Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
RffAHYOL yeni
konutzedeler
yaratacak
• Ekonomi Servisi -
Tüıkiye Kent
Kooperatifleri Merkez
Bırliği Başkanı Oğuz
Soydan, REFAHYOL
•döneminde "kuşa dönen"
-konut kredisinde her yıl
-periyodik olarak
-açıkJanan artışın halen
ıaçıklanmadığım belirtti.
Kooperatif genel
Jcurullarının yapıldığı şu
.günlerde bu yüzden büyûk
1sıkıntı yaşandığını
•söyieyen Soydan. "Başını
jsokacak bir ev sahibi
"olmaya çalışan dar gelirli
'vatandaşlar bu yüzden
'kooperatiflerden aynlmak
zonmda kalıyor" dedı.
tZTB: Tarım
gerîliyor
• tZYlİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Izmir
Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Hasan
Özmen. siyasikrin
tanmın çok desteklendiği
açiklamalanna karşın
feektörün gerileme
sürecinden
kurtanlamadığını
belirterek, "Ülkemizde
tanm hem yeterince
desteklenmemekte hem
de yanlış
desteklenmektedir" dedi.
Özmen, İZTB Meclis
Toplantısı'ndaki
konuşmasında, ülke
ekonomısinin içinde
bulunduğu durumun
kangrene dönüştüğünü
belirterek "Olkenin ve
ginşimcilerin önünü
açması. yol gösterici
olması gereken siyasi
karar bırimleri, bizleri
önümüzü göremez hale
getırmiştir" dedi.
Bedelsizde yeni
düzenleme
• ANKARA (AA>-
Maliye Bakanlığı'nın
dünkü Resmı Gazete'de
yayımlanan "Tasfiye
Işletme Müdürlükleri
Terminal ve Tesis
Hizmetleri Tarifesi"nde
değişiklik yapılmasına
dair genel teblıği,
bedelsiz itbalat
kapsamında getirilecek
Ç f e H d
yenıden diizenledi.'
Tebliğe göre, bedelsiz
ıthalat çerçevesinde ithal
edilen eşya ve vasıtalar
için ilgili tarifenin iki
maddesi. 1 Haziran
1997'den geçerli olmak
üzere 6 ay süreyle
uygulanmayacak.
Kamu kamplam
devremülk oluyop
• ANKARA (AA) -
Kamu kamplannın.
öncelik devlet
memurlannda olmak
üzere vatandaşlara devre
mülk şeklinde satışına
önümüzdekı ay
başlanıyor. Başbakanlık
Başdanışmanı Kamil
Eren. yapılan çalışmalarda
ılk aşamada 29 kamu
kampının devTe mülk veya
devre tatıl olarak
değerlendınlebileceğınin
ortaya çıknğını bıldirdi.
Devre mülk satışında
Antalya'nın pilot bölge
olarak belırlendiğini ve
satışa bu ilde TRT'ye ait
Lara Kampı ile
Yargıtay'ın Manavgat
Kampı'ndan
başlanacağını kaydeden
Eren, bunu diğer sosyal
tesislerin satışmın
izleyeceğini söyledi.
Satışın. Türkiye Kalkınma
Bankası ve Vakıfbank
kanalıyla
gerçekleştirileceği
bıldinldı.
ÖtB'den yeni
satışlar
• ANKARA (AA) -
Curtalan Çimento ve
îozüyük Seramik ile
^leybuz AŞ'de bulunan
;amu hisseleri satışa
;unuldu. Özelleştirme
daresi Başkanlığf ndan
ı ÖİB) yapılan açıklamaya
; şöre. blok satış yöntemi ile
ozelleştirilecek söz konusu
kuruluşlar için, yann
Verilecek ilanlarla ihaleye
çıkılacak. Kurtalan
Çimento ile Bozüyük
Seramik'te bulunan yüzde
İ00 kamu hisseleri
rninimum bedel üzerinden
ozelleştirilecek. ÖtB,
Kurtalan Çimento için
teklif edilebilecek en
düşük bedeli 28 milyon
âolar, Bozüyük Seramik
için ıse 10 milyon dolar
olarak belırledi.
ÖİB, Meybuz'da bulunan
yüzde 99.57'lik kamu
hissesini ise blok satış
yöntemi ile özelleştirecek.
lhalelerde son teklif verme
tarihı 30 Haziran 1997.
