu oluşturulacak. Hazırlık komis- yonu bütün e\Taklan en geç l ay içinde ınceleyerek, görüşlerini bir rapor halinde karma komis- yona sunacak. Karma komisyon bu raporu görüştükten sonra, Ağarve Bucak'ın dokunulmaz- lığının kaldınlmasına veya ko- vuşturmanın dönem sonuna er- telenmesine karar verecek. Karma komisyon raporu. ko- vuşturmanın ertelenmesi şek- linde olursa, bu görüş genel ku- rulda okunacak. Karma komis- yon raporu dokunulmazlığın kaldınlması yönünde olursa ge- nel kurulda görüşülecek. Iki milletvekili hakkında dokunul- mazlığın kaldınlması yönünde rapor hazırlanır ve konu genel kurula gelirse. sonucu belirle- yecek parti yine RP olacak. Ağan Size ûzûlûyonım Hakkâri ve Şırnak'ın yöresel giysilerinin sergilendiği defile- ye katılan Ağar, gazetecilerin sorusu üzerine, "Her şey kendi kuraDan ve hukuk prosedürii içinde devam ediyor. Vlcdanım müsterih; devlet, millet için ça- taşok" dedi. Ağar, DYP'Hlerden fezlekeye karşı nasıl bir davra- nış beklediğine yönelik soruyu, " Yüce Meclisgörevini yapar. Si- zin için üzülüyorum. Biraz ra- hatlayın. Bunlar iik defa olan şeyler değü" diye yanıtladı. REFAHYOL yalan hukümeti' Yılmaz: Çiller dilencisi ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Hükümetin "aske- ri vesayet altuıda" olduğunu ileri süren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "başmünank" diye nitelendir- diği RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erba- kan'ın iktidarda kalabilmek için veremeyeceği ödün, yapamayacağı acziyet ve alçalma olmadığını savuna- rak "Erbakan kottuk uğnına camileri bile kapatünr" dedi. Yılmaz, hem yeni oluşum çağnlanndan başbakan- lık koltuğu çıkarmak isteyen, hem de ortağından baş- bakanlığı talep eden DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çüler'i de "koltuk dilencisi" olarak niteledi. Yılmaz, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, yönetime yalanın hâkim olduğunu söyle- di. Hükümet temsilcilennin her gün yeni bir yalanının onaylandığını kaydeden Yılmaz, Erbakan'ın doğru ha- ber tasarısı hazırla- dıklan yolundaki açıklamasına deği- nerek "Erbakan bir kez daha düşünsün. Çünkü yalansız or- tamda siyaset yap- ması mümkün ol- mayan Erbakan, böyle bir yasadan en çok zarar görecek kişidir''dedi Pey- gamber'inbutürki- şilere yakıştırdığı sı- fatın münafıklık ol- duğunu belirten Yıl- maz, "Görüyorum ki Erbakan münafik yalaşürmamdan go- cunmamaktadır. O zaman kendisine la- yık göreceğim sıfat, başmünanknr" diye konuştu. Ecevit: Çiller mafyaya cesaret verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP lideri Bülent Ewvit, dünkü grup toplantısında Flash TV'ye saldın ve kapatma cezalannı değerlendirirken, bu olayın en az Susurluk skandalının perde arkası kadar kaygı vericı olduğunu söyledi. Bülent Ecevit, "Sayın Tansu Çilkr'e tehditler yöneltümesi çirkin. Ancak ÇUler'in de yakınmaya hakkı yok. 'Devlet için kurşun atan da, yiyen de şereftidir' demediler mi? Bu zihniyet, bazı mafya başbabalannın cüretini artünvor" dedi. ÇHD tazminat istedi Şeriatçı basına 29 dava ALPER BALH ANKARA - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), şeriata karşı kadın yürüyüşüne katılan kadınlara hakaret eden 5 şeriatçı gazeteye açtığı 29 davada 25 milyar lira tazminat isteminde bulundu. ÇHD Genel Sekreteri Avukat Mehmet Cengiz. laiklik savunuculannı şeriatçı terör örgütlerine hedef göstermesiyle bilinen 'Akit', Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) yayın organı 'Gündüz', RP'nin yayın organı 