Gümrük birliğine geçilen 1996 yılmda dış ticaret açığı şaha kalktı: 19.3 milyar dolar
ticarete GB darbesiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Dış ticaret açığı, Türkiye'nin
Avrupa Birliği (AB) ile gümrük bir-
liğine geçtiği geçen yıl, bir önceki
yıla göre yüzde 37.7 oranında ar-
tarak 19 milyar 381 milyon dolara
yükseldi. Aynı dönem için ihracat
miktan yüzde 6.7, ithalat ise yüz-
de 18.9 düzeyinde arttı. 1995 yıhn-
da yüzde 60.6 olan ihracatın itha-
latı karşılama oranı geçen yıl yüz-
de 54.4 düzeyine indi.
Devlet Istatistik Enstitüsü Başka-
nı Sıddık Ensari. dün düzenledigi
basın toplantısında. gümrük birli-
ğine girişin ardından sistemin ku-
rulamaması nedeniyle hesaplanama-
yan ve geciken 1996 dış ticaret ve-
rilerini basın toplantısıyla açıkladı.
Verilere göre geçen yıl. 1995'e
göre ihracat yüzde 6.7 oranında ar-
tarak 23 milyar 82 milyon dolar dü-
zeyinde gerçekleşti. Aynı dönem-
ler itibanyla ithalat miktan yüzde
18.9 düzeyinde artarak 42 milyar
463 milyon dolara çıktı. 1995 yı-
lında 14 milyar 71 milyon dolar ile
yüksek kabul edilen dış ticaret açı-
ğı geçen yıl yüzde 37.7 oranında
artış göstererek 19 milyar 381 mil-
yon dolara yükseldi. Aynı dönem-
ler itibanyla ihracat, bir önceki yı-
la göre. tanm ürünlerinde yüzde
16.9, sanayi ürünlerinde yüzde 5.7
oranında arttı. ihracat, maden ürün-
lerinde yüzde 5.9 oranında düştü.
İthalat, tanm ürünlerinde yüzde
17.8, maden ürünlennde yüzde 22,
sanayi ürünlerinde de yüzde 18.7
düzeyinde yükseldi.
Aynı dönemler itibanyla ana mal
gruplanna göre yatınm maddeleri
ihracatı yüzde 13.3, tüketim mad-
deleri ihracatı yüzde 3.6, hammad-
de ihracatı dayüzde 9.4 arttı. İtha-
lat. yatınm maddelerinde yüzde
25.4, tüketim maddelerinde yüzde
49.9, hammaddede de yüzde 9.1
yükseldi.
Gümrük birliğine girilen ilk yıl-
da. 1996'da AB ülkelerine yapılan
ihracat yüzde 3.7 oranında artar-
ken ithalattaki yükseliş yüzde 32.5
düzeyinde oldu. Geçen yıl AB ül-
kelenne 11 milyar 484 milyon do-
larlık ihracat yapılırkenbu ülkeler-
den 22 milyar 334 milyon dolarlık
mal alındı.
İhracat (milyar dolar)
İthalat (mityar dolar)
Dış ticaret dengesi
Ihracatın ithalatı
karşılama oranı
1995
21.6
35.7
-14.1
60.6
1996
21.6
35.7
-14.1
60.6
Arfaş
(yüzde)
6.7
18.9
37.7
\
Dış ticaret
verileri
(2yılhk)
PETLAS, Deniz Nakliyat ve Ergani
Çimento'nun satışı yargıya girti
KİGEM satışlarm
iptalini istedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kamu Işletmeciliğini
Geliştirme Merkezı Vakfı
(KİGEM), PETLAS. Deniz
Nakliyat T.A.Ş. ve Ergani
Çiment6
v
riun saüş işlemlerinin
iptali ve yürütmeyi durdurma
istemiyle yargıya başvurdu.
Başvuruda, Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) bu
3 işletmeye ilişkin satış
karannın Anayasa
Mahkemesi'nin. Özelleştirme
Yasası'nda iptal ettiği
hükümlere dayanarak
alındığına dikkat çekildi.
KİGEM önceki gün yaptığı
iptal başvurulannda, söz
konusu işletmelerin satışında
değer tespitinin, Özelleştirme
Yasası'nın Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilen
maddelerine dayanılarak
yapıldığı belirtildi.