'Milli Gazete'. Nur cemaatı liderlerinden Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen 'Zaman' ve 'Selam' gazetelen hakkında açılan 29 davada 25 milyar lira tazminat isteminde bulunduklannı bildirdi. Cengiz tarafından "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Tertip Komitesi" adına hazırlanan dava dilekçesinde, davalı gazetelerin 15 şubatta gerçeklestirilen eylem öncesinde ve sonrasmda yazdıklan haberlerde kadınlan hedef alan ağır suçlamalar ve hakaretlere yer verdikleri kaydedilerek, "Haberlerde müvekkillerin kişilik haklanna saldın içeren ifadelere ve yürüyüşe kaülanlan halkın husumetine maruz bırakacak gerçek dtşı isnatlara yer verUmiştir" denıldı. DSP'li Aksu, Başbakan Erbakan'ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi Flash TV'ye baskın Meclis gündemînde Haber Merkezi - Flash TV'ye yapılan saldın, Meclis gündemine getirildi. DSP Bursa Mı'.letvekili Yüksel Aksu, Flash TV'nın yayını- nın kesilmesi ile ilgili olarak Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın ya- nıtlaması istemiyle bir soru öner- gesi verirken lçişleri Bakanı Meral Akşener'e de "Flash TV'yeyapılan saldın sonrasında olay yerine ya- kın karakoldaki polislerin neden geç gjttikterini" sordu. tstanbul Universitesi Iletişim Fakültesi öğ- rencileri, Flash TV ve Demokrasi gazetesinin kapatılmasını protesto etti. Flash TV'ye yapılan silahlı sal- dın. DSP Bursa Milletvekili Yük- sel Aksu'nun. Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın yanıtlaması iste- miyle verdiği soru önergesiyle Meclis gündemine geldi. Önerge- de, Flash TV'nin yayınının 3 Ma- yıs 1997 tarihinde yasalara aykın birşekilde kesildiğini savunan Ak- su şu sorulan yöneltti: "Telsiz Genel Müdürlüğü hangi gerekçeve emirlebuyayinı durdur- ma girişiminde bulunmuştur? Flash TV'nin uydu yayınının kesil- mesine gerekçe gösterilen durum 6 yıldır sürmektedir. Böyle bir gerek- çe varsa neden bu karar daha önce uygulanmamıştır? Neden gerekH uyanlar, bu yayın kuruluşuna za- manında Uetümemiştir? Vayında suçlanan hükümet ortağı liderinin ve çevresinin, yayuun kesilmesiyle bir ilgisi var mıdır?'* lçişleri Bakanı Meral Akşe- ner'in yanıtlaması istemiyle de bir soru önergesi veren Aksu, Flash tstanbul Universitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Demokrasi gazetesinin kapaülmasını ve Flash TV'ye ya- pılan baskını okul bahçesinde düzenkdikleri gösteriyle protesto etti. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) TV'ye yapılan saldın sonrasında yakınlardaki karakoldan polislerin neden geç gittiklerini sordu. Aksu, "ABD ve İngiliz konsolos- luklanmn ve Tarlabaşı Polis Kara- kolu'nun yanıbaşında, güvenlik ön- leralerinin de yoğun olduğu bir cad- dede,40-50 kişilik silahlı bir grubun ellerini kollannı sallayarak bu çir- kin saldıny ı gerçekleştinnelerini ve rahatukla kaçmalannı nasıl izah ediyorsunuz?" dedi. Dün toplanan TBMM Danışma Kurulu'nda, Flash TV'ye yapılan silahlı saldın ile ilgili olarak ANAP ve DSP milletvekillennce verilen Meclis araştırma önergelerinin, ge- nel kurulda 13 mayıs salı günü gö- rüşülmesi karan alındı. Kurul, ülke kaynaklannın araş- tmlmasına ilişkin araştırma öner- gelerinin de aynı gün görüşülmesi- ne karar verdi. tstanbul Universitesi lletişim Fa- kültesi öğrencileri, Flash TV ve Demokrasi gazetesinin kapatılma- sını protesto etti. İÜ lletişim Fakül- tesi "nin bahçesinde toplanan tstan- bul Üniversite Öğrencileri Koordi- nasyonu tletişim Öğrenci Cephesi üyesi yaklaşık 100 