KİGEM'in başvurusunda,
Anayasa Mahkemesi'nin
kendisi doğrudan harekete
geçemediği için iptal
edemediği yasa hükümünün
anayasaya aykınlığı hakkındaki
görüşünün, PTT'nin T'sinin
satışına ilişkin yasadaki iptal
edilen maddeler için 26 Mart
1996'daaçıkladığı
kaydedilerek, anayasaya
aykınlığı belirlenmiş bir yasaya
dayanılarak ışlem
yapılamayacagı belirtildi.
KİGEM'in PETLAS hakkında
Kayseri İdare Mahkemesi'ne
yaptıği iptal başvurusunda,
satış işleminin "gerçek değer"
esas ahnarak yapılmadığı da
kaydedıldi.
ÖYK'nin 6.2.1995 tarihli
karannda değeri 65 milyon
dolar olarak belirlenen
PETLAS'ın 35 milyon 750 bin
dolara satıkiığıve 7 yıl taksitle
ödemeye karar verilmesine
karşın faiz öngörülmeyerek
kamunun zarara uğratıldığı
belirtildi.
PETLAS, stratejik ~
Oretilen uçak lastiğinin
stratejik öneme sahip olduğu
kaydedilen başvuruda, satış
karannda PETLAS'ın sahip
olduğu özel lisanslann devrini
engelleyen hükümlerin
bulunmadığı belirtildi.
Ergani Çimento'nun
hisselerinin 46 milyon 700 bin
dolara Rumeli Holding'e satış
ışlemi hakkında Diyarbakjr
Idare Mahkemesi'ne yapılan
başvuruda da. rekabetın
korunması ve bölgesel tekel
oluşturulmasının
engellenmesine ilişkin 4054
sayılı yasaya da aykınlık
bulunduğunu belirtti.
KİGEM, Deniz Nakliyat
T.A.Ş.'nin 129 milyon dolara
satış karan hakkında da Ankara
idare Mahkemesi'ne dava açtı.
KİGEM açtığı davalarda, satış
işlemlerinden telafisi mümkün
olmayan zararlar doğmasının
engellenmesi ve iptal
kararlannın uygulanamaz hale
düşmesinin önlenmesi için
yürütmeyi durdurma karan
verilmesi isteminde
bulundu.
Dış Ticaret Müsteşarı Osman Doğangün, yüzde 15'lik tüketim maddeleri itha-
latının Türkiye için ciddi boyutlarda tehlike oluşturmadığını söyledi.
Doğangün: Memnunum
ANKARA (AA) - Dış Ticaret Müsteşan Os-
man Doğangün geçen yıla ilişkin dış ticaret
açığında 20 mi lyar dolarlık bir psikoloj ik sınır
konulduğunu hatırlattı. Doğangün. 19.4 mil-
yar dolarlık açığa atıfta bulunarak "20 milyar
dolarlık psikolojik seviyenin altında kaİdı-
ğımızdan memnunum. Bu ağırlıklı olarak it-
halattaki artışın >avaşlamasından kaynak-
landı" dedı.
İthalatın yapısı açısından dikkat çeken bir
durum olduğunu vurgulayan Doğangün, yatı-
nm mallan, ara mallar ve tüketim malları da-
ğılımında bir kıpırdanma olduğunu ifade etti.
Tüketim mallannın gelişimınin önemli oldu-
ğunu söyieyen Doğangün şunlan kaydettı:
" 1996'ya kadarki dönemde tüketim mal-
lanmızın toplam ithalat içindeki payı yüz-
de 12-13 idi. 1996 da yüzde 15'Iere çıktığı-
nı görüyoruz. Bu kontrol altında gittiği sü-
rece ciddi tehlike yaratabilecek bir gelişme
değil. Artış oranlarına bakarsak tüketim
mallarında yüzde 50 bir artış olduğunu gö-
rüyoruz. Bu da doğaldır. Gümrük birliği ile
beraber hiç gümrük vergisine tabi olmadan
mamulmalda lürkiye'veithaledilmeyebaş-
lanmıştır. Türk toplumu için yüzde 15'lik
bir tüketim maddeleri ithalatı ciddi boyut-
larda tehlike arz edecek seviyede değildir."