öğrencı, "Çete- lere kryak. gazeteciye dayak", "Tut- sak basın emekçileri^erbest bıra- küsın" ve "Işık Yurtçu'ya özgür- lük" pankartlan ile Uğur Mumcu, Onat Kutlar. Musa Anter, Metin Göktepe, İzzet Kezer ve Çetin E- meç'in resimlenni açtılar. Öğren- ciler tarafindan yapılan açıklama- da, "Dünya Basın Özgürlüğü Gü- nü'nde Flash TV ve Demokrasi ga- zetesinin kapatılmasıçokacıdır. Çe- teler elini kolunu sallayarak ser- bestçe dolaşırken Manisa ve Anka- ra'daki öğrenci arkadaşlanmız yüzlerce yıl hapis cezasına çarptın- İabilmektedir" denıldi "Çeteler aklanamaz, basın susturulamaz", "Ozgür basın susturulamaz", "Ferman devletinse üniversiteler bizimdir" sloganlan atan öğrenci- ler, daha sonra sessizce dağıldılar. Öte yandan Istanbul Meslek Odalan Koordinasyonu (tMOK) temsilcilen. Flash TV tstanbul Temsilciliği'ni ziyaret ederek Ha- ber Koordinatörü Yalçın Çakır ile bir süre görüştüler. tMOK adına görüşmeye katılan Istanbul Serbest Muhasebeci Mali MüşavirlerOda- sı Başkanı Yahya Ankan, Flash TV'ye yapılan saldın ve Demokra- si gazetesine verilen kapatma ceza- sının. siyasi erkin haber alma öz- gürlüğüne ipotek koyma eylemı ol- duğunu savundu. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] ST. PETERSBURG - Sovyet döneminde adı Leningrad olan Baltık kıyılannın ünlü kentinde- yiz. Havaalanından şehre girer- ken bayraklarla ve orak-çekiç- li yeni asılmış armalarla karşı- laştık. St. Petersburglular Al- man kuşatmasından kurtuluş- larını kutluyoıiardı. 9 Mayıs 1945 günü Sovyet ordulan Hit- ler ordularını yenilgiye uğrata- rak İkinci Dünya Savaşı'nın ka- derini değtştirmişlerdi. Petersburglular işte bugünü anıyorlardı. Sokaklar bayraklar- la süslenmişti. İkinci Dünya Sa- vaşı'nda o zamanki adıyia Le- ningrad olan bu şehir, aylar sü- ren büyük bir direniş göster- mişti. Nazi saldırılarına kahra- manca karşı koyan Leningrad- lılar, Nazilerin yenilmesinde önemli birrol oynamışlardı. Hit- ler'in kaderi bu şehrin çevresin- de tersine dönmüştü. Bütün Rusya şehirleri gibi St. Petersburg da Sovyetler'in da- Leningrad'dan St. Petersburg'a ğılmasından sonra yeni döne- me uyum sağlamaya çalışıyor. Gorbaçov un Perestroyka ve Glasnost'unun ardından gelen ani çöküş ve dağılma, Sovyet ülkelerini perişan etmişti. Ken- di hallerinde kapalı bir toplum olarak yaşayan yüz milyonlarca insan, bu dağılmayla birlikte şaşkına dönmüştü. Şimdi bu şaşkınlığı üzerlerin- den atma dönemini yaşıyoriar. Kapitalizmin serbest pıyasa ku- rallarına uyum sağlamaya çalı- şıyoriar. Geçiş, acılı, sarsıntılı ve hayal kınklıklarıyia birlikte süaıyor. Sokaktaki insan Sovyet des- potluğunun baskısından kurtul- manın sevincini yaşamadan, bu kez piyasanın vahşı koşulla- nyla yoksulluk ve sahipsizliğin cenderesi içinde ne yapacağı- nı şaşınyor. Sovyetler döneminde eğitim, sağlık gibi temel sorunlan çözü- len, büyük bir kültürel zenginlik yaşayan insanlar, şimdi en te- mel ihtiyaçlannı giderememe- nin ıstırabını çekiyoriar. Bu yüz- den Komünist Partisi hâlâ en çok oyu alan parti özelliğiyle öne çıkıyor. Bu nedenle St. Petersburglu- lar 9 mayısı milli bayram olarak kutluyorlar. ikinci Dünya Sava- şı'nın kahramanı partizanlan saygıyla alkışlıyoriar. Sovyetler döneminin de tanınmış isimle- rinden St. Petersburg Valisi Vladimir Yakovlev'le dün ran- devumuz vardı. Ancak aktar- malı uçağımız çok geç geldiği için bu görüşmeyi yapamadık. Şu anda bu şehrin ünlü "Bal- tık Ofe//"nde, Baltık denizine bakan odada, Sovyetler'in dü- nünü ve bugününü düşünüyo- rum. Birazdan ünlü "Hermita- ge" müzesini gezeceğiz. Ardın- dan bu şehre adını veren I. Pet- ro'nun sarayını ve eserlerini iz- leyeceğiz. Rusya'nın ve dağılan Sovyet- ler'e bağlı neredeyse tüm ülke- lerin kaderinde tayin edici rolü mafya oynuyor. Bir küçük azın- lık olağanüstü zenginleşirken, büyük çoğunluk yoksullaşıyor ve en temel ihtiyaçlannı gidere- mez duruma düşüyor. Gelir dengesi her geçen gün daha çok bozuluyor. Sosyalizm bu ülkeye çok şey kazandırmış, onu hemen fark ediyorsunuz. Örneğin St. Pe- tersburg'un tüm ısıtması mer- kezi sistemle sağlanıyor. Şehrin toplu ulaşım diye bir sorunu yok. Metrosu, tramvayları bun- ca ekonomik yıkıma karşın ayakta duruyor. Dünyanın en çok kültür merkezıne sahip şe- hiıieri burada. Şehirter vahşi kapitalizm ta- rafından yağmalanmadığı için doğallığını koruyor. Ama öte yandan Sovyet bürokrasisi es- kiden kalan bir miras olarak hâ- lâ yıldıncı özelliğini koruyor. ••• St. Petersburg'u gezerken, bu ülkenin sosyalizmle çok şey kazandığı yolundaki düşüncem gelişiyor. Ancak despotik sos- yalizm insanlığa da Rus halkı- na da büyük zararlar vermiş. Eşitlikçi, özgür bir gelişmenin önünü tıkamış. Belki bundan sonra demokrasi içinde eşitlik ve özgürlük arayışı sürecek. Toplumun mafyalaştığı bir sis- temin uzun boylu bir geleceği olacağına inanmıyorum. • • • Pencereden yeniden Baltık Denizi'ne bakıyorum, Lenin'ın ve Büyük Petro'nun şehrini gezmeye hazırlanıyorum. PERŞEMBE » ORHAN BURSALI L Saptamalar... Son iki ay içindeki siyasi gelişmelere bakıp güncel politikanın yalan dolanlan arasında kaybol- madan -herkesin belkı de bir kısmını ve hepsini bildiği- şu saptamalan yapmakta yarar var • • * Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin iç ve veya dış düşmanlannın kimler olduğunu veya olacağını kendısi belirler. Bunun için siyasi otoriteye, onun önceliklerine ve politikalanna ihtiyacı yoktur. Ge- nelkurmay Başkanlığı bu saptamayı yapmayı ken- di görevleri kabul etmektedir. • • • Nitekim. TSK, artık baş düşman olarak iç düş- man saptaması yapmaktadır. Bu da, irticadır. • • • Türkiye'de, "Hayır, bu doğru değildir. Ülkenin şu anda savaşacağı ana düşmanın kim olduğuna an- cak biz -veya ancak birlikte- karar verebiliriz" diye- cek bir siyasi parti, otorite vb. yoktur. • • • ,• î Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin dış politikası- nı da saptamakta ve bu konuda fiili girişımlerde bulunmaktadır. Nitekim, Yunanistan Genelkurmayı ile yaptıklan gizli diplomasi ve Genelkurmay Baş- kanı'nın Yunanistan'ın kurtuluş günü törenlerine katılarak yaptığı jest bunu göstermektedir. ••• Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "ezeli düşman' kon- septi değişmiştir. Artık Yunanistan bile ezeli düş- man değildir. (Bazı aydınlanmızın ezeli Yunanistan düşmanlığı politikalarını yeniden düşünmeleri za- manıdır!) Yunanistan ile sorunlar çözülmelidir. Bu, düşmanlan azaltmak için de çok gereklidir. • • • Hükümetin ve Dışişleri Bakanı ve Bakanlığı'nın ciddi, reformcu, değiştirici, sonuç alıcı bir dış poli- tikası yoktur. • • • Türk Silahlı Kuvvetleri -Komutanlan ve sözcüle- rinin demeçlerinden anlıyoruz ki- öncelikle de- mokrasiye, genel olarak parlamenter demokrasiye bağlıdır. ••• Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bağlı olduklan demok- rasi veya parlamenter düzen, mutlaka şu anda ge- çerii olan düzen veya seçilmişler olmak zorunda değildir. - , *-i • • • • '•" '* l ' Esas olarak devteti temsil eden kurum, Türk Si- lahlı Kuvvetleri 'dir. • • • Hükümetler, günlük yaşamı yönetmek için var- dırlar Türkiye'nin can alıcı, ana politikalannı sapta- makta öncelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nindir. • • • 8 yıllık eğitim konusu üzerine tartışma esas ola- rak bitmiştir. Uygulamada -yasal veya değil- sa- dece formaliteler kalmıştır. , • • • • Erbakan için önemli olan iktidarda kalmaktır. Bunca yıl sonra ve ancak bu yaşlarında oturduğu Başbakanlık koltuğunu terk etmemek için elinden geteni yapacaktır. Bir daha başbakan olması pek mümkün değildir. 