Çelik, asgari ücretin vergi dışı bırakılması için maliyet hesabı yapıldığını söyledi. (AA)
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı
Maliyet hesabı yapılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Asgan
ücretin bir kışi yerine 4 kişilik aile esas ahna-
rak belirlenmesi istemini dikkate almayan Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çe-
lik. asgari ücretin vergi dışı bırakılması için ma-
liyet hesabı yapıldığını söyledi. Türk-İş Genel
Eğıtim Sekreteri Salih Kılıç, "Ağırlaşan ge-
çim koşulları asgari ücretle çalışanı perişan
etmiştir" dedı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu. 19. kezulu-
sal düzeyde asgari ücret belirlemek üzere dün
ilk toplantısını sanayi ve hizmet kesimi için ger-
çekleştirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Çelik. asgari ücretin yılda bir yenilenmesi-
nin gelenek haline geldiğinı söyledi. "Sendika-
cıyken farklı. bakan olunca farklı davran-
makla" eleştirilen Çelik, asgari ücretin vergi dı-
şı bırakılmasına ilişkin bir soru üzerine, "Ben
de uzun yıllar vergi dışı bırakılmasını savun-
dum. Ama bugün ben zoru oynuyorum" de-
di. Çelik. Başbakan Necmettin Erbakanla
görüştüğünü. asgan ücretin vergi dışı bırakıl-
masının Hazine ve Malıye Bakanlıgf na mali-
yetinin ne olacağının hesaplanması için çalış-
ma başlatıldığını söyledi.
Çelik. daha önce 1 ağustosta yürürlüğe gi-
receğini açıkladığı asgari ücretin 1 ocaktan iti-
baren geçerli olması konusunda işçi-işveren-
devlet üçlüsünün anlaşmaya varması durumun-
da bakan olarak itıraz etmeyeceğini belirtti. Tür-
kiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu(TtSK)
Yönetim Kurulu üyesi Nihat Yüksel. asgari üc-
retin yürürlük tarihi olarak ekonomik verilerin
belirlendıği 1 ocağın esas alınmasını isterken,
"1 ağustos-1 ocak arasında işçilerin reel kay-
bı olmayacak. 1998'den itibaren toplusözleş-
melerde olduğu gibi 2 kez belirlenirse bu
tartışmalar olmayacaktır" dedi. Türk-İş Ge-
nel Eğitım Sekreteri Salih Kılıç ise. işçinin za-
man ve reel ücret kaybı olmaması koşuluyla 1
ocak isteminin kabul edilebıleceğini söyledi.
Asgari ücretin 10 aylık süre içinde ciddi bi-
çimde aşındığma dikkat çeken Kılıç. her ay 2
milyon 785 bin lira gelir vergisi kesildiğinı, zo-
runlu tasarnıf ve SSK prim kesintileriyle bir-
likte asgari ücretin yüzde 33 'üne denk gelen 5
milyon 600 bin liranın işçinin eline geçmediği-
ni bildırdi. Kılıç. asgan ücretin vergi dışı bıra-
kılması konusunda 1992 yılında çıkanlan yasay-
la hükümete yetki tanınmasına karşın bugüne
kadar bu yönde bir karar alınmadıtını vurgu-
ladı.
TİSK Yönetim Kurulu üyesi Nihat Yüksel ise,
asgari ücretin yönetmelıkteki tanım gereği bir
işçi için belirlendiğini ve bunun dışına çıkılma-
ması gerektiğini söyledi.
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Toplumsal Örtülü
Bilinç ve Sömürü
Bir iş görürken ya da trafikte ne zaman sıra
oluşsa, daima strese girerim. Bunun nedeni,
sıraya girmek değil, fakat sıra düzenini korumak
için olağanüstü bir çaba gösterme gereğinin
ortaya çıkacağı kesinliğidir.
Yeşilköy Havalimanı THY bürosunda bilet ta-
rihini değiştirmek için sıra bekliyordum. Önüm-
de bir kişi işlem yaptırıyor. Tam o sırada, yan-
daki masaya da bir görevli geldi ve ben ona geç-
mek üzere hareketlendim. Görevli kişi oturup bil-
gisayarını açsın diye beklerken, yandan genç
bir iş kovalamacısı derhal pencereye yanaştı ve
talebini söylemeye başladı. Kendisine, öbür sı-
rada bir süredir beklediğimi, sıranın bende ol-
duğunu söylediğimde, verdiği cevap pek anlam-
lı idi: "At yanşında da burun farkı ile kazanılır!"
Atlar bunu duysa herhalde çok üzülürler! (Bel-
ki de gururlanırlar!)
Yine benzer bir örnek, geçen gün bir posta-
nede sıra beklerken başıma geldi.îşin garibi, ben
sıra kavramını ilke olarak savundugum için, yet-
kililer dışında, ilgili-ilgisiz herkes, hatta sonra-
dan gelen ve tartışmanın nedenini bilmeyen bi-
ri de karşı tarafa geçti. Her an yüzlerce traji-ko-
medinin yaşandığı böyle bir toplulukta nasıl olur
da bir tane Aziz Nesin çıkar, doğrusu hayret!
Belki de Nesin haklı idi!
Doğal olarak, sadece iki olay tüm toplumsal
davranış tipolojisini ya da patolojisini göstermez.
Fakat bu tür olaylarla hemen herkes, bankama-
tikler önünde. alışverişte vb. gibi her durumda
inanılmaz bir vurdumduymazlıkla karşı karşıya
kalıyorsa, bunlar, belirli bir toplumsal örtülü bi-
lincin birer yansımalan olarak görülebilir, hatta
görülmelidir.
Bu denli şaibe altındaki siyasilerin arkasın-
dan insanlarniçin gidiyor? Bu olay, sadece ba-
sit bir çıkar ilişkisi ya da tehdit veya korku mu?
Belki neden bunlardır. Keşke öyle olsa idi, çö-
züm yolları daha rahat ve kolay bulunurdu. Du-
rum, bence, maalesef daha vahim! Ben öyle dü-
şünüyorum ki, bu karmasadan, belirli bir boyu-
ta gelene dek, herkesin belirli bir çıkarı ya da
umudu var. Olası uygun bir düzen ile ne zaman
geleceği belli olmayan refahın, karmaşa orta-
mında (bireyci-liberal karmaşa) kısa sürede ele
geçirilebileceği düşünülmekte, hatta inanılmaz
bir biçimde inanılmaktadır! Toplumsal örtülü bi-
linç, bu biçimde kodlanmamış olsa, 1980 poli-
tikaları ve onun mimarlarına toplumun bakışı
farklı olurdu ya da böyle bir bakışa sahip top-
lumda zaten bunlar çıkamazdı. Yine aynı man-
tıkla, şaibe altındaki siyasilerin el-etekleri öpül-
mez, bunlara oy verilmezdi. Belki de o siyasi-
leri hayalimizde koruyoruz. Zira onlar, hayalimiz-
de yaşattığımız, fakat korkup da dışarı vurama-
dığımız duygu ya da özlemlerimizi korkusuzca
gerçekleştiriyorlar. Böylece hem bizim hayali-
mizi süslüyor hem de korkulanmızı yenmede ve
kısıtlarımızı aşmada bize güç kazandırıyor.
O zaman izlenecek yol belli. Birincisi siste-
mi korumak, ikincisi ise bu sistemde üst düzey-
lere çıkmak temel amacımız olmalıdır! Işte bu
düşünce mekanizması, sistem yanlısı, fakat
avantacı tipini oluşturmaktadır. Ufak bir grup,
bir yandan toplumun kaymağını yerken, diğer
yandan da altta kalanlara parıltılı umutlaryarat-
maktadır.
Bu düşünce sistematiği, beni, basit bir sıra
kuralından trafiğe, oradan da siyasete dek uza-
nan karmaşanın özünde kaynağa yönelik kap-
kaççı davranış patolojisinin yattığı görüşüne
götürmektedir. Umarım, yanılıyorumdur! Böyle
bir patoloji, kaypak bir zemin üzerinde, psiko-
lojik olarak dirençsiz, kişilik olarak zayıf birey-
ler oluşturma eğilimi taşır. Böyle birtopluluk, he-
nüz vatandaş olmamış, kendi kararlarını oluş-
turabilecekyetkinliğeulaşmamıştır. Bu bireyler,
içlerindeki babalarını öldürüp kişiliklerine ulaş-
mamışlardır (Bu ifade değerli bir meslektaşıma
aittir). Sonuçlar ortada: "Baba benikurtar!" çığ-
lığından, kendi yarattığımız canavarlarla savaş-
mayı başkalarına bırakmamıza ya da "anamız",
"bacımız" gibi vıcık vıcık yoz ifadelere uzan-
maktadır.
Böyle bir ham malzeme şimdi de dinsel bas-
kı ile daha yoğun bir sömürü değirmeni altına
itilmektedir.
"Özgürleşen vatandaşların" kendi vicdan ve
kafalarının kabul ettiği dini öğrenmek ve onu uy-
gulamak hakkı, demokrasi çığırtkanlığı altında,
tüm resmi eğitim sisteminin imam-hatipleştiril-
mesi oyunu ile kasten kanştırılmakta vetopluma
dayatılmaktadır.
FINANCIAL TİMES
'Türkiye'ye istikrar gerek'
Ekonomi Servisi - Financial Ti-
mes gazetesinin, pazartesi günü ya-
yımlanan sayısında, Türkiye'nin po-
litik ve ekonomik durumunun anla-
tıldığı geniş bir dosya yer aldı. Tür-
kiye ve Türk halkı üzerinde Ata-
türk'ün ve Kemalizmin etkisinin hâ-
lâ sürdüğü ifade edilirken son günler-
de ordu ve hükümet arasında görülen
söz düellosu ile halk arasındaki ku-
tuplaşmalardan söz edildi. Türkiye'nin
etkili bir hükümetın yokluğu yüzün-
den enflasyon ve işsizlik gibi çeşitli
kronik-ekonomik problemlerle bo-
ğuştuğu dile getirildi. Haberde, Tür-
kiye'nin Dünya Bankası'nın iki yılı
aşkın bir süre kronik enflasyon bas-
kısı altında yaşayan ülkelerde büyü-
me hızmın ortalamanın altında yer
aldığı konusundaki genel kuralına
uymadığı belirtildi.
Türkiye'nin on yıldır yüzde 60'ın
üzerinde ve hâlâ yüzde 80 dolaymda
bir enflasyonla yaşamasına karşın,
1995 'te yüzde 8. geçen yılsa yüzde 7.9
olarak gerçekleşen büyüme hızmın
şaşırtıcı olduğu belirtilirken bu yıl
için hükümetin yüzde 4'lük büyüme
ve yüzde 65'lik enflasyon hedefinin
aşılabileceği ifade edildi.
Türkiye'nin kalkınmasının, zayıf
Hong Kcsğ
15
Tayvaı
Malezya 10
Türkiye, 35 rakibi
ile mücadelede
Ekonomi Servisi - Türkiye.
karşılaştırmalı istatistikyöntemlen ile
ülkeleri rekabet yeteneklerine göre
değerlendiren Davos'taki Dünya
Ekonomik Forumu'nun sıralamasında
1996 yılmda. bir yıl önceye göre altı
ülkeyi daha geride bırakarak 36. sırada
yer aldı. Nevvsvveek dergisinin son
sayısında yer alan habere göre Singapur
ve Hong-Kong geçen yılki başanlı
konumlannı sürdürürken Türkiye Mısır.
Meksika. Filipinler gibi ülkelerin
arkasında; Rusya, Yunanistan. Arjantin
ve İtalya gibi ülkelerin önünde yer aldı.
para, yüksek enflasyon ve bütçe anar-
şisi ile birlikte yürüdüğü vurgulandı.
Araştırmada Türkiye'nin GB son-
rasında dış ticaret açığının büyüdüğü,
ancak bu yıl GSMH artışına paralel
olarak ihracatın da artmasının beklen-
diği ifade edilirken IMF yönetici yar-
dımcılarından Martin Hardy'nin
Türkiye ekonomisini "bütçe ve tica-
ret açıkları, sosval güvenliğin çökü-
şü, yıpratıcı tarımsal destek prog-
ramları. ve kamu kuruluşlarının
verimsizliği nedeniyle kırılgan" ola-
rak niteleyen sözleri yer aldı.
Tüketıme ilginın büyümesi nedeniy-
le pek çok yabancı yatınmcının haya-
lini kurduğu bir ülke olmasına karşın
politık ıstıkrarsızlık nedeniyle yatı-
nmcıları ürküttüğü dıle getinlen ha-
berde. yabancı yatınmlann artmasının
önkoşulunun, özelleştirme ve ekono-
mik kararlılık olduğu öne sürüldü.
TAŞINDIK
Artık kabloda
S 10da
S36 da
HABER ve OLAY ISTEYENLER İÇİN!