8 yMhk eğitime evet demeye egi- limlidir. Politikada bÖylesine bir esneklik göstere- bilmesı için hâlâ şansı vardır, çünkü yanı başında Çiller bulunmaktadır. , ••• TSK'nin irticayı baş düşman ilan etmesi Türk aydınlarını da şaşırtmıştır. Saf demokrasi adına, demokrasiyle ilgisini kurmak oldukça zor olan bu- günkü yapıyı ve iktidarı savunmak durumunda kalmak istememektedir. Veya bazılan utangaç bu- nu yapmaktadır. • • • Saf demokrasiyi istemenin ve saf demokratik il- keleri savunmanın akademik bir tutum olduğu, re- el politika ile fazla bir anlamı/ilgisi olmadığı, daha dogrusu politik bir tutum olmadığı iyice ortaya çık- mıştır. • .,ı . • • • Bu durum niçin böyledir? , .: • Bu başka bir tartışma konusudur. Veya herkes, son yıllann politika cambazlanna, onların ihtıraslarına, sahtekârlıklarına, hukuksuz- luklarına. edepsizliklerine, vurgunlanna, ekonomi- sine, politikacı ve milletvekili yapısına, Meclistekj duruma bakarak, durumun niçin böyle olduğunu anlayabilır. Arife tarif, fazla olur. Cumhurbaskam Demirel ^Polonya ile - beraber olacağız^ AYDEN ENGtN AMC\RA/V ARŞOVA- Polonya Cumhurbaskam Aleksander Kwasniews- ki'nin resmi davetlisi ola- rak Polonya'ya giden Cumhurbaskam Süley- man Demirel. temaslan- nın ılk gününde iki ülke arasındaki tunzm işbirli- ği anlaşmasını imzaladı. Demirel, "Türkiye ite Po- lonya; AB, NATÖ >« Baö Avrupa Birliği'nde bera- ber olacaklardır" dedi. Demirel "in, Esenboğa Havalimanı'ndan. TB- MM Başkanı Mustafa Kalemli tarafından resmi törenle uğurlanması sıra- smda Genelkurmay Baş- kanı İsmail Hakkı Kara- dayı'nın işadamlannca yoğun bir şekilde alkış- lanması dikkat çekti. Demirel'le birlikte, devlet bakanlan Nevzat Ercan, Ahmet Demircan, TBMM Başkanvekili Ha- san Korkmazcan, siyasi parti temsılcileri, meslek kuruluşlan ve bir grup işadamı da Polonya'ya gitti. Öğle saatlerinde Varşo- va'nın Okecıe askeri ha- vaalanına ınen Demirel'i, Türkiye'nin Varşova Bü- yükelçisi Sohnaz Lnay- dın ve Polonya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri kar- şıladı. Demirel ve eşi NazmK ye Demirel, Cumhurbaş- kanlığı Sarayı'nda, Po-^ lonya Cumhurbaskam' Aleksander Kwasniewski ve eşi Jolanta Kwasniews-' ki tarafından resmi tören-' le karşılandı. tki ülke' cumhurbaşkanının görüş-1 mesinm ardından Demi-| rel ve Kwasniewski baş- kanlıklannda heyetlerara-' sı görüşmeleryapıldı. De-' mirel ve Kwasniewskr başkanhğındaki heyetleT arası görüşmelerden son-' ra iki ülke arasında Tu-' rizm tşbirliği Anlaşması^ imzalandı. Törenin ardın- dan, Demirel ile Kwasni-'- ewski. Cumhurbaşkanhğı Sarayı'nda ortak bir basın-^ toplantısı düzenlediler. ı Demirel. "Avrupa'nın' yeni siyasi mimarisinde '< Türkiye ve Polonya'nın y-! er almaması düşünüle-! mez. Polonya, ISATO'nun üyesi olacaktır ve herkes- ' ten çok Türldye'den des- 1 tek görecektir ve Türkiye ! ile Polonya, AB, NATO "ve j Batı Avrupa Birliği'nde ; beraber olacaklardır" de- \ di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle